Şimdi Ara

TESK Başkanı:'Turizmde her şey dahil sistem bitmeli'

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
14
Cevap
0
Favori
1.499
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • TESK Başkanı Palandöken, turizmde her şey dahil sistemine artık son verilmesi gerektiğini söyledi.
    TESK Başkanı:"Turizmde her şey dahil sistem bitmeli"

    Turizm gelirlerinin artması ve esnafı turizmden katkı sağlaması için mutlaka her şey dahil sisteminden vazgeçilmesi gerektiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Turizm gelirlerinin yeniden artabilmesi için her şey dahil sistemine bir son verilmesi gerekir" dedi.

    Eskiden ülkemize gelen turistlerin hemen her bölgeyi günü birlikte olsa gezmeye çalıştığını doğal ve tarihi güzellikleri keşfederek ülkelerinde anlattıklarını söyleyen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Her zaman ülkemiz dünyada görülmeye değer çok güzelliklere sahip bir ülkedir. Hatta bizim ülkemiz cennet diye adlandırıyoruz. Ancak ülkemize gelen turistler gittikleri şehirleri tanımadan ülkelerine geri dönüyorlar. Hiçbir tarihi ve doğal güzellikleri ve yöresel özellikleri öğrenmeden geri dönüyorlar. Yani havaalanı ve otel arasında yapılan bir turizmden ülkemiz bir bütün olarak fayda sağlayamaz. Ülkemize gelen turistleri esnaf çarşılarında
    ve pazarlarında artık görme imkanımız yoktur. Böyle olunca esnaf ülkemize hangi milletten turist geliyor ve nelere merak ediyor diyerek kendini yenileyemiyor ve ürün hazırlayamıyor. Bu da küçük esnafın zamanla yok olmasına sebep oluyor" diye konuştu.
    TESK Başkanı:"Turizmde her şey dahil sistem bitmeli"
    Her şey dahil sisteminin turistik yörelerdeki esnafa büyük zarar verdiğini dile getiren Bendevi Palandöken, "Her şey dahil sistemi, turistik yörelerdeki esnafa büyük darbe vurdu. Gelinen noktada sadece küçük esnaf değil, diğer kesimlerde kendi kendini de zora sokmaya başladı. Turizm de bu yıl beklenen sayı ve verimliliğe erişilemedi. Turizm sektörü artık kendini yenilemeli ve yeni konseptler belirlemelidir. Turistler gittikleri şehirlerin tarihi ve coğrafi özelliklerini tanımalı ve döndüklerinde gittikleri yerin reklamını yapmalıdırlar. Reklam yapılırsa gelecekte turizmci de sevinir küçük esnafta sevinir" şeklinde konuştu.
    TESK Başkanı:"Turizmde her şey dahil sistem bitmeli"

    Kaynak:Haber kaynağı


    Bir çok aile hd dahil sisteme alışmış durumda.Olur mu? Olursa nasıl olur?
    Sizce Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken DOĞRU MU DÜŞÜNÜYOR ? YANLIŞ MI?
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >



  • Yahu hiç mi kendinde kabahat aramaz insan!!?



    https://eksisozluk.com/yunanistana-850-bin-turk-turist-gitmesi--4819352



    Her şey dahil otellerin olmadığı bölgelerdeki esnafı görüyoruz . "Köy kahvaltısı" der... En adi peyniri dayar ( Bkz. Sayitabat Bursa , 4x1 : 146TL . Ki bu paraya balık rakı yapılacak ülkeler var yakınlarda )



    Sen , kaliteli bir tatil isteyen Türk'e bile sahip çıkama ... Koşarak kaçsın millet . Ülkesinin alt gelir seviyesinden gelen yabancıya gözü dik .

