Şimdi Ara

Ölümsüzlük bulunsaydı inancınız aynı kalır mıydı?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
47
Cevap
0
Favori
2.250
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ölümsüzlük bulunsaydı inancınız aynı kalır mıydı?

    Bir insan iki bileşenden oluşuyor:
    1.fiziksel olarak kanlı canlı vücudu,
    2.kişiyi kişi yapan anıları, bilgileri vs.

    21 yıl önce ilk canlı koyun Dolly kopyalanmıştı. Niyeyse bir daha haber alamadık. Günümüzde doku ve organ zaten klonlanabiliyor. Bir başka metabolizmada yetiştirilebiliyor(fare sırtında kulak üretildi). Hedef canlıya transplantasyonu (nakli) yapılabiliyor.
    Dolly konusu öyle sakince kapandı mı? Hiç sanmıyorum. Eminimki pasifikteki adaların birinde gizli bir tesiste şakır şakır insan klonlanıyordur. Ama dünyaya açıklanmıyor. (1. bileşen okdir)

    Amerikalı bilim adamları beyin üzerinde müthiş çalışmalar yapıyorlar, beynin haritasını çıkarmaya çalışıyorlar. Bir bilgi beyne nasıl yazılıyor. Sürecini sonucunu araştırıyorlar. Hergün bunlarla ilgili belgeseller yayınlanıyor. Yapay beyin yapıyorlar. Günün birinde belki bunu da tam anlamıyla başaracaklar ve beynin tamamıyle haritası çıkarılacak. O zaman insan anıları ve bilgileri de kopyalandığında ölümsüzlük bulunmuş olacak. (2.bileşen okdir.)

    Bu anlattıklarımın imkansız olduğunu filan söylemeyin. Akıl yürütüyoruz ve bilim/teknoloji baş döndürücü bir hızla ilerliyor. Gidişat bu yönde. Belki 10 senede değil ama 100 senede bu anlatılan çok normal bir olay olabilir.

    Tam da bu noktada sorumuz geliyor:

    Ölümsüzlük bulunduğunda mevcut inancınız aynı kalır mıydı?
    Neye ne şekilde inanıyorsanız inanmaya devam eder miydiniz?
    Ahlaki davranışlarınız değişir miydi?

    Kopya Koyun Dollyhttps://tr.wikipedia.org/wiki/Dolly_(koyun)

    Farede Kulak Yetiştirilmesihttp://www.ntv.com.tr/teknoloji/farenin-sirtindainsan-kulagi-uretildi,3oe9DiqgukSEeh-5Sbvpgw

    İnsan Beyninin Detaylı Haritasıhttps://www.scientificamerican.com/article/human-brain-mapped-in-unprecedented-detail/

    Yapay Rahim Yapıldı 26.04.2017http://www.bbc.com/turkce/haberler-39718554

    İnsan Kopyalamanın Türkiye'de Yasaklanması hk KHK 14.03.2017https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k7009.html

    Ispanaktan Kalp Dokusu Yapılmasıhttps://www.youtube.com/watch?v=Tw1KuWGlUaY

    Dipnot: Amerika nelerle uğraşıyor, biz nelerle uğraşıyoruz...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi laserss -- 29 Nisan 2017; 12:59:19 >







  • herşeyden önce ölümsüzlüğün bulunması imkansız. ama farzedelim ki gerçekten de bulunsaydı;

    1) mevcut inancım kısmen de olsa değişirdi. inancıma devam ederdim ama kafam baya karışırdı. herşeyi tekrardan sorgulardım. nerede hata yaptığımı bulmaya çalışırdım. inancım yıkılmasa da sarsılırdı.

    2) ahlak anlayışım değişmezdi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-5966A6FE1 -- 20 Mart 2017; 9:35:58 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Senin dediğin gibi Sonsuz bir evren ve sonsuza kadar çalışan bir vücutta yaşasam inancım tabii ki de değişirdi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dünya hakkındaki yorumunuz önemli. Bi omur mutlu yaşayan bi kimseye olum ağırdır. İyi ahlaken temiz bi kişi için olum gerçekten sorundur.



