Şimdi Ara

Herkes bir şiirini yazsın (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
78
Cevap
3
Favori
3.891
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Kırık bir kalbi tamir etmek için

    Gitmiştim

    Saatçiye



    Dedi ki kurma bir daha

    Seni uyandırıp

    Öpmeyip

    günaydın demeyecek

    Güzele



    Evim döndüğümde yerinde yoktu

    Acayip bir şey oldu

    Tapuya gittim dedi ki

    Memur



    Anahtarı üstünde unutmuşsun

    Evinin

    Görünce biri

    Bomboş odaları

    Evini o çalmış işte

    Üzülme sakın ha

    Sana

    Acımış olmalı



    Elime aldım kalbimi sonra

    Saatçi demişti ya bir daha

    Kırılmasın diye

    kurmadım sana



    Evimi buldum o zaman

    Kaybetmemek için bu kere

    Memur da söylemişti

    Üzerinde

    Bırakma anahtarı



    Kalbimin üstüne sapladım

    Onu

    Vurdum üstüne

    Bir daha olmasın diye

    Asla Zavallı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 18 Aralık 2018; 22:34:30 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • ışıksızlık özlemi duyuyor gözlerim
    geceler artık sabaha çıkmıyor
    her gün kendince dönüp giderken
    özlemim artık huzur bulmuyor

    yalın ve sade bir ölüm istiyorum
    örtüsünü açmış olmalı hakikat
    ve bu hakikatle haşr edilmeli
    kitap olup okunmalı kainat

    yükseklerde süzülmeli ala şahin
    çok yüksekte ululardan olmalı
    bazen hep olurya tek nefes
    bir kuş olup aydınlığı vurmalı

    gece katran renkli kandillere sığmalı
    ve tek lahzada ışıkları sönerken
    güneşin kavuştuğu sabah rüzgarı
    bir kuş olup acı acı öterken

    ötelerden gelmeli bana can
    bu kara yazgı artık bitmeli
    bu bedeni tek ol ile yaradan
    usul usul ecel gibi gelmeli

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ne yazabilir insan 
    Yazamadığı onca şey hakkında 
    Kükreyebilir mi bir aslan gibi
    Düşmanı gördüğü sırtlana
    Kaos ve kozmozun uyumu gibi
    Yaşam ve ölümü taşıyabilir mi yanında
    Gördüğü onca akıl almaz şey
    Nasıl normal gözükür ona


    Nedir bizi insan yapan
    Hayvandan farklı olan
    Neden ayırdık kendimizi 
    Sonu ölüm olan canlıdan
    Düşüncelerse bizi farklı kılan
    Ne biliriz yapmadıklarını


    Neden kendimiz gibi sanarız
    Bazı şeylerin yöntemini
    Aşağılaşmadan yok mu yolu
    Tarihi oluşturmanın
  • bu tımarhane senle de güzel dediğimde
    bil ki
    yalnızım

    bu ev sensiz de sıcak dediğimde
    anla
    dardayım

    bu hayat sensiz de yaşanıyor dedim ya
    işte o an
    yoktayım

    şimdi ısıtmak için birini
    sıcakça bir evde

    yalnızlığını vurmalı
    kararan bir gecede

    ve var olmalı insan
    sen varsın ya
    ellerinde

    ister dua ol ister beddua
    gelen senden gelsin sadece

    ben burdayım...
  • Üzülmüş, yıpranmış, biraz dağılmış gibiyim. Sonbahar kış derken döküldü tüm yapraklarım. Umutlar güç geçtikçe umutsuz oluyor. Hayat ağacım artık sert rüzgarlara fırtınalara dayanamıyor. Kendini bırakıp kökünden kırılacak gibi.

    YOURMOVE

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • kırık kapaklı bir ufak şişeden
    akan bir damla gözyaşıydı
    elleri pıtırcık
    gözleri maviye çalan çekik gözlü
    hafif de yaramazdı
    evin neşesi olan bir çocuğun çaresiz bakışını
    evin ortasındaki eskimiş sehpası yaşardı.

    sabit gözleri mahrum
    iniltisi nağme dudak...
    ve bir gün dön de ayna-i meşhurede kendine bir bak
    inamını mahvedip durduğun bu garip evde
    bir çocuk ağlıyor da ıslak mı ıslak...

    ey buranın en namütenahi duran gölgesi
    evinin en ücra yerinde bir adsız durak
    iki çizgi olmuş alnının yekparesi
    iz verir sabahsız akşamlar kaçak

    yaprak gibi titrek durur ellerim
    şimdi seni değil de bir rüzgarı beklerim

    sen orta yerinden ayrılmış hayatım
    ben o hayatın kıyısında duran
    sen bir gün değil her gün uykusuz
    ben kendisine yatağı namahrem olan

    uzun bir nöbetten geri döner uykular
    yastığımda hasret giderir fersiz gözlerim
    ışık diye açılan pencere
    bir sen olur bir ben olur beklerim.




