Şimdi Ara

"Gelişmişlik" yanılgısı ve İran örneği

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
52
Cevap
0
Favori
3.229
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
50 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Biz geçmişten beridir teknolojik ve bilimsel olarak ilerlemeyi "gelişmişlik" ölçeği olarak almaya alıştık çünkü bu alanlardaki ilerlemeler hayatımızı kolaylaştıran alet ve sistemlerin üretilmesini sağladılar ve yaşam standartlarımızın tarihte eşi görülmemiş şekilde artmasını sağladılar.

    Ancak, burada asıl gelişmişlik ölçeğinin "insan refahı" olduğunu unutuyoruz. özellikle son 5-10 senede birçok kişi İran için gelişmiş diyor, işte efendim kendi nükleer teknolojileri varmış, okumuş kesmin çoğu süper İngilizce biliyomuş vs vs..

    Arkadaşlar, İran isterse kuantum ışınlamayı gerçekleştirsin, gene de geri bir ülke olacak, çünkü İran'daki insanların refahları yok, çoğu konuda hürriyetleri yok. ülke hâlâ "molla" zorbalığı ile yönetiliyor.

    Özellikle Türkiye'deki dindar arkadaşlar İran'ı parmakla gösterip: "Sizin kemalist ülkenizden daha ileri bir ülke" demeyi seviyorlar ama kime göre "ileri", neye göre "ileri"? İran'daki insanların molla rejiminden çektikleri çilelerin haddi hesabı yok. böylesine zorba bir yerde istersen Mars'a araç gönder, istersen tüm gençlere fen lisesi okutup İngilizce öğret, gene de geri kalmış olacaksın, çünkü ürettiğin teknoloji hakın daha hür ve refah içinde yaşamasını sağlamadıktan sonra "gelişmişlik" adına hiçbir anlamı yok.

    gelişmişliğin tek kıstası insan refahıdır, ve, insanların pipilerinin zorla kesildiği, başlarının zorla örtüldüğü, ve sayamayacağım daha birsürü kuralla hayatlarının kontrol altında tutulduğu bir yerde nükleer teknolojiyi ya da İngilizce bilme oranını gelişmişlik kanıtı olarak sunmak tamamen saçmalık.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 27 Ağustos 2020; 9:43:58 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >



  • İran Bunu kendisi istedi.


    Pehlevi gibi yüzünü batıya dönen bir Liderleri varken, Halk devrimi ile Bu yönetim yıkıldı ve yine halkın davetiyle Ruhullah Humeyni ülkeye gelip İslam Cumhuriyetini kurdu.


    Kimse İran için şu anki mevcut rejim, bir dikta rejimi, kabullenmiş çaresizlik, coğrafya kaderdir vs. leri ile suçlamayamaz. dediğim gibi, Pehlevi gibi bir lider, İran'ı bir batı ülkesi,Tahran'ı Doğunun Paris'i lakabını aldırmışken halk kendi köklerine, kendi inançlarına göre bir rejim istediği için Pehlevi'yi devirip, Humeyne'yi istedi.

    bunu halk istedi tespiti de çok geçerli değil. cia nın orta doğu'da teşkilatlanmadığı ülke kalmamış neredeyse. amerika bu coğrafya da gerici toplum yapıları ve buna bağlı devletlerin olmasını istiyor ki sömürmek ve yönlendirmek kolay olsun.


    sahte darbeler,hileli seçimler ile başa getirilen ajan yöneticiler, satın alınan gazeteciler, sus payı verilen muhalefet, kutuplaştırma yaratacak troller vs vs ...(tabi bunun için de çok önceden başlanan toplum mühendisliği çalışmaları ile altyapının ve ortamın hazırlanması halkın manipüle edilmesi yerel trollerin yetiştirilmesi vs.)


    cia nın nasıl operasyonlar yaptığını belgeleri ile yazan banu avar'ın zemberek kitabını tavsiye ederim

    Humeyni İran'ın fetösüdür. zaten bu ülkede Fetö'nün haber kuruluşları yıllarca Humeyni'yi övmüşlerdi zamanında.

