Şimdi Ara

Örneklerle canlılarda evrimin izini sürmek: Morfoloji, genetik ve ortak ata ilişkisi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
93
Cevap
3
Favori
2.185
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  •  
     
    Aralarında biyoloji, antropoloji ve paleontolojinin de olduğu bilim alanları, canlıların tamamının -ister uzak ister yakın olsun- akraba olduğunu teyit eder. Yani aslında canlı türlerinin atalarını, gidilebildiği kadar geriye doğru takip etseydik, tek bir canlı türüne ulaşmış olurduk. Canlıların hepsi, onun evrim geçirmesiyle oluşagelmiştir. Bilinen en eski canlılık izleri, günümüzden yaklaşık 4 milyar yıl geriye gider.

    Yaşamın en eski izleri

     
    Koaservat (Vikipedi)
     
    Artık ön (ilkel) hücre olarak bilinen koaservatlara değinebiliriz. Bir okyanus tabanında su ve gaz püskürten bacaları hayal edin. Buradaki çeşitli organik moleküller, yapıları gereği sudan kaçma eğilimindeler (hidrofobik). Nitekim sudan uzaklaşarak kendi aralarında toplanıyorlar. Kabarcıkları andıran bir görünümleri var. Artık, canlılık özelliği gösteren en küçük birim olan hücrelerin atası olmaya aday koaservatlara bakıyorsunuz! Canlılar organik kimyasallar içerirler. Koaservatlar da öyle! Ancak bir genetik materyalleri (DNA veya RNA) yok. Bu yüzden kendi kopyalarını üretemiyorlar. Fakat büyüyebiliyorlar. Bir noktadan sonra genetik malzemenin de eklenmesiyle, mavi-yeşil algler (siyanobakteriler) olarak bilinen en eski canlılar ortaya çıkıyor. Onlar gibi tek hücreli canlıların yığılarak oluşturdukları fosil katmanlarına, stromatolit deniliyor. 
     
    Nihayet canlılık oluştu ve değişmeye-dönüşmeye başladı. Milyonlarca canlı çeşidi dünya sahnesinde boy gösterdi. Biyolojik evrim hâlen sürüyor ve canlılık var olduğu müddetçe devam edecek! Artık atasal ilişkilere ve bunun canlılardaki kanıtlarına değinebiliriz. Mesela iguanaları, insanları ve şempanzeleri ele alalım. Hepsinin 5 tane parmağı var. Atlarda ise tek bir toynak... Ancak bu durum sizi yanıltmasın. Bizim de iguanalar gibi 5 parmağımızın olması, onlara, atlardan daha yakın akraba olduğumuzu göstermez! Atlarda bulunan kıllı olmak, süt vermek gibi bir dizi özellik, onların da bir zamanlar 5 parmağı olduğunun, fakat sonradan bunların tek toynakta birleştiğinin göstergesi. At haricindeki hiçbir memelinin parmakları, 1 toynakta birleşmemiştir. Toynaklar, atlar açısından kökendeş bir karakterdir ve bu, onları ortak atalardan evrilmiş bir popülasyona yerleştirir. 

    Ornitorenk: Memeli mi, sürüngen mi? 

     
    Görsel: iStock

    Kanguru ve fare gibi hayvanlar, yavrularını doğururlar. Ornitorenkler ise kuşlar gibi yumurtlar. Bunların, uzak akraba oldukları açıkça bilinen diğer canlılarla karşılaştırılması sonucunda, yumurtlamanın eski bir kazanım olduğu ve canlı olarak doğurmanın daha sonraki dönemlerde edinilmiş bir özellik olduğu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle kangurular ve fareler birbirleriyle, kuşlara ve balıklara olduğundan daha yakın akrabadır. Ornitorenkte, ördektekine benzeyen bir gaga ve perdeli ayaklar vardır. Memeliler gibi kürklüdür, sürüngenler gibi yumurtlar fakat yine bir memeli gibi yavrularını emzirir. Bu sebeplerden ötürü evrimsel açıdan, sınıflar arası bir geçiş canlısı olarak tanımlanır.
     
    İnsanda ve farede, tümüyle aynı olan pek çok gen bölümü bulunuyor. Hatta 2 bin civarındaki insan geninin, farelerde tam olarak özdeşleri mevcut. DNA molekülünün deşifresine yönelik çalışmalarda görüldü ki, sığırlar bize farelerden daha çok benziyor. Evrim sürecinde, ortak ataları yaklaşık 1 milyar yıl önce ayrılan nematod kurtçuğu ile maya bakterisinin DNA'larının yaklaşık yarısının ortak olduğu anlaşıldı. Birbirlerine oldukça uzak canlıların, gen düzeyinde gösterdikleri bu benzerlik ilgi çekicidir. Mesela insanlarda, kalıtımsal bir sinir sistemi hastalığına sebep olan bir genin, sinir sistemi olmayan maya bakterisinde tam bir dengi bulunuyor.
     

