Şimdi Ara

Gürcistan'da gördüğüm şeyler.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
61
Cevap
12
Favori
42.815
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
42 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ozel mesaj ile gelen bazı soruları yanıtlamak istiyorum. Gürcistan'a kendi araciniz veya vekalet aldığınız araç ile gelebilirsiniz. Vekaletinde gürcü tercümesi isteniyor. Devlet memurları calistigi kurumdan izin almadıkça çıkamıyor. Aracınızın sigortası olması dışında hiçbir belge istenmiyor. ( Normal trafik sigortası)) Cocugunuz ile gidiyorsaniz 1 aylık dahi olsa kimliginde resim olması gerekiyor. Kimliginiz eskiyse gecemeyebilirsiniz, yani yıpranmamış olması gerekiyormuş bu bilgileri bizzat sınırdaki görevli polisten öğrendim. Çıkışta eger Gürcistan'da 3 gün kaldiysaniz. 2 karton sigara ve 1 şişe alkolu yasal olarak geçirebilirsiniz. Günü birlik aldıklarınizi elinizden alabilirler. Çoğunu bizzat tecrübe ettim. Gayriresmi durumlarda mağdur olabilirsiniz. Kanunlara her daim uyun.



    Part1

    Batum Tiflis gezim yeni bitti. Gördüklerimi siz forumdaslarimla paylaşmak istiyorum.

    Girişten itibaren gümrük polisleri bana kaba geldi, ama asla korkutucu değillerdi. Yollar Türkiye ye göre güzel değil. Hep 1 gidiş 1 dönüş şeklinde. Bu bu şekilde tiflise kadar yani başkentlerine kadar devam ediyor, ve bu yola otoban diyorlar. Nadirde olsa duble yol var. Batum gayet rahat bir şehir. Turistik olduğundan sahiller plajlar bikinili kadınlar ile dolu ve hiç Suriyeli yok. Kadınları rahatsız eden yok. Kadınlar gece 2 de bile sokakta kısa şort ile gezebilmekteler. 1 litre alkol 1 litre meyve suyundan ucuz. Yıldızlı oteller pahalı yanlız hosteller çok ucuz 20-25 lariye 1 gün konaklayabilirsiniz. Tüm tabelalarda gürcü alfabesinin altında Latin alfabesi bulunmakta. Benzin ve LPG ucuz içerilere doğru LPG neredeyse yok. Benzin 2 ye hatta 3 ayrılmış Amerika'daki gibi oktanina göre ayrılmakta. En ucuz olan regular 93 oktan benzin 1.70 e kadar bulunmakta. LPG ise 1.10 a kadar düştüğünü gördüm. LPG yi biraz daha ucuza goriden sonra aldım. Türkiye'dekinden hiçbir farkı yoktu. Benzin ise Türkiye'deki benzine göre bana daha kaliteli geldi. Yolda otostopçu bir bayan aldım. Kendisiyle İngilizce sohbet ettik. Türkiye'ye girince kadınlar ona bakarak giyiminde dolayı '' çık çık çık " yapıyorlar mis . Parmakları ile gosteriyorlarmis. Sonucta turist olduğundan ülkemizi böyle hatırlaması beni üzdü. Kendisi üniversitede ogrenciymis. Kendisi kısa şortlu şekilde benimle köyünün girişine kadar geldi üstelik uyuyarak. Ben ülkede güvenli hissettiklerini düşündüm. Bu olay Türkiye'de olsa bu kadar rahat olurmuydu bilmiyorum. Gürcistan Avrupa'dan vize serbestisi almış, her yerde Avrupa bayrakları ve Amerika bayrakları var. Kızın anlattığına göre yeni jenerasyon İngilizce biliyor, ülkedeki tek sorun maddiyat. Kendisi mağazada günlük 20-25 lariye çalıştığını söyledi. Biz 25 lariyi baz alırsak 985 TL civarı bir asgari ücretleri olduğunu düşünüyorum. Ülkedeki araba benzin ve sigara alkol ucuz olduğundan dengeleyerek hemen hemen Türkiye deki gibi bir asgari ücret alım gibi olduğunu düşündüm. Ülkede üretim çok az. Carrefour a girdim. Hemen hemen ürünlerin yarısı Turk malı. Yolda yürürken dilencilerin az olduğunu gördüm. En sasirdigim ise dilenciler benim Turk olduğumu hemen anliyorlardi. Anlamamis gibi yaptığımda gürcüce para istiyorlardı. Kiliseye çok saygililar yanımdaki kız arabanın içindeyken, kilisemi bu dediğim yapıya evet diyerek hemen + işareti yaptı. Rus mallarının azlığı ve neredeyse hiç lada gormeyisim beni şaşırttı. Rusları seviyorlar fakat Türkleri batumda bıraktığımız kötü intibadan dolayı sevmiyorlar. Avrupa birliğinin yeni yaptırdığı yollar ve köprüler var. Tifliste Işıl Işıl yanan renk değiştiren bir köprüyü Almanların yaptığını söylediler. Marketlerde bakkallarda abur cubur neredeyse yok. Hep alkol. Yine yanındaki kız gürcü erkeklerin sabahtan akşama kadar içtiklerini ve kadınların çalışmak zorunda kaldığını söyledi. Zaten dikkat ettim dükkanlarda hep kadınlar çalışıyordu. Biraz uzun oldu eğer beğenirseniz 2. Parti 3-4 devam edeceğim.

