Şimdi Ara

En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız (4971. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
100.695
Cevap
615
Favori
4.050.929
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
46 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 49694970497149724973
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Anayurt Oteli (1987)


     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Gerçekten övüldüğü kadar varmış. O yıllarda Türk sinemasında böylesine bir psikolojik gerilim görmek gerçekten şahane. Adeta bir David Lynch filmi gibiydi. Yaratılan Zebercet karakteri ve Macit Koper'in performansı muazzam.


    10/10


    Kelebekler (2018)


     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Türk sinemasının son dönem parlayan yıldızlarından Tolga Karaçelik gene güzel bir işe imza atmış. Film bittikten sonra ağzınızda güzel bir tat kalmasını istiyorsanız kesinlikle şans vermelisiniz.


    8.5/10


    Days of Thunder (1990)


     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    IMDB puanı neden bu kadar düşük anlam veremedim çokta kötü bir film değildi. Kendine has atmosferi, sağlam oyuncu kadrosu, sıkmadan kendini izletmesi, çok fazla göze batan şeyler olmaması. İzleyecek film bulmakta zorlananlar bir şans verebilir.


    7/10


    The 12th Man (2017)


     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız

    Filmin en iyi yanı devamlı karlı atmosfere hakim olup bunu etkileyici bir şekilde kullanması ve iyi bir sinematografiye sahip. Kötü yanı ise gereğinden fazla uzun tutulması ve fazla etkileyici olmaması. Avrupa sinemasından bir şeyler izlemek isteyenlerin tercihi olabilir.


    7/10





  • The Forever Purge (2021) 10 / 7.5 Serinin son filmi Belkide en iyisi olmuş...


     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız
  • Rosetta • 1999 / Luc Dardenne, Jean-Pierre Dardenne


     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Film, alkolik annesiyle birlikte bir kamp bölgesindeki karavanda yaşayan genç Rosetta’nın iş bulma çabasını anlatır. İş yerinden kovulmak istendiğinde, oradan çıkmamak için verdiği mücadelesi aslında sistemin ne kadar acımasız olduğunu gösterir. Ayn zamanda bazı insanların normal bir hayat yaşamak için büyük uğraş verdiğini de alegorik şekilde gösterir. Avrupa'nın ortasında tamamen kenara savrulmuş yitik bir hayatın, kısa ama aynı oranda etkili bir anlatımıdır bu. Fakat hikaye hiçbir zaman Belçika'da geçtiğini seyircinin gözüne sokmaz. Çünkü ülke ya da mekan farketmeksizin aslında baş karakterin verdiği mücadele bütün dillerde aynı acıyı ifade etmektedir. Böylesi bir savrulmuşluk içerisinde sadece bir işe girebilmek için aynı zamanda Rosetta'nın ahlaki problemleri de göz önündedir. İş edinebilmek için yaptığı bazı eylemler etik açıdan sürekli olarak seyircinin de kendini sorgularken bulduğu bir ikilik yaratır. Bunun yanında insanlar bazı anlarda çamura saplanır, batmaya başlar. Böylesi bir metafor insanların hayatta kalabilmek için verdiği mücadeleyi; aslında asgari ücretin altında çalışırken nefes alıp, varolabilmenin güçlüğünü resmeder.


    Dardenne kardeşlerin her zaman olduğu gibi belli çizgilerini korudukları fakat Emilie Dequenne'nin bu çizginin çok daha ötesinde bir performans ortaya koyduğu gayet iyi bir filmdir. 


    7/10 





  • Spiderman homecoming - far from home

    Kötü filmler değiller izlenirler ama sam raimi nin ilk üçlemesi bu filmlerin yanında the godfather üçlemesi gibi kalıyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford • 2007 / Andrew Dominik


     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Amerikan İç Savaşı'ndan sonra aykırılıklar yapan James James ve onun meşhur çetesini konu eden bir yapım. 1881 yılı, yaptıkları son soygun ve onun sonrasını işlemektedir. Aslında buradan bile hikayenin aksiyon ağırlıklı gitmeyeceği seyirciye sunulur. Karakterlerin işleyişi şekillendirdiği, sinematografinin muhteşem bir şiirsel anlatıyla bütünleştiği ve Jesse James'in bilmediği ancak bizim bildiğimiz olayların ışığında gerilim tınısını çok iyi yakaladığı aşikar. Dış anlatıcının aralarda öykünün seyrinden hatta sonrasından bahsetmesi Barry Lyndon sentezli olarak filmi romanlaştırır. Bu yumuşaklık ile beraber neo western filmlerin, filmdeki figürleri çöl ortamındaki vahşi sürüngenler gibi sergilenmesine tekrardan şahit oluruz. Jesse James ile özellikle yılanların başını ezip kollarına aldığı sahne ile direkt olarak verilir bu. No Country for Old Men, Hell or High Water gibi filmlerde de görülür. Aksiyonsuz neo western teması, tekinsiz karakterlerle birleşip; coğrafyanın otoportresini yansıtırlar


