Şimdi Ara

2,5 yıldır Atina'da yaşıyorum, sorularınızı alayım?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
181
Cevap
14
Favori
30.076
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhaba arkadaşlar,
    Ben Erasmus ile geldiğim Atina/Yunanistan'da artık uluslararası öğreci statüsündeyim, burada yaşıyorum. Burada kriz olduğu için, fiyatlar biraz yüksek(türkiye gibi görünmez kriz yok ama) o yüzden her şeyin en uygun ve kalitelisini size gösterebilirim, ben artık ustası oldum :)
    Yardım edebileceğim konular,
    - Vize işleriyle ilgili sorular
    - Uçak, otobüs bileti
    - Çevre şehirlere ulaşım (Selanik hariç, hiç gitmedim :) )
    - Adalara ulaşım
    - Diğer schengen ülkelerine ulaşım
    - Otel ve ya hostel tavsiyesi
    - Kiralık ev tavsiyeleri
    - Şehir içi ulaşım, gezi noktaları
    - Ucuz ve kaliteli alışveriş noktaları, hediyelik eşya bulabileceğiniz yerler
    - Yunan kahvesi,çayı içebileceğiniz noktalar, bar&gece klübü tavsiyeleri, akşam takılmalık yerler
    - ve tabii ki Pire ile ilgili her şey
    - Atina'yla ilgili diğer konular

    Zamanın olursa görüşelim :)







  • Türklere Bakış açısı nasıl hocam oralarda ? Turist olarak bir sıkıntı yaşarmıyız "
    Birde Gece hayatı nasıl oralarda
    Teşekkürler

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yunanistanın en güzel adaları hangileri ve o adalara gemiyle ulaşım ne kadara patlar en ucuz
  • Lene kullanıcısına yanıt
    Valla söylediğim gibi 3 yıldır yaşıyorum. Göğsümü gere gere Türk'üm dedim bu zamana kadar kimseden olumsuz tepki almadım. Aksine biz kardeşiz diyorlar, ben öğrenci olduğum için Atina'nın her kesiminden insanla tanıştım bu hep böyle oldu. Sokaktaki şarapçı bile Yunanistan, Türkiye'nin hristiyan halidir falan diyordu.
    Yalnız Kıbrıslılar için durum çok farklı, onlara Türk dediğim anda, siz ülkemize savaş getirdiniz, kan getirdiniz falan diyorlar ve çok sert, kırıcı konuşuyorlardı. Hiç Kıbrıslı (Rum) arkadaşım olamadı. Onlar Türklerden nefret ediyorlar.

    Atina'da gece hayatı klasiktir aslında, müzikleri dışında. Dam muhabbeti yoktur hiç bir zaman, insanlar size güvenirler. Gece klübünde genelde yunanca pop çalar. Yunanca pop, bizde düğün salonu melodileriyle pop elektronik alt yapının birleşmesidir. Benimde çok hoşuma giden bir müzik türü. Gece klübünde istediğin herkesle tanışabilirsin, herkesle. Gidip sadece merhaba, ben bilmem kim, türküm demen yeterli. Ekstra sohbet konusu bulmana gerek yok. Hatta ben çoğu zaman, yüksek müzik sebebiyle, önce sadece merhaba derim, ardından kendimi tanıtırım. Çoğu kez ben merhaba dedikten sonra, aa merhaba, naber ya, nerdensin diyen yüzlerce kızla tanıştım. Samimi olduktan sonra gece hayatın çok keyifli geçecektir inan bana :)

    Başka duymak istediğin bişey varsa sor çekinme :)




  • Blizzard Days kullanıcısına yanıt
    Valla o kadar çok ada var ki ben bile daha %40-50sine gitmişimdir. 12,000 tane ada var, ve hepsinin farklı farklı özellikleri var. Yani manzaradır, değişik bir mimarı yapıdır dersen Santorini var klişe. Zakinthos yine çok bilinen ve çok mükemmel doğaya sahip bir yerdir ama ulaşımı nispeten zor 60-70 Euro'ya değmez o yolculuk. Avrupa'dan gelmekte fayda var.

    Benim favorim ise Girit. Girit hem ucuz hemde her şeyi bulabilirsin. Kandiye gerçekten büyük bir şehir, bizdeki Aydın'ın sahil kesimi gibi. Resmo'da tatilini çok keyifli yaparsın ve çok da ucuzdur. Ayrıca Girit adasında genelde yabancı öğrenciler olur, Kandiye ve Hanya geceleri çok aktif ve hareketlidir.
    Hanya ve Resmo biraz daha tarihi binalara ev sahipliği yapar. Kandiye başkent olduğu için kısmen bozulmuş ve kalabalıktır. Ayrıca Giritte duyacağın soyadlarının çoğu, Türkçe'den geçmedir :)

    Yani kısaca Girit ve Zakinthos , klişe Santorini ve Mykonos'un yerine tercih edebileceğin bir alternatif.
    Bu arada eğer öğrenciysen feribotlarda %50 indirimi kapıyorsun. Mesela öğrenci olarak Atina-Girit, gidiş-dönüş 35 Euro. Öğrenci değilsen 70 Euro.
    Santorini içinse uçağı öneririm, feribotlarda özellikle yaz döneminde minimum 2-3 ay önceden rezervasyon yaptırman lazım. Çünkü mesela, feribotta, en son Haziran ayı için Atina-Santorini gidiş dönüş 110 Euro idi.

    Umarım yardımcı olabildim :)




  • Expungee kullanıcısına yanıt
    Ada demişken şu Mikanos Adası nasıl ? Çok hareketli çılgın mı /Açıkca sizi şöyle söyleyim Ben Yunan Hatunlarla ilgileniyorum ,gerisi önemli değil benim için /seviyeli dürüst yerine göre hareket ederim.
    Yunan adaları benimde çok ilgimi çekiyor ayrıyeten sanırım oralara gitmekte kolay /başkente nazaran.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam erasmustan sonra kalma sürecini nasıl uzattınız?

    Ve Yunanistan'da İngilizce durumu nasıl? İletişim problemi yaşadığınız periyotlar oluyor mu?

    Yunanca bilmediğinizi varsayıyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Aleksandar Kolarov -- 17 Mayıs 2015; 12:58:05 >
  • hakikaten kriz var mı? insanların durumu türklerden kötü mü?

    orta direk yaşamak için aylık ne kadar lazım?
  • Lene kullanıcısına yanıt
    Ben Mykonos'a Ocak'ta gittim, ucuzdur diye. En dandik otele 50 Euro vermiştik sabah akşam döner yemiştik. Mykonos o zamanlar bile hafif kalabalıktı. Ama gereksiz yere pahalı olduğunu düşünüyorum sonra hiç gitmedim.
    Yunan kızları, türk kızlarının komplekssiz olanıdır. Bu kadar net betimleyebilirim. Hiç birinde takıntı yoktur, ego yoktur. Tarihler boyunca yüce bir ulusun ırkı olduklarını ve o yüzden çok bakımlı ve güzel olmaları gerektiğini düşünürler. Sabahları fırına giderken bile makyaj yaparlar mesela. Öyle para puldan bahsettiklerini hiç duymadım. Şahsen ben Mini Cooper kullanıyorum burada, ve hiç bir kız arabamın olduğunu bilmiyordu. (ciddi düşündüklerime sonradan gösterdik tabii :) )
    Yunan kızları için bir motto kullanırlar burada, ''mutlu olabileceğiniz kadar x''. X yerine istediğini koy, bir Yunan kızı bu cümleyi sık sık kullanacaktır size karşı.
    Öyle yani, diğer sorularını bekliyorum :)




  • Expungee kullanıcısına yanıt
    Şimdilik bu kadar ,Teşekkür ederim

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Aleksandar Kolarov kullanıcısına yanıt
    Bizim üniversite biraz küçük tanınmayan ama çok sıcakkanlı insanların olduğu bir yerdi. Küçük olduğu için ulus. ofis çoğu işe yetişemiyordu. Erasmus'u bitirdiğimde (1 yılın/2 sömestrın sonunda) isterlerse ulus.ofise yardım edebileceğimi söyledim. 3 ay daha yardım için kaldım. Sonra İstanbul'a dönüp ders seçmem, staj yapmam gerektiğimden bahsettim. Onlarda seni çok sevdik kalsana uluslararası öğrencimiz olursun diye teklif ettiler. Bir tane inovasyon hocam vardı, onunda ailesi izmirliydi. beni çok seviyordu, benim istanbul'daki okulumla görüştü, anlaşmaları yaptık ve şu an uluslararası öğrenciyim. :)

