Şimdi Ara

Kötü bir tesadüfün eseriyiz

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
23
Cevap
1
Favori
908
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
7 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Doğanın mutlak kanunları yok,ortaya atılan tüm sistemler doğayı tanıma,anlamlandırma ve koşulları iyileştirme çabasından ibaret ama evrende akıl,mantık,düzen yok kaos kargaşa ve düzensizlik hakim sadece.Bu yüzden sorunu da çözümü de ...izm denen politik,felsefi,dini akımlarda aramayı bıraktım.Sorun varoluşun kendisi.Üstün akıl kötü bir tesadüfün sonucu.




  • Doğayı falan bilmem de gerçekten Türkiye'de yaşamak için kötü zamana denk gelmişiz

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tam kafamdakileri söylemiş,filmden bir kesit mi bu?Görmemiştim daha önce

  • Sen baktığında kaos görüyorsun ben baktığımda düzen. Henüz üstün aklı tanımlayamazken bile tesadüf eseri olduğunu söylemek çok iddialı. Okumaya devam.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • up

  • quote:

    Doğanın mutlak kanunları yok,ortaya atılan tüm sistemler doğayı tanıma,anlamlandırma ve koşulları iyileştirme çabasından ibaret


    Her şey tamamen düzeltilebilir olsaydı bu sefer de hayat çok monoton ve sıkıcı olurdu. Yani iyileştirme yerine kusursuz bir ıslah olsaydı şimdi bir cennette yaşayıp o cennetten de bir süre sonra durağanlığından ötürü sıkılırdık.

    quote:

    evrende akıl,mantık,düzen yok kaos kargaşa ve düzensizlik hakim sadece.


    İyi ki yok; evrensel bir akıl son derece despotik olabilirdi ki eşyanın tabiatı ve fizik kuralları zaten yeterince despotik ve sınırlayıcı. Buna mukabil kaotik ve içkin olarak anlamsız bir kainatta aklımızı serbestçe kullanma şansımız var. Belirli bir özgürlüğümüz ve rasyonel anlamımızı kendi başımıza yaratma şansımız var. Bir yandan da kaos bir düzendir; karmaşa, kompleksite, kaos çoğu zaman doğadaki örüntülerin yalnızca başka adlarıdır ve örüntüler "bir düzen" de ihtiva edebilir.

    quote:

    Bu yüzden sorunu da çözümü de ...izm denen politik,felsefi,dini akımlarda aramayı bıraktım


    Bilim her şeyi çözer çünkü anlama, imkanlar çerçevesinde optimize etme ve öngörme gücü veriyor. Bu da bilimi her ideolojiden veya diğer bilgi sisteminden farklı kılıyor. İnsanı sınırlayan tek şey doğanın örüntüleri, madde ve enerjiye erişme imkanlarımızdır yalnızca.

    quote:

    Sorun varoluşun kendisi.


    Again, başa dönüyoruz. Varoluş sorunsuz veya ideal olsaydı bu sefer de sıkıcı olurdu. Üstünde uğraşabileceğin problematikleri vs olmazdı. Durağan olurdu. Şak diye her şeyi bildiğini (omniscient) düşün ya da yapabildiğini (omnipotent). Sıkıntıdan patlardık ya da Aristoteles'in hareket etmeyen hareket ettiricisi gibi yalnızca tüm varlığı tekrar tekrar monitörleyen veya dönüştürüp duran bir şey olurduk.

