Bu sabah cezaevinde salon başkanı olarak Lys görevim vardı. Daha Öncede sınav görevi için cezaevine çok gitmiştim. Burada 1 nolu dan 9 noluya kadar pek çok bölüm bulunmakta. Bildiğim kadarıyla bazı bölümler sadece o sucu işleyenlere ayrılmış, bazıları ise karışık olarak dağıtılmıştı. Bir sınavımda Cem Gariboğlu yan sınıfımda sınava girmiş ancak görememiştim. Her neyse bugüne gelelim. Sabah aracıma bindim cezaevine gittim. Her zamanki gibi göz taraması falan yapıldı içeri girdik. Toplam 7 kişi sınava girecekmiş. 2 sınıfa ayırmışlar. Bir sınıfta 6 kişi diğer sınıfta 1 kişi sınava girecekmiş. ( Sonradan öğrendiğim kadarıyla o bir kişi her gittiği yerde hır gür çıkaran, Gardiyanları dahi rehin almaya kadar ileri giden psikopatın tekiymiş. MEmlekette gezmediği hapishane kalmamış.En son buraya gelmiş işte. ) Bizden 2 kişiyi bir sınıfa 2 kişiyi diğer sınıfa 2 kişiyi de koridora gözetmen olarak vereceklerdi .Ula dedim kendi kendime bende şans yok, kesin 6 mahkum olan sınıfı yazarlar bana. Kİ öylede oldu. 6 mahkumun olduğu sınıfa düştük. NEyse evrakları aldık sınıfa geçtik. 9.45 civarı mahkumları getireceklerdi. 9:30 da kamerayı kurduk. Sınav poşetini açtım. Sınava girecekler listesi ve yanlarında fotoğrafları olan sayfayı açtım. Bi fotoğraf bana çok tanıdık geldi. " Ben bu tipi nerden tanıyorum" diye düşünürken gözüm hemen altındaki isme kaydı. Atalay Filiz... (surdan ufak bi goz atabilriisniz) http://m.ahaber.com.tr/galeri/yasam/seri-katil-atalay-filiz-sorusturmada-bilinmeyen-detaylari-tek-tek-anlatti İçime garip bir ürperme geldi. Önce hafif tırstım sonra şaka yollu arkadaştan helallik isteyip ortamı yumuşatıp kendimi rahatlatmaya çalıştım. NEdense içimde garip bir korku vardı. Daha öncede hep suçlularla muhabbet eder neden içeri girdikleri, kaç yıl yedikleri hakkında sohbet ederdim ama bu adamla konuşacak cesareti kendımde bulamayacaktım. Aradan 10 dakika geçmeden mahkumlar içeri girdi. Hemen gözüm onu aradı. Havuç gibi hafif kızıl, Saçı sakalı uzamış bi tip. Tanımasanız heralde yanlışlıkla içeri girmiş diyebileceğiniz mülayimlikte sınav evrakını bekliyor. Evrakları dağıtana kadar kimse birbiriyle konuşmadı. Mahkumlardan biri bana "onu tanıdın mı" diye sordu. Tanıdığımı söyledim ama sınav başlayana kadar Atalay'la karşılıklı konuşmadım. Dİğer Mahkumlardan biri Atalayla sohbet etmeye başladı.(Tv lere falan çıktığı için onlarda merak ediyor.) "Yalnızlık çekiyorum" gibisinden bir şeyler söylediğini duydum. 1 yıldır sürekli sınavlara çalışıyormuş falan filan. Bu arada başka bir mahkum atalayın göremeyeceği yerden ona doğru hareketler, bir şeyler yaptı. Sınav sonrası dalacak heralde diye düşündüm ama sınav sorunsuz bitti. Yarın ve haftaya yine aynı bölümde sınavım var ve aynı adamlarla sınava gireceğim. Muhtemelen Atalayın olduğu sınıfa düşebilirim. Sınavdan dÖnüşte gardiyan arkadaşlardan birisi araç varsa gelmek istedini söyledi.Yolda sohbet ettik biraz.Kavga dövüş çıkar mı mahkumlar arasında diye sordum. NAdiren de olsa bAzı mahkumların şöhret edinmek için popüler olan mahkumlara saldırabileceğini söyledi.Umarım yarın ya da haftaya öyle bir durumla karşılaşmam. Zİra ösym nin verdiği kalemlerin ucu bir insanı öldürebilecek sivrilikte.Boyuna doğru Tek darbeyle birisinin canını rahatlıkla alabilirsiniz. Bu arada Kalemi bana saplamayacağı ihtimali dahilinde sorular olursa yarın sorabilirim kendisine. 2.SINAV EDIT: mahkunlar neden univ. sinavina giriyor? gorevliden ogrendigim kadariyla bazi universitelere tutuklular bakan ve savci gibi yuksek mercilerin onayiyla( cok zormus bu)yanlarinda jandarma ile sinava( yol masrafkarini kendileri odemek sartiyla) girebiliyorlarmis. Buna da gerek yokmus aslinda. Eskisehir Anadolu yada Erzurum Ataturk univ. gibi yerlerde bazi bolumleri aciktan okuyabiliyorlarmis. devam zorunlulugu yoktur. Sinavlarda gozetmen esliginde yine cezaevinde yapiliyormus. Umarim aciklayici olmustur. Bugun yine ayni siniftaydik. Kameralari kurduk. Mahkumlar geldi. O el kol yapan mahkum yoktu bu sefer baska biri vardi. Baya sohbet muhabbet ettiler. Her sey normaldi. Ben atalaya sen uni. mezunu degilmiydin diye sordum " hayir" dedi. hangi bolumu dusunuyorsun dedim "puan bi gelsin bakariz" dedi. Cevaplari hep kisa ve netti. Boyle mahkumlarin genelde psikolojisi bozuk ve urkek olurlar.Ama bunda Heidi'nin dedesinin yanindaki rahatlik vardi. Sanki hep olmak istedigi yerdeydi. Son olarak "tek basina sıkılmiyormusun" diye sordum." Boyle daha rahatim kafa dinliyorum" dedi. Ondan sonra baska mahkumlarla sohbet edip zaman gecirdim. Sinav basladi sıkıntisiz bitti. Haftaya 2 oturum daha sinavim var. Editlermiyim bilmiyorum. Simdilik hoscakalin. (Bu arada csb diyenlere cezaevine giderken ve iceriye girerken video cektim ama suan icin gerek duymadim yuklemeye) |