Şimdi Ara

MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ MESELESİ

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
6 Misafir (1 Mobil) - 5 Masaüstü1 Mobil
5 sn
21
Cevap
0
Favori
1.862
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bugünlerde 90'ını aşmış Sümerolog Çığ gazetelere manşet oldu. Yaptığı çalışmalar ve yazdığı kitaplarla değil. Bir bilim adamının çalışmaları ile gazetelere manşet olması zor bu ülkede. Mesele ise şu :

    Muazzez İlmiye Çığ ve Analiz Yayıncılık’ın sorumlu müdürü İsmet Öğütücü hakkında, Çığ’ın 2005 yılında yayımlanan ‘Vatandaşlık Tepkilerim’ adlı kitabında yer alan başörtüsü ile ilgili ifadeleri nedeniyle, Ceza Yasası’nın 125. ve 216. maddelerine dayanılarak dava açıldı. Yazar ve yayımcının 9 aydan 1 yıla kadar hapsi isteniyor.

    TCK’nin 125. maddesi, “kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlere hakaret”i TCK’nin 216. maddesi ise “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama”yı içeriyor. Bu maddeler de 301. madde gibi ifade özgürlüğünü tehdit edecek şekilde yorumlanabilme riski taşıyor.

    Çığ, dava konusu kitabında kadınların başlarını örtme adetinin Sümerler’e dayandığını anlatıyor; o dönemde hayatlarını Tanrıça İnanna’ya vakfeden rahibelerden bazılarının fahişelik yaptıklarını ve sadece bu kadınların başlarını örttüklerini söylüyor.

    Ayrıca Sümer dininin Tevrat, İncil, Kuran gibi kutsal kitapları nasıl etkilediğinden bahsediyor ve Sümerler’deki baş örtme uygulamasıyla bugünkü baş örtme biçimlerini karşılaştırıyor.

    Çığ bu düşüncelerini geçmişte de farklı yerlerde yazılı olarak ifade etmiş. 1995 yılında yayımlanan ‘Kuran, İncil ve Tevrat’ın Sümer’deki Kökeni’ kitabında aynı düşüncelere ayrıntılı biçimde yer vermiş. 1997’de Ütopya Dergisi’nde benzer düşüncelerini dile getirmiş, fakat bunlar hiçbir tepki almamış ya da dava konusu olmamış.







  • Ntv'de yayınlanan Yorum Farkı adlı programda, bu konuyu duymuştum. İlginç.
  • ewet ilginç bir konu
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Hartson

    Çığ, dava konusu kitabında kadınların başlarını örtme adetinin Sümerler’e dayandığını anlatıyor; o dönemde hayatlarını Tanrıça İnanna’ya vakfeden rahibelerden bazılarının fahişelik yaptıklarını ve sadece bu kadınların başlarını örttüklerini söylüyor.



    nasipsizliğin akılsızlığın bu kadarıda olmaz yani. sanki sümerler hz. ademden önce yaşamış, sanki Allahın ol dediğindenden önce yaşamış bir kavimde, sanki hz. ademe, nuha ibrahime inenler sümerlere inmemişte onlar kafalarına göre takılmış bir uygarlık. ikide bir sümerlerde sümerler deyip tutturuyorlar. onlar kadar büyük taşların altında kalasınız emi.........
  • Muazzez İlmiye Çığ Türkiye'nin ilk bilim kadınlarından ve Sümeroloji konusunda da önemli bir isim. Bilimsel araştırma yapmış ve bunun sonucunda Sümerler'in kültürüyle üç kutsal dinin oluşturduğu kültürel altyapılar arasında benzerlikler olduğunu bulmuş. Bundan sonrası için iki ayrı ihtimal söz konusu:

    1) Dinî kitaplar Sümerlerin kültürünün etkisiyle yazılmıştır.
    2) Zaten Sümerlere de kutsal kitap indirilmiştir, bu benzerliğin sebebi kutsal kitabın kaynağının tek olmasıdır.

