Şimdi Ara

Canlılığın ilk basamağına ait olduğu düşünülen veziküller üretildi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
41
Cevap
0
Favori
616
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Canlılığın ilk basamağına ait olduğu düşünülen veziküller üretildi



     



    Dünya üzerindeki yaşama ait ilk izlerin yaklaşık 3.8 milyar yıl öncesinde başladığı tahmin ediliyor. University of Duisburg-Essen kurumu araştırmacıları ise yaşamın başlangıcına ait olduğu düşünülen bazı biyokimyasal tepkimeleri laboratuvar şartlarında meydana getirebildiklerini iddia etti.



     



    Dünyadaki yaşamın başlangıcına ait şartları laboratuvar ortamında meydana getiren araştırma ekibi hücre membranına benzeyen vezikül yapıları üzerinde çalıştı ve 2 hafta içerisinde 1.500 adet vezikül üretmeyi ve parçalamayı başardı.



    İlkel veziküller



    Canlılığın ilk basamağına ait olduğu düşünülen veziküller üretildi



    Bilim insanları geliştirdikleri veziküllerin bazılarının kimyasal reaksiyonlara ve jeolojik olayların neden açtığı kimyasal ve fiziksel durumlara daha dayanıklı olduğunu belirtiyor.



    Ayrıca Bkz.Kemik çimentosuna karbon lifler eklendi



    Araştırmalar göre bahsi geçen veziküller bazı molekülleri membranları vasıtasıyla absorbe ediyor ve avantaj kazanıyor. Yeni araştırma biyolojik yapıların ve ilkel biyolojik iskeletlerin nasıl hayatta kalmayı başardıklarına ilişkin bir cevap niteliğinde olabilir.



    Yeni araştırma daha da geliştirilebilirse yaşamın ilk izleri ve evrim mekanizmaları daha yakından anlaşılabilir.




    Kaynak:https://phys.org/news/2020-06-potential-life-simulated-lab.html







  • gecenlerde ilginc bir calisma daha geldi. atomalti parcacik skyrmion'larin ayni canli hucreler gibi bolunup cogaldiklari, simetrik yapilari icinde olusan bosluklari doldurup tamir ettikleri, duzenlerini aktif olarak koruduklari goruldu. yasadigimiz makro alemde cansiz nesnelerin bir araya gelip bir yapi olusturmari, duzenli simetrik haller almalari tecrube ettigimiz bir olay degil. bu yuzden sagduyumuz bir saat gorursek bunun bir imalatcisi olmali, yapan biri olmali diyor ama mikro alem tamemen farkli bir dunya. makro alemde edindigimiz tecrubelerin algilarin hic bir anlami yok, sagduyumuza zit her cesit olay gerceklesiyor, parcaciklar ayni anda iki konumda var olabiliyor, ayni anda hem var olup hem varolmayabiliyor, gundelik algilarimizin cok otesinde olaylar. bu olaylardan biride self assembly yani maddenin kendiliginden karmasik simetrik yapilar insa edebilmesi, duzensizlik icinden duzenin dogmasi. maddenin inorganik yigindan canli yasama donusmesi icin buyulu islerin, bir dis gucun mudahalesine gerek yok. bu doganin kendi isleyisinin bir parcasi. canlilik mikro alemdeki self assembly'nin kendiliginden yapilanmanin makro aleme uzanmis hali. bizim alemimizde bir saatin kendiliginden bir araya gelip calistigi goremezsiniz ama mikro alemde atom alti parcaciklari carpistirirsaniz bazilarinin kendiliginden bir araya gelerek saat gibi calisan atomlar olusturduklarini gorursunuz, keza atom saatinin zamani olcen disli parcalari atomdur.
    Canlıların temel birimi olan DNA nın "kendiliğinden oluşma" ihtimali o kadar küçuk ki "Sıfır" olarak kabul ediliyor. Bu boya kutularını rastgele boş tuvale döküp mona Liza tablosuyla karşılaşmayı ummaktan farksız bir durum. Yani hangi ortamı sağlarsanız sağlayın hiçbir DNA kendiliğinden oluşmaz/oluşamaz.
    Yine bilim forumunda teistik gürültü patırtı. Burası bilm forumu, lütfen bu türden tartışmaları burada yapmayalım, yeri değil. Konuya ilişkin söyleyeceğiniz bir şey yoksa yazmanız gerekmiyor.

