


Yarbay
Konu Sahibi
şaka yapıyorum tabi ama bazen bu "lucescu gelsin" lafları beynime kan sıçratmıyor değil.. pek saygıdeğer arkadaşlar, renktaşlar ve renktaş olmayan futbol severler.. malumunuz ülkemizde 2 takımla da başarıya ulaşıp ve kovulan bir hocadır lucescu.. kötü hoca demiyorum, ben bile dünyanın en iyi hocalarından birisi olarak görürüm bu kıvırcık saçlı rumen herifini.. ama gel gör ki burasının da ne olduğu belli, lucescu zamanında gazete okumadığını, bilerek dilimizi öğrenmediğini söyleyen bir adamdı.. haklıydı da , gazeteler çarşaf çarşaf, tv programları harıl harıl lucescu'ya saldırıyor, rumen şoparı diyordu.. düşünün bu adam o zamanlar 6 dil biliyordu.. karizması yok denildi, disiplinsiz denildi, korkak oynatıyor denildi, terim'in hazır kadrosuna kondu denildi... denildi kere denildi yani.. mircea lucescu'nun artık bu ülkeden ağzı yandı, geri döneceğini sanmam ve aklı hala başındaysa dönmez diye düşünüyorum.. ama dönecek olursa şöyle bi durum olacak.. adam gelecek nasıl bir takım istiyorsuuz, geleceği mi yoksa anlık başarıyı mı diye soracak.. bizimkiler anlık başarı derse lucescu ilk senesinde takımı şampiyon yapıp 2. senesinde kötü sonuçlar nedeniyle kovulacak.. eğer geleceğin takımı istenirse ilk sene muhtemel genç ve tecrübesiz kurduğu kadroyla başarısız olacak (bence gayet doğal) ama lucescu artık başarıya aç değil, bunamış denilecek, takımı sabote etti o kadar yatırım yaptırdı denilip kovulacak.. kalıbımı, kimlik kartımı, basurlu rektumumu basarım ki bu böyle olacak.. şimdi fanteziden gerçeklere dönelim.. evet schuster bu sene çuvalladı.. ama tüm bu başarısızlığın baş sorumlusu olarak onu görmememiz lazım.. bu takım gerek kasaplar gerekse 3 kulvar temposu yüzünden ligin ilk devresi havlu attı mı, evet attı.. işin ilginç tarafı şu.. schuster haftalar ilerledikçe sakatlıkların artması sebebiyle kadroda oynamalar yaptı, mecburiyetten her hafta farklı bir 11 ile çıktı.. aklındaki rotasyonu uyguladığı, sakatlıkların olmadığı maç sayısı 3'ü geçmez belki de.. ama bizim medya durur mu hiç, schuster sakatlıklar yüzünden mecburi değişiklikler yaparken salladılar herife niye bu kadar çok rotasyon yapıyor diye.. ulan eskişehir maçında bile yedek klübemizde 3-4 oyuncu var, guti kırmızı kart görmüş sakatlıklar tavan ama o maçtan sonra bile medya schuster'e çok rotasyon yapıyor diye salladı.. yuh artık diyorum, hayır medya buna alışık yapıyor ama taraftarımızın gaza gelmesi beni iyice çileden çıkarıyor.. bu takım yapılan sükseli transferler sonucunda başta şansal büyüka vs olmak üzere 17'de 17 saçmalığıyla medya tarafından gazlandı mı, evet.. yine beni deli eden tarafı bizim taraftar da buna alet oldu.. nasıl ki sezon başında "robinyo geliyo, dublin'e gideces, uefa'yı alacaqız xd" gibi ergenlerin gazlanması gerçekleşti, 17'de 17 saçmalığında da aynı şeyle beklentilerini tavan yaptırdı.. bu takım ligin ilk yarısında guti, quaresma, bobo gibi oyuncuların sakatlanması sonucu tabata, nobre, holosko, nihat gibilerinin eline kaldı mı, evet.. e abicim sizler beğenmiyorsunuz bu adamları ama hala tüm suçu schuster'e yıkmaya çalışıyorsunuz.. nobre her zaman nobre, eski nihat yok, holosko bi geldiyi senelerde iyidi, tabata'yı anlatmama gerek yok.. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.. bu oyuncular sıvadıkça hilbert'e suç buldunuz oh ne güzel memleket.. bobo'nun schuster'le bi alıp veremediğini veya schuster'in bi gıcığı olduğunu sanmıyorum ayrıca.. bu adam değil miydi adelem uzun, futbol hayatım bitebilir sezonu kapattım, bir bacağım diğerinden 1 cm uzun diyen.. almeida gelir gelmez bi baktık bobo efendi tıpış tıpış antalya kampına katılıyor.. düşünün o güne kadar uzunca bi süre ne yaptığı muallakta olan bobo.. schuster de gitti ali kuçik'e sorumluluk verdi fena mı. ne kafa atan tekke'ye muhtaç oldu, ne sakat ayağına yatan bobo'ya gitti gencecik çocuğu bu takımın forveti yaptı o sıkışık zamanda.. zamanında onur bayramoğlu'nu felan da oynatmıştı hatta trabzon maçında necip ile onur'u maçı çevirsinler diye oyuna bile sürmüştü guti ve ernst'i alarak.. az kalsın golü de atıyorduk top direkten dönmüştü vs.. gelelim "bu taraftar arkanızda, gelsin artık quaresma" tezahüratlarıyla takımımıza gelen ricardo quaresma'ya.. arkadaşlar şu anda çoğunuzun takımda bel bağladığı en önemli oyuncudur değil mi bu adam.. bakıyoruz ilk yarı sakatlıklar geçirdi ama avrupada oynadığı zaman çıktı gollerini attı.. diğer yandan ligden elendik, defolsun schuster diyoruz ama bu paşam ligde o kadar maç oynamasına rağmen 1 gol attı.. şaka gibi.. beğenmediğiniz, orta yapamıyor diye geldiğinde yollamaya çalıştığınız takımda en yürekten oynayan adam hilbert bile 1 gol attı bu ligde.. üstelik o hilbert çıkıp bursa maçını almıştı quaresma daha ligde maç koparamadı.. ben buradan ya adamı çok abartıyoruz derim ya da ligi iplemiyor, avrupa'da başarılı olmaya çalışıp tekrar kalburüstü bi klübe gitmek istiyor derim.. orta yapmak demişken, hani ulan quaresma isabetli orta yapabiliyor mu, nerede ben daha 1 isabetli ortasını göremedim.. şut sertliğinde trivela ortalar ya adama çarpıyor yada fazla yüksekten uçup gidiyor.. başıma bir şey gelmeyecekse söylüyorum.. topun hilbert'in ayağında olması quaresma'nın ayağında olmasından daha çok güven veriyor bana.. hatta ekliyorum, hilbert bence quaresma'dan daha iyi transfer.. tam profesyonel, kendine bakan, sakatlanmayan, canını dişine takıp mücadele eden ve kesinlikle yetersiz olsa da quaresma'dan daha iyi orta açan bir takım oyuncusu, bencilliği olmamasını saymıyorum bile.. bobo'yu açıkladım gelelim schuster ernst'i sildicilere.. bir oyuncunun robot olduğunu sanıp tüm sezon boyunca aynı performansı sürdüreceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz.. onun lakabı terminator ama kendi değil.. insandır, takımın ligden kopmasıyla motivasyonunu yitirmiş ve şu anda takımın en kötülerinden biri olabilir felan bunlar göz önünde bulundurmalı.. bobo'yu, ernst'i antrenmanlar olsun, maçlar olsun, sizden daha dikkatli takip eden hocamız var.. koy oynasın felan oyunda olur.. işin diğer boyutu var bir de.. ernst sözleşmeyi 3 yıl uzatıp yatmaya başlamış olabilir, eski hırsı ve akıllı oyunu kesinlikle yok.. 31 yaşındaki adam için 3 yıllık sözleşme çok yanlış, gel emekliliğini doya doya yaşa demektir bu.. bobo ise gitmeyi kafaya koymuş ondan oynamıyor olabilir çünkü sözleşmesi bitiyor.. kimse bana bobo'nun eski bobo olduğunu söyleyemez, yüzünden belli her şey.. futbolcuların ne durumda olduklarını, perdenin arkasında neler döndüğünü bilmeden sallamak kolay, lucescu gelsin demek kolay.. dün ernst'e kötü oyna diye schuster mi