Şimdi Ara

Kur'an mı Hadisler mi daha güvenilir?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
66
Cevap
0
Favori
2.526
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Hadisler mi daha güvenilir kuran mı?
    ilk etapta Kuran diyeceksiniz biliyorum...

    7-10. yy arasında yazılı ve tam bir Kuran yoktur.
    bilinen en eski ve tam Kuran 10.yy'a ait olan kuveyt Kuranıdır.
    (taşkent kuranında eksikler var. topkapı zaten bunların yanında yepyeni kaldı.)
    hadisler ise 9. yüzyıl itibariyle toparlanmaya başlıyor.
    Günümüzde çoğu kişi deve sidiği, telli çalgı, kadın sesi, satranç vb tekil konulardan dolayı hadisleri silip atıyor, ve hadislere inanmıyor. hadisleri atınca islamın şartları, namaz vakitleri, abdestin şekli kuran da yazmıyor.

    mesela bakara 286 ayetten oluşuyor. Günümüzde yaklaşık 35 adet A4 sayfası yer kaplıyor.
    mesela böyle bir sure kaç kerede vahyoluyor? bunu nasıl akılda tutuyorlar.
    o günün şartlarında bunu yazılı hale nasıl getiriyorlar.
    biliyorsunuz kalem/kağıt yok. deri/kemik/taş a filan kazınıyor. nasıl bir yer nasıl bir hacim kaplıyor. nasıl taşınıyor.
    matbaa da olmadığından eğer yazılı ise tabiki tek kopya oluyor. yazılı muhafaza edilmesi bile şüpheli bence.

    hadi diyelimki çok sayıda hafız ezberliyor. savaşlar, sağlık vb sebeplerden hafız ölümleri de mantıken daha erken ve çok sayıda olmalı. ayrıca günümüzde kurandaki bir kelimenin yeri ve tam ve doğru anlamı için 20 prof 20 farklı yorum yapıyor. bu hafızlar kurandaki kelimeleri, çekimlerini, anlamlarını yerini hiç karıştırmıyorlar mı. birbirleriyle tezata düşmüyorlar mı.

    şimdi söyleyin 9.yy hadisleri mi daha geçerli 10. yy kuranı mı?
    ya da hadislerin mantıksız gelenlerini elemek mi gerekiyor.
    Kuran'ın hepsi mantıklı geliyor mu?







  • Kuran'ın Muhammed tarafından yazıya geçirilmediğine, derilere kemiklere yazıldığına dair kanıtınız nedir?
  • İlk başta şunu düşünmek lazım, diyelim Kuran değiştirildiyse ne kadar değişmiştir?
    Acaba yüzlerce ayet mi değişmiştir? Başka başka ayetlerden yüzlerce kelime mi? Yoksa sadece birkaç ayet veya kelime mi?
    ''savaşlar, sağlık vb sebeplerden hafız ölümleri de mantıken daha erken ve çok sayıda olmalı.''
    Yok hocam. Savaşlar dersen zaten müslümanlar savaşmaya başladıklarında muhtemelen binlerce hafız vardı. Bu hafızların bırak hepsini, çoğunun ölmesi bile pek mümkün değil. Bunun dışında ilk müslüman olan kitle çoğunlukla gençlerden oluşuyordu. Ve bu genç müslümanlar her ayet indiğinde ezberliyorlardı. Şimdi diyelim sağlık sebeplerinden bazısı öldü, ne kadarı ölecek ki? Yani gencecik adamlara ne olacak ta çoğu ölecek? Atıyorum 100 genç hafız varsa ennn fazla 10 tanesi hastalık vs. sebebiyle hayatını kaybedebilir. Ki sayıları 100 den fazla bu arada örnek olarak verdim onu.
    Yani şurası kesin ki Kuran'ın ilk ayetinden son ayetine kadar her zaman çok sayıda hafız vardı. Bu durumda Kuran'ın çok büyük çoğunluğunun değişmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz sanıyorum. Peki kalan o az yerden nasıl emin olacağız? Ya hafızlar yanlış ezberledilerse ya da unuttularsa?
    Burada da hafızların bir değil, iki değil binlerce olduğunu unutmamak lazım. Bir harfin veya ayetin değişmesi için bu hafızların tamamının aklında yanlış kalması gerekiyor. Bu da pek mümkün değil.
    Buradan sonrası çok da önemli değil ama yine de aklıma gelmişken yazayım dedim. Çünkü bu konudaki düşüncelerimi hiç tamamen toplu halde beynimde bir araya getirmemiştim.

