Şimdi Ara

Selçuklu Hanedanında Fars Etkisi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
20
Cevap
0
Favori
3.034
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Türklerin devlet geleneği olmasına rağmen İran hakimi olunca resmi dil ve sivil bürokrasiyi Farsça ile idame ettirmelerinin sebebi halkın ezici çoğunluğunun Fars olması mıdır?
    Yoksa çok derin ve köklü olan Fars dili ve kültürünün Türk hanedanı üzerindeki tesiri midir?(ikisi birden de olabilir)
    Bunun yanında bazı kaynaklarda yazdığı gibi hanedan dili ve ordu dili Oğuz Türkçesidir.
    Rene Grousset'nin L'Empire des Steppes(Bozkır İmparatorluğu) adlı eserinde hanedanın gitgide farslaştığı öyle ki bir aşamadan sonra kendilerini Sasani kral(şehinşah)larının halefi olarak görmelerinden bahseder. Doğru mudur, katılır mısınız?



  • sorunun cevabı saslında çok basit türkler kendi kültürlerinde olmayan ve ihtiyacı olan her şeyi aynı çoğrafya da yaşadığı insanlardan almış bunun türklerin istilacı ve tüketici toplum konumunda olmasıdır

    bakınız şehir isimlerini çoğu rumcadan geçmiştir isim üretmek terim üretmek yerine olanı dile uydurup kullanmışlar

    yeni etkilenmelerimizde var misal otobüs minibüs tren telefon ve zibiliyon tane teknolojik kelime

    tek sebep üretici konumda değil tüketici konumda olmamız



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DeathlyVisage -- 18 Aralık 2015; 20:38:51 >
  • Alp-arslan, buradaki "Arslan" dahi Farsça'dır. Pers etkisi Selçukluların iliklerine kadar nüfuz etmiştir. Öyle ki bugün konuştuğumuz Türkçe'de hala Kazakça'yla ortak kelimeler olmasına şaşarım.

    Türklerin ta Orta Asya'dan Anadolu'ya kadar ırk ve dillerini koruduğunu iddia eden dahi arkadaşlara selam olsun.
  • Tam adı;(Lakap künye falan hepsi bir arada)

    Adudüddevle Ebu Şüca Muhammed Alp Arslan bin Davud

    -----

    Ben daha çok Arap izlenimi aldım, ilginç.

    Alp'da Türkçe dicem olmayacak şimdi. Arada kalmış garibim.s



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lotusx -- 18 Aralık 2015; 21:28:05 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ZERO

    Alp-arslan, buradaki "Arslan" dahi Farsça'dır. Pers etkisi Selçukluların iliklerine kadar nüfuz etmiştir. Öyle ki bugün konuştuğumuz Türkçe'de hala Kazakça'yla ortak kelimeler olmasına şaşarım.

    Türklerin ta Orta Asya'dan Anadolu'ya kadar ırk ve dillerini koruduğunu iddia eden dahi arkadaşlara selam olsun.

    arslan Türkçe'dir benim bildiğim. İran Selçuklularında adların Türkçe olduğu çok açık. Lakaplar vs farsça arapça olabilir. Ancak Anadolu Selçuklularında sultan adları da farsça, Keyhüsrev, Keykubad gibi.
    Bu arada dillerini koruyamayan hanedan burada. Göçebe Oğuzları kimse farsça konuşturamaz veya farslaştıramaz yerleşik hayata geçirmeden. Ki geçmemişler zaten. Türkçedeki Farsça kökenli kelime 1300 küsürken Farsçadaki Türkçe kökenli kelimeler 2500 küsürdür.

