Şimdi Ara

173k->38k MF4 Umut-Delilik Çizgisi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
2
Favori
304
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar şimdiden belirteyim uzun bir yazı olacağa benziyor. Bu bir tavsiye-hayat hikayesi-hayal kırıklığı karışımı bir yazı olacak. Hepinize şimdiden iyi okumalar.

    Arkadaşlar önce kendimi tanıtayım. Ben taşranın gururlu, bir nevi idealist ama başarısız, boşvermiş ama aynı zamanda önemseyen bir çocuğuyum. Şimdi sınavlar maratonuna geçiş yapmak üzere kendimi yetkilendiriyorum :). SBSde üniversite sonuç SSmde de göreceksiniz zaten çok iyi bir sıralama-puan yapmadım. Normal bir anadolu lisesine girdim. Lise normal olmasına normal de dışardan normal sadece. Okul öğrencileri tamamen ders konusunda boş. Her yıl en fazla iki tane tıp bir kaç tane hukuk çıkar geriye kalanlarda özellere ve devlete yerleşir.

    Okulun öğrenci profili genel olarak ailesi özel üniversiteye gönderebilecek kadar zengin olan yada oğluna hazır bir iş verebilecek, kurabilecek seviyede olan profil. Şimdi burdan da anlaşılacağı gibi herkeste yaaa boşverin yaparız bir şekilde kafası var. E tabii ki bu durum bizim gibi babadan parası, malı mülkü olmayan çocuklara olumsuz ortam oluşturuyor. Bir de şu mesele var hani babadan maddiyatımız olmasa da hiç alçak gönüllülük yapmaya gerek yok entellektüel birikim olarak ben bu adamlardan çok çok üstünüm. Adamların parasını döküp kazanamayacağı hayat tecrübesine sahibim. Hani öyle şeyler vardır ki bazen yokluk gerektir bunları görmek ve hissetmek için. İşte bence hayatta önemli olan, insanları başarıya götüren şeylerden biri de budur. Yokluktan varlığa yükselmek(maddi anlamda). Çünkü bir insanın elinde varsa genelde elinde olmayanı anlayamaz ve o durumu çoğu zaman yaşayamaz dolayısıyla da o hayat tecrübesini edinemez. Mesela adam liseyi Robert Koleji'nde okuyor, üniversiteyi Amerika'da okuyor ve mükemmel bir akademik birikim, hayat tecrübesi, yaşanmışlıklarla hayata atılıyor ama bu adamların da o imkanlar ellerinden kaybolduğu zaman dımdızlak ortada kalmaları, o öğrendikler şeylerin hiçbir işe yaramaması gün gibi ortada. Neyse işte bu maddi yokluktan dolayı ben dert yanmıyorum hani olsa iyi olurdu ama olmaması da bir avantaja dönüşebilir diye düşünüyorum. Haa şöyle de bir durum var öyle aman aç kaldım diyecek bir durumum yok çok şükür ama hergün çıkıp gezecek, para harcayak durumumuz da yok yani. E insan ister istemez özeniyor, çevreden gördüklerini kendisi de yapmak istiyor ama napalım işte nasip kısmet işi. İşte böyle bir okulda, böyle arkadaşların içinde(hayat tecrübesi olarak paranın getirdikleri dışında hiçbir şeyleri olmayanlar) liseyi geçirdim. Doğal olarak ben de onlardan çokça etkilendim ve bunları yazmaya karar verdim.