    Teistik tanrının varlığı ya da yokluğu bilimin meselesi değildir.

    Evet sizi konuya alalım.

    Vaziküller hakkında söyleyecek bir şeyiniz varsa yazın biz de bilelim. Yoksa gölge etmeyin; konu dışına, ülke ve siyaset gündemine ya da kültür-felsefe forumlarına gidip "tanrı var-yok" tartışmanızı orada sürdürebilirsiniz. Burada bu tartışmayı görmek istemiyoruz.
    bu senin dedigin o kadar varsayımsal ki, bilimi dine donusturmek buyuk bir hatadir, bilimin verileri yarın yanlislanabilir.din inanc ile ilgili bir kavramdir.

    yarın biri skyrmion diye birşey aslında yok ben daha iyi bir model yaptım dedigi zaman bu bakıs acisi yanlismis tanri var mı diyeceksin.

    maddenin kendiliginden simetrik karmasik yapilar insa edebilmesi ile canlılık arasında bir baglantıyı gosteren bir delil var mı?

    bu delil yanlışlanabilir olamaz mı?

    en basit canlı icin dna-rna istiyorsunuz, bu molekuller tek basına mı calisiyor , bu veriyi okuyup bu veriyle ne yapilacagini soyleyen yapilar gerekiyor ki bu yapilarin basit olması imkansız , ,en basit canlı diyebilecegimiz canli bile abiyogenezin olmasi icin inanilmaz derecede karmasık bir yapı, elimizde super bilgisayarlar var , yazsınlar bunları simule eden bir kod gorelim ki bu kodun karmasikligini.bu kod mutlaka yazılacaktır 100 sene icinde ama basit bir kod olmayacaktir kesinlikle ve bu basit kodu random tuslara basarak elde etmenin olasiliği cok dusuk.

    ama diyebilirsin aslinda bu ihtmal o kadar da dusuk bir ihtimal değil, milyarlarca yildir katrilyon kere katrilyon yerde o tuslara basiliyor, bu kod cikabilir , dogru bu ihtimal vardır ve 0 değildir.

    biz rastgele rastgele olusmus bir canlinin urettigi bir simulasyonda bilincli olarak uretilmis baska bir canlinin rastgele hucrelerinden urettigi baska bir canlinin simulasyon evreninde yasiyor olabiliriz.bunu hicbir zaman hicbirimiz ogrenemiycekte olabiliriz(isi olasaliga doktun mu , buyuk ihtimal dogru olan bu).