  • gözleri mühürlüdür dudakları da

    ne ferini verir ne de bir sada

    demişsen yine de olsa yanımda

    işte öyle bir aşktır onunla olan



    çiçeğe bakarsın açmış gibidir

    kokusun sana vermiş gibidir

    çekersin içine varmış gibidir

    bakarsın ellerine bomboştur oysa



    sokağın sonunda beklersin bilmez

    veyahut yollara bakarsın dinmez

    kalptedir acısı bir zaman bitmez

    der zaten birisi unutursun sende



    yazarsın adını suya buluta

    başkası görmez bir sen unuta

    başlamadan biten bir yağmur olsa

    sessizce yağanı budur delice.
  • FARKLIDIR BAZI ŞEYLER

    Sayısız dostum var ama kaç tanesine açabilirim derdimi,

    Her sabah yüzlerce günaydın derim ama kaç tanesi sahici,

    Otuz ikisini de gösteririm gülerken ama gönüllü olan biri ikisi,

    Binlerce kağıt varken sadece buna yazabilirim bu şiiri.




    Zarfı bile açılmamış mektupların arasından sadece biri,

    Her cümlesi en az on defa okunacak kadar değerli.

    Aynı olamaz bence bunca geçenle o günkü cumartesi.

    Aynı olsaydı bir sonraki de unutturmazdı kendini.





    Ay bile şekilden şekle girer bir günü tutmaz ki diğerini.

    Her gün doğsa da güneş ayni vakitte çalmaz ki pencereni.

    Her yıl yağar yağmur ama hepsi ıslatmaz ki seni.

    Farklıdır bazı şeyler yarın bulamazsın şimdiki beni.




    Düşünürsün bitmek bilmeyen koridorda binlerce hastadan birini.

    Daha ağır da olsa durumu aynı derecede üzmez ki diğerleri seni .

    Biliyorum, ışığı ne zaman kapanacak diye takip ettiğin o evi.

    Yeri değişince meraklandığın kırmızı arabalardan birini.





    Ezbere bilsen de bir sürü şiiri kaç tanesi ıslatabilir gözlerini.

    Baksan da binlerce göze sadece bir çift heyecanlandırır seni.

    Aynı sözü duysan da her ağızdan bir tanesi dindirebilir sinirini.

    Farklıdır bazı şeyler bulamazsın başkasında ondaki tek bir şeyi.




    İlk notası çaldığında buluyorsun bazı şarkıları değil mi ?

    Kimi geceler de titremeden kapatıyorsun kurulu saatini.

    Her pazartesi on defa çalsa da uyanamazdın oysaki

    Farklıdır bazı şeyler belki de gelecek güzel günler gibi.


    Tüm şiirlerimi buradan okuyabilirsiniz: https://yolcuyumsatirlarda.blogspot.com/search/label/%C5%9Fiir




  • okuyamayacak olsanız da duyacaksınız,
    biliyorum.
    biliyorum çünkü bir ruh,
    bir mavi
    bir yeşildir.
    bir serin ve ince sızı.
    ve bitâp
    günün birinde bir ağaç,
    ta tepenin başında...
    bir tohumu düşmüş
    derken rüzgar
    savurmuş yaprağıyla
    kapılmış akıntıya.
    kim bilir nerelerden geçmiş
    bizim ağaç yerinde kalmış da
    yavrusu oradan oraya gezmiş.
    yine bir gece, ayaz vakti
    hani demir tavında
    ay deseniz tam on altısında
    yeni sıyrılmış kızıllıktan
    kandan ve revandan.
    hani biraz mavi demiş
    sonra yeşil,
    düşmüş göğün alacasına
    ay deseniz tam on altısında.
    kurumuş topraklar görmüş
    çatlamış, örslenmiş
    heykel olmuş her biri
    kayalar ufalanmış damarlarında.
    bir sığınakla buluşmuşlar.
    yakamoz vakti,
    kıyısına vurmuş bir beldenin
    benden bir şey kalsın demiş,
    sığınağın hatrına.
    sığınacak bir baraka olurum ileride
    bir gölge bulur gezgin
    zerdüşt gövdemde uyur
    günler ağarır yapraklarımda
    bir gün ebediyete uzanır bir dalım
    bir damarım hep toprak altında.
    ay desen hep on altısında!

    yaprakları kurumayan bir ağaç olmuş.
    dallarından hayat çekilmeyen bir ağaç.
    bir ağaç ama nasıl bilir misiniz,
    ta tepenin başında
    masal beldesinin kıyısında
    gecenin ayazında
    göğün alacasında
    kurumuş toprakta
    ve bir putperestin ellerinde
    bir gönül yarasında
    ki bir kayanın en hassasında.
    nicesine sığınak,
    gezgine gölge,
    zerdüşte dinlence,
    kuşlara sırdaş,
    yolcuya yoldaş.
    ve bir rüzgar daha esmiş,
    derinden derine,
    bir mavi
    bir yeşilmiş ruh.
    yaprakları hep yeşil kalan bir ağaç olmuş,
    gölgesi mavi.
    bir dalı ebedlere uzanmış,
    bir damarı toprak altında.
    ay deseniz tam on altısında..


