Marvel’s Guardians of the Galaxy {PC ANA KONU} {Çıktı/2021}

GeForce Experience uygulaması üzerinden RTX kart kullanan oyun sahiplerine ücretsiz oyun içi Star Lord kostümü hediye ediliyor. Bunun için öncelikle oyunu satın aldığınız platform üzerinden (Epic/ Steam) GFE uygulamasına girip ardından ödüller kısmından hediyenizi alabilirsiniz. Bunu haberdar eden @torkema61 arkadaşıma çok teşekkür ederim.  

Oyunu 23 saatlik bir sürenin sonunda tamamladım. Daha önce fikirlerimi paylaşmıştım fakat bu oyun tekrar tekrar övgüyü kesinlikle hak ediyor. Başarılı hikaye anlatımı, karakterler arasındaki eğlenceli diyaloglar, seçimlerin oyuna olan etkisi ve özellikle az önce tamamladığım finali ile uzun süre hatırlayacağım oyunlardan birisi, görsel kısmına hiç girmiyorum bile uygun donanımlar görsel şölen yaşayacağınız nadir oyunlardan, Eidos' un açık Dünya olmadanda başarılı oyun yapılabildiğini gösterdiği bu yapımı muhtemelen fiyattan dolayı pek alıp oynayan olamadı yoksa bu yılın bir çok dalda en iyi oyununa aday bu oyunun konusuna bu kadar az katılım olmazdı. En ucuz bizim ülkemizde oyun satılıyor ama öyle bir duruma geldik ki o bile pahalı oluyor. Her neyse yakın zamanda başlayacak Sonbahar indirimlerinde muhtemelen ilk indirimini alır, artık Steam' den mi alırsınız yoksa promosyon kodu ile mi halledersiniz bilemiyorum fakat uyguna bulduğunuz an düşünmeden alın geçin pişman olmazsınız.

Bu abi diyor ki paranızı boşuna harcamayın, başlık zaten video içeriğini belli ediyor fakat acaba ben başka bir oyun mu oynuyorum diye üşenmedim 45 dk izledim ve bu sürem boşa gitti. Elbette herkesin kendi görüşü fakat bu tarz oyun sektöründe videosu izlenen yani önerdiği oynanan önermediğine eh işte denilen kişilerin daha özenli bir çalışma yapması gerektiğini düşünüyorum. Oyunun oynanan kısmı % 1 lik yeri bile değilken ve başlangıcındaki odada bile bir çok keşfedilebilir gizli göndermeler varken basıp geçti. Bu tarz oyunlar böyle oynanmaz. Sonrasında ise sadece tek kişilik bir oyunda çok konuşulması dahi eleştirilmiş aynı durumu yine bu senenin güzel oyunlarından biri olan Psychonauts 2 yi inceleyen bir eleştirmende yapmıştı. Eleştirmen diyorum çünkü işleri sadece eleştirmek ara sahnelerin uzun olması yada karakterler çok konuşması böyle değerlendiriliyor ve izleyici kitleside aynı düşünüyorsa( yorumlara baktım kimi çocuk oyunu demiş kimisi kestanaye elli mermi atıyorum düşmüyor demiş. Herhalde bu videoyu izleyenlerin yaş aralığı düşük olmalı çünkü oyundaki 80 li temaları anlamak için o dönemi bilmek lazım yoksa böyle yorumlar yapılır.) ülkemizde oyunculuk bitmiş demektir. Gerçekten böyle güzel bir oyun bu değerlendirmeyi hak etmiyor fakat bizim söylediğimizi kimse dinlemez sadece bu arkadaşların söylediği önemlidir. Ne diyelim böyle bir oyun için oyun sırasında arkada başka bir video açacak kadar kötü izlenimi oluşturuluyorsa söyleyecek bir şey bulamıyorum. Gerçi RDR 2 nin muhabbetinden sıkılan birisine böyle oyunları beğendiremezsiniz bu nedenle çok objektif bir değerlendirme videosu olduğunu düşünmüyorum. 

