Şimdi Ara

DGS Sınavı Çöp bir sınavdır ve Kaldırılmalıdır

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
0
Favori
335
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 4 sene boyunca DGS ye hazırlandım. 4. Girişimde sınavı kazandım. OBP m 40 olduğu için istediğim yer olan Marmara İşletmeye giremiyordum bir türlü. Pes etmedim sınavı kazandım. Ama üniversiteye girdikten sonra anladım ki DGS boş ve çok zaman kaybı bir sınavdır. Öncelikle istediği bölümün 4 yıllığına girmek isteyen varsa size tavsiyem yaşınızın çok ilerlemiş olduğunu düşünmüyorsanız kesinlikle YKS ye girin derim. DGS ile bir yere girmek çok zorlaştı. Kontenjanlar çok az.

    Ben hayatımda ÖSYM nin yapmış olduğu hiçbir sınavda ulaşamadığım net ortalamaları ile yerleştim. Emin olun hiç kolay değil. Yüksek netlerle girdim. Peki sonuç nedir. Şu an ne hissediyorum ve düşünüyorum. Öncelikle şunu söylemek isterim ki derslerinizin çoğunu saymıyorlar. Yani siz aynı bölümün 2 yıllığını okumuş olsanız bile 12-13 ders sayıyorlar toplamda. Bu da hiçbir şey ifade etmiyor. YKS ile bölüme girenler daha ilk haftadan derslere giriyor. Okul kartları çıkıyor. Yemekhanede yemek yiyebiliyorlar. Giriş çıkışlarda sorun yaşamıyorlar. DGS ile gelenler ise, ilk yerleştirmede gelmiş olsalar bile okula çok geç başlıyorlar. Derslerinin transkipti yapılırken haftalarca bekletiliyorlar. Ben mesela dersler başladıktan 2 hafta geçmesine rağmen, 2 gün sonra yani pazartesi günü halen ders seçimi kayıt işlemleri ile uğraşıyor olacağım. İşlerin bu şekilde ilerlemesinin en büyük nedeni, bu işlerle ilgilenenlerin çalışkan olmaması, çok yavaş çalışmaları, personel eksikliği vs. Onların hatalarını, eksikliklerini bizler çekiyoruz. 2 haftalık dersler hiçbir şekilde telafi edilemez. Çünkü bu dersler üst üste binecek. Onlar yeni bir 2 haftalık sürece girerken, bizler geriden gelen 2 haftalık süreci de çalışmak zorundayız. Bir döneminiz uzamış oluyor. Zaten sizi 3 yıl daha okutuyorlar. Derslerden hiç kalmasanız bile okulunuz 3.5 yılda bitiyor. Kalırsanız 4 e çıkıyor. Hatta ilk dönemden dersiniz kalırsa 5 e. Peki Dgs ne işe yarıyor o zaman. Ben size söyleyeyim. Hiçbir işe yaramıyor. Bu bahsettiğim ise DGS ilk yerleştirme ile gelenler. Peki DGS ek yerleştirme ile gelenlerde durum nasıl. Çok daha kötü.


    Marmara Üniversitesi Türkiye’nin diğer üniversitelerine göre genel olarak daha iyi olsa da, şahsi görüşüm okulun 5 para etmediğidir. Neden derseniz. Evrak işlerini yapanlar çok tembel ve disiplinsiz. Personeller yetersiz. Kütüphanedeki kitaplar çok çok az. Bilgisayarlar hem az hem internet erişimleri yok, hem de çok yavaşlar. Eğitime verilen değer 0. Hatta eksilerde. Öğrenciler müşteri olarak görülüyor. Sırf öğrenciler yemekhanede yemek yiyemesin diye öğle saatlerinde 12.00 gibi ders koyuyorlar. Öyle ki öğrenciler kantinde yemek yesinler ve okula para kazandırsınlar. Bu sadece Marmara’da da böyle değil. Eski okuduğum 2 yıllık İstanbul Üniversitesi İşletme yönetiminde de böyleydi. 2 yıl boyunca toplam sadece 1 kere yemekhanede yemek yedim. O da kalitesiz, dandik bir yemekti. 10 kuruşluk paket tatlıyı yemek diye önümüze koymuşlardı. İkinci kere, bir daha yemek yemeye gitmemiştim.