    Humeyni Fransa'dan İran'daki kendi tarikatini yönetip ülkeyi kaosa sürüklemiş, sokakları yakarak Şahı devirip yönetimi ele geçirmiş ve sonra da Fransa'dan İran'a dönüp yönetim darbesi yapmıştır. yeni bir sistemi dayatmış, yeni sistemdeki kanunları kendisi koymuş, karşı çıkan herkesi de kendi silahlı tarikati ile öldürmüştür. İran o dönemde çok uzun süren bir iç savaşa sürüklendi ve ülkedeki laik gruplardan Humeyni'nin kanunlarına karşı çıkan herkes öldürüldü.

    yani Humeyni sadece Şah'ı destekleyenleri öldürmekle kalmadı, aynı zamanda Şah'a karşı şendisinin yanında duran laikleri de öldürdü ve şeriatı halk kararı ile değil kendi kişisel isteğiyle getirdi.

    sen şimdi diyeceksin ki: "alakası yok, şah gittikten sonra referandum yapıldı ve halk kendi seçti" bu tamamen yalandır. halk hiçbir zaman şeriat'ın gelmesini ya da rejimin böyle değişmesini oylamadı. İran'ın 1980 ve sonraki yıllardaki durumu: "referandum yapan bir devlet" değil "tek kişinin kafasına göre rejim getirdiği ve karşı çıkan halkı katlettiği bir kabile" gibidir. İran'ın o dönemi karanlıktır, alınan kararlar kanunsuzca, yetkisizce alınmış, ülke silahlı bir tarikatin oyuncağı olmuştur.

    Türkiye dahil çoğu İslam ülkesinde şeriati isteyen İslam'cı kesim marjinal bir azınlıktır. Türkiye'de İslami bir yönetimi isteyen yada düşünen kişi sayısı %10 bile yoktur. buna rağmen, bu radikal islamcılar sanki nüfus cüzdanında "müslüman" yazan herkes kendileri gibiymiş gibi: "bir çoğunluğuz" derler, bu gerçek değildir. İran için de durum aynı. Humeyni apral değil, eğer Fetö'cülerin söyledikleri gibi İran halkı şeriati istiyor olsaydı, Humeyni de şeriatin gelmesi için bir referandum yapardı, ama yapmadı, neden yapmadı? çünkü kendisi bir aptal değil, böyle bir referandumda azınlık olan İslamcıların kazanamayacaklarını biliyordu. bu yüzden göstermelik bi referandum yapıp, arka planda kan ile silah ile demir yumruğunu vurdu.

    İran'daki laiklerin de en büyük hatası Humeyni'nin şeriatçı olduğunu ve bu sistemi getiemek için her yolu deneyeceğini baştan anlayamamış olmalarıdır. Fetö için de aynı durum geçerli. şu anda gerek Türkiye gerek ABD'de hâlâ Fetö'nün şeriatçı değil de "ılımlı İslamcı" olduğunu zanneden büyük bir kesim var. halbuki fetö için "ılımlı islam" kavram ısadece gücü elde edene kadar gösterilen bir tuzaktır. bu tarz (Humeyni ya da Fethullah) gibi kişiler gücü ele geçirdikleri an tüm güçlerini zor kullanarak şeriati getirmeye harcarlar ve Humeyni bunu zaten yaptı.

    Gelişmişlik aslında teknoloji de değildir refah düzeyi de. Gelişmişlik demek insani değerlere verilen önemler demek. Yani hukukun gücü, sosyal hakların düzeyi, özgürlüğün düzgün tanımlandığı ve yaşama kolaylığının sağlandığı bir ülke. Budur gelişmişlik. Teknolojisi ileride olup ordusu güçlü olup halkı fakir olan ve adaletsizliğin kol gibi gezdiği ülke gelişmiş değildir. Refah seviyesi yüksek, ordusu güçlü ama bir çok haktan yoksun, kısıtlamalarla yaşayan halkın olduğu ülke de gelişmiş değildir.


