Şimdi Ara

İKİNCİ EL ARAÇ ALIM KARARI VERİRKEN...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
125
Cevap
28
Favori
4.317
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
57 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 20 yıldır otomobil piyasasının içindeyim (profesyonel değilim) bu süre içerisinde eşin dostun, kendimizin bir çok araç alım sürecinin
    içinde direkt veya dolaylı olarak bulundum. Her hafta en az birkaç araba alım/satım işi için fikrim sorulur, araştırma yaparım. Bu süreç
    içerisinde edindiğim tecrübelerin özetini sizlerle paylaşmak istiyorum.

    Öncelikle otomobil alımının, herhangi bir meta alımından (örneğin matkap alımından veya bir kol saati alımından) farkı olmadığını
    belirterek (tutarın yüksek olması hariç) konuya girmek istiyorum.

    Çünkü gözlemlediğim kadarıyla insanlar bu işi fazlasıyla abartıyor içinden çıkılmaz bir hale getiriyorlar, sinir/stres sahibi oluyorlar.

    Bu serginliğinde 2 temel nedeni var birincisi baştada dediğim gibi meblağın yüksek olması diğeride insanların ne istediklerini ne aradıklarını bilmiyor oluşu,

    Herkes her şeyden bol bol olsun istiyor;

    Hem arabası az yaksın istiyor, hem de otobanda bir m3 görünce kapışayım diyor.
    Hem kolay park edilsin pratik olsun istiyor, hemde 500 litre bagaj istiyor.
    Hem 15.000 lira olsun diyor, hem de s500 konforu arıyor.
    Hem ikinci elde kolay elden çıksın istiyor, hem de tutulmayan arabaların fiyatı olsun istiyor.
    Hem yedek parçası ucuz olsun istiyor, hem de yerli arabaya binmem diyor.
    Hem vergisi az olsun istiyor, hem de ben 2.0 dan aşağısına binmem diyor.
    ....
    ....
    ....
    daha sayar da sayarım.

    Yani işin özü öncelikle ne istediğinizi bileceksiniz.


    Konuyu 3 ana başlık altında temellendirmek istiyorum.

    1- Satın alma kararının verilmesi,
    2- Alternatiflerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi,
    3- Alım sırasında dikkat edilecekler.


    1-SATIN ALMA KARARININ VERİLMESİ

    Bütün mantıklı satın alma hareketleri bir ihtiyacın belirmesi sonunda gerçekleşir. O yüzden öncelikle ihtiyacın ne olduğunun iyi tespit edilmesi gerekir.

    İhtiyaç her zaman fiziksel bir tatmine (örneğin ulaşım) yönelik değildir. Bazen ihtiyaç ruhsal bir tatmine (örneğin beğenilme)
    yönelikte olabilir. O yüzden farklı bireylerin farklı ihtiyaçlarının olması tabidir. Bir tüketici için Station Wagon ya da MPV tercihi
    mantıklı iken diğer bir tüketici için Fiat 500, Opel Adam gibi tercihler son derece mantıklı olabilir.

    Ancak genelde bizim çevremizde, özelde internet ortamındaki forumlarda, hiç kimse karşısındakinin ihtiyacını algılayarak ya da tartarak tavsiyede
    bulunmaz. Herkes fikir beyan ederken kendi gönlünde yatan aslanı (hatta kendi arabasını) önermeye gayret eder. Bu noktada
    ilk tavsiyem ihtiyacınızı siz belirleyin ve bu noktada hiç kimsenin fikrini almayın. Çünkü ihtiyacınızı, ne istediğinizi sizden iyi kimse
    bilemez.

    Ve en iyi satın alma hareketi; en iyi ürünü almaya yönelik satın alma hareketi değildir. İhtiyacı giderecek, bütçe ile mütenasip en iyi ürünü alma hareketidir.