    Yalnızca ideal bir toplumda yaşamaktan söz ediyorsak İskandinav toplumlarının misal yüksek intihar oranları dikkat çekici çünkü kusursuzluğu sağlama çabası yan etki olarak monotonluğu ve değersizleştirmeyi getiriyor. Sosyal yaşamı, kültür veya siyaseti biraz ıslah edeyim derken amaçları ve varlığın değerini elimine etmemek gerek. Felsefi düşünceye girişenlerin en büyük sorunlarından birisi ele aldıkları şeye sanki değer yüklüyormuş gibi yaparaktan aslında içini boşaltıp hiç etmeleri. Bu da Nietzschevari deyişle nihilizm virüsüne ve umutsuzluk hastalığına kapı aralıyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Her konuya mantıklı bir cevabınız oluyor hocam,sizden 10 tane klonlasak forumun seviyesi 10 kat artar herhalde :)

    @Nat Alianovna




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-C9F4BCB80 -- 14 Haziran 2021; 12:52:3 >
  • Teveccüh için teşekkürler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nat Alianovna

    quote:

    Doğanın mutlak kanunları yok,ortaya atılan tüm sistemler doğayı tanıma,anlamlandırma ve koşulları iyileştirme çabasından ibaret


    Her şey tamamen düzeltilebilir olsaydı bu sefer de hayat çok monoton ve sıkıcı olurdu. Yani iyileştirme yerine kusursuz bir ıslah olsaydı şimdi bir cennette yaşayıp o cennetten de bir süre sonra durağanlığından ötürü sıkılırdık.

    quote:

    evrende akıl,mantık,düzen yok kaos kargaşa ve düzensizlik hakim sadece.


    İyi ki yok; evrensel bir akıl son derece despotik olabilirdi ki eşyanın tabiatı ve fizik kuralları zaten yeterince despotik ve sınırlayıcı. Buna mukabil kaotik ve içkin olarak anlamsız bir kainatta aklımızı serbestçe kullanma şansımız var. Belirli bir özgürlüğümüz ve rasyonel anlamımızı kendi başımıza yaratma şansımız var. Bir yandan da kaos bir düzendir; karmaşa, kompleksite, kaos çoğu zaman doğadaki örüntülerin yalnızca başka adlarıdır ve örüntüler "bir düzen" de ihtiva edebilir.

    quote:

    Bu yüzden sorunu da çözümü de ...izm denen politik,felsefi,dini akımlarda aramayı bıraktım


    Bilim her şeyi çözer çünkü anlama, imkanlar çerçevesinde optimize etme ve öngörme gücü veriyor. Bu da bilimi her ideolojiden veya diğer bilgi sisteminden farklı kılıyor. İnsanı sınırlayan tek şey doğanın örüntüleri, madde ve enerjiye erişme imkanlarımızdır yalnızca.

    quote:

    Sorun varoluşun kendisi.


    Again, başa dönüyoruz. Varoluş sorunsuz veya ideal olsaydı bu sefer de sıkıcı olurdu. Üstünde uğraşabileceğin problematikleri vs olmazdı. Durağan olurdu. Şak diye her şeyi bildiğini (omniscient) düşün ya da yapabildiğini (omnipotent). Sıkıntıdan patlardık ya da Aristoteles'in hareket etmeyen hareket ettiricisi gibi yalnızca tüm varlığı tekrar tekrar monitörleyen veya dönüştürüp duran bir şey olurduk.

    Yalnızca ideal bir toplumda yaşamaktan söz ediyorsak İskandinav toplumlarının misal yüksek intihar oranları dikkat çekici çünkü kusursuzluğu sağlama çabası yan etki olarak monotonluğu ve değersizleştirmeyi getiriyor. Sosyal yaşamı, kültür veya siyaseti biraz ıslah edeyim derken amaçları ve varlığın değerini elimine etmemek gerek. Felsefi düşünceye girişenlerin en büyük sorunlarından birisi ele aldıkları şeye sanki değer yüklüyormuş gibi yaparaktan aslında içini boşaltıp hiç etmeleri. Bu da Nietzschevari deyişle nihilizm virüsüne ve umutsuzluk hastalığına kapı aralıyor.

    Hocam iskandinav ülkelerinde intihar oranları gerçekten yüksekmi? Yoksa bizi mi yiyorlar?

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-98B36D602

    Hocam iskandinav ülkelerinde intihar oranları gerçekten yüksekmi? Yoksa bizi mi yiyorlar?