    Irk ve dil koruma derken yani bırak aynı kalmayı yok olmadığımız için şanslıyız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi oceans21 -- 18 Aralık 2015; 21:41:22 >




  • Arslan Farsça filan değildir. Geçmiçse Türkçeden Farsçaya geçmiştir. Öztürkçe bir kelimedir. Hatta Kazakçayı geç Macarca da bile çok benzer bir telafuzu vardır.
    Devlet geleneğinde ve dinde Fars kültürü Türkiye ve Büyük Selçuklular' ı oldukça fazla etkilemesine rağmen Oğuz boyları bu kadar etkilenmemiştir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi curry_30 -- 19 Aralık 2015; 1:13:36 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Metehan koskoca Çin ordusunu rezil edip , Çin Hükümdarını esir aldığında , Çinin yeni hükümdarı olabilirdi.Ancak kendisi de iyi biliyodu ki , bi avuç Türk savaş meydanlarında dünyanın en büyük ordularını bile perişan etse bile , eğer ordusunu yendiği ülkeyi yönetmeye kalksa , Türklük kültüründen eser kalmayacaktı.Türk'ün yeri bozkırdır.Türk'ü Türk yapan , göçebe hayatıdır.Bir Kurdu 4 duvar arasına koyarsanız , onun o doğaya karşı geliştirdiği yeteneklerini köreltirsiniz.Aslanı kafese koyup sütle beslersen , onun aslanlığı kalmaz.İşte Türk 4 duvar arasına sığmayan bir millettir.Onu güçlü yapan , göçebe yaşam tarzıdır.Çocukluktan beri ata binip ava çıkan bir milletle , 4 duvar arasında(saray bile olsa) yaşayan millet bir olur mu?Metehan da bu durumun çok iyi farkında olduğu için , Çin hükümdarını esir ettiği halde serbest bırakmış , ordusunu alıp ait olduğu yere , asyanın bozkırlarına geri dönmüştür.Çin'in devasa ordusu yanında , kendi ordusu karınca sürüsü gibi kalsa da , manevra kabiliyeti , vur kaç taktikleri ile , çin ordusunu bezdirmiş , asyanın ortalarına kadar peşinden sürükleyip perişan etmiştir.O kadar büyük ordunun sevk ve idaresi ayrıca ihtiyaçlarını karşılamak kolay değildir.Zaten ordunun yarısı açlıktan perişan olmuştur.Tuzağa düştüğünü anlayıp , büyük bir hata yaptığını anlayan Çin hükümdarı , ordusundan önce topuklayıp başkente dönmeye kalktığında , ülkesinin başkentinin çoktan Türkler tarafından ele geçirildiğini görüp , Türklere esir düşmekten kurtulamamıştır.

    Osmanlıya bakarsak , Bursa'nın fethine kadar , Türkler ormanda ve dağlarda gezen , göçebe bir milletti.Ancak Bursa'nın fethiyle yerleşik hayata geçtiler.Onun öncesinde Osmangazi otağını Uludağın eteklerindeki Kocayaylaya kurmuştu.

    Hindistana bakarsak , devasa bir halk kitlesi , şu an 1 milyar nüfuslu bir millet.İngilizlerin o devasa savaş makinelerine rağmen 80 sene yönetemediği hindistanı biz Türkler 400 sene yönetmişiz.Bi avuç Türk gitmiş , koskoca Hindistanı 400 sene yönetmiş.

    Fatımi devletine bakın.Kaskaslardaki savaşlardan bunalan bi avuç Kıpçak Türkü atına atlayıp Mısıra gitmiş.Bütün Mısır halkını emrine alıp Fatımi devletini kurmuş.