    Örneğin bütçeden bağımsız bir karşılaştırma yapacak olursak Mercedes S serisinin, Citroen c1 serisinden her açıdan üstün bir araç
    olduğu noktasında sanırım kimsenin aklında bir soru işareti yoktur ancak park yeri sıkıntısının had safha da olduğu bir şehirde, şehir içinde,
    eşinizin kullanacağı bir araç alacak olsanız ve sadece iki araçtan birisini alma şansınız olsa hangisini tercih ederdiniz?

    İhtiyacın belirlenmesi aşamasında en önemli nokta, en çok neye ihtiyacın olduğunun net şekilde ortaya konulmasıdır. Bunu belirledikten
    sonra diğer isteklerinde kendi içerisinde sıralanması gerekir. Örnek verecek olursam, kişinin ilk istediği şey ekonomik bir araç, ikinci
    istediği şey sedan bir araç, 3. İstediği şey güvenlik donanımlarının fazlalığıysa aradığı araçlarda ilk bakacağı şeylerde bu sıraya göre olmalıdır.
    Eğer kişi kriterleri bu şekilde koyup daha sonra 2.0 benzinli tam otomatik vitesli bir araca bakarken kendisini buluyorsa demek ki en baştan
    ihtiyaç ve istek sıralamasında bir hata vardır.

    Tavsiye tekrar başa dönüp ihtiyaç ve isteklerini netleştirmesi olacaktır.

    2. ALTERNATİFLERİN BELİRLENMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ

    İlk aşamada eğer ihtiyacınızı net olarak belirlediyseniz. Buna yönelik alternatifleri ortaya koymanız çok da zor olmayacaktır.
    Zira sahibinden.com bu işte size oldukça yardımcı olacaktır.

    Fiyat aralığınıza uygun olarak istediğiniz kriterleri girin ve çıkan alternatifleri değerlendirmeye başlayın. Değerlendirme aşamasında
    bence en çok yapılan hata çıkan alternatiflerin fiyat bazlı sıralanması hatasıdır. Genelde fiyat bareminin en altında bulunan araçlar
    kata kullesi olan araçlar olduğundan araç araştırması yapan kişilerde bir süre sonra bir bıkkınlık meydana gelmekte, piyasa hep mi
    kazalı, çarık çürük araçlardan oluşuyor sorusunu akıllarına yerleştirmektedir.

    Ayrıca sürekli düşük fiyatlı, çarık çürük araçlarla muhatap olan kişide piyasa fiyatının bu minvalde olduğu yönünde de bir algı yanılmasını
    yaratması da kuvvetle muhtemeldir. Bu yüzden ben araç kıyaslarken km bazlı sıralayıp ona göre araçları değerlendirmeyi daha mantıklı
    buluyorum. (En doğrusu budur diye bir iddiam yok yanlış anlaşılmasın)

    Neyse olaya dönecek olursak ihtiyacımızı belirledik, alternatiflerimizi oluşturduk ama hangisini seçeceğiz. Bu noktada internet forumlarında da
    gördüğünüz üzere her gün 10 larca başlık açılıp "Sembol mü Albea mı, Corsa mı Fiestamı?" diye soran bir çok arkadaşımız oluyor.

    Bu noktada ben yine size kimseye bir şey sormanızı tavsiye etmiyorum.

    Neden tavsiye etmiyorum? Çünkü aynı sınıftaki arabalar arasında öyle dağlar taşlar kadar fark yok, bakmayın milletin birbirini
    yediğine bir corsa ile bir polo bir yaris bir i20 bir punto (yani b segmenti bütün arabaları buraya sıralayabiliriz) arasındaki farklar
    can alıcı farklar değil birisini diğerine tercih etme kararı hangisi lehine olursa olsun kesinlikle insanı üzecek bir karar değildir.

