Şimdi Ara

pasFotomaçın köşe yazısı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
14
Cevap
0
Favori
361
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Devlet göreve
    Denizlispor Başkanı'nın "Küme düşersek açıklarım, küme düşmezsek açıklamam" sözleri bir tehdittir. Devlet bu konuyu iyice araştırmalıdır

    Hadi bugün şöyle yapalım ve F.Bahçe'nin şampiyonluğu kazanması halinde yazılacakları ve konuşulacakları sesli halde düşünelim. Bir kere, bütün yılın geyiği (olmazsa olmazı) çok kalitesiz bir sezon geçirildiği gündemin ilk maddesi olacaktı. Efendime söyleyeyim, daha sonra ülkemizdeki şampiyonluğun hiç önemli olmadığı vurgulanacak "Aha buraya yazıyorum, bu takım Avrupa'da bir şey yapamaz. Eğer yaparsa kendimi köprüden aşağı atarım" diyen büyük futbol otoriteleri(!) ekranda boy gösterecekti. "Üç kere şampiyonluk filan önemli değil, takımın yarısı satılmalı, diğer yarısı da ya asılmalı ya da hapse atılmalı" gibi düzeyli(!), insanlarımızı aydınlatacak ahkamlar kesilecekti. "Bu takımı babam da olsa şampiyon yapardı" yorumunu ise hiç hesaba katmıyorum. Ama şimdi bakıyorum da Denizli'deki maçın 1-1 bitmesinden sonra Türk futbolu birden bire kurtuluverdi. Ligimiz acil şekilde kaliteli hale getirildi. Artık "Temiz lig istiyoruz" diyenleri ortalarda göremiyoruz. Tromsö gibi bir balıkçı takımına elenmiş G.Saray'ın, Avrupa'da neler yapabileceği, daha doğrusu yapamayacağı, tartışılmıyor bile. Bunların hepsi aslında bana gayet normal geliyor. Fikirlerin günden güne, hatta dakikadan dakikaya değiştiği ülkemizdeki insan yapısını çok iyi biliyorum, tanıyorum ve maalesef bu gerçeği değiştirecek gücüm yok. Zaten neden uğraş verdiğimi de anlayamıyorum. Sen de herkese uy kardeşim. Popülizm batağında boğulup, zahmetsiz kazanç sağlasana. Dur bakalım artık ben de önümüzdeki sene işin kolayına kaçayım. Sezon açıldıktan iki hafta sonra gelen teknik adama "Sen futboldan anlamıyorsun", futbolculara da "Bu forma sizlere yakışmaz" gibi eleştirilerle geleyim, kafamı da hiçbir şeye yormayayım yan gelip yatayım. Bir de bunu deneyelim bakalım. Denizli'de futbolumuz adına kara bir gece geçirilmiş ne gam. Hiç kimsede tık yok. Yahu arkadaşlar, bu ülkede nüfus kağıdına bakılarak bilet satıldı. Federasyondan zaten bir şey beklemiyorum da, bu konuda siyasi iktidara, cumhuriyet savcılarına güvenip Sayın Başbakan'dan bir vatandaş olarak rica ediyorum; tamamen hukuk dışı, antidemokratik bu uygulamanın hesabı sorulmayacak mı? Burada bir yol açılmıştır, federasyon da buna göz yummuştur. Seneye artık her şehirde özel pasaportlar çıkartılıp, şehirlerin girişinde kontrol edilirse kimsenin söz söyleme hakkı olacak mı? Çünkü artık emsali var. Kapalı kapılar ardında verilen sözler işte Türk futbolunu ne hale getiriyor, görüyorsunuz.