    Part 2:

    Batumda arabanın içinde kaldım. Cami aralayip yattım. Sabaha doğru sıcak olunca kapıyı açtım o şekilde de uyumuşum anahtar koltukta, telefon koltukta, savunmasız bir şekilde uyuyup kalmışım. Kimse ne bana nede malima dokunmamış. Sabah bıraktığım gibi kalktım. Belki bir seferden birşey olmazdı belki de hep öyle bilmiyorum, aklımızda bir cevap oluşması açısından yazdım.

    Yazmayı unutmuşum, girerken polis kimliğimi alıp sorguladı, GBT ye mi bakıyorsunuz dediğimde, hayır ne iş yapıyorsun ona bakıyorum dediğinde bana şaka yaptığını düşündüm. Ama meğerse doğruymuş, nerede calistigimi söyledi. Sanırım devlet memuru meselesi nedeniyle bakıyorlar.

    Arabanın bakımı geldiği için ucuzdur diye yağ sormak istedim yanlız 4 litre satan neredeyse yok, sebebi araba ucuz olduğu icin, kimse doğru düzgün yağ değiştirmiyor hep üstüne ekliyormuş. Yani Gürcistan'da arabalara eşek niyetiyle biniyorlar. Bir maaş ile mercedes alınabildiğini gördüm. Batumda girişte hayat kadınları karşıladi bizi. Türkiyeden çıkarken yolda gördüğüm hayat kadınlarına göre klopatra gibi gözüme gorunduklerini söyleyebilirim.

    Gürcistan'da Turk telekomun neredeyse tüm operatörle anlaşması var. Romaning yapacaklar telefonlarını kullanabilir. Tabi çok pahalı olduğundan oradan bir sim kart tedarik etmek istedim. Batum alt üst ettim bizdeki gibi telefoncu olayı neredeyse yok. Öyle ki, lokanta gibi bir yerden 5 lariye geocell hat aldım. Bunu yaparken ki amacım, Turkcell ortağı olduğundan Türkiye'de de hattı kullanabilirim amaciylaydi, fakat maalesef Türkiye'de hiçbir operatör kabul etmiyor. Yani anlaşması yok. Sokaklarda ATM tarzı cihazlar var. Bu cihazlar ile tüm faturalarinizi odeyebiliyor, para gönderebiliyor, kontör yükleyebiliyorsunuz. Bu makineler 3 dil destekliyor. Rusca, gürcüce, İngilizce. İngilizce olarak hattima 10 lari yükledim. Makineler yüzde 4 komisyon kesiyor. Hattima yüklediğim kontör ile 5 lariye paket yaptim. 300 MB net. 200 dk konusma, SMS i hatırlamıyorum. Bu pakete Türkiye dakikalarıda dahil. Yanlız Türkiye'den sadece bir kişiye ulaşabildim. Çalıyor görünüyor ama kimse açmıyor. Daha sonra sordum kimsenin telefonu calmamis. Bu sebepten geocell önermiyorum. Alacaklar magti alsınlar.