    Timsahlar ile kuşlar arasındaki ilişki

     
     
    Taksonomi, işleri bazen daha karmaşık bir duruma sokabiliyor. Örneğin kertenkele ve timsahı da içine alan sürüngenler grubuna bir bakalım. Timsahların, çok sayıda özelliğinin incelenmesi sonucunda kuşlara, sürüngen akrabalarından daha yakın olduğu anlaşıldı. Timsahlar, dinozorların akrabasıdır. Kuşlar ise havada süzülme becerisi kazanan dinozorların torunlarıdır.

    Embriyoloji ve körelmiş yapılar

     
    Soldan sağa: Balık, semender, kaplumbağa, tavuk, domuz, sığır, tavşan, insan (Vikipedi)
     
    Şimdi de biraz embriyolardan örnekler verelim. Bir fil embriyosunun böbrekleri, su hayatına uyum sağlamış dugongların böbreklerine fazlaca benzemektedir. Belki de uzun yıllar önce hem suda hem de karada yaşamaya uyum göstermiş bir hayvan türü ikiye ayrıldı. Biri geri dönüşsüz bir şekilde su hayatına uyum sağlarken, diğeri karaya geri döndü. Filler, suda yıkanmayı oldukça seven ve hortumlarıyla gövdesine su püskürten canlılardır. Dugonglar ise suda yaşayan otçul memelilerdir.
     
     
    Otçul ve sucul memeli: Dugong (Mike Parry / National Geographic)
     
    Farelerin ve meyve sineklerinin gözleri birbirlerinden oldukça farklıdır. Biri tek mercekli bir kamera gibiyken, diğeri çok sayıda küçük aracın bir arada çalıştığı bir düzeneğe benzer. Meyve sinekleri de fareler de gözlerinin tümüyle veyahut büyük oranda küçülmesine yol açan mutasyonlara sahiptir. Sahip oldukları organlar farklı olsa da meyve sineklerinde gözlerin gelişmemesine ya da çok küçük kalmasına yol açan genler ile farelerde gözlerin küçük olmasına neden olan genler, yapısal olarak neredeyse aynıdır. Farelerde gözleri oluşturan genlerin normal tipi, bir sinek embriyosuna aktarıldığında, genetik yapının ilgili hangi yerine eklenmişse (bacak, kanatlar vb.), tipik sinek gözü yapısında gözlerin oluşmasını sağlar.
     
    Çok nadir de olsa insan yavruları, kısa bir kuyrukla dünyaya gelebilir. Bu durum eskiden beri, insanlarla kuyruklu maymunlar arasında bir bağlantı göstergesi olarak ele alınmıştır. Sonuçta hâlâ kuyruklu maymunlar var ve insanların ataları, belli bir zaman öncesinde bir kuyruğa sahipti. Kuyruklarımızı kaybedeli uzun zaman oldu. Ancak asli işlevi kuyruğu desteklemek olan kuyruk sokumu kemiği (coccyx) bizde hâlen mevcut. Artık kuyruğu hareket ettirmiyor fakat gövdeye destek sağlama ve kadınlarda doğumu kolaylaştırmak gibi çok da hayati olmayan işlevleri var. Ne yazık ki zayıf ve kolay hasar alabilen bir yapıda. Nitekim kuyruk sokumu sakatlanmaları sancılı geçebiliyor.
     
    Gelelim erkeklerdeki meme uçlarına... Bazı sıra dışı durumlar haricinde süt bile vermiyorlar! Yani dişilerdeki gibi işlevsel değiller. Buna rağmen var olmaya devam ediyorlar. Aslında hem insanlarda hem de diğer canlılarda, pek çok körelmiş veya asli işlevinden farklılaşmış birim/organ tespit edilmiştir. Mesela insanlardaki üçüncü göz kapağı kalıntısı (plica semilunaris), plantaris kası, apandis ve 20 yaş dişleri (3. büyük azı) gibi. Ayrıca heyecan, gurur veya korku gibi yoğun duygular yaşadığımızda kıllarımızın ürpermesi (kısmen dikleşmesi) ve uykuya dalmak üzereyken aniden gelebilen düşme hissi de bize atalarımızdan yadigar!
     
