Seçimlerden sonra hissizleşme ve bencilleşme üzerine

Artık her gün sokak başında gördüğüm çöpleri karıştıran insanlar yüreğimde burukluk bırakmıyor. Pazarda yerlere dökülmüş meyveleri, sebzeleri toplayanlar vicdanımı sızlatmıyor. Dolar veya altın çıktığında ülkemin geleceğinin kaybolduğunu umursamıyorum artık. Bunlara yatırım yaptıysam, param değer kaybetmediği için mutlu oluyorum sadece diğer insanların fakirleşmesi umrumda bile değil. O kadar hissizleştim ve bencilleştim ki kendimin ve ailemin huzurundan başka beni hiçbir şey ilgilendirmiyor. Bu hislerim geçici mi bilmiyorum ama böyle yaşamak hiç de kötü değilmiş. Vicdan, ayakkabımın içine kaçan küçük ve rahatsız edici bir çakıl taşından ibaretmiş.

Aynen kardeşim ben de bu duyguları 28 mayıstan sonra yitirdim. Biz gerçekten çok çabaladık onlar için , bizim alabildiklerimizi onlar da alabilsin diye , pazardan artık toplamasınlar diye , çocuklarına en güzel kıyafetleri rahatça alabilsinler diye , ay sonunu nasıl getireceğim diye düşünmesinler diye , çocuklara mültecisiz ve temiz bir ülke bırakalım diye

Ama onlar sefaleti ve yoksulluğu tercih etti , sapık afgan ve suriyelileri tercih etti. O yüzden bu saatten sonra herkes kendi başının çaresine baksın valla hiç umrumda bile değil. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın modundayım

reisin dusunecek cok seyi vardir simdi. Fakirleri mi dusunsun birde?  

Şu seçimi bu kadar egzajere etmeye gerek yok. Diğer aday da Adam Smith değildi sonuçta. Ülkenin ekonomisini hayali bir 400 milyar dolar ile toparlayacağını iddia eden, işsizliği daha fazla memur, öğretmen, muhtara yardımcı atayarak çözeceğini söyleyen, en aklı başında ekonomistinin sağı solu kamulaştırmayı vaat ettiği bir aday vardı.

Seçim kaybedildiğinden beri yaptığı hareketler de gösterdi ki; Kemal Allah korusun seçimi kazanmış olsa Deva ve İyi Parti'nin aklı başında ekonomi politikalarını değil, yukarıda yazdığım kendi saçmalıklarını uygulardı. 3 Mart'tan beri Kemal'in kendini pazarladığı gibi demokrat, saygılı, alçakgönüllü biri olmadığını görüyoruz. Tayyipten bile daha kibirli, kimsenin fikrini umursamayan bir tek adammış kendisi.

Yukardaki sadece oluler gorur nickli arkadas bunlari demeden once Ince'ye sarayin adami, oy boluyor, yaziklar olsun falan diyordu, hatirlatirim :D:D:D

Kimmis sarayin adami ak koyun kara koyun belli oldu simdi agiz degistiriyor. Aslanim, cikar o gozundeki gozlugu de bak bakalim sarayin dedesi kimmis?

Puhaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa :D:D:D

zaten bencildim ve bu bana verilen en kıymetli ödül bence hayatım boyunca hiçbir şeyden etkilenmiyorum  

En iyi yaptıkları ve en tehlikeli şeylerden biri de bu,tepkisizleştirmek. Senelerce azar azar üzerine koyarak devam ettirdiler. Önce küçük fiyaskolardı halk alıştı sonra büyük fiyaskolara döndü fakat halk buna alıştığı için tepki vermiyor,sindirmenin de etkisi var tabi. Ülkede artık büyük bir olay olsa dahi halk tepki vermiyor,umursamıyor,gündemde kalamıyor. O sebeple rahat hareket ediyorlar. Değişim bu yüzden gerekliydi. Üzerimizdeki ölü toprağını atıp silkelenip farklı şekilde ilerlememiz gerekiyordu fakat olmadı. Ben şunları yazarken bile tedirgin oluyorum acaba dava açılır mı diye,olmayacak şey değil daha önce başıma geldi. Ülkede olumlu hiçbir şey yok,0. Diğer seçimde 31 yaşında olacağım,kendimi bildim bileli aynı kişi. Ömrümün yarısı gitti...

Bunun adı bencilleşme değil gereksiz beklentiye insanları girip sonra sonuçları istediği olmayınca yaşanan gereksiz hayal kırıklığı. İnsanlar hayatları boyunca seçimler yaparlar ve bu seçimlerin bedellerini ödeyerek hayattan ders çıkartırlar. Sen yanlış seçim yapmış kişiye ödeyeceği bedelini ben üstleneyim dersen O kişi hayatı boyunca akıllanmaz. İnsanlar yanlış seçimleri anlayacak kadar en azından bir bedel ödemeli ki evrimsel süreç doğru şekilde gerçekleşsin. Doğanın kanunlarına direk müdahale edersen doğanın dengesi bozulur sonuçta insanlar da doğanın bir parçası.

Bu gereksiz beklentiye girme sorunu sosyal medya ile "duyar kasma" nın ortaya çıkması ile başladı. Bu kadar duyar kasarsan beklentin de yüksek olur demektir. İnsan olmak ile duyar kasmak ayrı şeylerdir. İnsanlara gerektiği kadar yardım edersen insan olmuşsun demektir fakat her kendince olumsuz gördüğün duruma müdahale edersen duyar kasmaktan başka birşey değildir

Ama yok askıda simit, askıda fatura, herkesin faturasını ödeyelim, evine günlük yardım paketi götürelim, sokakta bir tane bile kedi ölmesin onu geçtim köylere inen beleşci hayvanlar için bile duyar kasanlar çıkıyor hayvan bu nerede en basit yiyecek bulursa oraya gelir dağda yiyecek bulamadığı için değil vb herşeye müdahale edeceğim diye uğraşırsan insanları beleşe alıştırırsın başka birşey değil.

Benim tuzum kuru, bana bişi olmaz, onlar düşünsün cümlesini unutmuşsunuz.  

Sanırsın kendini geçmiş, kanatsız melek, başkaları için çırpınmış, çok gayret etmiş, artık umrunda değilmiş.  

Tuzu kuru olan diğerlerini düşünmez. Milletin gözü geç açıldı oysa ben yıllardır öyleyim. Kimseye yardım etmeyeceksin. Bu iktidarın destekçilerinin zengin kesimini yıllardır çeşmede görürüm. En avrupalı yaşayan bunlardır. Lafa gelince inşaallah maaşallah der dururlar ama geceleri içki su gibi akar. Ne alemler ne ortamlar var. Kendi kesimindeki fakirlere zerre acımazlar.

olmayan birşey sızlamaz bro.. 

Kimse kusura bakmasın ama "kazanımları kaybetme korkusu" bu seçimi aldıran en büyük faktördür.

Bu satten sora kendime bile acimam degil baskasina