Şimdi Ara

Bu lgbt furyası nedir ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
34
Cevap
1
Favori
1.655
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Lgbt olanlar neden sürekli bunu vurguluyorlar ? Olmayanlar ise neden lgbt sanki insanlık suçuymuş gibi davranıyor ? Genel olarak soruyorum tabii. Gerek Netflixte gerek diğer sosyal medyalarda... Herkes ya sövüyor ya da savunuyor bu nedir ?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi General Tao -- 11 Nisan 2021; 7:54:26 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Nedir bu LGBTI furyasi?


    Cogunlukla kendi kontrolunde olmayan dogalari geregi asagilanan, yaftalanan, toplumdan dislanan, ve ayrimciliga ugrayan insanlarin gizlenmeden, utanmadan, olduklari gibi toplumda yer alma mucadelesi aslinda.


    Soykirima ugrayan yahudilerin, esir olarak satilan zencilerin, oy verme haki olmayan kadinlarin mucadelesi gibi temel insan haklari mucadelesinin gunumuzdeki uzantisi.

  • Sosyal medya gibi milyonları birleştiren elektronik kitle iletişim araçlarının ve sivil toplum örgütlerinin gelişimi, başka cinsel yönelim veya kimliklerin bilim camiasında çok net bir şekilde tanımlanması toplumda zaten varolan bir evrimsel çatışma tipini güncel bir politik çatışmaya çevirmişe benziyor. İnsan doğası gereği dikkatler genellikle çatışmanın (conflict) olduğu yerde toplanıyor ve söz konusu yukarıdaki gelişmelerle beraber bir furya başlıyor. Genetik varyasyon üretimi lgbt'nin varlığını zaruri kılıyor, ancak insan beyni ve kültüründe yer alan ve stabil bir cinselliği ve soyun devamlılığı fonksiyonuna hizmet eden muhafazakâr karşı önlem mekanizmaları bu söz konusu varyasyonu anomali addedip baskılamaya ya da sindirmeye çalışıyor. Esasında gerek lgbt karşıtları, gerekse de lgbt savunucuları tabiattaki olgusallığın kendisine meydana okudukları için çözülemeyecek veya çözülmesi inanılmaz derecede zor bir çatışma içerisindeler. Kültürümüz ve zihniyetler kısmen yeniden programlanabildiği için, toplum içerisinde bireysel sınırlar ve hususi yaşam sahaları çizilebildiği için, benim yaptığım < doğanın insan kontrolü dışına taşan kudreti > argümanı çerçevesinde ibre lgbt yanlılarına kayıyor çünkü nesilden nesile varyasyon üretimi insan eliyle engellenebilir bir durum değil. LGBT'nin varlığı kaçınılmaz. Yine de bu denli yaygın propaganda ve anti - propaganda yapılmasını, mevzunun bu ölçüde gündemde tutulmasını, bu tartışma içerisine fen bilimsel verilerin hiç katılmamasını şahsen doğru bulmuyorum. Netflix veya Holywood ise gördüğüm kadarıyla gerek bu güncel gelişmelerden malzeme çıkarıyor; gerekse de filmler ve diziler propaganda ve anti - propaganda yapma aracı olarak kullanılıyor.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Postmodern bir hastalık.Her yaşam şekli ya da insan özelliğini öne atıp oyunlaştırıyorlar

  • Lgbt'yi destekleyen ilerlemeci (progresif) sol ve liberal akımları hep modernizmle, moderniteyle bağlantılandırırım. Postmodern olarak tanımlayan pek fazla kişi görmedim. Postmodernler genellikle rölativizm, epistemolojik anarşi, ruhani inanç, yerellik vb çerçevesinde yerel gelenekçilerden çıkıyor. Gördüğüm ne kadar postmodern entelektüel varsa hepsi böyleydi. Gelenekçiydiler ya da en azından yerel geleneğin umursanmayan değerli bir kısmı olduğunu iddia ediyorlardı. Anarşik epistemolojilerinden ve bariz tutarsızlıklarından ötürü esasında kendilerinden hoşlanmıyorum. Lgbt savunucularını en azından bu savunucuların bir kısmını onlarla ortak yapan bir nokta varsa bu tutarsızlık olabilir. Sürü zorbalığıyla sürü zorbalığına karşı mücadele etmek sakat. Sürü zorbalığı da bildiğimiz türde hastalık olmasa bile toplumsal bir toksikliğe ya da hastalığa karşılık düşebilir. Baskıcı herhangi bir toplum, üye bireylerinin baskıyla meydana gelmiş maladaptiflik düzeyiyle tanımlanan bir hasta toplum (sick society) olmaya çok müsait. Bireylerini baskılayan ve zarar veren toplumlar hastalıklı yaşarlar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Cinsel ilişki için acı vermesine ve çeşitli hastalıklara neden olmasına karşın kaba etini kullanan insanlar malesef rahatsız kimselerdir. Psikolojik problemleri nedeniyle bedenlerini tahrip ediyorlar.