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Doğru

    HD yetmiyor minumum Ultra HD olmalı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Merhabalar
    Bu ultra herşey dahil sistemi olan bir işletmeye girdimi insanlar hotelden dışarı çıkamıyorlar zaten.. Haliyle çıkamayınca alışveriş vs olmuyor zaten gelen kişilerde genel konuşmak istemem ama nasıl olsa herşey dahil orada ekstradan ne harcıyacağım ki diyor az bir miktar para ile geliyor..
  • Türk turizmine her şey dahil sistemi getiren ilk Cem-Emre Kınay (oyuncu olan değil) Club Magic Life ile getirmişti. Vasco turizm adında (2008’de iflas etmişti ve İzmir ofisinde çalışmıştım) seyahat acenteleri vardı ve Detur ortaklığı ile Rus, Tui ortaklığı ile Alman getirirdi.

    Her şey dahil sistemi getirmelerinin amacı şuydu, oteli bir fabrika tesisi gibi düşünün, işin özü şu; nasıl ki fabrikalarda tüm işçiler belirli bir tecrübe ve bilgi donanımına sahip oldukları ve kalifiye oldukları için seçilirler ve entegre bir tesiste sistematik çalışırlar, Kınay kardeşlerde kalifiye bir kadro ile - mesela müşteri ile diyalog içinde olan personelin yabancı dil becerisi, servis ve hizmet sunumu donanımı vs. yada mutfak gibi kat gibi departmanlarda sistematik, yoğun ve kitlesel (mesela 1000 kişilik yemek hazırlasın ama bu tabldot gibi olmasın) yüksek hizmet kalitesi ile hizmet sunsun.
    Peki neden turistleri böyle tesislere çekmek istediler? Türkiye’de 1980 sonlarında ‘turizm patlaması’ yaşayacağız, ‘bacasız sanayi’ şeklinde bir algı oluşunca herkes sevindi ama durum şuydu ülkede yabancı dil bilen kişi sayısı çok az, deneyimli ve eğitimli kalifiye personel ise neredeyse yok. Dahası turistler şimdi ki gibi charter uçakla gelip, otobüsle transferlerle otele gitmesi gibi bir durum da söz konusu değildi. Turist kendi ülkesindeki acentesinin imkanları ile uçağını otelini alıyor, sonra indiğinde ulaşımını taksi ile yapıyor vs.

    İşte biz o turisti daha hava limanında ‘valizini taşıyım mı abi?’ mantığı ile karşıladık, taksici 3 km lik yere götürüp neredeyse adamın uçak biletinin yarısı kadar paraya götürdük, aynı adam çarşıya pazara indiğinde adama çakma ürünü ‘buy one get one free’ ‘happy hour’ gibi kavramlarla kazıkladık ta kazıkladık, adamın eşine, kızına sarktık, otel odasında eşyalarını çaldık, yediği yemekten zehirledik, adamın başına bir şey geldiğinde dil bilemediğimiz için yardım edemediğimiz gibi sanki sağırla konuşuyormuşuz da bağırınca anlayacakmış gibi adamın suratına avaz avaz bağırdık adamı iyice korkuttuk. Tura çıkardık rehber halı-deri-kuyum satışına yöneltti, 80-100 € luk bir deri ceketi turistte para vardır diye üzerine yok rehberin komisyonu, yok satışçının primi derken 300 € lara dayadık. Rehberlik mesleğini hanutçuluğa çevirdik.
    İşte bu yüzden dolayı Kınay kardeşler şöyle bir akım başlattı. Güzel tesisler yapalım millet yesin içsin, denize girsin, güneşlensin, animasyonla eğlensin ama kafası rahat olsun. Memnun kalsın, en önemlisi kendisini yolunacak kaz gibi gördüğümüzü düşünmesin ki ülkesine döndüğünde referans olsun.

    Bu sistem çok beğenildi onaylar verildi, tesisler kuruldu, o tesislerde çalışacak personelin eğitimi için turizm meslek liseleri ve fakülteler açıldı.

