Şimdi Ara

En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız (60. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1.481
Cevap
21
Favori
75.463
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
6 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 5859606162
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Cowboy Bebop izledim. Bence harika bir anime. 11/10. Karalarım bir şeyler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Monster izledim objektif olarak 7/10 ama bunu açıklamak çok uzun sürer belki bir gün uğraşıp buraya atarım. Özet olarak izlediğim diğer diziler ve okuduğum diğer polisiye & psikoloji işlerine kıyasla daha zayıf buldum. 74 bölüm olmasına gerek yok serinin aslında 30 bölüm bile fazlasıyla yetermiş. Haftalık takip edilmesi gereken bir seriyi böyle çok uzun yıllar sonra arka arkaya izleyince bu hissi yaşadım. Genel olarak Villaini ilgi çekici bulsam bile hikayeye etkisini zayıf buldum aynı şekilde finalde öyle.


    Olayların bağlandığı nokta ve 73 bölümlük buildup'un buna değdiğini kesinlikle düşünmüyorum. Monster böyle 8/10 çıkıp, 6/10'lara düştüğü çok zaman oldu ama genel olarak hem olay örgüsünün bağlandığı nokta ve tesadüfler, serinin kendini tekrar etmesi hem diyalog hem olaylar olarak, karakterlerin seride olan varlığının gereksizliği ve finalinin tatmin etmemesi sebebiyle 7/10 diyorum.


    Bu sadece özetiydi bir ara full inceleme yaparım. Negatif konuştum ama ben bir polisiye animesi izlemek istiyorum derseniz kesinlikle tavsiye ederim ama beklentilerinizi benim gibi çok yüksek tutmayın.


    Cowboy Bepop dizisi geliyor bence Monster dizisini yapsalar çok daha fazla tutar.


    EDIT: Benim puanım sizin 9-10 puanınız olabilir ayrıca. 200+ animeden 9 ve üzeri verdiğim sadece 4 anime var ona göre.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Okeanix -- 7 Kasım 2021; 1:45:54 >




  • En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız

    Jujutsu Kaisen


    Forumda hakkında baya tartışmanın döndüğü fakat şimdiye değin izlemediğim için uzaktan bakmakla yetindiğim JK'yi sonunda aradan çıkartmayı başardım. Eleştiriler haksız değil fakat anime bir şekilde de kendisini izlettiriyor diyebilirim.


    Öncelikle bu seri ile Demon Slayer'ı yakın dönemde izlediğim iki shounen oldukları için karşılaştırmam gerekirse Jujutsu Kaisen, Demon Slayer'ın birkaç gömlek altı diyebilirim. Özellikle edebiyat konusunda JK baya bir geriden geliyor. Karakterler orjinal değil, orjinal olmamakla beraber pek canlı hissettirdiklerini de söyleyemeyeceğim. Aralarında bir uyum yaratılamamış bu nedenle animede ortamı yumuşatmak adına konulmuş esprili ara sahneler oldukça sırıtıyor. Birbirine hiçbir şekilde yakıştıramadığınız karakterlerin sanki kırk yıllık dostmuş gibi şirinlikler yapması pek hoşuma gitmedi.


    Öte yandan animenin dünyası biraz küçük hissettiriyor açıkçası, bir iki okul, bir avuç büyücü ve hortlak etrafında dönüp duruyoruz gibi hissettim. Daha büyük birşeylerin parçası olma duygusunu da çok fazla alamadım.


    Öte yandan JK diğer serilerin aksine bir cam fanus içerisinde geçmiyor. Küresel ısınma olsun, beğenilen holywood artistleri vb olsun yer yer adlarını duyabiliyoruz yani Jennifer Lawrence adını animede duyunca ne diyeceğimi bilemedim.