    2 görüşün hangisinin doğru olduğunun bilimsel bir ispatı yoktur. Olay yine inanç meselesine gelip dayanmaktadır. Öte yandan bilimsel olarak ortaya böyle bir benzerliğin çıkarılmış olması çarpıcı ve gayet de başarılı bir çalışmadır. Böyle bir bilimsel çalışmanın cezalandırılmaya kalkışılması ise çok büyük bir hatadır. İşin daha da ilginci Kürt ve Ermeni meselelerinde yaygarayı koparan bazı çevrelerin konu Muazzez İlmiye Çığ olunca sessiz kalmalarıdır. Eğer söz konusu ifade özgürlüğü ise bence bilimsel çalışmaların sansürlenmesi ve cezalandırılması utanç vericidir, öte yandan rejimin temel niteliklerine ve devletin üniter yapısına zarar vermeye çalışan görüşlerin arkasında durulmasının neresinde samimiyet vardır bilemiyorum.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Hartson



    Çığ, dava konusu kitabında kadınların başlarını örtme adetinin Sümerler’e dayandığını anlatıyor; o dönemde hayatlarını Tanrıça İnanna’ya vakfeden rahibelerden bazılarının fahişelik yaptıklarını ve sadece bu kadınların başlarını örttüklerini söylüyor.

    Ayrıca Sümer dininin Tevrat, İncil, Kuran gibi kutsal kitapları nasıl etkilediğinden bahsediyor ve Sümerler’deki baş örtme uygulamasıyla bugünkü baş örtme biçimlerini karşılaştırıyor.




    sümerlerden kala kala bir bu başörtüsü mü kalmış? hem de fahişelik yapan kadınların kullandıkları bir sembol olmasına rağmen kadınlarca benimsenmiş ve günümüze kadar taşınmış öyle mi

    sümer dini tevrat, incil ve Kur'anı etkilemişte sümerlerden sonraki uygarlıkların dinleri hiç mi etkilememiş? ne varmış sümer dininde de tüm semavi kitaplar bunun etkisinde kalmış? Kur'anı aslından okuyanlar bilirler, Kur'andaki belagata bakarsanız hiçte sağdan soldan etkilenmiş gibi durmuyor.

    yukarıda mfiz söylemiş, eğer sümer dini ile diğer semavi dinler benzeşiyorsa kaynaklarının aynı olmasındandır. yazar burasını hiç mi araştırmamış?




  • Peki bir bilim kadını dşüncesinden dolayı bilimsel yaklaşımından dolayı mahkemeyemi verilmeli
  • Muazzez hanım beraat etti.
    Ama benim vicdanımda beraat etmedi doğrusu.
    Ben bir hukukçu olmaktan önce bir insanım çünkü.
    Ve büyük ihtimalle onu şikayet eden izmirli meslektaşım da bu beraate itiraz edecektir.
    Çünkü buyrun hakaretlerine bakın:

    "İşin doğrusu şudur.

    Muazzez İlmiye Çığ, "Vatandaşlık Tepkilerim" adlı bir kitap yazmıştır.

    Bu kitap, Doğu Perinçek ve arkadaşlarının kitaplarını yayımlamakla ünlü Kaynak Yayınları tarafından yayımlanmıştır.

    Çığ, kitabında şu cümlelere yer vermiştir:

    "Madem ki dinimizde imam nikahı ile seks doğal görülüyormuş... O zaman gizli yerlerde değil, eski mabetlerde olduğu gibi, camilerde birer aşk odası konsun. İsteyen gidip orada bir imam nikahı ile seks yapsın. Böylece hem camiye gelir olur, hem de imam para kazanır. Canı seks isteyen kadınlar ve erkekler orada imam nikahı ile kendilerine göre veya şeriata göre yasal seks yaparlar."


    Gördüğünüz gibi...

    Ortada ne "bilimsel bir saptama" var; ne de "Beş bin yıl öncesinden bir bilgi" veriliyor.
    Yapılan şu:

    Milyonlarca insanın kutsal saydığı mabetler hakkında, hiç de yakışık kaçmayan imalarda bulunuluyor.

    Yani...

    Muazzez İlmiye Çığ, bilimsel bir saptama falan yapmamış; "çok kaba", "çok sorumsuz", "çok incitici" ve "çok ölçüsüz" bir yazı kaleme almıştır.

    Yargılanma gerekçesi budur.

    ***

    Yaşa hürmetimiz tamdır.

    Hele "92 yıllık bir ömür" karşısında şapkamızı çıkarırız.

    Dünya çapında bilimsel çalışmalar, bizde sadece saygı uyandırır ve önümüzü ilikleriz.

    Düşünce özgürlüğü denilince ise akan suları durdururuz.

