Şimdi Ara

GENCLERE NE OLUYOR!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
29
Cevap
0
Favori
786
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Avrupadaki yasayan alkolik, esrarkes, fuhus muptelasi genclerin halini hergun
    gordukce Turkiye'deki gencler icimiden cok sukur ediyordum. Ama artik ne mumkun
    Turkiye deki durum buradan daha rezalet. Hergun internet uzerinden
    Turkiye deki basini takip ederken bir baska liseli genc faciasi okuyorum.

    Daha gecenlerde Samsun'da yasananlari biliyorsunuz. Bugun liseli yine
    kiz arkadasi yuzunden kiz arkadasinin annesi, ablasi ve babasini olduruyor.
    (Kaynak: tiklayiniz)

    Turkiye deki genclige ne oluyor?
    Tum hassasiyetlerinizi kaybettiniz mi?
    Hic mi acima duygunuz kalmadi, Bu kadar mi vahsilestiniz!

    Bir kiz meselesi bu kadar mi abartilir. Birisini sevebilirsiniz, onu kazanmaniz zor olabilir.
    Ama onu elde etmek icin insanliktan cikmaniz gerekmiyor.

    Onunuzdeki hayati guzellestirmek varken bu hale sokmak neden?
    Kendinize Gelin!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BlueICE -- 30 Mayıs 2006; 9:01:32 >







  • Çağdaş,özgür bir toplum oluyoruz,fena mı?
    Bırakın gençleri dilediklerini yapsınlar,ÖZGÜRLÜK KARDEŞİM ÖZ-GÜR-LÜK.
  • ekonomi b.ka gittikçe insanlar deliriyo,
    bi düşünsene gençsin ama gelecek yok hiç bi şeyin yok
  • Avrupada durum oyle degil ama... Hic calismiyor olsalar bile
    her ay ceplerine en az 300-400 Euro para giriyor...

    Tum sorunlar ekonomik kokenli olamaz...
  • bence sorun aileden kaynaklanıyor,
  • Fİkri hür vicdanı hür gençlerimize engel olmayın..Aman engel olmayın çünkü yobaz, gerici damgası yersiniz.

    Bırakın kesip biçsinler birbirlerini maksat özgürlük olsun..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: 57.ALAY

    Çağdaş,özgür bir toplum oluyoruz,fena mı?
    Bırakın gençleri dilediklerini yapsınlar,ÖZGÜRLÜK KARDEŞİM ÖZ-GÜR-LÜK.


    ÖZGÜRLÜK DENEN ŞEY EYER ADAM ÖLDÜREREK,ARABA ÇALARAK,EVLERE HIRSIZLIĞA GİREREK OLUYOSA BÖLE ÖZGÜRLÜK OLMAZ OLSUN BEN 22 YAŞINDAYIM VE İNAN BAANA NE BARA NEDE DİSCOYA GİTMEYİ SEVERİM BENİM SEVDİĞİM ORTAM DAHA SESSİZ VE DAHA SAKİN ORTAMLAR BİDE SEÇTİĞİN ARKADAŞ ORTAMINININDA ÇOK BÜYÜK ETKİSİ VAR
  • Haberin gelismelerini aksam okuma firsati buldum...
    Bu ne vahset anlayamiyorum...

    "Gülçin telefondan mesaj çekti, "babamı halletin mi çaldır" diye. Ben de "tamam" diye karşılık verdim. Daha sonra kapının açıldığını fark ettim. Gülçin, annesi ve ablası gelmişti." Eve gelen anne Fatma K"yı yatak odasına götürdüğünü, Gülçin"in de daha önce sakladığı bıçağı ablası Nilgün K"ya saplamaya başladığını anlatan Kamil B, bu sırada yaşananları görmemesi için Fatma K"nın yüzüne yastıkla bastırdığını ifade etti... Devami"




  • Maalesef ya bu kadarda olmaz artık
  • akılla ilgili ya yok ya da kullanamıyolar bu salaklık yüzdeside çok fazla çok garibime gidiyo
  • Arkadaşalr bu işlerin sebebi...
    Ne aşk, ne ekonomik sebepler, ne de özgürlük...
    Bunun sebebi basit...
    Allah sevgisi bir insanda olmazsa...
    Herşey olur...