    Dövüş kısımları ise kendisini izlettiriyor. Beni animenin sonuna kadar getiren kısmıda burası oldu. Oldukça güzel dövüş sahneleri var ayrıca özellikle son bir iki bölümde gerçekleşen kapışmalarda bizim esas karakterler yerine o biçimsiz yaratıkları tuttuğumu farkettim yazar burada Nobara denilen kızın acımasızlığını vermeyi başarmış diyebilirim bu açıdan animenin ikinci sezonunda belki biraz olsun yazarlık konusunda pırıltılar görebileceğimize inanıyorum fakat ilk sezon yazın kalitesi olarak, karakterler olarak, dünya olarak sınıfta kalıyor. Yine de izlerken sıkılmadım, dövüşleri takip ederek zamanınızı geçirebileceğiniz çıtır çerez bir anime serisi olmuş diyebilirim.


    Büyük olasılık devam sezonlarını da izlerim.


    10/6




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 12 Aralık 2021; 21:59:1 >




  • En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız

    Standartların dışında ve klişeleri yıkmaya çalışan bir anime var karşımda. Animenin çizimlerine baktığınız anda normal bir işle karşı karşıya olmadığınızı anlıyorsunuz, karakter çizimleri tüm animelerden alışık olduğumuz prototip tipler yerine daha gerçekçi resmedilmiş diyebilirim. Yani mükemmel ölçülere sahip kadınlardan ziyade daha doğal hatlara sahip Nikkaido veya tıfıl Ebisu, Apaçi gibi görünen Caiman ve şişman doktor vb karakterlerin orjinal ve kusurlu görünmelerini sağlamış bufda orjinallik yaratmış. Animede geçen ortamları ve dünyayı biraz Ghost in the Shell dünyasına benzettim açıkçası, yani Ankara'da Sincan veya İstanbul'da Esenyurt Ümraniye taraflarını alıp Cyberpunk bir geleceğe göndermek gibi... Bu açıdan oldukça hoşuma gitti.


    Keza animenin anlatım tarzı, dünyasına yaklaşımı da çizimleri ile paralellik gösteriyor. Karakterlerin pek fazla moral değerleri olduğunu veya artık filmlerde veya animelerde kusma noktasına geldiğimiz gereksiz bir doğruculuk oynamadıklarını görüyoruz. Adam öldürmekle ilgili bir sorunları yok veya karşılarına görece küçük bir kız çıktığında , parasız kaldıklarında doğruculuk oynamak yerine kötü şeyler yapabilen karakterler görüyouz. Keza animenin tümünde hayatın anlamsızlığı ve absürtlüğünü hissettiriyor.

    Spoiler,

    mesajı görmek için tıklayın.
    Shin'in maskesini inatla ters takması, Noi'nin çok kaslı bir kadın olması,


    Yalnız bütün bu absürtlükler ve farklı yaklaşım animeyi ilk başta oldukça fresh hissettirse de siz bu absürt dünyaya alıştıkça ve onu normalleştirdikçe Dorohedoro'nun kusurları da göze batmaya başlıyor. Animenin en büyük sıkıntısı serinin başında sizi içine attığı bu fantastik dünya, gizem ve orjinal karakterlerini seri ilerledikçe taşıyamaması...


    Spoiler,

    mesajı görmek için tıklayın.
    Ölmüş karakterler ölümden dönüyor veya kolu bacağı kopmuş, yüzü yüzülmüş karakterler iyileştiriliyor vb bunlar animeye gerçekten büyük zarar vermiş mekanikler diyebilirim. Keza gizemde sünmeye başlıyor ve Hokkaido ile Caiman arasındaki ilişki klasik bir kaçırılan kadını kurtarma klişesine, Noi ve Shin'in ise yine klasik bir sevgi ilişkisine bağlanması orjinalliği söndürüyor.


    Kısacası Dorohedero çok orjinal bir biçimde başlayıp giderek sıradanlaşan, gözleriniz bir anda gözünüze tutulan göz kamaştırıcı ışığa alıştıkça aslında pek bir numarası olmadığını gördüğünüz bir animeye dönüşüyor diyebilirim üzülerek. Halbuki ilk baştaki atmosferi aynı orjinallikle sürdürmeyi başarabilseydi rahatlıkla anime tarihine adını kazıyabilecek bir klasik olabilirmiş diyorum.