    Küçükken dondurma aldığımız buyuyunce de aile dostu olduğumuz bi abimiz vardı. Bu abimizin kardeşi vefat etmişti. Gorduğum kadarıyla efendi ahlaklı temiz ve hayli güzel geliri olan bi aileydi.



    Bazen düşünüyorum bi teklif olsaydı ciddiyim rabbim beni al onu bırak derdim.



    Vefat edenle merhabadan başka Bi muhabbet de yoktu. Ancak toplamda ailesiyle bir arada tam bir uyum içinde bi kişi vardı madden manen.



    Bu yüzden sonsuz hayat varsa da dünya bu sonsuzluk için herkese ideal olmayabilir.



    Bazı insan hassatır. Dünya narin yapısına zarar verir diye düşünüyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ölümsüzlük bulundu zaten ateist olabilirsiniz.



    http://www.evrimagaci.org/fotograf/55/7602

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Atılgan oo

    Ölümsüzlük bulundu zaten ateist olabilirsiniz.



    http://www.evrimagaci.org/fotograf/55/7602

    Evren sonsuz değil fakat
    Hem gerçek sonsuzun olamayacağına dair kanıtlar da var.Örneğin:Hilbert Oteli
  • bu dediğin ölümsüzlüğe girmez yalnız. ölümsüzlük: hücreler yaşlanmayacak, hastalıktan etkilenilmeyecek, vücut kendini çok hızlı yenileyecek vs.

    beyin nakliyle falan ölümsüzlük olmaz. en fazla 200 yıla dediğim olan bulunur.

    konuya gelirsek, böyle bir şey bulunduğu gün tüm dinlerin sonudur. insanlar dinlere ölümden korktukları için inanırlar. hep arzuladıkları ölümsüz bir hayattır.

    tabii onlar için 72 huri, şarap nehirleri vs. daha cazip ama buna da hayır demezler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-77293B3E8 -- 20 Mart 2017; 14:26:4 >
  • Entropi denen bir şey var. Dünyayı, galaksiyi, evreni ölümsüz yapmanın yolunu bulalım da sonra insanı düşünürüz.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • hayir. ayni dusuncede kalirdim
  • Şu anda yaptığım gibi her gece yatmadan önce dua etmezdim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ölümsüzlüğün bulunmasi öyle kolay değil ki bence imkansiz . Diyelim ki adam ölümsüz ee savaş teknolojisine ne olacak b7u ölümsüz adamı makinali tüfekle tarasak ölmeyecek mi . Ölüm haktır ve gerçektir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kişinin olumsuz olması mümkün ancak bu bireysel değil iki kişinin kararıdır. Teorik olarak iki kişi ilahın ol demesine rağmen farklı Bi alternatife yonelirse kopyalanarak çoğalmaya başlıyor denebilir. Oluşan birey her iki bireyden başkası değildir.



    Dna nın bu konuda ol denen hale karşı bi alternatif olduğunu düşünmek lazım.



    Bu yapının ol dendiğinde oluşan şeyle arasındaki fark ise devamlı eksilmesi hali. Yani ilk birey halen var ancak karışımdaki etkisi her geçen nesilde farklılaşarak eksiliyor. Ancak ol denen bireyde iki kişilik bi anlayış olmadığından eksilmeden natamam var olabiliyor.



    Toparlarsak kişinin ilahi kudrete başvuru haricindeki varlığı ile ilahi kudretin yeddinden yaratılışı halinde eksiksiz tastamam bi suret farkı vardır. Hz.cebrail aleyhisselamın bu sureti meryem kıssasında hikaye edilmişti.



    Temel olarak o Teala ol dedi oldu denen suretin meleğe ait olduğu düşünülebilir.



    Zira biz eşeye tabiyiz ve ol demiyor çaba gosteriyoruz. Diyni literaturde olumsuzluk denen şeyin meleğe hasredildiğini soyleyebiliriz zira ruh dahi bu melek aleyhisselamdır deniyor.



    Eşeyli uremedeki sorun esasen ureyememek yani kopyalanmak sorunu. İlk birey kopyalanıyor. Son birey ilk bireyden iz taşıyor. Yani adem varsa halen daha var yani.