    Şimdi diyorlar ki her şey dahil sistem kaldırılsın; ben yukarıdaki olumsuzlukları yazdığımda bu tarz olayların olması muhtemeldi ama sıkıntı birileri buna dur diyeceğine herkes turisti yolunacak kaz, bayanları da bir seks objesi olarak gören bir anlayışa sahip olunca bu iş aynen böyle devam etti. O yüzden aslında turist, ucuz tatil, her şey ayağımın altında rahat vs. diye seçmiyor ülkemizde ki her şey dahil sistemi.
    Turistte Türkiye tatilinde, mesela bir Alman’ın İspanya’ya gittiği gibi, bir Portekiz seyahati yaptığı veya Yunan adalarına gittiği zamanki gibi geçirmek ister, yerel kültürel farkları görmek, tatları denemek, insanlarla tanışmak ister, en azından kendileri de söylüyor ama duydukları o kadar olumsuzluk var ki otelden çıkmak istemediğini belirtiyor. O yüzden her şey dahili kaldırmak için önce turizmde bazı şeylerin kökten değişmesi gerek.

    Mesela her şey dahil sisteme karşı olarak butik oteller trendi çıktı. Bugün herkes her şey dahil sistem otellerinin yerli yabancı fiyat farkını konuşuyor, peki butik oteller ne olacak? 6-7 odalı konsept oteller diye geceliğine istediği fiyat, sezondaki en iyi her şey dahil otelin fiyatıyla yarışıyor. Kuşadası’ndan bin feribota geç Samos’ta TR deki benzer kalitedeki butik otelde gecelikte yarı fiyatına kalıyorsun. Üstelik bir misafirperverlik sorma. TR deki butik otelde içecek menüsündeki fiyatlar, resort oteller veya Hilton vs gibi şehir otelleri ile yarışır, ada da oteli işleten otelle ilgili bilgi verirken dolap şurada ne isterseniz içebilirsiniz diyor.

    Kısacası anlatmaya çalıştığım şu, bizde tatil kavramı bir lüks, pahalı bir durum, sadece belirli bir kesimin çıktığı bir durum olarak gördüğü için tatilci de para çok mantığı ile her şeyi bir kazanç kapısı olarak görüldüğünden insanlar doğal olarak parayı bir kere vereyim bütçemi bileyim kafam rahat olsun düşüncesinde. Bu yüzden turizm ve tatil kavramlarını halkımız idrak etmediği sürece her şey dahil sistemin kalkması hem yerli hem yabancı turiste zarar verir.
    Her şey dahil sistemi savunmuyorum ama yazımın başında belirttiğim gibi çerçevesi ve sınırları belli ve belirli bir hizmet kalitesinin sunulması, diğer tatil alternatiflerindeki belirsizlik ve kazıklanır mıyım çekincesinden ötürü en güvenilir durum olarak gözüküyor.

    Çünkü hem yerli hem yabancı turist daha kıştan rezervasyonunu yapıyor, kredi kartı ile taksitle ödüyor, rezervasyon gününe kadar da ödemesini bitirmiş oluyor ayrıca erken rezervasyon ile çok uygun fiyata alıyor.
    Her şey dahil sistemi kaldırmak için önce alternatif bir sistem üretip sonra insanımıza turistin (yerli yabancı fark etmez) yolunacak kaz gözüyle bakılmaması gerektiğini öğretmemiz gerekir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi winwin35 -- 18 Ağustos 2017; 12:32:45 >
  • Sayın winwin35..

    Dünyanın neresine gidersen git. turist = yolunacak kaz. Dolar.

    Bu sanki bizim ülkemize has bir şeymiş gibi gösterip her şey dahil sistemi savunmak bence doğru değil.
  • Turizm başkanı sizin sözünüze karşılık bende size diyorum ki

    1'4 e kur bitmeli, 2001 gibi 1 dolar - euro = 70 kuruş olmalı.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ogameci -- 18 Ağustos 2017; 15:16:54 >
  • Valla Yunan adalarından tutun İtalya'nın bir çok şehrine, Orta Avrupa başkentlerinden, Benelüx ülkelerinden tutun Paris'e, Almanya'da bir çok şehre, İspanya'da büyük şehirlerden tutun komşu ülke Portekiz'de Porto Lizbon ve Funchal adasına kadar bir çok yere hem rehber olarak hem de turist olarak gittim.

