Şimdi Ara

Kısa süreli Paris tatilim

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
31
Cevap
1
Favori
816
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhaba arkadaşlar,

    4 günlük paris tatilim bitti ve dün aksam itibariyle Türkiye'ye döndüm.Kısa süreli bi tatildi ama çok etkilendim.
    Belki ilk yurt dışı gezim olması dolayısıyla böyle düşünüyor olabilirim ama yinede objektif bakınca adamlar uçmuş diyorum,başka birşey diyemiyorum.

    Tüm sokakların tüm caddelerin bir plan dahilinde olması,hemen hemen tüm binaların dış cephelerinin aynı çizgide aynı renkte olması.

    Tarihi binaların,yapıtların,heykellerin tertemiz,bakımlı olması.Hiçbir tarihi binanın sağına soluna ''ahmet burcu'' ''çarşı,ultraslan'' gibi saçma sapan yazıların yazılmamış olması.

    Tüm yeşillendirme planlarının sapmadan aynı doğrultuda olması.Tüm ağaçların aynı boyda aynı türde olması aynı çizgide olması.

    Devasa yeşil alanların olması ve bu geniş alanların parisin göbeğinde olması! Aynı alanlar istanbulda olsun,ne yapar ederler oralar avmlerle dolardı.
    Belediye başkanına rüşvet,yardımcısına rüşvet,zabıta amirine rüşvet derken o yeşil alanlar istanbulda olsaydı tamamen beton dolmuştu,ne yazıkki!

    Bu zamana kadar avrupa halkı,özellikle almanya fransa ingiltere halkı için soğuk insanlar derlerdi.Yüzleri gülmez vs. felan.
    Valla ben neredeyse her karşılaştığım insandan merhabayıda,iyi günleride,iyi akşamlarıda kaptım

    Ortalık bonjour bonsua diyenden geçilmiyor.Kuzenimle spor salonuna gittim,içeri her gelen elinde ağırlık vs. olmayan herkezle tokalaşıp selamlaşıp öyle sporuna başlıyor.Kimsede gram kasıntı,gram ego yok.Burada da spora gidiyorum,10kg dambılı eline alan kasıntının kralı oluyor

    Egolu ve kasıntı milletiz usta,bunu zaten biliyordum ama bu sefer iyice pekişti bu fikrim.

    Kimse kimsenin giyimine bakmıyor,herkez kendi tarzını yaratmış.

    Kimi kısa kol giyiniyor kimi uzun kul.Kimi kalın kaba mont giyinmiş kimi ince bi yelekle geziniyor.Kimi bot giyinmiş kimi spor ayakkabı.Kimse kimseyi zevkiyle,tarzıyla yargılamıyor.

    Kimse kimsenin rahat ettiği durumla alakadar değil.''hava cok sıcak,botmu giyinilir la bu havada'' diye gerzek gerzek konuşan yok.

    Meşhur şanzelize caddesi cuma akşamı saat 10'da trafikten kitlenmiş durumdaydı.İnanın abartısız söylüyorum bir tane korna sesi duymadım! birtane trafikten kurtulmak için sağa sola manevra yapan magoş görmedim.Yüksek sesle müzik dinleyen barzo görmedim.

    Gerçekten doğruymuş,yola adım attığın an hatta yola adım atma pozusyonunda dahi dursan gelen araç anında frenliyor.Geçmeni bekliyor yada geçecekmisin diye sana bakıyor.Ülkemizdede adımını attığın an araba korna çalıyor,görmüyomusun benim geldiğimi diyor

    Le sete diye bir gece klubune gittik kuzenle.Oldukça kaliteli,güzel bir mekan.Belki içeride 500 kişi vardı ve bunun yarısı rahat bayandı.Bizim taksimin mekanlarına benzemiyor yani Vucut çalışmış,hayvan gibi eleman doluydu ortalık ama dans ederken kolumuz felan çarptığı zaman anında özürdiliyor.lan zaten çarpan benim,özürdileyip beni bu kadar mahçup etme diyorum içimden aynı durumdaki bizim gençlerimiz dağları ben yarattım havasında takılıyolar ortamda. '' kaslıyım ulan ben,g.tünüzü başınızı oynatmayın'' hesabı