    Açıkçası lbgt savunusunun postmodernist bir temele sahip olduğu çok açıktır. Çünkü modernizm düzeni ve kurallı bir gelisimi. İnsanın bilimle her türlü problemin üzerinden gelebileceğine dair olumlu bir inancı savunurken. Postmodernizm hicbirseyi kontrol edemeyeceğimiz bir kaos ve dusensizlik girdabı içerisinde olduğumuzu ve bunu kontrol etmeye çalışmanın felaketle sonuçlanacağını inanır.


    Dolayısıyla modernizm topluma faydalı ideal aile tipini önemser. Amaç topluma ve bireye Maksimum faydayı sağlayacak sağlıkli ve ideal ailedir. Postmodernizm ise herşeyin olduğu gibi aile kavramininda içini boşaltır. Kadın , erkek ve çocuklardan oluşan ideal ve toplumca - insanlarca kabul gören aile yapısını reddedip. İşin içine benzes cinsiyetlerin ve üç örneklerin katıldığı kaotik , kuralsız ve faydanın veya bireye olan yararinin gozardi edildiği tamamen ne hissediyorsanız osunuzdur toplumsal veya bireysel olarak neye mal olduğu önemli değildir sadece hissi olarak hareket edin diyen görüşün ürünleridir.


    Kısacası modernizm lbgt'yi reddederken (Duzeltilmesi gereken bir problem )postmodernizmin kaotik ve düzen kural ve bilimin değiştirici - yeniden düzenleyici gücünü reddeden anlayışı lbgt'yi kucaklar özünde.


    Zaten bende postmodernizmin nefret etmeye başlamış bir insan olarak onun getirdiği yeni değerlerin bizi adeta bir Alice Harikalar Diyarı gibi hayali ve realitedenbtamamen kopmus bir dünyaya götürdüğünü ve bunun elbet modernizmin duvara çarpması gibi çok ağır bir kazaya yol açacağına inanıyorum.


    Şu an bilim , sanat, din veya toplumsal anlayışın her kolunda postmodernist bir anlayış olduğunu düşünüyorum.


    Kısacası kesinlikle ama kesinlikle lbgt modernist bir anlayış değildir. Keza dünyanın modernist olduğu döneme baktığınızda bırakın lbgt'yi savunmayi. Lbgt'nin bilim yolu ile düzeltilmesi yolunda ciddi bir çaba görürsünüz. ( Sadece lbgt değil bütün insaik problemlerinin akıl ve bilim yolu ile çözülebileceğini dair insanlikta büyük bir umut gorursunuz. Şu anki gibi lbgt veya diğer konularda postmodernist kaderci bir anlayış yerine.)


    Hatta bugün insanların eşcinsel ilişkinin en az kadın erkek ilişkisi kadar normal olduğunu söylemesini hiçbir modernist görüş ve anlayışın içerisine sigdirmaniz mümkün değildir. Bu ifade adeta modernizmin reddidir ve postmodernizmin düzeni kuralı mantığı aklı yarari reddeden. Anlamların içini boşaltıp doğru ve yanlış , düzen ve düzensizliğin arasındaki çizgiyi bulandıran ve aslında hicbirseyi bilemeyeceğim ve belirleyemeyecegimiz yönündeki postmodernist mistik ve kaderci felsefesine çok uygundur. Ayrıca modernizm müdahaleci iken postmodernizm gozlemcidir. Modernizm aykırılıkları budayio düzeni getirmeyi savunurken postmodernizm aykırılıkları normalleştirmek savunur. Modernizm akıl ve mantık isterken postmodernizm tüm dünyanın delirmiş bir tımarhane olduğunu dolayisiyla aykırı olan şeylerin aslında normal olduğunu söyler. Aynı bugün lbgt için yapılanlar gibi.


    Şimdi ilk cumlemde söylediğim bayağı ifademe geri dönersem. Modernizm de bir insanın cinsellik için kaba etini kullanması sapkınlık ve hastalıkken, ( Çünkü çocuk yapmıyor - faydasız , çünkü bu iş için evrimleşmiş bir organini kullanmıyor - bilimsel açıdan yanlış , çünkü bu hareketi vücuduna zarar veriyor ve hastalıklara yol açıyor - tıbben zararlı )postmodernizmin bu garip hareket yeni normaldir . Yarar ve yararsızlık , doğru ve yanlış arasındaki ayrım belirsizlestirilmis ve herşey hissi olarak normal hale getirilmistir.


    Sizinde bu konuda genel resme bakmak yerine ayrıntılar içersinde çok fazla kayboldugunuza ve kişi olarak kendi mantiginizi çok fazla geri plana attığınıza inanıyorum...