    Bu bazılarınızı üzebilir belki ama emin olun DGS kaldırılmalı. Zaten 2025 de kaldırılması planlanıyor. DGS ciler sevilmiyor. DGS kaynakları yok doğru düzgün. Okula girince de bir sürü sorunlar ortaya çıkıyor. Böyle olacağını bilsem, ilk okuduğum bölüm olan EEM yi bıraktıktan sonra Merkezi Yatay geçiş yapmak yerine direk YKS ye girerdim. DGS nin akıllıca olacağını zannettim. Ama DGS ye girmek hayatımdan bir sürü zaman çaldı. Bu zaman hesabını defalarca yaptım. DGS zaman kaybı oldu benim için. Bu tabi herkes için böyle olmak zorunda değil. Değişik parametreler ve durumlar olabilir. O yüzden kendinize göre durumu iyi analiz edin..








  • öncelikle sırf siz kötü tecrübe yaşadınız diye komple bi sınav sistemine çöp demek ve kaldırılmasını istemek aymazlıktır.


    şimdi gelelim konulara:

    bence asıl saçmalık 4 sene boyunca dgs'ye hazırlanmaktır. hatta ve hatta marmara işletme gibi bi okul için 4 sene hazırlanmaktır.. şimdi baktım bu sene ingilizcesi 40kdan almış ama siz ingilizce diye belirtmemişsiniz o yüzden tr olanına girdiğinizi varsayıyorum... zaten yks gibi az soru sayısının nispeten eskiye göre daha az konunun olduğu gayet basit ve yapılabilecek bi sınavda 165k iknci öğretim olarak da (aynı derslere giriyorlar aynı diplomayı alıyorlar sadece öğleden sonra dersler..) 235k ile almış (geçen senelerde 240-270 binlerle almış)...


    zaten adını yazanın barajı geçtiği bi sınav bu ki ea da en son ne olmuş diye baktım işletmeler 900 binlerde bitiyor. yani zaten sınava girenlerin 4te 1 inin rahat yerleşebileceği bi bölümmüş. böyle bi bölüm için 4 sene boyunca dgs kasmak yerine sıfırdan sınava girmek zaten daha mantıklı. hem o kadar yıl kaybetmezdin hem zaten yks nin de ana konusu mat tr olacağı için ekstradan çerez olarak tarih edebiyat coğrafya falan çalışmaktan kaçınmasaydın çok daha az eforla bölüme girerdin bu bir..


    ikincisi kısım şurası: ''YKS ile bölüme girenler daha ilk haftadan derslere giriyor. Okul kartları çıkıyor. Yemekhanede yemek yiyebiliyorlar. Giriş çıkışlarda sorun yaşamıyorlar. DGS ile gelenler ise, ilk yerleştirmede gelmiş olsalar bile okula çok geç başlıyorlar. Derslerinin transkipti yapılırken haftalarca bekletiliyorlar. Ben mesela dersler başladıktan 2 hafta geçmesine rağmen, 2 gün sonra yani pazartesi günü halen ders seçimi kayıt işlemleri ile uğraşıyor olacağım. İşlerin bu şekilde ilerlemesinin en büyük nedeni, bu işlerle ilgilenenlerin çalışkan olmaması, çok yavaş çalışmaları, personel eksikliği vs. Onların hatalarını, eksikliklerini bizler çekiyoruz. 2 haftalık dersler hiçbir şekilde telafi edilemez. Çünkü bu dersler üst üste binecek. Onlar yeni bir 2 haftalık sürece girerken, bizler geriden gelen 2 haftalık süreci de çalışmak zorundayız. Bir döneminiz uzamış oluyor.''


    yani dgs ile girenlerin kayıtlarının zaten daha sonra yapıldığı ve dolayısıyla birkaç hafta geç başladığını bilmiyor muydun bu ağlamak niye? gören de sanarsın 2 ay kaydınızı yapmamışlar kampüsten içeri sokmamışlar. bu uzun uzun anlattığın olay o kadar önemsiz ve gereksiz bi detay ki... giriş çıkışta sorun veya transkritpin geç yapılması vs. kaç senelik okul okuyacaksınız 2 hafta derse giremediniz diye kalmazsınız dersten, kimseden de geri düşmezsiniz merak etmeyin.. çoğu kişi yurt-kalacak yer vs. bulamadı zaten kyk çıkmıyor bi kısmı da keyfi ilk hafta derse gelmez zaten. hatta bazı hocalar bile gelemz ilk hafta gelse de öyle ciddi ciddi ders işlemez.. hele ki marmara işletme gibi bi bölümde... atom fiziği okumuyorsunuz en nihayetinde.. çok kafaya takmayın bunu..