    Ali ve bono heykelleri var Azeri bir romana dayanıyor. Bu heykelde bir kadın birde erkek var bunlar iç içe geçip tek bedende buluşuyorlar. Heykeller sahilde bana çok küçük geldi ama güzeldi. Yine sahilde gürcü alfabesini içeren bir kule var. Baştan aşağı alfabe yazılı merak edenler internetten bakabilir.

    Batumda içeride yaklaşık 20 km sonra Turk camisi var. 5 vakit ezan okunuyor kendimi Türkiye'de gibi sandım. Gayet sesli ezan okunuyor. Namaz kilanlar genelde Türk çok az Arap vardı. İmamda Türk kendisinden rica ettik gece camide kalmak istedik, kabul etmedi. Camiyi kitlediklerini söyledi. Az ilerideki kiliselerin 7/24 açık olduğunu görünce açıkçası çok üzüldüm. Allah'ın evine kul bizi almamıştı.

    Yolda Gürcistan milli içeceği var adını unutmamak için çok zorladım ama yinede unuttum. Yolda satici ikram etti icinde alkol olmadığını söyledi. Kokladim aynı bira gibi kokuyordu. Köpüklü nahoş bir tadı vardı. İçtim, ama ileride basım döndü. psikolojik miydi yoksa, satıcı yalanmi söyledi bilmiyorum.

    Türkiye'den gelen çok tür gördüm. Ellerinde Türk bayrakları camiye geldiler. Cami sokağı olduğu gibi Türk mahallesi. Mahallede dükkan sahiplerinin çoğu türk çalışanlar gürcü ve Azeri. Hepsi Türkçeyi biliyor. Televizyonda a haber açık. Bakıp bakıp memleketi izliyorlar. Türk beraberinde girdim. Adam türk eşinden boşanmış Gürcistan'a gelmiş evlenmiş karısı gürcü sarışın açık bir musluman. Kadının çocuğunu sahiplenmiş, yeni bir çocuk bekliyorlar gayet samimi ve içten biriydi sahibi. Dükkan kirası yıllık 9 bin dolarmis. Gürcistan'da şikayet ediyor. Neden buradasın dediğimde Türkiye'deki kadınlardan bıktım. Burdaki kadınlar dırdır etmiyorlar ben nasıl bırakıp gideyim eşimi diyor. Eşini bizim yanımızda sarıldı çok sevdiğini söyledi. Eşi Türkiye'ye gelmiş ama sevmemiş. Herkes apartmana tikilmis kimse komşuluk yapmıyor canın sıkıldı gitmek istemiyorum diyor. Adam gürcü vatandaşı olmuş banada gel seni ücretsiz tras ediyim dedi teşekkür ettim ayrıldım. Ugrarsaniz tavsiye ederim kahve ikram etti bol ve güzel bir sohbetimiz oldu.

    Daha yazacak çok şeyim var ama şarjım azaldığı için part 3 ile daha sonra devam edeceğim. Suraya bir resim ekleyelim.
    Gürcistan'da gördüğüm şeyler.

    Part 3

    Sigara alacaklar parlement gece mavisi alsın. Diğerlerinden duman çıkmiyormus. Parlament 3.5 lari. Yani 4.80 TL filan yapması lazım. Ben Camel mentollü aldım her yerde reklamı var. Zaten mentollü içtiğim için aldım. Ama mentollü portakallı çıktı çok hoşuma gitti. Türkiye'de 9.5 TL'ye aldığım sigaradan kat ve kat daha kaliteliydi. Gürcistan'da sigaraların çoğu sanırım orada üretiliyor üstlerinde hep üretim yeri Georgia yazıyordu. Tadlarinin değişik olmasıda sanırım bu yüzden. Et türk kasabinda 17 lari ve tadı harika. Türkiye'ye kadar bozulmadı. Allah razı olsun sayelerinde et yedik. Aynı et Türkiye'de bonfile ne kadar bilmiyorum alamadığımız için, siz söyleyin. 25 TL ye 2 kilo et aldım. Gürcüler et yemekten bıktık diyor. Gürcü kasaplarinda etin kilosu 9 lariye kadar dusuyor. Biz helal aradığımız için sağolsun müslüman kardeşlerimiz sanırım affetmiyorlar. Olsun yinede yarı yarıdan daha ucuz. Hiç mangal yapan görmedik. Sadece bir köyden geçerken domuz yapıyorlardı ve acayip pis kokuyordu. Şahsen ben domuzun etinin kokusunu daha önce duymamistim.