Oyunun birazda çatışma mekanikleri ve yeni keşfettiğim özelliklerinden bahsedeyim. 

Çıkış öncesi oynanış videolarında özellikle çatışma kısmı tekrara düşecek gibi duruyordu fakat tam sürümünde dinamik bir çatışma sistemi yer alıyor. Tüm oyun boyu Star Lord' u kontrol ediyorsunuz ve gerek ilerleyiş sırasında gereksede çatışmalarda tüm ekiple dinamik bir şekilde birlikte oynuyorsunuz. Örneğin kendinize bir yol yapmak için Groot' a komut veriyor yada açılması gereken bir kapıya her ne kadar çok konuşsada Rocket' e işiniz düşüyor. Drax sessiz sadece işini yapıyor ama Gamora ile Rocket 'in ara sıra olan tartışmaları güzel diyaloglar oluşturuyor. Çatışmalar sırasında ise toplamda 5 karakteri aynı anda kontrol edebiliyorsunuz. Her bir karakterin 4 farklı yeteneği var ve bunlar çatışmalar sırasında elde ettiğiniz deneyim puanlarıyla alınan yetenek puanlarıyla açılıyor. Oyunu klavye ve fare ile oynasamda kontroller kullanıcı dostu olmuş. Yetenekler arası bekleme süresi az ve buda dinamik bir çatışma alanı oluşturuyor. Çatışma esnasında belirli bir süre geçtiğinde ekibi topluyor ve bir motivasyon konuşması yapıyorsunuz. Bununla birlikte tüm karakterler bufflanıyor ve 80 lerin müzikleri eşliğinde oyunun çok keyifli bir çatışma mekaniği oluşuyor.

Bazı görevler öncesinde uçağınız içerisinde geziniyor ve ekibinizle ile konuşabiliyorsunuz. Oyun içinde topladığınız materyaller ile Star Lord' un perklerini açıyorsunuz. Yine oyun içinde ekip için kostümler bulabiliyor ve tüm ekibi kozmetik olarak özelleştiriyorsunuz. Orjinal filmlerden birebir alınan ve oyun geliştiricisi Eidos' un kendi tasarladığı outfitler var. Ayrıca oyunda bir yerden sonra büyük bir şehir merkezine gidiyorsunuz. Burada mini oyunlar oynuyor ve çeşitli sırları keşfediyorsunuz. Bazı yerlerde çeşitli bulmacalar karşılıyor ve tarz olarak daha çok Watch Dogs oyunlarındakilere benziyor. Oyunda boss savaşlarıda mevcut, ilk bossa kadar olan süre biraz uzun ama boss savaşları çok çok iyi olmuş. Tüm ekibi efektif bir şekilde kullanıyorsunuz.

Oyunun henüz 5.görevini tamamladım ve 8 saatlik bir süre geçti. Anlaşılan uzun bir macera daha bekliyor. Daha önce bahsetmiştim oyun puanları her zaman belirleyici olmuyor bu oyundada bu geçerli. Oyunlara puan verme gibi bir huyum yok fakat 10 üzerinden bir puanlama yapacak olsam rahat 9 derim. Bunları paylaşıyorum ki ileride oyun hakkında bir şeyler okumak isteyen yada indirimlerde almayı düşünenler yararlansınlar. Oynanış ve teknik olarak bu yıl oynadığım oyunlar arasında ilk üçe çok rahat girecek bir oyun, gayet başarılı bir ilerleyişi var ve diyaloglar olsun karakter tasarımları olsun çok çok iyi. Gözlere bayram ettirende bir görsel kalitesi var ve son derece optimize. Bu dönemde böyle oyunlar az çıkıyor değerlendirmek gerekli. 

You got this. Probably .

