Geçenlerde Bir proje için Muvhost’dan sunucu aldık. 2 aylık bir çalışmayı sunucuya aktardık. Neyse 20 gün içinde tam olarak sunucuya 5 kez erişim problemi yaşadık. sunucuya erişim kesinti süreleri yaklaşık 4-8 saat’e kadar vardı. Açtığımız her destek bildiriminde bir türlü net cevap vermediler. Üstüne üstlük tiketlara aldığımız cevap süreleri de çok uzundu.
Elbette sunucuda sıkıntılar olabilir, ancak 20 gün içinde 5 kez erişim problemi çok önemli bir sıkıntıdır. En sonunda suçu bizim üzerimize attılar.
r10a kanıtlarımızla açtığımız konularıda kişisel ilişkileri kullanarak sildirdiler. Yeni açtığımız konularıda üyeliğimizi pasife alarak r10 yayınlanmasını engelledi.
Üstüne üstlük ne ücret iadesi yaptılar nede bir çözüm yolu bulmak için uğraştılar.
Bunlarda yetmedi müşteri hesabımızı sildiler.
Yıllardır hiç bir firma hakkında kötü bir şey yazmam. bazı sıkıntılar elbette olabilir. Ancak firma bu sıkıntıları çözmek yerine habire üstünü kapatmaya ve müşterileri mağdur etmeye devam ediyorsa bize düşen diğer insanları bu firmaya karşı uyarmaktır. Siz siz olun muvhost kiralık sunucularından uzak durun.
Değerli kardeşlerim. 2012 1.2 tdi trendline polom var. Arabamdan çok memnunun. Gazlı arabaların yaktığının yarısını yakıyor.300 tl ye 1700+km yol yaptım. konfor sürüş güzel ses dışında.
ancak arabada bir egr arısazı baş gösterdi usta önemli değil böyle kullan dedi. arıza ışığı yanıyor ama öyle kullandım aylardır. şimdi yay şeklinde bir arıza daha verdi. bu yay şeklindeki arıza çıkınca araba çekişten düşüyor.
ustaya gittim egr walfi değişcek dedi. 1200tl parça + 300 tl işçilik istedi.
Fikirleriniz nelerder? başına gelen varmı bu arıza illet bişi.
Bu forumun tek amacı Türkiye'de python ile ilgili bilgi arşivi oluşturulması, yeni başlayanlara ve çözüm arayanlara yardımcı olunması bununla birlikte etkin ve birbirine saygı duyan üyelerden oluşan bir forum ortamı oluşturulması, geliştirilen yada geliştirilecek olan açık kaynak kodlu projelere destek olunması ve bu forumun uzun soluklu bir python bilgi kaynağı olmasıdır.
Bu forumun tek amacı Türkiye'de python ile ilgili bilgi arşivi oluşturulması, yeni başlayanlara ve çözüm arayanlara yardımcı olunması bununla birlikte etkin ve birbirine saygı duyan üyelerden oluşan bir forum ortamı oluşturulması, geliştirilen yada geliştirilecek olan açık kaynak kodlu projelere destek olunması ve bu forumun uzun soluklu bir python bilgi kaynağı olmasıdır.
Bizde geçtik bu yollardan, geçiyoruz geçtik mi tam bilmiyorum. En nihayetinde fotoğraf çekme çekebilme işi bir süreçtir. Yapılan hatalardan ne kadar çok ders alırsak o kadar ilerleme kaydederiz. Fotoğrafçıyı fotoğrafçı yapan yaptığı hatalardan ders alıp sürekli kendini geliştirmesidir. Ben yaptım oldu ben çektim oldu erdim piştim artık demek fotoğraf sanatında çok görülen bir durum olsa da işin aslı hiç öyle değildir. Kim ki ben fotoğrafçıyım diyorsa arkanızı dönün ve kaçın. Hele hele can photograhpy yazıyorsa arkanıza bile bakmayın.
