Şimdi Ara

Erdoğan Bayraktar:‘17-25 Aralık sürecinde ,Reis, beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı’ (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
57
Cevap
0
Favori
4.473
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
93 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Sn. Eski Bakan' ı hep elini öpenlere 100' lük banknot vermesiyle hatırlarım...

  • ARAŞTIRMA, SORUŞTURMA YOK. YİNE.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Erdoğan Bayraktar:‘17-25 Aralık sürecinde ,Reis, beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı’
    Erdoğan Bayraktar:‘17-25 Aralık sürecinde ,Reis, beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı’yeni çağ gazetesi
    Babacan: Malum arkadaşlar Yüce Divan'a gitmemek için sağı solu tehdit ettiler
    https://www.yenicaggazetesi.com.tr/ali-babacandan-1725-aralik-aciklamasi-malum-arkadaslar-sagi-solu-tehdit-ettiler-472000h.htm

    "Babacan: Malum arkadaşlar Yüce Divan'a gitmemek için sağı solu tehdit ettiler

    DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 17-25 Aralık operasyonlarının ardından yolsuzluğa adı karışan bakanların Yüce Divan'a gitmemek için sağı solu tehdit ettiğini, soruşturmanın hukuki mecradan çıkarak siyasi bir hatta dönüştüğünü ifade etti.   

    "







  • O kadar itiraf. Hala hiç bir araştırma, soruşturma YOK.

    Canlı yayında yolsuzluk yapılsa, rüşvet alınsa yine hiçbir şey olmamış gibi davranacak AKP.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • "5 İSME “ZİMMET, İRTİKÂP” SUÇLAMASI

    HKP avukatları, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar, Avrupa Birliği eski Bakanı Egemen Bağış, İçişleri eski Bakanı Muammer Güler ve Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan hakkında suç duyurusunda bulundu. HKP avukatları Erdoğan ve 4 eski Bakan’ın “Suç İşlemek İçin Örgüt Kurmak”, “Zimmet”, “İrtikâp”, “Görevi Kötüye Kullanma” ve “Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi” suçlarını işlediklerini belirterek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu."





  • "Barış Terkoğlu’nun ilgili yazısı şu şekilde:

    Dış kapının dış mandalı değil. Yolsuzluk operasyonunun hedefindeki isimdi Erdoğan Bayraktar. Çevre ve Şehircilik Bakanı’ydı. İmarın yolu onun imzasından geçiyordu. Kendisini bir televizyon kanalında anlattı, Erdoğan ne dediyse onu yapmıştı. Yandaş iş adamlarının önlerindeki engelleri kaldırarak AKP’nin paralel ekonomisine yol vermişti. Yıllar sonra yeniden çıkıp, 17-25 Aralık için “Dosyamda ne varsa, hem tapeler doğrudur hem teknik takip doğrudur hem de benim telefon konuşmalarım A’dan Z’ye kadar doğrudur” dedi ve günlerce konuştuk ya. Belki de asıl mesele konuşmayanlar da...

    Kimi mi kastediyorum?

    Bizzat en tepedekileri...

    Çok değil, 5 sene önce birileri, 17-25 Aralık bahsini açsa, yüksek perdeden tepki verirlerdi. Bunun bir darbe girişimi olduğunu söyler, o bahisleri açanları FETÖ ile işbirliğiyle suçlardı. 17-25 Aralık’ı hafızamızın insafına terk ettik. Zamanın bu tavrı da değiştirdiğini fark etmedik. İktidar mensupları, yüzleri ekşise, mideleri kasılsa da bu kez pek sessizdi.

    SEBEP MHP’NİN TAVRI MI?

    Acaba neden diye düşünürken bir uyarıyla karşılaştım. “MHP’nin sitesine bak, anlarsın” dedi. Öyle ya 5 yıl önceden farklı. Bugün iktidarda bir koalisyon, yani Cumhur İttifakı var. Anahtarı da MHP’nin elinde. Peki MHP, Erdoğan Bayraktar’ın sözleri hakkında ne düşünüyor?

    Tavsiyeye uyup, partinin resmi sitesini açtım. Halen MHP’nin resmi sitesinde, 17-25 Aralık meselesi için geniş bir arşiv bulunuyor. “17-25 Aralık”ı konu eden toplam 137 tane açıklama, konuşma hatta kitap var.

    Örneğin, Devlet Bahçeli’nin elinden çıkmış, 17-25 Aralık’ı konu alan kitap sitede duruyor. Kitap, MHP’nin konuya dair resmi görüşünü içeriyor. Kitaba Bahçeli’nin yazdığı önsöz, “İnançlarımızı diline dolayarak mütedeyyin kitlelere seslenen AKP, iktidara gelince Allah korkusunu defterden silmiştir” diye sert bir ifadeyle başlıyor. “Bu millet, 17-25 Aralık’taki tarihin en büyük rüşvet ve yolsuzluk vakasını unutmayacaktır” diye bitiyor.