    Şimdi adem var diyne göre melek de var ve ureyemiyoruz dersek bu tekillik de halen aynı sorgu başlamamış ve bitmemiş olur. Yani ayatul beyyinat daha elma safahatında kalır.



    Daha cennetten atılamadık ne cehennemi diyebiliriz.



    Önemli olan tutum olumsuzluk denen halin bireyselliği ise ki ben oluyorum kopyam eşimin vasıtasıyla hayatta ancak ben bireysel olarak var olmayı istiyorum denebilir. Bu aşamada kişi eşeyine tekillik konusunda baskı unsuru oluşturacak ve anne baba faktoru dışındaki kardeş faktorunu ortaya koyacaktır. Yani ebeveyn bireysel olumsuzluğe engeldir zira iki kişidir ancak kardeş tektir.



    Yani iki kişi kardeş gibi ureyelim bu bizi bireysel olumsuzluğe goturur zira iki kardeş aslında tek kişidir diyebilir.



    Olumsuzluğu arama çabası olarak bu durum adem ve havvayı iki kardeş diye tanımlar.



    Kişi eşeyini kardeşi gibi olmaya zorlar. Bu tutumun dnassl süreçte birbirine en yakın kodların birleşmesine neden olacaktır. İki kardeşin evliliği de bi sorunsaldır ancak buradaki tutum dnanın tutumu olarak farklı iki bireydeki tutumdur.



    Evrime göre dna bu seçilimi yapabilir ve ensesti makul görebilir. Ol denip yaratılanın bu açıdan ensest eşcinsel yapı konusunda bilgi sahibi olmadığını duşunebiliriz. Yani bilmiyor deriz. Turemeden olumsuzluk denen halin ilahi dnasal sureç dışında gözüken varlara ait olduğunu düşünmek lazım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • cebeshasoniki C kullanıcısına yanıt
    Dünya hayatı olume tanınmış bi muhlet olarak okunabiliyor. Burada ölen bi şey varsa buna insan hayvan bitki yarılanma suresi korozyon değil ölüm demeliyiz. Bizatihi olumun kendisi muhleti tamamlamakta ve bunu değişik şekillerde ifade etmektedir.



    Kutsalı anlamak ve onun ifadesini ifade ederken ki burunulen şekli veya kıyafeti idrak gerekiyor.



    Bunun bi ortu rida olduğu ve ridanın cennetin ustu olduğu bildirilmişti. Bu açıdan hesabın cennetin ve ridanın mevcudiyeti hal bakımından olum denen olguyu insan melek cin hayvan atom vs. Şeklinde ifade edebilir. Ancak bu ortuyu giyen insan cin melek atom konusunda en fazla faraziye yapar yani tanımlayamaz.



    Boş konuşup felsefe yapmıyoruz ancak içini doldurduğumuz şeyin insan veya hayvan veya melek saire olup olmadığını bilemeyiz.



    Biz olume verilen muhleti yaşayan bizatihi olumun ta kendisi olarak olumu bi teville tuketiyor bi teville eksiltiyor bi teville şekle şemale sokuyoruz ve derdimiz olumsuz olmak olamaz. Zira olum olmeli ki biz yaşama dair Bi kanıtı bulup hayattan sonraki vaadi yaşayabilelim.



    Daha hayat sıfat olarak tecelli etmedi kelam tecelli etti ve olume sana muhlet tanıdım dedi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • eşom21 kullanıcısına yanıt
    quote:

    Hem gerçek sonsuzun olamayacağına dair kanıtlar da var.Örneğin:Hilbert Oteli


    Hilbert Oteli gercek sonsuzun olamayacagina dair bir kanit degil. Hilbert Oteli bir kanit da degil. Sadece "sonsuz" kavrami uzerine bir dusunce deneyi. ( thought experiment )