    10/7.5




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 2 Aralık 2021; 12:8:2 >




  • En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız

    Yakusoku no Neverland


    Rahatsız edici bir öykü, rahatsız edici bir anime. Doğumlarından itibaren bir amaç için yetiştirildiklerini anlayan ve kötü sonlarından kaçmaya çalışan bir avuç çocuğun hikayesini izliyoruz.


    Animede hayatın gerçekleri ile yüzleşenlerin çocuklar olması animenin vuruculuğunu arttırmış, arka planda olanlar ve şiddeti göstermeyip daha çok karakterlerin psikolojileri ve kapana kısılmışlıkları üzerine odaklanılmış bir seri var elimizde. ( Zaten o kısımları da göstermeleri mümkün değil. ) Ayrıca hikayede beğendiğim unsurlardan biri de kötü karakterlerin de aslında birer kurban olması ve yüzleştikleri gerçeklerin onları katılaştırmasının gösterilmesi oldu diyebilirim.


    Animenin ikinci sezonu ile ilgili aşırı kötü eleştirilerden ötürü devamını izlemeyi düşünmüyorum. Vakit bulabilirsem mangasından devam edeceğim. Onun dışında akıcı ve bir çırpıda izlenebilecek bir anime yapmışlar diyebilriim.


    10/8


    Not:

    Spoiler,

    mesajı görmek için tıklayın.
    Animeyi izlemeye başladığım andan itibaren Emma'yı bir türlü kız olarak algılayamadım. Bu çocuk neden etek giyiyor diye içimden geçirip durdum. Kız olduğunu farkettikten sonra bile erkek bir karakter gibi hissettirmeye devam etti...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 4 Aralık 2021; 11:51:16 >




  • En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız

    Drifters

    Bu animeyi izleyeli 3-4 ay oldu ama şimdi yazasım geldi açıkçası. Animenin konusu yandan yemiş yüzüklerin efendisine benzese de bence konuyu tarihten ünlü figürler getirme konsepti ile birleştirince ilgi çekici ve yeni bir şey çıkmış ortaya.(ya da ben en azından bu tür bir konsepti ilk kez izliyorum)
    Animenin bence en büyük sıkıntısı mizah anlayışının karakterlerin sürekli birbirine bağırması üzerine olması (Japonlar bu aptal konsepti beğeniyor galiba ama benim hoşuma gitmiyor) bu konu başlarda çok sıkıntı olmasa da bölümler ilerledikçe dozunun artarak devam etmesi can sıkıcı oluyor. Onun dışında serinin sürükleyicilik anlamında kusurları olduğunu düşünüyorum. Yani konusuna karakterlerine felan bakıyorum orta dünya konsepti üstüne samuraylar ve tarihten kişilikler felan var normalde ortalama bir şey çıkarsalar dahi akması lazım bu animenin ama ben sonraki bölüme geçerken isteksiz olduğumu hissettim. Bunun sebebinin de Toyohisa ve diğer okçu elemanın (ismini bile unuttum) yetersizliğine bağlıyorum. Resmen Nobunaga tek başına yürütüyor seriyi. Bence seri bu üçlünün üzerine yığılmamalı ve diğer sürüklenenler daha çok ön planda olmalı ama ilk sezon olduğu için normal karşılıyorum.


    Özellikle şu pilot ile uçak gemisi komutanının ne yapacağını merak ediyorum. Seride beni en çok heyecanlandıran iki karakter bu oldu nedense


    Şimdilik puanım 7.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi spiritswithinn -- 6 Aralık 2021; 10:29:55 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 100 Man no inochi no ue öre wa tatteiru 1.sezon ve 2. Sezon

    Puanım:7/10

    Tür: isekai

    Yorumum:Orta şeker anime. 3.sezonu çıkar bence. Diğer isekailerden farkı harem yok. ana karakter mal değil. Görev tamamlayınca eski dünyalarına geri dönebiliyorlar. Openingleri beğendim.