    Değil "92 yaşındaki dünyaca ünlü bir bilim kadını"nın düşüncelerinden dolayı yargılanmasını...

    Düşünce suçundan yargılanan can düşmanımız bile olsa, ne dediğine falan bakmadan, yeri göğü inletiriz.

    Ancak...

    Lütfen elinizi vicdanınıza koyun...

    "Camilerin genelev gibi işletilmesi"ni önermenin ve din adamlarını benim burada yazamayacağım şekilde aşağılamanın "düşünce" ile ne ilgisi var!

    Eğer bu "düşünce" ise...

    Söyler misiniz:

    Bundan çok daha hafifini söyleyen Papa’ya neden veryansın ettik?

    Demem o ki:

    Madem düşünce özgürlüğü konusunda ne yaşa bakıyoruz, ne bilimsel kariyere!

    O halde aynı şeyi "inanca saygı" konusunda da yapalım.

    Yani...

    Kutsala saygısızlık yapanın...

    Ne yaşına bakalım, ne de bilimsel kariyerine...

    Böylece "Düşünce özgürlüğü" konusunda bülbül gibi şakırken, "inanca saygısızlık" karşısında dut yemiş bülbüle dönmeyelim.

    Hadi diyelim ki, yufka yürekliyiz ya da fazla demokratız ve bu nedenle Muazzez Hanım’ın yargılanmasına karşı çıktık...

    Bari en azından "Muazzez hanım çok ayıp etmişsiniz çok" diyebilelim de "camiyi geneleve benzetmenin" en azından böyle bir bedeli olsun...

    Ne dersiniz, çok şey mi istiyorum? "

    Ahmet HAKAN
    Hürriyet
    01 KASIM 2006

    Ben de diyorum ki:
    "YUH OLSUN 92 YAŞINDA HALA DİNİME MABEDİME KÜFREDEN BUNAKLARA YUH!"
    (Was)




  • işin doğrusu şudur: bizim insanımız kurana inanıyor ve diğer dinlere inanıyor.ancak insanımız daha inandığı kitapları bile okumaktan acizdir.bir çoğunuz itiraf edin ki müslüman olduğu halde daha kutsal kitabınızı okumadınız.

    oysa dinime imanıma küfreden bunak denilen insan gerçekleri söylüyor..dininize imanınıza küfür etmek için aptal mı bu insanlar tepki toplayacağını bildiği halde çıkıp bir takım şeyleri haykırsınlar.

    tarihte yazılmış bütün dini kitaplar mezopotamya bölgesinden çıkmıştır.hepsi de bir takım değişiklikler içererek benzer şeyleri yazar.peki bu kitapları ''kutsal'' ve ''aksi sorgulanmaz'' zırhından arındırıp bir okumaya ve incelemeye kalksanız tarihi bilgileri de göz önüne aldığınızda dönüp dolaşıp hepsinin sümer geleneklerinden alıntılanmış olduğunu görürsünüz.

    üstelik bunu söyleyen tarihçi sayısı 1 tane de değil..

    siz kuranda geçen namaz,oruç vb. diğer ibadetlerin de bir yaratıcı emri olduğuna inandırıldıysanız da bunlar yaratıcı emri değildir.çünkü bütün bu uygulamalar aynı bölge insanlarının geçmişten beri uygulamakta olduğu gelenekleriydi.

    siz o kutsal gördüğünüz kitapları oturun bir okuyun ilkönce.hepsi de yazan kişinin o çağa bakış açısıyla yazılmış ve bir yaratıcının sözlerinden çok çok uzak kalitede kitaplardır...mantıksız,kalitesiz ve çelişkilerle doludurlar.

    quote:

    Ben de diyorum ki:
    "YUH OLSUN 92 YAŞINDA HALA DİNİME MABEDİME KÜFREDEN BUNAKLARA YUH!"


    bir de şu var.Muazzez hanım sizin dininize küfür etmek için araştırıp kitap yazmıyor. o sadece tarihi bir tespiti dile getiriyor.o halde siz Muazzez hanımı değil dininizi sorgulayın.
    Küfür etmiş de ne yapmış?bir insana mı zarar vermiş?kanlı bir eylem mi yapmış?tek suçu sorgulamak araştırmak ve yazmak değil mi?ne oldu çok mu dokundu sizlere?

