Şimdi Ara

###Dostoyevski Fan Club###

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
251
Cevap
10
Favori
11.200
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

    ###Dostoyevski Fan Club###


    19. yüzyılın ikinci yarısında ün salan ve Batı'da en çok tanınan üç usta yazardan- Tolstoy, Çehov ve Dostoyevski- sonuncusu, Batı edebiyatının gelişesinde çok büyük etkisi olmuş, bir edebiyat dahisi, ''Suç ve Ceza'' ve ''Karamazov Kardeşler'' gibi klasiklerin Rus yazarı.

    Feodor Mihayloviç Dostoyevski 30 Ekim 1821 yılında Moskova'da doğdu. Askeri doktor olan babası Mihail Andreyeviç Dostoyevski oldukça sert bir adamdı. En büyük tutkusu içkiydi ve ailesini sıkı bir disiplin altında yönetiyordu. Kocaman kız oldukları halde kızlarının yalnız başlarına sokağa çıkmasına izin vermezdi. Dört oğluna ise bir başçavuş sertliğiyle davranıyordu. Çok çabuk sinirlenir, çocukları ise kaçacak delik ararlardı. Adamın başka bir özelliği de cimriliğiydi. Durumunun iyi olmasına rağmen, çocukları 16 17 yaşına gelene kadar onlara cep harçlığı bile vermemişti. Anne Dostoyevski ve çocuklar, yaz aylarını Tula'da geçiriyorlardı. İşte Feodor babasına hizmet eden köylülerle bu sırada tanıştı ve onlara bağlandı. Bu deneyim, çocuğun gelecekteki yaşantısı üzerinde çok derin etki yaratacaktı.

    1837'de annesini kaybeden Feodor, ağabeyiyle birlikte mühendislik okuluna girmek üzere başvurdular.

    Karısının ölümünden sonra kendini büsbütün içkiye veren baba Dostoyevski ise artık çalışamaz hale geldi ve toprağına çekildi. Burada köylülere ve kölelerine o kadar kötü davrandı ki en sonunda kendisini öldürmelerine yol açtı.

    Feodor ise 1834 yılında mühendislik okulunu bitirip orduya katıldı. Kendisi için hiç bir anlamı olmayan bir hayata dalmıştı. Bohem çevrelere dadandı, maaşına ve topraktaki payından aldığı yıllık 5.000 rublelik gelire karşılık devamlı sıkıntı içindeydi. Bilardoya merak salmıştı ve hep kaybediyordu. Hayatı boyunca serseri yaşamı nedeniyle, son yıllarında kitaplarından sağladığı gelirin dışında hep yoksulluk içinde kıvrandı.

    Bu garip kontrol dışı davranışlarına karşılık, hayatını baştan başa değiştirecek olay yaklaşıyordu. Edebiyatla ilgilenmeye başlamıştı ve işe Balzac'ın ''Eugenie Grandet''sini Rusçaya çevirmekle başladı. Ordudaki hayattan da iyice sıkılmıştı. Abeyine 1843 yılında yazdığı mektupta, '' Askerlikten patatesten nefret ettiğim kadar nefret ediyorum'' diye yazmıştı. Ertesi yıl da daha fazla dayanamayarak istifa etti. Kararını kardeşine mektupla haber verirken şöyle diyordu: ''Hiç pişman değilim. Bir ümidim var. Romanımı bitirmek üzereyim. Orjinal bir eser olacak.''