    Özetle çok teknolojik aletlere sahip de olsak, ordu olarak çok güçlü de olsak, refah düzeyimiz çok yüksek de olsa hukukun işlemediği, bir kır kıza açık açık tecavüz edip öldüren katillerin sürekli olarak serbest bırakıldığı bir adalete sahip olan ülke gelişmiş değil geri kalmış bir ülkedir.

  • bu yanılgının diğer bir boyutunda ise İnsani gelişmişlik, teorik bilgi ve teknik bilgi aşırı derecede kutsanır cahil cühela olan bu toplumlarda.

    Böylece okumuş etiket sahibi olmuş belli bir kariyeri olan insanlara karşı aşırı ve gerçek dışı bir bakış açısı gelişir...bunlara olmuş insan gözü ile bakılır.

    Bir doktor mühendis öğretmen avukat veya bürokrat.
    Oysaki etiket sahibi olmak ile insan olmak arasında ciddi bir fark vardır. Ancak cahil toplumlarda teknik, teorik bilgi edinimine yüklenmiş aşırı kutsaliyet bunu görmeyi engeller.

    Yukarıda sayılan etiketlere sahip biri olmayacak bir suç işlediğinde İran işte normal dersin...

    Avrupa'da benzer olayı duysan yok artık dersin ve bu istisna olur. O istisnanın icabına da bir güzel bakarlar



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lazer__ -- 27 Ağustos 2020; 11:3:0 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Burada da avm, cafe sayısıyla ölçüyorlar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İran Bunu kendisi istedi.


    Pehlevi gibi yüzünü batıya dönen bir Liderleri varken, Halk devrimi ile Bu yönetim yıkıldı ve yine halkın davetiyle Ruhullah Humeyni ülkeye gelip İslam Cumhuriyetini kurdu.


    Kimse İran için şu anki mevcut rejim, bir dikta rejimi, kabullenmiş çaresizlik, coğrafya kaderdir vs. leri ile suçlamayamaz. dediğim gibi, Pehlevi gibi bir lider, İran'ı bir batı ülkesi,Tahran'ı Doğunun Paris'i lakabını aldırmışken halk kendi köklerine, kendi inançlarına göre bir rejim istediği için Pehlevi'yi devirip, Humeyne'yi istedi.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi winwin35 -- 27 Ağustos 2020; 11:51:45 >
  • winwin35 kullanıcısına yanıt

    bunu halk istedi tespiti de çok geçerli değil. cia nın orta doğu'da teşkilatlanmadığı ülke kalmamış neredeyse. amerika bu coğrafya da gerici toplum yapıları ve buna bağlı devletlerin olmasını istiyor ki sömürmek ve yönlendirmek kolay olsun.


    sahte darbeler,hileli seçimler ile başa getirilen ajan yöneticiler, satın alınan gazeteciler, sus payı verilen muhalefet, kutuplaştırma yaratacak troller vs vs ...(tabi bunun için de çok önceden başlanan toplum mühendisliği çalışmaları ile altyapının ve ortamın hazırlanması halkın manipüle edilmesi yerel trollerin yetiştirilmesi vs.)


    cia nın nasıl operasyonlar yaptığını belgeleri ile yazan banu avar'ın zemberek kitabını tavsiye ederim




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lazer__ -- 27 Ağustos 2020; 11:6:35 >
  • https://www.bizevdeyokuz.com/iran-sahinin-devrilisi-ve-islam-devrimi/amp/

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: lazer__

    bunu halk istedi tespiti de çok geçerli değil. cia nın orta doğu'da teşkilatlanmadığı ülke kalmamış neredeyse. amerika bu coğrafya da gerici toplum yapıları ve buna bağlı devletlerin olmasını istiyor ki sömürmek ve yönlendirmek kolay olsun.