    Yunanistan'ın dili biliyorsun yunanca. ve yunanca dünyada sadece yunanistan ve güney kıbrıs'da konuşuluyor. popüler değil yani. bu cepte.
    yunanistan'da dünya'da turizm gelirleri en yüksek 3 ülkeden biri. turistler hangi dil konuşur. ingilizce. bu da cepte :)
    iki bilgiyi harmanlarsak bugün Atina'da ingilizce bilme oranı %88. 3 yıldır tek kelime Yunanca kullanmadım, okul ve sokak dahil. Herkesin geçimi turizm olduğu için insanlar öğrenmek ''zorunda kalmış''. Ben geceleyin yunan bir alkolikle, evsizle ingilizce konuştuğumu bilirim. (sabaha kadardı hatta)

    Yunanca'yı şimdi biliyorum, Türkçe bildiğim için, kelime haznem otomatik olarak geniş başlıyorsun zaten. sadece grameri öğrenmek kalıyor :)




  • zimbabve milyarderi kullanıcısına yanıt
    Ben ilk geldiğimde aylık 500 Euro alıyordum. Yetmeyeceğini düşünüyordum. Çünkü İstanbul'da da aynı parayla geçiniyordum.
    Sonra kriz olsa bilse her şeyin ücretsiz hizmetinin verildiğini duydum. Mesela okul yemekhanesi ücretsizdi. mesela müzeler, geziler öğrenci kimliğin varsa ücretsizdi.
    Markete giderdim, her şey türkiye ile aynıydı ama miktarı ve kalitesi türkiye'ye göre daha iyiydi.
    Binlerce Yunan arkadaşım var, hep bu konuyu açtım, kriz var mı diye? Kriz kelimesini şaka dışında kullanmıyorlar, çünkü yok bana ve onlara göre. Kimisi de, ''bize yetiyor ya daha iyisine gerek yok'' der. Mesela IPhone 6, Samsung S5. Vallahi 3 yıldır buradayım, gitmediğim semt kalmadı. 30 yada 40 IPhone zor görmüşümdür. Herkeste Samsung S2, LG, Sony modelleri, yaşlı amcalarda, iş adamlarında Nokialar falan. Niye almıyorsun IPhone diyorum, ee yetiyor ki bu bana diyor.

    Atina-Pire tramvayı çok eskidir, müthiş rahatsız edici ses çıkartır, konuşamazsın telefonla. Diyorum ki devlet yenilese ya bunu çok ses çıkarıyor, ee yetmiyor mu diyor.
    Sonra diyorum ki, Yunanlar haklı galiba, Türkiye'de bir sorun var diyorum.
    Eğer öğrenci olduğunu söylersen, ev kirası %35 düşer atina'da. İnsanlar öğrenci nedir bilirler. Müzelere, adalara giderken hep ya ücretsiz, ya da indirimli giderim.

    Buraya gelen türkler hep, her şeyi bedava yaparsan sonunuz böyle olur falan diyor. Ben de hep şaşırıyorum, olmamalı mıydı acaba diye? Bizde de her şey ücretsiz olsa, biz daha mı kötü oluruz diye?

    Otobüs şoförü aylık 650 Euro kazanır. Günde 6 saat çalışır.
    Atina'Nın en büyük çağrı merkezinde part-time 1300-1400 Euro alıyor. (Türkçe bilen)

    Bende hemen sana kendi muhasebemi söyleyeyim.
    E-Ticaret ile uğraşıyorum burada, ebay falan. Bir de ulus.ofiste staj yapıyorum oradan da ufak bir meblağ alıyorum.
    220 Euro kiram var.(tüm faturalar dahil, Atina merkezine 3 durak uzaklıkta, istersem yürüyorum)
    100-150'da markettir, ev alışverişidir onlar var.
    150-200'da her ay çıktığım avrupa turum var :D

    Ulan ne birikmiş içimde yardırdım resmen :) başka soruların olursa ben buradayım :)




  • Şimdi soracağım sorular Yunanistan'la biraz alakasız olacak biraz kusura bakmayın ama çok merak ettim; Yunanistan'da daimi kalmak gibi bir niyetiniz var mı?