    Ha diyelim bir şekilde yine de az da olsa bir tahrifat oldu.
    Biliyorsunuz ki -ben de dahil- bir sürü müslüman Kuran'daki pek çok ayetin mucizevi olduğunu kabul ediyorlar. Yani bize göre bu ayetler insanoğlu tarafından o zamanda yazılamayacak ayetler. Yani bizim Kurana inanmamızın en temel sebebi onun mucizevi olduğuna inanmamızdır zaten. Ve bu mucizeler bir kaç tane de değil, onlarca. Kuran çok fazla değişmiş olamaz, hatta hiç değişmiş olamaz dedik ama az bir yanılma payı bıraktık. Yine de bu tahrifatın çok fazla olamayacağını söyledik. Demek ki mucize olarak nitelendirilen ayetlerin çoğunluğu tahrifata uğramadı. Yani Kuran değiştiyse de değişmediyse de onun Allah'tan geldiğini kabul ediyoruz. E zaten Allah'tan geldiğine inanan biri aynı zamanda korunduğuna da inanmalı.
    Ayrıca Kuran değiştiyse bile dünyanın farklı merkezlerine Kuran nüshaları yollanıldıktan itibaren değişmediği kesin. Ve Kuran'da 19. 20. Yüzyıl biliminin bulduğu bazı şeylerin bulunduğuna inanıyoruz. Yani Kuran değişse de değişmese de mucizevi sıfatını müslümanlar için koruyacağı kesin. Dolayısıyla müslümanlar için Kuran'ın değişmediği de kesin.

    ''E iyi güzel anlatıyosun da, inanmayan birisi Kuran'ın değişmediğini nereden bilebilir?''
    Bir kişi eğer müslüman olmaya yanaşmıyorsa, onun için Kuran'ın değişip değişmemesi (iman etme açısından) önemli değildir.
    Müslüman olmayan bir kişi müslüman olmaya yanaşıyorsa, zaten Kuran'ın değişmemesi onun için Kuran'ın doğru olduğunu göstermez. Kuran hiç değişmemesine rağmen İslam hak din olmayadabilir bu kişi için. İslam'ın doğruluğuna iman; yine Kuran'daki mucizeler, İslam'ın tercih edilebilir gözükmesi, İslam'ın mantıklı gözükmesi, Hz. Muhammed'in peygamberliğine iman, birtakım kişisel sebepler vb. sayesinde elde edilebilir. Zaten İslam'a iman demek Kuran'ın değişmediğine iman demektir.
    Sonuç olarak, ''Kuran değiştirildi mi?'' sorusu İslam'ın doğruluğundan şüphe duyduracak bir soru değil. İslam'ın yanlış olduğunu düşünen biri için de çok önemli değil. Biliyorum sen açtığın konuda ''İslam yanlıştır'' demedin zaten ama yazdığın şeyler dolaylı yolla da olsa bu önermeye işaret ettiği için, ve konuyu okuyan hemen herkes olaya bu açıdan baktığı için bunları yazmaya gerek duydum.
    Baya da uzun oldu, kafam dağıldıysa ve yanlış bir şey yazdıysam kusura bakmayın.
    Okuyan herkese teşekkürler...




  • Ayrıca Kur'an sure sure değil, ayet ayet inmiştir. Bu ayetlerin hangi sureye eklenecegi de Allah tarafından Hz. Peygamber vasıtasıyla yerlerine eklettirilmiştir. En canlı örneği, mumtehine suresi gösterilebilir. Müslüman olmayan insanlara karşı uyulması gereken kurallar.



