Şimdi Ara

TIP 1'LERE TAVSİYELER

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
145
Cevap
99
Favori
35.664
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
38 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar, konuyu silme kararı aldığımda yolladığınız mesajlar sebebiyle hepinize çok teşekkür ederim, çok sağolun. Konu da bir türlü silinmeyince ve ısrarınız sebebiyle devam etme kararı aldım. Kendimce yaşadıklarımı, tavsiyelerimi vermeye devam edeceğim, bilginiz olsun. Hepinize çok teşekkür ediyorum tekrardan



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DocFou -- 10 Ağustos 2017; 18:09:46 >



  • Arkadaşlar, birazdan textbook önerilerini yazacağım ancak çok önemli bir ricam var. Lütfen benim açtığım bir konuda 2binlik adam, 10binlik adam gibi kelimeler kullanmayın. Ben İstanbul Tıp Fakültesi öğrencisiyim ve 563.olarak girdim okuluma. Fakat benim için en ufak bir önemi olmadığından hiçbir konuma yazmadım, sadece soranlara cevap verdim. Şu sınavdaki sıralamanız sadece okulunuzu belirler, sizin nasıl bir hekim olacağınızı değil. Farklı konulara göz gezdirdiğimde özellerde okuyanlara da laf atıldığını görüyorum, 16bininci olanlara laf atanlara da. Ne kadar çirkin bir düşünce bu. Size şöyle söyleyeyim, benim okulum iyi sıralamalı öğrencileri alıyor ama tıbbın t'sinden anlamayan dolu insan var. Aynı şekilde liseden bir arkadaşım özel okulda ücretli olarak tıp okuyor ve okulumdaki öğrencilerin %90ını cebinden çıkarır. Demem o ki, hayatınızdaki tek başarı bu olmayacak. Okula girdiğinizde sizin sıralamanız kimsenin umrunda olmayacak. Sebebi, gerçekten önemi yok. Lütfen bana pm yollarken ya da benim açtığım konuyu yazarken buna dikkat edin. Teşekkür ediyorum.
    KADAVRA GÖRMEK

    Eminim birçoğunuzun en heyecanlandığı ve en korktuğu şeylerden biridir kadavra görmek :) Nasıl olacak, ne hissedeceğim, acaba midem bulanır mı, acaba bayılır mıyım, acaba ağlar mıyım düşünceleri çoğunuzun aklından geçiyordur. Bunların bazıları gerçekleşebilir, bayılanlae oluyor mesela :) Ancak bunda üzülecek bir durum yok. Takdir edersiniz ki, ölü görmeye alışık değiliz hiçbirimiz. Üstelik derisi olmayan bir ölü görmeye hiç alışık değiliz. Ama alışacaksınız, bu konuda şüpheniz olmasın. Eğer çok endişeleniyorsanız, internette diseksiyon videoları bulabilirsiniz. En azından neyle karşılaşacağınızı görmenin faydası dokunabilir. İlerleyen zamanlarda sizi etkileyen bir durum olmaktan çıkacak ama tabiki ilk gördüğünüzde soğuk duş etkisi yaratması kaçınılmaz :)

    Benim bu konuyla ilgili söylemek istediğim çok mühim bir şey var. Arkadaşlar, orda yatan kişi bir insan. Kim olduğu, ne olduğu, önceden nasıl biri olduğunü hiç önemli değil: o, insan. Bu yüzden saygı göstermek zorundasınız. Gittiğinizde göreceksiniz, belki siz de yapacaksınız (lütfen yapmayın) sırf arkadaşlarına hava atmak için kadavrayla birlikte fotoğrafını çekenler ya da kadavrayla dalga geçenler olacaktır. Arkadaşlarınıza havanızı kadavrayla atmayın ya da onunla dalga geçmeyin lütfen. O insan, sizin hekimliğinize katkıda bulunmak için orada. Mesleki yaşamınızda size öyle büyük katkısı dokunacak kı, bırakın dalga geçmeyi saygı duymalısınız. Sizi daha iyi bir hekim yapıyor o insan. Eğer o olmasa maketlerden yarım yamalak öğrenecektiniz her şeyi. Ama o var ve size katkısı çok büyük. Siz bir yakınınız öldüğünde onunla fotoğrafınızı çekiyor musunuz gülerek? Ya da bir yakınınızın ölüsünü gördüğünüzde şurası da şöyleymiş diye dalga geçiyor musunuz? Bunları yapmadığınıza göre başkasının yakınına da bunu yapmayın. İster kimsesiz olsun, ister mahkum olsun, ister bedenini eğitime bağışlamış yüce gönüllü insanlar olsun hepsinin yakınları var. Orda yatan kişiye bile saygı göstermiyorsanız en azından o kişiyi sevenlere saygı gösterin lütfen.
    BEN TIP FAKÜLTESİNDE NELER YAPTIM?