    Klupteki kimsede kasıntılık görmedim,tartışma,agresif agresif sağı solu kesme.karıya kıza zorla sarılma felan.gram böyle hareketler yok.herkez neşesinde eglencesinde. Belki bi 7-8 kez bana fransızca bişeyler soranlar oldu,artık ne soruyorlar bilmiyorum ama fransızca ''ben türkiyeden geldim'' cümlesini kurduğum an fransızca bilmediğimi anlayıp hemen bi tebessüm ve pağdon mösyö bonsuaa diyip çekip gidiyolar.

    Yani bu yukarıda yazdıklarım hep ince detaylar ama aynı zamanda toplumun ahlak,karakter,kişilik durumlarını yansıtıyor.Adamlar bir çok şeyi aşmışlar kardeşim,aramızda çok büyük farklar var.

    Ve konunun son vurucu cümlesini kuruyorum, evet parisi bu kadar öven biri olarak oraya taşınma kararı aldım zaten bu kısa gezinin diğer gayeside yerinde görmekti yaşanacak yeri. gezdim gördüm ve artık hayatıma orada devam etmeye karar verdim.herşey hazır,sistem hazır,ev eşya hazır.uçağa binip gitmemi bekliyor

    Allaha şükürler olsun,insana insan olduğu için değer veren bir ülkede,bitkiye hayvana tarihe,emeğe sanata hakkıyla değer veren ülkede yaşamak nasip olucak insallah bana.

    2019'u görmeden bu adam gider.Geride kalanlara Allah sabır versin







  • çok güzel yazmışsınız hocam,teşekkürler. dediklerinize katılıyorum ;)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ComradeMRX

    çok güzel yazmışsınız hocam,teşekkürler. dediklerinize katılıyorum ;)
    Rica ederim ustadım. Katıldığınıza göre sizde oraları görüp geldiniz sanırım :)
  • Bize de gittiğimiz her yerde 1 Euro'cu zencilerden fenalık gelmişti.Gittiğimi şehirler arasında en sevmediğim yer Paris'ti sanırım.İstanbul 'a göre artıları tabi ki tartışılmaz ama yerleşme açısından başka alternatiflere de bakmanızı öneririm.Mesela Hollanda.Ama kuzeniniz orada olduğu için siz orayı tercih ettiniz sanırım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-C81E767DF

    Bize de gittiğimiz her yerde 1 Euro'cu zencilerden fenalık gelmişti.Gittiğimi şehirler arasında en sevmediğim yer Paris'ti sanırım.İstanbul 'a göre artıları tabi ki tartışılmaz ama yerleşme açısından başka alternatiflere de bakmanızı öneririm.Mesela Hollanda.Ama kuzeniniz orada olduğu için siz orayı tercih ettiniz sanırım.
    Aynen ustadım, kuzenim hatta kuzenlerim olduğu için ilk tercihim paris oldu.Yani 7 kuzenim ve bunların eşlerinin kardeşleri ve arkadaşları derken hemen hemen bi 100 kişilik arkadaş grubuna dahil oldum böyle bir olay yurt dışına yerleşecek olan biri için oldukça artısı olan durum malumunuz.