    Ama hiç bir yerde, Ben yurt içinde tatil yada rehberlik yaparken turiste yolunacak kaz muamelesi gibi kendi yurdumda karşılaştığım durumlarla karşılaşmadım.

    ve yazdıklarım öyle ezber şeyler değil, bir tur operatörü sorumlusu & bir rehber gözü ile gelen feedbackler, şahit olunanlar ve gözlemler, bir turist olarak kendi şahım adına yaşadıklarımla ve tecrübelere dayanmaktadır.

    özetle diğer ülkelerde hiç yok diyemem elbetteki var ama Türkiye'deki durum gibi işin cılkının çıktığı bir durum yok.

    Mesela yurt dışı turlarında grubu gezdirirken yanında o ülkenin de bir rehberi olur aynı şekilde Tr de de Türk rehberin yanında bir tur lideri olur ancak;

    TR de olan: yabancı gruptan bir kişi Türk Rehbere bir alışveriş için talep geldiğinde anlaşmalı olduğu yere götürür, komisyona koşar Türk rehber Tur liderini de kafalar komisyonu kırışırlar o yüzden fiyatı şişirirken 2 rehberin maliyeti eklenir fiyat şişer de şişer ve elin adamını da yoldan çıkarırız.

    Yurt dışında olan: Türk gruptan biri alışveriş için talep gösterdiğinde gittiği yerde satıcı turist olduğunu anlayıp yolmaya çalıştığında o ülkenin rehberi araya girer olması gerektiği fiyatı sunması adına uyarır.

    o yüzden bu iş globaldir deyip işin içinden çıkmak en kolayı.

    Bizde işin çakallığına koşarlar çünkü turizmdeki kuralllar ve kaideler uygulanmaz.

    Mesela rehber için örnek verdim, şu anda yasal olarak 1 rehberin 2017 yılı için tarifesi şu şekildedir;

    A- Günlük Tur: 338 TL

    B- Transfer: 170 TL
    C- Gece Turu: 170 TL
    D- Paket Tur: 408 TL
    E- Aylık Ücret: 3380 TL

    işte rehberin hanutçuluğa koştuğu durum şu, hiç bir acente rehbere ödemesi gereken tutarı ödemiyor, günlüğü 200-250 arası para veriyor en fazla (günlük, paket, aylık fark etmiyor) ve diyor ki ben sana 46 kişilik grup veriyorum bunlara bir şey sattır sende yolunu bul bende der. yani yıllar önceki benim memurum yolunu bulur hesabı. (zaten ne olduysa bu laftan sonra oldu, diğeri de anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz dendi, delik deşik oldu dahası denetim yok)

    Bunu yurt dışında söyle bakalım bir rehbere onun tepkisi ne olur? onu geçtim yurt dışındaki rehber kendi grubu içerisinden birinin serbest zaman diliminde şehirde yaptığı alışveriş esnasında denk gelirse ve kazıklamaya çalıştığını da görürse uyarıyor, yapma diyor. Bizde adamın cebindeki parayı yolmak için rehberinden satışçısı, otobüs şoföründen restoran cısı organize şirket gibi çalışıyor.

    TR de şoför bahşiş kapmak için planlanan saatten erken girmek adına basar da bsar

    Avrupa'da adamın takometre de saati dolduğunda çeker sağa şirketin 2. aracı yada şoforü göndermesini bekler, değil bahşiş adama günlük yevmiyesinin 2 katı rüşvet öner yine kımıldamaz o arabayı.

