Şimdi Ara

kendini bilmek, tanımak mümkün müdür?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
19
Cevap
1
Favori
443
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • biz insanlar ölene dek değişim içindeyiz, asla statik bir halde olmayacağız ancak bazı şeyler üç aşağı beş yukarı bellidir.

    sorum şu: kendimizi bilmek mümkün ise bunun mümkünatı, yolu nedir?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-B849B3DA4 -- 17 Ekim 2021; 19:2:13 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Mümkün değil

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Mümkün.

  • Insan özünde degismez, insan kendini zihni veya istekleri olarak algilarsa o zihin ve istekler degisebilir. Kendini bilen taniyan insanlar öz benliklerini ne dusunceleri ne önyargilari ne zihinleri nede istekleri yada egosu olarak tanimlar. Bu sebeplerdende buyuk bir huzur icinde dis etkenlerden etkilenmeyen sevinc ve mutsuzluklarini dis ve duygusal seylere baglamayan cok saglam ruhsal yapiya sahip insanlardir. Birtakim sansli insanlar kendini hayattayken taniyabilirler ama bircogu bunu yapamadan ölürler ve tüm hayatlarini zihinlerinin karabüyüsü etkisinde kendilerini sabote ederek gecmisle gelecegi dert ederken icinde yasadigi zamani ve hayatini zindan ederek doyumsuz isteklerinin karanliginda bu hayati terkedecektir.

  • çok zor. örneğin yeni bir ülkeye uyum sağlamak . ora kültürünü ve ora insanını tanımaktan ziyade; kendinizi çok çok iyi tanıyabilmekten geçiyor.

  • _turbo_ kullanıcısına yanıt

    bu güzel cevap için teşekkür ederim.


    forumdaki birçok mesajınıza denk geldim ve okudukça huzur duydum. bakış açınız bana uzak olduğum düşünceler üzerine düşünme ve aksiyon alma imkanı sağlıyor.


    lütfen yazmaya devam edin.


    sevgiler.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-B849B3DA4 -- 3 Kasım 2021; 13:7:59 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Varligin bilincine varmak, kendini tanimak dusuncelerin uzerine yuksekmekle olur. Bu anlatilmaz yasanir, insan aldigi form ve egosuna kapilmis zihni sadece onun gecici bedeni olan bu formun gorecegi zarara odaklanip bu dusuncelerle zihni onu varligindan ve bedensel vucudu yok olsa bile hic yok olmayacak oz benligini hissetmekten koparir. Formsal beden zarar gorebilir, herhangi bir bedensel parcasi kopabilir ama oz varligindan o durumda bile hicbirsey eksilmez.

    Insanin yasadigi sikintilar aslinda oz bilincine varmasi icin ona yapilan bir baskidir. Bircok insan bu izdirabi alkol uyusturucu ile ertelemeye calisir. Alkol ve uyusturucu insana zihnini uyusturmak suretiyle gecicide olsa varlik bilincinde olan zihin sessizligini tattirsada, insani surekli olarak zihin kuyusunda hapseder. Ordan bu maddeleri kullanip cikamaz.

    Bu anlattiklarimi gecmisten gelen bircok kaynaklar dinler anlatmaya calissada zihin ve algilarla yanlis etiketlendirilip ya tam olarak kavranamamis yada oz anltimindan uzak yanlis kavranmistir.

    Bunlari cok gec kavrayabilen insanlarin hayati boyunca en guzel zamani olan gencligini zihin batakliginda nasil israf ettiginin farkina vardigi an o israf gercektende uzucudur. Dusunsenize aslinda ulasmak istedigin herseyi yapman mumkunken, bunun yerine zihninde kurdugun halishaneye kendini hapsetmissin ve onca zaman bir kuruntu yuzunden hena olmustur. Oysa birgun kendinin senin sandigindan cok daha yuksek bir varligi olan ve onunde hicbir engel olmadiginin farkina variyorsun. Tek engel hic susmayan ve seni icine hapseden zihinsel karabuyundu. Onu susturarak ve sessizlige odaklanarak ondan vazgecerek oldugu yerde birakarak ondan kurtuluyorsun.