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 14 Nisan 2021; 10:28:53 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Kaos postmodern anlayışta yaygın görülen bir karakter gibi ama esasında kaostan ziyade postmodernizmde harmoni ve çeşitliliğe inanılıyor. Postmodernizmde insana dair olmayan kaotik bir doğadan tiksiniliyor. Postmodernler tabiat bilimleri ve bu bilimlerin tasvir ettiği dümdüz materyalist dünyadan hiç hazzetmiyor. Bu da postmodernizm ile modernizmi bir noktada kardeş yapıyor ancak modernizmde bilimle dünyanın daha iyi anlaşılacağına, çok daha iyi bir yer yapılacağına ve bunun belirli ideal standartların keşfiyle mümkün olacağına inanılıyor. Postmodernizm için ise bu delilik, küstahlık, insan ruhundan kopukluk, yerel düşmanlığı, güçle illüzyon yapma, zorbalık, samimiyetsizlik vs akla ne gelirse odur. Böylesi bir standart postmodernizm açısından yaratılabilir değildir ancak mistisizm ve üst gerçeklik postmodernizme tutarsız da olsa bir hareket zemini ve bir standart sağlıyor. Postmodernizm metabilim okumasında fen bilimlerine ve temel akli bilimlere ihanet etmiştir bu sebeple benim nazarımda affedilebilir değil. Bilime ve meseleleri imkanlar dahilinde basit yollardan halletmeye olan yalın inancından ötürü modernizme daha sıcak bakıyorum. Çok kaba bir tabirle kadın veya erkek veya trans veya mutant birbirini düdükleyen cinsler bilime ihanet etmediler; bir yandan bilimsel olsun ya da olmasın lgbt kategorisinin zaten toplum içerisinde epeyce azınlık olan insanları moderniteyi baz alarak kapsayıcı bir standart arıyorlar. Postmodernitenin tarafını tuttuğu genellikle lgbt karşıtı olan lokalitenin ve hissi lokal reaksiyonun karşısındalar. Tıpkı bir liberal gibi bireysel veya öznel varlığın rasyonel seçim teorisi çerçevesinde akli tercihine ve cinsel kimlik örgürlüğüne vurgu yapıyorlar. Tercih verilmiş koşullar dahilinde onlar için ne denli kazançlı veya zararlı olursa olsun. Açıkçası ben liberalizmin veya marksizmin modernist tutkularının son halkası olarak görüyorum bu lgbt furyasını. Postmodernite hakkında okumam fazla yerel gelenek ve hissi muhafazakâr reaksiyon merkezli kalmış olabilir ama gördüklerim hep böyleydi. Kafayı beden veya cinsel oryantasyondan ziyade spiritüalizm ve diyalektikle, semiyotik veya psikanaliz tarzı faaliyetlerle bozmuş kişilerdi. Cinsel oryantasyonu ruhun bir parçası olduğu için ele alacak kişilerdi; bu oryantasyon mevzuları üzerinden cinsel kimlik kurmaya kalkanları şiddetle eleştirecek aristokratik entelektüel bir tiplemeye karşılık düşüyorlardı. Bu lgbt savunucularının davasıyla çatışan, cinsel yönelim veya kimliklerle tanımlanmayı hor gören bir tavır. Bir yandan yukarıda da birazcık değindiğim gibi lgbt topluluğu da hissi homofobik geleneksel kalıplara tıpkı bir modernist gibi müdahele etmeye kalkışıyor. Bu da politik ve sosyal çatışma olarak sonuçlanıyor. Dahası anal cinsel ilişkiyle lgbt'nin bu denli özdeşleştirilmesini de doğru bulmuyorum. Çok açık ki, ikisi aynı şeyler değiller.

    Detaylarda boğulmaktan ziyade bence farklı okuma biçimleri üretiyoruz. Dediklerinin bir kısmına tamamen yanlış diyemem. However, with all due respect, you are overstating things.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Önyargılar konusunda yapılacak toplumbilimsel , ruhbilimsel , insan bilimsel ya da başka türlü bir araştırmanın bizi onlardan aritmaya yardım edeceği fikri oldukça hatalıdır ; çünkü bu araştırmaları yapanların birçoğu önyargılara doludur ve benlik çözümlemesi görüşlerimizi bilinçdışı öğeler tarafından belirlenmesine engel olmamakla kalmaz , aynı zamanda kendimizi daha ince bir yoldan aldatmamiza yarar.

    Karl Popper

    Kısacası lbgt konusunda kendimizi ince bir yoldan aldatmak dışında birşey yaptigimiza inanmıyorum. Realitenin tamamen dışında toplumun aynı bir vücut veya bir hücrenin veya herhangi bir topluluğun kendini bir bütün ve canlı olarak tutmaya çalışması reflekslerini felç ederek aslında adım adım bir çeşit intihara sürüklendiğimize inanıyorum.


    Son olarak her geçen gün realiteden bir adım daha uzaklaşıyoruz. Lbgt bu grotestk akıl dışı tablonun parçalarından sadece bir tanesi bana kalırsa.


    Belki de size kitaplarda söylenenlerin dışında kendi iç mantiginizi bakarak adeta odadaki fil gibi gözümüzün önündeki çarpıklığı haykirmamizin zamanı gelmiştir . Çünkü bana kalırsa git gide herkesin rasyonalitesini yitirdiği bir dünyada rasyonel olan tek kişi gibi , olay deli olarak yaftalanmamiza gidiyor.