    Henüz bitmedi ancak şu ana kadar yaptıklarımı belki bir fikir olur diye yazmak istiyorum.

    Öncelikle çok bocalayacaksınız arkadaşlar. Hepiniz bu zamana kadar başarılı öğrenci oldunuz ve tıp fakültesine girdiniz. Ancak sabah 8 akşam 5 memur gibi ders dinleyeceksiniz ve hocalarınız bambaşka bir dil konuşuyor gibi gelecek. Bu zamana kadarki çalışma yönteminizle çalıştığınızda genelde pek işe yaramadığını göreceksiniz, acaba ben başaramayacak mıyım düşüncesi olacak. Korkmayın, en fazla 2 ay sürüyor bu dönem :)

    Çalışma yönteminden bahsedeyim biraz. Ben lisede yazarak çalışan bir öğrenciydim, öyle aklımda kalırdı. Tabi konu çok az rahat rahat yazabiliyordum. Tıp fakültesine başladığımda bunu deneyeyim dedim. Baktım, vakit geçiyor ama ben bir şey yapmamışım :) o yüzden bu yöntemden vazgeçtim. Hemen hemen her okulda sunumlardan işleniyordur diye tahmin ediyorum. Ben sunumlardan da çalışamadım arkadaşlar hiç. Sunumun olayı özet bilgidir, öğreticiliği yoktur. Derslere düzenli girerseniz sunumlar işinize yarar, eğer derslere girmezseniz cümlesi cümlesine ezberlemeniz gerek. Ben derslere girdim ve sonrasında textbook okudum. Benim zihnim bir şeyi mantığıma oturttuğumda çalışıyor, ezberleyemiyorum asla. O yüzden benim için en doğru yöntem buydu. Bazı konuları 4-5 defa okuduğum olmuştur mesela. Kötü notum da olmadı hiç :) Ben asla geçer not alayım diye uğraşmadım. Kendimi öğrenmeye adapte ettim.

    Tıp=asosyallik bence yanlış. Tıp çok zordur ve çok çalışmanızı gerektirir. Ama zaman yönetimi uygulayabilirseniz her şeye vaktiniz olur. Bunu hemen ayarlamanız çok mümkün değil. Başlayıp neye ne kadar vakit ayırmanız gerektiğini zaten görürsünüz. Benim en büyük avantajım uyumayı sevmemek oldu. Günde yaklaşık 3 saat uyuyorum, bu yüzden bol bol vaktim oluyor. Okul kulüplerine katıldım, sürekli gezdim ama bunun yanında her gün az da olsa çalıştım. Fakat sınavdan 1 hafta önce kendimi tamamen kapattım, önümde adam öldürseler umrum olmayacak kadar konsantre ve çok çalıştım. Az çalışmayla tıp fakültesi bitirilmez.

    Kongrelere katıldım bolca. Eğer sizin hocalarınız kilit elemansa o kongrede, ücretsiz katılabilirsiniz. Öğrenciler için ücretler çok daha düşük oluyor zaten. Bilim ortamını görmek bence çok önemli. Hiçbir şey anlamasanız bile orda bulunmak bile yeterli sebep.