    Spoiler,

    mesajı görmek için tıklayın.
    Jesse James gerçekte de Robin Hood gibi görülen biriymiş. Fakat gerçekteki durum tam tersi çünkü her zaman aldıkları paralar sadece çete arasında paylaştırılmıştır. Filmde elinde enstrümanı olan şarkıcı ''zenginden alıp fakire verirdi'' der Jesse için. Robert Ford onu öldürdüğü için cani olarak gösterilir ve beklediği gibi halkın desteğini göremez. Robert Ford hayran olduğu kişi tarafından aslında sürekli aşağılanıp, dalga geçilmiştir. ''Benim gibi mi olmak istiyorsun yoksa ben mi olmak istiyorsun'' mottosunun altında yatan da bu komplekstir. Hayatı sürekli korkuyla geçen, yılan gördüğü sırada irkilen Robert Ford'un, kollarına yılan dolayıp onların kafasını kesen bir insomnia batakçısıyla eş değer olması mümkün değildir. Daha sonra kardeşiyle çıktığı tiyatro sahnesinde Jesse James'i canlandıran kardeşi de bu rolü çok fazla canlandırdığı için artık bakışları, hareketleri James'e benzemiş ve bunun da ötesinde öldürülmekten korkarken intihar eden bir cesaret temsiline dönmüştür. Günümüze inanılmaz referans olan bir öyküdür aynı zamanda. Bugün de insanlar, iyilik yaptığını düşündükleri insanlar tarafından kandırılıyor ve medya tarafından manipüle ediliyorlar. Birinin veya bir şeyin sonucunda bu insanlar öldüklerinde halk onları kahraman ya da şehit olarak anmakla kalmayıp buna sebep olan kişileri taşlayacaklar. 



    Normal süresinin üç saatten fazla olduğu bilinir filmin. Anlatıda bazı yerlerin çok çabuk geçiştirilip, bazı durumların havada kalması biraz da sanırım çarpık montajlanmasıyla alakalı. Böyle kusurları olmasaydı daha iyi bir puan verebilirdim kesinlikle.


    7.5/10 





  •  En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız
     En Son İzlediğiniz Film ve YorumlarınızIMDb
    The Guilty (2018) - IMDb
    https://www.imdb.com/title/tt6742252/

    5/10 Orjinal adı : Den skyldige

    Hikaye iyi olsa da durağan bir film. Çoğu izleyici sevmez. Tek odada geçen 1 oyuncu ile çekilen bir film.

  • Repulsion • 1965 / Roman Polanski


     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Apartman üçlemesinin ilk ayağı. Asosyal bir karakter olan Carol'ın, ablasının tatile çıkmasıyla beraber evde geçirdiği gerilim dolu anları işler. Şizofrenik öykünün bütün alt yapısı tamamen psikanalitik metaforlara dayanır. David Lynch'in, Eraserhead filminde Henry Spencer'ın bilinçaltındakilerin tümüyle absürt anlatıyla dışavurumu gibi; Repulsion filminde de Carol'ın geçmişte yaşadığı travmatik olay, yalnız kaldığı dakikadan itibaren, çatlağın ta kendisine dönüştürür. 