    Not : Bu arada sizin ve postmodernistlerin harmoni dedikleri şey zaten özünde kaostur. Harmoni kaos'un aşırı yavaş çekimde oynatılan halı dışında birşey değildir .


    Her ekosistem veya düzen özünde kendini yokedecek mekanizmaları da taşır. Dolayısıyla gözlemci ve kaderci bir tutum aslında bu yokolusa ve bozulmaya boyun eğmek ten öte birşey değildir. (Lbgt örneğinde bırakın önlemeyi teşvik eden bir yaklaşım var. )Modernist anlayış ise benzer bozucu mekanizmaları görüp bunlara bütünün iyiliği için müdahale edilmesi gerektiğini savunur. Aynı bozucu mekanizmalar gibi varlığı devam ettiren olumlu surecleri belirleyip bunlara odaklanilmasi gerektiğini söyler.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 15 Nisan 2021; 12:22:47 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Periah kullanıcısına yanıt

    O zaman ben tüm klasik ve stoik tavrıma rağmen biraz groteskim hocam ne yapalım? Dürüst olmam gerekirse anal cinsel ilişkiden lgbt ile zaruri şekilde alakalı görmesem de tiksinirim, muhtemelen karşıma çıkan her lgbt bireye de cıvıklıkları, hemen çemkiren tavırları gibi söz konusu olabilecek bazı kişisel özelliklerinden ötürü tahammül edemem ama zaten genel olarak çok insan-sever birisi değilim. Misantropiğim bile denebilir. Tanıdığım bir homoseksüel erkeği sevmezdim mesela ama homoseksüel olduğu için değil kişiliğinden ötürü sevmezdim. Şımarık, sivri dilli ve eğitimsizdi. Önyargılarımdan arınmakla uğraşmadım, aksine her önyargıda bir gerçeklik payı vardır ve önyargılar insan düşüncesinin kaçınılmaz olarak merkezinde durur; Karl Popper'a bu konuda katılıyorum. "Kritik rasyonalite" yine de daha anlamlı mevzularda kullanılabilir. Hatta açıkça söylemek gerekirse ben canla başla lgbt karşıtlığı ve savunusu yapanlara birazcık acıyorum. Kimin kiminle şey ettiği bu kadar mesele olmamalı ya. LGBT zaten azınlık. Çoğunluk olsalardı bile büyük çoğu üreme kabiliyetine sahip ve kimisi çocuk yapıyor da. Yani toplumsal veya türsel devamlılık için de görünürde pek bir tehdit yaratmıyorlar.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • Mesela tecavüz durumu yani doğada görülen rızasız tek taraflı saldırgan cinsel ilişki biz insanlar için cinsel varyasyondan çok daha ciddi bir sorun çünkü rasyonel bir temeli yok ve asla olamaz da. Ortada rasyonel bir tercih yok aksine rasyonel bir tercihin cebirle reddi veya vahşi bir arzunun cebirle dayatılması var. Uygarlıktan değil vahşi doğadan gelen açık bir şiddet formu. Esas sorun gibi sorun bu işte; bir toplumda tecavüzlerin önüne nasıl geçilir? @Periah

  • Uzaktan gördüğümüz kadarıyla bu topluluğun içinde bulunanlar toplum tarafından dışlanıyor, hor görülüyor veya bu kişilere sıcak bakılmıyor. Bu yüzden onlar da kendilerine karşı oluşan bu tavırları tersine çevirmek için bunu her yerde vurguluyor, yürüyüş yapıyor, pankart açıyor. Onlara sıcak bakmayanlara gelecek olursak bu topluluğun içindeki kişileri sevmek zorunda değiller ama saygı duymak zorundalar.


    Onlar da biz gibi insan tek fark tercihlerimiz.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • Bireysel tercihlerin ötesinde bu tercihleri belirleyen dürtülenme varyasyonu var; lgbt bireylerin varlığını sadece tercihle açıklayamıyoruz. Bir yandan dürtüleri bastırmak tehlikelidir. Maladaptasyona yol açar; depresyon, intihar gibi aşırılıklara kapı aralar.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Guest-08073FCC9 G kullanıcısına yanıt

    Bunu belirtmenin anlamı yok. İnançsızlar da dışlanıyor ama dışarı çıkan yok. Her yerde ağlamıyorlar. Çünkü adamın bir kere düşünme yetisi de geliştiği için yaptığının gerizekalıca olduğunun farkında.


