Kablolu iyi oyuncu kulaklıkları kalitesinde (hem ses hem de mikrofonda) kablosuz oyuncu kulaklıkları aşırı pahalı diye biliyordum. İtopya'da Razer Blackshark V2 Pro sınırlı stok ile 1700 TL bandında satılınca çeşitli incelemelere baktım. Genel kalite olarak rakibi Logitech Pro X Wireless (2600 TL bandında) modeli idi. Stok bitmeden siparişi geçtim. 18 günlük UPS kargo seyahatinden sonra geldi.

Görsellerde göründüğü gibi kulaklık ile 3.5 MM jack ile kullanım için örgülü kablo geliyor. 3.5 MM takılınca wireless devre dışı kalıyor ve ses için gücü bataryadan değil de jacktan alıyor. Şarj için kullanacağımız micro USB kablo da örgülü. Mikrofonu çıkarılabilir yapıda. Wireless dongle aşırı uzun değil. Mikrofonda takılı bulunan pop filter kolayca çıkarılabiliyor. Mikrofonun hangi yöne baktığını gösteren mikrofon simgesi de ihmal edilmemiş.

Wireless adaptörü USB 3.0 portuna takmalısınız. USB 2.0 ile kullanmaya çalışanlar çeşitli sorunlar yaşamış. Adaptörü bilgisayara takarken kulaklık üzerindeki güç tuşuna birkaç saniye basılı tutarak kulaklığı açık hale getiriyoruz. Açık mavi bir ışıkla açık olduğunu bize bildiriyor.

Kulaklık padleri ve kafa bandı yumuşak, hava alır bir yapıda. Kulaklık kafada bayağı hafif duruyor. Kafaya ve kulaklıklara baskısı çok az. Kulaklık padleri çıkarılamıyor malesef. Konu açılmışken padler bayağı büyük. İç kısımda yumuşak bir bariyer var ve kulağınız temas etse bile rahatsız etmeyecek yapıda. Ses silindiri (tekerlek değil) ise gayet hissiyatlı ve büyük. %50 ses seviyesine geldiğinizde orada bir direnç hissediyorsunuz. Bulunduğunuz ses seviyesini hızlıca arttırmak ve azaltmak için %50 seviyeyi bu dirençle hissetmek ve bulmak çok pratik.

Bu esnada usb dongle bilgisayara takılınca Razer Snapse indirme ekranı otomatik devreye giriyor. Deathadder V2 kullandığımdan Synapse zaten yüklüydü. Sadece güncelleme indirdi.

Bütün bunlardan sonra Razer'ın sitesinde site içi arama ile bir firmware güncellemesi olduğunu gördüm. Onu da kurarken USB kablo ile kulaklığı bağlamanızı istiyor. Firmware linki:

https://mysupport.razer.com/app/answers/detail/a_id/4727/kw/blackshark%20v2%20pro%20firmware%20update

Tüm bunlardan sonra varsayılan yürütme cihazını masaüstünde sağ alttan THX Spatial Audio olarak seçmeyi unutmayın. Diğer türlü yazılımındaki birçok ayarın sese etki etmediği Razer Blackshark V2 Pro aygıtı seçili olabilir. Bir uygulamada ses alamazsanız veya ayarladığınız ses değişiklikleri etki etmiyorsa bundandır. Yine çözemezseniz kullandığınız ilgili uygulama içinde varsa ses kaynağı manuel seçin.