    Araştırmalara katıldım. Bu konuda biraz yüzsüzümdür hatta. Sürekli hocalarımı rahatsız ettim. Bazen getir götür işleri yaptım, bazen de kayda değer işler yaptım. Getir götür işleri yapmış olsam da hocanın bir bilimsel probleme nasıl yaklaştığını görmek açısından bence çok önemli. Bunu kitaplardan öğrenemezsiniz. Yerinde görmeniz gerekir.

    Ameliyatlara katıldım. Bir hocam var, ona sorardım yarın hangi ameliyat var diye ve o akşam o ameliyatla ilgili araştırma yapardım. Sonra ameliyata girerdim. Bazen hiçbir şey anlamasam da o ciddiyeti görmek beni mutlu ederdi. En azından 1 kez bunu yapın.

    Hasta ve hasta yakınlarıyla sohbet ettim. Benim okulum aynı zamanda hastane olduğu için her yerde hasta ve hasta yakını görmek mümkün. Bunu neden yaptım bilmiyorum ama sanırım empati kurmak için. Bol bol sohbet ettim, endişelerini, korkularını öğrendim. Kendi kendime hep düşündüm. Bir hekim olarak endişelerini, korkularını azaltacak ne yapabilirim, nasıl iletişim kurabilirim? Umarım faydası dokunmuştur, ilerleyen yıllarda göreceğiz.

    Şimdilik aklıma gelenler bu kadar :)
    TEXTBOOK TAVSİYELERİ

    ANATOMİ : Muhakkak duymuşsunuzdur, iki atlas vardır çok mühim olan: Sobotta ve Netter. Ben ikisini de çok inceledim ve tercihimi Netter'den yana kullandım. Netter'in çizimlerinin çok daha kaliteli ve anlaşılır olduğunu düşünüyorum. Hocanız size tavsiye verebilir ancak son karar size aittir. Bence Netter'den çalışmak daha keyifli oluyor. Okulunuzun kütüphanesinde muhakkak bulunur, almadan önce ikisine de bakın. Konu kitabı istiyorsanız Arıncı Anatomi vardır, 2 ciltten oluşuyor. Anatomi kırmızı kitap olarak da bilinir ve efsanedir. Eğer konu kitabı almak istiyorsanız şiddetle tavsiye ederim. Nöro komitesi için Snell Klinik Nöroanatomi kitabını da şiddetle tavsiye ediyorum.

    FİZYOLOJİ : Guyton'ı öğrenmişsiniz bile okuduğum yorumlardan anladığım kadarıyla :) Guyton gerçekten fizyoloji adına çok kaliteli bir kitaptır. Ancak aynı zamanda okuması da zor bir kitaptır, ilerleyen konularda sizi sıkabilir. Daha özet, daha yormayan bir kitap istiyorsanız Lippincott kullanabilirsiniz. O da gayet yeterlidir. Ben aç gözlülükten ikisini de okudum :)

    MİKROBİYOLOJİ : Ben Lange kullandım. Bana çok faydası dokundu. Diğer textbookları incelemedim açıkçası. Sadece bunu kullandığım için bunu söyleyebiliyorum. Faydalıdır.

    HİSTOLOJİ : Ross kullandım. Hem konu hem de atlas olması açısından avantajlı bence. Gayet detaylı bir kitap. Bana faydası dokunan kitaplardan biri yine.

    EMBRİYOLOJİ : Moore kullandım. Embriyoloji bence çok sıkıntılı bir ders. Anne karnında 9 ay kalıyoruz ama nasıl o süre anneler için geçmiyorsa 9 aylık süreyi işlememiz de bizim için geçmiyor :) Çoğu kişi gereksiz görebilir embriyoloji textbookunu. Ama ben kullandım ve iyiki kullanmışım :)

    PATOLOJİ : İlk yıl patoloji görmeyeceksiniz ama tavsiye etmem gerek. Robbins muhakkak okuyun. Ben 2 defa okudum ve stajlarda bile o kadar faydası dokundu ki, anlatamam. Okuması zor textbooklardan biri ama sabrederseniz size çok şey katar.