Her sanat dalında olduğu gibi fotoğrafçılıkta da sürekli bir gelişim ve değişim olmaktadır. Hiç bir şey değişmese bile fotoğrafçının bakış açısı değişmektedir. Değişmelidir de. Değişsin ki bambaşka fotoğraflar üretebilsin. Yaptığı hatalardan ders alıp kendini ve bakış açısını geliştiren fotoğrafçılara şiddetle ihtiyaç vardır. Aksi halde çiçek böcek ve model fotoğrafı çekmekten öteye gidemeyeceğimiz aşikardır. Neyse çok derinlere dalmadan yeni başlayan arkadaşlarımızın yaptıkları ve yapmamaları gereken hatalardan bahsedeceğiz. Hadi başlayalım.
1- Fotoğrafçılığın başlangıcı olan ama sonu olmayan bir yol olduğunun farkına varamamak.
Fotoğrafçılıkta hiç bir zaman bitiş çizgisini göremezsiniz. O yüzden ben oldum bittim bu işin piriyim diyenlerden daima uzak durun. Can Photograhpy’nin peşine takılmayın. Hiç bir zamanda ben oldum bittim piştim demeyin çünkü bir sanat dalında zirve yoktur daima gelişme vardır. Çünkü sanat sanatçıyla beraber her gün değişen ve gelişen bir olgudur.
2- Yapılan hatalardan bir başkası da kursa gitmemektir.
Fotoğrafçılık kursu için hemen hemen her şehirde ücretsiz yada çok az ücreti olan bir çok kurs düzenleniyor. Emin olun bir kursa gitmek sizi 10 adım ileriye taşır. Çünkü fotoğrafçılık bir grup içinde hem daha keyifle öğrenmenize olanak tanırken hemde kafanıza takılan en basit soruları bile hızlı çözmenizi sağlar. Kurs imkanınız olmasa bile mutlaka bulunduğunuz yerde fotoğraf tutkusu olan insanlara ulaşın. Ortak nokta fotoğraf olunca konuşulacak öğrenilecek ne kadar çok şeyin olduğunu göreceksiniz.
3- Ekipman sevdalısı olmak. Hayatında hiç fotoğrafçılığı adım atmamış birisi daha ilk adımda en iyi en pahalı fotoğraf makinesini alarak çok daha iyi fotoğraflar çekeceğini düşünür yada düşündürülür. Halbuki fotoğrafçılığa yeni başlayan birisinin en son düşüneceği şey hangi fotoğraf makinesini alsam sorusudur? Aslında bu şuna benzer araba sürmeyi bilmeyen bir insanın altına ferrari verseniz ne olur toros verseniz ne ? Alacağınız herhangi bir DSLR size öğrenme aşamasında fazlasıyla yeterli olacaktır. Hatta bu makine çok eski ikinci el bir DSLR’de olabilir. Unutmayın fotoğrafı, fotoğraf makinesi değil fotoğrafçı çeker.
4- Makinemizin kullanım klavuzunu okumamak.
En çok yapılan hataların başında herhalde satın aldığımız fotoğraf makinesinin kullanım klavuzunu dikkatlice okumamamız yada hiç okumamamızdır. Cem Yılmaz’ın dediği gibi “bi aç kapa” genelde bize yeterli olduğu için o kitapçıkların yüzünü açmamak en büyük hataların başında gelir. Düşünün fotoğrafçılığa yeni başlamışsınız ne fotoğraf terimlerinden haberdarsınız nede fotoğrafçılıktan. Üstüne üstlük elinizdeki fotoğraf makinesini kullanmasını bilmiyorsunuz. Kullanmasını bilmiyorsunuzdan kasıt yani diyaframı nereden ayarlarım iso ayarları nerede şu nedir bu nedir gibi binbir soruyla boğuşuyorsunuz.
Halbuki fotoğraf makinelerinin kullanım klavuzları hem fotoğraf terimlerini hemde bu ayar şu düğmeyle yapılır ve fotoğrafçılıkta şu işe yarar gibi gayet açıklayıcı detaylara sahiptir. Yani Türk işi “bi aç kapa” mantığıyla yol almak oldukça güçtür. Sonuç olarak kullanmasını bilmediğimiz bir makineyle fotoğraf çekmeye çalışırız. Ondan sonrada suçu makineye atar yav bu zaten iyi çekmiyor ben 99d alcam o çok daha iyiymiş diye bir başka hata döngüsünün (bakınız yukarı: makine sevdalısı) içine düşeriz. Bu hep böyle devam eder gider. Özetle fotoğrafçılığa başlarken fotoğraf makineniz ve fotoğrafçılık hakkında bir çok ipucunu barındıran kullanım klavuzunu okumak atılacak en önemli adımların başında gelir.
