Şimdi Ara

'Konu Dışı' bölümünde, aydınlanma yoluna girenler artıyor

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
23
Cevap
0
Favori
557
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Aydınlanma yoluna girmenin en ciddi emarelerinden biri kapsamlı sorgulamalarda bulunmaktır. Mesela hayatın amacını sorgulamak gibi.


    Arada gezinirken bazen birilerinin başlığına emek verip, uzun uzun anlatıyorum ama bir bakıyorum bana hak vermiş ve daha yarım saat geçmeden başlığı "silinsin" diye değiştirmiş. Ya da bir başka anlatım yaptığım başlıkta tartışma şu bu gibi nedenlerle başlık kaldırılmış.


    Kimi başlıkta diyorum ki "anlatırdım uzun uzun ama başlık kaldırılabilir". Bu defa gelip özelden soruyorlar ve kişiye özel hizmet herkese fayda sağlamıyor.


    Peki bu durumda neye yaradı forum? Bu sebeple az önce bu tip bir başlıkta link verip geçtim.


    Önce çok uzun bir sorgulama süreci olur ve sonra zihni durdurmayı öğrenir insan. Sorgulamak iyidir. Sizler de bir şeyleri sorguluyor musunuz? Sorgulayanlar neyi sorguluyor? :)




  • Yıllarca aynı dizide karı koca rolü oynayan Halukla meltem arasında gerçek hayatta birşeyler yaşandı mı onu düşünüyorum.
    Birde şey kalk gidelim dizisinde son zamanlar reyting çok düşmüştü. Senarist olarak geniş ailenin senaristi gelmişti. Atlangoç cevahirin yanına neden az ulviyi ekleyip geniş aileyi tekrar canlandırmadı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kac senedir aydinlanma ile ilgileniyorsun

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Artık sorgulamıyorum bıraktım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hayatın amacını ilk ne zaman sorguladım hatırlamıyorum ama uzun yıllar önce, amacın mutluluk olduğu sonucuna varmıştım o zamanki aklımla. Bu yönde fayda sağlayacak kitaplardan da ilk o zamanlar okumaya başlamıştım.


    Hayatın daha yüksek bir amacının olması gerektiğini ise sonradan düşünmeye başladım. Bu defa da farklı bir sonuca varmıştım, ancak adını tam koymak zorlaşmıştı.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mobidik -- 2 Ağustos 2021; 11:30:26 >
  • Acı içindeyim bana ne önerirsin hocam

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Aydınlanmak genellikle sancılı süreçleri de içerir. Bu konuyu insanın enerji merkezleri ve kundalini enerjisinin uyanması ile açıklayanlar, kuyruk sokumundaki kundalini enerjisinin uyanmasından sonra, omurilikteki ilgili kanalda yavaş yavaş üst çakralara ilerlemesi şeklinde açıklıyorlar. Çoğu insanın ilk üç çakrasından bazılarında enerji blokajları vardır. Bu sebeple çakralar yeterince iyi çalışmıyordur. İşte aydınlanma sürecinde bu çakraların da yeterince işlevsel çalışması için bedenin bir çaba içerisine girmesi sonucu oluşur. Bunun için de zorlu hayat deneyimleri çekilebilir. Bu da acı yaratır.


    Acının bir diğer sebebi 'kurban psikolojisi' ya da 'suçluluk duygusu' olabilir. Bu duygular da acı yoluyla zorlama yaratarak çakraları daha iyi çalışmaya zorlar. Çoğu kimse kendini hayatın içinde, haksızlığa uğramış bir kurban gibi görür. Bu duygunun sadece kendisi için geçerli olduğu gibi bir anlayış içinde olur. Halbuki çokça kimse bu duygu nedeniyle olumsuzluk yaşar. Öncelikle bilinmesi gereken budur. Bu bilindiği zaman farkındalık seviyesi bir kademe daha yükselir ve algı değişmeye başlar.


    Doğru algıya ilişkin düşünce kalıbı, söz gelişi şöyle olmalıdır. Ana kontrol merkezi işini biliyor ve her şey kontrol altında. Bu yaşadığım duygular uyanmaya başlamamın bir sonucu ve geçici bir süreç. Hayatımın kontrolü aslında benim elimde ve her şeyi olduğu gibi kabul ediyorum."


    'Kabul' kavramı çok önemlidir. Olanı olduğu gibi kabul etmek kolay değildir. Ancak önce doğru felsefeyi benimsemek, sonradan atılacak adımların da doğru olmasını sağlar. Her şeyin hayat sahnesinde bir nevi illüzyon olduğunu ve olanı olduğu gibi kabul edebilmeyi başaranlar, aydınlanma yolunda önemli bir adım atmış olurlar. Aksine davranıp, olanlara kabulsüzlük göstererek direnmek, olsa olsa acıyı artırır. Yeni sınavlar ve zorluklar çıkar ki, insan daha da zorlanarak sınavı aşsın. Bu sebeple umursamamak bir çözüm değildir. Çünkü blokaj ilgili çakralarda durmaktadır ve çözülmesi gerekmektedir.