    ÖYLE KAÇMAK YOK
    Zaten en büyük yanlış, anormal tepkilerle giden bir insanın federasyon başkanı olarak aynı göreve geri dönmesiydi. Bana artık hiç kimse Denizli'deki fair-play'den filan bahsetmesin. Sezonun ortasındayken yensen de yenilsen de bir şey olmayacak zamanlarda atıp tutmak kolay. Fair-play'i asıl zor günlerde uygulayacaksın ki inandırıcı olacaksın. Denizli şehri ve taraftarı gerçek yüzünü göstermiştir. O gün F.Bahçe kazanmış olsa hiç kimsenin can güvenliği olmayacaktı. O tehlikeli stada en az 5 metrelik tel örgü acilen çekilmelidir. Federasyon bir soruşturma kurulu oluşturmalı ve Denizlispor Başkanı'na "Gel bakalım, ne diyeceksin arkadaş" demeli. Öyle ortalığa bir şey atıp kaçmak yok. Sayın başkan "Küme düşersek ortalığı ayağa kaldırırım. Birçok gerçeği açıklarım" demişti. Şimdi aklı başındaki tüm futbol kamuoyu bu açıklamaları bekliyor. Eğer yapılmazsa Denizlispor'un kümede kalması şaibe olarak hatırlanacaktır. "Kümede düşersek açıklarım küme düşmezsek açıklamam" cümlesi bir tehdittir. Selçuk Dereli'nin muhteşem kötü performansını görünce insanın aklına, federasyonun bazı gerçekleri açıklanmamasını istediği geliyor. Bu tür düşünenleri haksız çıkartmak için federasyon bir an önce Denizlispor Başkanının açıklayacağı gerçekleri kamuoyuna anlatmalı. İşte konuşulması, sorulması gereken konular aslında bunlar. Ama hiçbir yerden bunların yanıtının geleceğine inanmıyorum. O yüzden son durak olan devletimizin ve Sayın Tayip Erdoğan'ın bu konuya çok ciddi şekilde eğilmesini bekliyorum. Çünkü artık işin cılkı çıkmaya başladı.
    yazan: Selçuk Yula
    http://www.fotomac.com.tr/yaz1316-50120-104.html



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hatayli -- 17 Mayıs 2006; 16:38:57 >







  • sonuna kadar katılıyorum
  • A.Çakar: “Denizli maçı iptal edilmeliydi !”
    Sabah yazarı Ahmet Çakar, hakem Dereli’nin Denizli maçını iptal etmesi gerelktiğini yazdı.


    17.05.2006 11:06

    İşte Ahmet Çakar’ın bugün Sabah gazetesinde yer alan yazısı...

    Dereli maçı tatil etmeliydi

    Denizlispor-Fenerbahçe maçı sadece onları ilgilendirmiyordu. Denizli'den gelecek sonuç Galatasaray'ı şampiyonluk, Gaziantepspor, Malatyaspor ve Ankaraspor'u ise küme düşmeme açısından çok ama çok yakından ilgilendiriyordu.

    Hafta içi Futbol Federasyonu karar verdi: Maçlar hem aynı saatte başlayacak hem de maçın gidişatını ve bitiş saatini geciktirecek her türlü girişim ve manipülasyon sert bir şekilde engellenecekti.

    Ama öyle olmadı. Denizlispor seyircisi sahaya maçın hemen her bölümünde defalarca konfeti atarak oyunun durmasını ve dolayısıyla da maçın bitiş düdüğünün Türkiye Ligi'ndeki tüm maçlar bittikten 16 dakika sonra gelmesini sağladı. Bunun adı emeğe saygısızlıktır. Bunun adı çıkar sağlamak için organize eylemdir. Bunun adı Türkiye'de futboldaki barış ve huzuru sabote etmektir. Hiç kimse "Ne var yani! Aynı konfetiler, hatta taşlar, sopalar ve koltuklar diğer şehirlerde atılmıyor mu?" demesin. Onlarda öfke ve öfkenin getirdiği reaksiyon vardı. Oysa ki, Denizli'deki konfetiler sırf maçı uzatmak, bitiş düdüğünü geciktirmek ve haksız avantaj sağlamak içindi. Maalesef hakem Selçuk Dereli de bütün bu tezgahlara alet oldu. Oysa ki, sezon başında MHK tüm hakemlere gönderdiği tebligatta böylesine durumlarda hakemlerin nasıl davranmaları gerektiğini açık bir talimat olarak vermişti: İlkinde temizletip maçı devam ettireceksin. Olay tekrar ederse gözlemci ve temsilciler vasıtasıyla yetkililere maçı tatil edeceğini bildireceksin. Ve konfetiler yine devam ederse maçı tatil edeceksin.