    sahte darbeler,hileli seçimler ile başa getirilen ajan yöneticiler, satın alınan gazeteciler, sus payı verilen muhalefet, kutuplaştırma yaratacak troller vs vs ...(tabi bunun için de çok önceden başlanan toplum mühendisliği çalışmaları ile altyapının ve ortamın hazırlanması halkın manipüle edilmesi yerel trollerin yetiştirilmesi vs.)


    cia nın nasıl operasyonlar yaptığını belgeleri ile yazan banu avar'ın zemberek kitabını tavsiye ederim

    Şah Pehlevi ABDnin adamıydı. İran İslami Devrimi ABD karşıtı bir devrimdir.

  • winwin35 kullanıcısına yanıt

    kendileri etti kendileri buldular şeriattan önce gayet modern bir ülkeydi. ama şeriati bir halt zannettiler.

  • lazer__ kullanıcısına yanıt

    Kardeş,


    araştır istersen öyle konuşalım.


    Muhammed Musaddık Başbakan'dı Başbakanlık döneminde tüm petrol sahalarını millileştirdi. İran böylesine vizyona sahip bir Başbakan'ı vardı. Halk arkasında durmadı.


    Pehlevi gibi yüzüne batıya dönen, güzellik yarışmaları düzenleyen, kadınla erkeğin eşit olduğu, kadınların serbest giyindiği (dünyada bizden sonra Kıyafet inkilabı yapan ve bunu modern anlamda yapan ülke İran'dı) muhteşem bir eğitim sistemi kuran bir lideri istemedi. Pehlevi bu irticai grupla baş etmek için SAVAK adında bir istihbarat birimi kurdu (KGB, Mossad, CIA gibi) oluşturdu bunlarla mücadele etmek için ve gerçekten çok sert bir işleyiş izledi (işkence, faili meçhüller)


    İran ile ilgili bilmediğin yada yanlış bildiğin durum şu, evet CIA Ortadoğu'da konuşlanmıştı, İran'da da faaliyet gösteriyordu ama bu faaliyet, Humeyni'yi getirtmek için değil, Pehlevi'Nin arkasında, irticai gruplarla savaşmak için destek veriyordu. SAVAK'ta zaten CIA desteği ile kurulmuş bir istihbarat birimiydi.


    Amerika ve İngiltere Pehlevi'yi, İran'a İslam rejimi gelmesin, Humeyni lider olmasın diye destekledi.


    Halk buna rağmen Pehlevi'yi ve rejimini devirdi.


    Humeyni ülkeye geldiğinde bir gün röpartaj yaparken sordular, İran'da Devrimi nasıl yaptınız diye;


    Halk eskiden dışarda içer, evde ibadet ederdi. Şimdi Halk dışarda ibadet ediyor, Evde içenleri de biz biliyoruz zaten diye yanıt vermişti.


    Yanlış anlaşılmasın, İran İslam Cumhuriyeti rejimini yada Humeyni'yi savunmuyorum. ama tarihi iyi irdelemek ve halkın rolünü görmek gerekir.


    İran'da Humeyni rejimi, 1917 Rus Devrimi, 1789 Fransız devrimi gibi safkan bir halk hareketi idi.


    Turist rehberi olarak, İran turlarına çıkmadan önce İran'ı çok kapsamlı araştırmıştım, kaynak verebilirim. ama okumak sıkıcı gelirse bir film olarak Argo'dan başlayabilirsin, hem gerçek hayattan alınan bir hikaye, hemde Pehlevi - Humeyni arasındaki geçiş dönemini iyi yansıtır.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: winwin35

    İran Bunu kendisi istedi.


    Pehlevi gibi yüzünü batıya dönen bir Liderleri varken, Halk devrimi ile Bu yönetim yıkıldı ve yine halkın davetiyle Ruhullah Humeyni ülkeye gelip İslam Cumhuriyetini kurdu.