    Bir şeyi sürekli dışarı vurmak insanları daha çok bıktırır. Elbette insan zaten niye akli başında birisi bir başkasını sırf sevdikleri farklı olduğu icin dışlasın ki ? Bunu yapan da gerizekalı ve alt kesime aittir.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yaşınız kaç bilmiyorum ama genç olduğunuzu umuyorum.
    Yahu insanlar işe alınmıyor trans oldukları için. Hayat boyu dışlanıyor ve sex işçiliğine mahkum kalıyorlar. Öte yandan cinsel yönelimi bir şekilde ifşa olan insanlar devlet kurumlarında ve bir çok özel sektörde işlerinden oluyor. Yani ortada sistematik bir sorun var ve buna karşı insanların tepkileri olması çok normal değil mi ortada bir ayrım var. Bir çok insan trans veya gay olduğu için öldürülüyor.
    Gelip burda oturduğun yerden lgbt furyası demek ne biliyim seni ne ilgilendirir.
    90lardan bu yana lgbt onur yürüyüşü Türkiye'de yapılıyor. 2012 sonrası çok daha geniş bir katılımla olduğunu görüyoruz.
    İnançsızlarla lgbt bireylerin alakası ne onu hiç çözemedim. Sen bir işe girdiğinde ya da devlet kurumunda iş yaparken kimse senin dinin inancını 5 vakit namaz kıldığını sormuyor. Ama bir lgbt bireysen sistematik olarak dışlanıyorsun. Gerçekten bunu görmemek ne bileyim fazla echo chamber içinde yaşıyorsunuz.
    Öte yandan inançsız insanlar çıkıp gösteri yürüyüş yapabilir ve yapsın zaten. Onlar yürümüyor lgbtler de yürümesin demek nedir
    Sistematik olarak dışlanan ya da hak isteyen herkes yürüyebilir yürümelidirde normal bir demokraside ama baktığında Türkiye normal bir demokrasi değil tabi yürüyüş yapmak baya bir problem olabiliyor...
    Kimsenin alnına gay yazdığı yok.
    Sosyal medya belirtme içinse insanlar kendini bir yere ait hissettiği ya da sosyal medyadan bir grup arkadaş herkesin kendine yakın olan bir kişi ile connection içinde olması ve bunu belirtmesini normal görüyorum. Aynı kendini belirtme olayını şöyle düşünebilirsin sosyal medyada profile yazılan üniversite, iş, hobi, Türk bayrağı yeşil top vs kombinasyonuna sahip olan insanlar neden belirtiyorsa lgbt bireylerde aynı sebepten dolayı belirtiyorlar kendilerini.
    Son olarak bunun tercih değil doğuştan gelen bir yönelim olduğunu da belirtmek isterim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Metufkcr -- 20 Nisan 2021; 22:25:0 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: General Tao

    Bunu belirtmenin anlamı yok. İnançsızlar da dışlanıyor ama dışarı çıkan yok. Her yerde ağlamıyorlar. Çünkü adamın bir kere düşünme yetisi de geliştiği için yaptığının gerizekalıca olduğunun farkında.


    Bir şeyi sürekli dışarı vurmak insanları daha çok bıktırır. Elbette insan zaten niye akli başında birisi bir başkasını sırf sevdikleri farklı olduğu icin dışlasın ki ? Bunu yapan da gerizekalı ve alt kesime aittir.