    Arkadaşlar lise de çok boş bir öğrenciydim ben ders anlamında. Forumda bazı konularda okuyorum böyle arkadaşlar çok boş bir öğrenciydim ben falan diye ama arkadaşlar onlar gibi değil benimki. Hani onların konularını ben okurken bir umut lan hadi işte bana örnek olsun benim gibi olsun umutlanayım diyordum ama bir bakıyordum adamın diplama puanı 85. Hayır abi sizin başarı-başarısızlık algınız ne diye sövüp çıkıyordum forumdan. Şimdi benimkine bir gelelim. Bizim bir arkadaş grubumuz vardı genelde birlikte takılırdık. Aramızda sınav sonuçlarını yarıştırırdık mesela ama mecburiyetten bir nevi çünkü diğer arkadaşlarla aramızda çooook fark vardı. Şöyle anlatayım matematik sınavından ben 10 almıştım bir kere diğer arkadaş 12 diğeri de 14. Bu 14 alan arkadaş sanki matematik kurduymuş gibi takılırdı aramızda. Hatta aşağılardı bile o derece seviyemiz yerlerdeydi bizim.(Son tahlilde lys matematikten 40.50 netim var.). Sayısal sınıfta okuyorduk bir de. Benim 5 zayıfım vardı lise ikinci sınıfta ve hepsi sayısal derslerdi. Edebiyat falan iyidi ama. Sözel dersleri dinlemeyi seviyor ve yapabiliyordum da. Mesela şuan tek ilgi duyduğum ders tarih. Tarihi çok sever üzerine saatlerce tartışabilirim. Hatta kış aylarında çooook soğuk ve rüzgarlı havalarda saatlerce dışarda tarih tartışmışlığım ve eve gidince günlerce yataktan kalkamamışlığım var.

    Neyse ben bir ara tmye geçtim daha sonra orda bölüm yok falan filan yaptılar geri sayısala geçtim ama bunu da yapamıyorum işte. Sonra lise 3 olduk. Bu üçüncü sınıfa geçiş döneminde benim kafa biraz gelir gibi oldu. Hani lan nolacak bu böyle olmaz falan biraz internetten araştırayım ne yaparım falan dedim. Tahmin edebileceğiniz gibi forumda takılıyorum. İşte her konuyu sektirmeden okuyorum. Tercih konusu olsun, sıralama konusu olsun, gelir mi gelmez mi konusu olsun yardırıyorum anlayacağınız. Dedim ben şu lise 3te sadece o sınıfın derslere bakayım. Lise dörde geçmeden de yazın başlarım herşeye. Arkadaş bir çalışmaya başladım günde 1 saat çalışıyorum beyin duruyor. Oha lan diyorum ne kadar çalışmışım bu günlük yeter. Ama ertesi günde çalışmıyorum tabi. Bunlar o kadar fazla geliyorki bünyeme, okulda falan artık ben de ders çalışıyorum diyorum millete. Ama yazılılar hiç onu göstermiyor. Mesela kimya yazılısına giriyorum 12 alıyorum kimya hocası da danışman hoca. Onunla da konuşuyorduk tabi çalışıyorum falan diye. Kadın yazılı kağıdını yüzüme vurdu resmen benim. Bumu senin çalıştığın falan dedi. Sonra kurtarma yazılısı yapacam onda adam akıllı bir kağıt ver dedi. Tamam dedim onda yaparım hocam siz merak etmeyin. Arkadaşlar sonuç olarak o yazılıdan tamı tamına 0.2 aldım . Bildiğin 0.2 lan. Onu da hoca harcadığım kalem ucu için vermiş. Bir de benim en sevdiğim ve yapabildiğim ders kimya diye geziniyordum ortalıkta. Neyse lise dördün yazında bir deneme çözdüm. Türkçem iyi 30 net falan geliyor matematik 5 net sosyal 20 falan oluyor işte feni söylemiyorum bile çünkü çözmemiştim. Sayısalcı olmama rağmen o derece uzağım bu derse. Neyse ben gittim simetri setini aldım işte bu kitapları bitirdim falan netler yükselir gibi oldu. Artık 10-15 yapıyorum. Konu özetliyi aldım onu çözdüm 25 falan oldu. Ama ben nasıl çalışıyorum anlatamam size. Günde iki saat falan anca çalışıyorum bu bana ölüm gibi geliyor. Bu sıralar plan da yapıyorum tabi işte 20 bine gireyim falan diye oraları gözüme kestiriyorum. Forumdan falan da okuyorum millet çalışırsanız yaparsınzı diyor e bende çalışıyorum bende yaparım ne varki falan diyorum. Neyse hayaller paris hayatlar muş tabi.

