Şimdi Ara

Paralel ithalat nedir?

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
29
Cevap
3
Favori
64.982
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhaba arkadaşlar paralel ithalat hakkında bilgiye ihtiyacım var.
    Ereyon.com.tr den paralel ithalat yöntemi ile telefon almayı düşünüyorum.Bu yöntem hakkında bilgisi olan ya da daha önce bu yöntemle alışveriş yapanlarınız varsa lütfen bilgi verebilirmi.



  • arkadaşım paralel ithalat,bir ürünün o ülkedeki distribütörü haricinde başka bir şirket tarafından yasal olarak ithal edilmesidir örnek:KVK garantisi olmayan bir nokia telefon gibi KVK değil NETSEL garantili misal
    bu tip ürünlerde garantisi sorun olabilir distrübütör firmanın garanti ağı daha geniştir oyda paralel ithalat bir üründe garanti belli başlı yerlerde az sayıda servis ile emvcuttur yoksa ürünlerde bir problem olmaz sadece garanti farkı bilmem anlatabildimmi..
  • Bilgilendirmen için teşekkürler arkadaşım.
    quote:

    Orjinalden alıntı: maslan7

    arkadaşım paralel ithalat,bir ürünün o ülkedeki distribütörü haricinde başka bir şirket tarafından yasal olarak ithal edilmesidir örnek:KVK garantisi olmayan bir nokia telefon gibi KVK değil NETSEL garantili misal
    bu tip ürünlerde garantisi sorun olabilir distrübütör firmanın garanti ağı daha geniştir oyda paralel ithalat bir üründe garanti belli başlı yerlerde az sayıda servis ile emvcuttur yoksa ürünlerde bir problem olmaz sadece garanti farkı bilmem anlatabildimmi..

  • Paralel ithalat

    Yurtdışından mal ihraç ederek yurt içinde satan ithalatçılar ana satıcı ile çoğunlukla distribütörlük anlaşması yaparlar. Bu anlaşmaların bir çoğuda tek satıcılık sözleşmeleridir. Yani anlaşmaya göre ithalatçı yurtdışındaki satıcının ülkedeki tek temsilcisi olacak, ana satıcı olan (üretici) yabancı firma mal ihraç ettiği ülkede o distribütörden başkasına mal vermeyecektir.

    Doğal olarak distribütör yabancı markanın tek temsilcisi, kullanım hakkına sahip tek yetkili olacaktır. Hatta bu sözleşmelerin bir çoğunda markanın lisans alarak kullanımı hakkı da münhasıran distribütöre verilmekte, böylece ülke içindeki marka tecavüzlerine karşı distribütörün dava açma, tecavüzü önleme imkanı da sağlanmaktadır. Satıcı bu tür sözleşmelerde piyasa lideri olduğunu düşünerek yüksek fiyatlardan satış öngörmüş olabilmekte ve mallar o fiyat üzerinden satışa sunulmaktadır.

    Fakat yurtdışında bulunan ithalatçı firmanın orda yada başka ülkelerde piyasaya sürdüğü üstelik başka ülkelerde ki elverişsiz koşullar nedeniyle (rekabet nedeniyle) daha ucuz olarak piyasaya sürdüğü mallar o ülkelerden distribütör dışında birisi tarafından ithal edlilip satılırsa ne olacaktır? Literatürde bu duruma “paralel ithalat” denilir. Paralel ithalat sadece ülkemizde değil Dünyanın her yerinde ciddi uyuşmazlıklar yaratan ve çözümü üzerinde çok çalışılmış bir konudur. Burada ana sorun şudur: markalı malın tek satıcısı, marka kullanımından dolayı bu ithalatı önleyebilir mi? Tek satıcı (distribütör) marka tecavüzünden yola çıkarak piyasaya giren yeni ithalatçıyı dava edebilecek midir?