    Dostoyevski, romanını Oteşestvenya Zapiski adlı ünlü bir edebiyat dergisinde yayınlatmayı ummuştu; fakat aradan bir yıl geçtiği halde dergi, romanında önemli değişiklikler yapmadıkça, eserini yayınlamayı reddetmeye devam ediyordu. O da istenen değişiklikleri yapmak yerine, eserini kendi hesabına bastırmayı kararlaştırdı ve kazanacağı parayla borçlarını kapatabileceği umuduyla 1846'da ''İnsancıklar''ı yayınladı. Kitabı okuduktan sonra zamanın ileri gelen eleştirmenlerinden biri, ona şu mektubu gönderdi: ''Siz sorunun ruhunun en derinlerine varmış ve birkaç çizgide büyük bir gerçeği ortaya koymuşsunuz. Sizden rica ediyorum, yeteneğinizi değerlendirin ve ona karşı hep dürüst olun. Böylece büyük bir yazar olabilirsiniz.''

    Eserini öven yalnızca bu eleştirmen değildi. Dostoyevski bir gün içinde ününün doruğuna ulaştığını gördü. Ağabeyine, ''Herşey adeta bir mucize gibi oldu,'' diyordu.

    Fakat üne kavuştuktan sonra iyice küstahlaşarak kendisine hayran olan insanlara sert şekilde davranan Dostoyevski'nin bu tutumu, taşradan geldiği için alaya alınmasına ve küçük düşmesine neden oldu. İnsancıklar'ın hızlı gelen başarısından sonra durgun ve başarısız bir dönem geçirdi. Saldırgan hareketleri yüzünden yapayalnız kalan yazarın borçları başına dert oldu. Bu yüzdende yazmaya yeterli zamanı ayıramaz olmuştu. İlk başarısını tekrar yakalayamayacakmış gibi görünüyordu. Edebiyat dünyasının kendisine karşı alaycı tutumu ise artarak devam etmekteydi.


    İnsan ruhu, şeytanın tanrıyla savaştığı bir savaş alanıdır.

    Bu çevrenin kapılarının yüzüne kapanmasıyla Dostoyevski bir başkasına döndü ve reformculara katıldı. Hükümet her türlü söz özgürlüğünü yasaklayan ve köylülerin kölelikten kurtulmalarını öngören yazıları sansür edecek çalışmalar yapıyordu. Dostoyevski iki nedenden bu konuyla yakından ilgiliydi; biri yazar olarak, ikincisi de babasının Tula'daki toprağı yüzündendi.

    23 Nisan 1849 yılında Çarlık polisi tarafından yatağında tutuklanan Dostoyevski, grubun diğer yirmi üyesiyle beraber 22 Aralık'ta kurşuna dizilmek üzere Semyonevski alanına götürüldü. Tam asılacakken ölüm cezasının hapis cezasına çevrilmesiyle Omska'ya gönderildi. Dostoyevski, dört yıl boyunca çektiği acıları, 1861'de yayınlanan ''Ölüler Evinden Anılar''da anlatmıştır. Dostoyevski biraz olsun toparlanabilmek için er olarak yeniden orduya girdi. Buradayken ''Ölü Evi''ni yazmaya başaldı. Bir subayın karısı olan Mariya Isssyev'e aşık olan Dostoyevki, subay ölünca dul eşiyle evlendi.

    1858'de sürgün dönemi sona erdi ve St. Petersburg'a dönmesine izin verildi. ''Ölüler Evinden Anılar''ı burada tamamladı ve eseri kitap haline getirmeden önce, Vremya dergisinde yayınladı.

    Karısı vereme yakalanmış, Sibirya'daki Tver şehrine dönmüştü. Dostoyevski bundan yararlanıp ilk defa yurt dışına çıktı; 1862'de Paris, Londra ve Cenevre'yi ziyaret etti. 1863'te Roma'ya geçti. Ardından Almanya ve Danimarka'yı dolaştı.

    Karısının ve çocuğunun masraflarını karşılayabilmek için, edebiyattan kazandıklarını arttırmak hevesiyle kumara başladı. Rulet oynuyordu. Şansı yaver giden yazar bir gecede 10.000 frank kazandı ertesi gece 3000 frank daha ekledi. Ama bir gece sonra 5.000 dışında kazandıklarının hepsini kaybetti.

    1864'te karısını, ağabeyi Mihail'i, dostu ve meslektaşı Apollon Grigoriyev'i kaybetti.

