... |
Değerli Arkadaşlar, Daha önce üyelerin sistemlerinin paylaşıldığı sayfalarda sistemime NAIM NDX streamer ‘ın yerine gelen QAT MS5 Music Server ‘ından bahsetmiş ve bununla ilgili incelememi paylaşacağımı belirtmiştim. Beni tanıyan arkadaşlarım da bilir olabildiğince objektif davranmaya çalışan ve marka bağımlısı olmayan birisiyim hatta satın alıp para verdiğim cihazları da acımasızca eleştiririm. Bu sebeple de birkaç ay kullandıktan ve iyice dinledikten sonra bu incelemeyi paylaşmak istedim. Son zamanlarda müzik formatlarında olan trend değişikliklerine kayıtsız kalamayarak pek de aşina olmadığım dijital dünyaya adım atmıştım. Computer Audio işine hiç girmemiş biri olarak CD ve Plak dışında bir kaynak kullanmıyordum. Ancak her albümün ülkemizde yayınlanmadığını ve plak bulmaktaki zorlukları da düşünerek yeni yeni piyasaya çıkan Network Streamer cihazlarından bana en uygun olanını seçerek bu dünyaya NAIM NDX ile geçiş yapmıştım. NDX 192khz/24bit desteğiyle üzerinde herhangi bir data bulundurmayarak ve Ethernet veya WIFI ile ev ağınızdaki uygun dosya tiplerini oynatıyordu ancak özellikle Hard Disk bağlanamaması ve elinizdeki CD’ler için bir çözümü olmaması benim gibi PC’ye mahkum olmak istemeyen birisi için önemli zorluklardı ayrıca NAIM’in Android için halen bir aplikasyon yayınlamamış olması ve DSD gibi farklı formatların desteklenmesi için yapılması gereken geliştirmeler ile ilgili beklentilerimi de boşa çıkarıyordu. Ancak ürettiği ses kalitesi konusunda da bir şikayetim yoktu. Klasik NAIM ses kalitesi ile sistemimin değerli bir parçasıydı fakat kalbi de olamamıştı. Halen ISEM EGO CD Transport bağlayıp CD’leri çalıştırıyordum. Ancak QAT ‘yi ilk gördüğümde sanki NAIM’de olmasını istediğim tüm kolaylıklara sahip olduğunu fark ettim. Ancak gene de bazı şüphelerim vardı . Her şeyi üzerinde standart olarak bulunduran all-in one cihazların seperate cihazlara göre dezavantajları olduğuyla ilgili önyargılarım ve birkaç dinletide ürettiği soundu detaylı bulsam da ben seste nasıl anlatsam birazda sakinlikten ve drama dan hoşlandığım için yeterli bulmamıştım. Ancak geçen birkaç aylık süreçte Türkiye’deki kullanıcıların da içerisnide bulunduğu kullanıcı geri beslemeleriyle algoritmaları yenilenen DAC’ı ve DSD desteğiyle bir şans verdiğim bu makine beni her geçen gün daha mutlu etti . Bunu da siz değerli forum arkadaşlarımla paylaşmak istedim. Eksiklikleri var mı mutlaka vardır. Hatta birçok konuda bundan daha başarılı cihazlar da vardır. Dijital dünyada gün geçmiyor ki yepyeni ürünler piyasaya çıkmasın ancak önemli olan bir firmanın ürünün ne kadar arkasında durduğu ve onu olabildiğince güncel tutmasıdır ki ben QAT firmasına bu konuda güveniyorum. Makine ile ilgili teknik detaylardan bahsetmek gerekirse; Teac DV-w28ss R93 slot tipinde CD sürücüsü ile EAC rip motoru; 2TB Western Digital hard disk; 1GB of RAM (512MB ‘lık kısmı data streaming için ayrılmış); RCA/XLR analog çıkışlar; coaxial çıkışlar; USB ve RJ45 digital girişler; RJ45 network portu; ve Wifi ile Android ve IOS grafik kullanıcı arayüzü . 32-bit/192kHz dosya desteği PCM, WAV, APE, FLAC, AIFF, WMA, M4A, MP3, AAC, Ogg Vorbis , DSD ve diğer formatlar için upgrade desteği. AD1896 ASRC ile 16/44 den 24/192 ‘ye yükseltme ve 2 adet Analog Devices AD1955 DAC çipi ile tam balanced converter devreleri. 