    Alıntıları Göster

    Yüksek insani gelişmişlik endeksleri ve mutluluk oranları; eğitim, demokrasi, ekonomik seviyeleri düşünüldüğünde, insana insan olma haysiyetini hatırlatan örnek ülkeler olarak parmakla işaret edildikleri göz önüne alındığında görece (misal bu konularda daha geri Türkiye'ye kıyasla) daha yüksek intihar oranlarına sahipler. Ancak pekala benim iddia ettiğim faktörlerin yanında genel olarak kasvetli soğuk iklim gibi başka faktörler de çok etkili olabilir. 


    https://data.oecd.org/healthstat/suicide-rates.htm

    Linkte yer alan figürde İsveç, Norveç, Finlandiya ve İzlanda'yı Türkiye ile beraber highlight edebilirsiniz.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Bravo yani yazdıklarınızı okuyunca kendi bilgi seviyemden utandım. Birçok kelimenin anlamını bile bilmiyorum. Bir de üniversite okudum diyorum!

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nat Alianovna

    quote:

    Doğanın mutlak kanunları yok,ortaya atılan tüm sistemler doğayı tanıma,anlamlandırma ve koşulları iyileştirme çabasından ibaret


    Her şey tamamen düzeltilebilir olsaydı bu sefer de hayat çok monoton ve sıkıcı olurdu. Yani iyileştirme yerine kusursuz bir ıslah olsaydı şimdi bir cennette yaşayıp o cennetten de bir süre sonra durağanlığından ötürü sıkılırdık.

    quote:

    evrende akıl,mantık,düzen yok kaos kargaşa ve düzensizlik hakim sadece.


    İyi ki yok; evrensel bir akıl son derece despotik olabilirdi ki eşyanın tabiatı ve fizik kuralları zaten yeterince despotik ve sınırlayıcı. Buna mukabil kaotik ve içkin olarak anlamsız bir kainatta aklımızı serbestçe kullanma şansımız var. Belirli bir özgürlüğümüz ve rasyonel anlamımızı kendi başımıza yaratma şansımız var. Bir yandan da kaos bir düzendir; karmaşa, kompleksite, kaos çoğu zaman doğadaki örüntülerin yalnızca başka adlarıdır ve örüntüler "bir düzen" de ihtiva edebilir.

    quote:

    Bu yüzden sorunu da çözümü de ...izm denen politik,felsefi,dini akımlarda aramayı bıraktım


    Bilim her şeyi çözer çünkü anlama, imkanlar çerçevesinde optimize etme ve öngörme gücü veriyor. Bu da bilimi her ideolojiden veya diğer bilgi sisteminden farklı kılıyor. İnsanı sınırlayan tek şey doğanın örüntüleri, madde ve enerjiye erişme imkanlarımızdır yalnızca.

    quote:

    Sorun varoluşun kendisi.


    Again, başa dönüyoruz. Varoluş sorunsuz veya ideal olsaydı bu sefer de sıkıcı olurdu. Üstünde uğraşabileceğin problematikleri vs olmazdı. Durağan olurdu. Şak diye her şeyi bildiğini (omniscient) düşün ya da yapabildiğini (omnipotent). Sıkıntıdan patlardık ya da Aristoteles'in hareket etmeyen hareket ettiricisi gibi yalnızca tüm varlığı tekrar tekrar monitörleyen veya dönüştürüp duran bir şey olurduk.

    Yalnızca ideal bir toplumda yaşamaktan söz ediyorsak İskandinav toplumlarının misal yüksek intihar oranları dikkat çekici çünkü kusursuzluğu sağlama çabası yan etki olarak monotonluğu ve değersizleştirmeyi getiriyor. Sosyal yaşamı, kültür veya siyaseti biraz ıslah edeyim derken amaçları ve varlığın değerini elimine etmemek gerek. Felsefi düşünceye girişenlerin en büyük sorunlarından birisi ele aldıkları şeye sanki değer yüklüyormuş gibi yaparaktan aslında içini boşaltıp hiç etmeleri. Bu da Nietzschevari deyişle nihilizm virüsüne ve umutsuzluk hastalığına kapı aralıyor.