    Verilecek Ceza Çok Açık

    Bunları ben söylemiyorum. Bunlar benim yorumum değil. Yukarıda belirttiğimiz prosedür bu ülkenin Futbol Federasyonu'nun hakemlere verdiği talimattır. Böyle bir tatil olayında Disiplin Kurulu'nun vereceği ceza çok açık. Konfetiden dolayı maç tatil edilirse maçın oynamamasına yol açan seyirci ve onun takımı hangisiyse hükmen mağlup olur. Dedik ya, koskoca FIFA hakemi maçın 16 dakika geç bitmesine yol açan çocukların bile rahatlıkla çözebileceği böylesine antisportif bir girişime alet oldu. Bunu bir UEFA ya da FIFA maçında yapsaydı, Selçuk Dereli'yi UEFA ve FIFA bitirirdi. Ama burası Türkiye. Yapılan yapanın yanına kar kalıyor.

    Şimdi şeytanın avukatlığını yapalım. Gaziantep, Malatyaspor'u yenmiş. Dolayısıyla Denizlispor Fenerbahçe'ye 500-0 da yenilse kümede kalması garanti. Ve maç 1-1 sürerken son dakikalarda Denizlispor kalecisi Souleymanou bacak arasından gol yedi. Ya da Denizlisporlu Kratochvil kendi kalesine gol attı. Türkiye'de hiç kimse bunların basit sportif hatalar olduğuna inanmayacaktı. Sahadan hem Fenerbahçe şampiyon hem de Denizlispor kümede kalmış şekilde ayrılacaklardı. Malatyaspor kan ağlayacak ama derdini anlatacak bir tek Marko Paşa'yı bulacaktı. Galatasaray camiası ise isyan edecek, "Tezgah bizim şampiyonluğumuzu aldı" diyecekti. Belki geride bıraktığımız günlerde bu olay bazı insanların ölümüne neden olacaktı. Ali Sami Yen'deki gözyaşları sel olacak, Fenerbahçe'nin şampiyonluğu hem şaibeli hem kepazece olarak futbol var oldukça anılacaktı. Bütün bunların sebebi böylesine tezgahlara yol veren, geçmişte böylesine tezgahları hiçbir zaman sert bir şekilde cezalandırmamış sistemdir.
    Yine it ürüyecek, kervan yürüyecek. Belki Denizlispor birkaç maç ceza alacak. Ama her şey eskisi gibi devam edecek. Yazıklar olsun böyle futbola! Yazıklar olsun böyle spor anlayışına! Hani spor barış, dostluk ve kardeşlikti.
    Ülkemizde spor ancak tezgah, dalavere ve kepazeliktir.

    Futbolumuz çok kirli

    Yıllardır bakıyoruz; son haftalara kadar birkaç galibiyet almış takımlarımız son haftalarda birden aslan kesiliveriyorlar. Son 7-8 haftada 5-6 galibiyet alıp kurtuluveriyorlar. Ya da kurtulabilme konumuna geliyorlar.
    Öyle bir ülke söyleyin ki; takımı gol attığında gol atan takımın oyuncusu üzülsün.
    Öyle bir ülke söyleyin ki; takımı gol attığında sevinç gösterisi yapacağına bir oyuncu "Aman Allah'ım; biz ne yaptık" deyip başını ellerinin arasına alsın.
    Öyle bir ülke söyleyin ki; son hafta kendisini kümede bırakmaya bir beraberlik yeterken inanılmaz riskler alıp kazanmaya oynasın.
    Öyle bir ülke söyleyin ki; kupa finalini skandal yönetmiş bir hakem 10 gün sonra o ligdeki en zor şampiyonluk maçlarından birine atansın.
    İşte biz böyleyiz. Bu bizim hikayemiz. Bizden sonraki nesillere acı, sıkıntı ve ahlaksızlık teslim ediyoruz.