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • hep ayni soru ve cevaplarin oldugu bolumde ilgi cekici bi konu olmus.
    islama gore asil amac ahiret olacagina gore sabah yildizi disinda savunan kalmayacaktir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: antisocial77

    hep ayni soru ve cevaplarin oldugu bolumde ilgi cekici bi konu olmus.
    islama gore asil amac ahiret olacagina gore sabah yildizi disinda savunan kalmayacaktir.

    teşekkür ederim.
    soruyu ortaya atan kişi olarak, elimizdeki mevcut bilimsel ve teknolojik seviyenin bir üst seviyesini akıl yürütme ile tahmin edebileceğimizi söyleyebilrim.(hatta daha ötesini bile) izlediğim belgeseller ve okuduğum kitaplar sayesinde bu çok zor olmadı. yukarıda sorulmuş bazı sorulara da cevap vereyim de kaliteli sorgulamamız/tartışmamız devam etsin:

    günlük olarak beynin (anılar ve bilgi) yedeğinin alındığını düşünelim.
    her yıl da yeni bir fiziksel beden kopyalandığını ve eş zamanlı yetiştirildiğini düşünelim.
    Kişi fiziksel bir sebepten(kurşun, kalp krizi , hastalık vs) gerçekten ölürse eş zamanlı olarak yetiştirilen ve hazırda bulunan genetik kopyalarından bir yaş küçük olanı bir gün öncenin yedek beyni ile devreye alınırsa kişi artık ölümsüz olabilir.

    Bu durumda gördüğünüz gibi ölümsüzlüğü bulduk. Bunlar size garip gelmesin. 100-150 yıl önce kolu kesilen bir kral/lider enfeksiyondan ölüyormuş. şimdi antibiyotikler sayesinde enfeksiyondan ölmek imkansıza yaklaştı. o günden bugüne bakıldığında 150 yıl önceki insan, bizim şu an ölümsüzlüğü bulduğumuzu düşünürdü.

    Sonuç olarak özgür zihinler ölümsüzlük bulunduğunda herhangi bir dine inanmayacaklardır. Tanrıya inanırlar mı bilemiyorum. Ama bu noktada esas mesele bence ahlak olgusu.

    Fakirlere, yaşlılara ve hayvanlara sevap kazanmak için ve günah olmasın diye mi yardım ediyorsunuz?
    Yoksa aklınızla onlara yardım etmenin doğru olduğunu düşündüğünüz ve bulduğunuz için mi yardım ediyorsunuz. Kendimizle ve çelişkilerimizle yüzleşmemiş lazım. Felsefenin bir faydası da bu değil midir...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi laserss -- 21 Mart 2017; 9:57:15 >




  • Hücre yenileme hızımız çok üst düzey olsa ve enerjimizi de aynı düzeyde koruyabilsek çok ilginç olurdu doğrusu.Yine de zaman boyutunda sıkışmış canlılar olmak sıkıcı olurdu..

    İnanışım değişmezdi ki zaten tek tanrıya inanıyorum. Bunca farklı galaksi ve güneş sisteminin bir noktadan oluştuğunu da sağlam delillerle bilim gözümüze sokuyor. Ahlaki olarak da kesinlikle değişmezdim. Merak ettiğim tonla şeyi öğrenebilecek deneyimleyip yaşayabilecek daha geniş zamanım olsun isterdim hakikaten
  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    Şayet biz olum isek bizi kim neden nasıl oldurdu?



    Bunu ilah yapmışsa ilahi kokeni inkar adına nedenini ve nasılını da anlamamız gerekir.



    Elimize aldığımız nutfenin kainatı ya da onun rabbini orneklemeden eşcinsel ve ensest kokeni bilindiğinden oturu ilahı karıştırmaya gerek kalmadı ve olası verilebilecek örnek model üzerinde gidersek birisinin bizi oldurduğu anlaşılıyor.

    dna zaten ensest veya eşcinsel eğilimli ise bunu evrime veya yaratılışa aksettirmenin ne manası var dediğimiz düşünülebilir.

    Nedeni nasılı bulursak kim olduğunu da buluruz diye düşünüyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 21 Mart 2017; 19:20:0 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • kalırdı
  • Evet, inancım aynı kalmaya devam ederdi: yine agnostik olurdum.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.