    Kimse İran için şu anki mevcut rejim, bir dikta rejimi, kabullenmiş çaresizlik, coğrafya kaderdir vs. leri ile suçlamayamaz. dediğim gibi, Pehlevi gibi bir lider, İran'ı bir batı ülkesi,Tahran'ı Doğunun Paris'i lakabını aldırmışken halk kendi köklerine, kendi inançlarına göre bir rejim istediği için Pehlevi'yi devirip, Humeyne'yi istedi.

    Humeyni İran'ın fetösüdür. zaten bu ülkede Fetö'nün haber kuruluşları yıllarca Humeyni'yi övmüşlerdi zamanında.

    Humeyni Fransa'dan İran'daki kendi tarikatini yönetip ülkeyi kaosa sürüklemiş, sokakları yakarak Şahı devirip yönetimi ele geçirmiş ve sonra da Fransa'dan İran'a dönüp yönetim darbesi yapmıştır. yeni bir sistemi dayatmış, yeni sistemdeki kanunları kendisi koymuş, karşı çıkan herkesi de kendi silahlı tarikati ile öldürmüştür. İran o dönemde çok uzun süren bir iç savaşa sürüklendi ve ülkedeki laik gruplardan Humeyni'nin kanunlarına karşı çıkan herkes öldürüldü.

    yani Humeyni sadece Şah'ı destekleyenleri öldürmekle kalmadı, aynı zamanda Şah'a karşı şendisinin yanında duran laikleri de öldürdü ve şeriatı halk kararı ile değil kendi kişisel isteğiyle getirdi.

    sen şimdi diyeceksin ki: "alakası yok, şah gittikten sonra referandum yapıldı ve halk kendi seçti" bu tamamen yalandır. halk hiçbir zaman şeriat'ın gelmesini ya da rejimin böyle değişmesini oylamadı. İran'ın 1980 ve sonraki yıllardaki durumu: "referandum yapan bir devlet" değil "tek kişinin kafasına göre rejim getirdiği ve karşı çıkan halkı katlettiği bir kabile" gibidir. İran'ın o dönemi karanlıktır, alınan kararlar kanunsuzca, yetkisizce alınmış, ülke silahlı bir tarikatin oyuncağı olmuştur.

    Türkiye dahil çoğu İslam ülkesinde şeriati isteyen İslam'cı kesim marjinal bir azınlıktır. Türkiye'de İslami bir yönetimi isteyen yada düşünen kişi sayısı %10 bile yoktur. buna rağmen, bu radikal islamcılar sanki nüfus cüzdanında "müslüman" yazan herkes kendileri gibiymiş gibi: "bir çoğunluğuz" derler, bu gerçek değildir. İran için de durum aynı. Humeyni apral değil, eğer Fetö'cülerin söyledikleri gibi İran halkı şeriati istiyor olsaydı, Humeyni de şeriatin gelmesi için bir referandum yapardı, ama yapmadı, neden yapmadı? çünkü kendisi bir aptal değil, böyle bir referandumda azınlık olan İslamcıların kazanamayacaklarını biliyordu. bu yüzden göstermelik bi referandum yapıp, arka planda kan ile silah ile demir yumruğunu vurdu.

    İran'daki laiklerin de en büyük hatası Humeyni'nin şeriatçı olduğunu ve bu sistemi getiemek için her yolu deneyeceğini baştan anlayamamış olmalarıdır. Fetö için de aynı durum geçerli. şu anda gerek Türkiye gerek ABD'de hâlâ Fetö'nün şeriatçı değil de "ılımlı İslamcı" olduğunu zanneden büyük bir kesim var. halbuki fetö için "ılımlı islam" kavram ısadece gücü elde edene kadar gösterilen bir tuzaktır. bu tarz (Humeyni ya da Fethullah) gibi kişiler gücü ele geçirdikleri an tüm güçlerini zor kullanarak şeriati getirmeye harcarlar ve Humeyni bunu zaten yaptı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 27 Ağustos 2020; 11:42:25 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yazını okudum.