    Allah hepimizin yardımcısı olsun...
    Saygılarımla
  • quote:

    Orjinalden alıntı: BlueICE

    Haberin gelismelerini aksam okuma firsati buldum...
    Bu ne vahset anlayamiyorum...

    "Gülçin telefondan mesaj çekti, "babamı halletin mi çaldır" diye. Ben de "tamam" diye karşılık verdim. Daha sonra kapının açıldığını fark ettim. Gülçin, annesi ve ablası gelmişti." Eve gelen anne Fatma K"yı yatak odasına götürdüğünü, Gülçin"in de daha önce sakladığı bıçağı ablası Nilgün K"ya saplamaya başladığını anlatan Kamil B, bu sırada yaşananları görmemesi için Fatma K"nın yüzüne yastıkla bastırdığını ifade etti... Devami"






    Yuh ya. İnsan bu kadar mı gaddarlaşır, bu kadar mı canileşir, bu kadar mı hayvanlaşır?

    Aşkla sevgiyle bi alakası yok bu yaratıkların. Ailesine bunu yapabilen bir insan hiç kimseyi sevemez.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: 57.ALAY

    Çağdaş,özgür bir toplum oluyoruz,fena mı?
    Bırakın gençleri dilediklerini yapsınlar,ÖZGÜRLÜK KARDEŞİM ÖZ-GÜR-LÜK.


    Ben bu özgürlüğün taaaaaa içine derdimde boşver ilerde kız çocuğun olursa ve bunlar başına gelirse orasını naparsın artık ben bilmem....
  • quote:

    Orjinalden alıntı: crackbaba


    quote:

    Orjinalden alıntı: 57.ALAY

    Çağdaş,özgür bir toplum oluyoruz,fena mı?
    Bırakın gençleri dilediklerini yapsınlar,ÖZGÜRLÜK KARDEŞİM ÖZ-GÜR-LÜK.


    Ben bu özgürlüğün taaaaaa içine derdimde boşver ilerde kız çocuğun olursa ve bunlar başına gelirse orasını naparsın artık ben bilmem....


    galiba öyle demek istemiyo görüşü zıt yani mesaj da gönderme yapmış ya da ben öyle anladım




  • arkadaşım böyle olayların %50 sinde medya/basın/diziler etkili oluyor. Diğerler kısmında da aile ve arkadaş çevresi etkili oluyo.

    Medya her geçen gün gençlerimizin merhamet,şefkat, acıma gibi duygularını köreltiyor. Gençler dibi görünmeyen sulara itiliyor. Burada aileye çok önemli görevler düşüyor. Tv kanallarında çıkan abuk subuk dizileri seyrettirmesin.

    Geçenlerde ailemle oturuyorum. Bu arada Aliye dizisimi nedir o Allahın belası dizi başladı. Dizi tamamen Anadolu insanının aile huzurunu bozmaya yönelik. Sürekli aile kavgası ve kadının kocaya baş kaldırdığı bir dizi. Kapattım tv yi. Seyrettirmiyorum o diziyi aileme.

    Bu gibi olaylarda aileye çok önemli görevlerde düşmekte... Anne-babanın çok duyarlı olması gerekiyo.
  • te le viz yon ... polat abi rehberlik yapıo tabi bu dizi güzeldi bende izledim ama bazı mal arkadaşlar kendilerini polat sanıp hem kendi adlarını hem başkalarını adlarını hemde ülkelerinin adını lekeliyolar...
  • ya şimdi tv diyonuz dizi diyonuz tamamda bi insanda akıl olur demi Allah akıl vermiş kullansınlar hayret bişey ya
  • AKIL MESELESİ BİLADER




  • quote:

    Orjinalden alıntı: BlueICE


    Bir kiz meselesi bu kadar mi abartilir. Birisini sevebilirsiniz, onu kazanmaniz zor olabilir.
    Ama onu elde etmek icin insanliktan cikmaniz gerekmiyor.