425 x 370 x 265mm, 12.7kg boyutlarında fansız bir alüminyum kasa içerisinde bulunmaktadır. Renk seçenekleri siyah,gümüş,şampanya,mavi,yarış yeşili ve kırmızı. http://www.qat-audio.com/product-info-pid-14.html Özetle; CD çalabiliyor CD içerisindeki albümü dakikalar içinde kendi Hard Diskine WAV veya FLAC formatında depolayabiliyor Kendi Hard Diskindeki bir albümü CD ‘ye yazabiliyor . 2TB ‘lık internal Hard Diskine dışarıdan data import edebiliyor ve bu datayı istediğiniz gibi sınıflandırabiliyorsunuz. Dışarıdan Hard Disk bağlayabiliyor ve bu HDD ‘ler içerisindeki Albümlere ulaşabiliyorsunuz. Ben şu anda üç adet 2 TB hard diski sorunsuz olarak çalıştırıyorum . İçerisindeki ile birlikte 8TB WAV,FLAC ve DSD arşivim sürekli hazırda bekliyor. Internet radyo arşivinden internet radyolara ulaşabiliyorsunuz ancak en önemlisi URL’sini bildiğiniz radyoları da listeniz ekleyebiliyorsunuz. IPAD’iniz var ise yüksek çözünürlükle optimize edilmiş grafik arayüzü kullanması kolay ve eğlenceli eşim bile kendi beğendiği albümler veya şarkılardan playlist’ler oluşturuyor.Sürükle bırak yöntemiyle kendi playlistinize şarkı ekleyebiliyorsunuz.Hatta cihaz açıldığında direk olarak eşinizin yaptığı playlist’in devreye girip çalmasını bile sağlayabiliyorsunuz. DLNA eşleşmeleri ile ev içi Data Paylaşımı ve NAS desteği mevcut. WEB Kullanıcı Arayüzü ile cihazın IP adresinden direk olarak PC üzerinden Hard Diskine IMPORT/EXPORT yapabilme imkanınız var. AIRPLAY desteğiyle IPHONE veya IPAD’inizdeki aplikasyonlardan direkt müzik çalabiliyorsunuz. Gelelim Ses kalitesine; NAIM NDX ile kıyaslama şansı da bulduğum zamanlarda A/B testleri de yaptım.NAIM RCA ile QAT XLR ile sisteme bağlı olarak. Benim kullandığım ADAM TENSOR GAMMA Aktif hoparlörler; Class D amplifikasyona sahip MID/TWEETER ve SUPERTWEETER’ları Ribbon olan ve elektrostatiklere yakın transparanlıkta çalan özellikle kötü kayıtları daha da berbat eden bir yapıda olduğundan kullanacağım elektronikleri seçerken ince eleyip sık dokumamı gerektiriyor. Yeni taşındığım evde kullanım alanım daraldığından özellikle üst bass aralığında bir sıkışma ortaya çıkmıştı .Ben de NAIM NDX ile kullanırken hoparlörlerin üzerindeki potanslar ile oynayarak ve Q ayarını 150hz seviyesinde genişleterek kullanmaktaydım. QAT geldikten sonra hoparlörleri gene flat pozisyona alabildim tüm frekans bandında şişmeden oldukça dengeli ses üreten bir sistemim oldu sayesinde. Ne tizler sert ve önde ne de orta sesler baskın ancak beni en çok etkileyen özelliği albümler arasındaki farklılıkları bir bir sunması ve NAIM ‘de birbirinin benzeri gibi çalan Albümlerin aslında ne kadar farklı ses seviyelerinde ve tonlamalarda olduğu da ortaya çıkarmasıydı. Genellikle Jazz ve biraz da klasik müzik albümleri dinleyen birisi olarak bazı albümlerin CD , 24/96 FLAC, DSD ve plaklarını sistemimde dinleme şansım oldu. Kullandığım Pikap Pro-Ject evo 10.1 Ortofon Rondo Bronze MC ve Octave pre ile hoparlöre ses iletiyorum. Açıkçası DSD kayıtların plaktaki analog hissine yaklaştığını ancak inanılmaz temizlikteki ses üretimi ile tercih sebebi olabileceğini bana gösterdi. Evet CD kalitesinde de iyi sonuç var ancak yüksek çözünürlüğe geçtiğinizde bambaşka bir derinlik , sahnede büyüme ve boyut kazanımı oluyor. Mikro dinamikleri tek tek ortaya çıkarırken keskinleşmemesi benimki gibi monitör hoparlörlerin üretim felsefesiyle üretilmiş acımasız sürücülerin de iyi bir dostu haline geliyor. Audiophile ‘lerin beklediği önemli vurgulardan biri olan tınıların arasında oluşan boşluklar ve bu havadar etkilerin arkasındaki derin sessizlikler MS5 de var. QAT’leri DALI’lerin