    1 euro'cu zenciler hala varlar Hatta bir çoğu türkçe konuşabiliyor,azda olsa.Önce fransızca teklif ediyor,ben makara olsun diye türkçe cevap veriyorum ''baba para yok para'' diyorum, gel abi sana 5 tanesi 1 euro diyor ( eyfel şekilli anahtarlık satıyorlar)

    Ama o zenciler dahi bizim 1 liracılarımızdan daha medeni ustadım,sadece teklifte bulunuyorlar.Bizim aksarayda yere serip ürün satanlar adama yapışıyorlar resmen ve gelene geçene özellikle bayanlara karşı davranışları tam sopalık.Zencilerde bu yok,hepsi kendi aleminde.Zaten çoğunda kulaklık var müzik dinliyor,önünden geçenlere ezberindeki bir iki cümleyi söylüyor o kadar.

    Ayrıca genel olarak çok saygılı bir millet olarak gördüm ben fransızları.Paniksiz,stressiz gördüm.Araç kullanmalarından,market alışverişlerinde,fırında,benzin istasyonlarında,spor salonlarında hepsini gözlemlemeye çalıştım ve gerçekten hiç acele etmiyorlar.Karşı tarafı bunaltacak hemen hemen hiç hareketleri yok.

    Yani bizdeki sürekli arkana yapışan,sellektörcüler yok,kornacılar yok.fırında markette sırada beklerken ön sıraya kaynak yapmaya çalışan yüzsüzler yok.herşey kural nizam.




  • Kill-For-You kullanıcısına yanıt
    Şanslıymışsınız hocam kuzenlerin hepsinin orada olmasından dolayı.Bence de hızlıca değerlendirin iş imkanı varsa.

    Hırsızlık konularına dikkat edin bu arada oldukça fazla olduğu konusunda rehber bizi uyarmıştı.Kendisi otobüste bıraktığı çikolataları ve otobüsün navigasyonunu çaldırdı Bize söylerken kendi unutmuş ve ilk gecede böyle bir durumla karşılaştık ama güzel yani polise gitmeye gerek yok bir şey yapmıyorlar demişti.Bizde gidip ifade veriyorsun geliyor parmak izi alıyor kamera görüntüsü var adamın suratı çıkıyor ama bulamayız diyor olan senin zaman kaybına oluyor.O açıdan taktir etmiştim sistemlerini

    Şaka bir yana hakkınızda hayırlısı.Giderseniz trenle Belçika Hollanda taraflarına da geçmenizi tavsiye ederim.Müthiş güzellikte yerler gerçekten.




  • Çok güzel şehir, inanılmaz etkileyici. 3 gün kalmıştım bende, sanırım 2 haftada ancak doya doya gezilebilir.
  • Evet ustadım, gittiğimde kuzenlerde öyle demişti.hırsızlara dikkat ediceksin burada demişti. Hırsızlığı yapanlarda belli kişiler diyorlardı. Ya fas tunus cezayir yani kuzey afrikalılar yada güney afrikalılar.

    Uyuşturucu ticaretinide bu gruplar yönetiyormuş. Zaten gittiğimiz gece klubunde ne kadar şatafatlı masa var,ne kadar içkilerin gırla içildiği masa var hemen hemen hepsi kuzey afrikalıların masasıydı.Belliki para bolca akıyor bi yerlerden bunlara

    Tavsiyeleriniz için teşekkür ederim.Hollandayı çok övüyorlar evet,oralarıda mutlaka görmeye giderim kısmetse.Hele bi parise yerleşelim,görülecek çook yer var




  • Paris'ten nefret ediyorum.

    inanılmaz pahalı bir şehir, 12 Euro ya utanmadan soğan çorbası satıyorlar

    4 saat Paris yer altı mezarlarında da mahsur kalmamız cabası oldu.

    Bir daha da gitmem Parise
  • quote:

    Orijinalden alıntı: freezone00

    Paris'ten nefret ediyorum.

    inanılmaz pahalı bir şehir, 12 Euro ya utanmadan soğan çorbası satıyorlar

    4 saat Paris yer altı mezarlarında da mahsur kalmamız cabası oldu.