    Ama biz genellikle başkalarının sözlerine göre haraket ettiğimizden o baskıyı üzerimizde hissediyoruz ve bu baskı sonucunda vereceğiniz
    karar bizi mutsuz edebiliyor. (seçtiğimiz araç değil o aracı seçmiş olmanın getirdiği çevre baskısı) Farzı mahal gittiniz i20 aldınız hemen
    çevrenizden şu sesler yükseliyor “aaaa gördünmü Ahmet gitmiş bir dünya paraya i20 almış ben olsam kesinlikle onu almaz şunu alırdım”
    onun için siz bakmayın ona buna ne alırsanız alın, insanlar ben olsam onu almam şunu alırım diyecektir.


    Peki ben ne tavsiye ediyorum...

    Belirlediğiniz alternatifler arasında kendiniz araştırma yapın, araştırma yaparken de son derece şüpheci bir gözle yorumları
    okuyun diyorum. 1997 yılından beri çeşitli forum sitelerinde hem yazıyor hem de yazılanları okuyorum. Son yıllarda forumlarda acayip
    bir bilgi kirliliği var . Bir ürünü alan o ürünün esiri oluyor.

    O ürünü eleştireni sanki kendini eleştirmiş gibi düşman belleyip saldırıya geçiyor.

    Halbuki insanın kendisinin eleştirilmesi bile çok önemli ve olumlu iken aldığı bir ürünün eleştirilmesi neden hoşuna gitmiyor anlamakta
    güçlük çekiyorum. Bunlara birde markaların paralı savunucuları eklenince forum ortamları insanlara yarardan çok zarar veriyor.

    Uzun lafın kısası bir forum ortamında en değerli bilgi akıl süzgecinden geçmiş, deneyimli ve güvenilir kişiler tarafından yazılmış eleştirilerdir.

    O yüzden övgüleri de, eleştirileri de okurken yazanın psikolojik durumunu da göz önünde bulundurarak okuyun ve kendi kararınızı kendiniz
    verin. En azından kendi düşen ağlamaz ve emin olun yukarıda da belirttiğim gibi sizin seçtiğiniz beğendiğiniz araştırıp aldığınız bir aracın
    Hasan emminin tavsiye ettiği aynı sınıf bir başka araçtan çok çok büyük bir farkı da olmayacaktır.

    Aracın fiyatını değerlendirirken göz önünde bulundurulacak bir etkende aldıktan sonra yapılacaklardır. Aracı belirledik, piyasa fiyatları
    hakkında bir araştırma yaptık 3 aşağı 5 yukarı da bir fiyat baremi kafamızda oturdu. Örneğin temiz düşük km li 2010 model 2 araç var
    birisi 30.000 tl diğeri 30.500 tl olabilir. Bu noktada aldıktan sonra araçlara yapılacak masrafları göz önünde bulundurarak fiyatlarını
    tekrar kıyaslamalıyız.

    Örneğin; 2 aracın lastiklerinin durumu (ebata göre değişmekle birlikte 4 lastik için cebimizden 500-1500 tl arasında bir para çıkabilir),
    Ağır bakımının gelip gelmemesi (genelikle trigeri kayışlı olan araçlarda 4 yıl veya 60-90 bin km), muayenelerinin ne zaman bitiryor oluşu
    (çok yekün tutmuyor ama yinede yazmak istedim) gibi kriterler fiyatı düşük olan aracı daha pahalı, fiyatı yüksek olan aracı daha
    ucuz hale getirebilir.

    3.ALIM SIRASINDA DİKKAT EDİLECEKLER

    Ve geldik son aşamaya, kriterlerimizi belirledik, bütçemiz ve beklentilerimiz doğrultusunda modellerimizi seçtik, şimdi alım aşamasında
    dikkat etmemiz gereken noktaların neler olduğuna değinelim.