hemen hemen tüm serileriyle ve Tannoy Stirling ile de dinleme şansım oldu özellikle DALI Zensor ile yaptığımız dinletide şaşkınlıkla bu bütçedeki bir hoparlöre nasıl hayat verdiğini duydum. STELLO marka bir entegre amfi ile Zensor 5 ve QAT birlikteliği bile çok etkileyiciydi. Özellikle yoğun iş temposundan vakit bulduğum zamanlarda sürekli açık olan MS5 hiç üzmeden , networkten kopmadan , kullanıcı ara yüzü donmadan ,HDD’leri kaybetmeden saatlerce çalıştı(Bunları bu şekilde yazıyorum çünkü evdeki WDTV Live Hub cihazımı bile üç günde bir resetlemem gerekiyor WD hardiskleri bile tanırken nazlanıyor) . Ayrıca QAT mühendislerinin bir sorunla karşılaştığınızda uzaktan müdahale edebileceği bir yapıda olduğunu bilmek de insanı rahatlatıyor. Ben cihazı kullanmaya başladığımda MS5 ‘in küçük kardeşi RS3 ‘de gelmişti. Onu da dinleme şansım oldu MS5 ‘den çok daha uygun fiyatlı olan bu canavar da dinlenmeyi hak ediyor. Eksiklerine gelince; Özellikle dosyaları formatlarına göre klasifiye etmek mümkün olsaydı fena olmazdı. Ayrıca Spotify ve Rhapsody gibi aplikasyonları içinde barındırsa mükemmel olurdu neyse ki AIRPLAY ile bunlardan mahrum kalmadan dinleti yapılabiliyor. Sanırım DXD ve MQA gibi yeni gelişen kodeklere de uyum sağlayacak güncellemeler gelir sonuçta 2012 ‘de piyasaya çıktığında DSD desteği de yoktu ancak şimdi var. Kritik anlamda stereo müzik dinlemeyi kafasına koymuş ve benim gibi fazla uğraşmadan ,kafası bozulmadan ,kaliteli müzik dinlemek isteyen arkadaşlara önerebileceğim bu ürünü kullanıcı ara yüzü detaylarına fazlaca girip sizleri sıkmadan tanıtmak istedim. Kullanıcı ara yüzü ile ilgili olarak bazı fotoğraflar koyacağım sanırım açıklayıcı olur. Sormak istediğiniz sorulara cevap vermekten memnuniyet duyarım .Tabi ki Computer Audio dünyasından gelmediğim gerçeğini unutmadan sorun … Bol keyifli günler….. Sevgiler. Altuğ. ![]() ![]() |
Sevgili dostlarım, 1999 senesinde W50 model Pioneer CRT Rear Projeksiyon 50 inç televizyonumla tanıştığım bu teknolojiye Samsung DLP Rear projeksiyon televizyon ile devam ettim. Arkasından onun üzerinde projektör kullandım. 3LCD , DLP , SXRD ve son olarak da DILA teknolojisine sahip projektörlerdi. Bu projektörleri almadan önce aylarca araştırma yaptığım için özellike bu projektörlerin negatif yönlerini de öğrenme fırsatım oldu. Evet ne kadar fazla parar verir hangi teknolojiye sahip olan modeli alırsanız alın mutlaka bir dezavantajı vardı bu teknolojilerin . Ancak zamanla ilerlediler gleiştirdiler ve azalttılar bu sorunları ancak bitmedi ne yazık ki.... İlk kullandığım CRT Projeksiyon TV 'ye 6 ayda bir Convergence (hizalama) ayarı yapmam gerekiyordu. Kırmızı , Yeşil ve Mavi tüpler ekranda üst üste oturmuyor ve beyaz olması gereken alanlarda hizası kaçan renkler baskın oluyordu . Ne zaman DLP projeksiyona (INFOCUS) geçtim tek panelden oluştuğu için bu sorun hiç yoktu ama onunda renk tekerleği nedeniyle gökkuşağı efekti sorunu vardı. Daha sonrasında ucuz olduğu ve teknoloji çok hızlı değiştiğinden 3LCD projektörlere geçtim . Bu teknolojinin sahibinin EPSON olduğunu biliyordum ancak en çok satışı da EPSON'dan panel almasına rağmen PANASONIC yapıyordu ben de ilk önce 720p bir projektör aldım Panasonic. Bu projektörde BANDING sorunu vardı. Karanlık sahnelerde yukarıdan aşağıya gri alanlar oluşuyordu ve bu projektörü hemen satıp yerine EPSON projektör aldım TW520 model bu projektörü karlı bir Istanbul günü (kimse işe gidememişti ben Eminönü'ne gitmiştim