    1862 ve 1863 yılları arasında Avrupa'ya birlikte gittiği arkadaşı Pauline Suslov'la evlenerek, ilk mutsuz evliliğini unutmayı tasarladı. Ancak Pauline, verdiği sözden caydı. Bu sırada Dostoyevski ''Suç ve Ceza''üzerinde çok sıkı bir şekilde çalışmaktaydı ve oyalanmamak için Wiesbaden'e gitmişti. Pauline de bunu bahane edip aralarındaki ilişkiyi kesti.

    Dostoyevski'nin Wiesbaden'de bulunduğu sırada ''Yeraltından Mektuplar'' yayınlandı. Yeni bir deha ortaya çıkıyordu ve bu eleştirmenlerin ciddi şekilde ilgisini çekmeye başlamıştı. Bu sırada ağabeyi Mihail'in ardında bıraktığı borçları da üstlenen Dostoyevski, yine mali sıkıntı çekiyordu.

    ''Suç ve Ceza'' 1866'da tefrika halinde yayınlandı. Bu sayede borçlarından kurtulabilir, maddi yönden bolluğa kavuşabilirdi, fakat bunun yerine daha da kötü duruma düştü. Kitabı çeşitli tepkilerle karşılaştı. Çağının çok ilerisinde yazan yazar bir türlü tam olarak anlaşılamıyordu. Eserini bölüm bölüm yazarken yayınlamıştı. Daha bunu tamamlamadan yarıda bırakıp bir başka romana başladı; ''Kumarbaz''.

    Mümkün olduğu kadar çok yazmak büyük usta için bir tutku olmuştu ve bu yüzden gözleri bozuldu. Bu sefer genç bir steno tuttu. Adı Anna Snitkin olan stenoyla ilk defa 4 Ekim 1866'da tanıştılar ve 8 Kasımda da nişanlandılar. 1867 Paskalya yortusundan önce evlenip balayı için Avrupa'ya gittiler. Yola çıkarken, niyetleri dışarda iki üç ay kalmaktı; fakat dört yıl geçmeden Rusya'ya dönmediler. Dostoyevski en sonunda mutlu bir evliliğe kavuşmuştu. Karısı elinden geldiğince kocasına yardımcı oluyordu. Yazarın sadece kitaplarına konsantre olması için, alacaklılarla ve gürültücü akrabalarıyla o başetti.

    Yabancı ülkelerde bulunduğu sırada, Dostoyevski asıl ününü sağlayan beş büyük romanından üçünü yazdı; ''Budala'', ''Ebedi Koca'' ve ''Ecinniler''. Anna Dostoyevski'nin ustaca yönetimi sayesinde bütün borçlar yavaş yavaş ödendi ve artık sadece rahat bir hayat sürebilecek kadar paraya sahip oldular. Büyük yazar, hayatında ilk defa mutluydu ve Rusya'nın geleceği üzerine fikirlerine ve gazeteciliğe ayıracak zaman bulabiliyordu. Ama Dostoyevski'nin gittikçe kötüleşen sağlığı, mutluluklarını gölgeliyordu. Daha çocukluğunda sara nöbetleri geçiren yazar gençliğinin başından itibaren bu hastalıktan çekmeye başlamıştı. Şimdi iyice başına bela olan hastalığı yazarı her an yazmaktan alıkoysa da 1879'da belkide eserlerinin en büyüğü ''Karamazov Kardeşler'' üzerinde çalışmaya başladı. Aynı yılın sonunda roman, Russki Weistnik dergisinde tefrika edildi, ondan sonraki yıl boyunca da tefrika yayınlanmaya devam etti. 8 Kasım 1880'de romanın son bölümünü yayınevine gönderdi.

