Bu şiir, Mehmet Akif Ersoy ve Mithat Cemal tarafından o dönemde dünyada egemen olan tekçi yönetimlere yazılmıştır. Şairler, Sadi-i Şirazi'nin iki muhteşem beytini yorumlamışlardır.
Nefis bir şekilde "ben yaparım olurcu" tarzda diktatöryal tavırlı riyaset makamında olanlar için, halkına karşı operasyon yapan devletin başındaki idareciler için yazılmıştır. (Riyaset : Başkanlık)
"Zalimliğinden halkın Allah’a sığındığı kimselerin devletin başında kalmaları doğru değildir." Sa’dî
Zaferyâb olduğun kimdir? Düşün bir kerre, millet mi? Adâlet isteyen bir kavmi vurmak gâlibiyyet mi?
Bu müdhiş velvelen İrân'ı dâim inletir sanma. "Muzaffersin!" diyen sesler bütün hâindir, aldanma. (Yalakaları şakşakçıları seven idareciler için)
Nasîbin yok mudur bir parça olsun âdemiyyetten? Nasıl aldırmıyorsun yükselen feryâda milletten? (Millete zulümmedenlere karşı insanlıktan yani ademiyetten nasibi olmadığı vurgulanır.)
Emîn ol bunca mazlûmun yüreklerden kopan âhı, Tependen indirir elbette bir gün lâ'netu'llâhı! (Riyaset makamında halkı takmayanların ve zulm edenlerin [Lanetullah|Lanetullahtan ]] korkması söylenir.)
Sığınmış olduğun şevket sarây-ı zulmü pek muhkem Hayâl etmektesin... Lâkin ne bârûlar, ne müstahkem
Penâh-ı bî-amanlar, heybet-i Kahhâr-ı Mutlak'la, Kökünden devrilip bir anda yeksân oldu toprakla! (Saraylara köşkler villalara hayran olanlara hatırlatma yapılmaktadır.)