    Denemeler falan 70-90 civarı geliyor ama çok oynaklar. Bir 70 yapıyorum bir 40 yapıyorum. Son dönemlerde 128e kadar çıktım ama o zaman da aynı şey var. 128 yaptığım denemenin ardına 70 yapıyorum. Bu denemelerde fem 8li falan bu arada. Ben işte burdaki sıkıntıyı bu sene anladım. Ben bildiğin çalışmamışım adam akıllı. Soru tipi öğrenmişim, konuların bazı kısımlarını öğrenmişim onlar çıkınca onları yapıyormuşum. Bir de bu 128 yaptığım denemelerde türkçe 38-39 sosyal 34-35 falan geliyor. Ama işin aslı hiç öyle değil. Sosyali bildiğimden değil ama bazı yerlerini tarih gibi. İşte tarihi fullediğim zaman coğrafya falan da kolay olursa bu netleri yapıyorum. Bir de arkadaşlar derslerim kötüydü ama çok iyi olduğum bir alan vardı. 12. Sınıf matematiği. Beyler ben bir limit türev kastım inanamazsınız. Lise 4de benden birşey olmaz diye kesin kanıya vardığım zaman dedim bari okulda ezilmeyelim, milleti tarih dışında ezebileceğim birşeyler olsun. Baktım herkes türeve falan zor diyo. Millet yapamayacaklarına inandırmış kenidini. Hocalar falan da tabi oooo siz daha oralara gelin de matematik neymiş görün falan diyolar. Ya ben bir çalıştım bu konulara hoca tahtaya soru yazıyo şak diye cevap veriyorum. İkinci cevap benden 5 dakika sonra geliyo. Sınıftaki herkes limit türev sorularını bana 20kda arkadaşlarım vardı onlar falan da soruyordu işte o şekilde iyiyim yani. Ben bu yeteneğimle hayatımda bana hiç bakmayacak bir kızla özel şeyler yaşadım arkadaşlar varın siz düşünün. İşte farkı burda yarattım. Dedim ki bak gülüm millet inanmıyor yapacağına ve yapamıyor ama sen ben fark yaratayım milletten üstün bir yanım olsun dedin ve insanların en çok korktuğu konuları kalem bile oynatmadan çözebiliyorsun. Demek ki bu iş inanınca olabiliyormuş.

    Neyse ygsye girdim. Sınavdan önce yine umutluyum. Şöyle bi YTÜ falan yaparım diye planlıyorum. Sınava girdim başladık. E bildiğiniz gibi 2015 türkçesinde hepimiz çuvalladık. Bu arada heyecandan falan benim bir tuvaletim geldi ki tam geldi. Arkadaş bacakları kasıyorum olmuyo, üst üste atıyorum olmuyo, gevşetiyorum mal kaçacak bu seferde. E bu şekilde 2015 gibi bir sınavı zaten çözemezsin. Ya sınav dehşetler içinde geçti anlayacağınız benim için. O 39 net yaptığım türkçe 25 civarı sosyal 15 matematik 11 feni bilmiyorum oda 19 civarı falan geldi. Sınavdan çıkınca camiye gidip 2 dakika abartmıyorum aralıksız işedim. Çıkıp bir sigara yaktım ve mezuna kalma keyfiiii diye sırıttım. Kesin karar verdim yani o an. Hayatımda verdiğim en net, en hızlı, en tereddütsüz karar buydu şimdiye kadar.
     173k->38k MF4 Umut-Delilik Çizgisi BU YGS 2015 SONUCUM.