    25 Ocak1881'de yeniden hastalandı. Gece gelen krizden sonra artık pek fazla zamanı olmadığı anlaşılmıştı. Hasta yatağında karısından ona ''Sefahatten Dönen Oğul''dan parçalar okumasını istedi. Bir papaz da başında dua okuyordu. Son nefesini verinceye kadar aklı başında kaldı ve akşam saat sekiz buçukta öldü. Ölümünden sonra kitapları baskı üzerine baskı yapan büyük yazar, yalnızca Rus edebiyatında değil dünya edebiyatının gelişimde de büyük rol oynayan eserler yarattı.


    Nerede okumuştum, hani bir idam mahkumu ölümünden biraz önce şöyle söylemiş ya da düşünmüştü: 'Yüksek ve sarp bir kayalıkta, ancak iki ayağımın sığabileceği, dar bir çıkıntıda, dört bir yanım uçurumlar, okyanuslar, sonsuz bir gece, sonsuz bir yalnızlık ve hiç bitmeyecek bir fırtınayla sarılmış durumda yaşamak zorunda olsam ve bütün ömrümce, bin yıl boyunca, hatta sonsuza kadar o bir karış toprakta durmamda gerekse o şekilde yaşamak, şu anda bir yarım saat içinde ölecek olmaktan çok daha iyidir.' Yeterki yaşasındı, sırf yaşasın! Nasıl olursa olsun, ama yeter ki yaşasın! Suç ve Ceza'dan...

    1 numara Raskolnikov ;
    Notos edebiyat dergisi, 295 seçicinin katılımıyla, en önemli 40 roman kahramanını seçti. İlk sırada Dostoyevski’nin romanı ‘Suç ve Ceza’nın Raskolnikov’u var.(1 Şubat 2015)

    Videolar



    Filmler








    Eserleri :

    Roman

    * İnsancıklar (1846)

    * Öteki (1846, 1978)

    * Ev Sahibesi (1951, 1970)

    * Beyaz Geceler (1934, 1983)

    * Bir Yufka Yürekli (1957, 1985)

    * Netoçka Neznanova (1937, 1964)

    * Stepançikovo Köyü (1948, 1973)

    * Ölü Bir Evden Hatyralar (1946, 1969)

    * Ezilenler (1957, 1982)

    * Yeraltından Notlar (1973, 1985)

    * Suç ve Ceza (1945, 1984)

    * Kumarbaz (1941, 1986)

    * Budala (1941, 1985)

    * Ebedi Koca (1955, 1984)

    * Ecinniler (1960, 1984)

    * Delikanlı (1946, 1985)

    * Karamazov Kardesler (1880)

    * Başkasının Karısı

    * Tatsız Bir Olay

    Öykü

    * Amcamın Rüyası (1868, 1973)

    Günlük

    * Bir Yazarın Günlüğü (günlük) 1975) Konuşma

    * Batı Çıkmazı: Puşkin Üzerine Konuşma (1975)

    Resimler :

    Fatihs_54 : Karamazov Kardeşler Taslağı Dostoyevski'nin Kaleminden...
    ###Dostoyevski Fan Club###


    Imzalar


    [b][center][image]https://store.donanimhaber.com/8b/57/d7/8b57d7526a8c14f55f7e77fc63e30f8c.png[/image]
    [link=https://forum.donanimhaber.com/m_92398376/tm.htm][color=#CC0000]Dostoyevski Fan Club[/color][/link][/center][/b]



    [b][center][image]https://store.donanimhaber.com/08/71/bc/0871bccf47fdcab0583ec4a604811288.png[/image]
    [link=https://forum.donanimhaber.com/m_92398376/tm.htm][color=#006600]Dostoyevski Fan Club[/color][/link][/center][/b]



    [b][center][image]https://store.donanimhaber.com/e6/6c/24/e66c24f26a228d35211dd734a301a37a.png[/image]
    [link=https://forum.donanimhaber.com/m_92398376/tm.htm][color=#000000]Dostoyevski Fan Club[/color][/link][/center][/b]