    Bu verilmiş koşullar altında bence etki tepki kaçınılmaz ancak demonstrasyonun kişiyi anonimleştirip belirli değerleri paylaşan bir kitle halinde ortaya koyarak etkili bir mücadele veya cevap yöntemi olduğunu söylemek gerek. Çeşitli mekan ve zamanlardaki farklı iktidarların ekstrem hareketlerden kaçınmasının önemli sebeplerinden birisi de meşruiyetlerini sarsabilecek ve karşılarına toplu bir ses ve güç çıkarabilecek demonstrasyonlarla karşılaşma korkusu. Bu çerçevede demonstrasyon güçlü bir caydırıcı ve hak ve özgürlük talebi için kullanılabilir. Rakip veya düşman addedilene karşı gövde gösterisi olabilir. Tabii ne kadar demonstrasyon yaparsa yapsınlar lgbt topluluğu söz konusu olduğunda azınlık olmaları ve potansiyel olarak karşı demonstrasyonla yüzleşme ihtimalleri bir handikap. Bir yandan sürü baskısı ve zorbalığı yaparak, yoğun taleplerle politik menfaat düzlemleri yaratarak medyayı ve sinemayı domine etmeye kalkışmaları, medya ve sinema ürünlerini kendi siyasi gündem ve propagandalarının araçları yapmaları kendi hareketlerinin aleyhine işleyen bir antipatiye ve muhafazaķâr karşı reaksiyonlara yol açıyor. Dahası medyanın dominasyonu demonstrasyonla birleştiğinde esasında bu ciddi bir politik mücadele gücü demek. Ancak kişisel olarak sürü zorbalığından hazzetmiyorsak, ki ben etmiyorum, sürü aşırılığına ve duyguların taşkınlığına karşı fren koyan ılımlılık talep etmemiz bence kaçınılmaz. Ama unutmayalım, ılımlılığın karşılığı rasyonel insan varlığı hiçbir şeyi kendi başına çözmez. Rasyonel insan varlığının ancak uygun kalıp ve normları (bir teknik olarak) yaratması ve insanların hayvansı ve duygusal memeli doğasını tanıması insanlar arasındaki sorunları iyileştirebilir. Lgbt için durum genetik varyasyon üretimi her ne kadar onların yanında olsa da popülasyon bazında dezavantajlılar çünkü bir azınlıklar. Muhtemelen hep bir gerilim olacak lgbt Dünya'nın bazı [daha medeni] yerlerinde anayasaya uygun olan her türden hak ve özgürlüğü bu politik güç gösterileriyle elde etse de. Nefrete veya düşmanlığa yol açabilen tiksinme edimi de aslında zekayla alakalı değil ama yenilikçilik ve muhafazakârlıkla alakalı olduğuna dair çalışmalar var. Bu çalışmalara göre, bir şeyden tiksinme düzeyi arttıkça kişinin muhazakârlığı da artma eğiliminde oluyor, buna mukabil daha az tiksinen veya tiksinmeyenler daha toleranslı ve daha liberal görüşlü olma eğilimine sahip. Mesela dinsiz kişiler genellikle dini iyi bildiği ve dini bilgileriyle dinde bazı sorunlar olduğunu varsayarak dinden çıktıkları için dinden o kadar tiksinmiyorlar. Bu yüzden dinsizlerin dine karşı demonstrasyonlarını ve 7-24 ateizm propagandası yapan filmleri pek görmüyoruz. Sebebi bu işlere kalkışmak için yeterli duygusal ateşleyici ve motivasyonun, lgbt'de olduğu kadar somut bir değer paylaşımının olmaması (inançsızlık hemcinslerin karşılıklı hormonel arzularına kıyasla bariz bir metafiziktir - fizik ve doğa ötesi ontolojik inançtır). Esasında pek çok dindar için de dinsizlerin varlığı çok normaldir. Zaten dinleri dinsizlerin hep bir yerlerde varolacağından bahseder. Ancak kendi Tanrıları için en merhametli derler. Belki onları bağışlayacağını varsayarlar. Dinsizler yanacak diyen kutsal kitaplarına tarihselci yaklaşırlar, görmezden gelirler vs. Bu kültürel arkaplanla da, kişinin geldiği yerle de inanılmaz değişecektir. Ortodoks dini doktrinizasyon en güçlü zekalardan muazzam derecede tahammülsüz zealotlar ve yobazlar yaratabilir. Pavlov'un köpeği köpeklerin en zekisi olsa kaç yazar? Değil mi? Beyne bir kere kazınmış. Özellikle çocuklukta kendi kendine biçim alan kafatası içindeki canlı elektrokimyasal şebekelerden meydana gelen bilgisayarın mimarisi dini tasdik etmek üzere göre kurulmuş. Dinlerdeki gibi çeşitli ahlakî ve normsal nüanslarla kurulan ontolojik inançlar değiştirilmesi en zor ve en kökten olanlardır. İnsanoğlunun evrimsel olarak stabil bir ideal evren saplantısı var fakat sorun şu ki böyle bir evren yok. Evren birbiriyle çatışan veya iç içe geçen milyonlarca unsur ve kuvvetin kaotik bir toplamı ve insanlıktan uzak. Ama insan bu evrenin kaotikliğini kendi karakterinde taşıyor.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Politikacıların lgbt den korktuğu için ona gore yol geliştirdiklerini sanmıyorum. Dünyanın en iğrenç alanında çalışan birisi boyle minik bir etkiden korkmazlar. Onu kullanıyorlar. Tıpkı kadına şiddet, ülkemiz için ermeni soykırımı saçmalığı gibi. Bunlar ciddi konular ve yanlış olduklarını düşünmüyorum da ancak gerek yerel gerek yabancı politikacılar bunları sırf kendi emelleri için kullanıyorlar. Örneğin ermeniler için konusursak soykırım diyen ve ermeni yanlısı ülkelerin neredeyse hepsi büyük bir ermeni nüfusa sahip. "Ermeniler çok yasa" diyen bir fransız politikacının 200.000 oyu cepte veya daha yerel düşünürsek (belediyeler gibi) bir mahalle cepte. Ayni şekilde kadın, yahudi vs faktörleri de. Lgbt ise medyadan gelecek kar, manipüle edilecek ve zaten gerek din gerek töre yüzünden dışlanan bireyleri bol bol içeriyor. Şahsen bir politikacı olsam ben de bu şekilde kullanırdım. Yoksa dediğim gibi, akli başında birisi neden sırf hemcins seviyor diye başka birisini dışlasın ? Kimseye zararı yok. Ama çıkıp da bas bas ben geyim diye bağıran birisi kusura bakmayın aptaldır. Birisi çıkıp ben müslümanım diye bağırıyor mu ? Ben yunanim zenciyim diye bağırıyor mu ? Hayır. Bu durumda neden lgbt bireylerinin önemli bir kısmı bunu sürekli belirterek zaten büyük (ve cahil) bir kesimin düşmaniyken diğer düzgün kesimleri de bıktırıyorlar ?