    "Her şey tamamen düzeltilebilir olsaydı bu sefer de hayat çok monoton ve sıkıcı olurdu. Yani iyileştirme yerine kusursuz bir ıslah olsaydı şimdi bir cennette yaşayıp o cennetten de bir süre sonra durağanlığından ötürü sıkılırdık."


    Aslında sıkılmanın da bir fizyolojisi var. Haz musluklarını kapatıp zihni döngü dışına iten ilkel alt beyin mekanizması. Alt beynin üst beyni domine ettiği ilkel insan bedenini deneyimliyoruz. Eğer bir gün insan genomu yüzde yüz çözülüp tamamen mühendisliğe açık hale gelirse, üst beynin alt beyni domine ettiği modelde sıkılma tarih olur. Yani teoride hiç durmadan her gün okey oynayıp hep aynı hazzı aldığımız bir sonsuz cennet mümkün  

  • https://www.youtube.com/channel/UC1HiZ7N02vf-0fufcNgdHcw tavsiye ederim. Doğanın nasıl bir düzende yaratıldığı gayet açık anlatılıyor.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Düzenli kaos var. Bir yaşam zinciri. Bu bir insanın yerine başka bir insanın gelmesi ya da ölen bir yıldızın yerine başka bir tanesinin üretilmesi gibi. Nebulalar bunun için var mesela.
    Düşünüp işin içinden çıkamadığı için insan her şey bir kaosun eseri diyor. Bu da insan aklını alıp çöpe atmaktan başka bir şey değil

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • he he evrende düzen yok ama fizik yasaları tümevarımı ve insan zihnini haklı çıkarıyor. kaotik ve düzensiz sistemi anlamlandıramazsın çünkü anlamlandıracak kurallı bir nesne yoktur. insan evreni anlayabilir kuralları görebiliyorsa yine biraz kafayı zorlayıp anlanabilen ve görülebilen bir nesnenin olduğu sonucuna varırız. bu da evrendeki düzenli sistemdir

  • Yaw ben bu arkadaşın yazdıklarının yüzde yirmisini anca anlıyorum  


    Kendisine Einstein'den şu sözü yazmak istiyorum; Bir şeyi 6 yaşındaki bir çocuğa anlatamıyorsanız, siz de anlamamışsınız demektir!


    @Nat Alianovna


    Konuyla ilgili olarak tanrılar sıkıldı ve kendilerine sınırlı, engebeli bir dünya yarattı. Sanal gerçeklik misali hissettiğimiz her şeyi hissediyorlar gibi teoriler üretilebilir.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: souledge

    https://www.youtube.com/channel/UC1HiZ7N02vf-0fufcNgdHcw tavsiye ederim. Doğanın nasıl bir düzende yaratıldığı gayet açık anlatılıyor.

    Kaç tane tanrı var, neden? hep sallayın nasıl olsa insanoğlu hep bir kahmana ihtiyaç duyuyor, siz de bu zayıflığın kurbanısınız.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-4D62BFE91 -- 18 Haziran 2021; 0:56:18 >
  • Einstein esasında oldukça haklı ama olgular kompleksleştikçe basite indirgemek de zorlaşıyor. Fizik belki de formüller ve bazı matematiksel mefhumlardan yola çıkarak kolayca açıklanabilir ancak karmaşık ve uzun bir literatürü, yani bir konuda yazılmış her şeyi basite indirgemek biraz zor. Dünyada akıl almaz bir çeşitlilik ve detay var. Kapsadıkça ve basitleştirdikçe detaylar ve istisnalar kayboluyor. Ancak bu demek değildir ki belirli yaygın örüntüler ve bu örüntülerin anlaşılabilir izahları veya ilkeleri yok. Tam aksine görüldüğü kadarıyla her yerde varlar.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.