    Dostoyevski Fan Club Üyeleri

    001# By_Coder - Kurucu

    002# Fatihs_54

    003# Oliver_

    004# Alper Tunga NOYAN

    005# AllameKisi - Onur Üyesi

    006# T.Edison

    007# mimar*ugur

    008# Ricky.McFloyd

    009# JamesKırkRobertLars

    010# NaFs

    011# Deve Katili

    012# brick by boring brick

    013# m@ydin

    014# Richard Feynman

    015# ahmeteren07

    016# pc530

    017# hüseyin bakkal kitapçım

    018# Drybeansandrice

    019# Sir Wentor

    020# Dependet

    021# HASBIHAL

    022# Mr.Prestige

    023# Escherich

    024# Dinh

    025# musanpa

    026# İrem-

    027# Protez Bacaklı Çekirge

    028# Kaçak Marlboro

    029# Balmumsuz Kadın

    030# XPHOS

    031# zorradam

    032# DündenBugüne

    033# Fezere

    034# Dmitri Karamazov

    035# Durmazlar

    036# BlıtzKrıeg

    037# ChicharitoHernandez

    038# Dvoynik

    039# gogogo.

    040# direnmetin

    041# hirasanem

    042# notther

    043# selimolc

    044# Jack Kerouac

    045# rdjrholmes09

    046# burak_5866

    047# eskimeyenkitaplar

    048# erdimdegeldim

    049# RazielVs

    050# TheBearGrylls

    051# GTFO

    052# lectin

    053# ŞevketMarco

    054# Ben*

    055# lycantrophic

    056# ilyaoblomov

    057# çaçaronmazlum

    058# DarkbattLe

    059# N'DexteR

    060# a-yilmaz

    061# The Ugly

    062# cocoban

    063# manilafortuna

    064# Yapmayaww.d

    065# choyrn

    066# JaCKiE_BrOwN

    067# Kutbulmus

    068# ExCeLLeNTSeAMeN

    069# Regoan

    070# Ohol Oula

    071# marlonunkedisi

    072# Noktalıvirğül

    073# S. Hawking

    074# fuujitsu

    075# Quintus Lentulus Batiatus

    076# LePortaBim

    077# Av. Harvey Specter

    078# circassian_60

    079# Zerenito

    080# Golyadkin.

    081# kmltkk

    082# KitapMeraklisi

    083# Yevgeniyyyy

    084# Aziz nick

    085# Moredecai



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi By_Coder -- 15 Aralık 2020; 11:6:20 >







  • Liste üye alımları ile güncellenecektir.
  • Onur uyesi olarak eklersen sevinirim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: AllameKisi

    Onur uyesi olarak eklersen sevinirim.
    quote:

    Orijinalden alynty: AllameKisi

    Onur uyesi olarak eklersen sevinirim.

    Tamamdyr Hocam
  • Dostoyevski ölüm cezasına çarptırıldığında gözleri kapalı bir şekilde infazını beklerken bağışlandığı söylenip sibirya'ya sürgüne gider ve döndüğünde suç ve cezayı yazar..Raskolnikovda kitabın sonunda Sibiryaya sürgüne gider...
    Suç ve Ceza kitabında ilgimi çeken bölüm şudur
    kitapdan bir alıntı

    Raskolnikov uzaklaşırken düşünüyordu, 'nerede okumuştum?' ölüm cezasında çarptırılmış biri sehpaya çıkmadan bir saat önce şöyle söylüyor yada düşünüyordu;

    'yüksek bir yerde, bir kayanın üzerinde ancak iki ayağımı koyabileceğim bir yerde yaşayacak olsaydım, dört bir yanım uçurumlarla, okyanuslarla çevrili olsaydı, fırtınalar zifri karanlık olsaydı,kimsecikler olmasaydı yanımda o daracık yerde öylece bir ömür, binlerce yıl, sonsuza dek yaşamak isterdim!yaşayabilsem, yalnızca yaşayabilsem. nasıl olursa olsun yaşasam!