    Spoiler,

    mesajı görmek için tıklayın.
    Filmin en başından bu yana erkeklerden tiksinen ve son derece muhafazakar bir kız görürüz. Apartmanın karşısındaki kilise ve önünde oyun oynayan rahibelerle beraber Carol'ın masum bakire oluşuna net vurgu vardır (en azından bizim için öyledir). Ve onun için ben merkezci bir rahatlatıcıdır bu kilise. Çanın çalması, evdeki saatin sesiyle ters düz edilerek evdeki tekinsizlik/ kilisedeki ahlak, din, Tanrı olgularını tamamen birbiri içine alır. Ablası kendisiyle son derece zıt, evli bir adamla ilişki yaşayan sosyal kadın görünümündedir. Ahlaki kavramlar onun için bir zırvadan ibarettir. Carol ise adamın evde oluşundan her zaman rahatsızdır. Bardağının içine koyulan ustura onun için erkek simgesidir ve bundan rahatsızlık duyar. Bu ana kadar hikaye bize bunun nedenlerini sorgulatır ancak açığa çıkarım anlamında pek şey gözetmez. Ablasının evli adamla tatile gidiyor oluşu bir tetiklemedir ve yalnız kalma durumu geçmişte yaşadığı travmayı filmde sürekli karşımıza çıkan çatlaklar gibi açığa çıkarır. Böylesi bir nedenledir ki daha önceden de Carol hiçbir zaman yalnız kalmak istemez. Roman Polanski nesnelere anlam yükler. En önemli iki örneği çürümüş tavşan ve usturadır. Tavşan, Carol'ın hastalıklı ruhuyla birlikte çürüyen ve üzerine sineklerin geldiği fallik simgedir. Hatta bir parçayı bilinçdışı olarak çantasına koyar çünkü çocukken, bir avcıdan kaçan tavşan gibi; o da babasından kaçmayı arzular. Ustura ise bilinmeyenin başka şekilde açığa çıktığı diğer nesnedir. Her erkek gibi babanın gözlenen, neredeyse onunla özdeşen nesnesidir ustura. Dikkat edilirse ustura açıldığında ''v'' şeklini alır ve rahmi andırır. Ev sahibinin cinsel istismarı sırasında da Carol, arkasından bu usturayı yavaşça açar. Aslında bu sahne geçmişe dönüktür. Ev sahibinin bile kılık değiştirdiğini görürüz. Gözlüğü, şapkası çıkar ve fotoğraftaki babanın tam karşılığıdır. Bu iki ana anlamın ötesinde bakım yapılan kadının suratındaki kremin bir spermi andırması, ablasının tatilden gönderdikleri Pisa kulesinin yan yatmış penisi çağrıştırması da bunlardan bazılarıdır. Polanski, filmin ana teması altında işlenen ensest ilişkiyi bir bakıma filmin başında yılan balıkları hikayesi üzerinden anlatır. Carol'un ablası ve sevgilisi, Sağlık Bakanı'nın lavabosundan çıkan yılan balığı haberiyle dalga geçerler. Haberde seçilen hayvanın özellikle yılan balığı olması, şekli nedeniyle bir penisle özdeşim kurarak kadının bilinçaltına bir göndermede bulunur. Duvarlardan çıkan eller, kadının duvara yaslanması keyfi bir tehditkârlığı yansıtarak tuhaf bir sinthome oluşturur.


    Bariz bir tempo sıkıntısı olsa da, yine apartmanın içine sıkışıp kalmış bir karakterin geçmişiyle olan yüzleşmesini şizofrenik olarak son derece hakiki, Freudyen bir bakış açısıyla yansıtmaktadır. Apartmanlardaki sıkışmışlık, huzursuzluk ve bu mekanların karakterlerin üzerinde rol oynuyor oluşuyla teamüller ortaya çıkar. Üçlemenin son filmine gelmeden önce beğendiğim bir ilk film oldu kesinlikle.


    8/10





  • Come Play 6/10



    Gözümüze soka soka her şeyi cinselliğe bağlayan filmlerin/dizilerin içinden normal bi film bulabildim. Klasik öcü filmi ve bunu bir çocuğun gözünden, otizmli bi çocuğun gözünden anlatıyor. öcü efekti ultra kaliteli olmasa da güzel duruyor. Özellikle tablet telefon gibi cihazların aldığı görüntüleri gösterme sahneleri iyi yapılmış.Çerezlik bir film denebilirdi ama filmin izleyiciyi, film türüne göre, ters köşe yapması sizi darma duman edecek.

  •  En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız

    Dans sahnesine kadar gayet güzel giderken sonrasında rezalet bir konuya büründü.

  • Brazil • 1985 / Terry Gilliam


     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Brazil filmi totaliter anlayışla yönetilen distopik bir dünyayı ele alır. Sam Lowry devlet memuru olarak çalışan ve yaşadığı bu karanlık alandan sıkılmış bir karakterdir. Bu baskıcı yönetim anlayışından sadece rüyalarında kurtulabilen Sam, burada kendisinden yardım isteyen bir kadını kurtarmaya çalışır. Buradaki karmaşadan sıkılan Sam Lowry karakteri rüyasında hep aynı kadını kurtardığını görmektedir. O kadını gerçekte de bulur ve peşine düşer.