    burda devreye inanc ve felsefe giriyor iste , o yuzden inanmak istemiyorsanız inanmayın ama su bilimi bir rahat bırakın, bilim size tanrının olup olmadıgını hicbir zaman soyleyemeyebilir.
  • gecenlerde ilginc bir calisma daha geldi. atomalti parcacik skyrmion'larin ayni canli hucreler gibi bolunup cogaldiklari, simetrik yapilari icinde olusan bosluklari doldurup tamir ettikleri, duzenlerini aktif olarak koruduklari goruldu. yasadigimiz makro alemde cansiz nesnelerin bir araya gelip bir yapi olusturmari, duzenli simetrik haller almalari tecrube ettigimiz bir olay degil. bu yuzden sagduyumuz bir saat gorursek bunun bir imalatcisi olmali, yapan biri olmali diyor ama mikro alem tamemen farkli bir dunya. makro alemde edindigimiz tecrubelerin algilarin hic bir anlami yok, sagduyumuza zit her cesit olay gerceklesiyor, parcaciklar ayni anda iki konumda var olabiliyor, ayni anda hem var olup hem varolmayabiliyor, gundelik algilarimizin cok otesinde olaylar. bu olaylardan biride self assembly yani maddenin kendiliginden karmasik simetrik yapilar insa edebilmesi, duzensizlik icinden duzenin dogmasi. maddenin inorganik yigindan canli yasama donusmesi icin buyulu islerin, bir dis gucun mudahalesine gerek yok. bu doganin kendi isleyisinin bir parcasi. canlilik mikro alemdeki self assembly'nin kendiliginden yapilanmanin makro aleme uzanmis hali. bizim alemimizde bir saatin kendiliginden bir araya gelip calistigi goremezsiniz ama mikro alemde atom alti parcaciklari carpistirirsaniz bazilarinin kendiliginden bir araya gelerek saat gibi calisan atomlar olusturduklarini gorursunuz, keza atom saatinin zamani olcen disli parcalari atomdur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi darkaura -- 17 Haziran 2020; 23:45:59 >




  • darkaura kullanıcısına yanıt
    Bilim bir tutarsızlıkla karşılaştığında belli ki geliştirdiğimiz açıklama henüz tam değil ve eksikliklere sahip diyerek ilerler. Eğer bir yerde sebepsiz ve açıklamasız şeyler olabiliyorsa orada bir işleyişten bahsedilemez. Evrenin bir işleyişi vardır. Bu işleyiş içerisinde parçacıklar da oluşabilir bir araya da gelebilir canlı da oluşturabilir evrim de gerçekleşebilir. Fakat bu durum bir yaratıcının var olabilmesi olasılığını da beraberinde getirdiğinden hem yaratıcı vardır diyenlere hem de yaratıcı yoktur diyenlere karşı kullanılabilir.

    Bu yazı sebepsiz bir şekilde kendiliğinden yokluktan ortaya çıkmıştır. Lütfen her gördüğünüz yazı için bir yazar aramaktan vaz geçin diyemiyorum mesela. Bilimin doğası gereği yazarı aramanız gerekir ve ilk bulduğunuz şey bir bilgisayar klavyesi olabilir. Yapmanız gereken "tuşlar sebepsiz yere kendi kendine basılıp kelimeler oluşturabilir" demeyip daha ilerisini kurcalamak.





  • Canlıların temel birimi olan DNA nın "kendiliğinden oluşma" ihtimali o kadar küçuk ki "Sıfır" olarak kabul ediliyor. Bu boya kutularını rastgele boş tuvale döküp mona Liza tablosuyla karşılaşmayı ummaktan farksız bir durum. Yani hangi ortamı sağlarsanız sağlayın hiçbir DNA kendiliğinden oluşmaz/oluşamaz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi homebird -- 17 Haziran 2020; 18:56:46 >
  • homebird kullanıcısına yanıt
    Kaynak?

  • quote:

    Orijinalden alıntı: NumberOfPi

    Kaynak?
    İnternette bolca mevcut. Yorma şimdi beni🙂

    Neyse. Şurada mevcut: https://bilimveyaratilis.igdir.edu.tr/anasayfa



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi homebird -- 17 Haziran 2020; 19:13:0 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • homebird kullanıcısına yanıt
    Kaynak olarak alınan websitesi manidar. Lütfen ciddiye alınıp atıf yapılmış bir makale paylaşır mısınız bizimle.