    Özetle Kur'an hakikaten sapasağlam bir kitaptır.
  • şimdi söyleyin 9.yy hadisleri mi daha geçerli 10. yy kuranı mı?

    böyle bişey diyorsan dinin mantığını pek anlayamamışsın demektir.
  • Guzel bir konuya parmak basmissin ama mantigin bittigi yerde alacacagin cevaplar seni tatmin etmez gel yol yakinken hayat bos eglen cos



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi WILDBOYS -- 25 Nisan 2017; 10:10:0 >
  • kitabın gelişi denen olayı şayet kutsal bi olay ise bi sorun çıkması mümkün değil. yıldızları gezegenleri yaratan bi zattan bahsediyoruz. bi şeyin eksik ya da unutulmuş olması mümkün mü? 666 sayfa sonuçta.

    diynin yayılması olgusu biraz karışık bi konudur. sebeblerini anlamak lazım.

    günümüzde şu an savaş halinde olan milletler ülkeleri için savaştıklarını söylüyorlar. öyle ulvi sebebler aramanın bi manası yok. bildiğin çıkar savaşları bunlar. savaşanlar bile bunu söylerken bizim ilahi köken aramamız mantıksız olur.
  • konu dağılmadan toparlıyorum hemen, güzel cevaplar da gelmiş.

    hafızların ölümlerinin yüksek olduğunu düşünüyorum. o zamanki insan ömrü ortalama 50 yıl desek yanlış olmaz herhalde. ilaç yok, hijyen yok. bir savaşta hafızın bir yeri kesilse enfeksiyondan ölür gider.

    herhangi bir ima yapmadan eldeki bilimsel verileri birleştirmeye çalışıyorum.
    sonuç olarak kuran'ı da hadisleri de herkesin okuması lazım gibi bir sonuç çıkıyor sanırsam.
    her şeyde olduğu gibi, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak en kötüsü...
  • laserss kullanıcısına yanıt
    hadisleri illaki okuman gerekli değil.zira onların peygambere ait olduğunu kanıtlayamazsın.daha geçen hafta yeni hadis geldi referandumda evet demek için.uyduruldukları ortada.kaldıki peygamber bi çok söz söylemiştir ancak bunları kural gibi algılamak yanlış olur.zaten peygamberin kural çıkarması yaptırımı da bildirilerek yasaklanıyor.benim sende asıl takıldığım nokta işte bu.6. yüzyıdla yazılmış bi kitabın değişip değişmediği diğer kopyalarına bakarak görebilirsin.bu çok basit bişey.şimdiye bi çok kuran kopyası olurdu değişik değişik.bu en basit koruma sağlama yöntemi olarak görüleiblir.dini kullana kişilere baakrsan hiçbirisi kurana ayet eklemiyor,hep alimlerin kitaplarını getiriyorlar önüne.aradıklarını kuranda bulamıyor ve ekleyemiyorlar.en meşhuru recm ayetini bile ekleyemediler kuranda olduğunu iddia ettikleri halde.rivayet odur ki halife ömer bile ekleyemedi.benim şuana kadar anlayamadığım ilk müslümanlar nasıl bi yoklukta idi ki yazı yazacak kağıt yoktu.hem kervanalrda gezeceksin hem zengin bi kadınla evleneceksin hem herkes sana güvenecek hemde kağıt kalem bulamaycaksın.bu islamı kabul ettirebilmek için uydurulmuş bir masal.ne zor şartlar altındaydık felan.mağduruz edebiyatı.bunu analtan hocalar da az mağdur osalar ya .jeep yerine toafaşa binsinler.sen de yok yoku da amma abartmışsın.normal zir asana da öyle anlattılar.




  • laserss kullanıcısına yanıt
    Ekrem_Abi E kullanıcısına yanıt
    Dediğim gibi hafızların ölümü ne kadar olursa olsun, %90'ı ölse dahi (ki bunun pek mümkün olmadığını düşünüyorum) belli bir kitle kaldığı sürece Kuran'ın korunması açısından problem olmayacaktır. En büyük hafızın peygamber olduğunu da unutmamak gerek.
  • Rasul kavramının aslı hz.cebrail aleyhisselamdır. Kendisinin sünneti yani yolu konusunda çok fazla bi bilgi yok. Kitabullahta bi takım çıkarımlar var. Ancak bunlardan da net bi sonuç elde etmek mumkun değil.



    Bilindiği kadarıyla kendisi ins cin denen taifeden rasuller ya da elçiler seçiyor. Kitap indirmek gibi de bi sünnet var. Sanıldığı kadarıyla halen de bu sunnetini yerine getiriyor.