    Nitekim büyük zorlukların içinden geçmiş kişilerin nasıl olgun bir yapıda olmaya başladıklarını ve kabullerinin yükseldiğini fark edebiliriz. Bu konuları böyle ayrıntılı anlatıyorum ki, sorunun içinden bilinçli olarak geçilebilsin. Bu konuda zorluk yaşayan herkese de faydası olsun. Mesela başlığa ilk yanıtı atan arkadaşın ayakları henüz yere basmıyor görünüyor. Henüz kundalinisi uyanmamış görünüyor. Aydınlanma yoluna girmek, uyanış ile, yani kundalinisi uyanmakla oluyor. Eğer bu yolda biz gönüllü ve bilinçli olursak, herkesin kendi çakra durumuna göre değişken olacak şekilde, zorluklar daha kolay atlatılabilir oluyor. Hatta öyle zorluklar yaşayanlar oluyor ki, biz havadan nem kapar durumda sayılabilecek şeyleri dert ediyoruz. Kendini aydınlanmaya gönüllü olarak veren kişinin ise ufak sorunlardan büyük dersler çıkarabilmesi mümkün olabiliyor.



    Acı veren duyguların hafiflemesi için şöyle bir kendi kendine telkin çalışması arada bir düzenli olarak yapılabilir: "Bu duyguları sevgi ile kabul ediyor ve kucaklayarak sahipleniyorum." Bu telkin birkaç defa kendi kendine arka arkaya yapılır ve sonra; "Şimdi sonsuz, sınırsız, varsayımsız olan yüce duyguları davet ediyorum." bu telkin de birkaç defa tekrar edilir. Davet edilen yeni yüce duyguların verdiği hissi algılar duruma geçebilmek çok daha iyi olur. Sonra; "şimdi olumsuz duyguları, sonsuz, sınırsız ve varsayımsız olanla değiştirip, dönüştürüyorum". Bu da birkaç defa tekrar edilir. Bu şekilde duyguların neden olduğu blokajlar eritilmeye başlanılır. Bu çalışmayı hafife almayalım ve etkili olduğunu bilelim.


    İlk üç çakradan geçen kundalini enerjisi dördüncü çakraya ulaştığı dönemde, içimizde büyük bir mutluluk dalgası hüküm sürer. Kuşlar çiçekler, insanlar ve her şeye sevgiyle bakmaya başlarız. Gerçek mutluluğun ne olduğunu anlarız ve mutlu olmamız için ortada belirgin sebepler olması gerekmez. Her şeye pembe gözlüklerle bakarız. Bu da geçici bir süreçtir. Çünkü kundalini arada dalgalanır.


    Laylaylom takılan insanlara yazdıklarım anlamsız gelecektir. Dalgalarını geçeceklerdir. Hatta bu yazıyı okumayacaklardır. Çünkü onların daha yolları vardır. Bu yazı azınlığa hitap eder, çünkü herkes aydınlanma yoluna girmiş değildir. Bu paragraflar gerçekten ihtiyacı olanların işine yarayacaktır. Ancak farkına varılmalı ki, içinde bulunduğumuz dünya süreci zorlukları içermekte ve aydınlanmaya zorlayıcı özellik taşıyan niteliktedir. O halde direnmeyelim ve kabule geçelim.

  • herkes hayat hakkında böyle duygu ve fikirlere kapılır. herkes varoluşsal problemlere düşer. bu olayın bir esprisi yok hele 21. yüzyılda. asıl hiç sorgulamamış olmak ve bu tarz meselelerle ilgilenmeye ihtiyaç duymamak daha nadir ve iyi bir durum

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-F7923480B

    herkes hayat hakkında böyle duygu ve fikirlere kapılır. herkes varoluşsal problemlere düşer. bu olayın bir esprisi yok hele 21. yüzyılda. asıl hiç sorgulamamış olmak ve bu tarz meselelerle ilgilenmeye ihtiyaç duymamak daha nadir ve iyi bir durum

    Bu da bir düşünce ancak "uyanmak" diye bir kavramdan bahsediliyor. Mesela Eckhart Tolle bu konularda yazan, çok sağlam bir yazar. Alman asıllı ve Kanada'da yaşıyor. İngilizce, Almanca, ispanyolca seminerler veriyor. En tanınmış kitabı 'Şimdinin Gücü' ve ben o kitabı ilk aldığımda okuyamamıştım. Kaç sene rafta durdu ve sonra bilincim kabul etti. (Sonradan bütün kitaplarını okudum.)


    https://www.dr.com.tr/Kitap/Simdinin-Gucu-Gercegi-Arayanlarin-Mutlaka-Okumalari-Gereken-Bir-Kitap/Hobi/Parapsikoloji/urunno=0000000104045

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mobidik

    Hayatın amacını ilk ne zaman sorguladım hatırlamıyorum ama uzun yıllar önce, amacın mutluluk olduğu sonucuna varmıştım o zamanki aklımla. Bu yönde fayda sağlayacak kitaplardan da ilk o zamanlar okumaya başlamıştım.