    Hayatta icinde istek olan hersey insani hem mutlu eder hemde kedere sevk eder. Arzular icinde korku barindirir, arzu edilen sey sizi mutlu edebilecegi gibi onu kaybetmeniz sizi korkuya sevk eder. Hayat size varliginizin farkina varana dek ve siz kendinizi ego ve dusunceden ibaret zihniniz sandiginiz surece once size arzu ettiginiz seyi verip sizi mutlu eder, sonrada onu elinizden alip sizi korkuya ve mutsuzluga sevk eder. Sizin varliginizin farkina varmaniz icin size yapilan bu izdirap gereklidir. Bu izdirap sizi benliginizi aramaya sevk eder ve bircogumuz o noktada ya alkole yada uyusturucuya sarilip husran yasarken, varliginin bilincine ulasabilenler ise asla disardan gelen seylerden mutluluk aramazlarken iclerindede sonsuz huzura kavusuyorlar.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >




  • _turbo_ kullanıcısına yanıt

    somut yöntemlerden hiç bahsetmiyorsunuz, hep soyut teorik fikirlerden ibaret yazdığınız mesajlar.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bunun icin kendin calisman gerek. Yalniz bir yerde Gozlerini kapa ve dikkatini icine ver. Hic birsey dusunmeden sadece icindeki o varligi hisset. Ilk basta icinde bir isik hayal edip bunun tum vucudunu sardigini hayal edebilirsin sonra hicbirsey hayal etmeden o isigin tum bedenini sardigini hisset. Sadece ona odaklan, aklina zihnine dikkatini bizan dusunceler gelsede onlara aldiris etmeden o varligi hisset sadece. Belki 10 belki 5
    Saniyede olsa o canliligi hissedebilirsin. Eger gozunu kapayaip dikkatini icine verdiginde seni rahatsiz eden bir his duyabilirsin, o his varsa sebebi onun zaten surekli sende mevcut oldugudur. Kendi varligina ulasman icin o hisse sebep veren seyi kabullenmen gerekirki hayat akisina direnc gostermeden bedeninden hayat enerjisi gecirgen sekilde akabilsin.

    Eger varligi hissettiysen gozlerini ac ve etrafina hic birsey dusunmeden icinde o varliga bagli sekilde bir gozle bak. Herseyi daha canli ve bambaska gordugunun farkina varacaksin. Tabi bu kisa sureli yasadigin o canliligi simdilik kisa sureli tadacaksin. Bizler tersi yasamaktayiz, aslinda surekli varligin gerceginde olmamiz gerekirken, zihnin illuzyonundayiz. Yani yasamamiz gereken tam tersi durumdur ve surekli varligin gerceginde kisa sureli tattigimiz o zamanin durdugu o varlikla simdide olmamiz gerekirken bunu sadece kisa zamanli olarak yapiyoruz.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >




  • _turbo_ kullanıcısına yanıt

    verdiğiniz yöntem ve "varligin gerceginde olmamiz gerekirken, zihnin illuzyonundayiz" ifadesi ile her şey oturdu.


    teşekkür ederim. sık sık deneyeceğim.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Uygulama yaparken dik olarak oturman gerekir ve baslamadan derin ve dogru nefes teknigi ile 3 kez nefes alip ver yani burnundan icine nefes alirken karninin sismesi ve yine verirken nefesi agzindan verip karnini bosaltman gerekir. Dogru nefes teknigi genel anlamda yasam icin onemlidir. Bebekler nefes alirken dikkat et hep karinlarindan alip verirler. Insan dunyaya gelirken dogru ayarlarla gelir zamanla yanlis seyler ogrenir ve yanlis uygular.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi _turbo_ -- 7 Kasım 2021; 16:0:51 >
    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • _turbo_ kullanıcısına yanıt

    Meditasyon?


