Muharrem İNCE Parti Kuruyor. (17. sayfa)

Hakaret edip bloklamış beni hocam sen laf anlatmaya çalıştıkça seni de bloklar, kendini yorma bence

Beni bloklarsa kendi bileceği iştir. Benim için bir fark yaratmaz, zira ben tek bir kişiye bir şeyler anlatma derdinde değil; genel olarak belli bir görüşte olanlara bir şeyler anlatma derdindeyim.

İnsanların fikirlerini değiştirmek atomu parçalamaktan daha zordur belki. Ancak buna rağmen denememiz lazım. Bu önemli bir konu. Şahsen benim yine bir RTE-AKP iktidarı görmeye sabrım kalmadı. Ülkenin de bu yükü daha fazla taşıyamayacağını düşünüyorum.

Bu arkadaşları gerçekten anlıyorum, ama onların ülkenin gerçeklerini anlayamadıklarını kendi hayal dünyalarını kırıp gerçek dünyada neler olup bittiğini anlayamadıklarını düşünüyorum. Mükemmelliyetçilik ile, uzlaşmazlık ile siyaset yürümüyor.

Aynı siyaseti yürüttükten sonra baştaki ismin Ahmet veya Mehmet olması değişim değildir. Aynı şeyi tekrar tekrar deneyerek farklı sonuç da almak mümkün değildir. Kendini ortalamadan daha aydın, daha kültürlü, daha zeki gören bir topluluğun artık bu gerçeklerin farkına varması zamanı gelmiş de çoktan geçmiştir. Hiç değilse bundan sonrasını kurtarmak lazımdır. Hiç değilse bundan sonra aynı hataları yapmamak lazımdır.

Kendi ağzınla itiraf etmişsin. Öyle bir istatistik ya da veri yok. Veri olmayan yerde gözlem yaparak "vicdan ile" bir sonuca varılabileceği iddianı ciddiye almak mümkün değil. Şaka olduğunu varsayıyorum.

"Anektodal delil" diye bir şey duydun mu hiç hayatında? "Algıda seçicilik" diye bir şey duydun mu? Yok duymadıysan hiç sana anlatmayayım, internette bir araştır; öğren ondan sonra tartışmaya gir. Yok biliyorum diyorsan zaten ne demek istediğimi anlamış olman gerekir.

CHP kadroları içerisinde dedikodu mahiyetinin ötesine geçen, anektodal delil ve algıda seçicilik ile izah edilemeyecek bir veri varsa total demografik yapı ile kıyaslayalım. Haklısın veya haksızsın diyelim. Bir tarafta veri var, diğer tarafta ise yok. Neyi kıyaslayacağız?

Son 10 yıldır artan sokak hayvanı sayısı konusunda "yıllara göre sokak hayvanı sayısı" gibi bir istatistik yoktur muhtemelen, varsa da bilmiyorum lakin bu son 10 yıldır sokak hayvanlarının çoğaldığı gerçeğini değiştirmez.

Hocam biliyorsun gerçeği işte, kabullenmek bir güçsüzlük değildir, tartışmalar karşı tarafı "ezmek" "aşağılamak" için yapılmaz, bir sonuca varılır ve taraflar bir sonuçta uzlaşıp hatalarından dönüp kendilerini geliştirmeye çalışırlar.

Ben senin yerinde olsam en azından "CHP'nin içinde birtakım istenmeyen sorunlar, parti içi oligarklar oluştuğunu ama bunları kesinlikle tasvip etmediğimi, herkes gibi, her parti gibi CHP'nin de eleştirilebileceğini" söylerdim ve en azından öyle desteklemeye devam ederdim partimi. Örneğin şu an desteklediğim insan Muharrem İnce'nin de biri herkesin bildiği "adam kazandı" olmak üzere hataları mevcut ama ben bunları kabullenip, varlığını reddetmeden destekliyorum bu şahsı. Bana kalırsa en doğrusu da bu.

Devlet Bahçeli ,ince'nin parti kurma haberlerine istinaden;

"chp de sular durulmaz,nitekim kaynayan tencere kapak tutmaz." dedi.

Verir verir 

Şimdi aynı noktaya geleceğiz, ama sokak hayvanlarının artışı da su götürür bir iddia. Bir insanın kendi dar çevresinde yapacağı bireysel gözlemlerle genellemeler yapması yanlış sonuçlar doğurur.

Bir iddiada bulunuluyorsa sorgusuz sualsiz bu iddianın doğru olduğunu kabul etmemizi beklemen sence mantıklı bir davranış mı? Neyse.

Herhangi bir siyasi partinin içerisine azıcık kafasını sokmuş herkes partilerin örgütlerinde iç çekişmeler olduğunu bilir. Adı üstünde çekişme diyoruz. Tek taraflı değildir.

CHP eleştirilebilir. İsteyen eleştirsin. Eleştiriyor da zaten.

Ancak şöyle bir siyasi ortamda, tam da ufukta AKP'den kurtulma imkanı doğmuşken Türkiye'nin siyasi gerçeklerini inkar edercesine bir siyasi ayrışmaya gidip bundan başarı beklemeyi hoşgörmek mümkün değil. Bu politikayla iktidar şansı olsa neyse diyeceğim, ama yok.