Oyunda hem Eidos oyunlarına hemde diğer oyunların bazılarına güzel göndermeler yapılmış. Bunlardan biride yine bir Eidos yapımı olan ve çok sevdiğim bir serinin son oyunu Deus Ex : Mankind Divided, oyunda Adam Jensen' in sahnesinin bir benzerine Star Lord ile yer verilmiş. Her iki oyundan aldığım görseller aşağıda ve birebir aynılar. Yeni bir Deux Ex oyununa sanırım kimse hayır demez, gerçek Cyberpunk deneyiminin nasıl olması gerektiğini yapamayanlara göstermek için Deus Ex' in sahalara dönme zamanı geldi.

Oyunu geçen hafta 24 saatlik bir oynanış sonunda bitirdim ve tek kelimeyle enfesti diyebilirim. Aslında güzel yorumlardan ötürü ortalama üstü bir beklentiyle başlamıştım ancak GOTG pek çok açıdan beklentilerimi bile fazlasıyla aştı. Hemen iyi ve kötü taraflarını sıralayayım :

++ Oyunun en büyük artısı şüphesiz diyalog kalitesi ve hikaye sunumu. ''Best Narrative'' ödülünü sonuna kadar hak etmiş kesinlikle. Acayip komik ve takip etmesi eğlenceli bir konuşma ve senaryo akışına sahip. Alakasız yerlere ateş ettiğinizde, başka yerlere keşfe gittiğinizde hatta hiçbir şey yapmadığınızda bile karakterler kendi aralarında bunun muhabbetini çeviriyor. Hani ben MCU'daki GOTG filmlerini çok severek izlemiştim ama oyundan sonra filmlerdeki olaylar ve karakterler gözüme o kadar basit, sıradan ve sığ görünmeye başladı ki anlatamam... Ayrıca böyle düz ilerleyen bir action-adventure yapıma göre son derece önemli ve ilerleyişi etkileyen seçimler eklemiş olmaları da hoşuma gitti. Evet oyunun sonu değişmiyor belki fakat yaptığınız seçimlere ve girdiğiniz diyaloglara göre bambaşka sahnelerle karşılaşabiliyorsunuz. RPG olmayan bir yapım için fazlasıyla yeterli olmuş diyebilirim.

++ Yapımcılar o evrenin havasını oyuncuya geçirme konusunda muazzam bir iş çıkarmış. Atmosfer, mekan tasarımları ve bölüm dizaynları kusursuza yakındı.

++ Oynanış genelde eleştirilen kısım olmuş fakat ben ondan da büyük zevk aldım. Ekibin diğer karakterlerini yönetip onların çeşit çeşit skill'leriyle ortalığı yakıp yıkmasını izlemek, yeteneklerini birleştirip ortaya kombolar çıkarmak falan zaten aşırı eğlenceli. Onun dışında Starlord'un silah aksiyonu ve hareket kabiliyeti de öyle süper olmasa da bence iyi ve sırıtmıyor, ayrıca silahlarının 4 farklı atış versiyonuyla farklı taktikler ortaya çıkarabiliyorsunuz. Ayrıca ''Huddle Up'' denilen ulti modu da çok hoş ve arkada 80'ler şarkıları çalarken kaos yaratmak son derece gösterişli. Yani ben gameplay'i oldukça tatmin edici ve çeşitlilik konusunda yeterli buldum. Bu kısmı beğenmeyenlerin en büyük sorunu bence ateş ederken düşmanlara kilitleniyor olmaları. Ben de başta bi ısınamamıştım ama düşmanlara kilitlenmeyi bırakıp hedeflemeyi manuel yaptığım anda aldığım keyif artmaya başladı çünkü kilitlenme sistemini becerememişler ve kalabalık düşmanlarda resmen sapıtıyor. Onun dışında benim açımdan hiçbir sorun yoktu.

++ Grafikler tanıtım videolarında kötü görünüyordu fakat hiç de öyle değilmiş. Etkileyici görselliğe ve yüksek doku kalitesine sahip bir oyun olmuş GOTG. Bazı kısımları manzara izler gibi yürüye yürüye ilerleyerek izledim. Ayrıca optimizasyonu da gayet iyiydi. 3060TI - 5600X ikilisiyle DLSS kapalıyken bile tüm ayarlar ultra'da kolay kolay 65-70'in altına düşmedi oyun.