    Bende önümüzdeki yıl Erasmus'la Portekiz'de olacağım. Minimum 5 ay. 1 yıla uzatmayı düşünüyorum hatta. Neyse işte ben kaba tabiriyle oralara bir yere 'kapağı atmayı' ciddi ciddi düşünüyorum mesela .

    Ve kendi İngilizcenizi göz önünde bulundurursanız Yunanistan'a gitmeden önce nasıldı? şuan ne durumda?

    Teşekkürler
  • üstad selam konusma tarzın ve bakış acın cok guzel..ıstanbuldan atınaya sevgılerle baslıyayım..vızem var ve atınaya gelmeyı planlıyorum..2 gun yeterlımı bırde ucuz yollu temız otel bulunabılırmı.saygılar
  • Aleksandar Kolarov kullanıcısına yanıt
    Yok Haziran'da İstanbul'a döneceğim. Ben büyük metropollerde yaşamaya alışmışım. Her şeyin hızlı olmasına, her istediğimi arayıp bulmaya alışmışım. Atina o konuda artık isteklerimi karşılamıyor.
    Yani mesela bir posta göndermek istiyorum, tek posta ofisi var, o da şehrin diğer ucunda.
    Mesela e-ticaret çok popüler değil, internetten t-shirt ya da kazak falan alamıyorsun. online sipariş veremiyorsun pizza için falan.
    e-posta ile haberleşme çok popüler değil. aramak daha popüler. benim için önemli bunlar.
    bir de mesela ben avm'leri çok severim( ya da çok sevdirttiler istanbul'da). atina'nın nüfusu 4,5 milyon ve sadece 4 avm var biri silivri gibi bir yerde.

    o yüzden buraya gelmeden önce şu cümlemi söylüyorum tüm arkadaşlarıma, atina, istanbul'un 2004'teki hali.

    Portekiz'e bende gidecektim. Sonra flickr'dan fotoğraflarına baktım çok döküntü geldi şehirleri, çok pis göründü ülke. tüm evler eskiydi falan. o yüzden vazgeçtim. bir de orada cidden kriz var. avrupa'ya uzak, interrail ya da interfly yapsan çok pahalıya patlar. yine de umuyorum istediğini bulursun.

    Kapak atma konusunda okulların ulus. ofisleri yardım ediyor. sadece gidip ben burada kalıcı olmak istiyorum, süreçleri nelerdir demen yeterli. hemen ayarlarlar. sakın ha, kendi başına işe kalkışma, sınır dışı edilirsin, pasaportuna işlenir, canın sıkılır. (varşova'da bir arkadaşım, sigortasız bir işe girdi, sonrada maliye bakanlığı baskın yaptı o mekana, çocuğu türkiye'ye sürdüler, bir ton ceza peşinden geldi, pasaport iptal, 6 yıl yurt dışına(schengen) girme yasağı getirildi, belirteyim)