Synapse'ı bilmeyenler ve kulaklığa özgü ayarlara göz atalım:

Yukarıdaki ilk sekmemizden ses yükseklik ayarı yapabilir, varsayılan ses cihazı olmasını sağlayabilir, profiller oluşturabilir ve oluşturduğunuz profillerle ilgili işlemler yapabilirsiniz. Hangi profil seçili ise sağdaki sekmelerdeki bütün ayarlar o profile tabidir. Profiller arası geçiş için uygulamayı açıp buralara girmeye gerek yok. Masaüstünde sağ alttaki Synapse üzerinden de yapabiliyoruz:

Keşke kulaklık üzerinde profil değiştirme tuşu olsaydı. Synapse uygulamasında sağ üstte Profiles sekmesinden oluşturduğumuz profili tetikleyecek uygulamaları tanımlayabiliyoruz. Malesef Windows Store uygulamalarını tanımlayamıyoruz ya da ben yapamadım:

Yazılımdan devam edersek burada bir hususa dikkat edin. THX Spatial Audio'yu manuel seçerseniz Enhancement kısmındaki ayarlarla oynadığınızda oyunlarda sesin tiz bir şekil alıp bozulduğunu fark edeceksiniz. Forumlarda baktıım kadarıyla bunun sebebinin en son Windows güncellemeleri olduğu öne sürülüyor. Windows en son güncellemeyle birçok ses sanallaştırma programında sorun yapmıştı. Umarım çözülür. Sorun çözülürse buradan yazarım. Bu yüzden THX Spatial Audio otomatikte kullanıyorum. Bu yüzden film ve müzik sol üstte ayrı profil kullandım (o profile tarayıcıyı, müzik ve video playerı tanımladım) ve orada THX'i kapattım. Müzik ve film gibi stereo ses kaynakları için en ideali budur.

Enhancement kısmında ise birsürü ayar bizi karşılıyor.Düzenli olarak oynadığım BF5 ve R6 Siege için en ideali hiçbir ayarı açmadan sadece EQ ile ince ayar yapmak oldu. Sesin doğallığını en az bozarak en iyi ses kasılacak ayar beklirledim deneyerek.

Mikrofon ses kalitesi kablosuz kulaklığa göre çok iyi. Mikrofon hazır EQ ayarı olarak Broadcast'i kullanıyorum. Ambient Noise Reduction da iyi çalışıyor. Bazılarının aradığı özellik olan Sidetone da mevcut. Mikrofonu açıp veya kapatınca bunu bize bir sesle bildirseymiş keşke. Çıkarılabilir jack yapılı olduğundan teknik olarak led bildirim kullanılamaz. Mikrofon butonu içine girili ise kapalı konumda olduğu anlamına geliyor. Üstündeki kapama tuşu ile karıştırılmıyor. Kapatma tuşunun üstündeki kabartmayı hemen hissediyorsunuz. Yanlışlıkla kapatmaya bassanız da birşey oluyor. Birkaç saniye basılı tutulması gerek çünkü. Mikrofon yazılımı konusunda birsürü ince ayar var:

Power kısmında kulaklık kullanılmıyorken ne kadar süre sonra kendini kapatacağını seçebiliyoruz. İsterseniz bu özelliği kapatabilirsiniz ama önermem. Bilgisayarı kapattığınızda kulaklığı açık unutma gibi durumlarda çok işe yarar. Batarya seviyesi de yüzde olarak değil de pil simgesi üzerinden gösterilmesi hoş olmamış. Bunu masaüstünde sağ altta ayrı bir simge vs. ile görebilsek güzel olurdu.

Batarya konusunda almadan önce baktığım araştırma ve kullanıcı yorumlarında %70 civarı ses yüksekliğinde 22-24 saat gittiği söylenmiş. Bu gayet yüksek bir değer. Şarj için kullanılan micro USB bağlantı ise USB 2.0 tabanlı doğal olarak. USB 2.0 standartından dolayı az güç taşındığından 0'dan 100'e 3 saatte şarj oluyormuş. Umarım bu uzun süren yavaş şarj batarya ömrüne yansır. Batarya konusunda uzun kullanım tecrübelerini daha sonra yazarım.

Wireless çekim konusunda başka kulaklıklarla kıyaslama yapamam ama 2. duvardan sonra kopmalar yaşanıyor. Ses kalitesinin yavaş yavaş düşmesi vs. olmuyor. Birden kouyor. Geri bağlanması çok hızlı. Yarım saniyeden az.

eneyim konusunda ise oyun ve müzik/film kullanımı olarak ayırmak istiyorum.