    Markaları Koruyan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13’ncü maddesine göre marka sahibi malı bir kez kendisi piyasaya sürdükten sonra, marka hakkına dayanarak bu malın tedavülünü önleyemeyecektir. Buna “marka hakkının tüketilmesi ilkesi” denilir. Bu ilkenin kabul edilmesi son derece önemlidir. Çünkü eğer marka sahibi malların tedavülünde, tedavülün herhangi bir aşamasına müdahale imkanını elinde tutmaya devam etseydi, bu durum serbest ticaretin durdurulabilmesi ve hatta tekelleşme anlamına gelirdi. Şöyle bir örnek verelim; örneğin Arçeliğin mal verdiği bir acentesi ile anlaşmazlığa düştüğünü, onun kendi mallarını satmasını istemediğini düşünelim. Acenteye karşı marka tecavüzünden yola çıkarak dava açabilseydi, bu durum marka hakkının dayanılmaz boyutlarda uygulanması anlamına gelecek, serbest ticaret ortadan kalkmış olacaktı. Oysa satıcı kendisi tarafından üretilmiş, satılmış veya izniyle piyasaya çıkarılmış mallara marka tecavüzünden dolayı yaptırım uygulayamaz. Acente sahte üretilmiş olmamak kaydıyla her yerden Arçelik marka malı temin edip satabilir.

    Bu ilkenin yurtdışından ithal edilen ürünlere de uygulanıp uygulanmayacağı 13’ncü madde de belirtilmemiştir. Çıkan uyuşmazlıklar mahkemelere intikal etmiş ve bir Yargıtay Kararı ile açıklığa kavuşturulmuştur. Bu Yargıtay Kararı sonuç olarak paralel ithalatın önlenemeyeceğini, zaten marka tecavüzüne ilişkin bir durum oluşmadığından bu yönde dava da açılamayacağını öngörmüştür. Bu durumda örneğin Almanya da bir firmadan mal alan, o firmanın distribütörlüğünü yapan bir kişi, aynı mal örneğin Bulgaristan’dan daha ucuza getirip satan başka bir ithalatçıya herhangi bir şey yapamayacaktır. Yapabileceği şey şu olabilir: Eğer diğer ithalatçı markayı tabelalarında, kataloglarında, diğer basılı evraklarında kullanıyorsa bunları önleyecek davalar açabilecektir. Marka sahibinin de ondan lisans alan tek satıcının da diğer ithalatçıya karşı her türlü reklama yönelik faaliyetten dolayı dava açma hakkı vardır. Bunun dışında Türk Ticaret Kanunun 56 ila 65’nci maddeleri arasında düzenlenen haksız rekabete ilişkin hükümlerde kendisi tarafından kullanılabilecektir.
    Sonuç olarak Türkiye’de paralel ithalatı önleyecek herhangi bir yasal engel bulunmamaktadır.

    Kaynak: EkoMetre . com

    Tags: Paralel İthalat Nedir?, Paralel İthalat Ne Demektir? , Paralel İthalat'ın Sakıncası \ Sakıncaları Neler? , Paralel İthalat Ürünleri, Paralel İthalat Garantisi....
  • tesekkurler......
  • 4 mesaj 6087 görüntülenme
  • paralel ithalat
    yatay ithalat
    dikey ithalat
  • quote:

    Orijinalden alıntı: T-una

    Paralel ithalat

    Yurtdışından mal ihraç ederek yurt içinde satan ithalatçılar ana satıcı ile çoğunlukla distribütörlük anlaşması yaparlar. Bu anlaşmaların bir çoğuda tek satıcılık sözleşmeleridir. Yani anlaşmaya göre ithalatçı yurtdışındaki satıcının ülkedeki tek temsilcisi olacak, ana satıcı olan (üretici) yabancı firma mal ihraç ettiği ülkede o distribütörden başkasına mal vermeyecektir.

    Doğal olarak distribütör yabancı markanın tek temsilcisi, kullanım hakkına sahip tek yetkili olacaktır. Hatta bu sözleşmelerin bir çoğunda markanın lisans alarak kullanımı hakkı da münhasıran distribütöre verilmekte, böylece ülke içindeki marka tecavüzlerine karşı distribütörün dava açma, tecavüzü önleme imkanı da sağlanmaktadır. Satıcı bu tür sözleşmelerde piyasa lideri olduğunu düşünerek yüksek fiyatlardan satış öngörmüş olabilmekte ve mallar o fiyat üzerinden satışa sunulmaktadır.

    Fakat yurtdışında bulunan ithalatçı firmanın orda yada başka ülkelerde piyasaya sürdüğü üstelik başka ülkelerde ki elverişsiz koşullar nedeniyle (rekabet nedeniyle) daha ucuz olarak piyasaya sürdüğü mallar o ülkelerden distribütör dışında birisi tarafından ithal edlilip satılırsa ne olacaktır? Literatürde bu duruma “paralel ithalat” denilir. Paralel ithalat sadece ülkemizde değil Dünyanın her yerinde ciddi uyuşmazlıklar yaratan ve çözümü üzerinde çok çalışılmış bir konudur. Burada ana sorun şudur: markalı malın tek satıcısı, marka kullanımından dolayı bu ithalatı önleyebilir mi? Tek satıcı (distribütör) marka tecavüzünden yola çıkarak piyasaya giren yeni ithalatçıyı dava edebilecek midir?