    Benim ingilizcem, bölümüm ingilizce olduğu için iyiydi. Açıkcası bu kadar iyi ingilizce konuşulan bir yer beklemiyordum. İlk başlarda kimseyi anlayamıyordum tabii, aksanlar farklı, bazıları kelimeleri söyleyemiyor zaten sen de anlamıyorsun. 2 ay boyunca sürekli tekrar etsene dedim, utanıyordum da biraz, ben nasıl ingilizce konuşamam diye. 2 ay sonra, hintlilerin bile ingilizcelerini anlamaya başladım.
    önceleri gece klübünde kızlarla ingilizce konuşamazdım, hem gürültü, hem aksan farklılığı yüzünden. Şimdi o kadar rahatım ki. Çok rahat bir şekilde herkesi anlıyor, cevaplıyorum, tek kelime bile kaçırmıyorum. Grameri eskisi kadar düşünmüyorum, çünkü herkes aynı. Anlaşmak en önemli nokta, gramerin mükemmel olsa bile senin ingilizcen karşındaki anladığı kadar. Çok basit cümleler kullandım, çoğu zaman. İnsanlar bana gülüyordu, ya sen 3 senedir burdasın hala mı am,is,are'lı cümle. Karşımdaki beni anlıyor mu? Anlıyor. Ee ne gerek var di mi ingiliz kraliyet ingilizcesine? :)
    Hocalarımla ilk etapta çok zorlandım. Resmi ingilizcem zayıftı, pratiğim yoktu. Sürekli evde, kalıp çalışıyordum. Sonra baktım herkes, rahat. Hocalarımla ''how are you,ne var you?'' seviyesine kadar indik. Ondan sonra hiç bir yerde ingilizce gramer için uğraşmadım.
    Yalnız lütfen, ya ben nasılsa türküm, süper aksan yapamam diyipte iğrenç bir ingilizce konuşmayı tercih etme. çok türk tanıdım, adam geldi atina'ya aynı aksan, dönüyordu aynı aksan. İngilizcen gelişmez aslında, duyma yetin ve aksanın gelişir. Aksan konusunda kendini zorlamanı tavsiye ederim.

    Sorularınızı bekliyorum :)




  • SELIMBEY kullanıcısına yanıt
    Bizden de sevgiler diyelim :)
    Ben genelde 3 gün öneririm, ilk gün Atina merkezi (çoğu yerde 5'de kapanır, 12-3 öğlen tatili unutma :) )
    ikinci gün Atina merkezinde geriye kalanlar
    üçüncü günde Pire merkezi ve limanı, Atina hediyelik eşya işlemleri ve dönüş :)
    Müzelerden hoşlanmıyorsanız Atina merkezini 1 güne indirebilirsiniz.

    Otel içinde Syntagma ve Monastiraki kısımlarına yakın kalmanızı tavsiye ederim.
    Omonia'dan olabildiğince uzak durun, akşamları çok tehlikeli bir bölge. (en ucuz oteller buradadır ama nedeni, akşamları gerçekten çok tehlikeli, özellikle omonia metro durağının kuzeyi)
    Panepistimio'da yine bulabilirseniz baya merkezi otellerin olduğu bir bölge.

    Bu saydıklarım arasında fiyat/performans açısından en iyisi Monastiraki Meydanı ve Metro durağının etrafı :)
    Detayları özelden de konuşabiliriz :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Expungee

    Yok Haziran'da İstanbul'a döneceğim. Ben büyük metropollerde yaşamaya alışmışım. Her şeyin hızlı olmasına, her istediğimi arayıp bulmaya alışmışım. Atina o konuda artık isteklerimi karşılamıyor.
    Yani mesela bir posta göndermek istiyorum, tek posta ofisi var, o da şehrin diğer ucunda.
    Mesela e-ticaret çok popüler değil, internetten t-shirt ya da kazak falan alamıyorsun. online sipariş veremiyorsun pizza için falan.
    e-posta ile haberleşme çok popüler değil. aramak daha popüler. benim için önemli bunlar.
    bir de mesela ben avm'leri çok severim( ya da çok sevdirttiler istanbul'da). atina'nın nüfusu 4,5 milyon ve sadece 4 avm var biri silivri gibi bir yerde.

    o yüzden buraya gelmeden önce şu cümlemi söylüyorum tüm arkadaşlarıma, atina, istanbul'un 2004'teki hali.

    Portekiz'e bende gidecektim. Sonra flickr'dan fotoğraflarına baktım çok döküntü geldi şehirleri, çok pis göründü ülke. tüm evler eskiydi falan. o yüzden vazgeçtim. bir de orada cidden kriz var. avrupa'ya uzak, interrail ya da interfly yapsan çok pahalıya patlar. yine de umuyorum istediğini bulursun.