    Bir daha da gitmem Parise
    Ustadım aksine ben ucuz buldum parisi yani şöyle, belki o şanzelizenin etrafındaki restoranlar pahalıdır bilmiyorum ama ben pontuas denilen bölgesindeydim.araçla paris merkeze 10-15 dakikalık mesafede.orada mesela bi türk lokantasında bir porsiyon kuzu şiş,bir porsiyon adana kebap,tatlı ve içecek olarak kola aldım 20 euro tuttu.

    lidl diye bir market vardı,bizim buraların şok marketi gibi bi yerdi.oradan 12 adet 1.5 litrelik meyve suyu,35 adet farklı çeşitlerde kruvasan,1 adet büyük tam buğdaylı ekmek,1 adet büyük çavdar ekmeği,2 kilo muz,2 pakette dilimlenmiş salata yeşilliği aldık toplam tutar 34 euro idi.

    kruvasanlar malzeme olarak dopdoluydu,çikolatalı olanın içi çikolata dolu,elmalı olanın içi elma ezmesi doluydu.bizim buralardaki gibi peyniri zeytini koklatarak kullanmamışlar yani. ona rağmen tane fiyatı 0.40 euro 1.5 litrelik meyvu suyu 0.85 euro.
    muzun kilosu 1.20 euro.

    benzin istasyonlarında yakıtın litresi 1.55 euroydu sanırım,tam hatırlayamıyorum ama o civarlardaydı.

    eğlence ortamıda ucuzdu.kuzenimle gittiğimiz mekanda 1 büyük viski,3 büyük redbull buz kovasında getirip özel masana bırakıyorlar.3 kişi anca bunları içebiliyorsun ve ücret 120 euro.40 euroya krallar gibi içip eğleniyorsun ve bu 40 euro ortalama maaş alan birinin günlük kazancının yarısı kadar. bizim ülkemizde bu tarz bir mekanda ve bu içeceklerle takılmaya kalkarsan maaşın yarısı belki daha fazlasını bırakıyorsun

    kazanılan paralara göre elektronik eşyalar uygun,benzin uygun,araç fiyatları çok uygun,gıda uygun,giyim uygun.pahalı olan ne diyorum oradakilere,kiralar yüksek diyorlar.ne kadar? ortalama 80-100 metrekare evlerin kiraları 600-900 euro arası. sabah 9 akşam 5 çalışarak,cumartesi pazar tatil yaparak alınan 2000-2500 euro maaş için bu kira ücretleri bence aman aman yüksek değil.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kill-For-You

    Ustadım aksine ben ucuz buldum parisi yani şöyle, belki o şanzelizenin etrafındaki restoranlar pahalıdır bilmiyorum ama ben pontuas denilen bölgesindeydim.araçla paris merkeze 10-15 dakikalık mesafede.orada mesela bi türk lokantasında bir porsiyon kuzu şiş,bir porsiyon adana kebap,tatlı ve içecek olarak kola aldım 20 euro tuttu.

    lidl diye bir market vardı,bizim buraların şok marketi gibi bi yerdi.oradan 12 adet 1.5 litrelik meyve suyu,35 adet farklı çeşitlerde kruvasan,1 adet büyük tam buğdaylı ekmek,1 adet büyük çavdar ekmeği,2 kilo muz,2 pakette dilimlenmiş salata yeşilliği aldık toplam tutar 34 euro idi.

    kruvasanlar malzeme olarak dopdoluydu,çikolatalı olanın içi çikolata dolu,elmalı olanın içi elma ezmesi doluydu.bizim buralardaki gibi peyniri zeytini koklatarak kullanmamışlar yani. ona rağmen tane fiyatı 0.40 euro 1.5 litrelik meyvu suyu 0.85 euro.
    muzun kilosu 1.20 euro.

    benzin istasyonlarında yakıtın litresi 1.55 euroydu sanırım,tam hatırlayamıyorum ama o civarlardaydı.