    Türkler gücünü göçebelikten alsa da , bi noktadan sonra göçebelik terk edildiğinde kültürlerini kaybediyolar.Zaten yönettikleri hiçbir halkın üzerinde baskı uygulamak , kültür empozesi yapmak , yönettikleri insanların yaşam tarzlarına , dinlerine karışmak gibi bir dertleri asla olmamış.Aksine Türk milleti kendilerini Tanrının kılıcı olarak görmüş , Tanrının kendilerini bu dünyaya , düzeni sağlamak ve adaletsizlik ve zalimliği engellemek için gönderdiğine inanmışlar.Zalimin ve zulmün karşısındaki bu duruşlarıyla dünyada her zaman saygın bir millet olmuşlar , halkları da adaletle yönetmişler.Kültürlerin hem koruyucusu hem yöneticisi olmuşlar.Türkler olmasaydı belki dünyada Arap kültürü , fars kültürü , hint kültürü , avrupa kültürü diye bişey olmazdı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kingman29 -- 19 Aralık 2015; 3:14:36 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Fars kültürünün yaygın olmasının başlıca iki nedeni vardı: Birincisi Selçukluların çoğunlukla oğuzlardan oluşması ki o dönemde oğuz dilinin müstakil bir yazı dili yoktu. İkincisi ise devlet teşkilatı ve bürokraside farsların yoğun bir şekilde yer almasıdır. Bu durum diplomasiyi de etkilemiş ve devletin yazı dilinin farsça olmasına neden olmuştur. Elbette ki başka nedenleri de vardır ama bu iki durum meselenin temeli gibi görünmektedir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arslanın Farsça oldugunu nerden cıkardın ? Ars-Alan dan türemiştir.Göktürkçede,Çuvaşcada,Gagauzcada,Tatarca da Arslan kelimesi hep kullanılır.

    http://gokturkanitlari.appspot.com/eskiturkcesozluk.html



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi zweihanderr -- 21 Aralık 2015; 15:47:50 >
  • oceans21 kullanıcısına yanıt
    Hanedana etkisi daha çok lakin halkta bu pek gerçekleşmedi.Yıllarca Türkçe Anadolu ya kadar konuşulmaya devam edildi.Türkler İranda azınlık değildir hala batı kısmı tamamen Türkmen asıllıdır sayılarıda çoktur.Bunun et etkili yegane sebebi Dini iletişim.Türklerin dini İranlılardan öğrenmesi Peşi sıra gelen Moğol istilaları sırasında Perslerle aynı safta yer almaları.Zaten Oğuzlar devlete küstükten sonra devletin ömrü kısa sürmüştür.
  • Konuyu diriltmek gibi olmasın ama Selçuklu devletinin asıl farlaşması Anadolu Selçuklu döneminde olmuştur. Büyük Selçuklu Türk-islam devletleri arasında diğerlerine göre daha şanslı sayılır bana kalırsa. Bu arada Sultan Melikşah çekik gözlüdür.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İlber ortaylının bu konuda yazdıklarını okumak, konuşmalarını dinelemek lazım, uzun uzun anlatıyor fars etkisini ve yukarıda da değinildiği gibi oğuz kolu üzerinde o kadar etkisi olmadığını da ifade ediyor. özellikle edebiyatta çok baskın fars etkisi. ama 'arslan' kelimesi türkçenin bir çok varyasyonunda eski zamanlarda farklı telaffuzlarla kulanılıyordu. yanlış haıtrlamıyorsam an introduction to history of turkic people ın çevirisnde bir dipnotta da geçiyordu. ötüken yayınlarının çevirisi.

  • Alparslan ismi Ordudaki Türklerin Alparslana verdiği isimdir. Asıl gerçek adı Muhammed Bin Çağrı Davud'dur.


    Ben yazın böyle bir başlık açmıştım. Sağolsun bir arkadaşımız bana Selçuklu devleti içindeki Türk özelliklerinin ölmediğini hala canlı olduğunu kanıtları ile birlikte sunmuştu.


    https://forum.donanimhaber.com/selcuklu-ve-gaznelilerin-turk-devleti-olmamasi-lutfen-siz-de-fikrilerinizi-belirtin--149968918




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Swetbullet -- 15 Ocak 2022; 10:33:44 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Swetbullet kullanıcısına yanıt

    selçuklu araplaşmadı zaten öyleydi Afganistan, iran ve ırak topraklarında kurulmuş bir fars-arap karışımı devlet olup kültürel olarak kendisini arap'lara daha yakın hissetmiştir.zaten sultanlarının da ismi melikşah, nizamülmülk arap kültürünün etkisiyle konulmuş isimlerdir. idarecilerinden birkaçı türk olabilir ama özünde halkı bir arap yöneticileri ise fars kökenli devletidir. devletin sınırları arap coğrafyasındadır Alparslanın gerçek adıda Muhammed bin Davud Çağrı' dır. babası çağrı beyinde Ebu Süleyman Davud Çağrı Bey bin Mikail yani burada selçuklunun soylarının araplara veya farslara dayandığını görebiliriz isimlerden




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Koks34 -- 15 Ocak 2022; 20:20:55 >
  • Koks34 kullanıcısına yanıt

    Dediklerinize katılmıyorum. Selçuklu Arap-Pers değil Türk-Pers devletidir. Ancak Pers yönünün daha kuvvetli olduğunu tartışmaya gerek yok sanırım.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Türki Selçuklular askeri temelde gelişen iktidarlarının coğrafi (Acem Aryan memleketinde) konumlanışından ötürü Fars tesirine girdikleri kadar iktidarlarını meşrulaştırabilmek için de kendilerini Firdevsi'nin destansı yapıtı Şahname'de gördüğümüz efsanevi hale gelmiş Sasani Fars krallarının (şahlar şahlarının) halefleri biçiminde lanse ediyorlar. Selçuklu'nun Yakındoğu'da yüzyıllara yayılan bir hakimiyet kurmuş Ahameniş, Aryan-Fars etkisindeki Hellenistik Doğulu Krallıklar, Part ve Sasani gelenekleri bazında özellikle saray ve devlet kültürü çerçevesinde Farslılaşma boyutu gayet doğaldır. Doğu Roma (Rum) kaynaklarında da bu coğrafi kesişimden ve benzeşimden ötürü Selçuklular Medler-Persler olarak geçer.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • Kurulduğu coğrafya büyük oranda İran üzerinde. Aynı zamanda İranlı devlet adamlarının da etkisi var Nizamülmülk gibi. Farsça etkili bir diplomasi dili konumunda. Selçukluların yıkılma sebebidir aynı zamanda. Aşırı Fars etkisinden bunalan Oğuzlar nedeniyle Büyük Selçuklu Devleti yıkılmıştır.

  • büyük selçuklu taht kavgalarından dolayı yıkılmıştır fars etkisinden veya oğuzlardan değildir terken hatunun taht hırsı muhammed taparın isyanı büyük selçuklu resmen kendi kendini yok etmiş düşmana bile gerek kalmamış. Osmanlıya bakarsak büyük selçukludan bile daha uzun sürmesinin nedeni tahta çıkan kişi taht kavgaları olmasın diye önlem almaları ki selçuklu gibi olmasın diye önlem alınmış bir sistem bu kardeş katli Büyük selçukluda bu sistem yoktu ve Selçuklu devletinin sonu oldu


    Ayrıca sultan 1. ahmet veraset sistemini getirdiği andan itibaren yani kardeş katlini kaldırdığından itibaren osmanlı hanedanı iyice zayıflamıştır 1.mustafa gibi 1.ibrahim gibi aklı dengesi yerinde olmayan padişahlar tahta geçmiş olup devleti çok ama çok zayıflatmıştır genç osman bu sistemin ne kadar kötü olduğunu biliyordu o yüzden veraseti kaldırmak istemişti demem o ki Büyük selçukluda kardeş katli olmadığı için isyana çok açık bir devletti ve taht kavgalarından dolayıda çok fazla sürmemiştir devlet




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Koks34 -- 25 Mayıs 2022; 14:13:34 >




  • Koks34 kullanıcısına yanıt

    Hocam yine de Oğuz isyanları ile de baş edememişler. Sizin bahsettiğiniz Selçuklu Fetreti diye geçer. Haklısınız, sizin dediğiniz sebep en büyük sebep, ama yıkılmasının ikinci sebebi Oğuz isyanları, üçüncü sebebi zararlı olan kitleler ve Alamut Kalesi olmuş. Özellikle Hülagü Han, Alamut kalesini kaldıran İlhanlı Moğol hükümdarıydı.

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.