    Kapak atma konusunda okulların ulus. ofisleri yardım ediyor. sadece gidip ben burada kalıcı olmak istiyorum, süreçleri nelerdir demen yeterli. hemen ayarlarlar. sakın ha, kendi başına işe kalkışma, sınır dışı edilirsin, pasaportuna işlenir, canın sıkılır. (varşova'da bir arkadaşım, sigortasız bir işe girdi, sonrada maliye bakanlığı baskın yaptı o mekana, çocuğu türkiye'ye sürdüler, bir ton ceza peşinden geldi, pasaport iptal, 6 yıl yurt dışına(schengen) girme yasağı getirildi, belirteyim)

    Benim ingilizcem, bölümüm ingilizce olduğu için iyiydi. Açıkcası bu kadar iyi ingilizce konuşulan bir yer beklemiyordum. İlk başlarda kimseyi anlayamıyordum tabii, aksanlar farklı, bazıları kelimeleri söyleyemiyor zaten sen de anlamıyorsun. 2 ay boyunca sürekli tekrar etsene dedim, utanıyordum da biraz, ben nasıl ingilizce konuşamam diye. 2 ay sonra, hintlilerin bile ingilizcelerini anlamaya başladım.
    önceleri gece klübünde kızlarla ingilizce konuşamazdım, hem gürültü, hem aksan farklılığı yüzünden. Şimdi o kadar rahatım ki. Çok rahat bir şekilde herkesi anlıyor, cevaplıyorum, tek kelime bile kaçırmıyorum. Grameri eskisi kadar düşünmüyorum, çünkü herkes aynı. Anlaşmak en önemli nokta, gramerin mükemmel olsa bile senin ingilizcen karşındaki anladığı kadar. Çok basit cümleler kullandım, çoğu zaman. İnsanlar bana gülüyordu, ya sen 3 senedir burdasın hala mı am,is,are'lı cümle. Karşımdaki beni anlıyor mu? Anlıyor. Ee ne gerek var di mi ingiliz kraliyet ingilizcesine? :)
    Hocalarımla ilk etapta çok zorlandım. Resmi ingilizcem zayıftı, pratiğim yoktu. Sürekli evde, kalıp çalışıyordum. Sonra baktım herkes, rahat. Hocalarımla ''how are you,ne var you?'' seviyesine kadar indik. Ondan sonra hiç bir yerde ingilizce gramer için uğraşmadım.
    Yalnız lütfen, ya ben nasılsa türküm, süper aksan yapamam diyipte iğrenç bir ingilizce konuşmayı tercih etme. çok türk tanıdım, adam geldi atina'ya aynı aksan, dönüyordu aynı aksan. İngilizcen gelişmez aslında, duyma yetin ve aksanın gelişir. Aksan konusunda kendini zorlamanı tavsiye ederim.

    Sorularınızı bekliyorum :)


    Alternatiflerim arasında en iyisi Portekiz/Porto'ydu hocam. Diğer alternatifler Litvanya'nın saçma bir kasabası, Polonya'nın garip bir şehri falandı.

    Benim abimde 1 sene İsveçte'ydi yine Erasmus'la. Litvanya'ya gideceğine gözün kapalı Porto'ya git dedi. O yüzden tercih ettim.

    Benim İngilizcem gayet iyi zaten. Soruyu sormamdaki amacım İngilizce'yi Erasmus'la ne derece geliştirebileceğimi yada üstüne ne kadar birşey koyabilirimin cevabını bulmaktı aslında. Ulan hiç İngilizce bilmiyoruz acaba oradaki durumlar nasıl, rezil olur muyuz diye düşünmedim yani soruyu sorarken .

    Çalıştığınızı söylemiştiniz. Çalıştığınız yerdeki iş İngilizcesini nasıl değerlendirirsiniz? Kolay adapte oldunuz mu? Sıkıntı yaşıyor musunuz? İş ortamları Türkiye'de olduğu gibi kasıntı ve üst rütbedekilerin alt rütbedekileri ezmesi, hor görmesi şeklinde mi ilerliyor?




  • Ekim başında Atina'ya 2 günlüğüne haftasonu geleceğim . İntermediate ve üstü sayılabilecek seviyede ingilizce var .(kelime haznesi bol , pratik az ) Tek başıma olacağım birde .

    - Önereceğin yemek yerleri ( Diros otelde kalacağım . bi bak otel nerede diye. bu çevrede önereceğin yemek yeri lazım ) var mı ? İçki içen biri değilim ama genç ortamı görmekte istiyorum. hazır yalnızım taşınabilirim birileriyle önereceğin bir mekan var mı ?