    Batumda tren istasyonu 1970 lerde kalmış, kente hiç yakışmıyor. Trenler pasli ve elektrik ile çalışıyorlar. Taksilerin özel bir rengi yok. Taksi şapkası takan herkes taksi burada. İnternette yazdığı gibi hiç bizi taksiciler rahatsız etmedi, kadın teklif etmedi. Ama tifliste olay biraz daha farklıydı.

    Şehir içindeki otobüsler eski, ve çok ucuz. lüks binaların yanında eski Sovyet binaları siritiyor. Dikkatimi çekti eski olmasına ragmen, hemen hemen hepsinde klima var. Kafamı uzatıp baktığım her dairenin içi yapılmış ve çoğunun cami Pimapen. Yani Türk ürünü. Alışveriş merkezine girdim. Biliyorsunuz Apple ürünleri yüzde 30-40 arası ucuz. Türkiye'de en ucuz bulduğum klima 1200 TL iken gurcistanda, 1000 TL idi. Gürcistan'a hakim olmuş beyaz eşya markası Hyundai ama fason üretim. Biri isim hakkını almış Çin'de yaptırıp getirmiş ocaklar bile Hyundai. Büyük markalarda var ama pahalilar.

    Kiliseye girdim. İçerideki bayan ileri gitmek yasak dedi kaba bir üslup ile ama gurculerde göremiyordu. Sanırım değerli birşeyler vardı. Başka bir kiliseye gittim. Rahat bir şekilde girdim. Dolaştım resim çekme izni aldım. Çoğu yerde Hz Meryem ve hz İsa resmedilmiş. Gelip gidip tabloları öpüp ellerini birleştirip dua ediyorlar.

    Burada neredeyse hiç vergi yok. MTV yok, sigorta yok. SSK yok Bağkur yok. Gelir vergisi orta esnafa kadar yok. Sadece KDV var oranını öğrenemedim.

    Batumda sokaklarda Tai masaj salonları var, içeride tatili kızlar yarı çıplak yatıyorlar. Amacım cinsellik olmadığından girmedim fakat sordum. 70 lariye bir saat masaj yapıp. İsterseniz ekstra ücretle mutlu son. İstemezseniz sadece el yordamı ile yardımcı oluyorlarmis :)

    Gazino ve barlara alkol kullanmadığım için girmedim. Turklere sürpriz fahiş hesaplar çıktığını bizzat sordum öğrendim. Dikkatli olun. Hatta mümkünse gitmeyin. Çayı fındığı satıp, dönüş yol parası bulamayanlar varmış. şehrin diğer adı günahlar şehri.

    Otopark parası gidene kadar sadece çıkarken gündüz parkci yaşlı birine denk geldim. 5 lari istedi. 2 lari ve 3 lira verdim. Eğer akşam 8 den sonra gitseydim onuda vermeyebilirdim. O kadar araca rağmen yol kenarı park olayı fazla görmedim. Çok sayıda polis otosu var ve hepsi Skoda. Başınıza birşey gelse bagirdiginiz anda polisin duymaması neredeyse imkansız. Polisler yabancı plakalara ceza yazmak istiyor diye yazıyor forumlarda ama siz kurallara uydugunuz surece kimse size ilismiyor. Önde emniyet kemeri takmak mecburi ve polislerin yanından gectigimde hepsi emniyet.kemerime itina ile baktığını gördüm.

    Batumda sanırım tamponsuz gezmek moda :) tampon demirine montajı plaka çok gördüm. Kaza yaptıklarında atıp yenisini alıyorlar eski arabayı da parçalayıp Türkiye'ye satan cokmus buralarda. Sinek gördüğümü hiç hatırlamıyorum. Sıcaklığı çok fena. Yanmadan karardigimi ilk kez gördüm. Baya bir esmerlestim. Gidecekler güneş kremi alsınlar.

    Gittiğim gün baya yağmur yağdı. Fakat çok ince yağıyordu. Buralara eylülden sonra yağmur çok yağdığını hazirana kadar durmadigini söylediler. İstanbul'da her yeri sel basıyor, burada da böyle bir durum varmı diye sorduğunda alt yapı çok sağlam abi Burda asla sel olmaz cevabı aldım.