    Öncelikle SMS ile aracı sorgulamanızı öneririm. (Detayları şu linktehttp://www.arac.muayene...sms-mesaj-numarasi.html)

    Unutmadan ciddi olarak ilgilenmediğiniz araçlar için sms göndermeyin çünkü her sms'in bedeli 4 tl, ay sonunda yüklü bir telefon faturası ile
    karşılaşabilirsiniz. Son olarak almaya karar verdiğiniz araç için şasi ve motor numarası ile de sorgulama yaparsanız daha iyi olur.

    Ayrıca sigortacı bir tanıdığınız varsa aracın geçmişiyle ilgili ondanda bilgi isteyebilirsiniz.

    Ön araştırmalarımızı bitirdikten sonra benim araçlarda baktığım şeylerin başında aracın km'sinin orijinal olup olmadığının
    teyidi gelir. Şu saatten sonra hiç kimseye km’sini teyit edemediği (yetkili servisten olur, muayeneden olur) arabayı almasını
    önermem çünkü bu iş artık bir rutine bağlanmış durumda, düzenli olarak (yıllık , 6 aylık gibi) km düşüren insanlardan haberim var.
    Hatta bu şekilde davranacaklarını bildiklerinden sıfır araçlarının bakımını bile yetkili serviste yaptırmayıp 3 yıl sonra muayeneye
    gitmeden 100.000 km yi 30.000e düşüren insancıklarda her geçen gün artmakta. Bu yüzden ben km sini teyit edemediğim aracı
    almıyorum. Siz bu noktada nasıl davranırsınız bilmem ben sadece kendi bakış açımı yazdım.

    Aracı belirledikten sonra sıra geldi aracı gidip görmeye, bu noktada aracı dışardan iyice inceleyin,
    gerçi bu işlerden çok anlamıyorsanız pek bir şey çıkaramazsınız ancak yinede size eğik yamuk görünen yerler gözünüze batan kusurlar olabilir.
    Daha sonra aracın içine geçin ve her yerine kendiniz tek tek sindire sindire bakın,
    kapıların hepsini tek tek kontrol edin, elektirikli mekanizmaların hepsinin çalışıp çalışmadığını tek tek kontrol edin (Camlar, elektirkli aynalar, farlar, klimalar, korna.........)
    Sonrasında araçla bir test sürüşü yapın, ve bu sürüş sırasında aracın müzik sistemini kapatın aracı dinleyin.

    Artık inceleme aşamamız bittiyse ve şu ana kadar içinize sinmeyen bir şey yoksa şimdi aracı gösterme aşamasına geldik.

    Benim bu konuda tercihim eğer iyi bir ustanız yoksa (hatta iyi bir ustanız varsa bile) yetkili servis olur.
    Çünkü bir araç hakkında en çok tecrübe sahibi olan yer o araçla en fazla haşır neşir olan yerdir. Ayrıca yetkili servisler diğer yetkili
    servislerle bağlantılı ekranlara sahip olduklarından aracın farklı illerde ki servis geçmişi hakkında da bilgi verebilirler. Benim tecrübelerim
    compütest denilen yerlerin çok sağlıklı olmadığı yönünde ama yinede işini iyi yapan yerler olabilir bu yüzden eğer çevrenizde bu konuda
    iyi ün yapmış bir yer varsa oraya da gösterebilirsiniz.


    Herşey bitti, artık aracın satışı için el sıkıştınız sakın ama sakın aracı almadan parayı vermeyin. (mümkünse noterde imza aşamasında para transferi yapın)
    Gün geçmiyor ki bu tür dolandırıcılık haberleri çıkmasın lütfen dikkatli olun.

    PÜF NOKTALAR

    • Eşitler arasında ilk sahibinden olan araç her zaman tercih sebebi olmalıdır.

    • Yetkili servis bakımlı bir araç bulduysanız buda tercih sebebi olmalıdır çünkü yetkili servisler kitabi hareket ederler, parçanın
    değişip değişmemesi gerektiğine bakmazlar zamanı geldiyse parçayı değiştirirler oysa sanayide işler tam olarak el yordamıyla işler.