    Hayatın daha yüksek bir amacının olması gerektiğini ise sonradan düşünmeye başladım. Bu defa da farklı bir sonuca varmıştım, ancak adını tam koymak zorlaşmıştı.

    İnancınız nedir?

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dapeux

    İnancınız nedir?



    Alıntıları Göster

    Damdan düşer gibi.  

    Panenteizm bana en yakın gelen inanç biçimi. Aynı zamanda tasavvufun üst mertebeleriyle benzeşiyor panenteizm. Sizin inancınız nedir ve neden bu soruyu sormuş bulundunuz?

  • Mobidik kullanıcısına yanıt
    Güzel yazı

    BUT I AM STILL IN PAIN

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Milletin derdi sizi gerdi sanırım... aşırı işsizlik zor tabii.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • OSSİ MÜZİKyoutube
    Salim Dündar - Aynalar Söz-Müzik: Metin Eryürek Düzenleme: Onno Tunç Yapım Yılı:1976 Harmanım ben harmanım Kırk satırlık fermanım Yok dizinde dermanım Eyletmen beni Söyletmen beni Ağlatman beni Aynalar aynalar İster anam darılsın İster babam darılsın Vuran elim kırılsın Hüznüm sizde görünür Saçım beyaz örülür Yaşarken de ölünür Söyletmen beni Ağlatman beni Aynalar aynalar Yüzümde hep çizgiler İçimde hep ezgiler Uçup gitti seneler Eyletmen beni Söyletmen beni Ağlatman beni Aynalar aynalar Dinlemek Ve İndirmek İçin Tıklayınız... Albüm Detayı: https://bit.ly/2Ld7SxW Apple Müzik : https://apple.co/2IcpSYV Muud Müzik : https://bit.ly/2SRmoPD fizy: https://fizy.in/Ge9kk Spotify : https://spoti.fi/2GJavER https://www.facebook.com/ossimuzik/ https://twitter.com/ossimuzik https://www.instagram.com/ossimuzik/ http://www.ossimuzik.com/ #SalimDündar #Aynalar #TürkçeMüzik #80ler
    https://www.youtube.com/watch?v=o2EgM4JGWxY&feature=youtu.be
  • artık herkesin bildiği zaten bildiği şeylerle diğerlerine akıl verip akıl verenin de kendini alim sanması çok sıkıcılaşmadı mı. kafamı taşla ezeceğim valla.

  • Z kuşağı kendinden bile bıkmış. Titreyip kendine gelebilecek enerjisi dahi kalmamış.  

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mobidik

    Damdan düşer gibi.  

    Panenteizm bana en yakın gelen inanç biçimi. Aynı zamanda tasavvufun üst mertebeleriyle benzeşiyor panenteizm. Sizin inancınız nedir ve neden bu soruyu sormuş bulundunuz?



    Alıntıları Göster

    Bu konular üzerine kafa yormuş birine benziyorsunuz o yüzden ulaştığınız sonucu merak ettim.


    Şu an bir inançta karar kılmadım açıkçası. Ölümün bir son olmadığına, iyi ve kötü eylemlerimizin, düşüncelerimizin bir sonucu olacağına inanmak istiyorum




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dapeux -- 29 Eylül 2021; 19:37:16 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dapeux

    Bu konular üzerine kafa yormuş birine benziyorsunuz o yüzden ulaştığınız sonucu merak ettim.


    Şu an bir inançta karar kılmadım açıkçası. Ölümün bir son olmadığına, iyi ve kötü eylemlerimizin, düşüncelerimizin bir sonucu olacağına inanmak istiyorum



    Alıntıları Göster

    Hayatın amacının, olup yeniden ona dönmek olduğuna inanıyorum. Bu inanç fanatikçe değil ama her deneyim tekrar tekrar bu sonuca götürdüğü için bu şekilde inanıyorum. Olmanın ise sonu yok. Şu an başladığımın daha ilerisindeyim diyebilirim ama yol çok uzun. Yani ona dönmek tek yaşamda olabilecek bir şey değil. Bu sebeple reenkarnasyona ve daha üst bilinç seviyelerini deneyebileceğimiz farklı bedenlerde de var olacağımıza inanıyorum. İnandıklarımın hiç birinde katı değilim. Her zaman daha iyi ve mantıklı anlatımlara açığım. zaten bilincin yükselmesinin işaretlerinden birisi, geniş ufuklu ve esnek bakabilmektir. Bilinçsel ve bedensel titreşimini yeterince yükseltenin bedenli yükselebileceğine de bu anlayış seviyesine ulaştıktan sonra çok yüksek olasılık verdiğimi söylemeliyim. Ve daha bir sürü şey. :)

  • Ben halen o denli büyük bir sorgulamaya girmedim Konu Dışında takılırken ama buralarda gezmek gerçekten hoşuma gidiyor. Umarım yazdığım yanıtlar insanların işinede yarıyordur.

    Yarıyorsa ne mutlu bana :)

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Aydınlanmanın tadı saman gibidir.Çünkü aydınlanınca bir halt yapamadığını fark edersin

  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.