    Kaynak: Neredeyse Bir Balina, Steve Jones, Ginko Kitap 







  • lütfen haber değeri taşımadığı sürece bu tür derleme ve zorlama bikgileri dh platformunda paylaşmayın. Hem tartışma çıkmaması hemde teknoloji meşeli bir platformun kirlenmemesi amacıyla.. arkeofili adlı websitesi eğer böyle haberler almak isteyenler varsa en iyi seçeneğiniz olacaktır. Bu tür derleme zorlama evrim haberlerini şu sitede 3 defadır görmekteyim umarım bir daha görmeyiz..

    Eğer bir haber yapmak isterseniz David Gelernter'in evrimi savunurken karşıt görüşe geçtiğinin haberini yapın. Sizin görüşünüz size ait değiştirmek bana düşmez, zaten araştırma yaptığınız sürece her şey apaçık ortaya çıkacaktır..
    "Burası teknoloji forumu" argümanı baydı artık. Herkes farkında ki siyasetten teknolojiye, bilimden sanata, spordan oyunda türlü türlü bölümün olduğu büyük bir forum. Hoşunuza gitmiyorsa konudan çıkabilirsiniz, kurallara uygun olduğu sürece kimsenin konuyu buradan kaldırma hakkı yok.
    Yukarıda bir üye de "derleme haberler sıktı gidin alakalı sitelerden okuyun" demiş. Konuyla alakalı, bilgili kişilerin yazdığı spesifik siteler elbette daha öğretici olacaktır katılıyorum. Ama bu tarz okuması daha kolay halk diline yakın ve derleme konular insanların sözkonusu alanla tanışıp ilgi duymasını sağlayabilir o yüzden olumlu yaklaşıyorum. Fizikle hiç alakası olmayan bir insana direkt ileri kuantum fiziği anlatmaya başlarsanız ne saçmalıyosun der dinlemeyi bırakır ama mekanik, astronomi, elektromanyetizma, elektronik ile ilgili özetleyici yazıları ilgi çekici örneklerle kişiye sunarsanız çok daha okunası ve ilgi çekici olur
    CEHALET ÜZERİNE
    Haziran 1503, Kristof Kolomb, gemilerin zorunlu tamiratı için Jamaika'ya uğrar. Oradaki yerliler tamirata yardımcı olur, gemi tayfasına yiyecek içecek verir. Ancak aradan aylar geçmesine rağmen tamirat bitmez. Üstelik gemi tayfası, yerlilerin yiyeceklerini yağmalamaya başlamıştır...
    Bu duruma kızan yerliler, yardımı ve yiyeceği keser. Çaresiz durumdaki Kolomb, o dönemlerde gemilerde bulunan ve yıldız pozisyonlarını da içeren takvimi karıştırırken, ertesi gün Ay tutulması olduğunu öğrenir. Aklına parlak bir fikir gelir ve hemen yerlilerin şefine gider...
    Şefe, Tanrı ile haberleştiğini ve Tanrı'nın yardımın kesilmesine çok kızdığını, bu kızgınlığını da Ay'ı kan kırmızıya çevirerek göstereceğini söyler.
    Ertesi gün akşam Ay tutulması başlar ve Ay'ın rengi tutulmadan dolayı kızıla döner. Kolomb'un oğlu, o anı günlüğüne şöyle yazmış:
    "İnleme ve feryatlarla birlikte, her yerden gemilere doğru geldiler, yiyecek ve içecekler getirdiler, Tanrı'ya onları affetmesini söylemesi için amirale yalvardılar"
    Kolomb kum saatine bakar, 48 dakika süren tutulma bitmek üzeredir. Onlara Tanrı'nın kendilerini affettiğini ve Ay'ı birazdan normal rengine çevireceğini söyler...
    Tutulma biter, Tanrı tarafından affedilen yerliler de mutludur, evrenin işleyişini bilen Kolomb da...
    *Cehalet her zaman köleliği getirir " diye yazar seyir defterine..
    2 Şubat, 11:03 ·
    Son söz: Doğa gerçeklerine sırtınızı dönerseniz başkalarının kölesi olursunuz.
  • Yazıya göre ilk ilkel hücre olan koaservat nasıl oluşmuş olabilir?

  • lütfen haber değeri taşımadığı sürece bu tür derleme ve zorlama bikgileri dh platformunda paylaşmayın. Hem tartışma çıkmaması hemde teknoloji meşeli bir platformun kirlenmemesi amacıyla.. arkeofili adlı websitesi eğer böyle haberler almak isteyenler varsa en iyi seçeneğiniz olacaktır. Bu tür derleme zorlama evrim haberlerini şu sitede 3 defadır görmekteyim umarım bir daha görmeyiz..

    Eğer bir haber yapmak isterseniz David Gelernter'in evrimi savunurken karşıt görüşe geçtiğinin haberini yapın. Sizin görüşünüz size ait değiştirmek bana düşmez, zaten araştırma yaptığınız sürece her şey apaçık ortaya çıkacaktır..