    Din konusu ise bu ayrı bir konu aslında ama az da olsa bir ayrim var ve pek normal karsilanmiyor. Bunda yine bazı ahmak inançsız kişilerin parmağı var(her akim, ideoloji ve felsefi fikirlerde olduğu gibi). Ama evet lgbtye nazaran bas bas bağıran daha az olduğu ve bundan dolayı onlarla ciddi bir derdi olmayan inançlı kesim çok daha ılımlı bir dengede. Yine de bir inançsız dinin temel fikirleri ile tamamen zit düştüğü için 3 5 kurala uymayan lgbt bireyinden daha ayrımcı olması beklenirdi. Yani inançsız olduğu için ayrım yapılması, gey olması yüzünden ayrım yapılmasından daha büyük olması beklenirdi. Durum boyle değil tabii ki. Ben bu durumu yine dediğim gibi zeka ve kritik düşünmeye bağlıyorum.


    Yanlış anlaşılmasın, lgbt bireyleri tamamen salak demiyorum, lgbt olduğunu sürekli belli eden tiplere salak diyorum. Bunun zaten her şeyde geçerli olduğunu da söyledim. Sürekli dini çürüttüğünü sanan, x ideolojisini y ideolojisinden ustun gören Vs hepsi birer ahmaktir. Bu durum lgbt de daha belirgin sadece.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi General Tao -- 21 Nisan 2021; 18:36:48 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Periah

    Cinsel ilişki için acı vermesine ve çeşitli hastalıklara neden olmasına karşın kaba etini kullanan insanlar malesef rahatsız kimselerdir. Psikolojik problemleri nedeniyle bedenlerini tahrip ediyorlar.


    Açıkçası lbgt savunusunun postmodernist bir temele sahip olduğu çok açıktır. Çünkü modernizm düzeni ve kurallı bir gelisimi. İnsanın bilimle her türlü problemin üzerinden gelebileceğine dair olumlu bir inancı savunurken. Postmodernizm hicbirseyi kontrol edemeyeceğimiz bir kaos ve dusensizlik girdabı içerisinde olduğumuzu ve bunu kontrol etmeye çalışmanın felaketle sonuçlanacağını inanır.


    Dolayısıyla modernizm topluma faydalı ideal aile tipini önemser. Amaç topluma ve bireye Maksimum faydayı sağlayacak sağlıkli ve ideal ailedir. Postmodernizm ise herşeyin olduğu gibi aile kavramininda içini boşaltır. Kadın , erkek ve çocuklardan oluşan ideal ve toplumca - insanlarca kabul gören aile yapısını reddedip. İşin içine benzes cinsiyetlerin ve üç örneklerin katıldığı kaotik , kuralsız ve faydanın veya bireye olan yararinin gozardi edildiği tamamen ne hissediyorsanız osunuzdur toplumsal veya bireysel olarak neye mal olduğu önemli değildir sadece hissi olarak hareket edin diyen görüşün ürünleridir.


    Kısacası modernizm lbgt'yi reddederken (Duzeltilmesi gereken bir problem )postmodernizmin kaotik ve düzen kural ve bilimin değiştirici - yeniden düzenleyici gücünü reddeden anlayışı lbgt'yi kucaklar özünde.


    Zaten bende postmodernizmin nefret etmeye başlamış bir insan olarak onun getirdiği yeni değerlerin bizi adeta bir Alice Harikalar Diyarı gibi hayali ve realitedenbtamamen kopmus bir dünyaya götürdüğünü ve bunun elbet modernizmin duvara çarpması gibi çok ağır bir kazaya yol açacağına inanıyorum.


    Şu an bilim , sanat, din veya toplumsal anlayışın her kolunda postmodernist bir anlayış olduğunu düşünüyorum.


    Kısacası kesinlikle ama kesinlikle lbgt modernist bir anlayış değildir. Keza dünyanın modernist olduğu döneme baktığınızda bırakın lbgt'yi savunmayi. Lbgt'nin bilim yolu ile düzeltilmesi yolunda ciddi bir çaba görürsünüz. ( Sadece lbgt değil bütün insaik problemlerinin akıl ve bilim yolu ile çözülebileceğini dair insanlikta büyük bir umut gorursunuz. Şu anki gibi lbgt veya diğer konularda postmodernist kaderci bir anlayış yerine.)


    Hatta bugün insanların eşcinsel ilişkinin en az kadın erkek ilişkisi kadar normal olduğunu söylemesini hiçbir modernist görüş ve anlayışın içerisine sigdirmaniz mümkün değildir. Bu ifade adeta modernizmin reddidir ve postmodernizmin düzeni kuralı mantığı aklı yarari reddeden. Anlamların içini boşaltıp doğru ve yanlış , düzen ve düzensizliğin arasındaki çizgiyi bulandıran ve aslında hicbirseyi bilemeyeceğim ve belirleyemeyecegimiz yönündeki postmodernist mistik ve kaderci felsefesine çok uygundur. Ayrıca modernizm müdahaleci iken postmodernizm gozlemcidir. Modernizm aykırılıkları budayio düzeni getirmeyi savunurken postmodernizm aykırılıkları normalleştirmek savunur. Modernizm akıl ve mantık isterken postmodernizm tüm dünyanın delirmiş bir tımarhane olduğunu dolayisiyla aykırı olan şeylerin aslında normal olduğunu söyler. Aynı bugün lbgt için yapılanlar gibi.