    - Otelin konumu nasıl ve çevresinde bildiğin güzel yerler var mı ?

    - Akropolise giriş ne kadar ? çıkış yorucu mu ?

    - Akropolis dışında turistik neler yapabilirim ?

    - Atina'da yapmamı tavsiye ettiğin şeyler neler ? ( Metro kullanmayı pek düşünmüyorum )

    - Kaldığım yerden sahile gitmek istiyorum. Birde yunanistandan ege denizini göreyim diyorum. Yürüme uzun sürer mi ?

    - Telefon almayı düşünüyorum. Tax free'yi de havalimanında halletmek istiyorum. Tax free verebilecek atina merkezinde elektronik mağazası tavsiyesi istiyorum.(media mark'a baktım. çok uzak duruyor)

    - Akropolis manzaralı güzel bir foto çekilebilecek güzel bir yer biliyor musun ?

    - havalimanı ulaşımı nasıl ? kaç dk olur ?

    Öğrencinin , öğrenciye tavsiye edebileceği şekilde herşeyi söyleyebilirsin. Pm bile atabilirsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ` quaD. -- 17 Mayıs 2015; 19:19:22 >




  • Aleksandar Kolarov kullanıcısına yanıt
    Tabi ben Polonya ve Litvanya'ya gitmedim abin haklı olabilir. Ben daha iyi alternatiflerin vardır diye düşündüm. O yüzden sorayım dedim :)
    İngilizce konusunda ne derece geliştirdim dersen, ben şu an her ülkeden, her aksandan insanı her türlü ortamda rahatça anlayabiliyor ve cevap verebiliyorum.

    En iyi ingilizce bende diyebilirim bizim ulus.ofiste. Biraz bencil olayım bu konuda :)

    Sana bir anımı anlatayım,
    İlk gittiğim yaz, Aegean Airlines'da çalışıyordum. Çok sağlam ingilizce konuşuluyordu ve baya hani. İlk ay hiç bir şey anlamadan iş yapıyordum. Sonra bir gün gittim bizim yöneticiye dedim, benim ingiliççe yetmiyor biraz daha temel konuşabilir misiniz? Tamam dedi, elimizden geleni yaparız. Ertesi gün bizim departmandaki bütün çalışanlar temel ingilizce konuşmaya başladı. Ben ofisten yokken Yunanca konuşuyorlardı. Ben ofise girince ingilizce devam edip, sonra baştaki kısmı bana çevirip söylüyorlardı. Çok garibime gitti tabi bende karşılık olarak bütün yeteneklerimi sergiledim.
    Orada da yöneticimin babaannesi Adanalıydı, beni çok severdi. İstanbul'a gelmişti bir kaç kez, gezdirmiştim. tamamen kanka olmuştuk yani yöneticimle.

    Kıyafet konusunda da ben büyük mükellefler ile sürekli toplantı içindeydim. Bir kere bile kravat takmadım, gömlek bazen giydim. Sadece polo yaka t-shirt giyip, keten pantolonla birleştirirdim. Zaten Yunanlar için önemli olan her zaman niyet ve samimiyet. Bürokrasi her zaman ikinci planda. Tavırların önemli yani.
    Hor görme çok olmadı, bir kaç kere ''Yine'' Kıbrıslı arkadaşlarla, tartışmıştık. Türk istemiyoruz, seni kovdurcaz falan demişlerdi, sonra onları gönderdiler :)




  • ` quaD. kullanıcısına yanıt
    - İngilizcen yeterli sorun yok :)

    - Everest, ve Giorgios (yunanca yazılır yeşil beyaz bir yerdir -kahvaltı, öğle yemeği, atıştırmalık, kahve çeşitleri. Fiyatları uygundur.) Otel için oteli biliyorum benim yemekhaneye giderken geçtiğim sokak. Orada bir sürü otel var ve meydana yakın olması iyi. Meydana ters yönde çok uzaklaşma, tehlikeli bir semt omonia normalde ama senin otel meydana çok yakın sorun yok. Meydanda aklına gelebilecek her şey mevcut benim söylediklerim dışında.

