Şimdi Ara

Radikaller Bir Dakika Bakın Buraya

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
1.410
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
6 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Akp'li: Fetö uzantıları ile hırsızlık yaptınız, oy çaldınız.
    Mhp'li: Biz olmasak Akp'yi silerlerdi.
    Chp'li: Nasıl koyduk, gün bugündür, gün intikam günüdür saldırın araplara.
    Hdp'li: Kazanan chp bizim sayemizde kazandığımızı unutmasın, yapacağı siyasete bizi de düşüncelerimizi de dahil etsin.

    Kafa kafaya çarpışmaya cesaret gösteremeyip her türlü hakaret, taciz, tahrik, tehdit barındıran cümlelerinizi, hastalıklı ruh ve düşüncelerinizi alın ve gidin artık.

    Nasıl göremiyorsunuz bunu Ankarayı adaylığı için chp'yi sallayan "rozetsiz girerim" diyen Yavaş kazandı "ılımlıları temsil ediyorum" dedi.

    İstanbul'u Yeni Zelanda'daki şehitler için yasin-i şerif okuyan, sana oy vermem şeklinde kendisine çıkışan Akp'liye "Senin Canın Sağolsun" diyerek sırtını sıvazlayan İmamoğlu kazandı.

    Halk, siyasilerin kavgasından da sizin yukarıda tek cümleyle özetlediğim radikal düşüncelerinizden de bıktı. Kötülükten hayır gelmeyeceğini herkes gördü bakın son kurulan partinin adı bile İYİ. Ekonomik darlık onca para pompalanmasına rağmen her kesimi zorlamaya artarak devam ediyor. Sesinizi kesin ve çalışmaya başlayın, elimizde kalan tek şey artan döviz kurlarıyla birlikte kaliteli&ucuz işçilik. Eğer bugün çalışmazsak yaşlanan toplumumuz için yarın bir umut da kalmayacak. Bırakın Dolar 12, Euro 15 lira olsun ithalat azalsın, ürettiğimiz ve işçiliğimiz ucuz olsun yeter ki. Yeter ki bu yıl 20 lira olan biber seneye 30 TL olmasın dolar 15 olsun ama biber de 15 liraya düşsün. Dövizin her 10 kuruş artışında yaygara yapmayın, uyanık olun emeğinizi faize-enflasyona yedirmeyin.



  • Kime calisacagiz? Ekonomiye yon verenler isci kesimi yada orta tabaka degil.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-C0609E675

    Kime calisacagiz? Ekonomiye yon verenler isci kesimi yada orta tabaka degil.
    Hepimiz Halkın Gücü'nü daha yeni hissettik. Sen iyiyi-kötüyü ayırt etmekle mükellef ve iyinin yanında olmaya layıksın, kötüye mahkum olmaya değil.
  • E tamam da bu nasil olacak. Ulke yonetimi bende degil, olamayacakta. Ver gucu bana o zaman toparlarim ama oyle bir olasilik yok. Durum boyle olunca nasil iyinin yada kotunun yaninda olayim? Secim sansim var mi?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-C0609E675

    E tamam da bu nasil olacak. Ulke yonetimi bende degil, olamayacakta. Ver gucu bana o zaman toparlarim ama oyle bir olasilik yok. Durum boyle olunca nasil iyinin yada kotunun yaninda olayim? Secim sansim var mi?
    Var, kredi kartı kullandığımızda bile hala pos slibini alıp çıkıyoruz dükkandan fiş sormuyoruz. Yerli diye ezberden güvenilen marka içerikleri israil firması diye tükaka ilan edilen markalardan daha fazla ithal muhteviyat içeriyor. Enflasyonu artıran en önemli şeylerden birisi karşılıksız agresif ticari büyüklüktür bu firmaları buna iten şeyse büyüdükçe artan müşteri teveccühüdür. Kime neden güvendiğimizden haberimiz yok.

    Nasılsa hayatta bir kez oluyor diye abartılan düğün masrafları, göz yaşlarıyla atanan eğitim sevdalısı devlet okulu öğretmenleri yerine paragöz, ısmarlama diplomalı müsvedde eğitimcilere çocuk emanet edip çanta dolusu parayı bayılmak gibi. Sana aslında elinde olan onlarca şey sayarım ki bütün bu davranışların sonucu zenginleşen kişiler siyasi iktidarla beraber bize hükmediyorlar. Biz olmasak 3 ay yaşayamazlar.

    Uyanık olun, iyi olanın yanında olun ve bunun için çalışmaktan geri durmayın.

    Onkolog bas bas bağırıyor böyle yoğurt olmaz, kendiniz mayalayın diye, ama hala tonlarca satılıyor. Sebep? Zaman darlığı! Cep telefonu ekranına bakma süresinde dünyada ilk 3'teyiz kesin onu biliyorum ama zamanımız dar bizim.
  • Bu biraz kimlik siyasetine giriyor. Ama bu başlığı açan arkadaşın gözden kaçırdığı şey bu düzey siyaset yapanların uzlaşmak için kendi çatıları altında olmalarını şart koşmaları. Tabii bunun kötü veya iyi olduğunu söylemiyorum. Doğal bir şey sonuçta, yoksa bir kimlikten söz edilemezdi.
  • Bütün siyasal görüşler anayasayaya uygun düşünce ve eylemlerden oluşmalıdır. Zaten partiler manifestolarını da bu hususa özenle dikkat ederek hazırlarlar. Siyaset futbol gibi önüne gelenin aklına geleni söylediği bir şey değildir. Kitleleri ikna edip yönetebilen bilimsel çalışmaları içermelidir, aslı ve olması gerekeni budur.

    Bu işi yapan insanlar kıvrak zekalı, iletişim becerisi ve ikna kabiliyeti yüksek, lider vasıfları taşıması gerekir. Değindiğim konular çapsız insanların siyasete girmesiyle ortaya çıkmaktadır.

    Sonuçta ortaya düşüncelerini özgürce açıklayabilsinler diye kendilerine tanınan dokunulmazlık hakkını hakaret, tehdit, tahrik vs. bir dolu ahlaksız eylemleri için kullanan zavallı insanlar çıkmakta insanlar bu faaliyetler sebebiyle kutuplaşmaktadır. Dahası kitleler arasında kin ve nefret sürekli pompalandığından tehlikeli oluşumlar gelişmektedir.

    En düşük oy alan siyasi bir oluşum %2 gibi bir rakama tekabül eder ki 50 milyon seçmende bu 1 milyon yetişkin demektir. Bir stadyum dolusu insanın 50 bin kişi olduğunu ve orada yaşanan kargaşaların neler doğurabildiğini hatırlarsak iktidar ve ana muhalefet yanlılarının küçük bir kısmının da katıldığı çatışma akla ziyan yıkımlar meydana getirebilir. 80 darbesi öncesi halkımız bunu tecrübe edinmiştir fakat yeni neslin bu tehlikeden haberi bile yoktur.
  • Yazdıkların çok fazla teori içeriyor. Bunlar pratiğer teknik olarak dökülemeyecek şeyler kanımca. Olması gerekenler hakkında görüş birliği sağlanamaması ve bunun her kesimce farklı tanımlanması da başka bir mesele zaten. Ya da görecelilik desem daha iyi olurdu sanırım. Ahlak meselesi bile bu göreceliliğin içinde. Ve anayasa tüm kesimlerce benimsenseydi zaten bu tür sorunlar ortaya çıkmazdı.
    Yıkım konusunda biraz haklısın daha önce dediğim gibi kimse uzlaşma aramıyor kendi çatısı haricinde. Gerekirse son ayakta kalan olmaya çalışacaklar.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.