    Part 4 Tiflis macerası (Tbilisi)

    Batumda teleferige yükseklik korkusundan binemeyip yapacak birşeyde kalmayınca başkent tiflisi görmeye karar verdim. Batumda tabelada 470 km yazıyordu. Depoyu mis gibi benzin ile fulleyip, yola koyuldum. Batumda tüm çıkış yolları tiflise gidiyor. Gürcistan ile Türkiye arasında 1 saat sanırım yaz saati farkı var.

    Devamı sarjdan sonra.


    Öncelikle arkadaşlar bu başlık ve konu kendi dunyamda kendi tespitlerimi içerir. Hissettigim şeyler size hitap etmeyebilir, veya yanlış gelebilir, bunlar göreceli şeylerdir. Amacım turistik mekanlar hakkında bilgi vermekten ziyade, gurcistana sanki sizi götürmüş gibi günlük hayatın stresinden, biraz olsun kafanızı dagitabilmek. Siz turistik yerleri internetten onca kaynaktan bulabilirsiniz, fakat benim anlattığım ince tespitleri ancak orada bulunarak elde edebilirsiniz. Eleştiren olabilir her zaman her yerde elestiren biri çıkıyor. Fakat eleştiri dozunu inanç ve hürriyet özgürlüğumu baskı altına alarak yapmamanizi rica ederek devam ediyorum.

    Artık batumda sıkıldık. Eğer amacınız benim gibi cinsellik değilse, 2 günde batumdan sıkılırsınız, düstük tiflis yollarina dediğim gibi yollar gidişli gelisli, tek serit. Eğer araba sürmek hoşunuza gitmiyorsa size yolları iskence gelebilir. Yanlış yola girmeniz içten bile değil, bizdeki gibi tabela çok yok. Tiflise gitmek istiyorsaniz, otoban diye sorun, ben sanki dillerini biliyormusum gibi, bana uzun uzun anlatmaları harikaydı :) ben sağa gideceksem sağ kolumu sola gideceksem sol kolumu gosteriyordum.

    Tiflise giderken yollarda radar tabelalarına muhakkak dikkat edin. Kontrol yazan kamera resimli tabelalardan bahsediyorum. İleride muhakkak yüzde 90 polis vardır. Polisler bizdeki gibi pusuya yatmıyor. Tepe lambaları her zaman açık. Eğer sizi durdurmuslarsa mutlaka bir kuralsizlik yapmissinizdir. Sakin itiraz etmeyin.

    Kurallara uyan kimseyi durdurmuyorlar, beni mesela hiç durduran olmadı. Hep hız sınırlarına uydum. Emniyet kemerim hep takılıydi. Tiflise giderken, en büyük korkum ne güvenlik, ne yemek nede polisti. Korkum arabamın bozulmasiydi. Çünkü Türkiye sınırına 500 km uzakta hiç Citroen araba bulunmayan bir ülkede. Yedek parçayı ve iştahı nereden bulacaktimki? Yollar ilerledikçe daha zevkli oluyor, yolda kenarlarda bir sürü inek görüyordum. Aman Allahım sokakta başıboş gezen bir sürü inek. Bunlar Türkiye'de olsa et fiyatları yarı yarıya olurdu diye içimden geçirdim. Hatta kucuk sahipsizlerden bitane bagaja atasim bile geldi. O kadar fazla idiler. Nerede tepe yüksek bir yer varsa emin olun orada kilise var. Ve kiliseye çok sık gidip geliyorlar. Kiliselerin çoğu Sovyet zamanından kalma tarihi. Size şu kilise tarihi çok güzeldir desem emin olun o kiliseden daha eski ve güzel bir yapı muhakkak Gürcistan'da vardır. Tiflise 300 km kala yerleşim yerleri kayboldu. Etrafta sadece ağaçlar taşlar, ve daha önce hiç sesini duymadığım değişik hayvanlar ormanı inletiyordu. Bu sebepten yolda ilginç başka birşey rastlayamadım. Tiflise gelmeden goriden geçerken bir dinlenme tesisine girdim. Ve WC ye yöneldim. Yetkiliye tuvalet nerede diye soruyorum. Anlamiyor., Tuvalet diyorum olmuyor WC diyorum olmuyor, dabulyu si diyorum anlamıyor. En sonunda klasik türk sıkışma hareketi ile olayı çözüyorum. Tuvalette tabiki taharet musluğu yok. Üstelik tuvalet baştan aşağı türk malı. Hemde İstanbul yapımı. Daha önce görmediğiniz bir sistem görüyorum. Bir tuşa basiyorsunuz ve klozet ustunde, naylon ileri doğru hareket Edip oturduğunuz yer ile ardiniz arasini kaplıyor. Ama ne yazikki hepsi bozulmuştu. tuvalette ellerimi yıkarken bir Ukraynalı tuvalete girdi. Oğlunu getirmiş sorry diyerek izin istedi. Daha önceden duymuştum Rusya'da kadın erkek karışık tuvaletler varmış, Ukrayna'da da aynısı vardır diyip yadirgamadim. Çıktığımda kadının dikkatli bir şekilde beni incelediğini gördüm. Kendisine merhaba dedim, neden beni inceliyorsunuz dediğimde, sakallı ve esmer tenli erkek kendi ülkelerinde olmadığından ilgisini çektiğini söyledi. Ama beni incelemesi daha çok bizim Japonları incelememiz gibiydi. Burada da SOCAR benzin istasyonu var ve azerilerinmis. Sordum yakıtı socardan ve gulften alın mutlaka dediler. Çıktık yola bakıyorum herhalde, Tiflis köy dağların ardında bir yer dedim, bir turlu yerleşim yeri gelmek bilmiyordu.