    En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Anormal zirve kullanıcısına yanıt

    Bu animeye 7 puan vermezine şaşırdım. 5 puandan fazla etmez bence aşırı sıkıcı bölümleri var.

  • Seirei Gensouki 1.sezon

    Puan6/10

    Tür:İsekai
    Yorum:Fena bir anime değil.Daha iyi olabilirdi, boş zamanım var diyorsanız izleyin.


    En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ainz Ooal Gown kullanıcısına yanıt

    My anime list'te 6.8 almış. Ben birde genelde puanı yüksek veririm. Bazısı Cok düşük verir. Kişiden kisiye zevk değiştiği gibi puanlamada çok değişir.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Benim artık klişe ve düşük prodüksiyon animelere (isekailerin %99'u) tahammülüm kalmadı. Neden hala klişe isekai yazdıklarını da anlamadım kim alıyor bunların novellerini dükkanlarda boşuna yer kaplıyor.


    Kış 2022 sezonu için Attack on Titan, Demon Slayer ve Jojo dışında (hepsi devam sezonu yeni anime yok) hiçbir şeye bakmanız bile gerekmiyor ki Demon Slayer ve Jojo sadece eğlence odaklı animeler bir beklentiniz de olmasın yani sadece prodüksiyon kalitesi olarak yüksekler. Attack on Titan'da en kötü sezonunu yaparak yıllarca dalga konusu olacak.


    Kısacası onca çöp arasından izlenebilecek 3 serinin de kötü yazarlığı var düştüğümüz duruma bak. Daha kötüsü ise büyük ihtimal bu yıl başka anime gelmeyecek sadece Chainsaw Man belli değil.


    2020 yılında Re:Zero rakip olabilecek tek bir seri bile yoktu siz Jujutsu Kaisen dersiniz ama ben gülerim.

    2021'de çok fazla anime vardı birbirine yakın, orijinal çok iş gördük. Dolu doluydu

    2022 devam sezonu açısından fena değil ama yeni anime olarak hiçbir şey gözükmüyor. Tabi düz shounen olan Chainsaw Man yine son çeyrekte çıkar ve yılın animesini alır falan tahmin edilebilir oldu.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Okeanix -- 8 Aralık 2021; 5:32:58 >




  • En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız



    Kemono no Souja Erin

    Bölüm sayısı: 50

    Türü: Fantastik, dram, slice of life


    Bu anime, slice of life türünün hakkını vererek Erin hayatını anlatıyor. 50 bölümlük bir anime olduğu için anime boyunca Erin yaşadığı şeyleri, karakter gelişimini ve değişimini de görüyoruz. Onunla beraber yaşadığı ülkede olan değişimleri de görüyoruz. Erin, birçok animedeki gibi daha ilk bölümden bir amacı olan ve ona yönelen biri değil. Sıradan hayatı olan sıradan biri. Animede de zaten sıradanlık vurgusu, aslında saraydaki insan ile dağdaki insanın eşit olduğu vurgusu var. Alt metni çok güzel bir anime.

    Fakat gelelim kötü tarafına. Temposu düşük bir anime. 50 bölüm olunca bayağı bi hikâye çıkacak, birçok olay olacak beklentisi vardı bende. Ayrıca Shinsekai Yori'ye benzeyen tarafları var diye duymuştum. Bu beklentilerimi karşılayamadı. Böyle bir konuyu 25 bölümde de anlatabilirdi bence. Çizimlere çok takılmam ama pastel boya görüntüsü de pek hoşuma gitmedi. Sonu ne kadar tahmin edilebilir olsa da güzel bitti bence.


