DEATHLOOP (2021) [ANA KONU]

Oyunu bitirdim, yaklaşık 50 saat sürdü. Yan etkinliklerden bazıları hariç oyundaki her şeyi yaptım, onları da aradan çıkarıp büyük ihtimalle oyunu %100 olarak tamamlayacağım. Oyun beni fazlasıyla memnun etti, alışkın olduğumuz Arkane tarzını birçok yeni şeyle birleştirerek ortaya çok keyifli ve dengeli bir oyun çıkarmışlar. Rogue-lite ve shooter olarak tanıtılan bir oyun Deathloop ama bir tür ile belirtmek gerekirse en iyisi bulmaca olur diye düşünüyorum. Rogue-lite mantığı oyundaki bulmacayı çözmek için kullanmış ve gayet iyi yedirmişler. Sürekli deneyerek, ölerek, yanılarak, keşfederek mükemmel olan günün planını çıkarmaya çalışıyorsunuz oyunda ve bu esnada da oyunun evrenine, karakterlerine, hikayesine aşina oluyor daha çok keyif alıyorsunuz. Oyunda doğrudan bir hikaye anlatımı yok önceki Arkane oyunlarında olduğu gibi, Immersive Sim karakteri burada çıkıyor oyunun. Etrafı araştırmaz, muhabbetleri dinlemez, notları ve ses kayıtlarını incelemezseniz ne hikayeye ne de oyuna hakim olabilirsiniz. Bu türün oyunlarının karakteristiği budur zaten; büyük bölüm tasarımları, bu bölümlerde verilen özgürlük ve içerisinde bulacağınız sayısız detay, bu detayları keşfederek bir araya getirilen hikaye ve bilgiler, sonucunda elde edilen tatmin hissi. Deathloop rogue-lite, bulmaca kısmında ne kadar başarılıysa bir Immersive Sim olarak da bunu yapıyor.

Oyundaki hedeflere yani Visionar'lara sorulan bazı sorular var, bu soruların başında da "Yapacak birçok şey varken zamanını nasıl organize edersin?" bulunuyor. Oyundaki her günün başında bu soruyu kendinize soruyor, sürekli farklı şeyler deneyerek yeni bilgiler öğreniyor ve bir sonraki güne daha hazır hale geliyorsunuz. Oyunu hikayeyi bitirme odaklı oynarsanız yaklaşık 10-15 denemede tamamlamanız muhtemel ama amacınız oyunun sunduğu her şeyi keşfetmek, hikayeyi tüm ayrıntısıyla öğrenmek, etrafa yayılan onlarca yan etkinliği yaparak tamamlamak ise ortaya onlarca saat oynayabileceğiniz çok keyifli bir oyun çıkıyor. Oyunun geçtiği yer, Blackreef'in 4 farklı bölgesi var ve bu 4 farklı bölgenin her biri için günün 4 farklı dilimi var. Her bölge gün içerisinde gittiğiniz dilime göre farklı ana ve yan hedefler sunuyor ve bunları keşfederek mükemmel olan çözüme zamanla ulaşıyorsunuz. Örneğin sabah veya öğlen The Complex bölgesinde öğrenmiş olduğunuz bir bilgi sonucunda yaptığınız tercih, akşamın Updaam'da daha farklı gelişmesine ve mükemmel plana bir adım daha yaklaşmanıza olanak sağlıyor. Bu şekilde gün içerisinde bölgeleri farklı zaman dilimlerinde keşfederek birçok şey öğreniyor, bu tip tercihler ve değişiklikler yaparak tüm hedefleri alt edeceğiniz günün planını oluşturuyorsunuz. Oyunun rogue-lite yönü burada ortaya çıkıyor. Her gün farklı bir gidişat deneyerek yeni şeyler öğreniyor, günün sonunda tekrar başa dönüyor ve bir sonraki güne daha hazır başlıyorsunuz. Edinilen her bilgi rahatlıkla ulaşılabilir oluyor ve bir sonraki günün olaylarının hangi yönde ilerleyeceğine daha rahat karar veriyorsunuz. Bu mantık hem hikaye gidişatında hem de yan etkinliklerin gidişatında aynı şekilde işliyor. Bu işleyişte oyuna ekledikleri bir detay çok hoşuma gitti ve düşünceli davranmışlar. Oyunda belli bir noktaya geldiğinizde, bir yan veya ana etkinliği yapmak istediğinizde 1 veya 2 bölgede geçirilen yine aynı şekilde 1 veya 2 zaman dilimi yeterli oluyor. Bunları yapmak için günü tamamen baştan sona oynamanız gerekmiyor, Arkane zaman dilimini otomatik olarak geçme eklemiş ve bu sayede sadece merak ettiğiniz şeylerin gerçekleştiği zaman dilimlerinde bölgelere gidebiliyor ve odak noktasını istediğiniz şeye çok rahat çevirebiliyorsunuz.