    Mezuna kalma kararını hızlı aldık. Ailemle de konuştum bakın bu sene olmadı yapamadım. Çalıştım ama sınavda tuvaletimin gelmesi falan da etkiliydi dedim. Seneye girerim tıp istemiyorum ama o sıralamayı elde edebilirim büyük ihtimal falan dedim ailem de destek çıktı saolsunlar. Bir sene daha bekle dediler. Aile de sıkıntı yok ama çevreden de olumsuz şeyler duyuyorum. Ha milletin lafları umrunda olmuyor ama bir yerde aklına gelincede çıldırıyorsun. Mesela dayılarımdan bir tanesi olum boşver sen bir daha hazırlanmayı yaz git bu sene demek ki kapasiten buymuş daha fazla zorlama demişti ve bu bir sene boyunca sürekli aklıma geldi benim. Neyse mezuna kaldıktan sonra da çok çalışmadım ama yine tedbiri elden bırakmayalım şu türev limit ve trigonometri konularını iyice öğreneyim dedim. Limitin yoktu ama türev ve trigonometri için apotemiyi çözdüm. Geriye kalan zamanlarda da kütüphane de bir grubumuz vardı gidip onlarla sabahtan akşama kadar çekirdek kola sigara üçlüsüne abanıyorduk. İşte karı kız muhabbetleri falan da dönüyor. Kızlarla da aram iyiydi saolsunlar boş koymadılar . Lys sınavına da girdim. O kadar boşvermiştim ki matematik sınavından önce iki sigara içtim ve son 2 dakika kalana kadar dışarıda biriyle sohbet ettim. Matematikte zordu geçen sene bildiğiniz gibi. Çalıştığım yerlerden soru kaçırmadım.Türev limit trigonometri falan buraları yaptım. 24 netim falan var hepsi bunlardan ibaret. Birde 12. sınıf konularım iyi demiştim ama bir konum eksikti oda integral. Ona da türevim iyi nasıl olsa seneye çalışır yaparım dedim. Fen sınavına da çok boş bir şekilde girdim. O kadar boş girdim ki fizikten 7D 23Y net kimyadan 15D 15Y biyolojiden 8 D 17Y yaptım. Fizikle biyolojiden hiç boş bırakmadım gördüğünüz gibi. Nasıl yaptım derseniz aldım optiği önüme boş olan soruları işaretlediğim şık sayısına göre hepsi eşit olacak şekilde doldurdum. Sınava girerken de oruç tuttum ve sınava geç kaldım. Ben girdiğimde millet tam sınava başlamıştı. 173k->38k MF4 Umut-Delilik Çizgisi BU LYS 2015 SONUCUM

    Tercih mercihte yapmadım tabi. Tercih ne zaman başlıyor ne zaman bitiyor hiç bakmadım. Bu sıralamayla hangi bölümlere gidebilirim onlara bile bakmadım.................

    Sonuca odaklanmak daha doğru olacak gibi. Önemli olan kısımlar zaten ne kadar kötü olduğum kısmıdır. Mezunken nasıl çalıştığımın çok bir önemi yok diye düşünüyorum çünkü herkesin farklı öğrenme şekilleri var. Bu sene 38 bine girdim mf4de. Sınav zor olsa çok daha iyi bir sıralama elde edecektim çünkü bu sınavda yaptığım netlerim ortalama netlerimdi yani zor sınavlarda da hep böyle geliyordu.

    Bir sene daha mezuna kalmayı düşünüyorum ama ailemden de cesaret bulamadım. En son YTÜ MATEMATİK MÜHENDİSLİĞİ veya GEBZE TEKNİK BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ bölümlerinden birini tercih edecek gibiyim. MÜHENDİSLİK okumak istemiyorum İŞLETME-İKTİSAT gibi bölümler daha yakın geliyor bana. Marmara'da falan geliyor bunlar. Tercihler konusunda da iki gün kala tavsiyeleriniz işime yarar arkadaşlar. ERİNMEYİN.... TAVSİYE VERİNNN

    BUNLARDA 2016 SONUÇLARIM


     173k->38k MF4 Umut-Delilik Çizgisi
     173k->38k MF4 Umut-Delilik Çizgisi

    Bu hayatta emek sarfettikten sonra istediğiniz herşeyi yapabiliyorsunuz gençler. Bu sınav işi daha en basit olanı. Öncelikle inanmak gerekiyormuş. İnandıktan sonra uygulamaya geçmek aslında en basit olanı. Mesela bir programcı için kod yazmak çok zor bir iş değildir. Ama öncelikle yaratıcı birşeyler bulmak, işe yarar fikirlerimizin olması gerekir. Fikri bulduktan sonra yazma işi en kolay kısmıdır. Onun için hiçbir zaman umutsuzluğa düşmememiz gerekiyor. Mantığımızı kullanıp ona göre yolumuzu bulmalıyız. Bu vakitten sonra ben BOUN'u bile kazanabileceğime inanıyorum. Hatta üçüncü yılda TMden hazırlanıp BOUN'a gitmeyi istiyorum ama şartlar el vermiyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sınavcı46 -- 27 Temmuz 2016; 15:06:53 >







  • ++
  • Adam fizikten eksiye düşecek bu nasıl kafa

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.