    Spoiler,

    mesajı görmek için tıklayın.
    Ial ve Erin'in evlenmesi ve çocuklarının olacağını tahmin etmiştim güzel de oldu. Shunan de evlendi onu da tahmin etmiştim güzel oldu. Damiya son anda ya benimsin ya kara toprağın diye atak yapsa da kendisi kara toprağı boyladı. 😄 Ölümü basit ve çok hızlı oldu ama olsun onun da öleceği belliydi.



    Benden 7/10 aldı.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Kobayashi-san Chi no Maid Dragon


    Beni son zamanlarda en terse yatıran anime bu oldu. Tatlış bir slice of life izlemek için bu animeye başlamıştım ama animedeki ensest ve lgbt ögeleri beni kusturacak seviyeye getirdi. Ah şu japon kardeşlerim yok mu bir şeyi tatlı yapınca itici gelmeyeceğini sanıyorlar herhalde.


    Puan : 4/10

  • Dragon Quest Remake şu son bir kaç bölüme kadar çok güzel gitti. 2020 - 2021 için izlenecek bir şey bulduk valla.


    Bu arada okuduğum Solo Levelling - The great mage returns after 4000 years - Return of the frozen player gibi seriler de var.


    Arada kafa dağıtmak için iyi. Bu tip eserleri bir anda 50- 100 bölüm okumak güzel oluyor ama sonunda her hafta beklemeye düşüyorsunuz ne yazık ki.


    Anime olmasa da yazayım dedim belki bakıp siz de beğenirsiniz malum bölüm bu aralar çok durgun ortalık 65 milyon renkli palete sahip anime dolu.

  • Periah kullanıcısına yanıt

    Fazla bile vermişsiniz hocam gördüğüm en overrated animelerden biri. Dediğiniz çoğu şeye katılmakla beraber konu,karakter her şey popüler shounen'lerden arak hepsinden birşeyler almışlar özellikle Naruto'dan karakterler acayip benziyor. Animenin iyi olduğu yegane şeyler animasyon kalitesi ve dövüşler belki biraz da müzikleri. Zaten karakterlerden hiçbirine ısınamadım her şey çok havada kalıyor. Bu animeyi beğenen kitlenin animeye yeni başlayan veya birkaç anime izlemiş kitle olduğunu düşünüyorum.

    Benden maksimum 4.5 veya 5/10 çalışır o da dediğim gibi animasyon kalitesi,dövüş ve müzikleri için.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Eragone kullanıcısına yanıt

    Birkaç yıl önce Hunter x Hunter izleyip fazla beğenmemiştim. Geçenlerde beni ne dürttü bilmiyorum fakat seriyi tekrar izlemeye başladım fakat geçmişe nazaran daha bilinçli bir şekilde izliyorum animeyi şu anda ve ilk izlememin aksine bu sefer çok daha etkileyici ve başarılı buluyorum. Bana kalırsa Hunter x Hunter Naruto, Bleach veya One Piece'in çok daha üstünde bir kaliteye sahip.


    Jujutsu Kaisen'e gelirsek o yıkarda saydığım 3lü'nünde altında kalıyor. Ben seriye kalitesinden ziyade zaman öldürmemi sağladığı için o puanı vermiştim özünde yoksa dediğim gibi yazarlık anlamında gerçekten zayıf kalıyor. Özellikle çağdaşı olan Demon Slayer'da Jujutsu Kaisen'den iyi fakat işte bir şekilde izledim mi izledim animeyi. Yani artık dayanamıyorum moduna girmedim.


    Sonuç olarak her türde gerçekten iz bırakabilen serilerin sayısı bir elin parmaklarının pek üstünde değil. Zaten HxH örneğinde olduğu gibi bu izi bırakabilen adamlarda hayatla barışık tipler değil tam tersine acı çeken, dengesini yitirmiş birtakım kişiler oluyor.