Oynadığım oyunlarda yön ve uzeklık tayininde bu kadar net olacağını hayal edemezdim. Üstelik bunu yaparken sesin doğallığını oldukça az bozuyor. R6 Siege'in ses şaşırtmacalarını bilirsiniz. Ses fiziği garip işler. Orta katta merdiven ağzındaysanız size doğru koşanın alttan mı üstten mi koştuğu konusunda emin olmamalısınızdır. Ta ki bu kulaklığa kadar. Çok net yer yön tespiti yapıyorum. Yaptığım EQ ile bu işi daha da kolaylaştırdı. BF5'te zaten sıkıntı yaşamıyordum. Bu kulaklıkla da bu durum pekişti. BF5'te işi fare, seçtiğin sınıf ve silaha göre konumlandırma, doğru manevra belirliyor. Geçenlerde BF5'te Twisted Steel haritasında 72 kill almıştım. Rakip de sniper takılmadan atak oynuyordu. Onun etkisi çoktu çünkü 20 küsür kadar da ölmüştüm. Arkadaşların yerden geri kaldırmasını saymıyorum bile. Konuya dönersek Ses kasmanın kritik olduğu oyunlarda bu kulaklık çok fark yaratıyor.

Film ve müzikte ise müzik daha önemli. Gerçek sesini bildiğin enstürman veya sesin ne kadarını duyduğun daha objektif bir kriter. Bass, tiz ve midler kesinlikle çok iyi oyuncu kulaklığına göre üstelik bu bir kablosuz oyuncu kulaklığı. Her zaman dinlediğiniz bir şarkıyı açın ve EQ ile sesi istediğiniz kıvama getirin. Ben standart olarak kullanıyorum. Gayet tatminkar geldi bana standart EQ.

Önceki kulaklığım 1More H1007 ise yeğene gidecek. Onunla kıyaslarsam müzik ve filmde aynı gibiler ama Blackshark V2 Pro EQ ayarları sese gerçekten iyi etki veriyor. Oyunda ise 1More H1007'den çok iyi. O kulaklıkla ilgili benim incelemem ve Burak Şolt'un incelemesi:

https://forum.donanimhaber.com/1more-h1007-kulaklik-incelemesi--143934674

Daha önce Viewsonic XG2401 24 INCH 144 HZ TN monitörü kullanmaktaydım. BF5, R6 Siege, Warzone gibi oyunlarda yüksek HZ ile oyun oynamak için almıştım. O zamanlar ghosting olmayan 1 MS (GTG veya MPRT) IPS monitörler çok pahalıydı. 8-9 ay önce derinliği 1 metre olan masa yaptırmıştım ve monitöre uzaklığım 1 metre oluyor haliyle. Oyunlarda yüksek FOV ayarıyla birlikte bu mesafedeki 24 INCH monitörde görüntü daha da küçülüyordu. 

Hayalim 27 INCH boyutunda 2K çözünürlüğündeki Dell'in 1 MS tepki süreli 10 BIT (1 milyar renk) çıkış renk derinliği olan 144 Hz monitörü idi. BF5 ve Warzone gibi oyunlarda 2K'da yüksek ayarlarlarda yüksek FPS alabilmek için iyi bir ekran kartına ihtiyacım olduğunu bildiğimden bunu gözardı etmiştim.

Geçenlerde Vatan Bilgisayar'a kuzenime de aldığımız Viewsonic XG2401'i tamir için teslim ederken 1080P 27 INCH IPS monitörlere bakmıştık. Benim kullanım şartlarında 27 INCH'de 1080P'nin sorun teşkil etmediğini gözlemledim. Ayrıca IPS panelin renk canlılığı da hoşuma gitmişti. Kuzenin de aklına yatmışken internetten araştırdığımda 27 INCH 1080P ve yüksekliği ayarlanabilir standı olan monitörlere bakarken MSI OPTIX MAG274R 2400 TL civarı fiyatıyla dikkatimi çekti. 