    TR'DE rehber bırak deri-halı-kuyum satışını, grubunun yiyeceği öğle yemeğindeki restoranı belirlerken, lezzet tat, hijyen, ekonomik vs. gibi kavramları önemseyeceği ne hangi restoran kişi başında daha fazla para veriyor ise ona gider, temizmiş, lezzetliymiş önemsemez kendi yemeği ise özeldir, gruptan ayrı yer

    Avrupa'da: o ülkenin rehberi kendi güvendiği bildiği restorana gittiğinde önce mutfağına girer bakar, sonra masaları şöyle bir kolaçan eder dolaşır, grupla yer ve gruptan biri yada kendi yemeğinde bir sorun olsun gider işletmeciyle konuşur, ya indirim alır, yada ikram vs. bir şey yaptırır.

    Aradaki ortak nokta turist kazıklanacak, yolunacak kaz olarak görmek diyorsun

    aradaki fark ise adamların eğitimi, kültürü, yaşam standartları, hayata bakış açısı, etik kavramı vs. onu göremiyorsun.

    sana da anlatmaya çalıştığım işte bu ben bu farkı çok yaşadım, çok deneyimledim ve bu sadece turizm, turist vs. ile ilgili değil.

    daha bizim ülkemizde kendi halkına Zeytin havuzlarına paslı demir atılarak zeytinler karartılıp, tekstil boyası da renk için kullanılıp kendi vatandaşının sağlığını düşünmeyen adam

    Turisti, misafirperverliği, vs. mi düşünecek?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi winwin35 -- 18 Ağustos 2017; 17:18:39 >
  • UHD sistemli otelleri oda kahvaltıya çevir bakalım kaç kişi gidiyor oralara. Ne yazık ki bir tarafı düzeltelim diye düşünürken diğer tarafı batıran bir ülkeyiz. İleriyi düşünen insanlar değiliz her zaman olduğu gibi günü kurtarmaya çalışıyoruz Gerçekten inanılmaz şeyler yapıyoruz her alanda olduğu gibi turizm alanında da inanılır gibi değil, kendi ayağımıza sıkıp sıkıp duruyoruz .
  • Oteli , turizmi geçtim... Siz bugün , bu ülkede herhangi ustaya veya tamirciye güvenebiliyor musunuz ?





    https://forum.donanimhaber.com/cozuldu-yeni-bmw-f30-aldik-xenon-far-mercegi-yere-bakiyor--128131898-2



    Ege veya Marmara kıyısında bi rakı balık yapınca bütün kuzu parası almayacak kaç esnaf tanıyorsunuz?



    Dünün emekli yatağı Yeni Foca'ya gittim 5 yıl sonra . Belediye'nin koyduğu şemsiyeler gitmiş , yerine "Esnaf" gelmiş .



    Bir şezlong 20 lira . Bira 12...Yani bir gün , bana aşağı yukarı 150-200 liraya maal olacak . Yatak ve sabah , akşam yemeği hariç .

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Herşey dahilden önce bazı şeylerin değişmesi gerekiyor.yazılanlardanda bu anlaşılmakta...
  • Şerefsiz esnaf yıllarca turiste yolunacak kaz Gözüyle baktı.
    Çoğu otelin hd sisteme geçmesi ile de bunların işleri yıllar içinde azaldı.
    Çok üzülmemek lazım, haksız kazançlarına saysınlar.


    Rus turistler için görgüsüz diyen Turizm Bakanı'nı unutmadık.
    http://www.hurriyet.com.tr/gaf-sezonu-acildi-309795

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • acaba bu başkan kaç senedir oradaymış ve esnafa ne gibi faydalar sağlamış... esnaftan aldığı haraçlarla gezmek yerine gitsin oda kahvaltı oteller açsın... bizim tatil beldelerinde biz türkleri bile hiç umursamadan öpen esnaf yabancı turisti çevirme yapar...ağlamasınlar, ne ektilerse onu biçiyorlar...
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.