Karakter gelişimi elde ettiğiniz silahlar, slabler, trinketler, vb. şeylerle oluyor. Oyun, ilk iki gün sonrasında elde ettiğiniz şeyleri kalıcı hale getirmenize olanak sağlayan Infusion mekaniğini size tanıtıyor. Infusion dediğimiz işlem oyunda topladığınız Residuum kaynaklarını kullanarak elde ettiğiniz silaha, slab'e, trinket'e sahip olma şansını size sunuyor ve gereken Residuum'u sağladığınızda kalıcılaştırdığınız şeyi bir sonraki gün tekrar bulmaya gerek kalmaksızın kullanabiliyorsunuz. Infusion işlemi her bölge geçişinde karşınıza çıkıyor, sahip olduğunuz Residuum miktarına göre istediğiniz şeyleri kalıcı hale getiriyor ya da fazla olanları Residuum'a çevirerek kendinize kaynak yaratabiliyorsunuz. Oyunda 7 farklı Slab bulunuyor, bunların 5 tanesi iki karakter için de kullanıma açıkken geri kalan ikisi kendilerine özel olanlar. Colt'un sahip olduğu Reprise slab'i ona günün her zaman diliminde 3 can sağlıyor, Julianna'nın sahip olduğu Masquerade ise seçtiği herhangi birinin görünümü almasını sağlıyor. Colt bu slableri, sahip olan Visionar'ı veya işgale gelen Julianna'yı öldürerek elde ediyor ve infusion kullanarak kalıcı hale getirebiliyor. Eğer bir slab infusion ile kalıcı hale getirildiyse bir sonraki seferde o slab'i verecek hedef, slab'in kendisini vermek yerine onu geliştiren özelliğini veriyor ve bu da oyundaki her şey gibi infusion kullanılarak kalıcı hale getirilebiliyor. Her slab'in 4 farklı geliştirmesi bulunuyor, bunları slab'leri aldığınız hedeflerden veya yine aynı şekilde Julianna'yı öldürerek elde ediyorsunuz. Silahlar konusunda ise daha fazla bir çeşitlilik söz konusu; oyunda pala hariç 9 farklı silah bulunuyor. Bu silahların 3 farklı nadirlikte olanları ve efsanevi olanları bulunuyor. 3 farklı nadirlikte olanları genellikle rahat bir şekilde bulabiliyorsunuz. Epik nadirlikte olanlar Visionar'larda, gizli yerlerde ve parlayan düşmanlarda bulunuyor, efsanevi olanlar ise öğrendiğiniz bilgiler sonucu yaptığınız görevlerde elde ediliyor. Oyundaki silahları farklı kılan ana şey sahip oldukları perkler, oyunda birçok farklı silah perk'i bulunuyor. Susturucu perk'ine sahip olan bir silahı kullandığınızda düşmanlar sizi hiçbir şekilde duymuyor veya Run and Gun perk'ine sahip olan bir silahı kullandığınızda koşarken de o silahı ateşleyebiliyorsunuz. Her türde silah farklı perklere sahip olabiliyor ve oyun bunu rastgele olarak atıyor bazı durumlar -Visionar'lar çoğu zaman aynı silaha sahip oluyor- hariç. Slab'ler gibi hoşunuza giden silahları infuse edebiliyor ve onları kalıcı hale getirebiliyorsunuz. Trinketler ise iki farklı çeşide sahip. Karakter trinketleri, Colt'un 4 farklı çeşide sahip olabileceği birçok farklı tipte avantaj sağlayan trinketler. Oyunda 40'dan fazla tipte karakter trinket'i bulunuyor ve duruma göre bazı şeyleri çok kolaylaştırabiliyor. Dishonored oyunlarındaki Bone Charm'lara benzetebiliriz bunları, ciddi avantajları yok ama doğru kullanıldığında işe yarıyorlar. Silahlarda olduğu gibi bunlarda da 3 farklı nadirlik bulunuyor, birkaçının etkisi artan veya azalan bir şey olmadığı için tek nadirlik seviyesine sahip, geri kalanların etkisi nadirliğe göre değişiyor. Oyuna alışınca nerede ve nasıl epik nadirlikte trinket bulacağınızı çözüyorsunuz bu yüzden elde etmesi rahat şeyler bunlar. Diğer trinket türü ise silah trinketleri, bunları silahlara takarak silahı daha iyi bir hale getirebiliyorsunuz. Oyunda 14 farklı tipte silah trinketi bulunuyor ve bunların hepsinin 3 farklı nadirlik seviyesi var aynı şekilde. Her silaha 3 tane trinket takılabiliyor ve doğru kullandığında silahlar aşırı derecede iyi olabiliyor. Karakter trinketleri gibi bunları da bulması kolay. Günün bir diliminde 30'dan fazla trinketi çok rahat bulabilirsiniz eğer etrafı iyi araştırırsanız, gereken Residuum'a da sahipseniz bunları kalıcılaştırarak oyunu rahatlatabilirsiniz.