dedi veya ferrari'ye dirsek at da maçı yitirelim diye veya almeida'ya o golü kaçır diye.. ihtiyacımız olan sabırdır.. lucescu gelsin, yerli hoca gelsin veysel cihan'lar youla'lar takıma dolsun demek işin kolayına kaçmaktır.. mesele schuster'in başarılı olup olmaması değil mesele artık istikrara karşı çıkmamızdır.. şimdi diyeceksiniz ki scuster ışık mı verdi sana diye.. verdi efendim schuster ilk yarı o kadar eksik kadroyla ileride basan ısıran takım izlettiği için verdi.. herkes beşiktaş'ın maçları zevkli oluyor diyordu, evet hatalı goller yedik, evet sakatlar verdik, evet 90+4'de penaltı kaçırdık ve hatta boş kaleye goller atamadık nobre'ler, holosko'lar, tabata'lar, nihat'lar sayesinde ama o ısıran takımı inkar edemezsiniz.. ilk yarı olan ışık şimdi ise unutuldu ve ışık yok deniliyor.. ışıktan ziyade coşkumuzu yitirdik arkadaşlar.. başta guti olmak üzere takım savruk ve coşkusuz.. futbol sebepler ve sonuçlar oyunudur.. ibb ve karabük maçında bence fena oynamamıza rağmen hakem katliamları yüzünden maçların içine edildi özellikle karabük'ün de hakkı yendi (kimse bize rakibin hakkını savunmuyorsunuz demesin, kasımpaşa maçında lehimize verilen penaltıda eyyamcı hakem diye bağırdı bu taraftar, gerçek beşiktaş'lılar onlardır otu b.ku ıslıklayanlar değildir onlar schuster'in dediği gibi beğenmiyorsa stada gelmesinler, football manager oyunlarında 17'de 17 yapsınlar).. artık oyuncular da bi noktadan sonra illallah dedi üstüne ankaragücü maçıyla takım coşkusunu tamamen yitirdi.. kiev maçında bobo oynadı bu sefer almeida niye oynamadı dendi, almeida başka maçta oynar bobo niye oynamadı derler.. necip neden oynamadı derler ilk yarı 2 maç kaybettik kendisinin savunmadan çıkarken yaptığı hatalı yan pas yüzünden (biri manisa maçı diğerini tam hatırlamıyorum) hayır necip'i de çok severim ama futbolda hatalar olur artık bunu kabullenin.. hataları en aza indirmenin yolu ise istikrardır.. artık bi karar verin, şu oynasın ulan demekten vazgeçin ve sabretmeyi öğrenin.. ernst, bobo, necip oynuyor dökülüyor.. aurelio, ferrari, nobre oynuyor dökülüyor.. yitirdiğimiz şey coşkumuzdur.. dünki fener maçının 30. dakikasından penaltı pozisyonuna kadar o coşkuyu geri getirdik, hatta ben fark yaparız diyordum ama hiç hesapta olmayan, derbide üst düzey tecrübesine güvendiğimiz ferrari'nin maçı katletmesi o coşkuyu geri elimizden aldı.. lucescu gelsin, ahmet dursun seba gitsin demek kolaydır.. önemli olan istikrara karşı geliştirdiğimiz izolasyonu aşabilmektir.. lucescu gelir, mourinho gelir, tigana gelir hatta ebeleri bile gelir ama biz bu izolasyondan, düşünce yapısından kurtulamazsak, istikrarı sağlayamazsak başarı çok afedersiniz ama nah gelir.. milne'ye sabredilmese 3 sene şampiyonluk olur muydu, terim'e sabredilmese uefa kupası gelir miydi, shaktar lucescu'ya sabretmese uefa'yı alabilir miydi veya ne bileyim ilk yıllarında 10. sıralara demir atan ferguson'a sabredilmese bugün manu ingiltere'nin en büyük takımı olabilir miydi.. bırakın bu ışık görmedim, lucescu gitsin ayaklarını.. ışığı görmenizi engelleyen istikrar korkunuzdur, geliştirdiğimiz otokontrol mekanizmasını aşabilirsek hangi hoca olursa olsun başarı gelir.. sabredelim arkadaşlar, renktaşınız olarak yalvarıyorum lütfen artık aşalım şu kafayı.. hepinize tekrar saygılar:) |
Sonraki Mesaj