    Diğer yıllar için muhtemelen ilerleyen zamanlarda sizin de fikriniz olur diye yazmadım. Ancak isterseniz onları da yazabilirim.
    MEZUN OLDUĞUNUZDA SİZİ BEKLEYENLER : Bir arkadaşımız özelden yazmış, size de anlatayım. Şimdi tıp fakültesinden mezun olduğunuzda isminiz çkys'ye düşer mecburi hizmet ataması için. Mezun olduğunuzda diplomanızı alamazsınız, sağlık bakanlığı diplomanıza el koyar. Mecburi hizmeti tamamlayan diplomasını alabiliyor sadece. Atandınız diyelim ki ama gitmek istemiyorsunuz. Eğer gitmezseniz size 2 tus tercih yapamama cezası veriliyor. Gittiniz ve istifa ettiniz, o zaman da 1 tus tercih yapamama cezası alıyorsunuz. Tabi gittiğiniz yerde çalışırken TUS'u kazanırsanız kazandığınız yere geçiş yapabilirsiniz. TUS'u kazandınız ve asistanlığınızı yaptınız diyelim. Bu sefer de sağlık bakanlığı uzmanlık diplomanıza el koyuyor yine isminiz çkys'ye düşüyor ve atanıyorsunuz. Mecburi hizmetiniz tamamlanınca diplomanızı alabilirsiniz. Ama çok yüksek ihtimalle bir süre daha orda kalmanız gerekiyor. Ben mecburi hizmetimi tamamladım, şuraya gideceğim diye bir şey yok. Performans puanı sistemi getirildi. Yaptığınız her işlemden puan alıyorsunuz. Batıya geçmek için yüklü miktarda puan biriktirmeniz gerek mesela. Tabi özelde de çalışabilirsiniz ama mecburi hizmet tamamlanmadan olmaz. Zaten bu yüzden diplomanıza el koyuyorlar.
    Muhakkak ki eğitim farkı var. Ama ne kadar büyük bir fark var, onu bilemem. Anadolu illerinde olup çok çok iyi okullar da var. Buradaki fark daha çok hocalardan kaynaklanıyor. Ama bu durum seni kötü doktor yapar mı? Asla. İstersen Türkiye'nin en iyi tıp fakültesinde ol; eğer meraklı değilsen, sevmiyorsan, araştırmacı ruhu ve hekimlik bilinci yoksa senden bir şey olmaz. Yani olur da nasıl bir hekim olursun, çok ayrı konu. İlgini çeken alanlar muhakkak vardır, git okulunda o hocalarının araştırmalarına katılmak iste. Reddedecek hoca yoktur. Kendini geliştir. Tıp literatürünü takip et. Bununla alakalı bir aplikasyon var, medscape. Tabi ingilizce gerekiyor :) ingilizce de artık herkesin akıllı telefonu var diye diyorum, çok öğretici aplikasyonlar var, çoğu ücretsiz. Ordan başlangıç yapabilirsin bence.
    TERCİH SONUÇLARI AÇIKLANDI

    Aramıza hoş geldiniz sevgili meslektaşlarım Bana kazandığı okulu bildiren arkadaşlarıma çok teşekkür ediyor, diğerlerine alacağınız olsun diyorum
    Belki istediğiniz okula yerleştiniz, belki pek de istemediğiniz bir yer geldi o yüzden endişelisiniz. İstediğiniz okuldaysanız sorun yok, ama istemediğiniz okuldaysanız büyük bir sorunla karşı karşıyayız demektir. Sebebi ise, sevmediğiniz bir yerde okula başlamak genellikle o okulu hiçbir zaman sevmemekle sonuçlanır. Dolayısıyla bunu yapıp öğrencilik hayatınızı zehir etmeyin kendinize. Tıp okuyorsunuz artık, tıp öğrencisisiniz. Nerede olduğunuz çok mühim değil. Elbette ki farklılıklar olacak ancak her okulun aynı seviyede eğitim vermesini bekleyemeyiz. Ve elbette ki her okulun avantajları olduğu kadar dezavantajları da mevcut. Daha önce de yazmıştım, nasıl başladığınız nasıl bitirdiğiniz önemlidir. Bu sebeple eğitimi acaba kötü müdür düşüncesine kapılmayın. Eğitimi kötüyse de kötü, siz değiştiremezsiniz ki bunu. Siz kendinizi değiştirebilirsiniz, okulun eğitimini değil. İnternette ders dinleyebileceğiniz çok sayıda ücretli platform var, youtubeda da var. Bunların tamamı ingilizce (en azından benim çalıştıklarım). Eksiklerinizi burdan kapatmaya çalışabilirsiniz. Az çok ingilizceniz ve akıllı telefonunuz varsa medscape programını hemen yükleyin vakit kaybetmeden. Birazcık karıştırın ne var ne yok diye. İnternet o kadad önemli ki, canlı ameliyatlar izleyebileceğiniz platformlar bile var. Dolayısıyla endişelerinizi bir kenara bırakın, tüm imkanlar sizin elinizin altında. Ve artık tıp öğrencisi olmanın keyfini çıkarın
    TIP FAKÜLTELERİ HAKKINDA