    ne yaman bir gerçek, tanrım ne ne yüce bir gerçek bu! ne alçak bir yaratık şu insanoğlu !



    işte burda Raskolnikov uzaklaşırken nerede okumuştum ölüm cezasına çarptırılmış biri şöyle söylüyor veya düşünüyordu der dostoyevski...
    Raskolnikovun düşündüğü aslında birebir Dostoyevskinin ta kendisidir :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fatihs_54 -- 27 Mayıs 2014; 11:26:26 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Fatihs_54

    '' ı '' harflerinde bir sıkıntı mı var :)

    Dostoyevski ölüm cezasına çarptırıldığında gözleri kapalı bir şekilde infazını beklerken bağışlandığı söylenip sibirya'ya sürgüne gider ve döndüğünde suç ve cezayı yazar..Raskolnikovda kitabın sonunda Sibiryaya sürgüne gider...
    Suç ve Ceza kitabında ilgimi çeken bölüm şudur
    kitapdan bir alıntı

    Raskolnikov uzaklaşırken düşünüyordu, 'nerede okumuştum?' ölüm cezasında çarptırılmış biri sehpaya çıkmadan bir saat önce şöyle söylüyor yada düşünüyordu;

    'yüksek bir yerde, bir kayanın üzerinde ancak iki ayağımı koyabileceğim bir yerde yaşayacak olsaydım, dört bir yanım uçurumlarla, okyanuslarla çevrili olsaydı, fırtınalar zifri karanlık olsaydı,kimsecikler olmasaydı yanımda o daracık yerde öylece bir ömür, binlerce yıl, sonsuza dek yaşamak isterdim!yaşayabilsem, yalnızca yaşayabilsem. nasıl olursa olsun yaşasam!

    ne yaman bir gerçek, tanrım ne ne yüce bir gerçek bu! ne alçak bir yaratık şu insanoğlu !



    işte burda Raskolnikov uzaklaşırken nerede okumuştum ölüm cezasına çarptırılmış biri şöyle söylüyor veya düşünüyordu der dostoyevski...
    Raskolnikovun düşündüğü aslında birebir Dostoyevskinin ta kendisidir :)



    hocam Dostoyevski o kadar sahiplenmiş ki raskoln'ü kitabın sonunda o da kıyamadi zaten :)




  • Bence de :)... Hatta Dostoyevski bir katil bile olabilir diye ciddi ciddi düşünmüştüm kitabı okuduktan sonra :)
  • Ekle hocam ekle

    Dostoyevski ve Tolstoy benim için en iyi yazarlardır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: T.Edison

    Ekle hocam ekle

    Dostoyevski ve Tolstoy benim için en iyi yazarlardır.

    tamamdır hocam
  • ekle dostum benide. raskolnikov bir dönem benzer şartlarda yaşadığım karakterdir.bende etkisi büyük.
  • mimar*ugur kullanıcısına yanıt
    Ekledim Hocam
  • Ekle bizide hocam :)
  • Beni yönetim kurulu başkanı yap.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ricky.McFloyd

    Ekle bizide hocam :)

    Tamamdır hocam
  • Ekleyebilirsin. Okumamın üzerinden yıllar geçmesine rağmen Suç ve Ceza hala okuduğum en iyi kitap.
  • Beni de ekleyebilirsin. Henüz daha iki romanını okusam da hayran olmama yetti.
  • Suc ve ceza ve karamazov kardesleri okudum. Etkilenmemek mumkun degil. Beni de ekle

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yavaş yavaş artıyoruz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Beyaz Geceler'i bir gecede okumuştum fazla beğenmemiştim.
    Öteki eserini fazla beğenmedim.
    Yer Altından Notlar kitabını muazzam bulmuştum.
    Suç ve Ceza ile Kumarbaz en merak ettiğim romanları.
  • Beni de ekler misin?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.