    Bu bir meditasyon yöntemidir diye açıklayabiliriz sanırım. Ben meditasyonda zihnimi susturabilmek için nefese odaklanma yöntemini kullanıyorum. Aynı bahsettiğiniz gibi, karından nefes almaya çalışarak.


    Evvelki aylarda da birkaç defa düşüncelerimi izlemeye çalışmıştım birkaç gün boyunca. Kısa süreli egzersizlerdi ve sırt üstü uzanarak yapıyordum. Bir noktada arkadaki izleyici oluyorsun kısa süreliğine. O an anlıyorsun ki düşüncelerin aslında sen değilmişsin. Yani iç sesin sen değilmişsin. Bu durumda da kafamızda konuşan iç sesin aslında ego olduğu ortaya çıkıyor. İç ses durduğu anda da ruhsal benliğimiz egomuzun önüne geçmiş oluyor. Ama yeteri kadar alıştırma yapmayan için anlık bir durum oluyor bu. Düşünceyi yeterince uzun süre durdurabilmek ise an'da yaşamaya karşılık geliyor.


    Her gün en az bir kere kısa süreliğine an'da kalmayı denersek, zaman içinde süreyi uzatabiliriz. Bunu kolaylaştırmak için şöyle bir yöntem var. Diyaframa doğru, yani karın alt boşluğunu da dolduracak derin bir nefes alıp, bir süre tutmak. İlk anda zihnimiz boşalıyor ve şimdide var oluyoruz.


    Ancak bu uygulama ara ara şimdide kalarak kendini bilmeye yakınlaşmaya yardımcı oluyor fakat, direkt kendini bilmek daha başka bir şey olmalı. Peki nasıl?


    Bunu mevcut bilgimle şöyle açıklayabilirim. Eğer bize ruhundan üflediği ve dönüşün yine O'na olduğu bilgisine göre düşünürsek, biz şu an kendimizi bilmekten çok uzağız. O'na dönüşümüz tam olarak gerçekleştiğinde (ki bu çok uzun bir yol) kendimizi tam olarak bilebileceğiz.


    Ben böyle yorumluyorum. Farklı yorumlara elbette açığım.





  • Mobidik kullanıcısına yanıt
    Epey yol katetmissin. Duygu ve dusuncelerini izleyici olarak izlersen onu uzaktan seyredir gibi onun sen olmadigini kavrarsin. Insanin yasadigi izdirap cektigi aci zaten kendi varliginin boslugunu gercegi olmayan ve illuzyondan ibaret olan zihin ve egosu ile doldurmasindandir. Kendini zihni ve egosu sanan insan ise zihin ve egonun ihtiyaclari, muhtacligi ve dis faktorlerden etkilenmesinden dolayi kolay yikilan ve duygu durumu surekli degisken hayati tadarak degilde korkarak yasayan ve korkularini gercege ceviren kisilere donusurler. Oysa icindeki gercegi hisseden hickimse ve hicbirseye muhtac olmayan, hayati canliligi hisseden severek yasayan, mutluluk ve uzuntusunu ic ve dis faktorlere baglamayan saglam ve sarsilmaz duygudurum icinde olur. Herseyin kendinden bir parca butun oldugunun farkinda olur ve korku onun icin anlamsizdir.

    Kendini bilmek anlattigin kisa sureli essiz anda kaldigin o zamanin durdugu ani sureklilige cevirmektir. Onu yapmak ve surekli kilmak mumkundur. Cektigimiz acilar ondan koptigumuz icindir ve en zor anlar izdirapli zamanlar gercege donus icin uygun zamanlardir. Ona guvenip kendini ona birakmak yeterli ama kolay degil.