    -yaklaşık 6 sene önce kanserden vefat eden bir arkadaşımızın anısına az önce yazılmıştır.
    Mekanı cennet olsun.-



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kaiser. -- 15 Şubat 2020; 2:28:4 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Aptalca derdim tek derdiniz aşksa
    Anlamazsınız siz fakirin karnı aç sırtı açıksa
    Üşümüş soğukta, kuytularda ve yalnızsa
    İçimde bir yetim var köşede yaşar orda
    Sokaklarda bir pazar sonrasında
    Kalan sandıkları toplar karanlıkta
    Kapüşonunu geçirir başına, utanırcasına
    İnsanlar gördüğünden de değil aslında
    İnsanlık görmediğinden açlığı bağrında
  • Kısa anlara nasıl sığdı
    Bunca yüklü duygu
    Keşfetmek seni zordu
    Belki de tüm büyün buydu..

    - sabah 5:43

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çok garip bir an bu.
    Var olmanın dayanılmaz hafifliği değil artık.
    Var olmanın anlatılamaz zorluğu bu.

    Hangi lisan yeter ki kelimelerle bunu anlatmaya.
    Seslerin değil bakışların konuşması bu.
    Kulakların değil ruhun dinlemesi bu.
    İki ayrı bedenin duygusu değil.
    Tek vücut olmanın dugusu bu.

    Ne imla ne uyak arar bu akıl.
    Şairin acziyeti anı bu.
    Bir an ki bu, ne ben bende, ne ben onda.
    Artık hepsi tek varlıkta.
    Var oluşumuzun zorluğudur bu.

    --24.04.2020 Cuma, Saat sabah 5 , Yazan: Ömer Yılmaz--
  • Güzel şiirler var.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bi kadın gördüm nazardı
    Aldı eline kalbini ona bi
    Kabir kazdı

    Değmesin hiç bir nazar
    Dokunmasın uzaktan
    Çünkü
    bu kalbin Bi gözü vardı

    Dun dedi benim
    Ya dedi yalan
    Dunya yalan diyen mezardı

    Bi mezar gördüm topraktı
    Aldı eline kürek
    Dedi anlamak için
    Bana Bi kalp gerek

    Sonra gömmek için
    Nazenin bir el ile

    Bi kadın gördüm mezardı
    Yalan yok
    El uzatmasam,
    ben doğmayacaktı

    İki elim kafamda
    Kafam boşlukta
    Biri yoktan yarattı

    Bi kalp vardı bir de göz
    Gözün kalbi vardı
    Nazenin bir el ile
    Üstüne toprak attı

    Kabrin azabı
    Yatana değil kalana imiş



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 3 Aralık 2021; 0:36:29 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tropik Bi mevsimde kaybettim beni
    Fırtına kasırga vardı bir zaman
    Sonra dinginleşti deniz
    Bendim ruhuna sarılıp duran

    Vurdum senin ıssız adana
    Yalnızlık Bi bende Bi sende kalan
    Ne kadar yalnızım diyordum ya ben
    Seni tanıdıkça azaldı kavgam

    Bazen Bi çığlık gerekir insana
    Kasırga kopmalı bazen fırtına
    Yalnızların gittiği ıssız limanda
    Buluşmak lazım sen(s)izce ben

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bir yerden atlamalı Veya vurulmalı şu kalbim

    Kimse görmeden ölmek de Marifet işi

    Öyle nazikçe düşmeliyim ki toprağa

    Toprak ben öldüğüm için yumuşak Olmalı

    Öyle yakın olmalıyım ki hakka

    Yağmurlar benim için Ağlamalı


    Sonra melekler yıkamalı

    Aşk ile bu bedeni sırça sarayda

    Neden öldüğümü bilmemeliyim

    Bana bile söylememeli ölüm meleğim

    Beni ilk kez alır gibi serinletmeli

    Öyle mahrem olmalı ki bedenim

    Sadece rabbim beni kefenlemeli


    Ben bile olmayayım orada

    Beni anlamaz diyeceğim hiç kimse Kalmamalı yanımda


    Sadece…


    Yanıma uzanmak için orada olmalıyım

    Sarılırken ruhuma


    Şimdi bir dua ol da

    Hakka uzanan ellerim Sana da uzansın…

  • 40 kibriti olan bir kız olsa ayazda

    Her yaktığında görse ısıtan bir ruya

    Hepsi bitse kalsa sondaki

    Ölse Ondan önce uyanmasa bir daha


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.