    peki kendi dininiz size inanmayanları öldürmenizi emrediyor,inanmayanın elini ayağını kesin ya da öldürün diyor.buna ne diyeceksiniz?

    hangisi daha insaflı sizce?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nofrost -- 2 Kasım 2006; 0:52:29 >




  • bilim adamı (kadını) kisvesi altındakiler dine ve dindarlara saldırma aymazlığına neden kapılmaktadırlar acaba ?

    nezaketten, hoşgörüden ve bilimin özünden nasibini alamamışlar ...

    ayrıca Ahmet Hakan da güzel özetlemiş meseleyi
  • quote:

    Orjinalden alıntı: nofrost

    oysa dinime imanıma küfreden bunak denilen insan gerçekleri söylüyor..



    Bilim insanları gerçekleri söylemelidir, görevidir bu onun... O gerçeği söyler ama yorum yaptığı anda objektiflikten çıkar, taraf olur ve söylediklerinin bir anlamı kalmaz. Aynen bu örnekte olduğu gibi..Eğer bu bayan başörtüsünün sümerlerdede kullanıldığı bazı ibadetlerin onlardada olduğu vs. söyleyip orda dursaydı bizde bütün saygımızla bu bilim kadınına hürmet ederdik. Ama o ne yaptı; bir takım benzerliklerden yola çıkarak bütün dinlerin sümer dininden bozma olduğu yorumunu bir gerçek gibi göstermekle kalmayıp bir de camilerde seks yapma yerleri gibi tuhaf öneriler getirerek kendisini ne kadar ciddiye almamız gerektiğini gösterdi.

    quote:

    Orjinalden alıntı: nofrost

    siz o kutsal gördüğünüz kitapları oturun bir okuyun ilkönce.hepsi de yazan kişinin o çağa bakış açısıyla yazılmış ve bir yaratıcının sözlerinden çok çok uzak kalitede kitaplardır...mantıksız,kalitesiz ve çelişkilerle doludurlar.



    Bu satırlarda sizi ne kadar ciddiye almamız gerektiğini gösteriyor...

    quote:

    Orjinalden alıntı: nofrost

    bir de şu var.Muazzez hanım sizin dininize küfür etmek için araştırıp kitap yazmıyor.



    Ama küfrediyor...

    quote:

    Orjinalden alıntı: nofrost

    Küfür etmiş de ne yapmış?bir insana mı zarar vermiş?kanlı bir eylem mi yapmış?tek suçu sorgulamak araştırmak ve yazmak değil mi?ne oldu çok mu dokundu sizlere?



    Mantığınıza hayran kaldım doğrusu..




  • quote:

    Orjinalden alıntı: nofrost

    Küfür etmiş de ne yapmış?bir insana mı zarar vermiş?kanlı bir eylem mi yapmış?


    Sakın bir daha böyle deme @nofrost arkadaş,
    Yoksa insanların küfretme özgürlüğü var sanılır!

    Küfür, tek başına zarar verici bir eylemdir, böyle olduğundan yasalar küfürü "suç" saymış,
    Çünkü karşının şerefine ve değerlerine saldırı vardır.
    Ahlâksızlıkdır küfür...
    Muazzez hanımefendi, tıkandığı yerde hakarete başlamış.
    Tıkanmasın,
    İnanmama özgürlüğü var,
    Küfretme özgürlüğü yoktur.
    Biz dinsizlere bir şey demiyoruz,
    Onlarda bize bir şey demesinler.
    Biz onların işerine küfretmiyoruz,
    Onlarda bizim kıymetlerimize saldırmasınlar.
    Bu kadar basit.




  • Sanki kilit kokusu alıyorum.

    İfade özgürlüğü ifade üslübuyla çelişmemelidir. Nasılsın ulan demek demek nasıl ki uygun değilse bunun gibi.