    Bana gelen pm'lerden çoğunu yerleştiğiniz tıp fakültelerinin eğitimi hakkındaki endişeleriniz oluşturuyor, o yüzden bunu daha detaylı ele almak istedim. Öncelikle şunu bilmeniz gerekir, tıp fakültesinin amacı pratisyen hekim yetiştirmektir. Normal şartlarda bir tıp fakültesinde TUS söz konusu dahi olmaz, o kısımla sizin ilgilenmeniz gerekir. Pratisyen hekim yetiştirmek adına, çekirdek eğitim müfredatı dediğimiz bir kavram vardır. Özetle şudur, bir pratisyen hekimin çalıştığı yerde görebileceği vakalarla ilgili bilgisi olması gerekir. Çekirdek eğitim müfredatının amacı da budur.

    Okulunuzun laboratuvarları çok kötü olabilir, bu durum sizi kötü doktor yapmayacaktır. Neden yapmayacak? Çünkü laboratuvarda geçireceğiniz vakit çok kısıtlı eğitiminiz süresince. Siz sürekli laboratuvarda olacağınızı düşünüyor olabilirsiniz ama gerçekte öyle bir durum yok. Sadece anatomi laboratuvarında çok daha fazla vakit geçireceksiniz. Kadavranın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ama diyelim ki kadavra yok okulunuzda ya da çoğu okul kadavrası olsa bile öğrencilere çıkarmaz hibe etmesinler diye. O zaman ne olacak? İnternette diseksiyon videoları var arkadaşlar, bunları izlersiniz. 3 boyutlu anatomi aplikasyonları var, bunlardan çalışabilirsiniz. Bir şekilde bu eksiği kendiniz kapatabilirsiniz. Ben kadavra görmedim, kötü doktor olacağım düşüncesi çok yanlıştır.

    Gelelim klinik pratiklere. Burda da çekirdek eğitim müfredatı vardır. Sizin görmeniz gereken hastalar, hastalıklar, cerrahi prosedürler, yapmanız gereken işlemler bellidir. Bir okul bunların hepsini sağlamak zorunda size. Evet Çapa, Cerrahpaşa, Hacettepe, Ege gibi okullarda belki hayatınız boyunca göremeyeceğiniz çok ilginç vakalar görebilirsiniz ama bunun sizin hekimliğiniz açısından çok da bir önemi yok. Yine geliyorum başa, amaç pratisyen hekim yetiştirmek. Zaten pratisyen hekime çok ilginç vaka geldiğinde ilgilenmeyecek, sevk edecektir bir uzmanlık branşına. Stajlarınızda anamnez almayı öğrenmelisiniz, doğum seyretmelisiniz, menenjit tanısı koymayı öğrenmelisiniz, acil vakalara yaklaşımı bilmelisiniz, sonda takmayı öğrenmelisiniz vs vs. Ama bunların hepsini öğrenmek için en yüksek puanlı tıp fakültelerinde olmanıza gerek yok. Bunlar siz hangi okulda olursanız olun öğretilecek size, öğretilmek zorunda. Özel okula giden arkadaşlarım da çok endişelenmesinler. Bazı özel okullar, devletten daha çok işlem yaptıracak sizlere. Sadece şuna dikkat edin, kendisiyle bağlantısı olmayan bir özel hastaneyle anlaşmalıysa orda sıkıntı çıkabilir.