    Bahçeli’nin çeşitli konuşmalarından oluşan kitapta, soruşturmanın kapatılmasının ardından söylenen sözler bugüne de ışık tutuyor: “(Şimdilik yakayı kurtardılar.) Şimdilik diyorum, çünkü 17 Aralık teorik planda kapatılsa da maşeri vicdanda hâlâ açık, ahlak ve adalet nezdinde hâlâ kanayan yaradır. Bu yara kabuk bağlamadan, bu illet tedavi edilmeden, 17 ve 25 Aralık zanlıları mahkeme önüne çıkarılmadan adalet zehirli duman olacak AKP’yi boğup atacaktır.”

    MHP’NİN İLAN ETTİĞİ HAFTA

    Bahçeli, 17-25 Aralık’ın birinci yıldönümü yaklaşırken Türkiye’ye yeni bir hafta armağan ettiğini şöyle açıklamış:

    “Önümüzdeki 17 Aralık’tan 25 Aralık tarihine kadar geçen dokuz günlük süreyi Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Haftası ilan edip Türkiye’nin dokuz ayrı bölgesinde hırsızlığı, soygunu ve rüşveti cesaretle anlatacağız.”

    Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın devam ettiren açıklamasında şöyle demiş: “Bundan böyle her yıl bu hafta içinde partimizce yurdun dört tarafında etkinlikler düzenlenecektir.”

    Gerçekten de 9 büyükşehirde yolsuzluk konulu toplantılar düzenlendiği görülüyor. Ancak bu toplantıların bir kısmı AKP’li belediyeler tarafından engellenince Genel Sekreter İsmet Büyükataman’ın bunu protesto ettiği görülüyor:

    “Türk milliyetçileri haramzadelerin salonlarına mahkûm değildir. Gerekirse ev ev gezerek gerçekleri milletimizle paylaşmak insanlık vazifemizdir.”

    MHP’nin bir adım ileri giderek Meclis’e “Yolsuzluk ve Rüşvetle Mücadele Haftası” ilan edilmesi için kanun teklifi verdiği de görülüyor.

    17-25 KOALİSYON ŞARTI

    Odasındaki saati 17.25’te durduran Devlet Bahçeli’nin bugün Erdoğan Bayraktar’ın “tüm konuşmalar doğruydu” sözlerini o gün söylediği de anlaşılıyor:

    “Adli Tıp Kurumu’nun 17-25 Aralık’tan sonra medyaya yansıyan rüşvet ve yolsuzluk tapelerinin montaj olmadığı sonucuna varması bile rüşvetçilerde bir ıslah, tedirginlik ve pişmanlığa yol açmamıştır.”

    Bahçeli’nin 17-25 Aralık’ın ardından FETÖ’ye yapılan operasyonları eleştirdiği 16 Aralık 2014 tarihli açıklaması da MHP’nin resmi sitesinde duruyor:

    “AKP hükümeti, uzunca bir süredir rüşveti perdelemek, yolsuzluğu gündemden düşürmek, dikkatleri başka yön ve taraflara çekmek için adalet cinayetleri işlemektedir. Bir yıldır iktidarın sığınağı ve propaganda aracı olan ‘paralel devlet’ söylemiyle ahlak ve hukuk ilkeleri taammüden çiğnenmektedir.”

    İlginçtir, bugün iktidar ortağı olan MHP’nin, 2015 yılındaki koalisyon ortamında önerdiği şartlar da halen yerli yerinde duruyor:

    “MHP’nin koalisyon için ortaya koyduğu dört önemli maddeyi yeniden kamuoyuyla paylaşmakta fayda görüyoruz: Anayasanın ilk dört maddesi değiştirilemez. Çözüm süreci eksiksiz ve bahanesiz olarak ortadan kaldırılmalıdır. 17-25 Aralık kapsamındaki rüşvet ve yolsuzluk iddialarının üzerine gidilmelidir. Cumhurbaşkanı anayasal sınırlarına çekilmelidir.”

    MHP, 17-25 Aralık’ın üstüne gidilmesini bir koalisyon şartı olarak sunarak koalisyon ihtimaline de sırt çevirmiş."


    çok uzun bir yazı, devamı sitede...





  • Neler olmuş neler...


    "Talat Atilla, yazısında Erdoğan Bayraktar’ın Ankara’da 700 konutluk yeni bir projeye başladığını ancak bu projede gerekli izinleri alamayınca 17-25 Aralık tapelerini doğruladığını ve bu olaydan sonra da projeye izinlerin çıktığını iddia etti.