    Sözün özü gerçekten kaydadeğer bir shonen izlemek istiyorsanız HxH'e bakın.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 12 Aralık 2021; 21:38:31 >




  • En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız

    THE RISING OF THE SHIELD HERO
    Öncelikle anime harika bir başlangıç yapıyor. Çok vurucu bir ilk bölüm izliyoruz. Burdan ben diğer klasik isekai'ler gibi değilim diye bağırıyor adeta.
    Animenin baş karakterin içine düştüğü durumu bize geçirmede çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Naofumi(ana karakterimiz) ilk bölümden animenin ortalarına kadar yasadiklarindan ötürü tabii ki müthiş bir karakter gelişimi yaşıyor.



    İyi olduğu başka bir konu da karakterler arasındaki etkileşimi harika işlemesi. Raphtalia ile olan ilişkisi
    Mızraklı kahraman ile olan dövüşünü şike ile kaybettikten sonra
    daha da seyirciye geçiyor.Naofumi'nin insanlara olan güveninin günden güne nasıl azaldığına şahit oluyoruz.


    Ancak anime bu kadar iyi işler yaptıktan belli bir bölüm sonra ne yazık ki diğer klasik isekai'lere dönüşme sürecine geçiyor. Klasik bir harem animesi olmuyor ama yine de oralarda geziyor.Kalitesini son bölümlere kadar taşıyamıyor. Ve git gide daha soft bir animeye bürünüyor.En sinir olduğum konu ise
    İdamı durdurması. Sen gel o kadar şey yaşa her şeyi burnundan getirsinler yok bunların adı bitch olsun da cezalarını öyle çeksinler diye saçma sapan birşey yap.
    o kadar uğraştıkları Naofumi'nin karakter gelişimini son bölümlerde hiçe saymaları.


    Yani diyeceğim o ki harika,vurucu bir başlangıçtan kendisine çok yakışmayan derecede -benim için- kötü,soft son bölümlere. Ama yine de son bölümlerini beğenemesem de genel olarak güzel bir konu ve fena olmayan bir işleniş. Karakterlerin birbirleri ile olan etkileşimleri güzel,duyguyu izleyiciye geçirme güzel. Genel olarak beğendim karakterlerle bağ kurduğum için biraz fazla cömert davranacağım puanlamada.
    8/10



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Eragone -- 12 Aralık 2021; 21:41:13 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız

    Drifters

    Tonu diğer İsekailere göre biraz daha ağır olan , şiddeti vb göstermekten pek sakinmayan klasik bir İsekai animesi.

    Daha önceki incelemelerde söylenenlere katılıyorum. Bu serinin en büyük avantajı karakterlerin tarihi kisiliklerden seçilmiş olması . Hangi kişiyi nasıl resmettiklerini merak ettiğiniz için seriyi izliyorsunuz.

    Yalnız malum animeler japon kaynakli olduğu için seride bol bol japon tarihinden kişi bulunuyor ve doğal olarak biz bu kişilerin kim olduğunu ne yaptıklarını vb bilmiyoruz.( Zaten bu karakterler dünya tarihi içinde pek önemli kişilikler değil genelde ). Buda biraz o aurayı zedeleyen bir unsur olmuş.


    Animede Hitler'in sin olmaması buna karşılık İsa'nın sinlerin başı olarak resmedilmesi ilginç olmuş : )


    Klasik İsekai formülü üzerine farklılaşmak için koyduğu daha koyu ton ( Şiddet vb...) ve tarihi kişiliklerin karakterize edilmesi dışında geri kalan kısımları siradan bir İsekai animesi.

    10/6.5



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 13 Aralık 2021; 11:30:43 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • bir solukta bitirdiğim seri.... günümü gün etmiş efsane...



    Castlevania, Simon Belmont adlı bir vampir avcısının maceralarını konu ediyor... İşgal altındaki şehir kurtarmaya çalışan vampir avcısı, Dracula tarafından komuta edilen, öteki dünyaya ait yaratıklardan oluşan ordu ile savaşır.




    En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dr. Luffy -- 13 Aralık 2021; 23:57:55 >




  • Periah kullanıcısına yanıt

    Müziği falan çok güzel. Keşke 4.Murat falan olsaydı bu animeye yakışırdı.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 5859606162
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.