Oyunun döngüyü koruma modu yani Julianna ile oynama kısmını da 10 saate yakın oynadım. Mod düzgün çalıştığında inanılmaz keyifli anlar yaşatabiliyor. Julianna'nın ilerleyişi doğal olarak Colt'dan farklı ve çok daha rahat. Julianna ile oynamaya başladığınızda Avcı Seviyesi isimli bir seviye ilerleyişi karşılıyor sizi. Bu seviye ilerleyişi Julianna'nın yeni şeyler edinebilmesi için oyundaki tek seçenek. Avcı seviyeniz arttıkça oyunda rastgele olarak efsanevi silahlar, trinketler, slabler, slab geliştirmeleri, kostümler -Colt için olanlar da bu mod'da açılıyor- açıyorsunuz ve Colt'da olduğu gibi bunları kalıcı hale getirmek için ekstradan bir şey yapmanıza gerek yok, kazandığınız her şey kalıcı. Avcı seviyesini ilerletmek içinse sürekli işgal yapmanız lazım ama kazanmak şart değil. 45 tane puan kazandıran eylem var, bunları yaptıkça her işgal sonrası seviyenizi ilerletiyorsunuz. İşgalleri kazanmak için bu mod'da iyi bir süre tecrübe edinmeniz gerekiyor çünkü Colt'un 3 canı varken sizin bir canınız var. Seviye ilerleyişinde de rastgele olarak eşyaları aldığınız için şansınız yaver gitmezse iyi bir silahı uzun süre alamayabiliyorsunuz. Tabii Julianna'nın da kendine göre avantajları bulunuyor. Masquerade slab'i sadece Julianna tarafından kullanılabiliyor ve doğru kullanıldığında Colt'u tuzağa düşürmek için işe yarayan bir yöntem. Bölümde size saldıran düşmanlar olmuyor, mayınlar ve tuzaklar size işlemiyor. Moda hakim olduğunuzda Colt'un 3 canı olsa da kazanıyorsunuz, hatta alışırsanız durum art ardına zaferlere kadar gidiyor. Modu can sıkıcı yapabilen 2 tane şey var. İlki Colt'u oynayan kişi iyi saklanırsa bulma şansınız neredeyse sıfır oluyor ve bölümde onlarca dakika dolaşıp duruyorsunuz, oyunda uzun süre saklanan Colt'u belli eden bir mekanizma bulunmuyor ve eksikliği de hissediliyor bence. İkinci sıkıntı ise Matchmaking yapmak çoğu zaman uzun sürüyor, bağlandığınızda da lag ile karşılaşma şansınız olası. Bu iki sıkıntı olmadığı zamanlarda mod çok keyifli, apayrı bir ilerleyişi var ve oldukça keyifli.