Diğer monitörlerde olan 1 MS (MPRT) tepki süresi, yüksekliği ayarlanabilir stand, titreşim engelleyici özellikli, 144 HZ tazeleme oranı, mavi ışık filtresi, yansıma önleyici anti glare kaplama gibi özelliklerin dışında aradığım özelliklere de sahipti. HDR desteği göstermelik olduğundan denemedim bile. Yabancı incelemelerde de bunu görmezden gelmemiz gerektiği vurgulanıyor.

Bunların en önemlisi 10 BIT (8 BIT+FRC ile) ile 1 milyar renk sağlarken SRGB renk gamutunun %132'sini, DCI-P3 renk gamutunun %95'ini verebiliyor. Bunu dışında rekabetçi oyunlar için Gece Görüşü (diğer firmalarda Siyah Dengeleme veya Black Equlaizer gibi isimlerle de anılıyor) karanlık noktaları aydınlatırken oyun genelindeki parlaklığa olabildiğince az müdahele ediyor.

Freesync Premium ile de birçok özelliği garanti ediyor:

https://www.technopat.net/2020/01/09/amd-freesync-teknolojisi-premium-ve-premium-pro-olarak-genisliyor//

Bu teknolojilerden LFC gibi düşük FPS'lerde akıcılığı sağlayan özellikler de mevcut. LFC FPS'nin Freesync aralığı altına indiği durumlarda o kareyi iki defa göstererek FPS'yi Freesync aralığına sokuyor. Örneğin 25 FPS'i o anki kareyi 2 defa göstererek 50 FPS yapıyor ve böylece görüntü Freesync aralığında kalıyor.

Bu teknolojiler anlat anlat bitmez. Gelelim monitörün dış görünüşüne:

Ayarları joystick yardımıyla yapabilmek MAC veya konsol gibi diğer platformlar için kullananlara çok büyük kolaylık sağlar. Bu arada 120 HZ konsol modu teknik özellikler arasında.

Standın ortasındaki kablo kanalı geniş ve işlevsel. Giriş-çıkış portları:

1 tane Displayport 1.2a, 2 tane HDMI 2.0b ve 1 tane USB tip C girişi var. Kulaklık çıkışı da mevcut. Monitörün dahili hoparlörü olmadığı için kulaklık çıkışından ses alabilirsiniz (ben öyle yapıyorum). USB tip B ile bilgisayar bağlarsak 2 tane USB 2.0 bağlantı elde ediyoruz. Kaldı ki masaüstü uygulaması için bilgisayara USB ile bağlamak şart ve öneririm. Kutudan güç kablosu ve harici adaptörü, USB bağlantı için kablo, HDMI kablosu ve stand veya duvara askı için vida poşetleri çıkıyor. Standını sabitlemek için 2 vida yetiyor.

Kutudan Displayport kablo çıkmaması yüzünden internetten VESA sertifikalı şu kabloyu sipariş etmiştim:

https://www.hepsiburada.com/paugge-v1-2-vesa-displayport-sertifikali-21-60-gbps-bandwith-5k-30hz-4k-60hz-2k-165hz-1080p-240hz-destekli-freesync-g-sync-displayport-kablo-ck01131b0eae1m8-p-HBV000008BVI6?magaza=Hepsiburada

Gsync kullanmak için de bu kablo gerekli diye biliyorum. HDMI 2.1 ile Gsync desteği geldi diye biliyorum ki bu monitörümüzün desteklemediği HDMI versiyonu.

Monitörün malzeme kalitesi çok iyi. 3 yanı ince çerçeveli ama ekran açıkken anlıyorsunuz ki içeriden siyah ince bir bant var. Bu ince çerçevelere rağmen ışk sızması çok çok az ve ışık dağılımı çok çok dengeli idi. 