    Şunu görmüyorsun ya da sırf İslam'a laf atacağım diye bilerek görmezden geliyorsun.


    İran'da insanların refahı yok demişsin. İran'da senelerdir uygulanan ABD ambargosundan haberin olmaması için Mars'ta yaşaman lazım. En büyük sebebi bu olabilir mi? Adamlar petrol ve doğalgazını bile istediği ülkeye, istediği fiyata satamiyor.kaldi ki diğer sektörlerde uygulamaları bilmiyoruz bile.


    Hangi dindar arkadaşlar İran'ı parmak ile gösteriyor?


    Burayı iyi oku, "dünya üzerinde, şu devlet İslam devletidir, İslâm hukuk ve kurallarına göre yönetiliyor" diyebileceğimiz bir ülke var mı?


    Gel gör ki, "pipilerin zorla kesildiği" dediğini, biz eşe dosta davetiye gönderip, davul,zurna, alay çekerek, mevlüt okutarak kutluyoruz.


    Tâbi İslâm deyince tek anladığı kadınların başörtüsü olan birinin bunları anlamasını beklemiyorum.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • vollkan59 kullanıcısına yanıt
    Sanırım ne dediğim anlaşılmamış. ben zaten size: "İran'ın maddi durumu parlak değil, İran halkı fakir, bu da İslam'dan dolayıdır" demedim ki. tam tersine İran'ın teknolojik gelişmişliğinden bahsettim, yani övdüm aslında adamların durumunu. ve: "teknolojik ya da eğitim olarak gelişmiş olmaları öte yanda zorbaca kanunları olduğunu gerçeğini değiştirmiyor" dedim. siz ise: "ABD ekonomik ambargo uyguluyo, adamlar ne yapsın, İslam ile ne alakası var?" minvalinde yazmışsınız. adamların maddi durumları ABD'Den dolayı olabilir (zaten buna lafım yok) ama adamların zorbaca kanunlarını ABD getirmedi, Humeyni getirdi tek başına.

    davulla kutlamak bir şeyi değiştirmiyor. davulla kutlamak: "halk bunu kendi isteğiyle yapıyor" anlamına gelmez. çünkü davulla kulayan kişi kendi pipisinin kesilmesini kutlamıyor. küçücük bir çocuğun, isteği dışında, zorla pipisinin kesilmesini kutluyor. bu ülkede kaç kişi kendi pipisinin kesilmesine kendi karar verdi? İran'da da aynısı kadınlarda örtü için geçerli.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 27 Ağustos 2020; 11:33:58 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 01001101 kullanıcısına yanıt

    Evet halk bunu kendi isteğiyle yapıyor. Siz hiç sünnet düğünü yapan birinin surat astigini gördünüz mü? Tam tersi daha küçükken bile pipi dışarıda gezdirirler   Babanın da hoşuna gider.


    Kaldı ki, hiç mi okumadın koca koca bilim insanları, profesörler sünnet olmanın faydalarından bahsediyor , yazılar yazıyor.


    Şunu unutma ki, İran bir İslam devletidir diyemeyiz, aslında yukarıda nda söyledim, ama atlamissin.