Oyunun en çok eleştirilen kısmı yapay zeka bana da yetersiz geldi. Düşmanlar, görüş alanlarındaysanız sizi görebiliyor ama bunun dışında algı kapasiteleri çok düşük. Düşman eğer arkası dönükse sessiz bir şekilde ilerlediğinizde sizi duymuyor hiçbir şekilde, arkadaşını öldürürseniz farkına varmıyor. Çatışma çıktığında oluşan silah seslerinin yankı alanı çok düşük, 20 metre ötedeki düşmanın duymadığı oluyor. Çatışma halinde tüm düşmanların teyakkuza geçmesi için anca bölüm çapında duyulan alarmın çalması ve destek gelmesi lazım yoksa çatışma da olsa gizliliğe devam edebiliyorsunuz oyunda. Bu durum oyuna ne kadar etki ediyor diye sorarsanız, bazı yerlerde yok artık dediğim olmuştur ama genelinde pek umursamadım çünkü oyunda bu düşmanları o kadar çok öldürüyorsunuz ki yapay zekanın çok iyi olmamasına takılmıyorsunuz. Eternalist'ler önünüze çıkan böceklerden öteye gidemiyor bu yüzden de yapay zekanın yeterli seviyede olmamasını bir noktadan sonra umursamamaya başlıyorsunuz. Ayrıca oyunda önceki Arkane oyunlarında olduğu gibi Gizlilik gerçekten değerlendirilecek ve ciddi fark yaratacak bir seçenek değil. Oyunu tanıtırlarken birçok defa shooter ifadesi kullanıldı, ilerleyiş de daha çok bu şekilde oluyor zaten. Gizli ilerlemek isterseniz çok kolay bir yapısı var oyunun, zorlayıcılığı yok. Oyunu iyi slabler, kullanmaktan zevk aldığınız silahlar ile beraber vura kıra ilerleyerek oynarsanız zevkli oluyor, iyi dizilim yapıldığında Colt düşmanları hallaç pamuğuna çeviriyor.

Oyunda bir şey haricinde keşke olsaydı dediğim bir şey olmadı. Bu ne diye sorarsanız, mükemmel planın sadece bir tane olması. Yani oyunu bitirmenin tek bir yolu var halbuki isteseler birçok yol dizayn edebilirler ve oyunun tekrar oynanabilirliğini çok daha yüksek bir hale getirebilirlerdi. Oyun bu haliyle de oldukça iyi bir tekrar oynanabilirlik sunuyor ama farklı yollarla döngüyü kırma seçeneği sunulsaydı çok daha keyifli olurdu bence.

Deathloop hakkındaki genel fikrim; oldukça keyifli bir oyun olmuş, birçok farklı şeyi çok güzel bir şekilde bir araya getirmişler ve ortaya pek eşi benzeri olmayan kaliteli bir oyun çıkmış. Oynarken sıktığı bir an olmadı. Colt karakteri çok sevdim, yaratılan evrenin havası hoşuma gitti, bölüm dizaynlarını çok beğendim özellikle bir bölümün 3-4 farklı halinin olması ve yapılan tercihlerin bölümler arası etkisi Dishonored 2'nin efsanevi bölümlerinden A Crack in the Slab'in verdiği hissi biraz olsun yaşattı. Tekrar oynanabilirlik gayet iyi, rogue-lite mantığını çok iyi yedirmişler, her ne kadar tek bir mükemmel plan olsa da bunu çözmeye çalışmanın verdiği hissiyat gayet iyi. Oyun, Prey sonrası oluşan Immersive Sim özlemini az da olsa giderdi. Farklı bir şey arayanlara, Arkane tarzını sevenlere kesinlikle öneriyorum, kaçmaz.

Oyunu 1 saat oynadım.Bu süreyi daha çok teknik kısım için ayırdım çünkü devam edebilmem için oyunun teknik açıdan iyi bir deneyim sunması gerekiyor.Oynamadan önceki yorumlarda PC sürümünün çok iyi çalışmadığını okusamda sistemimde son derece akıcı çalışıyor.Önce 1440P Ultra ayarlar,Ray Tracing açık ve FSR Ultra Kalite seçeğinde denedim ve oyunun limit fps değeri olan 120 fpslerde gezinince sonrasında 4K da aynı ayarlara aldım ve bu çözünürlükte ise 60 ile 80 fps arası değişen değerler elde ettim.Oyun Dishonored 2 de kullandıkları Void Engine(Id Tech 5) ile yapılsada öyle bahsedildiği gibi performans sorunları yokmuş.Grafik kalitesi ise gereksinimlerdeki kadar yüksek değil,RT olmasa Dishonored 2 ile aynı kalitede diyebilirim.