  • homebird kullanıcısına yanıt
    Abiyogenez enteresan konu. DNA nın kendi kendine zar atılıp oluştuğunu iddaa eden yok zaten. Atomlar daha stabil oldukları durumları ararlar. Doğru sıcaklıkta ve ortamda doğru materyaller varsa çok ufak yapı taşları vs. oluşmuş olabilir ilk başlarda. Ha bu çok düşük ihtimal derseniz şöyle bir durum var belki şuana kadarki milyarlarca sayıda evrende, çok uzun sürede oluşmuş sayılı canlı varsa biri de biziz bunların ve şanslı olduğumuz için bunları düşünüyoruz. Sayısız galakside gezegende akıllı canlı hiç bir zaman olmadığı için böyle düşünebilecek birileri de yoktu. Yalnız günün sonunda insanın şansa oluşmuş olabileceği üstün bir varlığın tüm evrenin, evrenin de üstündeki bizim haberimiz olmayan şeylerin yaratıcısı olabileceği ihtimalini yok etmez. Ne kadar farklı felsefe, düşünce vs olursa olsun insanlar genelde istediğine inanacaktır Müslüman, Putperest, Agnostik farketmez.





  • darkaura kullanıcısına yanıt
    Yazdıklarında ki yanlışlığı görmemen ilginç. Mikro alemdeki bu şuursuz akılsız ilimsiz kör zerrelerin şuurlu akıllı canlıları yapabileceğine inanıyorsun.

    Bu ne demek açalım biraz.

    Şimdi bu fikri savunanlar tek bir yaratıcı Allah'ı kabul etmek yerine kendilerince daha mantıklı ve bilimsel olarak kainattaki zerreler adedince ilahları kabul ediyorlar.

    Çünki bu dünyada bizim vücüdumuzda bulunan bir karbon zerreciği kainatın başka bir tarafında bulunan karbon zerreciği ile alakadar durumda. Bu dünyada bizim yaşayabilmemiz için dünyanın bu şekilde olması, kendi etrafında bu şekilde ayarlanmış bir hızla ve sistemle dönmesi, güneş etrafında yine aynı şekilde ayarlı bir hız ve sistemle dönmesi, güneşin kainatta aynı ayarlanmış sistemle dönmesi ve hareket etmesi ve hakeza bunlar gibi trilyonlarca ince hesabın ve ayarın bir yaratıcı tarafından ayarlanmış olması gerekir.

    Şimdi bunu ya tek bir Allah yapacak yada muhal ender muhal olarak kainattaki zerreler adedince ilahları kabul edeceksin ki bu sistemler yaratılsın yapılsın. Basit bir okulda iki müdür olsa okul birbirine giriyorken kainatta ki nizam ve intizama baktığında zerreler adedince ilahları kabul etmek ne kadar akıldan uzak aklı olan anlayabilir.

    Yani bu dünya da en küçük zerreyi yaratanla kainatı yaratan aynı Zat yani sadece Allah olabilir. Tek bir Allah kabul etmeyecez diye zerreler adedince ilahlar kabul ediyor ve bunların her birinin birer ilah olduğuna inanıyor bunu da bilim sanıyorsunuz.

    Allah akıl fikir versin ne diyelim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • İnsan da yapar o zaman bunlar yakında. Yersen tabi. O iş o kadar kolay olsaydı ohoo...
  • Yine bilim forumunda teistik gürültü patırtı. Burası bilm forumu, lütfen bu türden tartışmaları burada yapmayalım, yeri değil. Konuya ilişkin söyleyeceğiniz bir şey yoksa yazmanız gerekmiyor.

    Teistik tanrının varlığı ya da yokluğu bilimin meselesi değildir.

    Evet sizi konuya alalım.

    Vaziküller hakkında söyleyecek bir şeyiniz varsa yazın biz de bilelim. Yoksa gölge etmeyin; konu dışına, ülke ve siyaset gündemine ya da kültür-felsefe forumlarına gidip "tanrı var-yok" tartışmanızı orada sürdürebilirsiniz. Burada bu tartışmayı görmek istemiyoruz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 6s

    Kaynak olarak alınan websitesi manidar. Lütfen ciddiye alınıp atıf yapılmış bir makale paylaşır mısınız bizimle.
    Size de kaynak beğendiremiyoruz. Yüz küsur bilim adamı katılıp görüş bildirmiş ama arkadaşlar beğenmemişler. Bilimsel bir konferans yapılmış ve tüm dökümanlar sitede mevcut. Pdf formatında yayınlanmış. Merak eden açıp okur inceler. Kaynak sordunuz verdik. Kimseye zorla bir şeyi kabul ettirecek durumda değiliz. İsteyen istediği şeye inanır ve/veya söyler. 🙂