    İslam'ın dışında zerre kadar iyilik yoktur, İslam'ın içinde de zerre kadar kötülük yoktur.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Size göre o zaman en gelişmiş ülke bu eski s.kine yaprak koyan yamyamlar adamlar özgür o kadar özgürler ki birbirlerini bile yiyorlar hiçbir kısıtlama yok zaten çırılçıplaklar ki sizin için bu büyük bir gelişmişlik ölçüsü onlardan daha gelişmiş bir ırk yok belki bir kaç hayvan türü onlardan daha gelişmiş diyebiliriz yaprağı da kullanmadıkları için

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 01001101 kullanıcısına yanıt

    yani İran'ı tartışırken bile Fetö'yü sıkıştırıyorsun ya başka bir laf bulamıyorum.


    ama moda oldu bu, ÖSO'ya 2. kuvai-milliye, 15 Temmuz 2. Kurtuluş Savaşı gibi yakıştırmalar yapa yapa, artık moda oldu birşeyi, başka bir şey ile benzetmek.


    ben yine aynı şeyi söyliyeceğim, İran'ı anlamak için önce araştırmak gerekir, dünyanın en eski toplumlarından biridir İran, Antik çağlardan itibaren var olan, Batı Demokrasisinin güneşi Antik Yunan şehir devletlerini tek - tek yıkan, Roma İmparatorluğuna kafa tutan bir toplumdan bahsediyoruz. 1300'lerde Timurlenk'in etkisine girip, İslam ile tanışan ve o dönemden itibaren'de İslam dininin emirleriyle yönetilen ve modern dünya'da tek İslam Cumhuriyeti olan bir ülkeden bahsediyoruz.


    Senin Fetö yakıştırman eğer bu ülke ve bu toplum 700 kusur sene İslam'la iç içe yaşamasaydı, yaşam biçimlerine işlememiş olsaydı, gerçekten sekuler bir toplum olup, din bireyin kendi inancı, anayasa ise modern toplum normlarına göre belirlenmiş, muassır medeniyet seviyesindeki bir yaşam biçimine sahip olan toplumda 1960'larda siyaset sahnesine çıkan Humeyni'nin 19 senede (devrim 1979'da sürgünden dönmesi ile tamamlandı. Bu arada Humeyni'nin sürgün edildiği ülke Türkiye'dir) ülkenin pusulasını bozdu desen seni anlar, hak veririm.


    yada İran halkının, 700 yıllık hayatında Modern bir toplum olarak yaşarken, Pehlevi'nin ultra lüks yaşamı sonrası bundan hayıflanıpta özüne dönmeye karar veren % olarak azınlık olan bir marjinal kesimin baskısıyla İslam Cumhuriyetine dönse o zamanda hak verirdim.


    ama öyle değil maalesef Halkının %40 - 45i İslam dini mensubu olarak, Dinin gerektirdiğine göre bir yönetim isteyen bir toplum, asla bölünmeden, asla davasından vazgeçmeden, cihad mantığında halk devrimini yaparken;


    %60 gibi bir çoğunluğa sahip ama her sol kesimin yaşadığı bir şekilde fraksiyonlara bölünmesi, kendi aralarında tartışmaktan, fikir birliğine varamamasından ötürü Bu 40-45'lik oranın karşınında kaybetti.


    Humeyni'nin Laikleri katlettiğinden bahsediyorsun, Pehlevi'nin CIA destekli SAVAK'ın İslamcılara karşı katliamlardan bahsetmiyorsun. bu senin yanlı olduğunu gösterir.


    eğer İran Halkı, İslam Cumhuriyetine bürünmemek isteseydi o zaman İslamcıların kararlığında ve tek cephesinde birleştiği gibi birleşebilirdi. demekki çoğunluk olarak göremedi kendisini vede her sol görüşlülerin yaptığı hatayı yaptı, birbirleri ile tartışmaktan rakiplerine geçildiler.


    Aynı şeyi bizim ülkemiz için belirtmişsin, atladığın nokta şu, 1923 Türkiye'sinde 7,5 milyon nufuslu ülkede Cumhuriyet devrimini benimseyen, onunla özdeşleşen, fikir birliği içinde olan kesim'de nufusun %10'a bile tekabul etmiyordu şimdi sen kendine ve bana marjinal diyebilir misin?


    ama 1923 öncesine bakarsan, İslamiyeti benimsemiş Türk Kavimleri olarak Malazgrit ile Anadolu'ya girmesini baz alırsan bu topraklarda 1071'den itibaten 1923'e kadar dine dayalı mutlak monarşi ile yönetilen (852 yıl yapar )bir toplum var.