Sokakta, bakkalda, markette, özellikle İç Anadolu ve Karadeniz'de gördüğünüz insanları tanıyamıyor musunuz? Bu seçmen profilinden mi oy almayı umuyorsunuz da ödünsüz iktidar olma hayalleri kuruyorsunuz?

Adamı seçimlerde gel Muharrem diye cumhurbaşkanı adayı gösteriyorlar. Şimdide gelmiş adamı gömüp omurgasız vs diyorlar. ALLAH insanı chp lilerin eline düşürmesin bir gün ellerinin üstünde taşırlar sonra bir bakmışsın parmakların üstüne çıkmışsın :)

Ya zaten parti falan kuramaz, başkaları partiyi kuracak buna da gelip aha partiyi kurduk bu da anahtarı sayın başkan diyecek.

Oyların bölünmesi AKP'ye yarar.

Bilemiyorum. Kendim de bir Karadenizliyim. Trabzonluyum ve İnce'yi destekliyorum.

İç Anadolu için haklısınız ama sola yakın muhalif kesimin (eksi sozluk-twitter tayfası) Karadeniz hakkındaki yorumlarını okuyunca "ben mi yanlış okuyorum?" diyorum bazen. Siz açık fikirli bir insana benziyorsunuz, o yüzden en azından size aciklayayim;

Aşırı muhalif kesimin Karadeniz hakkındaki en büyük yanılgısı "dinci" sanması. Bu beni acayip şaşırtıyor. Karadeniz insanı sagcidir lakin "dinci" sağcı değil, milliyetci sağcıdır. Bunları söylüyorum, Son yıllarda acayip bir yanlış algı var çünkü, millet İç Anadolu ile bir tutuyor Karadeniz'i. Açıkçası Trabzon'a gittiğimde yaptığım ilk şeylerden biri bir meyhanede veya balık lokantasında raki-balik oluyor. Karadenize son yıllarda Twitter tayfasında oluşan yanlış "dinci" onyargisi ile giden insanlar, gece gündüz açık olan sayısız alkollü mekanı görünce çok şaşırıyor, kimsenin de bir gün bu mekanlara karsi birşey dediğini hatırlamıyorum. Eğer yolunuz bir gün düşerse çok sasiracaginiza garanti veriyorum özetle, sadece bar-pub kturumden ziyade birahane-meyhane tarzı mekanlar var agirlikla. sosyal medyadaki azınlık bir kesim son 7-8 yildir garip bir şekilde olmayan şeyler uyduruyor.

Karadeniz'de yapmamanız gereken tek şey terörist övmek, Kürdistan bayrağı açmak ve devlete (hükümete değil altını çiziyorum) alenen hakarette bulunmak. Bunun dışında pek kafanızdaki gibi bir yer değil.

Şimdi biraz uzun yazdım farkındayım ama 2 sebebi vardi;

1- son yıllarda genelde Kürtçü bir azınlık tayfanın uydurduğu art niyetli iftiranın büyüyerek sizleri de etkilemesi. Karadeniz insanı "dinci" görüşten ziyade "ulusalciliga" yakın bir görüşe mensuptur ağırlıkla.

2- Karadeniz insanının milliyetçi görüşe sahip olduklarından mütevellit Muharrem İnce'de ulusalcı olduğundan cok da soğuk bakılmadığı. Siz bu insanların oyunu almak için ödün vermekten bahsetmişsiniz ama emin olun sadece İnce ve Kılıçdaroğlu Karadeniz'de seçime girse Kılıçdaroğlu baraj altı kalabilir   İnce'nin bu bölgede bir karşılığı olabilir yani.

Bu tartışma nereye varır bilemem ama ben memnun oldum hocam, sizin tayfa ağırlıklı olarak ne yazık ki "İnCe De KiM lEn, İnCeyİ TuTan kEndİni CamDan ATSınn" tarzı iletişim kurulamayacak tarzda insanlar olduğu için (örneğin yukarıda blokladigim, sizin de ona cevap verdiğiniz şahsın mesajı buna çok iyi bir kanıt, niye blokladigimi anlamışsınızdır) sizinle tartismak şaşırtıcı ve keyifliydi.

Kim parti kuracaksa, kim parti kapatacaksa, kim hangi partiye oy verecekse Türk siyaseti için hayırlı olan neyse o olur umarım. Bugün gözümüze doğru gözüken bazı şeylerin gerçek sonuçlarını 15 yıl sonra yanlış, yanlış gözüken şeylerin de doğru olduğunu anlayabiliriz. Ülkemiz için hangi durum daha iyi olacaksa o olsun

:)

Ooo reis naber ya

İyi Parti diye bir parti mi vardı düne kadar, kim verdi İYİ Parti'ye o %10 oyu? :) %6-7 MHP'den aldı. Kalan %3-4 nereden geldi? CHP'lilerin çok önemli kısmı 24 Haziran'da İYİ Parti+İnce şeklinde oy verdi. Bu net bir şekilde CHP Genel Merkezi'ne bir tepkidir. @uA-kktc doğru söylüyor.

Ana muhalefet mantıklı bir aday açıklarsa İnce aday olmaz çatı adayı destekler. Anladığım kadarıyla tekrar sahaya inip aday için oy toplamaya çalışacak çünkü Kılıçdaroğlu partinin organizasyonu konusunda çok müdahale ediyordu ve sınırlı sayıda İlleri gezmek zorunda kalıyorlardı.