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Elektrikliarabasever

    Bu mesaj silindi.
    Burası forum. Kimsenin tekelinde bir yer değil . Fikir belirtmek için destur alacak halimiz yok. Rahatsız oluyorsanız siz girmeyin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: homebird

    Size de kaynak beğendiremiyoruz. Yüz küsur bilim adamı katılıp görüş bildirmiş ama arkadaşlar beğenmemişler. Bilimsel bir konferans yapılmış ve tüm dökümanlar sitede mevcut. Pdf formatında yayınlanmış. Merak eden açıp okur inceler. Kaynak sordunuz verdik. Kimseye zorla bir şeyi kabul ettirecek durumda değiliz. İsteyen istediği şeye inanır ve/veya söyler. 🙂

    Alıntıları Göster
    "İsteyen istediği şeye inanır ve/veya söyler." Evinde duvara bakar söylersin, kendin gibi birilerini de bulup söyleyebilirsin(sizi hedef almıyorum) Bazen anlamsız seslerde çıkarırız; öksürürüz, hapşırırız bunlara ceza verilecek değil. Söylersin söylemesine de, bilim camiasında kim ciddiye alır seni? Bu kadar basit mi bu işler zannediyorsunuz. Bakmayın bu tür çıkış yapanların sesleri bazı ülkelerde yüksekten çıkıyor, fesliler mesliler ortada ülkenin önderine alenen küfür edip dolaşıyor kimsenin umrunda değil. Millet için "maymun meselesi" öteye gidemeyen bir konu için kimse çıkıp ne yapıyorsunuz demez zaten.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 6s -- 18 Haziran 2020; 0:15:46 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: darkaura

    gecenlerde ilginc bir calisma daha geldi. atomalti parcacik skyrmion'larin ayni canli hucreler gibi bolunup cogaldiklari, simetrik yapilari icinde olusan bosluklari doldurup tamir ettikleri, duzenlerini aktif olarak koruduklari goruldu. yasadigimiz makro alemde cansiz nesnelerin bir araya gelip bir yapi olusturmari, duzenli simetrik haller almalari tecrube ettigimiz bir olay degil. bu yuzden sagduyumuz bir saat gorursek bunun bir imalatcisi olmali, yapan biri olmali diyor ama mikro alem tamemen farkli bir dunya. makro alemde edindigimiz tecrubelerin algilarin hic bir anlami yok, sagduyumuza zit her cesit olay gerceklesiyor, parcaciklar ayni anda iki konumda var olabiliyor, ayni anda hem var olup hem varolmayabiliyor, gundelik algilarimizin cok otesinde olaylar. bu olaylardan biride self assembly yani maddenin kendiliginden karmasik simetrik yapilar insa edebilmesi, duzensizlik icinden duzenin dogmasi. maddenin inorganik yigindan canli yasama donusmesi icin buyulu islerin, bir dis gucun mudahalesine gerek yok. bu doganin kendi isleyisinin bir parcasi. canlilik mikro alemdeki self assembly'nin kendiliginden yapilanmanin makro aleme uzanmis hali. bizim alemimizde bir saatin kendiliginden bir araya gelip calistigi goremezsiniz ama mikro alemde atom alti parcaciklari carpistirirsaniz bazilarinin kendiliginden bir araya gelerek saat gibi calisan atomlar olusturduklarini gorursunuz, keza atom saatinin zamani olcen disli parcalari atomdur.
    bu senin dedigin o kadar varsayımsal ki, bilimi dine donusturmek buyuk bir hatadir, bilimin verileri yarın yanlislanabilir.din inanc ile ilgili bir kavramdir.