    852 yıllık bir geçmişi, alışkanlığı, bir kanıksamayı, bir yaşam tarzını karşı devrimle yıkabilmek için ya Humeyni gibi, Kasım 1917 devrimi gibi sert bir halk hareti ile bertaraf edersin ki insanlar psikolojik olarak tekrar bir araya gelip,aynı yada benzer bir görüş oluşturamasın (buna Fransız devrimi, Alman Reformu, Amerika doğu - batı savaşını, Mao Devrimini de örneklendirebiliriz halk kendi arasında hesaplaştı hep)


    yada Nasyonal sosyalist devrim gibi, devlet otoritesinin yönetimindeki organlar ile (SA, SS, SD, Gestapo) karşı tarafı bitirip tek taraf kalırsın.


    İran halkı İslam rejimi yönetimini 700 yıllık geçmişinde, Pehlevi'nin karşı devrimine karşı Humeyni ile cevap verdi.


    İran'daki laik, sosyalist, modern kesim, kendi arasında tek cephe oluşturamadığı için, karşı cephe olan Humeyni'ye yenildi ama senin sandığın gibi Humeyni'nin cephesi hiçte öyle %10-20'lik bir azınlıkta da değildi.


    tıpkı bizim ülkemizde İslami Yönetim anlayışı isteyenlerin %10 kadar küçümsenmeyecek kadar az olmaması gibi.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi winwin35 -- 27 Ağustos 2020; 13:53:30 >
  • adam ciddi ciddi bir ülkeye darbe yapmaya çalışan örgüte karşı yapılan devlet mücadelesini eleştirip, darbeyi halk hareketi adı altında savunmuş.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 27 Ağustos 2020; 16:28:48 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Gelişmişlik aslında teknoloji de değildir refah düzeyi de. Gelişmişlik demek insani değerlere verilen önemler demek. Yani hukukun gücü, sosyal hakların düzeyi, özgürlüğün düzgün tanımlandığı ve yaşama kolaylığının sağlandığı bir ülke. Budur gelişmişlik. Teknolojisi ileride olup ordusu güçlü olup halkı fakir olan ve adaletsizliğin kol gibi gezdiği ülke gelişmiş değildir. Refah seviyesi yüksek, ordusu güçlü ama bir çok haktan yoksun, kısıtlamalarla yaşayan halkın olduğu ülke de gelişmiş değildir.


    Özetle çok teknolojik aletlere sahip de olsak, ordu olarak çok güçlü de olsak, refah düzeyimiz çok yüksek de olsa hukukun işlemediği, bir kır kıza açık açık tecavüz edip öldüren katillerin sürekli olarak serbest bırakıldığı bir adalete sahip olan ülke gelişmiş değil geri kalmış bir ülkedir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi iamburak -- 27 Ağustos 2020; 14:18:48 >
  • Rusya ilaç bulduk dedi afedersiniz milletin kekinde olmadı. Aynı şeyi almanya söyleseydi herkes gece gündüz bunu konuşurdu. Gerçek gelişmişlik budur.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Iran hür dünyaya ve degerlerine sirtini dönmüs, bu nedenle de her türlü kaynagi bollukla olmasina ragmen, sefalet olan bir ülkedir. Katar da da, Dubai de de, Kuveyt te de para var ama kimse oralara imrenerek bakmiyor, oralara gitmenin hayalini kurmuyor.

  • İran'da teknoloji olduğu da PR'dan başka birşey değil. Son olarak ABD'nin boş üssünü vurması ve yolcu ucağını düşürmesi İran'ın teknolojisinin ne kadar boş olduğunu gösterdi. Nükleer desen 70 yıl öncesinin teknolojisi.

  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.