    • Ülkemizde ki MTV belası yüzünden 2.0 ve üzerinde motor hacmine sahip araçlar bazen çok uygun fiyatlara denk gelebilmekte, vergi sistemimizin sağladığı (http://www.verginet.net/dtt/11/2008_13.aspx) linkteki avantaj ile uygun fiyata araç alındığında tahmin edilenden daha düşük
    miktarda mtv ödenerek ek fayda sağlayabilirsiniz.

    • Yeni bir araç (1-3 yaş) alacaksanız aracın sıfırı için bayiden pazarlık yapıp fiyat alın ve bu fiyat ile ikinci el araçların fiyatlarını
    kıyaslayın. Sıfır araçların liste fiyatları sizi yanıltabilir.

    • E-devletten aracın plakası ile sorgulama yapın araç yakın zamanda alınmış ve hemen satılıyorsa araca şüpheyle yaklaşın. (Her durumda her araç için geçerli değildir sahibi zor durumda kalmış olabilir, yanlış tercihte bulunmuş olabilir ama araçta sıkıntıda olabilir)

    • yeni LPG takılıp satılan araçlarada şüphe ile yaklaşmak gerekir çünkü LPG takılma kararı uzun vadeli bir planın ilk adımıdır. (Her durumda her araç için geçerli değildir sahibi zor durumda kalmış olabilir, ama araçta sıkıntıda olabilir)

    • Aldığınız aracın yedek anahtarını istemeyi unutmayın. Kasko şirketleri çalınma durumunda aracın yedek anahtarını isteyip problem çıkarabilirler.

    • İkinci el araç tercihini etkileyen, süreci uzatan, insanları sıkıntıya sokan bir diğer noktada alım zamanı, peki ikinci el araç ne zaman alınmalı? Yanıtı; "ikinci el araç ihtiyacın şiddetine binaen, uygun aracın denk geldiği ilk anda alınmalıdır."

    Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.

    Saygılarımla…



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi otomobilci_x -- 24 Nisan 2016; 23:34:11 >







  • 2008 yılında eşimin erkek kardeşi (ilk arabası) çok uygun bir fiyata x marka araç bulduklarını söyledi (piyasa fiyatı 26-27 olan araçları 20.000 tl ye alacaklarmış) araçları alacak kişi x markasının ankaradaki en büyük plazalarının birisinin ortağıymış, araçlar x fabrikasının araçlarıymış, çok düşük km li 6 aylık hiçbirisinde kaza boya olmayan araçlar ve bizimkiler emniyet personeli, emniyet müdürleri ve hatta savcı dahil bir çok kişiden talep toplamışlar ve araçları sözüm ona ortak (aslında dolandırıcı) ihale ile alıp bunlara satacakmış.
    Böyle birşeyin olmayacağını hiç kimsenin böyle bir iş yapmayacağını anlatmaya çalıştım ama ne oldu sonuçta baktım ben kötü olacağım sustum.
    Adam bir gün yukarıda saydığım kişilerden oluşan 20 kadar kişiye tek tek telefon açıp ihalenin bugün olduğunu parayı gönderene araç alacağını göndermeyene almayacağını beyan ediyor ve parayı şu saate kadar hesaba gönderin diyor.
    Bundan sonrasını anlatmaya gerek yok sanırım.
    Ve bizim kayınbirader bundan bir süre sonra elindeki bütün birikimide kaybettiğinden (birazda inattan) aynı aracın sıfırını tamamına kredi çekerek alma kararı verdi.
  • Hacı abi güzel yazı olmuş ellerine sağlık ama biraz uzun olmuş sanki. Yani okudum ama kafama takılan şey acaba o imzayı niye öyle yazdınız?
  • Uzun ve keyifli olmuş, elinize sağlık.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • otomobilci_x kullanıcısına yanıt
    elinıze saglık

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: merdempc

    Hacı abi güzel yazı olmuş ellerine sağlık ama biraz uzun olmuş sanki. Yani okudum ama kafama takılan şey acaba o imzayı niye öyle yazdınız?

