Şimdi Ara

Brainwavz kulakiçileri: Beta, Delta, S0, S1-S5, M2, M3, M4-M5, R1, R3

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
2
Favori
1.674
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj

  • 2013 yılında "Sony E818LP: bozuldukça-al" döngümün ihtiyari kırılmasıyla beraber çıktığım yolda deli danalar gibi kanal tipi kulaklıklar toplamaya başlamıştım. o dönemde aldığım ürünlerden Creative EP-660'la Sennheiser CX 270'in arada iki kat fiyat farkı olmasına rağmen birbirine çok benzer ürünler olduğunu görünce aynı fiyata bunların hepsinden de iyileri olabilir mi arayışım baş göstermişti.

    bu sıralarda internetteki kaynakları dolaşırken maalesef bir takım kendini bilmez kişilerin Brainwavz şişirmelerine denk geliverdim. her piyasa acemisi genç kız gibi ben de bunlara inanıp heyecanlanmıştım (espriydi kız falan değilim boşuna mesaj atmayın). en aklımda kalan vecize, birinin birine cevap olarak attığı "hocam Brainwavz'ın Türkiye'deki Sennheiser gibi firmalardan kat kat iyi olduğunu ben de biliyorum ama yurtdışından getirmek de pek zor oluyor" türünden bir vecizeydi. bu vecize türü ilk başlarda paçayı nasıl kaptırdığımıza ilişkin güzel bir örnek teşkil ediyor. böyle birşeyle karşılaşan piyasa acemisinin nasıl ağzı sulanmasındı ? almadan ne aldığınızı bilemediğiniz bu piyasada genellikle böyle içi tamamen boş ve yalan yanlış söylentiler sizi bilahare yanlış sonuçlara götürüyor.

    tabii ben de ne oluyor acep bu Bireyinhafız diye araştırınca, "The Çin" realitesiyle karşılaşıp heyecanlanmıştım. aradığım kan sanki bulunmuştu. meğer uyuyan dev'in firmacıkları gelmiş, acayip f/p ürünler üretip gıcık olduğumuz böyyük firmaları tokat manyağı yapıyorlarmış. bu kafaya gelince bir de Brainwavz'ın o renkli şekilli çeşitleri, coşkun kutu ve kutu içerikleriyle iyice kopuyorsunuz. o dönem bunların bolca satışını yapan bir arkadaşın ilanlarını ağzımdan köpükler saça saça gezmeye başladığımı hatırlıyorum. elemanın stoklarında M1, M2, M4, M5 maşallah hepsi gani ganiydi. fiyatları da o zamanın kuruyla 90-120 liraydı (yani ucuz da sayılmazdı). bir de böyle şekilli ismi yok mu firmanın "Brainwavz" ya, off off... beyin dalgaları demiş adamlar yani. ne teknoloji var kimbilir şu kutucukların içinde diyorsun, şekle bakıyorsun ve hizaya geliyorsun.

    lakin ufak bir pürüz vardı. ben zilyon modelin ortaya saçılmış olduğu bu piyasada acemi ama genel olarak tecrübeli ve şüpheci bir insandım. dolayısıyla bu satıcı arkadaşı o günlerde elimde bulunan mallarla kıyaslama yaptırmaya çalışıyordum ancak tatminkar ve inandırıcı cevap alamıyordum. aynı şey tabii ortalıkta okuduğum inceleme ve yorumlar için de geçerliydi. öte yandan neden bu kadar farklı farklı modeller vardı ve birinde M1 birinde M5 yazması ne manaya geliyordu ? biri alt, biri üstse neden aynı anda piyasadaydılar ve neden bu kadar benzer fiyatlıydılar ? hadi diyelim şu malum muhabbet yani biri bas biri tiz sever yada bir tek model hepsinde başarılı olamaz muhabbeti gerçekti diyelim (ki değil), burada model sayısı bir iki falan da değildi ki biri bas biri tiz olsun. üstelik Brainwavz'ın M serisi dışında da ürünleri vardı. yani bu iş kafama bir türlü yatmadı ve uzun süre karar veremedim.

    aylar sonra "eee artık yeter" diyerek bir M4 kapıverdim ve kendimi henüz çıktığımın farkında olmadığım uzun bir yolda buldum. bu satıcı arkadaş bir de sattığı her ürüne "bas manyağı", "oooo bas alırım bir dal", "BASSSSSSS!", "YES BASSS", "O BEYBİ KIMAN BASS" gibi ibareler koymayı ihmal etmiyordu. bu da bana yine "ulan hepsi mi bas, peki niye ?" dedirtirken öteki yandan da hep ucuza düzgün bas veren kulaklık hayali kurmuş bir insan olarak ağzımdan salyalar akıtıyordu. salyalar ortalığa bulaşmasın diye BİM'den alınma vişne reçeli kavanozu elimde dolaşıyordum. sonra ŞOK marketlerde satılan vişne reçeline geçince BİM'dekinin yoğunluğu düşük, şeker zorlamalı fasa fiso birşey olduğunu anladım. ŞOK'ta satılanların da iki çeşidi var ama, kavanozu dikey olan iyisi. ekşiliği müthiş, gerçek vişne tadı veriyor.