Oyun akıcılığı için Nvidia kart kullananlar ayarlardan Reflex ve Low Latency seçeneklerini aktif etsinler böylece akıcılık artıyor.Oyun işlemci çekirdeğinin bir tanesine tam yükte yüklendiği için tek çekirdek performansı güçlü olan bir işlemci gerekiyor.Önerilen gereksinimlerin altında olan 8700K ile oynadım ama hiç bir sorunu yok.Oynanış akıcı,karakter seslendirmeleri gayet iyi,ilk görev olsa gerek biraz kolay başladı ama tarzını daha ilk andan itibaren yansıtıyor.Örneğin Colt ile ilerlemeyi sıfırlayıp tekrar başladığınızda ilk elde ettiğiniz kilitli kapı kodunun her seferinde değişmesi bile gayet iyi düşünülmüş.

Oyunda çökme olmaması için arka planda Msi Afterburner vs gibi programlar kullanmayın.Bunlar oyunu rastgele çöktüren yazılımlar,bir kaç kez açık-kapalı denedim ve Afterburner açıkken oyuna dahi giremiyorsunuz.Bunuda ek olarak paylaşayım.Oyunda ilerledikçe yine bir şeyler paylaşırım.Şimdilik bu kadar :)

Oyun daha önce belirttiğim üzere istek listemde gerilerdeydi bu nedenle çıkış gününe kadar açıkçası hiç ilgilenmedim fakat öyle incelemeler yayınlandı ki 10 puanların havada uçuştuğunu görünce çok çok iyi bir oyun olmalı düşüncesiyle almıştım.2 saat oynadım ve bir türlü oyunun içerisine giremedim,çok değişik bir yapısı var oyunun öyle yeni oyunlar gibi gideceğiniz yeri göstermiyor,etrafı keşfedip notları okuyup kendinizi yeni fırsatlar oluşturuyorsunuz fakat oyunun içine giremeyince eğlenceli olmaktan kendi adıma uzaklaştı.Bende süresi geçmeden iade ettim.Belki ilk 2 saati oyuna hazırlamadan ötesi değil fakat her ne kadar bir çok site 10 puan versede bence o kadar yüksek değerlendirme alacak kadar kusursuz bir oyun değil,aynı oyun basını yine bir Arkane yapımı olan Prey'e o kadar sessiz kaldı ki hakkı yenen oyunlardandı.Bana göre Arkane'in en iyi oyununa ilk sırada Prey'i yazarım aynı Deathloop'ta olduğu gibi çok değişik bir yapısı vardı ama Prey'i oynarken çok iyi vakit geçirmiştim,aynısı ne yazık ki Deathloop'ta olmadı.Bu birazda benim Rogue Like türünü pek sevmememden kaynaklanıyor aslında tam olarak Rogue Like diyemeyiz fakat epey bir esinlenme var.Son olarak herhangi bir fps oyununu klavye ve fare ikilisi dışında oynamam ve oyunun fare kullanımında sorunu olması,fare kullanırken gözü rahatsız eden bir tür titreme oluşturmasıda ilerleyememde etkili oldu.

Şimdilik Deathloop'un Dünya'sına pek giremedim ama oyunun var olan sorunları düzelince aynı Dishonored 2 de olduğu gibi daha sonra tekrar değerlendireceğim. 

Bitmeyen bir Döngüden merhaba,

Oyunu yaklaşık 32 saatin sonunda Perfect Loop sırası ile iyi sonda bitirdim. Öncelikle Yakuza 0 sonrası oynadığım en uzun introya sahip oyun diyebilirim. Zaten mantığını çözüp envanter ve görevlere odaklanmaya başlamanız 5-6 saatinizi rahat alıyor. Ardından onu öldüreyim, bunu hangi zaman aralığında öldürsem nasıl etki eder derken saatler su gibi akıp gidiyor.

Yapımcı Firma olan Arkane Firmasına oldukça fazla saygı duyuyorum. Yaklaşık 10-12 yıllık süre zarfında en zevk alarak oynadığım oyunlardan bazılarına imza attılar. İlk Dishonored oyunu olsun, Türkçe Yamasında Tester olarak yardımcı olduğum İkinci Dishonored Oyunu olsun, son yılların en iyi Sci-fi oyunlarından birisi olan Prey falan derken adamların her oyunları kült seviyesine ulaştı benim gözümde.