    İyi laf ettim sanırım.
  • quote:

    Bilim insanları gerçekleri söylemelidir, görevidir bu onun... O gerçeği söyler ama yorum yaptığı anda objektiflikten çıkar, taraf olur ve söylediklerinin bir anlamı kalmaz. Aynen bu örnekte olduğu gibi..Eğer bu bayan başörtüsünün sümerlerdede kullanıldığı bazı ibadetlerin onlardada olduğu vs. söyleyip orda dursaydı bizde bütün saygımızla bu bilim kadınına hürmet ederdik. Ama o ne yaptı; bir takım benzerliklerden yola çıkarak bütün dinlerin sümer dininden bozma olduğu yorumunu bir gerçek gibi göstermekle kalmayıp bir de camilerde seks yapma yerleri gibi tuhaf öneriler getirerek kendisini ne kadar ciddiye almamız gerektiğini gösterdi.


    hayır olayı çarpıtmayın.Muazzez hanım camiler genelev olsun demiyor.sümerlerde genelev kadınlarının başörtü kullandığını söylüyor.bu bir tespittir.

    quote:

    Mantığınıza hayran kaldım doğrusu..


    teşekkür ederim.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: was


    quote:

    Orjinalden alıntı: nofrost

    Küfür etmiş de ne yapmış?bir insana mı zarar vermiş?kanlı bir eylem mi yapmış?


    Sakın bir daha böyle deme @nofrost arkadaş,
    Yoksa insanların küfretme özgürlüğü var sanılır!

    Küfür, tek başına zarar verici bir eylemdir, böyle olduğundan yasalar küfürü "suç" saymış,
    Çünkü karşının şerefine ve değerlerine saldırı vardır.
    Ahlâksızlıkdır küfür...
    Muazzez hanımefendi, tıkandığı yerde hakarete başlamış.
    Tıkanmasın,
    İnanmama özgürlüğü var,
    Küfretme özgürlüğü yoktur.
    Biz dinsizlere bir şey demiyoruz,
    Onlarda bize bir şey demesinler.
    Biz onların işerine küfretmiyoruz,
    Onlarda bizim kıymetlerimize saldırmasınlar.
    Bu kadar basit.


    bakın was efendi
    ''küfretme özgürlüğü yoktur'' diye güzel bir cümle buyurmuşsunuz.
    ve ''biz dinsizlere küfür etmiyoruz'' diyorsunuz.

    çok güzel.gerçekten çok ahlaklı insanlarsınız.iyisiniz hoşsunuz.ama şunu bilmiyorsunuz ki biz küfür etmiyoruz derken aslında ediyorsunuz.çünkü inandığınız kitapta inançsızlara ağıza alınmayacak küfürler ve aşağılamalar var.ve direk inançsızlara karşı verilmiş öldürme emirleri var.

    biz bunları eleştirdiğimizde bile inancıma küfür etme deyip yuhalıyorsunuz!tamam da senin saygı beklediğin inancın zaten bana küfür ediyor.bana küfür eden bir inanca mı saygı duymamı ve eleştirmememi bekliyorsunuz?




  • quote:

    Orjinalden alıntı: nofrost

    quote:

    Bilim insanları gerçekleri söylemelidir, görevidir bu onun... O gerçeği söyler ama yorum yaptığı anda objektiflikten çıkar, taraf olur ve söylediklerinin bir anlamı kalmaz. Aynen bu örnekte olduğu gibi..Eğer bu bayan başörtüsünün sümerlerdede kullanıldığı bazı ibadetlerin onlardada olduğu vs. söyleyip orda dursaydı bizde bütün saygımızla bu bilim kadınına hürmet ederdik. Ama o ne yaptı; bir takım benzerliklerden yola çıkarak bütün dinlerin sümer dininden bozma olduğu yorumunu bir gerçek gibi göstermekle kalmayıp bir de camilerde seks yapma yerleri gibi tuhaf öneriler getirerek kendisini ne kadar ciddiye almamız gerektiğini gösterdi.


    hayır olayı çarpıtmayın.Muazzez hanım camiler genelev olsun demiyor.sümerlerde genelev kadınlarının başörtü kullandığını söylüyor.bu bir tespittir.


    Çığ, kitabında şu cümlelere yer vermiştir:

    "Madem ki dinimizde imam nikahı ile seks doğal görülüyormuş... O zaman gizli yerlerde değil, eski mabetlerde olduğu gibi, camilerde birer aşk odası konsun. İsteyen gidip orada bir imam nikahı ile seks yapsın. Böylece hem camiye gelir olur, hem de imam para kazanır. Canı seks isteyen kadınlar ve erkekler orada imam nikahı ile kendilerine göre veya şeriata göre yasal seks yaparlar."