5- Pratik yapmamak
Fotoğrafçılığın temel yapı taşlarından birisi pratik yani uygulama yapmaktır. Bol bol fotoğraf çekmek gerekir kısaca. Bunu şöyle açıklayalım. Fotoğrafçılık uygulama gerektiren bilimler gibi (mühendislik, sağlık bilimleri) uygulama yaparak kendini geliştirmeyi gerektirir. Bu şu demek değil teorik bilgi önemsiz pratik daha önemli demek değil. Bu ikili birbirini tamamlayan bir elmanın iki yarısı gibi birbirini tamamlayıp bir bütünü oluştururlar. Şöyle bir örnekle işi dahada basitleştirelim. Şimdi hepimiz araba sahibiyiz yada araba kullanıyoruz. Ben şimdi size aylarca yıllarca araba kullanmayı anlatsam siz direksiyon başına geçtiğinizde ne kadar araba sürebilirsiniz? Direksiyon başına geçmeden o arabayı kullanmayı öğrenmeniz nasıl imkansızsa bol bol pratik yapmadan fotoğrafçılığı çözmeniz de o kadar imkansızdır. Burada pratik yapmaktan kasıt öğrendiğiniz teorik bilgilerin uygulanmasıdır. Yoksa fotoğraf çekmek pratik sayılmaz. Öğrendiğiniz teorik bilgileri uygulama yaparak özümsemeniz ve kullanmanız fotoğrafçılığın olmazsa olmazlarındandır.
6- Gruptan Ayrılmak
Gruptan ayrılanı kurt kapar misali genelde fotoğrafçılığa olan ilginin azalmasını kolaylaştırır. Fotoğrafçılık her ne kadar kendi başına yapılan bir meziyetsede yıllarca tecrübe ettiğim bir şey varsa o da fotoğraf grubundan ayrılanların büyük oranda fotoğrafçılıktan koptuklarını gözlemledim. Elbette istisnalar var ancak fotoğrafçılık grubu sosyal bir çevreyi de beraber sağladığı için ortak noktada fotoğraf olduğu için genelde öğrenme süreci daha keyifli ve daha olumlu ilerliyor. Ancak bir şekilde gruptan kopanlar bulundukları diğer sosyal çevrede fotoğrafa ilgi duyulmaması nedeniyle kişiyi fotoğrafçılıktan uzaklaştırıyor. Tabi içinde o tutku varsa hiçbir zaman gönül bağı fotoğrafçılıktan uzaklaşmıyor ama fotoğraf çekmek çok daha zor hale geliyor. Örneğin dağcılık grubuna katılan bir abimizin doğa yürüyüşlerinde fotoğraf çekmenin imkansıza yakın olduğunu çünkü grup sürekli hareket halindeyken sizin 10 dakika orada fotoğraf çekemediğinizden bahsedip durur. Başka bir örnek fotoğrafçılığa gönül vermiş birisinin girdiği bir başka sosyal etkinlik grubunda fotoğrafa zaman ayıramadığını ve soğuduğunu kabul ediyor. Her ne olursa olsun en azında sizinle birlikte fotoğrafa meraklı sürekli görüştüğünüz ve fotoğraf çektiğiniz bir kaç arkadaşın olması sizi bu durumdan kurtaracaktır. Siz siz olun en az haftada bir etkinlik yaptığınız bir fotoğrafçılık grubundan ayrılmayın aksi halde bir şekilde fotoğrafçılıktan soğumanız çok olası.
