Red pill, blue pill, mgtow gibi akımlar

Hegel diyalektik zırvalarıyla ortaya çıkan saçmalıklar  hepsi ya eksik ya fazla, içine biraz doğruları almış biraz yanlışları. Kolaya kaçmak gibi bile diyebiliriz bazılarına. Hadi biraz da yeni nesilden konuşun

aslına bakılırsa kadının hipergamik varlık olmasını felsefesinin temeline koymuş akımlara, öğretilere, disiplinlere uyduruk saçmalık vb karalamalar yapmak doğru değil. en nihayetinde bu tür öğretiler aslında toplumun erkeğe dayattağı kadın algısını yerle bir edip varolan bakış açısını doğal, özüne çekmeye çalıştığından yapay, yapmacık bir düşünce gibi bakmak da yanlış. ve yine bu öğretiyi felsefeye, platon felsefesine çekmek de yanlış zira bilimsel temelli.

olayın özüne inersek, toplum bir şekilde insanlara monogamik olmalarını tek eşli olmalarını doktrine ediyor. her topluluk -neredeyse- kadının poligamik olduğunu sezinlediği ve kadının aldatmasıyla miras kavramının boşa çıkması ve hatırlamadığım birkaç nedenden ötürü toplumun yok olacağını yine sezdiği için kadınları daha çok sınırlandırmıştır. 21. yy'da dananın kuyruğu koptuğundan(bu noktayı anlatmama lüzum yok) erkekler de gözünü açmış, aydınlanmaya girmiş. kadının erkeği aldatacağını bile bile, kadının hipergamisini doyurmakta güçlük çekeceği için evliliği ona zehir edeceğini bile bile artık kolay kolay evlenmek istemiyorlar.

bundan sonra da akım dediğimiz öğretiler ortaya çıkıyor. ama bunlar hayat felsefesi hayatın merkezine konacak şeyler olmaktan ziyade daha çok yardımcı, düzenleyici akım görevi görüyor.