    En sonunda arabalar ve evler kalabaliklasti.Kocaman bir şehir beni karşıladı, o kadar büyükki, İstanbul gözümde canlandı. Şehrin adını gürcü kralın biri koymuş ve buraya yerleşim yeri yapılsin demiş. Dağların arasında olduğundan kişın serin olduğundan tiblisi sıcak şehir ismi konmuş.

    Tifliste bizi solda Apple store karşıladı. Gece olduğundan kapalıydı. Az ileride özgürlük meydaninda gitar çalan bir grup ve kalabalık turistler eğleniyordu. Özgürlük meydanı çok büyük bir yer. Ama trafiği feci inanılmaz. Bu şehirde sokak lambası diye birşey yok buraya hiç uğramamış. 10 yıllık soforlugüm var kendimi acemi gibi hissettim. Kaza yapmamak için neredeyse, mücadele verdim. Öğrendim ki burada kaza çok oluyormuş. Dikkat edin. Arabayı ara sokakta bir yere park Edip indim. Kafamı kaldırdığında Tiflis kütüphanesi beni karşıladı. Ücretsiz wifi hizmeti ile kapalida olsa çok işime yaradı. Artık Google google.ge olarak açılıyordu. Bu binaya hayran kaldım. Eski desem değil yeni desem değil değişik bir mimarisi var. Yukarı doğru yürüdüm ve natural muse olduğunu olduğunu gördüm. Ama kapalıydı tabi. Karnım açıktı. Birşeyler almak için sokağa çıktım. Koca şehirde doğru dürüst birtane market olmazmı? Neyse buldum birtane girdim içeri gamarcobar dedim. Merhaba yani. Aynı şekilde karşılık aldim.

    İçecek reyonunda bir litre meyve suyunun 4 lari olduğunu görünce alkol fiyatlarına baktım. İckilerdrn çok anlamam ama 1 litre alkol daha ucuz olduğunu görünce şaşırdım ve sebebini merak ettim.

    Meyve suyunun içeriğine baktım. Ve hiçbirinde glukoz surubunun olmadığını sadece sugar yani şeker olduğunu gördüm. Bir diğer sebepte meyve suları ithal çünkü gürcüler alkolü meyve suyu gibi içiyorlar meyve suyu içen yokki.

    Alkol ile ilgili bu adamlar evlerinde şarap yapıyorlar. Gürcistan'da çok satida şarap satılan wine house lar var. Ve alkol oranları çok yuksekmis. Bir diğer dikkatimi çeken şey sokakta birtane bile içen adam görmedim.

    Yiyecek abur cubur kültürü yok yada ben bulamadım. Sadece cips var doğru düzgün gofrettir. Çikolatanın yok bulamıyorum. Bulduklarimda hep pie yani domuz ile yapılmış. Burada türk malı yiyecek neredeyse yoktu.