    Onunuzdeki hayati guzellestirmek varken bu hale sokmak neden?
    Kendinize Gelin!


    buraya o kadar katılıyorum ki arkadaşım
    zorla güzellik olmazki ben ufacık bi zorluk hissedeyim saniyesinde ilgimi keser yoluma bakarım.
  • Dallas dizilerinden lise cinayetlerine


    29 Mayıs 2006 Pazartesi
    Bu ülkeyi yönetenler, söz sahibi olanlar, kuvvet paylaşanlar, sivil, asker, kanaat önderi dünküler bugünküler, gelin itiraf edelim, biz bir büyük yanlışlık yaptık. Laiklik-anti laiklik, gericilik-ilericilik, çağdaşlık, uygarlık özgürlük, AB, NATO, şu bu derken zeminin ayaklarımızın altından kaydığını fark edemedik.
    Yukarıda üst yapıya dair kavga, gürültü münakaşa olurken.
    Yukarıda gündem farklı iken.
    Halkın gündemi daha farklı oldu.
    Gençliğin gündemi ondan da farklı oldu.
    Bunun adı herkesin bir havadan çalmasıydı. Herkesin bir havadan çaldığı yerde curcuna vardır. Biz, afaki şeylerle meşgulken elin adamı kendi tayin ettiği gündemle kendi gençliğimizi perişan etti. En baştan alalım, siyah-beyaz televizyon büyük bir hevesle hayatımıza girmişti. Fakat kimse demedi ki “bu dükkânda ne satacağız, kimin malını satacağız?” diğer taraftan okullarda hâlâ “yerli malı Türk’ün malı her Türk onu kullanmalı” nakaratları tekrarlanıyor, incir, fındık, kuru üzümle avunuyorduk. Oysa tv adlı tüketim canavarı cemiyete girer girmez çok şeyi alıp götürmeye başladı. Sokakları akşam alacasında ilk tenhalaştıran dizi film Dallas olmuştu. Bir entrikaydı, kimin kimle düşüp kalktığı meçhuldü. Bir yabancı hayat, olanca çirkinliği ile cemiyetin üzerine boca ediliyordu. Sosyal hayat, halı saha maçı yapıyor, kitle hiç farkında olmadan bir şeylere alışıyordu.
    Dallas’ı sinema izledi. Paris’te Son Tango’yla bu cemiyet, cinsellik, erotizm ve porno yaklaşımlarla tanışıyordu. O zamanlar Beyazıt Meydanı’na bakan bir Marmara Sineması vardı. Sinemanın önü bu film için yüzlerce metre kuyruk oluşturmaktaydı. İlk defa bir sinema filmi için kuyruk görülüyordu. Bu sinemanın önündeki kaldırımda ise 27 Mayıs darbesinin sembolü hürriyet heykeli duruyordu.
    Her şey böyle başladı.
    Ne televizyon adlı ne sinema adlı dükkânlarda yerli malı vardı. Üstüne üstlük Paris’te Son Tangolar maymun kabiliyetlilerle aşağılık işleri beyaz perdeye sıçratmış, Yeşilçam seyircisi aile sinemadan kaçmıştı. Böylece değerler televizyonla, reklamla, sinemayla, dergiyle gazeteyle aşındırıldı. Açıkgöz yapımcı, yayıncı, tüccar, rejisör, şehvete, belden aşağıya cinselliğe erotizme, pornoya yatırım yaptı. Teknoloji, iletişim, şu-bu hayatımıza girmiş, yerlileşmeden yabancılaşmıştı. Böylece çizgi aşıldı, hayâ yırtıldı. Yetişen nesillerden çoğu için belden aşağıyı düşünmek birinci öncelik oldu. Gençlik, ailesi, cami, okul, sinema, medya, en sonunda internet ve hayat arasında sıkışıp krizlere kapıldı. Namus bekçiliği mi? Diye soran küstahlar çıkabilir. Elbette. Vatan bekçiliği olur da namus bekçiliği olmaz mı? Namus kişinin vatanıdır.
    Bozulma büyük, ziyan büyük, toprak kayması dehşet çapta.
    Suçlu sadece nefsinin elinde savrulan liseli çocuk değil.
    Herkes suçlu, öğretmenden yönetmene, medya patronundan politikacıya, mahalle muhtarına, cami imamına kadar herkes...


    Entellektüel Boyut
    Rahim Er
    rahim.er@tg.com.tr




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.