Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Kültür ve Bilim
  • Kültür, Güncel ve Tarih
  • Kültür ve Tarih
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

İlber Ortaylı antipatik gelmeye başladı (9. sayfa)

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü, 1 Mobil
5 sn
170
Cevap
1
Favori
4.923
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
2 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • 88mph 8 kullanıcısına yanıt
    Evet dediğin doğru, ben de araştırdım attığın resimden sonra, sanırım güncellememişler.
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Kesinlikle ama bunu bu şekilde dünyaya açıklayabildik mi? hayır. Aynı mantıkla giderek ne kadar isyan çıkarmış azınlık varsa ülkede hepsine soykırım yaptığımız iddia edilecek ilerleyen yıllarda. Rum soykırımı, ermeni soy kırımı derken. Belki 20-30 sene sonra kürt soykırımı bile sürülecek ortaya.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 88mph

    Kesinlikle ama bunu bu şekilde dünyaya açıklayabildik mi? hayır. Aynı mantıkla giderek ne kadar isyan çıkarmış azınlık varsa ülkede hepsine soykırım yaptığımız iddia edilecek ilerleyen yıllarda. Rum soykırımı, ermeni soy kırımı derken. Belki 20-30 sene sonra kürt soykırımı bile sürülecek ortaya.
    Yunan soykırımı ve Kürt soykırımı zaten dillendiriliyor hocam hatta epey zamandır varlar. :) Yalnızca Ermenilerin ölümü kadar büyük çaplı ölümlerden söz etmediğimiz için Ermeni soykırımı iddiası kadar öne çıkamıyorlar. Yoksa Yunanlara sorsak onların %70 - % 80'i Türklerin kendilerine soykırım yaptıklarına inanırlar. Nitekim YPG PYD bölgelerinde yaşayan Kürtlerin de çok farklı değildir. Türkiye yeterince şeffaf olduğu ve tavrından taviz vermediği sürece sesi ne kadar lokal ve cılız olursa olsun bir şey olmaz. Başkaları istediğine inanabilir ama hukuken bir suçun ispatı somut kanıtlardan geçiyor ve esasında pratikte bir devleti sanık yapmak o devlet istemediği sürece pek de mümkün değildir. :) Devletler bu anlamda sıradan vatandaşlara hiç benzemezler ve uluslararası hukuk bu anlamda domestik hukuktan birazcık daha farklı işler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Bu soykırım iddiası meşhur BM maddelerine dayandırılıyor uluslararası düzlemde. Grup üyelerini bilerek tamamen ya da kısmen fiziksel yok oluşa götürecek yaşam şartlarına tabi tutmak. Bu maddeyse direkt olarak tehcir olayı emsal alınarak buraya ekleniyor. Bir olgu kendi kendine kanıt olamaz prensibi hukukta işlevini çoğu zaman yitiriyor. Aslında yapılan şey ciddi sorunlar barındırıyor. Bu meseleyi sadece hukukçulara terk etmek ya da sadece tarihçilere terk etmek çok sorunlu. Lewis gibi derya deniz adamların sayısı çok az, dolayısıyla tek bir uzmanlığın sunacağı perspektif olayı sığ yerlere çekiyor. O yüzden olayın siyasi, toplumsal, tarihsel, hukuki, kültürel ve iktisadi her boyutu incelenmelidir.

    Diaspora bunu yapıyor gözüküp pek de güvenilir olmayan yayınlar yapıyor. Asıl olayları şu: Batı'da tarih, siyaset, sosyoloji bölümlerinde Ermeni soykırımına taraftar hocaları, doktora öğrencilerini finanse ederek kendine dayanak yaratıyor. Taner Akçam tipik bir örneği bunun.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-1AB9A40D5

    Bu soykırım iddiası meşhur BM maddelerine dayandırılıyor uluslararası düzlemde. Grup üyelerini bilerek tamamen ya da kısmen fiziksel yok oluşa götürecek yaşam şartlarına tabi tutmak. Bu maddeyse direkt olarak tehcir olayı emsal alınarak buraya ekleniyor. Bir olgu kendi kendine kanıt olamaz prensibi hukukta işlevini çoğu zaman yitiriyor. Aslında yapılan şey ciddi sorunlar barındırıyor. Bu meseleyi sadece hukukçulara terk etmek ya da sadece tarihçilere terk etmek çok sorunlu. Lewis gibi derya deniz adamların sayısı çok az, dolayısıyla tek bir uzmanlığın sunacağı perspektif olayı sığ yerlere çekiyor. O yüzden olayın siyasi, toplumsal, tarihsel, hukuki, kültürel ve iktisadi her boyutu incelenmelidir.

    Diaspora bunu yapıyor gözüküp pek de güvenilir olmayan yayınlar yapıyor. Asıl olayları şu: Batı'da tarih, siyaset, sosyoloji bölümlerinde Ermeni soykırımına taraftar hocaları, doktora öğrencilerini finanse ederek kendine dayanak yaratıyor. Taner Akçam tipik bir örneği bunun.
    Bir başka sorun da soykırımın çetelerden ziyade devlet veya örgüt eliyle gerçekleşen bir faaliyet olarak ve belirli bir tasarıya bağlı olarak, emirlerle, tertiple vs gerçekleşen ağır bir insanlık suçu olaraktan tanımlanması ama bunun bir grubun imhasına yönelik her edimi kapsamaması. Osmanlı'ya karşı silahlanmış Ermeni örgütlenmelerin ve Dumlupınar'da bozguna uğramış Yunan Ordu birliklerinin de mesela sivil Türk halkı üstünde ciddi katliamlar yaptığını biliyoruz. Bir olayı hukuken soykırım olarak tanımlamak için illa ki yüksek rütbeli bir subayın veya bürokratın imzalı bir kararnamesini ve açık olarak kayda geçmiş niyetini aramak diğer savaş suçlarını ve insani trajedileri geçiştirmek, kurbanlara < sırf bir devletin ya da dikkate değer bir siyasi liderin kurbanı olmadıkları için > herhangi bir adalet götürememek oluyor. İnsani bir trajedide öylece kim takar Yalova Kaymakamının (güya) anlık bir öfkeyle yaptıklarını, bizi devletlerin sistematik işleri ilgilendirir diyemeyiz. İdeal hukuk açısından çifte standart meydana geliyor.

    Diasporaların faaliyetleri ancak şeffaflık ve Türkiye'nin uluslararası etkinliğinin ve bağlantılarının arttırılmasıyla kırılabilir bence.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Kesinlikle öyle. Türkiye maalesef bu meseleyi kendi içine sıkıştırıyor ya da "tarih komisyonu" gibi anlamsız çözüm önerileri sunuyor. Yapılması gereken akademik çalışmalardır. Türkiye'de ciddi bir eksiklik var Ermeni meselesinde.
  • William0 kullanıcısına yanıt
    Bu söylediğine katılıyorum.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >

  • Neden karışsın ki etliye sütlüye. Sosyal bilimler dahil tüm bilimler etliye sütlüye karışmadan oluyor. Aziz Sancar da İlber Hoca ile aynı klasmanda. Mesela Zola'yı Dreyfus davasında görebilirsiniz, çünkü Zola edebiyatçıdır. Dreyfus olayına Niels Bohr gibi bilim adamlarının müdahil olmadığını görürsünüz. Bir edebiyatçı yazar, sosyolojik yanılgılara tepki gösterebilir fakat bilim adamları bana göre dünyada en tarafsız olması gereken canlılardır.
    • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız