Şimdi Ara

Erkek karşıtı hürriyet yazarı feminist avukatın cinsiyetçi gazete yazısı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
837
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
24 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • https://www.hurriyet.com.tr/mahmure/yazarlar/emel-ozbek/kadina-siddet-sadece-kinanarak-onlenemez-41580196


    Kaynağı da şuraya bırakarak başlayayım. Evet şiddetten bahsediyor ve bunu tanımlarken bir cinsiyeti ikiye bölerek başlık atıyor. Yani dişi kedilere şiddete hayır diyor. Erkek kedileri umursamıyor. Kedilere şiddete hayır demiyor. Sadece bunun insan versiyonu olarak yazmış. Yani manipülasyon yaparak halkın beynini yıkama ve toplumu erkek düşmanı yapma yolunda , bir medya çalışanı olarak bu misyonu üstleniyor. Genç beyinler, genç kızlar ve genç erkeklerin beyinleri tek tek yıkanıyor. Bu beyin yıkamalar sonunda erkek düşmanı bir kültürün temelleri atılmış oluyor.


    Kadına şiddet ifadesinin derhal yasaklanması ve bu ifadeyi kullanarak yazı kaleme alan gazeteci, medya çalışanı ve toplum önüne çıkan bütün isimlerin işlerine son verilmesi gerekiyor. Bu ırkçı bir sözdür. Toplumun dikkatini çekmemek ve tepki almamak için, erkeğe şiddete evet demek yerine, erkeğe şiddeti görmezden gelmeye ve bir ırkı iki cinsiyet üzerinden tanımlama yoluna gidiyorlar. Kadınların sinsi oyunları vardır. Kadının fendi erkeği yendi gibi atasözleri bu yüzden söylenmiştir. Söylediklerimi anlamamanız imkansız değil, bunu biliyorum ama çok zor. Söylediklerimi anlamanız çok zor. Zaten halihazırda bir çok erkek beyni yıkandığı için bırakın söylediklerimi anlamayı koyu bir feminist olmuş durumdalar.


    Bu haberdeki bazı ırkçı yazılar:

    "Kadına şiddet sadece kınanarak önlenemez. "(işkence yapmalıyız ve idam etmeliyiz fikrini empoze etmeye çalışıyor ima yoluyla, radikalliği teşvik ediyor), (ayrıca erkeğe şiddeti görmezden gelerek ırkçılık yapıyor.)


    "Herkesin tartıştığı üzere yaşamak için İstanbul Sözleşmesine ihtiyacımız var mı, yasalar yaşatır mı, sözleşmeler yaşatır mı kadını insanı? " (kadını insanı kelimelerini ard arda yazarak kadının insan olduğunu, insanlığın sadece kadın üzerinden tanımlandığını ima etmeye çalışıyor. Erkek kelimesini hiç kullanmamış bile, erkekleri katleden, cinayet işleyen şiddetin mağduru olmayan varlıklar olarak tanımladığının göstergelerinden biri, ayrıca 1 gün evli kalıp ömür boyu nafaka alan kadınları , aldatmış olsa bile boşandığı erkekten ömür boyu nafaka alan kadınları ve erkeklere taciz-tecavüz iftirası atılmasını otomatik olarak, dolaylı yoldan değil, doğrudan desteklemiş oluyor, çünkü 6284 nolu ırkçı yasa her türlü durumda kadının erkekten sınırsız nafaka almasını söyleyen, kadının beyanını esas kılan ırkçı bir yasa)




    "kadın sığınma evleri sayısı artırılsın. Hatta şiddet mağduru kadınların iş istihdamı sağlanmalı. Varsa çocuklarının eğitimi ve ruh sağlığı için destek sağlanmalı." ( hımm erkek sığınma evleri arttırılmasa da olur, sadece kadın sığınma evleri yapılmalı şeklinde narsist bir düşünce yapısına sahip bir yazar, ve bu kadına gazetede haber yapma hakkı verilmiş, ne üzücü, şiddet mağduru kadınların iş istihdamı?????? Pardon da ne alaka? Annesinden ve kadınlardan şiddet gören binlerce erkek var. Onlara neden istihdam sağlanmıyor. Sizler mağdur kartını kullanarak nasıl böyle saçmalıyorsunuz. Bu yazıyı hangi düşünce ile, hangi hayal dünyası ile yazmış anlam veremiyorum. O kadar saçma ve adaletsiz bir yazı ki, nerden tutsan elinde kalıyor)


    Medya kanallarına yaptırım gelmeli. Böyle kafalarına göre medya kanallarını propaganda makinesi haline çevirmeye hakları yok. Medya haber paylaşmıyor. Toplumu yönetiyor ve şekillendiriyor. Ülkeleri başbakanlar yönetmiyor, siyasi partiler yönetmiyor, medya yönetiyor. Ve gidişat hiç iyi değil. Erkeklerin sonunu hiç iyi görmüyorum. Hiçbir şeyin farkında değilsiniz. Günün birinde boşanırsanız nafaka ödeyeceksiniz, bir kızın taciz tecavüz iftirasına maruz kalabilirsiniz. Hayatınız mahvolabilir. Zaten statü olarak kızlardan çok daha düşük bir hale getirildi erkekler. Bu bile başlı başına büyük bir ayrımcılıktır, erkeklere ve erkekliğe yönelik büyük bir saldırıdır. Bu düzenin değişmesi için erkekler çözüm yolları bulmalı, erkek hakları her yerde savunulmalı.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Cross Thread -- 20 Kasım 2020; 11:22:21 >







  • Kesinlikle katılıyorum. Kadın da kadın. Nedir yani bu kadınların bi kadar dillendirdiği "kadın"? Çık "canlı" de, "şiddet tüm canlılar için olmamalı." de. Kusura bakmasın ama erkeğe şiddeti meşru gören kadına şiddeti de meşru görmelidir.

    Bu cinnet geçiren erkekler boşuna o cinnetleri geçirmiyor. İnsanlar aptal. "Feminizm" diye bir şeyin peşine takılmışlar, içeriğinden bihaberler. Feminizm eşitlik falan değildir, kadıncılık demektir ve kadın etkisini yaymaktır. Bazı meriçler de "fomonozm yoo" diyerek bu tiplere çanak tutmaktadır. Feminizm varsa maskulizm de vardır. Feminist olursan maskulist olurum. Bu kadar basit!

    Bu konuda bişeyler yapmak istiyorsa önce hemcinslerini erkek seçerken alt beyniyle değil üst beyniyle seçmeye ikna etsin. Evlendirme programlarında adamlara maaşını soran kadınlar başka gezegenden mi geldi? Amerika'da John Dillenger isimli gangstere aşık olan milyonlarca kişi kadın değil de başka bir cinsiyet mi? Hormonlarının esiri olmuş bir cins kadınlar. Gayet güzel her haltı rasyonalize edip zekice çıkarımlar yapabilirler. Sosyal ilişkileri ve insanları çözümlemek ve anlamak konusunda da doğal bir yeteneğe sahip olmalarına rağmen, sıra seçim aşamasına geldiğinde alt beyinleriyle karar verirler. Üst beyniyle düşünüp alt beyniyle yaşayan bir türdür kadınlar. Ömürleri boyunca ya kocasının ya çocuğunun kölesi olarak yaşar. Kadının özgür olması için önce kendi doğasını anlaması ve değiştirmesi gerek. Yoksa erkek egemen dünyası falan hikaye. Önce güçlü olandan etkilenip, teslim olup, sonra o güç kendisine yöneldiğinde pişman oluyorlar.


    Kadınlar istediği erkek tipini seçip, çocuklarını doğurup yüceltebilir. Günümüzde nasıl bir erkek tipinin yüceltildiğini ve çocuklarının yetiştirildiğini görüyoruz. Erkeklerin yüzde doksandokuzunda olduğu gibi, kadınların da yüzde doksandokuzu alt beyniyle yaşıyor. Sorun cinsiyette değil yani. kadının erkek karşısında bu duruma düşmemesi için güçlü olması gerek ama kadınların çoğu bilinçli olarak bunu yapmak istemiyor çünkü kadın gibi hissetmek istiyor. Kadın olmak istiyor, bazen de bunu ağır şekilde ödüyor. Yine en temel soruna bağlanıyor, homo sapiensin henüz tamamlanamamış gelişimi.

  • Hocam sizin yazılarınızı çok beğeniyorum, böyle düşünen 100 kişi daha olsa bir şeyler değişebilirdi ama olmuyor işte...

  • Kesinlikle katılıyorum. Kadın da kadın. Nedir yani bu kadınların bi kadar dillendirdiği "kadın"? Çık "canlı" de, "şiddet tüm canlılar için olmamalı." de. Kusura bakmasın ama erkeğe şiddeti meşru gören kadına şiddeti de meşru görmelidir.

    Bu cinnet geçiren erkekler boşuna o cinnetleri geçirmiyor. İnsanlar aptal. "Feminizm" diye bir şeyin peşine takılmışlar, içeriğinden bihaberler. Feminizm eşitlik falan değildir, kadıncılık demektir ve kadın etkisini yaymaktır. Bazı meriçler de "fomonozm yoo" diyerek bu tiplere çanak tutmaktadır. Feminizm varsa maskulizm de vardır. Feminist olursan maskulist olurum. Bu kadar basit!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Leon FR -- 21 Kasım 2020; 15:1:54 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu konuda bişeyler yapmak istiyorsa önce hemcinslerini erkek seçerken alt beyniyle değil üst beyniyle seçmeye ikna etsin. Evlendirme programlarında adamlara maaşını soran kadınlar başka gezegenden mi geldi? Amerika'da John Dillenger isimli gangstere aşık olan milyonlarca kişi kadın değil de başka bir cinsiyet mi? Hormonlarının esiri olmuş bir cins kadınlar. Gayet güzel her haltı rasyonalize edip zekice çıkarımlar yapabilirler. Sosyal ilişkileri ve insanları çözümlemek ve anlamak konusunda da doğal bir yeteneğe sahip olmalarına rağmen, sıra seçim aşamasına geldiğinde alt beyinleriyle karar verirler. Üst beyniyle düşünüp alt beyniyle yaşayan bir türdür kadınlar. Ömürleri boyunca ya kocasının ya çocuğunun kölesi olarak yaşar. Kadının özgür olması için önce kendi doğasını anlaması ve değiştirmesi gerek. Yoksa erkek egemen dünyası falan hikaye. Önce güçlü olandan etkilenip, teslim olup, sonra o güç kendisine yöneldiğinde pişman oluyorlar.


    Kadınlar istediği erkek tipini seçip, çocuklarını doğurup yüceltebilir. Günümüzde nasıl bir erkek tipinin yüceltildiğini ve çocuklarının yetiştirildiğini görüyoruz. Erkeklerin yüzde doksandokuzunda olduğu gibi, kadınların da yüzde doksandokuzu alt beyniyle yaşıyor. Sorun cinsiyette değil yani. kadının erkek karşısında bu duruma düşmemesi için güçlü olması gerek ama kadınların çoğu bilinçli olarak bunu yapmak istemiyor çünkü kadın gibi hissetmek istiyor. Kadın olmak istiyor, bazen de bunu ağır şekilde ödüyor. Yine en temel soruna bağlanıyor, homo sapiensin henüz tamamlanamamış gelişimi.





  • Ne kadar kadın varsa hepsine şey yapayım
    Dal, gül filan tutayım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Burdan toplanıp sitenin iletişim bölümün'den şikayette buluna bilirsiniz şikayetler çok olursa özür dilemek zorunda kalır ama siz herşeyi kabul etmeye anca burda atıp tutmaya geldiğiniz için bir tane bile şikayet mesajı gitmez bunlar'da istedikleri gibi yazar çizer

  • Bazı şeyler üstünden kendilerini üstün görmeye çalışıyorlar. Günümüz kadınları böyle fırsat versen neler neler yapar TR feminist kafası bu. 21.yy sanırım kadınların dönemi erkekler artık bitik durumda

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Koca bulalım kendine gelir bayan

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.