    Spoiler,

    mesajı görmek için tıklayın.
    Film, 20. yy'da bir yerde diye başlar. Tarihsel açıdan bir zamansızlık söz konusudur. Totaliter bir düzenle gelecek zamanda cyberpunk karışıklığı vardır ancak daktilolar, kablolu telefonlar geçmiş zamanı anımsatarak paradoksu meydana getirirler. Yönetmen, hikayenin 1984 adlı romandan esinlenildiğini açıklamıştır zaten. Hem film hem de romanda baskıcı hükümetler ön plana çıkar. Bu hikâyelerde, bireyselliğin toplumsal kimliğe zarar vererek sistem içerisinde bir tehdit unsuru yer bulduğu fikri öne çıkar. Bunun yanında bürokrasi ve monotonluğa dair net bir paradodir. Çünkü dikkat edersek filmde raporlar, imzalar, prosedürler çok büyük önem arz eder. Onlar olmadan ast-üst ilişkisi bozulur ve karakterler kimliklerini kaybederler. Kafkaesk bir tutum sergileyen film aynı zamanda grotesk bağlamda yaratılan karakterler ve nesnelerle bütünleşir. Geçmişe özlem, nostalji böylesi postmodernist anlatılarda ön plandadır. Sam Lowry ve arkadaşlarının çalıştıkları yerde sürekli Casablanca filmini izlemeleri buna bir örnektir. Tam bir kurgu üstadı olan Eisenstein'ın; Potemkin Zırhlısı, Oktyabr gibi filmlerinden de referanslar vardır.  Geleceğe dair umutlar azaldığı için geçmişe özlem artar. Sam'in rüyasının da kesinlikle mitolojideki İkarus hikayesinin komik bir gösterimi olduğunu söyleyebiliriz. Hikayeyi şöyle paylaşayım; ''Mimar Daidalos ve oğlu İkarus kral Minos’un emriyle Labyrinthos’a kapatılmışlardır. Daidalos, buradan kaçabilmek için, kendisi ve oğluna birer çift kanat tasarlamış ve balmumuyla yapıştırmıştır. Daidalos, İkarus’a orta seviyede uçması gerektiğini anlatsa da İkarus uçabilmenin mutluluğuyla bu uyarıyı unutmuş ve güneşe doğru iyice yükselmiştir. Doğayı yendiğini ve özgürlüğüne kavuştuğunu düşünen İkarus, güneş tanrısı Helios tarafından cezalandırılır. Kanatlarını tutan balmumunun eritilmesi sonrasında denize düşen İkarus boğularak ölmüştür'' Sam ile annesinin de tuhaf ilişkisi vardır. Annesi oğlunun işlerine çoğu zaman karışarak aslında onu pasifize eden, alanını işgal eden bir güçtür. Bu kompleks Terrain'in cenazesinde Sam'in; annesini Jill ile özdeşleştirmesiyle sonuçlanarak, Oedipus'u açığa çıkarır. Filmdeki devlet yapısı da aynı zamanda Nazi Almanya'sını çağrıştırır. Filmdeki muhafızlar SS teşkilatının üniformalarını giyerler. Kayıt dairesi binasının üzerinde yazan “THE TRUTH SHALL MAKE YOU FREE” yazısı ise Auschwitz kampının girişindeki yazılara çok benzerdir. 


    Tüm bunların özelinde filmdeki referansların ve anlatılmak istenenleri gayet başarılı buldum. Fakat beklentimi hiç karşılamadı diyebilirim. Filmde alenen yapılan karmaşıklık, rüyalarla gerçeği üst üste bindiren gerçeküstü / komedi anlatısı bana hiç hitap etmedi. Sahne geçişlerinin son derece hızlı olması ve filmdeki temanın totaliter eleştirideki beklediğim ciddiyetin yanından hiç geçmediği için maalesef yüksek beklentilerle izlediğim Brazil, benim için biraz da hayal kırıklığı oldu. Terry Gilliam'in daha önce hiç beğenmediğim Fear and Loathing in Las Vegas filmindeki uçarı parçalarını bu filmde de gördüm.


    6.5/10





  • Zamanın Ötesinde(2014)

    6.5/10


    https://m.imdb.com/title/tt2397535/

    Şöyle kafa karıştırıcı böyle zihin açıcı diye lanse edilen bir film.
    Film iki kısımdan oluşuyor.İlk hikaye sonrası aksiyon.Hikaye kısmı çok uzatılmış ve çok derinliği yoktu.Çok bilimkurgu filmi izleyen insanlar zaten olayın nereye gideceğini anlamıştır.Filmde anlamayanlar için bir kesitte var.Ben yorumlarda zihin yakan ve üzerine çok kafa patlatılması gereken bir film olarak görmedim.Ortalama bir filmdi bana göre...