    eğlence ortamıda ucuzdu.kuzenimle gittiğimiz mekanda 1 büyük viski,3 büyük redbull buz kovasında getirip özel masana bırakıyorlar.3 kişi anca bunları içebiliyorsun ve ücret 120 euro.40 euroya krallar gibi içip eğleniyorsun ve bu 40 euro ortalama maaş alan birinin günlük kazancının yarısı kadar. bizim ülkemizde bu tarz bir mekanda ve bu içeceklerle takılmaya kalkarsan maaşın yarısı belki daha fazlasını bırakıyorsun

    kazanılan paralara göre elektronik eşyalar uygun,benzin uygun,araç fiyatları çok uygun,gıda uygun,giyim uygun.pahalı olan ne diyorum oradakilere,kiralar yüksek diyorlar.ne kadar? ortalama 80-100 metrekare evlerin kiraları 600-900 euro arası. sabah 9 akşam 5 çalışarak,cumartesi pazar tatil yaparak alınan 2000-2500 euro maaş için bu kira ücretleri bence aman aman yüksek değil.

    Alıntıları Göster
    Hocam Avrupa'da yaşayan için problem yok tabi.

    Problem Türkiye'den gidenlerde.

    yoksa 2500 Euro maaş alan için neden sıkıntı olsun.




  • freezone00 kullanıcısına yanıt
    Bak orada çok çok haklısın ustadım,tl'yi euroya çevireyimde gideyim pariste gönlümce tatil yapayım dersen eyvah eyvah
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kill-For-You

    Rica ederim ustadım. Katıldığınıza göre sizde oraları görüp geldiniz sanırım :)

    Alıntıları Göster
    evet hocam yıllar önce,akrabalar var Paris , Toulouse da.

    Fransa dahil 12 ülkede bulundum, dil kurs,çalışma,gezme,tatil.

    yeşil alan,insana saygı,kimse kimseye karışmama,trafik vs bizim ülkede sorunları adamlar çoktan aşmış.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ComradeMRX

    evet hocam yıllar önce,akrabalar var Paris , Toulouse da.

    Fransa dahil 12 ülkede bulundum, dil kurs,çalışma,gezme,tatil.

    yeşil alan,insana saygı,kimse kimseye karışmama,trafik vs bizim ülkede sorunları adamlar çoktan aşmış.

    Alıntıları Göster
    Anladım ustadım, gerçekten öyle çok fazla yol almış gitmiş adamlar.Bakalım hayırlısıyla bizde dahil olucaz o sisteme.Artık oradan paylaşırım arada bir olayları,hayatı,sosyaliteyi




  • ne kadar harcadınız? neler yaptınız?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • @Kill-For-You

    Sizin adınıza gerçekten çok sevindim ve imrendim.

    Paris gibi şehirde yaşamak fantastik olacaktır sizin için. Biraz şanslı doğmak gerekiyor derler ya işte o sizde varmış. Darısı bize.

    Sorularım şunlar ?

    Paris'e tam olarak ne zaman kesin dönüş yapmayı planlıyorsunuz ?
    Paris'e hani ''En romantik aşkların yaşandığı şehir'' diyolar ya hakikaten romantik bir şehir mi
    Pariste 1 haftalık bir balayı acaba ne kadara mal olur ?
    Siz ne işle meşgul olmayı düşünüyorsunuz ?Dil sorunu nasıl çözeceksiniz ?

    Ek olarak konuyu güncelleye güncelleye fotoğraflarla gittiğiniz yerleri bu taşınma aşamasını anlatırsanız güzel olur deneyim sahibi oluruz.
    Bir gün Paris'e yolum düşerse sizi tanıdık olarak ekliyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Alisinasyon

    @Kill-For-You

    Sizin adınıza gerçekten çok sevindim ve imrendim.

    Paris gibi şehirde yaşamak fantastik olacaktır sizin için. Biraz şanslı doğmak gerekiyor derler ya işte o sizde varmış. Darısı bize.

    Sorularım şunlar ?