    yarın biri skyrmion diye birşey aslında yok ben daha iyi bir model yaptım dedigi zaman bu bakıs acisi yanlismis tanri var mı diyeceksin.

    maddenin kendiliginden simetrik karmasik yapilar insa edebilmesi ile canlılık arasında bir baglantıyı gosteren bir delil var mı?

    bu delil yanlışlanabilir olamaz mı?

    en basit canlı icin dna-rna istiyorsunuz, bu molekuller tek basına mı calisiyor , bu veriyi okuyup bu veriyle ne yapilacagini soyleyen yapilar gerekiyor ki bu yapilarin basit olması imkansız , ,en basit canlı diyebilecegimiz canli bile abiyogenezin olmasi icin inanilmaz derecede karmasık bir yapı, elimizde super bilgisayarlar var , yazsınlar bunları simule eden bir kod gorelim ki bu kodun karmasikligini.bu kod mutlaka yazılacaktır 100 sene icinde ama basit bir kod olmayacaktir kesinlikle ve bu basit kodu random tuslara basarak elde etmenin olasiliği cok dusuk.

    ama diyebilirsin aslinda bu ihtmal o kadar da dusuk bir ihtimal değil, milyarlarca yildir katrilyon kere katrilyon yerde o tuslara basiliyor, bu kod cikabilir , dogru bu ihtimal vardır ve 0 değildir.

    biz rastgele rastgele olusmus bir canlinin urettigi bir simulasyonda bilincli olarak uretilmis baska bir canlinin rastgele hucrelerinden urettigi baska bir canlinin simulasyon evreninde yasiyor olabiliriz.bunu hicbir zaman hicbirimiz ogrenemiycekte olabiliriz(isi olasaliga doktun mu , buyuk ihtimal dogru olan bu).

    burda devreye inanc ve felsefe giriyor iste , o yuzden inanmak istemiyorsanız inanmayın ama su bilimi bir rahat bırakın, bilim size tanrının olup olmadıgını hicbir zaman soyleyemeyebilir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 6s

    "İsteyen istediği şeye inanır ve/veya söyler." Evinde duvara bakar söylersin, kendin gibi birilerini de bulup söyleyebilirsin(sizi hedef almıyorum) Bazen anlamsız seslerde çıkarırız; öksürürüz, hapşırırız bunlara ceza verilecek değil. Söylersin söylemesine de, bilim camiasında kim ciddiye alır seni? Bu kadar basit mi bu işler zannediyorsunuz. Bakmayın bu tür çıkış yapanların sesleri bazı ülkelerde yüksekten çıkıyor, fesliler mesliler ortada ülkenin önderine alenen küfür edip dolaşıyor kimsenin umrunda değil. Millet için "maymun meselesi" öteye gidemeyen bir konu için kimse çıkıp ne yapıyorsunuz demez zaten.

    Alıntıları Göster
    Ohooo konu nerden geldi, nereye gidiyor. Ben ne dedim sen nerelere dalmışsın. Festen girip maymundan çıkmışsın. Laf kalabalığina hiç gerek yok. Enerji ve zamanım önemli. Sen haklısın diyorum. Bye.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • darkaura kullanıcısına yanıt
    "...mikro alemde atom alti parcaciklari carpistirirsaniz bazilarinin kendiliginden bir araya gelerek saat gibi calisan atomlar olusturduklarini gorursunuz"

    Parçacıkları biz çarpıştırıyorsak nasıl kendiliğinden bir araya geliyor?

  • zxl kullanıcısına yanıt
    evrendeki parcaciklarda hic kendi kendilerine carpismiyorlardi. dunya atmosferinin ust tabakalarina carpan kozmik isinlarda cern deneylerinde hizlandirilan parcaciklardan kat ve kat yuksek enerjili parcaciklar var. dunya atmosferinde carpisiyorlar. kelimelerin anlamlarindan sinegin yagini cikariyorsunuz artik.
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.