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mortal Kombat Legends: Battle of the Realms

    5.5/10


    https://m.imdb.com/title/tt14901058/

    İlk oyundan beri MK nın her işini izlediğim için artık beni baydığını farkettim.Belli bir hikaye var.Evirip çevirip önümüze 50 kere getiriyorlar.Bundan sonra MK işlerini izlemeyi düşünmüyorum.İyi bir cast ve hikaye olmadıkça.
    Animasyon türünde iyiydi.Kurgusu ve senaryosu zayıftı.Vasat bir yapım bana göre.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Catch Me If You Can


    8.1/10


     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız
     En Son İzlediğiniz Film ve YorumlarınızIMDb
    Catch Me If You Can (2002) - IMDb
    https://www.imdb.com/title/tt0264464/



    En son Amazon Prime Video dan seyrettim ve şunu söylemeliyim ki gittikçe Steven Spielberg filmlerini daha çok sevmeye başladım. Nedenlerinden biri ise adamın filmlerindeki sinematografi çok hoşuma gitti. Gerek kullandığı kamera açıları, gerek (ki özelliklede) ışık kullanımı ile çok iyi. Nedenlerinden bir diğeri ise hikaye ilerleyişinin temposunu çok dengeli, sade ve anlaşılabilir bir biçimde yapıyor. Ve bazen birkaç sahnesinde güldüm de. Bundan önce yine Amazon Prime Video üzerinden Spielberg filmi olan Terminal'i seyretmiştim o da çok güzeldi bu anlattıklarımın hepsi onun içinde geçerli onu da öneririm.


    The Terminal


    7.4/10







  • Spoiler,

    mesajı görmek için tıklayın.
    Film oldukça iyi fakat verilen örnekler New York'tan. Yani 22 yaşamak hiç fena değilmiş diyor şehri gördükten sonra ama Orta Doğu ve fakir Asya ile Afrika ülkeleri gerçeği yok sayılmış aksi takdirde 22'nin düşüncesi yüzde yüz seksen değişirdi doğal olarak. Yüzeysel bir film ama eğlenceli.


    7.5/10

  • Öteki -The Double (2013)

    8/10


    https://m.imdb.com/title/tt1825157/

    Senaryosu,kurgusu,oyunculukları çok iyi olan farklı bir film.Jesse einsenbergin oyunculuğu yine çok iyiydi.Baştan uyarayım ortalama sinema seyircisine hitap etmez.Psikolojik- gizem seven bir yandan filmi izlerken kafa yoran kitleye hitap eder...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MaxPayne87 -- 6 Eylül 2021; 20:22:34 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ölümsüz Aşk - The Crow

    8/10


    https://m.imdb.com/title/tt0109506/

    Kült olmuş, çok iyi bir film zaten.Bilmeme rağmen daha yeni izledim.Netflix e de yeni gelmiş galiba.Hala izlemeyen varsa izlemeli.Serinin diğer filmleri kötü yorum alsada 2.filmide izleyeceğim...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Suicide Squad 2

    4.5/10


    https://m.imdb.com/title/tt6334354/

    Beklentimi çok düşük tutarak, çerezlik film gözüyle izledim.Ama senaryonun dandikliği ve aşırı saçmalığı filmi izlemeyi çekilmez duruma getiriyor.Saçmalık derken mantık aramıyorum ondan bahsetmiyorum.Savaştıkları topluluk ve final boss u diye tabir ettiğimiz şeyin ele avuca gelir bir tarafı yok saçmalığın daniskası.

    Harley in sahneleri ve 1-2 sahne fena değildi.Birde bu Peacemaker in solo dizisi olacakmış galiba kim izler bu diziyi ne gerek var böyle şeylere.Marvel filmlerinin fanı değilim ama adamlar biraz senaryo,kurguya önem veriyor bir bütünlük var.Bu DC Marvelin rakibi bile olamaz...

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Reminiscence (2021) 10 / 7 Bilimkurgu macera severler kaçırmasın birde Hugh Jackman performansı var tabi


     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız
  • Don't Breathe 2 (2021) 10 / 6.5 En az 1. film kadar güzel olmuş.. Gerilim ve Aksiyon Tavan yapıyor Filmde


     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız
  •  En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız
     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınızımdb
    Do Not Reply (2019) - IMDb
    https://www.imdb.com/title/tt8168992/

    Do Not Reply

    Valla gerilim türünde VCD tadında izlenebilir. Fena değil, vaktiniz bolsa tavsiye ederim. İşlediği konu hayatın gerçeği. Puanım 5/10.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 49694970497149724973
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.