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Wyatt Earp -- 2 Kasım 2006; 10:34:50 >




  • quote:

    MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ İLK DURUŞMADA BERAAT ETTİ
    Dünyanın en önemli Sümerologlarından 92 yaşında gerçek bir aydın ve bilim kadını olan Muazzez İlmiye Çığ hakkında açılan kamu davasının ilk duruşmasında beraat etti.

    Muazzez İlmiye Çığ, “Vatandaşlık Tepkilerim” adlı kitabında yer alan mektuplarda halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği ve aşağıladığı iddiasıyla hakkında Beyoğlu Cumhuriyet Savcısı tarafından Türk Ceza Kanununun 216. maddesine göre kamu davası açılmıştı.

    Muazzez İlmiye Çığ ve kitabın yayıncısı İsmet Öğütçü, 01 Kasım 2006 Çarşamba günü saat 10.00’da Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinde hâkim karşısına çıktı. 25 avukat Çığ’ın vekili olarak duruşmada hazır bulundu.

    Yapılan kimlik saptamasından sonra Muazzez İlmiye Çığ ve yayıncı İsmet Öğütçü savunmalarını yaptılar ve hazırlık soruşturması sırasında verdikleri ifadeleri aynen kabul ettiklerini bildirdiler.

    Duruşmada soruşturmanın genişletilmesi isteminde bulunmayacağını belirten Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akıllı, esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Savcı açıklamasında, sanıkların eylemlerinde kamu güvenliğini sarsıcı bir tehlikenin saptanmadığı kanısında olduğunu belirterek her iki sanığın da beraatlarına karar verilmesini istedi.

    Hâkim İrfan Adil Uncu, Türk Ceza Kanununun 216. maddesinde belirtilen halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçunun unsurları bulunmadığından sanık Muazzez İlmiye Çığ’ın beraatına, sanık İsmet Öğütçü’nün ise 5178 sayılı yasanın 11. maddesi uyarınca sorumluluğu bulunmaması nedeniyle beraatına karar verdi.

    Duruşmada Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akıllı, beraat istedi. Hâkim de "suçun yasal unsurları oluşmadığı" gerekçesiyle beraat kararı verdi.

    http://www.istanbulbarosu.org.tr/Det...atID=1&ID=2378


    İsteyen herkes,herkesi vicdanında mahkum etme özgürlüğüne sahiptir,bunun önünde engel de yoktur.Eğer bir hukuk devletiyiz diyorsanız,hukukun üstünlüğüne inanıyor ve bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin devlet tarafından hukukla güvence altına alındığına inanıyorsanız,bu noktadan sonra söylenecek her şey bireyin kendi düşünce sınırları içerisin de kalacaktır.


    quote:

    Madde 9.- Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. Kanun önünde eşitlik
    Madde 10.- Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
    Madde 24.- Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
    Madde 25.- Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.
    Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: nofrost


    çok güzel.gerçekten çok ahlaklı insanlarsınız.iyisiniz hoşsunuz.ama şunu bilmiyorsunuz ki biz küfür etmiyoruz derken aslında ediyorsunuz.çünkü inandığınız kitapta inançsızlara ağıza alınmayacak küfürler ve aşağılamalar var.ve direk inançsızlara karşı verilmiş öldürme emirleri var.

    biz bunları eleştirdiğimizde bile inancıma küfür etme deyip yuhalıyorsunuz!tamam da senin saygı beklediğin inancın zaten bana küfür ediyor.bana küfür eden bir inanca mı saygı duymamı ve eleştirmememi bekliyorsunuz?





    öncelikle, dinden imandan ve dinin gereklerinden bihaber olan insanların çeşitli yayın organlarında din iman hakkında yazmalarından ve henüz "bu tarz kitaplar yazma şerefine erişemeyen" bazı kişilerin ise internet köşelerinde din iman kitap hakkında hezeyanlar savurmalarından duyduğum rahatsızlığı belirtmek isterim.