    Karısı kızı veya kafir denen zumreyle de bi anlaşması da yok bildiğim kadarıyla. Bizim rasul seçtiğimiz zatın oksuz ve yetimi olduğu savunma konusunda bu rasul çok şedit şekilde davranabiliyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ekrem_Abi

    Dinin cihadı emrettiği için, o kadar hafızın dini yaymak için cihat meydanlarında ölmesi doğrudur. Cihat ibadetlerin en büyüğü olarak görülür dinde. Ölünce şehit olunacağına inandıkları için, hiç korkmadan savaşmışlardır. Müslümanların yüzyıllarca ortadoğu ve çevresinde hüküm sürmesinin sebebi işte bu cihad ruhudur. Onlar gibi rakipleri pek olmadı. Sonra modern silahlar icat edildikten sonra, sanayi devrimi gerçekleştikten sonra, müslümanlar buna ayak uyduramadığı için, zayıf düştüler.



    Dolayısıyla hafızların savaşlarda ölmesi şaşırtmasın seni. Gerçi sen bunlara inanmıyorsun galiba. Sadece kurancısın. Ama bu gerçeği değişitirir mi? Hayır. Din böyle yayılmıştır çünkü.

    Cihadı islamı yaymak için savaşmak sanıyorsan Kuran'a bir daha bak. Sen kimseye saldıramazsın. Sen kimsenin toprağını işgal edemezsin. Ne uğruna olursa olsun. Savaşı savunmak için yaparsın İnsanları ''dini yaymak'' ''Allah yolunda savaş'' gibi süslü lafların ardına sığınarak toprağından çıkarırsan ve ölürsen ne kadar şehitsin orasını Tanrı bilir.




  • Şu sözü de gözümden kaçırmışım.

    ''hadisleri atınca islamın şartları, namaz vakitleri, abdestin şekli kuran da yazmıyor''

    Normalde bize öğretilen islamın şartları: namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, hacca gitmek ve şehadet.

    Şart: Olması başka durumların gerçekleşmesini gerektiren şey, koşul.

    Bu demek oluyor ki yukarıda ki şartlardan birini bile gerçekleştirmeyen İslam'ın dışında kalır. Halbuki Tanrı Allah'ı ve ahiret gününü onaylayan ve erdemli yaşayan herkesi bahçeyle müjdeliyor Tanrı.

    Ayrıca,

    Şehadet: Ben şahitlik ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur. Ve yine şahitlik ederim ki, Muhammed Onun kulu ve resulüdür.

    Neden Adem, İbrahim, Yakup, Süleyman, İshak, İsa, Nuh gibi peygamberler neden söylenmiyor. Neden sadece Muhammed?

    Namazın vakitleri yazıyor, abdest yazıyor.

    Siz olmayan şeyleri aradığınız için Kuran size eksik geliyor.

    Halbuki,

    31:27

    Yeryüzünde bulunan tüm ağaçlar kalem olsa, denizlere yedi deniz eklenerek kullanılsa ALLAH’ın kelimeleri tükenmez. ALLAH Üstündür, Bilgedir.

    Son olarak da Muhammed döneminde kağıt bulamadılar mı da ezberleye ezberleye o kadar yıl beklediler. Bununla ilgili kesin bir kanıt da sunmuyorsunuz? Şöyle olmuş böyle yapmışlar bunlar ölmüş vs. Nereden biliniyor bunlar? Buharinin kitapları mı?