    Şimdi ilk cumlemde söylediğim bayağı ifademe geri dönersem. Modernizm de bir insanın cinsellik için kaba etini kullanması sapkınlık ve hastalıkken, ( Çünkü çocuk yapmıyor - faydasız , çünkü bu iş için evrimleşmiş bir organini kullanmıyor - bilimsel açıdan yanlış , çünkü bu hareketi vücuduna zarar veriyor ve hastalıklara yol açıyor - tıbben zararlı )postmodernizmin bu garip hareket yeni normaldir . Yarar ve yararsızlık , doğru ve yanlış arasındaki ayrım belirsizlestirilmis ve herşey hissi olarak normal hale getirilmistir.


    Sizinde bu konuda genel resme bakmak yerine ayrıntılar içersinde çok fazla kayboldugunuza ve kişi olarak kendi mantiginizi çok fazla geri plana attığınıza inanıyorum...

    Arkasına bilimi alıp (verimsiz ilişkiymiş, çeşitli hastalıkmış) bu kadar zırvalamak da pek ilginç. AIDS heteroseksüel cinsel ilişkide bulaşmıyor mu? Yahut hetero cinsel ilişkide acı çekilmiyor mu? Her LGBT konusuna bu boş yürütmeleri sunuyorsun. Adam bedenini tahrip ediyorsa sana ne, sanki sana tecavüz ediyor. Eder mi eder, isterse bin yerine faça atar, sana ne. Kimsenin kimseye faydalı olma şartı yok. Kimsenin neslini devam ettirme şartı da yok. Git ağlayarak günlüğüne yaz bunları.





  • Kişisel hezeyanlarin beni ilgilendirmiyor. Ben nesnel konulardan bahsediyorum sana veya bana göre değişen laf kalabalıkları dan değil.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Periah

    Kişisel hezeyanlarin beni ilgilendirmiyor. Ben nesnel konulardan bahsediyorum sana veya bana göre değişen laf kalabalıkları dan değil.

    Evet, AIDS oldukça öznel bir konuydu zaten :)

  • İlişki adamın vucuduna zarar verir. Yanıt sanane.

    Nufusun kendini yenileme kapasitesi ortadan kalkıyor. Zorunda mı ?


    Devamında yine sanane , banane demek dışında birşey söylememişsiniz.


    Bu konuyu insanlar konuşamayacak mı ? Kendini kesen insan görünce banane deyip yürüyüp gidecek misin ? Ne kadar komik argümanlar sunduğunun farkında mısın ? Tartışmak yerine kişiliğe saldırmak gibi ucuz numaralar yaptığının farkında mısın ?

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Periah

    İlişki adamın vucuduna zarar verir. Yanıt sanane.

    Nufusun kendini yenileme kapasitesi ortadan kalkıyor. Zorunda mı ?


    Devamında yine sanane , banane demek dışında birşey söylememişsiniz.


    Bu konuyu insanlar konuşamayacak mı ? Kendini kesen insan görünce banane deyip yürüyüp gidecek misin ? Ne kadar komik argümanlar sunduğunun farkında mısın ? Tartışmak yerine kişiliğe saldırmak gibi ucuz numaralar yaptığının farkında mısın ?

    "İlişki adamın vücuduna zarar verir. Bu yüzden LGBT ilişki yanlıştır"a yanıtım: hetero ilişkilerde de bulaşan aids. Körseniz bilmiyorum.

    "Nüfusun kendini yenileme kapasitesi ortadan kalkıyor"a yanıtım: Kimsenin soyunu devam ettirme, evlenme zorunluluğu yok. Körseniz bilemiyorum.

    İnsanlar konuşacak ama sizin yaptığınıza konuşmak denmiyor; zırvalamak deniyor. Sokakta kendini kesen tanımadığım bir insan görsem belki nedenini sorarım. O da belki "işim yok, aylardır evde boş boş geziyorum. karıma çocuğuma mahcubum" cevabını verecek ve diyebileceğim bir şey olmayacak. Kendine verdiği zararı engellemeye çalışsam başıma ne geleceği belli olmaz. Yalnız burada benim "zarar"dan mesela intihar etmek. Riskler her zaman her yerde var. Yoksa köylerde tonlarca tezek yakan teyzeler var. Ömürlerinde hiç sigara içmemişler ama akciğerleri çürümüş gitmiş, ne yapayım? LGBT bir çift de, tıpkı heterolar gibi, tehlikeli hastalık kapma pahasına ilişkiye girebilir, BA NA NE ama sizin "zarar"ın tiplerini anlamakta güçlük çekmeniz yüzünden bu haldesiniz.

    Körseniz bilemiyorum ama argümanım belli. Mesajımın işinize gelmeyenini görmediğiniz için argümanı göremiyorsunuz. Yoksa çok da sarih bir Türkçeyle yazar ve konuşurum ben. Sonra "kişiliğe saldırıyorsun, ucuz numara yapıyorsun" diye mağdura yatıyorsunuz anca. Zavallı bir insanmışsınız, anca bugün anladım.





  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.