Fotoğraf ile gözümün gördüğünün alakası yok ama yine de paylaşayım:

Ölü piksel testi de sorunsuzdu. 

Monitörü bilgisayar 8 BIT olarak görüyor. 10 BIT için Nvidia denetim masasında şu değişiklikleri yapmanız yeterli:

Ayrıca bilgisayarınıza bu monitörün driverını kurmak için resmi sitesinden driverı indirip:

Masaüstünde sağ tık/ Görüntü ayarları/ Gelişmiş görüntü ayarları/ Ekran görüntü bağdaştırıcısı özellikleri/ Monitör

/ Özellikler/ Sürücü/ Sürücüyü güncelleştir/ Bilgisayarımdaki sürücülere göz at yolunu kullanarak indirmiş olduğumuz driverı kuruyoruz.

Aklıma gelmişken USB tip C bağlantısı ile sadece cihazları şarj etmiyoruz. Destekleyen kablo ve cihaz ile ekrana görüntü verip USB portlarına klavye ve fare takarak USB tip C ile bağlı olan cihazda bu klavye ve fareyi kullanabiliyormuşuz. Denemedim tabi ki.

Resmi sitesinden Gaming OSD 2.0 programını kurduğumuzda artık tüm ayarları ve fazlasını bu program ile yapabiliyoruz. Anakartın arka USB portlarından birisine takılı idi USB kablosu ile monitör ama yazılım görmedi. Çıkarıp başka porta takınca gördü.

Gaming OSD yazılımında standart kullanım, film izleme ve oyun oynamak için önereceğim ayarım şu şekilde:

Rekabetçi oyunlar için ise şunu öneririm:

Dikkat ettiyseniz sol tarafta yaptığınız profili devreye sokmak için uygulama/uygulamalar da seçebiliyorsunuz. Kullanmadım daha.

Uygulamanın diğer özellikleri:

Tepki süresinin 1 MS MPRT olması R6 Siege'de hiç dezavantaj yaşatmadı. 1 MS MPRT ortalama 3-4 MS GTG'ye denk diye biliyorum. Oyunlarda 3-5 MS ile 1 MS (GTG) arasında gözle görünür bir fark olmadığını da deneyimlemiş oldum.

Monitör ayarlarından tepki süresini en hızlı görüntü iyileştirmeyi kapalı seçerseniz 1ms hissini keskin bir şekilde çok sağlam iyi bir görüntü ile elde edebilirsiniz. Ayrıca bu şekilde ghosting vs. de olmuyor.

Bilgisayar açılışında görüntünün çabuk gelmesini istiyorsanız monitörün üzerinden veya yazılımıyla görüntü kaynağı algılamayı otomatikten manuele getirin. Aksi halde bios kısayollarının çıktığı ekran gibi yerleri kaçırırsınız.

Monitörün renk kalitesi çok iyi. IPS olmasının yanı sıra 1 milyar renk ile geniş renk gamutu saede filmlerde değil oyunlarda da çok iyi. Önceki TN panelimde oyunlarda rakibi daha iyi seçebilmek için Nvidia Denetim Masası'nda Digital Vibrance'ı arttırırdım. Bu renkleri canlılaştırırken ciyaklaştırıyor ve bu rekabetçi oyunlarda işimi kolaylaştırırdı. Bu monitörde hiç ihtiyaç duymadım.

Şunu da ekleyeyim oyunlarda yüksek FOV'da görüntü küçülüyordu ve 24 INCH'de düşmanı seçmem zorlaşırken bunda bu sorunum ortadan kalktı.

Bu monitörü 10 BIT olmasından dolayı çok profesyönel işlerle uğraşmıyorsanız tasarım ve video editing gibi işlerle uğraşanlara da öneririm.