    Paris'e tam olarak ne zaman kesin dönüş yapmayı planlıyorsunuz ?
    Paris'e hani ''En romantik aşkların yaşandığı şehir'' diyolar ya hakikaten romantik bir şehir mi
    Pariste 1 haftalık bir balayı acaba ne kadara mal olur ?
    Siz ne işle meşgul olmayı düşünüyorsunuz ?Dil sorunu nasıl çözeceksiniz ?

    Ek olarak konuyu güncelleye güncelleye fotoğraflarla gittiğiniz yerleri bu taşınma aşamasını anlatırsanız güzel olur deneyim sahibi oluruz.
    Bir gün Paris'e yolum düşerse sizi tanıdık olarak ekliyorum.
    Teşekkür ederim dostum,

    Yani belki biraz şans var ama ben 33 yaşındayım.Bu yaşa kadar ülkemde bir çok meslek denemiş,her birine 4-5 yılını adamış ama sonucunda hala elle tutulur bir makam mevki ve gelir elde edememiş biri olarak son kozumu böyle oynadım ve oda tuttu gibi duruyor.Bu zamana kadar gülmeyen şans artık gülsün

    Sorularına gelecek olursak,

    1 - 12.ayın sonunu görmeden,muhtemelen 10-15. günleri arası temelli gidicem.

    2 - Yani ben çok kısa süreliğine gittiğim için ve bu süreler içerisinde de gezmekten ziyade işle alakalı görüşmeler yaptığım için çok farkedemedim romantikliğini ama şöyle birşey söyleyebilirim,cuma akşamı eyfeli görmeye gittik kuzenimle.eyfele çıkmadan önceki son bir sokakta yürüyorduk ve o soğukta bi çift sevgili gördüm.sokak ortasında sarılıp öpüşüyorlardı ama hiç hareket yok.soğuktan donup kalmışlar gibiydi ben eyfeli gezdim,resimler çekildim,nehri izledim felan derken 2 saat sonra tekrar aynı sokağa girdik ve aynı çift orada hala aynı pozusyonda opusuyorlardı bu sefer emin oldumki onlar orada o şekilde donmuşlar dikkatlice bakınca hareket ettiklerini ara ara ellerini oynattıklarını görünce tamam dedim yaşam belirtileri var bu olay bana çok romantik gelmişti mesela.
    Birde tabi eyfelin çevresindeki yeşil alanlara oturup bir şişe şarap açıp birbirlerine sarılan çiftler,öpüşen çiftler gördüm.zaten zenciler ellerinde küçük kovaların içerisinde şarap satıyorlar,her yerde varlar.herkez alıp şarabını muhabbetine,sohbetine koyuluyor demekki.ortalıkta barzo yok,magoş yok,içip içip sapıtan yok,karı kız kesen köşede dikilmelik tipler yok.herkez neşesinde inanki.

    3 - İnan o konuda çok fazla bilgi veremiycem ama ben kuzenimin evinde kaldığım halde yinede ne olur ne olmaz diye otelde kiralamıştım.Eyfele çok yakın İbiş otel diye bir otel.2 gecelik 240 euroya tuttum orayı.Kuzenimin ısrarıyla otelde kalmaktan vazgeçtim,para boşa gitti ama fiyatlar ortalama odur sanırım.80 eurodan başlar sanırım otellerin geceliği.Diğer yeme içme olaylarınıda hep kuzenim çektiği için fiyat bilgisine çok sahip değilim.