hatırlıyorum) alıp eve geldiğimde en korktuğum hata olan color shifting (ekranın bir tarafı pembemsi diğer tarafı ise mavimsi bir renk üretiyordu beyaz sahnelerde ) geri götürdüm ancak almadılar hatta neden bahsettiğimi bile anlamadılar. Bende kullanmaya devam ettim. Birkaç ay sonra ekranda kocaman bir siyahlık olduğunu fark ettim aldım makinayı Servise götürdüm . Evet panellerden birinin önüne toz girmişti nasıl olur aldığımda tavana asmış bir daha ellememiştim makina 100 saatteydi ... temizlediler geri verdiler akabinde eve geldim taktım yerine 10 saat kullanmamıştım ki bu sefer projektörün sağ üst köşesinde mavi renk sabit olarak kaldı . Söktüm geri götürdüm bana yeni bir TW600 verdiler tamir edilirken kullanayım diye onda da color shifting sorunu vardı. hatta panasonicten daha fazlaydı sonrasında bana sıfır bir TW520 verdiler kutusunu bile açmadan sattım. Arkasından 1080p projektörler çıktı . Tabi gene 3LCD tercih ettim Panasonic PT-AE1000U aldım yaşasın bu projektörde yukarıda saydığım sorunların hiçbiri yoktu . ancak 150 saat sonra görüntü kırpılmaya başlıyordu . Hatta bunun bir talihsizlik olduğunu sanmayın bu sorun bütün dünyadaki Panasonic lerin ortak problemiydi. 20-30 saat yapıyor sonrasında 40-50 saat yapmıyor gene başlıyordu. Akabinde Sony sxrd bir projektör getirdim eve 200 saatte olmasına rağmen o kadar az ışık veriyordu ki Panasonic'imi satmama kararı verdim ![]() Ardından JVC projektöre geçtim ve şimdi rahatım ... Ancak bu noktadan sonra sizleri bir konuda uyarmak istiyorum . Son yıllarda üretilen 3LCD projektörlerin (Epson ve Panasonic kullanıyor hali hazırda) özellikle yukarıda saydığım tüm sorunlardan arındığını gördüm ancak bu sene tüm dünyada 3LCD projeksiyonların panel yerleşimlerinde hizalama hataları olduğunu ve bu hatalarında öyle böyle değil 3-4 pixel e kadar kaydığını fark ediyoruz. Bu sorun dünyanın heryerinde satılan makinelerde mevcut ve fabrikalar bunları teknolojinin getirdiği bir sorun olarak algılıyor ve hata olmadığını savunuyor. Bu sene EPSON menü içerisine bu hataları düzeltecek (sanal olarak) panel alignment menüsü koydu. Yani biz &%/mışız siz düzeltin diye ![]() Ancak bu menü Panasonic modellerinde yok arkadaşlar yani aldığınız projektöde panel hizalama sorunu varsa bunla yaşamanız gerek . Dikkatli olun ürünü almadan önce varsa imkanınız test edin derim. Aşağıda hatalı yerleştirilmiş bir panelin nasıl göründüğünün resmi var. Üç pixel kırmızıüste bir pixel yeşil sağa kaymış. Bu özellikle beyaz konturların olduğu bölgelerde kırmızı taşması yaparak gölge oluşturur. Burada yazıların etrafında hiç kırmızı görünmemesi gerekirdi. |
Yaklaşık 6 aydır kullanmakta olduğum SONORAN PLATEU 2x2,5 mt hoparlör kablosunu upgrade yaptığım için satıyorum. İnanılmaz arka plan sessizliği ile ünlü olan bu kablo birçoklarına göre fiyatının çok üzerinde çalıyor. Her bir hoparlöre iki adet kablo gitmektedir ancak BiWire yada BiAmp değildir. USA fiyatı 907 USD . SPK-PLA09 Orinal VANDENHUL Spade uçludur. İki gün içinde NONAME 'e koyacağım ancak önce Forumdaşlara sorayım istedim. İlgilenenler PM atabilir. |
http://www.hifimerkezi.com/v1/hf.asp?p=hifibroker_satici Arkadaşlar, İkinci el cihazların şatış ve alış işlemlerinde yenilik olarak adlandırılacak bir sistem . Lütfen inceler misiniz. Satıcı ve alıcıyı aynı site üzerinde tanıştıran , ürünü fiziksel olarak satıcıyla buluşturan hatta gerekirse bakımlarını da üstlenen bir yapı. Benim ilgimi çekti sizinle paylaşayım dedim. |