    neyse, ilk aldığım Brainwavz ürünü olan bu M4 efendi anında hayal kırıklığı yarattı çünkü basları fena olmasa da halihazırda en beğendiğim ürünler olan Koss RUK30 ve ondan da iyi olan Plug'a karşı her bakımdan çok zayıf kalıyordu. daha kötüsü 100 liraya yakın olan fiyatı elimdeki bu ürünlerden bile daha pahalıydı (nerede kaldı f/p ?). işin daha da kötüsü, M4 efendi aynı günün gecesi bas patlağına uğramak suretiyle varlık yüzünün öteki tarafına yatay geçiş yaptı. peki madem bu kadar kötü bir başlangıç yaptın ne bok yemeye firmanın diğer ürünlerini dolaştın derseniz, vallahi ben de bilmiyorum. bu kadar farklı model varsa illaki içlerinden mantıklı birşey çıkacak diye bir his doğdu diyeyim. bir de indirim döneminde alıp satma olayını keşfedince zarar da etmeyebileceğimi gördüğümden, alayım ne olacak yahu en azından piyasada ne oluyor öğreniriz moduna girmiştim.

    sonuç itibariyle çok sayıda ürün dolaştıktan sonra bütün bu uçurmaların aksine bu firmanın ve benzer bazı firmaların çoğu ürününün büyük firmalarla performans rekabeti açısından çok da birşey yapamadığını, ek olarak da üretim kalitesi sorunlarına sahip olduklarını uzun bir maceradan sonra mühürledim (direk bozuk çıkmalar, çok çabuk bozulmalar, değişik zamanlarda üretilen ürünlerin birbirinden farklı olması gibi). bu yolda tabii ki sadece firmalar hakkında tecrübelenmedim, kullanıcı yorumları ve incelemelerini okumayı da (daha doğrusu okumamayı) öğrendim ve bu piyasanın en üstteki kazıkçı firmadan en alttaki zavallı müşteriye kadar tamamen zırvalarla tıka basa dolu bir zincir olduğunu ve adeta obeziteden patlamak üzere olduğunu anladım.

    kalite sorunlarını bir nebze anlamak mümkündü. sonuçta indirimli fiyatları çok ucuzdu ve bunu koruyabilmek için belli ki kalite kontrol aşamalarını sınırlı tutmak zorundalardı. bu aslında problem değildi çünkü satış sonrası hizmet mantıklarını da buna göre düzenlenmişlerdi. yani büyük firmaların ucuz ürünlerine uyguladığı "bozulduysa elinde kaldı" mantığından ziyade "bozulduysa yenisi gönderildi" mantığını işletiyorlardı. buradaki esas sorun, beni de aynı şekilde kandırmış olan bir takım zatların gördükleri her ucuz ürüne f/p etiketi yapıştırıp bu gibi firmaların ürünlerini anlamsızca göklere çıkarıyor olmalarıydı.








    KALİTE SORUNLARININ GİDİŞATI

    girişte anlattığım M4 tatsızlığından sonra, yerine gelen yeni M4'ün de sattığım kişide daha 3. ayında ayvayı yediği haberini aldım. ilk aldığım M5'lerden biri de aynı M4 gibi direk patladı. R1 hariç alıp sattığım tüm Brainwavz ürünleri sattığım kişilerde birinci yıllarını dolduramadan kabak oldular.

    işler bunlarla kalsa iyi. bir de ürünlerin standart dışı çıkması durumu var. şöyle ki, ikinci aldığım S0'nun ses ve bas yüksekliği birinci aldığım S0'dan çok daha düşüktü. aldığım üçüncü ve dördüncü M5'in de S0'ya benzer şekilde bas kesiği yediğini gördüm ki M5, Brainwavz ürünleri içerisindeki en başarılı bas üretimine sahip ürünlerden biriydi (dar akustiğin getirdiği tatsızlığı bir kenara bırakırsak). M5'in bu hali nereden nereye dedirtti yani. şikayetim üzerine firma bu iki M5'in yerine "test edilmiş" olarak iki yeni M5 daha gönderdi. gönderilen bu "test edilmiş" ürünler de aynı şekilde bas zayıfı çıktı.