Asus Rog Gladius 1 faremi 3 yıl kullandıktan sonra daha iyi sensörlü ve hafif bir fare arayışına girdim. Asus Rog Gladius 1 almadan önce de gözüm Razer Deathadder Elite tarzı Razer ürünlerinde idi ama o zaman hem pahalılardı ve kronik sorunlar da olabiliyordu Razer farelerde. Asus Rog Gladius 1'i tam set olarak (yedek skatez, yedek Omron switchler, yedek kablo, taşıma filesi) 179 TL'ye bulunca hemen almıştım. Rog Gladius serisi zaten Razer fareler ile benzer tasarımda idi. R6 Siege ve COD Hardcore Search&Destroy oynarken hafif, kaygan ve ani hızlanıp yavaşlamalarıma daha iyi tepki verecek fare ihtiyacı hissettim. Rog Gladius'ta hızlı tepki için DPI arttırsam bu sefer aim aşırı hassaslaşıyor.

Ayrıca Rog Gladius 1 ucuz diye kuzene de aldırtmıştım ve iki farede de kenar kauçukların yapışkanı akmaya başladı. Kenar kauçukları söktüm ve bu akan yapışkanı sıyırdım. Ardından meşhur japon yapıştırıcısı ile yapıştırdım. Kenar kauçuklar eskisinden daha sıkı tutununca fareyi kavramam daha iyi oldu. Fare, kauçuk ve kavramam daha iyi bütün oldu. Bu oyunlara ek olarak BF4, BF1 ve Bf5 de oynarım. Tüm oyunlarda DMR tarzı tek tek atış yapabilen ve hasarı yüksek silahları kullanmayı severim. Bu silahları tek atış yapan silahta olabildiğince seri kullanırım:

Hafif farelerden delikli olan Model O ve diğer markaların delikli farelerine baktım. Pratikte sorun potansiyeli yüksek. Bilgisayarımda yeğenler gelip oyun oynayabiliyorlar veya ödev vs. ile uğraşabiliyorlar. O deliklerden içerisine sıvı dökülebilir veya abur cubur dolabilir. Daha önceki farem Steelseries Sensei Raw Orange idi. Kesinlikle Steelseries almam. Hem malzeme kalitesizliği (pahalı modellerde bile kenar kauçuk yapışkanı erimesi, fare tekerleği aşınması gibi sorunlar var) hem de zemine engin yapısı elime hiç iyi gelmiyor. Fareyi palm türünde kavrarım ve zemin ile arasında yüksekliği az olan farelerde hiç rahat edemedim. Logitech düşünmedim. G502 aşırı tuş kalabalığı var, ağır, ve küçük geldi bana (zamanında mağazada denedim). Ayrıca Logitech ürünleri Türkiye'de gereğinden fazla pahalı (Wolksvagen arabalar gibi).

Optik anahtarlı Bloody B870R klavyemden bildiğim bir şey vardı. Gelecek mekanik anahtarlarda değil optik anahtarlarda. Bloody farelerden sonra Razer da hem klavye hem de farelerde bu anahtara sahip ürünler çıkardığını biliyordum. Optik anahtarlı, hafif Razer Viper'a yöneldim. Tuşlarında rattle sorunu ve fare tekerleğinde de sorun çıkabildiği yorumlarını görünce vazgeçtim. Razer Deathadder V2 ise aşırı pahalıydı. Teknosa ardından Vatan Bilgisayar 500 TL'ye indirince bu fareyi Teknosa'dan hemen sipariş geçtim.

1 haftalık UPS Kargo seyahatinden sonra geldi:

Fare aradığım hafiflikte ve bu hafifliye kablosu da eşlik etmiş. Kablo sana direnç göstermiyor.

Skatezler gerçekten de övüldüğü gibiymiş. Daha ağır bir fare de olsa bu skatezler ile daha hafif zannedersiniz. Bildiğiniz üzere skatezler %100 PTFE malzemeden. PTFE nedir derseniz:

https://www.martanplastik.com/ptfe-nedir//

Kenar kauçuklar yekpare olarak fareye bütünleşik gibiler. Çok yumuşak değiller ve buna sevindim. Uzun ömürlü olacaklarına işaret bence. Rog Gladius ve Steelseries farelerin kenar kauçukları gibi yapışkanı akma potansiyeli yok gibi duruyor bu yapısıyla.