    Özgürlük meydanına geri döndüm. Elime bir broşür tutturdular. Tabiki genel ev broşürü altindada Google maps haritası. Broşürü inceledigimi gören dağıtıcı yüzüme baktı durdu. Nerede burası desem anında bana anlatmaya hatta götürmeye hazırdı. Broşürü gözünün önünde buruşturup attım. Bana bir turiste hemen kadın arayan adam muamelesi yapılması hoşuma gitmedi. Ben tanıtım ve gezi broşürü olmasını umut ederdim. Sonra düşündüm ekonomisi Türkiye'deki işsizlik fonu kadar olan adamlar yokluktan ne yapsınlar ki?

    Meydanda hayatımda görmediğim kadar Arap vardi. İranlı vardı. Ve bana inanın hepsi neredeyse açılmış saçılmış, hemen basotrulerini carsaflarini çıkarmışlar idi. Öyle pars kızlar gordümki ne bizde nede gurcude öyle güzel kadın gormemisimdir.

    08.08.2017 Güncelleme.

    Sokaklar çok düzgün hiç yamalı yol görmedim. Burada Arnavut taşları çok yoğun kullanılıyor. Gece bir köprü gördüm. Arabayı çıkarıp köprünün yanına gittim. Park yeri bulamadım ileride polislerinde beni kestiğini hissedince koprunun hemen başındaki otoparka girdim. Otopark bizdeki gibi kartlı sistemdi. Girişte makinanın düğmesine bastım ve fiş yerine kart verdi. Aracı bırakıp çıktıktan sonra, otoparkciya gamarcobar diyerek uzaklastim. Arabamı çekseler kime ne anlatacağım arabamı nereden bulacağım otopark nerede? Gece icindede yatıyorum tam bir kabus olurdu. Üçe beşe bakmayın otoparka bırakın aracınızı. Köprü öğrendiğime göre Fransızlar tarafından yapılmış. Adi barış köprüsü. Kuva nehri uzerinde Philippe Martinaud denilen bir adam tasarımını yapmış ve 200 kamyon ile tiflise nakledilmis. Gece ışıklandırması mükemmel beyaz, kirmizi, sade beyaz gibi yanar döner bir köprü. Korkuluklarındaki LED aydınlatmaların nasıl çalıştığını anlamadım. Hiç kablo görünmüyordu. Bu köprüde yine çok sayıda Arap turist vardı.
    Gürcistan'da gördüğüm şeyler.

    Köprüden çıkıp karşıya geçmek istedim ama ne mümkün. Gürcü şoförler deli gibi gidiyor, yaya geçidi denen şeyi kimse takmiyordu. Sağa sola 4 kere bakarak zor bela kendimi karşıya attım. Hemen sokağın başında karaoke yapılan bir bar vardı. Burası çok ünlüymüş. Hatta nintendoda oyunumu ne varmış. İçeride gürcüler kopuyordu. Merak Edip baktım ama bana girişte. İf you dont have girl friend you dont enter sorry dediler. Yani damsiz girilmez. Siz kaybedersiniz diyip uzaklastim. :)

    Bu barın olduğu sokak gürcü zenginlerin mekaniymis, son model Mercedes ve BMW ler caddede raks ediyordu. Bu gürcülerin arabasında Gülşen çaldığını görünce hafiftende olsa gururlandim. :) Nede olsa bu sefer çalan şarkıyı ben anlıyordum onlar anlamıyordu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ZoomStar -- 8 Ağustos 2017; 21:28:42 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Gürcistan bile böyleyse...

    Olay maddiyat değil bu arada tek üzüldüğüm şey kültür. Böylesine tarihe sahip olup gram ders çıkarmayan bir halk.

    Sanırım kendi hallerinde yaşıyorlar, memnunlar vs. Kendi yağında kavrulma hesabı. Çok fazla kazanmıyorlar, lakin çok fazla da pahalı olmadığı için ses etmiyorlar.
  • batum türkiyenin bir şehri gibi zaten yav o sayılmaz eskiden giriş 5 tl'di
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Drakeshark

    Gürcistan bile böyleyse...

    Olay maddiyat değil bu arada tek üzüldüğüm şey kültür. Böylesine tarihe sahip olup gram ders çıkarmayan bir halk.

    Sanırım kendi hallerinde yaşıyorlar, memnunlar vs. Kendi yağında kavrulma hesabı. Çok fazla kazanmıyorlar, lakin çok fazla da pahalı olmadığı için ses etmiyorlar.