    Gözler yalan söylemez

    Son haftalarda şampiyonluk adaylarının maçlarını dikkatlice izliyoruz. Hiç baktınız mı; Hasan Şaş ile Anelka'nın gözlerine... Hiç baktınız mı; Mondragon'un o kazanma arzusunu en üst seviyeye çıkaran vücut diliyle, Luciano'nun vurdumduymazlığına...
    Hiç dikkat ettiniz mi; Hakan Şükür'ün gözyaşlarıyla, Tuncay'ın jöleli saçlarına..
    Birisi çok istedi. Aç kaldı. Para alamadı. Ama kenetlendi.
    Diğeri ise hep rahattı. Yediği önünde yemediği arkasındaydı. Ama kazanan çok isteyen oldu. Kazanan Galatasaray oldu. Analarının ak sütü gibi helal olsun!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hatayli -- 17 Mayıs 2006; 17:27:50 >




  • ya bi cıkın takımımızın oyuncuları iyi top oynamadılar ve haketmediler bu macı diyin ya... hemen cirkeflik...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: tissue

    ya bi cıkın takımımızın oyuncuları iyi top oynamadılar ve haketmediler bu macı diyin ya... hemen cirkeflik...



    kardeş okuman yazman varmı senin bak bakalım bizmi yazmışız bu yazıyı nede olsa gslisin okuduğunu anlamayacak kadar acizsin
  • quote:

    Orjinalden alıntı: tissue

    ya bi cıkın takımımızın oyuncuları iyi top oynamadılar ve haketmediler bu macı diyin ya... hemen cirkeflik...


    Bizim kötü oynamamız bunları değiştirmez hatta kaleye bir şutumuz dahi olmasın...

    Bunlarla onun bi alakası yok ki zaten herkes bunu kabul edio
  • zaten söylyoruzki fenerbahçe top oynama ruhça sahada dolaştı gol yiyenekadar pozisyona girmeyip top çevirdi bu iki takım 50 kez maç yapsın denizli ancak 2 puan alır arada onlarca kalite farkı var ama bzimkilerde ruh yoktu a.çakarın dedigi gibi futbolcuları yan yana koyunca anlaşılıyor kimin daha çok istedigi maç bittikten sonra dökülen göz yaşlarının benim için hiçbir anlamı yoktur taki o göz yaşlarını saha hak edipte alamadıktan sonra... bu takımın gs maçından sonra tur atması gerekiyodu lig başladıgında konuşulan ve düşünceler bu yöndeydi öyle olması gerekiyordu çünki imkanlar bunu gösteriyordu ama rehavet şöhret para basın şişirmesi futbolcuyu saptırtıyor...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: tissue

    ya bi cıkın takımımızın oyuncuları iyi top oynamadılar ve haketmediler bu macı diyin ya... hemen cirkeflik...


    ah bir okuyabilsen

    kaçıncı sınıf mezunusun anaokulu terk felan sa hiç uğraşma okuyamazsın
  • bu yazıyı yazan kim Selçuk Yula. Ben bir kere bu adamın hiç bir defa fenerbahçe alyehinde birşeyden söz ettiğini görmedim..geçiniz
  • selçuk yulaya yuh.
  • fanatik bir fenerli zaten selcuk yula yakinda fener teknik direktoru olacak

    gayet normal bole bir yazi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Deccal -- 17 Mayıs 2006; 17:37:49 >
  • selçuk yula fenerin aleyhinemi yazacaktı ki...yazısında memlekete göre bilet satısından bahsetmiş. eğer es kaza fb şampiyon olsaydı yine aynı yazıyı yazacakmıydı. bilet satışından stsd güvenliğinden falan söz edecekmiydi. peehhh geçmiş olsun. şampiyon belli. daha fazla çamur atmayın artık.
  • son dakkalarda gol atalım diye bi tarafınız yırtılıyodu ...
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.