  • Ekrem_Abi E kullanıcısına yanıt
    Kim yaparsa yapsın Kuran penceresinden yaptıkları yanlış
  • Ekrem_Abi E kullanıcısına yanıt
    Ayet attınız da ne zaman kıvırdık? Ayet atmanızdan dolayı mutlu olurum. Yorumlarınızı da saygıyla karşılarım. Ama temelsiz sözlere dayanıyor söylenenler. İki üstte ki mesajımda da üstte bir sürü soru sordum cevaplamadı kimse? Kim kıvırıyor? Mesela Muhammed döneminde yazıya geçirilmediğine daie kanıt var mı diyorum. Yine üstte bir sürü temelsiz hadisler. Kuran'a göre yanlış diyorum kim yaparsa yapsın. Siz bana şu şu yaptı diyorsunuz. Madem doğru ayet atın bence böyle deyin. Saygıyla karşılayayım. Kafa bulacak değilim.
  • Ekrem_Abi E kullanıcısına yanıt
    İlk başta bazı yanlış anlaşılmaları düzeltmek lazım.
    1) Hadisleri kabul eden insanlar da dahil olmak üzere tüm İslam aleminin bu konuda ittifak ettiği şey, Kuran'ın herhangi bir rivayetten daha sağlam, kesin ve değişmez oluşudur. En sağlam olarak görülen hadislere dahi Kuranla eşit muamele yapılamaz güvenilirlik konusunda. Yapan belki vardır, Cübbeli gibi yeni nesil din adamlarının çok değişik görüşleri olabiliyor. Yani ben bilmiyorum ama böyle bir şey yapılıyorsa da yanlıştır.
    2) Ben hadisleri komple çöpe atan bir insan değilim. Kuranla, Kuran'ın ruhuyla çelişmediğini düşündüğüm hadisleri kabul edebilirim. Ama sahih hadis olarak görülen bazı hadisleri de bu gerekçeyle reddedebiliyorum. Onun dışında hadislerin tamamıyla problemim yok.
    3) Kaynaklar tamamen aynı da değil. Kuran'ın yazılışı ile hadis yazımının tarihleri arasında geçen süre fazlasıyla uzun.
    4) Hz. Muhammed ''benim dediğim sözleri ezberleyin. Sakın yanlış ezberlemeyin, her kelimeyi aklınızda tutun'' gibi bir şey demedi. Ama Kuran için bunun gibi bir şey dedi.
    5) Hadislerin korunmasına hiç bir zaman Kuran kadar önem verilmemiştir.
    6) Allah Kuran'ı koruyacağına dair garanti vermişken, Kuran'ın hiçbir yerinde açıkça hadislerden bahsedilmemektedir bile.
    7) Rivayetler nesilden nesile aktarılırken değişme ihtimali yüksektir. Sahih rivayetlerde çok kişi ittifak eder ama onların kulağına da yanlış bir şekilde gelmiş olma olasılığı vardır. Hadis kitaplarına bakarsanız rivayet zinciri en az 4-5 kişidir. Bu rivayet zincirinin sonunda bulununan kişilerin ise hiçbiri Hz. Muhammed'in konuşmalarına şahit olmamışlardır. Oysa Kuran bu tür şüpheli süreçlerden tamamen uzak bir şekilde oluşmuştur.

    Ayrıca Kuran'ın ne zaman tam olarak kitap haline getirildiğini kesin olarak bilmiyorum. Hz. Ebubekir döneminde olabileceği gibi peygamber yaşarken de olabilir. 2. Dediğim seçeneği size kanıtlayamam sanırım ama şahsen 2. dediğimi inançlarım doğrultusunda daha olası buluyorum. En iyisini Allah bilir.




  • kuran eksiktir diye birşey demedim. hadisleri şu veya bu sebepten komple silip atanlar var (quran-only muslim) islamın şartlarını da, namazın kılınış şeklini de, abdestin alınış şeklini de silip atmış oluyorlar demek istedim. siz de biliyorsunuzki kuran'da örnek olarak; öğlen namazı 10 rekattır, 4sünnet+4farz+2son sünnet'dir. şu şu sureler okunur gibi birşey yazmıyor. bunu kasdediyorum.hatta şiiler 3 vakit kılıyor, sünniler 5 vakit kılıyor, aynı kurana bakarak.

    başka bir müslümanda kurana bakar ve derki islamın şartları: yalan söylememek, canlılara eziyet etmemek, başkasının hakkını yememek, dürüst olmak, yaşlılara saygı ve sevgi göstermek, insanlara tecavüz etmemektir vb...

    bir diğer konu, o devirde kağıt da var kalem de var. ve neden sadece ve sadece bir tane bir kopya günümüze kalmamış.
  • laserss kullanıcısına yanıt
    namazın aslı kişinin kıyam halinden ruku haline geçerek sol işaret parmağını sağ başparmağına değdirmesi halidir. temeli budur.

    baş eğme güven duyma ve elini ve ayağını bağlama anlamına gelmekte.

    abdest 3 türlüdür.