    İşte Talat Atilla’nın “Erdoğan Bayraktar 700 daire için mi konuştu ve sonuç!” başlıklı yazısı şöyle;


    “Türkiye, 17-25 Aralık 2013 tarihinde iktidar ve geniş kesimlerin darbe girişimi olarak adlandırdığı bir operasyon ile sarsıldı...

     Savcılık dosyalarındaki belge ve teknik takipler gerekçe gösterilerek önemli siyasetçilerin yakınları ve bazı iş insanları yolsuzluk iddiası ile gözaltına alındı.


    İktidar, ortaya konulan tüm materyallerin sahte olduğunu açıkladı.


    15 Temmuz hain darbe teşebbüsü de aynı FETÖ unsurları tarafından gerçekleşince, 17-25 Aralık operasyonlarının düzmece ve darbeciler tarafından dizayn edildiğine dair kamuoyundaki kanaat daha da güçlendi.


    BAYRAKTAR: BENİMLE İLGİLİ KAYITLARIN HEPSİ DOĞRU!"





  • Erdoğan Bayraktar:‘17-25 Aralık sürecinde ,Reis, beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı’
    Erdoğan Bayraktar:‘17-25 Aralık sürecinde ,Reis, beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı’yeni çağ gazetesi
    Erdoğan Bayraktar: Bağımsız bir savcı araştırsın, Yüce Divan'a gitmekten korkmam
    https://www.yenicaggazetesi.com.tr/erdogan-bayraktardan-hodri-meydan-bagimsiz-bir-savci-arastirsin-yuce-divana-gitmekten-korkmam-473139h.htm
    Erdoğan Bayraktar:‘17-25 Aralık sürecinde ,Reis, beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı’
    Erdoğan Bayraktar:‘17-25 Aralık sürecinde ,Reis, beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı’yeni çağ gazetesi
    Erdoğan Bayraktar'dan manidar paylaşım: Yaktın, aldattın beni
    https://www.yenicaggazetesi.com.tr/erdogan-bayraktardan-manidar-sarki-paylasimi-yaktin-aldattin-beni-472430h.htm








  • Ortada itiraf bile var ama hala halktan çıt yok. Valla hak ediyor insanlar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İtiraf etmesine rağmen, bir tane savcı çıkmaz mı koca ülkede araştırabilecek?


    Bu görevde olup, işini yapmayan ne kadar insan varsa hakkımı helal etmiyorum.

  • Yazar burada ne demek istiyor? Erdoğan Bayraktar:‘17-25 Aralık sürecinde ,Reis, beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı’ 



    Erdoğan Bayraktar:‘17-25 Aralık sürecinde ,Reis, beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı’




  • Erdoğan Bayraktar:‘17-25 Aralık sürecinde ,Reis, beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı’
    Erdoğan Bayraktar:‘17-25 Aralık sürecinde ,Reis, beni hırsız çuvalının içine koydu ve attı’haber3
    AK Partili eski bakandan olay sözler: ''Hepsi Yüce Divan'da yargılanmalı''
    https://www.haber3.com/guncel/ak-partili-eski-bakandan-olay-sozler-hepsi-yuce-divanda-yargilanmali-haberi-6052981

    "Dinçer, “Ben adı geçen bakanların Yüce Divan’a gitmesi, aklanacaklarsa da orada aklanmaları gerektiğini söyledim. Bunu yüksek sesle söyleyen iki kişiydik. Biri bendim, biri de Nihat Ergün’dü. Bizim gibi düşünen başkaları da vardı, ama yüksek sesle söyleyemiyorlardı” ifadelerini kullandı.





    "YÜCE DİVAN'DA YARGILANSINLAR DİYE OY KULLANDIM"

    17-25 Aralık döneminde parti tarafından uyarıldıklarını belirten Dinçer, “Ben uyarıya rağmen fikrimi söylemeye devam ettim. Yüce Divan’da yargılansınlar diye oy da kullandım. Sebebi de şuydu: O Yüce Divan nasıl olsa kurulacak. AK Parti iktidardayken kurulmuş olsaydı en azından AK Parti kendi içinde yanlış yapanlara hesap sormuş olacaktı” diye konuştu."





  • Bu itirafa yönelik bir soruşturma var mı? Tabii ki yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hahahahah


    Açıktan mesaj yollamış, abi sen en büyüksün bana biraz haksızlık yaptın bak çevrendekilere güvenme sen yine beni al mesajı...


    YEMEZLER...

  • Yinelemiş çağrısını.


    "Ben suçsuzum, yüce divanda yargılama istiyorum" demiş.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.