    Markaları Koruyan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13’ncü maddesine göre marka sahibi malı bir kez kendisi piyasaya sürdükten sonra, marka hakkına dayanarak bu malın tedavülünü önleyemeyecektir. Buna “marka hakkının tüketilmesi ilkesi” denilir. Bu ilkenin kabul edilmesi son derece önemlidir. Çünkü eğer marka sahibi malların tedavülünde, tedavülün herhangi bir aşamasına müdahale imkanını elinde tutmaya devam etseydi, bu durum serbest ticaretin durdurulabilmesi ve hatta tekelleşme anlamına gelirdi. Şöyle bir örnek verelim; örneğin Arçeliğin mal verdiği bir acentesi ile anlaşmazlığa düştüğünü, onun kendi mallarını satmasını istemediğini düşünelim. Acenteye karşı marka tecavüzünden yola çıkarak dava açabilseydi, bu durum marka hakkının dayanılmaz boyutlarda uygulanması anlamına gelecek, serbest ticaret ortadan kalkmış olacaktı. Oysa satıcı kendisi tarafından üretilmiş, satılmış veya izniyle piyasaya çıkarılmış mallara marka tecavüzünden dolayı yaptırım uygulayamaz. Acente sahte üretilmiş olmamak kaydıyla her yerden Arçelik marka malı temin edip satabilir.

    Bu ilkenin yurtdışından ithal edilen ürünlere de uygulanıp uygulanmayacağı 13’ncü madde de belirtilmemiştir. Çıkan uyuşmazlıklar mahkemelere intikal etmiş ve bir Yargıtay Kararı ile açıklığa kavuşturulmuştur. Bu Yargıtay Kararı sonuç olarak paralel ithalatın önlenemeyeceğini, zaten marka tecavüzüne ilişkin bir durum oluşmadığından bu yönde dava da açılamayacağını öngörmüştür. Bu durumda örneğin Almanya da bir firmadan mal alan, o firmanın distribütörlüğünü yapan bir kişi, aynı mal örneğin Bulgaristan’dan daha ucuza getirip satan başka bir ithalatçıya herhangi bir şey yapamayacaktır. Yapabileceği şey şu olabilir: Eğer diğer ithalatçı markayı tabelalarında, kataloglarında, diğer basılı evraklarında kullanıyorsa bunları önleyecek davalar açabilecektir. Marka sahibinin de ondan lisans alan tek satıcının da diğer ithalatçıya karşı her türlü reklama yönelik faaliyetten dolayı dava açma hakkı vardır. Bunun dışında Türk Ticaret Kanunun 56 ila 65’nci maddeleri arasında düzenlenen haksız rekabete ilişkin hükümlerde kendisi tarafından kullanılabilecektir.
    Sonuç olarak Türkiye’de paralel ithalatı önleyecek herhangi bir yasal engel bulunmamaktadır.

    Kaynak: EkoMetre . com

    Tags: Paralel İthalat Nedir?, Paralel İthalat Ne Demektir? , Paralel İthalat'ın Sakıncası \ Sakıncaları Neler? , Paralel İthalat Ürünleri, Paralel İthalat Garantisi....

    Hocam tesekkur ederim guzel paylasim yapmissiniz akat bir sorum olacak. Ornegin blackberry yada iphone cihazlarini gumrukde. Vergilerini odeyerek ve firma adina mal girisi yaparak apple yada bb satan bir store acip burada vergisi ve faturasiyla beraber satis yapmaya kalktigimizda herhangi bir sorun yasarmiyiz yada bu urunlerin garantisi uluslararasi ve 1 sene oldugu icin turkiyedeki distributorun de teknik servisemi sokabiliriz yoksa kendimiz sattigimiz urunleri ureticisine yani yurt disina kargolayip garantiye ait bakimkimini yurt disindanmi yaptirmaliyiz?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Good question. Apple has second distributor in Turkey now.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: netcevap

    Good question. Apple has second distributor in Turkey now.

    Kendi yazdigim soruyu yeniden okudum da içinden soruyu çıkarmak epey zor oluyormuş buna ragmen cevaplamaniz özellikle international dilde bile beni aydinlatamamaniz uzucu olmuş:))

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • "Yurtdışı kayıtlı" terimi de aynı hesaba mı geliyor?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HAAltuntas

    "Yurtdışı kayıtlı" terimi de aynı hesaba mı geliyor?

    Hayır alakası yok.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Céм

    quote:

    Orijinalden alıntı: HAAltuntas

    "Yurtdışı kayıtlı" terimi de aynı hesaba mı geliyor?

    Hayır alakası yok.

    keşke sadece alakası yok deyip de kestirmeden iki cümle ile açıklasaydınız, forumun genel kültürü bunu gerektirir.

    yurtdışı kayıt, dışarıdan aldığınız bir telefonun telefonu getiren kişinin pasaportu vasıtasıyla BTK tarafından beyaz listeye alınmasıdır. Bunu da herhangi bir operatörün bayiine gidip dışarıdan getirdiğiniz telefon ve yurda girişinizden en fazla 30 gün geçmiş olan pasaportunuz artı vergi dairesine ödediğiniz 100tl'nin makbuzunu getirerek rahatça yapabilirsiniz. Ancak bu telefonun türkiye içerisinde garantisi olmayacak, ancak eğer varsa uluslararası garantisinden faydalanabileceksiniz.

    Bazı firmalar tamir parasını vereceğinizi söylemenize rağmen dışarıdan getirilmiş telefonları tamir etmemektedir, aklınızda bulunsun.
  • Paralel evrenden mal alimina denir.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: 1984

    quote:

    Orijinalden alıntı: Céм

    quote:

    Orijinalden alıntı: HAAltuntas

    "Yurtdışı kayıtlı" terimi de aynı hesaba mı geliyor?

    Hayır alakası yok.

    keşke sadece alakası yok deyip de kestirmeden iki cümle ile açıklasaydınız, forumun genel kültürü bunu gerektirir.

    yurtdışı kayıt, dışarıdan aldığınız bir telefonun telefonu getiren kişinin pasaportu vasıtasıyla BTK tarafından beyaz listeye alınmasıdır. Bunu da herhangi bir operatörün bayiine gidip dışarıdan getirdiğiniz telefon ve yurda girişinizden en fazla 30 gün geçmiş olan pasaportunuz artı vergi dairesine ödediğiniz 100tl'nin makbuzunu getirerek rahatça yapabilirsiniz. Ancak bu telefonun türkiye içerisinde garantisi olmayacak, ancak eğer varsa uluslararası garantisinden faydalanabileceksiniz.

    Bazı firmalar tamir parasını vereceğinizi söylemenize rağmen dışarıdan getirilmiş telefonları tamir etmemektedir, aklınızda bulunsun.


    Teşekkür ederim hocam.
  • Gümrükten yan yan geçiyorlar Türkiye ile paralel oluyorlar her tır şoförü yapamadığından resmi bir olay değildir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • arkadaşım gibi istanbul bilişimden ipad alırsın paralel ithalat
    bir de üstüne sigorta yaptırırsın.
    mecidiyeköy şubesinden aldığın zaman oradaki müşteri temsilcisi bir sorun olursa buraya getirin biz hallederiz der

    bir sorun olur ve mecidiyeköy e gidersin. Kimse suratına bakmaz. Baheçlievler şubesi ne gitmeniz gerekiyor orası ilgileniyor derler
    tartışırsın bilmemne yaparsın. Hayatında hiç gitmediğin (arkadaşım yabancı) bahçelievler airport avm ye girersin.
    oradaki görevli direk ipad in sağına soluna bakar bu darbe yemiş kullanıcısı hatası der. Direk sen suçlu olursun

    kısacası hiç arıza yaşayacağını düşünmediğin bir cihaz alıyorsan paralel ithalat tercih edersin

    ama bu elektronik cihazlara da hiç güven olmuyor, işin ucunda paranla rezil olmak var diyorsan distiribitör garantili ürün alırsın
  • quote:

    Orijinalden alıntı: otostopçu

    Gümrükten yan yan geçiyorlar Türkiye ile paralel oluyorlar her tır şoförü yapamadığından resmi bir olay değildir

  • otostopçu kullanıcısına yanıt
    bundan dolayı ceza yıyecegım ama olsun
  • İthalatçı Firma Garantili Cihaz Nedir? Alınır Mı? IMEI Kayıt Sorunu Olabilir Mi?
    Yayın tarihi 13 Mayıs 2013


    Birçok kişi telefon almadan ilk yaptığı iş fiyat konusunda Google amcaya başvurmak oluyor. Google’a başına “en ucuz” ibaresini yazarak aradıkları telefon modelini yazıyorlar. Karşımıza çıkan fiyat karşılaştırma sitelerindeki fiyat tablosu gerçekten herkesin kafasını karıştırıyor. Bir telefonun mesela Galaxy Note 2′nin fiyatı 1300 TL’den başlayıp 1700 TL’ye kadar gidiyor. Peki bu cihazlar arasındaki fark nedir de bu tablo ile karşılaşıyoruz.