    Diyelim ki, okul çekirdek eğitim müfredatına uygun hareket etmiyor. Yazın kendi şehrinizde bulunan bir eğitim araştırma hastanesine gidin, istediğiniz branşın klinik şefiyle görüşün, yazınızı orda geçirin. Bu şekilde öğrenmeniz gereken her şeyi öğrenirsiniz.

    Özetle bu durumu sıkıntı etmek yerine artık tıp fakültesi öğrencisi olmanın tadını çıkarın derim ben
  • aynen knk anatomi mantiktir
  • DogusCay kullanıcısına yanıt
    Terimlerin çok fazla olması mantık olmadığı anlamına gelmez. Herbir terimin çıkış noktası bellidir. Eğer bunları bilirsen tek tek ezberlemeden mantığınla yapabilirsin. Sadece atlastan bakarak değil, konu kitabı da okursan dediğimi anlarsın.
  • Çok güzel yazmışsınız :D hep merak ettiğim bir durum var.Mesela mühendislikte boğaziçiyle anadoludaki üniversiteler arasında çok büyük eğitim farkı var.Tıp fakültelerinde de mesela hacettepeyle anadolu arasından böyle bir fark var mıdır? Yoktur demi yoktur :D :D İngilizcem lisede bile berbattı.Öğrenmeyi çok istiyorum ama dil konusunda çok beceriksizim :(
  • Sağolun hocam faydalı konu
  • Muhakkak ki eğitim farkı var. Ama ne kadar büyük bir fark var, onu bilemem. Anadolu illerinde olup çok çok iyi okullar da var. Buradaki fark daha çok hocalardan kaynaklanıyor. Ama bu durum seni kötü doktor yapar mı? Asla. İstersen Türkiye'nin en iyi tıp fakültesinde ol; eğer meraklı değilsen, sevmiyorsan, araştırmacı ruhu ve hekimlik bilinci yoksa senden bir şey olmaz. Yani olur da nasıl bir hekim olursun, çok ayrı konu. İlgini çeken alanlar muhakkak vardır, git okulunda o hocalarının araştırmalarına katılmak iste. Reddedecek hoca yoktur. Kendini geliştir. Tıp literatürünü takip et. Bununla alakalı bir aplikasyon var, medscape. Tabi ingilizce gerekiyor :) ingilizce de artık herkesin akıllı telefonu var diye diyorum, çok öğretici aplikasyonlar var, çoğu ücretsiz. Ordan başlangıç yapabilirsin bence.
  • To The Future T kullanıcısına yanıt
    Teşekkürler. Yazıp yolladıktan sonra aklıma başka birsürü şey geldi de, onları da ara ara yazacağım
  • KARİYER HEDEFLERİNİZİ BELİRLEYİN : Şüphesiz ki, Türkiye'de tıp okuyanların çoğunun aklından burda mı çalışsam yoksa yurtdışına mı gitsem düşüncesi geçmiştir. Bunu iyi belirlemek, kararlı olmak ve ona göre hareket etmek gerekiyor. Tabiki Avrupa ve Amerika kapılarını bize açmış, beklemiyor :) Her ülkenin gereklilikleri farklı. Bunları araştırıp ona göre hareket etmelisiniz. O ülkenin dilini çok iyi derecede bilmek hiç şüphesiz gerekli. Bunun haricinde gitmek istediğiniz ülkede yaz stajları ayarlayabilirsiniz. Çok zor değildir yaz stajı ayarlamak. Bizim lise öğretmenlerimizin çoğu bile aşırı egoistken orda dünyaca tanınmış doktorlar çok mütevazidir. Kendinizi tanıtan, o branşı neden istediğinizi ve neden orda staj yapmak istediğinizi belirten bir mail atmanız yeterli olacaktır. Amerika için ise USMLE gerekiyor. Mesela Amerika'yı kafaya koyduysanız 3.sınıfta USMLE Step 1'e girmeniz sizin için yararlı olur. USMLE çok pahalı bir sınavdır. Bizimki gibi 200-300 lira değil yani :) O açıdan belki para biriktirmeniz gerekebilir. Özetle hedefi iyi belirlemek ve ona göre plan yapmak işinizi çok kolaylaştırır.