  • Bu sitede böyle haberler istemiyorum.

  • Güzel derleme, bir çırpıda okudum.

  • Bu sitede böyle haberler istiyorum.

  • Neden ateist argümanlarını bize haber diye dayatıyorsunuz, teknoloji forumu diye girdiğim yerde bunları görmek istemiyorum.
  • Arkadaşlar okumazsınız olur biter haberle ilgilenmiyorsanız... Bilim size itici geliyor olabilir sizin kararınız... Ben de bu kadar telefon haberi görmek istemiyorum eninde sonunda burası bilgisayar donanımı ağırlıklı haberlerin olduğu bir site olarak kuruldu. Ama bilim dallarından, otomotive ve hatta geyik konulara kadar herşeyden bahsediliyor. Sosyal medyaya yenilmeyen birkaç forumdan biri. Herkes istediğini alır istediğini almaz...

  • her ne kadar donanım ile ilgili olmasa da, muhafazakar okuyucuların bilimle tanışabilmesi açısından güzel bir haber.

  • KaleyDeskop kullanıcısına yanıt
    Bu durumda motorlu araçlar, kişisel bakım alanları, konu dışı gibi konular da kapanmalı sanırım. Sonuçta burası donanım ağırlı teknoloji haberlerin yapıldığı bir yer dimi. Öyle bilim milim ihtiyacımız yok...
  • KaleyDeskop kullanıcısına yanıt
    Evet araştırma yaptıkça evrimin gerçek olduğunu görmeye başlıyorsun,yani araştırmak iyidir...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • bilim ve teknoloji ile ilgili site varmı bildiginiz
  • "Burası teknoloji forumu" argümanı baydı artık. Herkes farkında ki siyasetten teknolojiye, bilimden sanata, spordan oyunda türlü türlü bölümün olduğu büyük bir forum. Hoşunuza gitmiyorsa konudan çıkabilirsiniz, kurallara uygun olduğu sürece kimsenin konuyu buradan kaldırma hakkı yok.
    Yukarıda bir üye de "derleme haberler sıktı gidin alakalı sitelerden okuyun" demiş. Konuyla alakalı, bilgili kişilerin yazdığı spesifik siteler elbette daha öğretici olacaktır katılıyorum. Ama bu tarz okuması daha kolay halk diline yakın ve derleme konular insanların sözkonusu alanla tanışıp ilgi duymasını sağlayabilir o yüzden olumlu yaklaşıyorum. Fizikle hiç alakası olmayan bir insana direkt ileri kuantum fiziği anlatmaya başlarsanız ne saçmalıyosun der dinlemeyi bırakır ama mekanik, astronomi, elektromanyetizma, elektronik ile ilgili özetleyici yazıları ilgi çekici örneklerle kişiye sunarsanız çok daha okunası ve ilgi çekici olur

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Arkadaşların takıldığı yer MAYMUN sorunsalı. Darwin'in dediği gibi maymundan gelmedik. İnsan ve maymunun ayrı ataları vardır. Darwin'in dediği kadar geç dönem ayrılması söz konusu değil.


    Ancak işin taa en başına giderseniz denizdeki krilden, çamdaki likene kadar olan Dünya canlı hayatının bir parçasıyız. Evrim yok diyenler bulunmuş 1-4,5 milyon yaşında insan kemiklerine göz atın. Ancak Darwin'in evrim teorisi yanlıştır onuda belirtelim. İkisini karıştırıp celallenmeyin.

  • He he ,evrim..
  • Burası teknoloji forumu deyip çemkirenlere:

    Kullandığınız her teknoloji, en küçük işlevine, detayına ve butonuna kadar gördüşünüzde irkildiğiniz bu içeriklerin hatmedildiği okullarda yetişen bilim adamları tarafından üretilmiştir. Kendi türünün kaynağını ve kökenini "kitaplarda yazıyor" diye araştırmayan insanların yetiştiği sorgulamadan yoksun gelenekten ise ancak başkalarının üretiiği teknolojiyi kullanmaya parası yetmekle övünen (forumdaki fanboylara bakınız) insanlar yetişir. Teknolojiyi üretmek her şeyi sorgulamakla başlar.

  • Soldan sağa: Balık, semender, kaplumbağa, tavuk, domuz, sığır, tavşan, insan (Vikipedi)

    tek kaynak kod ile uretildik. bir yerde bir taraf aabab giderken diger tarafta abbab gitti. yani surungen ve memeli ayrildi vs...
  • fredydexter kullanıcısına yanıt
    Popular Science, Curiosity ve ScienceAlert gibi kaynaklara bakabilirsiniz.

  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.