Fırsat buldukça burayada ekleme yapacağım. Daha hızlı takip etmek için: http://www.kisa.link/Gqh
Arkadaşlar otomatık max 38 bin bütçeyle güzel bir araba arıyorum. Çok fazla seçenek çok fazla kafa karışıklığı dedim arkadaşlara danışayım.
bütçe düşüklüğü nedeniyle tercihim 2010-2012 arası corsa otomatık.
1 araç buldum. kaput sol arka çamurluk ve tavan haricinde boyalı. boya nedeni çiziklermiş. değişen yok 750tl hasar kaydı var. 2012 model 100hp corsa. 37 bin tl ye alacağım gibi duruyor. çok yakarmı bu araç, tüp taktırabilirmiyim? boyayı dert etmelimiyim ? fikirleriniz nelerdir.
Hızla globalleşen dünyada hemen her alanda hızlı bir gelişim ve değişim söz konusudur. Özellikle teknoloji ve bilim hemen hemen her 3 ayda bir kendini yeniler hale gelmiştir. Dikkatle ve titizlikle takip ettiğimiz bu gelişmelerde Türkiye nedense hep geride kalmakla birlikte son yıllarda yapılan çalışmalar da yetersiz olsa da umut vaat etmektedir. Türk Geliştiriciler ise parmakla sayılmakta ne yazık ki kendilerine gereken önem ve değer bir türlü istenilen seviyeye ulaşamamaktadır.
Türk Geliştiricilerine baktığımız zaman önemli bir bölümü yurt dışında çalışmakta Türkiye’de yaşayanlar ise istedikleri kaynaklara ulaşamadıkları için Büyük başarılara imza atmaları oldukça güç görünmektedir. Elbetteki istisnalar bunun dışındadır. Bu istisnalar hem Türk Geliştiricileri için hemde şirketleri için geçerlidir. Çok iyi Türk geliştiriciler olduğu gibi bu geliştiricilerin çalıştığı firmaların da zaman zaman başarılarına şahitlik etmekteyiz. Tabi ki bu istenilen düzeyin çok çok altındadır.
Arkadaşlar bende 2. el bir otomatik benzinli(tüplü) corsa almayı planlıyorum. 2+1 kişilik aileyiz. yılda 1 kez uşak-trabzon 1 kez uşa- hatay bir iki kezde antalya muğla gibi uzun yol geri kalan zamanlarda şehir içinde kullanacağım.
Bütçem 32-37 bin TL civarlarında. Tavsiyeleriniz nelerdir ?
Geçen yıl aldığım asus x550jk diz üstü bilgisayarımın şarjı dolmuyor. Baktım garantisi bitmemiş hemen yollayayım dedim. Neyse baktım asus desteğe servisi aradım dediler ürün seri numarasını internet sitesine girin size mail gelecek o maildeki bilgileri kullanarak ürünü bize gönderin.
Mail geldi UPS ile anlaşma yapılmış evden alıp eve ücretsiz teslim ediyorlar dedim çok güzel.Koydum kutusuna Yazdım adresi aradım UPS kargoyu ertesi gün aldı götürdüler. Neyse tamir olup gelmesini bekilyorum. Cumartesi kapı çaldı. Ürün geri gelmiş. asus servisi yazmış ürün kargo hasarlı diye. Adam attı laptobu bana. Dedim nolcak dedi almassan alma şubede durur kendin bilirsin. Mecbur aldım.
Baktım laptop çalışıyor ama sol alt köşede darbe var çizik oluşmuş.
Aradım şimdi asusu diyorki o sizinle kargo arasında bir problem biz karışmayız. Hasar tespit tutanağı tutturun olmadı tüketici mahkemesine gidin.
Dedim anlaşmalı olduğunuz firma ürünleri hasarlı taşıyor sonra bizi kargoyla mahkemeye mi yolluyorsunuz çözüm yolunuz bunu. Yapacağımız bişi yok diyor.
Güzelim makinemi alıp yerine hasarlı makine yollamışlar beni kargo şirketiyle başbaşa bırakmışlar.
Yıllardır asus kullanırım. Arkadaşlarıma eşime dostuma asus aldırırım. Tövbe bir daha bunlardan birşey alırsam.
Böyle rezalet olmaz.
DH Mobil uygulaması ile devam edin.
Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin.