Şimdi Ara

Türk destanlarında ''ışık'' motifi.

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
2.191
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bazı Türk destanlarında görülen bu ışık motifi, senede bir kere yaşanan ve ''aşk gecesi'' diye adlandırılan bir gecede meydana gelirdi. ''Altın Işık'' diye de adlandırılan bu ışık, bazen güzel bir erkek, kurt veya aslan suretinde bir kadının haremine girer ve onu hamile bırakırdı, bazen ise bir yıldızın ışığı veya bir ırmağın suyu vasıtasıyla temas ettiği bir ağacı veya bir kızı hamile bırakırdı. İstisna olsa da bir kız suretinde görüldüğü örnekler de vardır.

    Oğuz Han destanının iki farklı örneği mevcuttur. Bir Uygurca metinde karşımıza çıkan örneğinden bu motif ile ilgili olan bölüm:
    Gökten mavi bir ışık düştü, güneşten ve aydan parlaktı. Oğuz onun yanına doğru gitti. Bu ışığın ortasında tek başına bir kız oturuyordu, çok güzeldi, başında kutup yıldızı gibi yanan parlak bir işaret vardı. O kadar güzeldi ki gülünce mavi gök de gülüyor, ağlayınca mavi gök de ağlıyordu. Oğuz onu görünce aklı başından gitti ve onunla evlendi.Oğuz'un bu kızdan üç oğlu oldu ve Gün, Ay, Deniz adlarını verdiler.

    Alan Guva destanında da bu motif karşımıza çıkmaktadır. Bu destan için de ortada iki rivayet vardır. Hanname adlı eserde Cengiz Han'ın atalarından biri olarak gösterilir. Kısaca bilgi verecek olursak bu esere göre:
    Alan Kova (Alan Guva), gece çadırında yatarken pencereden parlak bir ay içeri girmiş ve kendisini gebe bırakmıştır. Ay içeri girerken kadının gözüne kurt veya aslan gibi şeyler görünmüştür.
    Moğolların gizli tarihindeki kayda göre:
    Alan Kova çadırında yatarken çadırın bacasından içeri giren ay ışığından sarışın bir adam çıkmış, kadının karnını okşadıktan sonra bir kurt şeklinde yine ışıkla yukarıya, geldiği yere gitmiştir.

    Son örneğimiz ise ''Kırk Kız''dır.
    Sağın Han adlı bir Kazak hükümdarının kızı, güneş doğmamışken sarayda görevli kırk kız ile beraber gezmeye çıkarlar. Bir ırmağın kenarına gelirler. Irmağın suyuna altın ışık vurduğu için ırmağın suyu parlamıştı. Kızlar suyun güzelliğinden çok etkilendikleri için parmaklarını ırmağa daldırırlar ve bu neticede hepsi hamile kalır. Hükümdar bu kızların hepsini bir dağa sürgün eder ve orada bunların soyu çoğalarak Kırgızları oluştururlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ITürkologI -- 26 Ocak 2016; 23:45:33 >



  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.