    Size kültürleri ve eğitimleri ile ilgili gecimleri ile ilgili yaptığım araştırmaları bizzat gurculerden aktaracağım eğer konu ilgi görürse çok ilginç tespitlerim var.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • SS olsaymış iyi olurmuş, bir de paragraf olsa, böyle zor okunuyor. Anlatım güzel bu arada. Baya bigilendik.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Güzel yazı , ekonomik anlamda ciddi sıkıntı çekiyorlar bu yüzden ithalat çok fazla

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • güzel bilgiler , gürcü hatunmu alsak ne , emekçi hatun bulmak lazım bu zamanda , bizimkiler paranın değerini bilmiyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yaların yani XD

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • paragraf diye birse icat etmisler
  • Gürcistan çok enterasan insanlar çıkarmıştır. Recep Tayyip bir Gürcüdür. Stalin Yahudi asıllı bir Gürcüdür. Kürt Hasan yani Rusyanın en büyük mafyası Gürcü doğumlu idi. Sovyetler zamanında Sovyetlerin 28 babasından 18 i Gürcistanlı idi.
  • Ulan Türk'ler her gittiği yeri mahvediyor.
  • Türkiye aşırı sağcıların radikal islamcıların olduğu ortadoğuya en yakın müslüman bir ülke. Bundan dolayı hiç bir zaman Avrupadan vize serbestisi alamayacağız. Devlet liyakat esasıyla yönetilmediği müddetçe de fakir hep fakir zengin hep zengin olarak kalacak.
  • Hemen Gürcistan uzmanımızı çağıralım.

    Turbocum arkadaşın dedikleri hakkında görüşlerini alabilirmiyiz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konuyu güncelledim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gryp2100

    Gürcistan çok enterasan insanlar çıkarmıştır. Recep Tayyip bir Gürcüdür. Stalin Yahudi asıllı bir Gürcüdür. Kürt Hasan yani Rusyanın en büyük mafyası Gürcü doğumlu idi. Sovyetler zamanında Sovyetlerin 28 babasından 18 i Gürcistanlı idi.

    1 türk tüm dünyaya bedel büyük bir yalanmış . asıl olanı 1 gürcü tüm türklere bedeldir olmalıymış .

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Gelecek 10 15 yıl içerisinde Gürcistan Bulgaristan Sırbistan ARnavutluk vs. Türkiyenin durumundan daha iyi olucak maalesef.
  • Gürcistanın hem doğarı, hem şehirleri köyleri hemde kızları çok guzeller. Bazen ıstanbuldan batuma gıdıyoruz otobusle sırf alışveriş ıcın. Her şey ucuz ve tadı guzel, et alıp getırmıstık bavulda taşımıştık, kış oldugu ıcın bozulmadı.

    Gurcıstanın durumu turkıye den daha ıyı, bızde ınsanlar açlık sınırının altında çalışıyorlar ve her şey 10 kat pahalı. Gurcıstan da her sey ucuz ınsanlar aç degıller, araba fılan zaten bedava neredeyse.

    Avrupaya da rahat gıdebılıyorlar vize ıstemıyorlar, ınsan daha ne ıster off ulan.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gryp2100

    Gürcistan çok enterasan insanlar çıkarmıştır. Recep Tayyip bir Gürcüdür. Stalin Yahudi asıllı bir Gürcüdür. Kürt Hasan yani Rusyanın en büyük mafyası Gürcü doğumlu idi. Sovyetler zamanında Sovyetlerin 28 babasından 18 i Gürcistanlı idi.

    Fikri Sönmez'i unutmamak gerek

    güzel konu en son 1 ay önce falan gitti babam 550 tl ye iphone 5s almıştı
    birde gümrükten 1 viski 1 rakı 2 karton sigara sanırım daha fazlasına izin verilmiyor

    Bende bi ara gidip elektronik alışverişi yapmsyı düşünüyorum ama internet sitelerinden baktığım fiyatlar tr ile neredeyse kafa kafaya (mymarket.ge)
  • Konuyu güncelledim. Up!! Resim 5 gürcü larisi.
    Gürcistan'da gördüğüm şeyler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ZoomStar -- 6 Ağustos 2017; 22:42:46 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dip not, pimapen yerli değil.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.