İşte burada Yapımcı firma büyük bir risk alarak haritada dikey dahil hareket etme özgürlüğünü rogue-like(lite?) oyun türü ile harmanlayarak yeni bir tür ortaya çıkarmışlar. 1 döngüyü 4 ayrı saat diliminde oynayarak Vizyonerleri dediğimiz yani hedefleri aynı döngüde öldürmemiz gerekiyor. İşin karışık ve metaşakatli kısmı da burada başlıyor. Bir süre sonra hangi saatte hangi bossu öldüreceğim diye plan yaparken oyundan koptuğunuz anlar da oluyor. En son artık yan görev peşinde koşarak speed run yaptığımı farketmiştim. :)

Oyunun dünyası klasik bir Arkane yapımı gibi, sağlam bir Lore ve arka plan hikayesine bağlı. Hatta oyunu bitirdiğim gün çıkar bir haberde Deathloop'un Dishonored evreninde yer aldığı resmileşmişti. Bu da anektodu olsun. :) Ana karakterimiz, Ana düşmanımız ve diğer yan karakterlerin geçmişlerini oynadıkça öğreniyoruz. İşte burada oyuna diğer Arkane yapımlarında olmayan Mizah unsuru ortaya çıkıyor.

Ana karakterimizin yaptığı monologlar, ana düşmanımız olan Julianna ile atışmaları falan gayet eğlenceli olmuş. Bazı ara sahne ve konuşmalarda kahkaha attığım yer oldu. Stili ise Dishonored gibi retro-alternatif bir şekilde yansıtılmış. Yaşanmamış bir 60'lı yıllardayız sanki.:)

Oyunda uğraşabileceğimiz bir sürü bilinmezlik, yan görev ve etkinlikler var. Bir süre sonra sürekli yan görev yaptığım için sıkılmaya başladım ve uğraşmaz oldum. Bu ilk kez bir Arkane oyununda yer alıyor. Bunu da ana görevleri yapabilmek için sürekli ve dallanan yan görevlere bağlıyorum durumu. Yoruluyor yahu insan. :)

Oyundaki silah ve skiller az fakat öz sayılır. Oyunun yarısına gelmeden belirlediğim loadout ile ilerledim sürekli. Özellikle skiller az olmasına rağmen alternatif ve ikinci özellikleri ile kombinasyonu fazlalaştırmış. Ben özgürlük ve hareket seven bir eski Dishonored aşığı olarak paso koşar ve uçar olmuştum. 

Cümlelerimi toparlarken oyundan oldukça keyif aldığımı fakat yan görevlerin fazla ve ayrıntılı olması yüzünden sıkıldığımı tekrar söylemek istiyorum. Seveni için ise bulunmaz bir nimet.

Çünkü gerçekten şahsına münhasır bir yapım olmuş. En azından Gamepass ile falan denenmeli bence.

Bir kaç kelamı da oyunun Türkçe yamasına yapayım. Anonymous'un yaması ile oyunu oynadım. Çeviri hataları, anlamsız cümleler ve çevrilmemiş noktalar oldukça fazlaydı. Çevrilmemiş noktalar için bir şey diyemeyeceğim, oyuna başladığım günlerde oyun bir güncelleme almıştı ve benim de aboneliğim bitmişti. Belki düzeltilmiştir bilemeyeceğim. Anlamsız cümleler için ise oyunun konuşma dilinin aynı şekilde bozuk olduğunu okumuştum sanki çıktığı dönem. Bu nedenle fazla yorum yapmak istemiyorum. Oynadığım kadarıyla vasatın bir tık üstü fakat iş gören bir yamaydı.

Son olarak oyunun iyi bir oyun, çok iyi bir Arkane yapımı olduğunu fakat bence GOTY klasmanında yer alamayacağını söylemek istiyorum. Yani Prey'in GOTY anılamadığı yerde bu oyun bence hiç anılmamalı. Birde son sözüm sana olsun Arkane; şu Dishonored'ı devam ettir Prey'in de ikincisini duyur artık. Adamı hasta etme.

Colt out..