    ayrıca şu kısım ''İşlerin bu şekilde ilerlemesinin en büyük nedeni, bu işlerle ilgilenenlerin çalışkan olmaması, çok yavaş çalışmaları, personel eksikliği vs. Onların hatalarını, eksikliklerini bizler çekiyoruz.'' türkiyede zaten işlerin mükemmel işlediği bi üni yok. bütün üniversiteler her sene kayıt zamanı bunları yaşar. twiterda her gün başka bi üniversite tt olur öğrenciler söverler vs.. bunlar olur yani. üniye hoşgeldin. bu ilk kayıt zamanıydı muhtemelen her sene ders kayıtlarında aynı yaşanacak. alış şimdiden... bu konularda gözlemim kaliteli özel üniler daha iyi.. türkiyede zaten üniversite diye bir şey yok şengör'ün dediği gibi ama nispeten paralı-az öğrencilere sahip (az öğrenci derken çalışan sayısının oranının öğrenci oranına yakın olduğu yani sistemin işlediğinden bahsediyorum) bilkent, koç, sabancı, bilgi, özyeğin, tobb vs üniler bi adım önde ve daha ilgili devlet ünilerine göre.. devlet ünilerinde çoğunda adam değilsiniz sistem böyle.. özel ünide burslu da olsan burssuz da kimse bilmediği için en azından para veriyor diye düşünüp hem hocalar hem personel ilgili davranıyor gördüğüm kadarıyla.. ben de devlet ünide okudum ama şimdiki aklım olsa kesinlikle bilkent vs. bi özel ünide tutan herhangi bi bölüme giderdim.


    ''2 haftalık dersler hiçbir şekilde telafi edilemez'' bu kısmın cevabını yukarda verdim zaten iyi de güldüm sağolasın :D okul kartın falan geç çıkmış dediğim gibi takma bu kadar...anlık sinirle yazdığını düşünüyorum o paragrafı :D


    neyse sıkıldım diğer şeylere özet cevap vericem...az ders sayma olayı tamamen okulun insiyatifinde zaten. bence yine iyi saymışlar hukuklarda falan hiç saymadıkları oluyor yök dersleri haricinde. yemekhane, öğrenci işleri personeli, kütüphane, okulun kalitesizliği vs. hepsi tr deki birkaç özel üniversite ve belki bak belki diyorum devletlerden sadece boğaziçi haricinde her ünide olan şeyler. kendi evladını sevmiyor bu ülke emin ol...10 milyon göçmen geldi çolukları çocukları tamamen bizim vergilerimizle finanse edilen hastanelere, okullara, üniversitelere kondu... 100 yıllık birikim onlarca milyar dolarlık finans kaynağının akıtıldığı okullara adamlar hiçbir çaba harcamadan, sadece sınırdan geçerek sahip oldu. senin ve benim ailem yüz yıldır vergi verdi ülkeye o okulların tuğlasını dikti kütüphanesine kitap ekledi... bu dışardan gelenler hiçbir süreçte burda yoktu ve sadece son 5-10 yılda gelip hazır olan her şeye kondular... nüfus ve öğrenci sayısı da inanılmaz arttığı için bu bahsettiğin sorunlar son yıllarda daha da gün yüzüne çıktı sadece olan bu... imkanın varsa marmara işletme falan okuma ne yapıyosan yap bir şekilde yurtdışına çık... ya da işlerin böyle yürümesine alış... bu 10 milyon adam, çoluk, çocuk, genç bizim okullarımızdan hastanelerimizden evlerimizden çekip gitmediği sürece, yemekler de kötü çıkacak yemekhanede,, yurtlara da bi odaya 8 kişi tıkılacaksınız, hastanede de 15 gün sonraya bile randevu bulamayacaksınız, yani kısaca bütün kaynaklarınızı şimdiye kadar ülkeye tek kuruş harcamamış tek kuruş vergi vermemiş 10 milyon insan ve gelecekte doğuracakları çocuklarıyla paylaşmak zorundasınız.. bu da kaynakların git gide kıtlaşması demek... dediğim gibi ya alışın ya da bi şekilde kurtulun burdan, tabi yapabiliyorsanız.





  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.