    Onu dusuncenizle ve zihninizle anlamaya calismayin, anlayamazsiniz. Zaten zihniniz bugune dek hangi dersinizi anlayip cozebildi? Yanlis kullanildigi icin surekli sorunla bogusarak dahada icinden cikilmaz hale getirdi. Onu hissederek o kapidan girerek anlayabilirsiniz sadece. Onu anlamak icin ona donusu beklemeniz gerekmez, bedeninizle onunla bir butun olup yasarken ozunuze donebilir o essiz hissi tadabilirsiniz. Zaten bunu yasarken yapmaliyiz, o formsuz sekliniz bedeni terkettiginde degil. Sagliginizi iyilestirici etkileri buyuk olup yaslanmanizida yavaslatir cunku tum organizmalariniz icin anda olmak zamani durdurmak gibidir.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >




  • _turbo_ kullanıcısına yanıt

    Bunlar çok güzel bilgiler. Siz de çok yol katetmişsiniz. Himalayalarda çok uzun ömürler yaşayan yogiler olduğunu okumuştum bir yerlerden. Eski zamanlarda ortalama insan ömrünün 900-1000 yıl olduğunu da okumuştum. İnsanlığın ortalama bilinci yükseldikçe, insan ömrünün gitgide uzayacağı inancına sahibim. Bununla birlikte an'da yaşamayı sürekli kılabilenlerin organizmalarının yaşlanma sürecinin yavaşlayacağı şeklindeki yorumu ilk kez okudum ve diğer bilgilerimle paralellik sağladı.


    Bir süreden beri bedenimin titreşiminin artması için, olumsuz duygulardan arınmayı hedefliyorum. Bu da sözünü ettiğiniz sarsılmaz duygudurum halini yakalamaya karşılık geliyor sanırım. Hatta aklıma gelmedik şekilde beni kızdıracak deneyimleri belki de bu sebeple üzerime çekiyorum son zamanlarda. Eğer bir şeye sinirleniyorsak, bu noktada kendimizi geliştirmemiz gereken ve aşmamız gereken bir eksiğimiz vardır mutlaka. Ya da bize ayna olan bir durum söz konusudur. Kendimizi bilmeye de bu şekilde yakınlaşırız.


    Dünya gezegeninin bir üst yoğunluğa geçiş sürecinde olduğu bilgisi veren kaynaklara sıcak bakıyorum. Bununla birlikte insanlar da evrilme sürecinde. Bir noktada bilinç sıçraması olması, sürpriz olmamalı. Üzücü bir gerçeklik olsa da önümüzdeki on yıllar içinde dünya nüfusu oldukça azalabilir. Bu şekilde anlatım yapan kaynakların doğru bilgi verdiğini düşünüyorum.


    Evrimleşmekte olan insanların önünde iki seçenek var diye inanıyorum. Ömrün uzaması ya da akıl beden ruh bütünlüğüyle beşinci boyuta yükseliş. İnsan bedeninin üstün yaratılmış olmasını da bu potansiyeli barındırmasına bağlıyorum.





  • Tanıyabilir bence. Bunun en büyük örneği Montagine'in Denemeler kitabıdır. Tabii bence mümkün kendini tanımak ama bunun için önce yaptığın ve yapamadığın şeyleri, tepkilerini vb. ölçerken tamamen tarafsız olmak lazım -ki bu da çok zordur bence, keza ne yüceltmemek ne de gömmemek lazım- Ama bence kişi kendini %100 tanıması çok olanaksız olsa da yine de belli bir miktar tanıyabilir. Ben kendimce kendime yaptığım gözlemlerden çıkarttım birkaç bir şey. Elbet ki bu halen çok küçük bir miktardır ama bilemiyorum kendimde gördüğümü söylüyorum. Bence kendini tanımak, kendine sorgu çekmek gibi bir şey. Böyle sanki sorgulanıyorsun ve istatistiklerin çıkıyor ama bunların hepsini kendin ve tarafsız bir şekilde yapman gerekiyor.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • İnsan bana göre kendisini de tanır, içindeki değişimi de.

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.