    kişinin hayvandan aşağı olduğunu düşündüğü an abdest alınmaz. hayvanlara benzediğini düşündüğü an teyemmüm alınır. insani vasfaya sahip olunduğu zamanda su ile uzuvlar yıkanır. bu açıdan oruç tutmak insani hale en yakın olduğundan ve bu süreli bi iş kabul edildiğinden 3 vakit denen sabah öğle akşam namazı kabul edilmiştir. kişi sıyam halini arttırarak namazı çoğaltabilir bu da 5 vakte denk gelir.

    yeme içme cima bunlar hayvani amellerdir. bunlar teyyemmüme karşılık gelir. abdestsiz namaz denen safahat da vardır ki bi hadis gereği abdestsiz namaz şeytana secdedir. bu açıdan kişinin ameli şeytana secdeye denk gelecek şekilde şekillenmiş olmalıdır.

    sıyamın aslı oruç da değildir derse kişi kitabı tevile başlar. bu açıdan namazın en sahih ve gerçekçi halleri ile karşılaşır.

    kuran-ı hakimde bu namaz abdest ve sıyam şekilleri de yazmadığı halde bunlar bulunabiliyor aslında.




  • laserss kullanıcısına yanıt
    Düşüncelerime katılıp katılmamak size kalmış. Her şey detaylı bir şekilde yazıyor ondan şüphem yok. Bence sıkıntı olmayan şeylerin Kuran'da aranması. Mesela rekat Kuran'da yok, hadislerde var. Neden Kuran'da yok diye sorduğumuz zaman olmayan bir şeyi aramış oluyoruz. Eksiktir demedim deseniz de iş Kuran'da ibadetler anlatılmamıştıra geliyor.

    Sen ne konuşuyorsun sen bilir kişi misin diyebilirsin. Zaten ben Kuran'ı kendi kafama göre okuyup yorumluyorum ya da benden daha bilgili insanların düşüncelerini dinleyip aklıma yatarsa kabul ediyorum. Benim yorumum kesin doğrudur demiyorum. Biri derki bence alkol haram değil, namaz 50 vakit. Saygı duyarım. Çünkü o öyle anlamış. Zaten mesele de bu. Tek kitabımız var, tek Tanrımız var. Gerisi senle Tanrı arasında. Aklının alamayacağı şeylerle Tanrı seni sorumlu tutmaz zaten. Temelsiz sözlerden kurtulmamız, Kuran'ı aklımızla, bilimle vs yorumlamamız bence yapacağımız en güzel iş olur.

    Yani annemiz babamız dedelerimiz istisnalar olabilir tabiki ama kaç kişi Kuran'ı açıp okumuş? Kaç kişi Tanrı var mı İslam doğru din mi diye düşünmüş? Ben hadislerin Kuran'ın önüne geçtiğine inanıyorum. Zaten hadisler bu kadar ciddiye alınmıyor olsaydı insanlar açıp kuranı okurdu. Hadislerin varlığıyla birlikte, Kuran zaten yıllaaar önceden yorumlanmış olunca insanlar neden kuran okusun?


    Neden kopya kalmadığını da bilmiyorum zaten bilmediğim için sordum. Saygılar. İyi günler dilerim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Qweqweqwe123456789 -- 26 Nisan 2017; 21:28:30 >




  • kuran da ibadetin detayı yazmaz. yazıyor diyorsan mesela öğlen namazını anlatan ayet hangisi diye sorarım cevap veremezsin. neyse...

    herhalde keşke insanlar kuran okusalar demek istiyorsun son bölümde. okumadıkları için eleştiriyorsun sanıyorum. eğer böyleyse katılıyorum tabiki.
    hatta kuranı okurken paralelinde tarih, felsefe ve bilim de okumak gerekiyor.
    çünk kuran bir düz yazı gibi okunmuyor.
    detay verecek olursam. yaradılışı ve dünyanın şeklini kurandan okurken, bir yandan da evrenin oluşumunu, kopernicki ve galieo yu ve evrimi de okumak gerekiyor.
    veya kurandaki sebe suresini okurken, sebelileri tarihte de açıp okumak gerekiyor ki. onların islamiyet gelmeden önce başına gelenlerin sebebi doğal afet miymiş yoksa kuranda dediği gibi allahın onlara cezası mıymış anlaşılsın.
    ama günümüzde herkes malesefki okumadan sorgulamadan biraz da gündelik işlerin telaşına düşerek anasından babasından gördüğünü duyduğunu kopyalaya kopyalaya dinini sürdürüyor.




  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.