    - Akropolis'e giriş 12 Euro. Uluslararası öğrenci kimliğin (ESN ve ya ISIC yada Avrupa birliği üyesi bir ülke üniversitesi) varsa ücretsiz. Çıkış yorucu, 30 dakikanı alır. Ama sıkıcı değil, etrafta bir sürü kafe ve ya tarihi eser göreceksin. Akropolis durağına aldanma, Thissio durağından daha yakın :)

    - Kerameikos/Gazi'ye git, gaz fabrikasına inşa edilmiş lunapark var, efsane bir yer. eşi benzeri yoktur belkide :) Atina'nın eski 4000 bin yıllık pazarına bir tur at, Monastiraki-Thissio yürüyüşünde solda kalır. Atina Flea Market'e bir dal, bizim Kapalıçarşı mı lan burası diyeceksin. Metro kullanacaksın, Atina diğer Avrupa şehirleri kadar küçük değil :)

    -Monastiraki Meydanından kahveni alıp Akropolis'i seyret. Pire limanına gidip, işte gerçek ege bu de :). Pire/Paşalimanına git, Türk restorantlarını bul. Zamanın olursa Lycabettus dağına çık (merkezden 15 euro tek yön). ama değecektir inan. Biranı alıp bir vramakia dağına çık, şehri seyret. Athenstyle'da interrail tayfalarıyla ucuz fiyata bira iç, eğlen, Akropolis'i ve Atina'Yı gece seyret :) Monastiraki'den Thissio'ya 3 kere yürü :D

    -Yürüyemezsin. Otelden çık , Omonia'dan yeşil hat'a bin, 12 durak sonra in. Pire Limanı'nın 50 metre uzağında olacaksın. 3 tane koy vardır. Paşalimanı ya da Mikrolimano en iyileri. :)

    -Atina'da elektronik eşya ucuz değil. Note 4 711 Euro. Ama istersen Syntagma Meydanı'nda ''Public'' var. En popüleri ve güvenlisi bu. İngilizce de biliyorlar. Tax free ve turistim dersin hemen o tax free belgesini hazırlıyorlar. Ben bir şey almadım, atina havalimanındaki prosedürü bilmiyorum.

    -Monastiraki Meydanı en iyisi. Ya da Lycabettus dağı.

    -Metro Line 3, yani mavi hat. Syntagma Meydanı'nda geçer, havalimanına direk gider. Havalimanı bileti özeldir ve öğrenci değilsen (yukarıda bahsettiğim kartlar) 8 Euro ödemen gerekir. Tabii metrolarda kontrol çok seyrektir, risk alabilirim diyorsan almayabilirsin. (mesela ben hiç almadım) Yakalanırsan cezası 8 x 60 = 480 Euro'dur. Ulaşım metroyla 45-50 dakika sürer. Gece 12'den sonra metro kapandığı için, havalimanına gitmek için X95 ve X96 hatları çalışır. Ama seni ilgilendiren X95, Syntagma Meydanı'nda havalimanına giden express bir hattır. Yaklaşık 55-60 dakikada havalimanına ulaştırır. Yarım saatte bir kalkar.

    Ekim'de bana mesaj atmayı unutma :) Bunlar haricinde, insanlarla konuş, sohbet et, gir bir dükkana bir şey mi satın alıyorsun, günaydın de kolay gelsin de have a nice day de. Buraya gelen turistler o kadar somurtkanlar ki insanları da mutsuz yapmışlar. Kimse terslemeyecek aksine sen 1 sordukta onlar 3 soracaktır emin ol. Beni bu zamana kadar Kıbrıslılar dışında kimse terslemedi. Bir de türk kızları :( :D
    Monastiraki'de zencilerle mümkün mertebede uzak dur, yakalarlarsa ve eğer yunanca konuşmuyorsan, sıkıntı oluyor aklında bulunsun.
    Metroda boş yere bulunca otur, kimse ayıplamaz çünkü metrolar boş ve makul zaman aralıklarında geliyor. Bir de şey, metroda inenlere öncelik veriliyor burada şaşırma ilk gördüğünde :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Expungee -- 17 Mayıs 2015; 19:44:54 >




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.