    4 - Kuzenlerimin çoğu inşaat işiyle meşkuller.Oranın inşaat işi ülkemizle karşılaştırılamayacak kadar güzel.şöyleki,sabah 8:30-9 arası çalışmaya başlıyorlar.Öğlen 1 saat dinlenme molaları var ve akşam 4:30 gibi işi bitirip yola çıkıyorlar.Cumartesi pazar günleri tatil tabiki.Yani yaşamak için geriye bolca zaman kalıyor.Ayrıca inşaatta çalışanların şöyle bir avantajları var,fabrikada yada kurumsal bir firmada çalışanlar senelik izin olarak en fazla 1 ay kullanabiliyorlar.Ama inşaatlarda çalışanlar 1.5 ay 2 ay tatil yapıyorlar.Bizzat kuzenlerimden biliyorum,ramazan orucunda geliyorlar kurban bayramı sonu dönüyorlar Ayrıca yaptıkları iş tam inşaatta sayılmıyor,bina dış cephe süsleme yapıyorlar.çokta zevkliydi çalışma şekilleri müzikleri kahveleri muhabbetleri şakalaşmaları felan,imrendim yemin ediyorum.He illa inşaat olmayabilirde,Türk marketlerine gıda ürünleri pazarlama işide var,yine türk firması olan bir pencere doğramacı tarzı bir şirkette muhasebe var.Bunlar gidince netleşecek,şu an için düşünme aşamasındayım ama gönlüm inşaata kayıyor,hem tatili bol,hem canım istemedi bugün işe gelmiyorum deme durumları rahat,hem ortam neşeli,hem ek işleri ek ücretleri çok.kısaca kurumsal bir firmada çalışmıycam,bunu söyleyebilirim.

    Konuyu güncellemeyi düşünüyorum evet,belki Türkiyede yaptıklarımı yazmak için geçti ama yola çıkacağım,oraya varacağım,çalışma hayatına başlayacağım zamanları burada paylaşabilirim.

    Elbette ekleyebilirsin dostum,umarım yolun düşer ve o güzel şehri güzel insanları görürsün




  • Babamda seneler önce gitmişti Paris’e ve hayran kalmıştı.En beğendiğim şehir diyordu.Hatta annen olmasa oraya yerleşirdim diyordu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kill-For-You kullanıcısına yanıt
    31 aralık 2009 saat 9 civari banliyolardan parise girdik. Hertaraf çok kötü görünüyordu,çevrede de düzgün tip yoktu. Şehre girmeden benzin almak için benzinliğe girip. Yakıtımızı kendimiz doldurup ödemeye gittik,adam minik camı açtı,vezne gibi. Ödedik.
    Saat 10 gibi eyfele ulaştık. Eyfelin ışıkları yanıyor. Etrafta beyaz tenli biz varız, bir de karavanlarıyla gelmiş turistler. Hertaraf alabildiğine zenci. Hertaraf çiş kokuyor, telefon kulubeleri leş. Hiç bu kadar tiksinmemiştim.
    Saat 12 oldu kulede hiçbir değişiklik olmadı, bir kaç zengi torpil patlattı. Tam bir hayal kırıklığıydı.

    Trafik kuralları, sıcakkanlılık ancak yerlilerden kaynaklıdır. Ancak bu şehir çok göç almıştır. Yanlış mahallelerde dolaşmamak lazım.

    Neden parise taşınma kararı aldığınızın mantıklı açıklamasını yapmışsınız. Ancak yine de istanbul çok daha güzeldir. Kısa bir gezi ile gördüklerinizin yaşam tarzı olarak düşünmemelisiniz. Araştırmalısınız. Şuna benziyor: 4 gündür bir kızla çıkıyorum,evlenmeye karar verdik.

    Paris’in iklimi,havası pusludur,soğuktur. Günlerce güneş yüzü görmemek nasıldır, düşünmek istemiyorum.

    Eğer çevre dışında saydığınız insana saygı, temizlik, düzen, standartlar kriterleriniz için barcelona, ya da İtalya’nın roma ve kuzeyinden istediğiniz şehre gidebilirsiniz. Aynı şehir düzeni, insanlık hatta Paris’ten daha fazlası oralarda da var.

    Paris bence — çevre ve ekmek parası kriteri düşünülmezse — yaşanılacak bir yer değil, ancak birkaç günlük gezmeliktir.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.