    Oldukça kısa tutmaya çalıştım yazmak istediğim daha çok ayrıntı var ama uzadıkça okunma olasılığı azalıyor.
    İmzaya gelince Pm'lere cevap yazmaktan yoruldum artık. Tanımadığım insanların sorduğu sorulara cevap vermek adına ayırdığım vakit artık beni yoruyor.
    Otomobil genelde de sadece benim yazdığım değil çoğu kimsenin yazdığı şey hükümsüz bence.
  • özet

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • güzel bir yazı olmuş, emeğinize sağlık
  • Bende Parça parça aynı şeylerı söylüyorum Arkadaşlara ama ne tavsiye isteyen ne de tavsıye veren çokta dinlemiyor.bırısı cahılliği çok seviyorum çünkü cahiller her şeyi bılıyor demıştı.yazdıkların her tavsıye isteyen konunun dırect başına yapıştırılmalı,herkes önce yazdıklarını okumalı sonra konuya girmeli.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Araba alacak olan ne bekleyeceğını bılıyor da tavsıye veren tavsıye isteyenın beklentılerını bılmıyor.aracı yazarken kendı beklentılerıne Karşılık Veríp vermediği konusunu anlatıyor.buda yanıltıcı oluyor.objektif tavsıye pek yok.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 10emre

    Bende Parça parça aynı şeylerı söylüyorum Arkadaşlara ama ne tavsiye isteyen ne de tavsıye veren çokta dinlemiyor.bırısı cahılliği çok seviyorum çünkü cahiller her şeyi bılıyor demıştı.yazdıkların her tavsıye isteyen konunun dırect başına yapıştırılmalı,herkes önce yazdıklarını okumalı sonra konuya girmeli.

    Süper laf "cahilliği çok seviyorum çünkü cahiller her şeyi biliyor" zaman ayırdığınız için teşekkür ederim
  • Valla uzun uzun okudum. Cok guzel bir yazi olmus. Elinize saglik. Boyle sine nacizane tecrubeleri ve birikiminizi paylasdiginiz icinde ayrica tesekkur ederim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim arkadaşlar



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi otomobilci_x -- 30 Ocak 2015; 23:01:26 >
  • Benim gibilere cok cok yardimi dokundu bu yazinin. Ellerinize saglik cok cok tesekkurler saygilar hocam

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Eklemeye devam.

    Aracın fiyatını değerlendirirken göz önünde bulundurulacak bir diğer etkenden aldıktan sonra yapılacaklardır. Aracı belirledik, piyasa fiyatları hakkında bir araştırma yaptık 3 aşağı 5 yukarı da bir fiyat baremi kafamızda oturdu. Örneğin temiz düşük km li 2010 model 2 araç var birisi 30.000 tl diğeri 30.500 tl olabilir. Bu noktada aldıktan sonra araçlara yapılacak masrafları göz önünde bulundurarak fiyatlarını tekrar kıyaslamalıyız. Örneğin 2 aracın lastiklerinin durumu (ebata göre değişmekle birlikte 4 lastik için cebimizden 500-1500 tl arasında bir para çıkabilir), Ağır bakımının gelip gelmemesi (genelikle trigeri kayışlı olan araçlarda 4 yıl veya 60-90 bin km), muayenelerinin ne zaman bitiryor oluşu (çok yekün tutmuyor ama yinede yazmak istedim) gibi kriterler fiyatı düşük olan aracı daha pahalı, fiyatı yüksek olan aracı daha ucuz hale getirebilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi otomobilci_x -- 30 Ocak 2015; 23:14:02 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jr09

    Benim gibilere cok cok yardimi dokundu bu yazinin. Ellerinize saglik cok cok tesekkurler saygilar hocam

    İşinize yaradıysa ne mutlu bana.
  • Hocam eline sağlık.