    Not : İngiltere'de staj yapmak kafanızı karıştırabilir. Bizden çok farklı bir sisteme sahipler.




  • hocam elinize sağlık çok faydalı olmuş
  • chandler1978 kullanıcısına yanıt
    Teşekkür ederim
  • MEZUN OLDUĞUNUZDA SİZİ BEKLEYENLER : Bir arkadaşımız özelden yazmış, size de anlatayım. Şimdi tıp fakültesinden mezun olduğunuzda isminiz çkys'ye düşer mecburi hizmet ataması için. Mezun olduğunuzda diplomanızı alamazsınız, sağlık bakanlığı diplomanıza el koyar. Mecburi hizmeti tamamlayan diplomasını alabiliyor sadece. Atandınız diyelim ki ama gitmek istemiyorsunuz. Eğer gitmezseniz size 2 tus tercih yapamama cezası veriliyor. Gittiniz ve istifa ettiniz, o zaman da 1 tus tercih yapamama cezası alıyorsunuz. Tabi gittiğiniz yerde çalışırken TUS'u kazanırsanız kazandığınız yere geçiş yapabilirsiniz. TUS'u kazandınız ve asistanlığınızı yaptınız diyelim. Bu sefer de sağlık bakanlığı uzmanlık diplomanıza el koyuyor yine isminiz çkys'ye düşüyor ve atanıyorsunuz. Mecburi hizmetiniz tamamlanınca diplomanızı alabilirsiniz. Ama çok yüksek ihtimalle bir süre daha orda kalmanız gerekiyor. Ben mecburi hizmetimi tamamladım, şuraya gideceğim diye bir şey yok. Performans puanı sistemi getirildi. Yaptığınız her işlemden puan alıyorsunuz. Batıya geçmek için yüklü miktarda puan biriktirmeniz gerek mesela. Tabi özelde de çalışabilirsiniz ama mecburi hizmet tamamlanmadan olmaz. Zaten bu yüzden diplomanıza el koyuyorlar.




  • DocFou D kullanıcısına yanıt
    Yine çok güzel yazmışsınız çok teşekkür ederim :) Yazdıklarınıza bakarak idolüm oldunuz cidden umarım sizin gibi olabilirm :D
  • Hocam hazirlik hakkinda ne diyosunuz okunmali mi(yurtdisi dusunen biri icin)

    Ozeller hakkinda ne dusunuyosunuz(Bahcesehir ve medipol ozellikle)
  • DocFou D kullanıcısına yanıt
    Hocam uzman atamalarında bölüm farketmez mi mesela spor hekimliği çok spesifik bir branş ve İstanbul Ankara gibi merkezi yerlerde var doğuda yok ya da az var ona göre atama yapılır değil mi sonuçta yani bu tip spesifik branş atamaları görece daha iyi yerlerde olur.yanılıyor muyum?

    Son sorum 5 tercih hakkı var hepsini çok istenen yerler yazan elbet olur onlar yerlesemezlerse ne oluyor

    İyi günler
  • Textbook nedir aciklar misin
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Andromeddah

    Textbook nedir aciklar misin

    Guyton mesela


    Hocam çok yararlı konu sağolun.
  • koskoca 11 sene.. yazarken yoruldum



    yararlı konu bu arada
  • Yararlı konu textbook önerilerinizi bekliyorum hocam
  • Hocam textbook önerilerinizi bekliyoruz. Bu sene 1e başlıyorum inşallah. Sizin dediğiniz gibi olabildiğince textbooklarla birlikte gitmek istiyorum.
  • hocam çok sağolun gördüğüm en iyi konu olabilir :D textbook önerilerinizi bekliyorum
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.