    önce o nikah meselesine gelelim. islamda git imama yap nikahı yat kadınla diye bir mantık mı var kardeşim? bunun adı "mute nikahı" ve reddedilmiştir. bilmiyorsanız açın okuyun araştırın öğrenin. nikahın kendine özgü şartları adabı erkanı var. mute nikahı batıldır. yani belirli bir zaman gözetilerek, aile kurma niyeti olmadan, sırf bir kaç gün birlikte olmak kastı ile kıyılan nikah türleri batıldır. muazzez ilmiye çığ, ya bilgisizce ya da kasıtlı olarak islamın kutsal addettiklerine küfrediyor işte var mı başka izahı bunun?

    gelelim nofrosta. bu arkadaş artık fikir beyan etme adabını öğrense iyi olur kanaatindeyim. yahu arkadaş, yaz şuraya hangi ayetlerden rahatsızsan insanlar görsün okusun. devamlı surette aynı teraneleri tekrar etmenin ne manası var?

    islamın yayılması sırasında müşriklerin inananlara reva gördükleri el ve ayaklarını kesme, yurtlarında sürülme, öldürülme vs muamelatın daha sonra savaşlar başladığında bir kısas olarak onlara uygulanmasını emreden ayetlerin inmesi neden seni rahatsız etti? müşrikler kessin öldürsün yurtlarından çıkarsın ama kısasa gelince "olmaaaaaaaaz!!!!!" (şu eklemeyi yapmakta fayda var, rahatsız olduğu ayetin başında "Allah ve resulüne savaş açanların" ibaresi var. yani ayet savaş açanlara, inançsızlara değil)

    inananlara beyinsiz diyenler hakkında "asıl beyinsiz onlardır" ayeti inince küfür oluyor ve "yaratıcıya yakışmaaaaaz!!!!!"

    inananlarla her türlü alay eden ve ne söylense dinlemeyen ve müslümanların her fırsatta kuyusunu kazmaya azimli, tevrat ve incilin ilmine vakıf olan dönemin yahudi ve hristiyanlarına "sırtında ciltler dolusu kitap yüklü olan eşekler gibidirler" benzetmesi yapıldığında "galiz küfüüüüüüür!!!!!!"

    çocuk katillerini cehennemde yakacağını vaadeden bir yaratıcıya "ızgaracı kamil" yakıştırması.

    evet. miyarlarca insanın inandığı bir Allah'a "ızgaracı kamil" yakıştırması.

    milyarlarca insan saf ve budala, bir nofrost akıllı.

    aslında bir tanrı olmadığını olsa olsa ızgaracı kamil türünden bir yutturmaca olduğunu şıp diye çözmüş.

    ama derdini anlatmayı bilmiyor. derdini anlatırken kutsala dil uzatıyor. bakın şimdi de muazzez ilmiye çığ'ın terbiyesizliğini nasıl sahipleniyor ve savunuyor.

    neden? aynı karakter aynı kafa yapısı.

    yahu yeter be arkadaş, artık biraz kendini toparlasan diyorum.

    herşeyin bir adabı erkanı düsturu var.

    eleştirmenin de bir adabı erkanı var.

    şu forumda ateist kaç tane adam var saydın mı?

    ben sayayım istersen: rashamon, kaotika, redstorm gibi. bir tanesinden senin şu hareketlerin zuhur etti mi şimdiye kadar?

    inanç başka şey terbiye gerçekten başka şey.

    ne istiyorsun kardeşim sen?

    inanmazsan inanma neden her fırsatta mesnetli mesnetsiz iddialarla ve acaip acaip benzetmelerle ortalığı babalıyorsun?

    kendine dert ettiğin ne varsa yazarsın buraya madde madde, insanlar cevap verirler. ya da eğer insanlar senin sandığın gibi gereksiz yere inanmış iseler inançlarından dönerler ve senin yanında yer alırlar. sen de onları bu imanlarından döndürmenin şerefi ile göğsünü kabarta kabarta gezersin.

    evet bekliyoruz yaz neye kafan takılıyorsa, neyi inkar ediyorsan, neyi kabullenmiyorsan. inceden inceye, madde madde, gerekçeleri ile, asılsız olduğununun delilleri ile yaz ki faydalansın insanlar.

    ama "saçma kardeşim- yok canım, asılsız- uydurma bunlar" tarzı şeyler yazacaksan, yeter artık baydı diyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi C4 -- 2 Kasım 2006; 14:56:22 >




  • quote:

    ama derdini anlatmayı bilmiyor. derdini anlatırken kutsala dil uzatıyor. bakın şimdi de muazzez ilmiye çığ'ın terbiyesizliğini nasıl sahipleniyor ve savunuyor.