    *Ben okudum/okurum, ama parağraflar uzun okunurluğu arttırmak ve sıkmamak için biraz ayırıp düzenlemek lazım. Göz kaçıyor, ilgi kayıyor.
  • Eklemeye devam

    Araç alacaklara sürekli söylenen şeylerden biriside alım zamanıyla ilgili telkinlerdir. Şubat ayında araç alacak birisine hiç düşünmeden Aralığı bekle diye tavsiye verenleri sizde görmüşsünüzdür mesela.Peki bu olay nedir? Bu olayın özü klasik bir iktisat kuralıdır aslında, arz ve talep terazisinin hangi yönü kuvvetliyse fiyatlar o yöne doğru hareket ederler. Bu nedenle Aralık, Ocak ve Şubat aylarında ikinci el piyasasının hareketsiz oluşu, aralık ayı kampanyaları nedeniyle sıfıra yönelen talebin getirdiği bir ikinci ele talep daralması ve sıfır alımları nedeniyle takasa verilen araçların yarattığı arz fazlası gibi etkenlere galericilerin ocak mtvsini ödememek için ve biraz para döngüsü yaratmak nedeniyle tok satıcı rolünü biraz gevşetmeleri eklenince fiyatların bir miktar geri gelmesi olasıdır ama bence Aralık Ocak ayları beklenecekse fiyattan ziyade yukarıda söylediğim nedenlerle meydana gelen arz artışının yarattığı temiz araç bulabilme ihtimalindeki artış daha önemli ve önceliklidir. Ama ne olursa olsun şubatta martta araç alacak birisinin 1 sene beklemesine değmez. Kısacası bu noktada benim hayat felsefem yarın alacağımız nefesin garantisini kimse veremeyeceğine göre bir araç alımı için uzun süreler beklemek gereksiz bir çaba olacaktır. Soru ikinci el araç ne zaman alınır? Benim cevabım temiz araç ne zaman bulunursa o zaman alınır. Ama siz kasım ayında araç bakmaya başladıysanız birazcık dişinizi sıkında derim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Panthér

    Hocam eline sağlık.

    *Ben okudum/okurum, ama parağraflar uzun okunurluğu arttırmak ve sıkmamak için biraz ayırıp düzenlemek lazım. Göz kaçıyor, ilgi kayıyor.



    Vakit ayırdığın için teşekkür ederim.
    Wordde yazdım aslında paragraflar falan ayarlıydı ama buraya kopyalayınca bu hale geldi az sonra bi düzenleme yapacağım.

    Bu arada citroenle ilgili konuyu bekliyoruz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: otomobilci_x

    quote:

    Orijinalden alıntı: Panthér

    Hocam eline sağlık.

    *Ben okudum/okurum, ama parağraflar uzun okunurluğu arttırmak ve sıkmamak için biraz ayırıp düzenlemek lazım. Göz kaçıyor, ilgi kayıyor.



    Vakit ayırdığın için teşekkür ederim.
    Wordde yazdım aslında paragraflar falan ayarlıydı ama buraya kopyalayınca bu hale geldi az sonra bi düzenleme yapacağım.

    Bu arada citroenle ilgili konuyu bekliyoruz

    Hocam, hala karar veremedim aldığım aracın inceleme konusunu açıp açmamaya!..

    Biliyorsun, Otomobil Genel eskisi gibi değil. eskiden olsa heyecanlanırdım, şimdi canım istemiyor.
    Hele hele! biraz uzun yorum yazsam sıkılıp çoğunu siliveriyorum. Paylaşımlar yavan olunca, heyecanım kalmadı.

    Biraz bilgi biriksin, düşüneyim biraz daha.




  • zaman ayırıp yazıp paylaşman yetmekteyken, bir de notalara tam basman güzel. eyvallah

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.