++ Müzikler ve ses efektleri harikulade. Zaten 80'lerin neredeyse bütün efsane parçaları oyunda yer alıyor. Onun dışında ortam ve silah sesleri de çok başarılıydı.

++ Zorluğun özelleştirilebilmesine bayıldım. Hard'a alınınca sadece verdiğin hasarı azaltıp aldığın hasarı artıran oyunlara sinir olurum. GOTG ise yetenek cooldown'ları olsun, aldığın-verdiğin hasar olsun pek çok konuda özelleştirilebiliyor. Ben çabucak ölmek istemediğim için ama düşmanlar da çabuk ölmesin, oynanış sekansları daha uzun ve mücadeleci olsun diye aldığım hasarı da verdiğim hasarı da low yaparak devam ettim mesela.

• Gelelim oyunun eksik gördüğüm ve geliştirilmesini istediğim kısımlarına (ki gerçekten azlar) :

-- Oyunun en büyük sorunu bug'lar. Pek çok kez restart etmem gereken bug'larla karşılaştım.

-- Tuş düzeni resmen direkt konsol için tasarlanmış. Hani konsoldan PC'ye port edilen oyunlarda bile bunu o kadar hissetmezken GOTG'da dibine kadar hissettim ve tuş atamalarını iyice bi kurcalamam gerekti bu yüzden.

-- Starlord'u yönetirken karakterin bir ağırlığı yokmuş gibi hissediyorsunuz. Yürürken, koşarken veya uçarken sanki yerden kayıyor veya kağıt gibi süzülüyormuş hissi veriyor.

Veee evet eksileri işte bu kadarcık benim için   GOTG son yıllarda beni en çok etkilemeyi başarmış işlerden biri oldu kesinlikle. Puanlayacak olursam rahatlıkla 90 veririm. Hani gözümde Witcher 3, GOW, RDR2 gibi elit seviye yapımların sadece bi tık altındaki sınıfa yerleşti rahatlıkla. Çünkü bakıyorum bir oyundaki en önemli şeyler olan senaryo ve diyaloglar, olay örgüsü, oynanış, grafikler, optimizasyon hepsi genel standartların üzerinde. Şu sinir bozucu bug'lar olmasa ve oynanışa çok azıcık 1-2 şey daha ekleseler saydığım o en top seviye klasmana da çıkardı benim için. Velhasıl kelam oyunu singleplayer yapımlardan zevk alan herkese gönül rahatlığıyla tavsiye ederim  

Steam incelemeleri genelde oyunun kalitesini belli ediyor. Çıkışından iki gün sonra bu oyunun incelemelerinin %92'si olumluysa Can Sungur boş yapmasın. Yani ben oyunu oynayıp incelemesine olumlu veren 900 kişiye mi bakacağım, yoksa Can Sungur'a mı? Bence Türk oyuncular olarak, hatta Türk olarak öncelikle koyun sürüsü olmayı ve kralcılık yapmayı bırakmamız lazım. Can Sungur, Dost Kayaoğlu veya Enis Kirazoğlu gibiler bu işin ehli olsalar da her beğendiklerini beğenip, beğenmediklerini beğenmezsek benliğimizi yitirir, onlar gibi düşünmeye başlarız. Tavsiyem, bu tarz eleştiri videolarının etkisinde çok kalmamak. Can Sungur'un kitlesi tam tersini yapmış. Oyunla alakalı en ufak bir video izlemeden, Can Sungur'un oynadığı kısımları izleyip Can Sungur'u dinleyerek direkt basmışlar "çocuk oyunu" damgasını. Çok gereksiz yorumlar. Can Sungur beğenmemiş olabilir. Keşke herkes kendi kendine düşünüp fikir sahibi olabilse. Bazı insanlar tembellikten başkalarının düşüncelerini benimseyip yaşıyorlar, çok yazık.

Oyungezer #169 (2021 Kasım) sayısında kapak yapmış.