Sağ ve sol tuşlar hafif yapıda, az bir kuvvetle aktive oluyorlar (hissiyatlılar tabi ki) ve optik anahtarın avantajı olan seri tıklamada debounce delay süresinin mekanik anahtarlara göre azlığını vurgulamak lazım. Optik anahtarların bir diğer getirisi de daha uzun ömür. 70 milyon tuş ömründen bahsediliyor. Mekanikler de benzer ömür vaat etseler de metalin oksitlenmesi gibi sorunlar yüzünden daha ilk yıllarda sorunlarla karşılaşabiliyorsunuz. Soldaki iki tuşun kavraması kolay ve hissiyatı sanki mekanik anahtarmış gibi kaliteli geliyor insana.

Fare tekerleği hissiyatlı. Oyunlarda silah değiştirme vs. amaçlar için biçilmiş kaftan. Fare tekerleğin orta tıkı da hissiyatlı ve tıklarken tekerleği döndürmüyorsunuz.

Tekerleğin arkasındaki iki tuşa yanlışlıkla basmamanız için biraz içeriğe gömülü yapıda. Normalde Fare DPI değiştirmek için kullanılıyor ama ben değiştirdim yazılımı ile.

Farenin altında sensörün yanında ise profil değiştirme tuşu var.

Farenin sensörüne diyecek yok. 650 inch tarama hızı ile rakibi yok diye biliyorum. Bununla mı alakalı bilmiyorum ama ani hızlanıp durmalarımda gayet tepkisel geliyor bana bu fare.

Farenin sensörünün ve arka plandakilerinin birkaç özelliği varmış. Smart Tracking ve Motion Sync gibi özellikler ile kullanımı yumuşak, hareketi doğru algılayan ve sapmaları engelleyen teknolojileri de varmış.

Gelelim yazılıma. Fareyi bilgisayara takınca Razer yazılım indirme aracı devreye giriyor. Yazılımı kurduktan sonra fareyi bilgisayardan takıp çıkarın yine aynı araç karşılıyor bizi. Bilgisayar açılıp kapanmasından sonra çıkmıyor, korkmanız gerek yok. Herkes Synapse 3 yazılımında sorun yaşamış ama bende olmadı. Normalde her türlü enteresan sorun beni bulur bilgisayar konusunda ve alışverişlerimde. Farenin dahili hafızası var ama yazılımı kurulu tutmamın sebebi ise fare ışığının belirli bir süre kullanılmadığında kapanma ayarının sadece yazılımla çalışması. Diğer her şey dahili hafızada sorunsuz çalışıyor.

Normalde belirli bir yükseklikten sonra sensör çalışmaz ve bunu yazılımla değiştirebilirsiniz. Razer bunu geliştirmiş ve asimetrik mesafe seçeneğini getirmiş. Yerden 2 MM yükselince devreden çık, 1 MM mesafeye alçalınca devreye gir gibi seçeneklere sahipsiniz.

Steelseries kumaş mouse pad kullanıyorum ve farenin Smart Tracking özelliği ile çok verimli kullanıyorum. Asus Rog Gladius faremde mouse pad türünü seçince sanki fare hareketimi algılamada yavaşlıyordu. Daha isabetli atışlar yapıyordum ama yavaşlıyordu sanki.

Son olarak teknik özellikleri toparlayayım (Merlin'in Kazanı sitesinden alıntıdır):

- Tıklama ömrü: 70 milyon

- DPI: 20.000

- Optik sensör: Var

- Tarama hızı: Saniyede 650 inç

- Ağırlık: 82 gram

- Kablo uzunluğu: 2.1 metre örgülü kablo

- Tuş sayısı: 8 programlanabilir tuş

Umarım incelememin faydası olur.