    öncelikle şuan terbiyesizlik yapan sensin.ne oldu?seni rahatsız edecek bir şey yazamaz mıyız?istemiyorsan okuma kardeşim yazdıklarımı.hem rahatsız oluyorsun hem de her yazdığımı takip edip tepki gösteriyorsun.

    bir şeye inanan çok ise o kesin doğrudur mantıyla gidecek olursanız bugun dünyada en çok inanılan din hristiyanlıktır.peki hristiyanlık doğru inanışlar mı içeriyor?

    zaten sizin dininiz ak paktır.hiçbir suçu yoktur.ortada fol ve yumurta yokken gelip çevreden insanlar muhammede küfür etmişlerdir değil mi?sonra da muhammed yazdığı ayetlere ''savunma amacı ile'' küfür etmiştir.
    köpekler,domuzlar,beyinsizler,pislikler.....

    iş böyle sizin bahsettiğiniz kadar basit olsa ben burada boş yere çene yormam merak etme.senin içinde biraz dininin ne olduğunu görme isteği varsa gir ateistforuma oradaki yazılanlara cevap ver de göreyim.madem bu kadar her şeyi biliyorsunuz şu ateistleri de yola getirin değil mi!yazık boş yere gidecekler cehenneme!

    Muazzez Çığın önerisi ülkemizdeki hiçbirşeyden haberi olmayan bir müslüman için bir hakaret gibi görünmektedir.ama o peygamber diye inanılan kişinin 9 yaşındaki çocuklarla cinsel ilişkiye girdiğini bilen,kadını bir köle ve cinsel nesne olarak tanıttığını bilen bir insan için hiç de bir hakaret değildir.

    bunlar da şimdi saldırı değil mi?küfür ediyorum şimdi.sizin sahih hadislerinizde ve kitabınızda yazanları söylüyorum ama küfür etmiş oluyorum..

    burada sizinle ayet ayet bütün bu konuları tartışamam.bunun için elimde döküman olmamasından değil.bu forumun amacına ve kurallarına aykırı olmasında dolayı.

    çok iddalıysanız haydi girin de verin cevap görelim.ama cevap vermeden burada bana ahkam kesme.
    biz de biliyoruz o barış,sevgi ve savunma hikayelerini..

    yazılarıma tahammül edemiyorsan da okuma ve cevap verme.

    benim düşünce özgürlüğüm bu.istediğimi de söylerim ve yazarım.senin kutsal dediğin şey bir sapıklıksa ona ben sen kutsal dediğin için saygı duyacak da değilim.




  • şimdi boş siz günaha girmemek için ateistforuma falan girmezsiniz.size tek bir örnek vereceğim kuranın sümerlerden alıntılama olduğuna dair.siz sadece aha bu bana hakaret ediyor diye bağırmaktan insanların ne demeye çalıştığını bile anlamıyorsunuz.

    ENBİYÂ
    (30) İnkar edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?

    Alıntılar sümerolog Muazzez ilmiye çığ,a aittir

    Sumer yaradılış efsanesine göre, önce her taraf derin ve geniş bir su ile kaplıydı. Bunun adı tanrıça Nammu. Bu tanrıça sudan bir dağ çıkarıyor. Oğlu hava tanrısı Enlil onu ikiye ayırıyor, üstü gök, altı yer olu­yor. Göğü, gök tanrısı An, yeri de yer tanrıçası Ninki ile hava tanrısı Enlil alıyor. 3 Buna göre önce evreni meydana getiren suda olan ana tanrıça ile hava tanrısıdır. Gök ve yer birer tanrı değil onların sahibidirler.

    Gördünmü ayet,in kaynağını

    şimdi Kuranın yazıldığında muhammed insanları hepten aptal yerine koyuyor.oysa bak o küfür ettiği insanlar ne demişler?
    Enfal 31 Onlara ayetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: "(Evet) işittik, istesek biz de bunun benzerini elbette söyleyebiliriz. Bu öncekilerin masallarından başka bir şey değildir

    şimdi siz zannedeceksiniz ki böyle üç beş elle tutulmaz argümanla kutsal bir dine sataşıyorum değil mi?

    oysa argüman çoktur.ben size sadece ve sadece küçücük bir örnek verdim.bütün bu dini tartışmaların bu forum ortamında yapılması mümkün değildir.

    istiyorsanız dediğim gibi girin ateistforma ve okuyun yazılanları.biraz dininizi öğrenirsiniz.




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.