    Öncelikli bu durumun sebebi ithalatçı firma ve bunların gösterdiği teknik servis firması. Bu ucuz olan cihazların garantisi piyasada diğer başka isimleri de dolaşıyor;

    İthalatçı Firma Garantili Cihaz = Paralel İthalat Cihazı = Gray Cihaz

    Bu üç tabirde aynı şey aslında. Peki bunun “Yetkili Servis Garantisi” ile ne farkı var. Aslında bu firmaların sunduğu garanti ile diğer pahalı cihazların teknik servis garantileri kağıt üzerinde neredeyse hiç farkı yok. Aynı şekilde fatura kesiliyor ve fatura kesiminden itibaren 2 Yıl ithal eden firmanın gösterdiği teknik servisin garantisi altında oluyor. Ama hizmeti kalite olarak ne düzeyde gerçekleştirdikleri şüpheli. Bu nedenle emin olamayanlar 300-400 TL daha fazla ücret ödeyerek KVK, Genpa, Telpa garantili cihazları alıyorlar.
    Tabi bu küçük şirketlerin malı ithal etmesine bağlı olarak IMEI sorunlarıda yaşanmıyor değil. Bu durumu da size GG üzerinden çok cazip fiyata satış yapan mağazalardan bir örnek ile açıklayacağım. Ama öncesinde birkaç cümle ile birkaç şeyi tanımlamakta fayda var.

    İTHALATÇI FİRMA: Sanayii bakanlığından gerekli izinleri almış, yurtdışından ürün ithal etmek için gerekli koşulları sağlamış ve ithalat belgesine sahip, en az bir bölgede teknik servis hizmeti sağlayabilecek firmadır.

    GARANTİ: bu ürünler sadece firmanın gösterdiği teknik servisi ilgilenmekte ve herhangi bir arıza veya sorun olduğunda ücretsiz olarak bu teknik servise gönderilebilir. Ve bu hakka 2 yıl boyunca tüketici sahiptir.

    TEKNİK SERVİS: Bu ürünler ile gönderilen fatura yanında birde garanti belgesi bulunmaktadır. Teknik servis bilgileri de bu garanti belgesinde belirtilir. Bu ürünlere KVK, Telpa gibi yetkili servisler ya hiç bakmıyor yada ücret karşılığı müdahele ediyor. Bu belgeleri saklamanız gerekiyor aksi halde IMEI üzerinde garanti takibi sisteminin bu firmalarda olduğunu sanmıyorum.

    IMEI KAYIT: Bu ürünler ithalatçı firma tarafından bizzat BTK’ya kayıt ettirilerek tüm operatörlere görüşmelere açılıyor. Firma bu ithal ettiği ürünlerin imei numaralarını bizzat teslim edip ücreti ile kayıt ettiriyor. IMEI’sini sorgulattığınızda karşınıza çıkması gereken ibare aşağıdaki gibi olmalıdır.



    Durumu : IMEI NUMARASI KAYITLI
    Kaynak : İthalat yoluyla kaydedilen IMEI

    GG’de bir firmanın profilini gezerken bir yorum dikkatimi çekti. Olumlu yorumun birinde müşterinin satın aldığı cihazın IMEI’sinin kayıtlı olmadığı ancak firmanın hemen geri iade alıp yenisini gönderdiklerini yazmışlar. Bunu firma müşteriyi bekletmemek adına yapmış aksi halde firma BTK’ya bu IMEI numarasını bildirerek 1 hafta içinde o cihazı görüşmeye açabilirdi. Ancak yeni cihaz göndererek 1 gün içinde sorun çözülmüş. Bu müşteri odaklı bir hizmet. Sonuçta bu firmalar tam donanımlı değiller ve çalışan personel olarak zengin firmalar değiller. Ancak dahada büyümek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar ve böylece mümkün olduğunca çevreden olumlu yorum alabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.


    ALINTIDIR.....
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.