    bu durum ister istemez insanı başka şüphelere de sevkediyordu. mesela benim sadece bir defa aldığım modeller de oldu ve bunlardan bazılarının basları aşırı kötüydü. daha doğrusu basları "hiç yoktu". en pahalı ürünleri R3'ü böyle bulmuştum mesela, halbuki kutusunda "High Performance Bass Transducer" yazıyordu. haliyle bu tecrübelerden sonra acaba bana gelen R3'ün bas üretimi arızalı mıydı diye düşünmem gerekti. daha önce şüphe etmemiştim çünkü R3 hakkında başka yorum yapanlar da laf geveleyerek de olsa baslarını zayıf bulduklarını söylüyorlardı. ancak neticede onlara da arızalı ürün gitmiş olabilirdi. aynı şey M2 için de geçerliydi. M2 yorumlayanların yarısı "hayvan baslı" diğer yarısı ise zayıf yada yetersiz diyordu. haliyle bugünkü tecrübelerim bana ve bu baslardan şikayet eden diğer büyük kitleye bas zayıfı ürünler gitmiş olabilir mi diye düşündürtüyor.

    gidişatın benim açımdan en sıkıntı verici tarafı ise en beğendiğim ürünleri olan Beta'nın da benzer sıkıntılardan nasiplenmiş olması oldu. ilk denediğim Beta'lar zıpkın gibi fişşek gibi iken daha sonra elime geçen 6 adet Beta'dan biri S0 ve M5 ile tamamen aynı hastalığa yakalanmıştı. diğer ürünlerde ise bas tepkime farkı ve bazı frekans düzeni farkları bulunuyordu. bas tepkime farkı dediğimi biraz daha açıklarsam, sağlam saydığım beş üründen iki ürün diğer üç ürüne göre bas arttırımı uygulandığında daha çabuk yüksek bas seviyesine çıkıyordu. aslında bu bir arıza sayılmazdı çünkü bu iki tür Beta farklı seviyede arttırımlar gerektirse de sonuçta aynı bas oranına ulaşıyorlardı. ancak neden ortada böyle bir fark vardı ? EQ bilen biri olmamdan dolayı başka frekans dengesizlikleri de farkettim, kiminin vokalleri kiminin davulları kiminin genel olarak enstrümanları vurgulu çıkıyordu. tizlerde de eskisinden daha fazla arttırım gerektiriyorlardı ve bazılarının tiz kalitesi de düşmüştü.

    daha da fenası değişim sürecine gönderdiklerimin yerine gelenlerin bazılarında da kulaklarıma inanamadığım farklarla karşılaştım ve tekrar değiştirmem gerekti. inanılması güç ancak sıkıntılar frekans dengesi ve baslarla kalmamış, akustiğe de yansımış. bazı Beta'lar resmen frekans ayrımı ve ses boyunda düşüklük içeriyordu. artık kalite kontrol boşlamanın da bu kadarı yani... kulaklıklardaki bu durumlara tepeden iyice bir baktıktan sonra, farklı zamanlarda aldığım üç adet Brainwavz AP001 splitter amfisinde hissettiğim tuhaf durum da aklıma geldi. nedir derseniz, ilk çıktığında hemen aldığım bu ürün kesinlikle çok yüksek bas kapasitesi sunmaktaydı ki Fiio E11-E12'yi bile nerdeyse geçiyordu! ikinci ve üçüncü aldıklarımın ise basla masla alakası yoktu. yani bu bas varyasyonları kulaklıklarla da sınırlı değildi. şimdi tüm bu hikayeleri birleştirin, ne görüyorsunuz ?








    BRAINWAVZ BETA OLAYI

    Brainwavz'ın en enteresan taraflarından biri, bazı ürünlerinin diğerlerine hiç benzememesidir. R1 bunlardan biriydi mesela. çift sürücülü olan bu kulaklık, adeta plastik aromalı parfüm sıkılmış gibi kokardı. kötü bir plastik kokusu sayılmazdı aslında, benim hoşuma gidiyordu ama neden sadece bu ürün kokuyordu ? bilerek koku sıkılmış olsa Xiaomi Piston 2 gibi çikolata falan kokması gerekirdi :D

    R1'in kablosu ve kasa materyali de oldukça değişikti. kablosu çok kalındı ama dokununca yumuşak bir his verirdi. kasası cilalı gibi bir tuhaf parlardı ve ele alındığında uyduruk bir plastik kullanıldığı anlaşılırdı. ayrıca kasa birleşim bölgeleri de elle delinmiş gibi zedeli gelirdi. bu kulaklığın üzerindeki L ve R ibareleri kutusundan çıkmasını müteakip üç vakte kadar silinirdi. en değişik kısmı ise sesiydi (iyi manada). tüm bunlar bu modelin diğerlerinden farklı bir kaynaktan geldiğini gösteriyordu. daha sonra Beta'nın da özellikle sesiyle aşırı farklılaştığını ve fiyat olarak da tuhaf bir yerde (aşırı ucuz) durduğunu görünce Brainwavz firmasının aslında bir çatı pazarlama firmasından başka birşey olmadığını, bu yüzden de neyi kaça satacaklarını uzmanlıktan ziyade kendi piyasa algılarına göre belirlediklerini anladım.

    Beta'ya dönmek gerekirse, bu kulaklık çok enteresandı çünkü Brainwavz'ın en ucuz kulaklığı olmasına rağmen her nasılsa en iyi kulaklığı da oluyordu. tek başına fiyatı o kadar ucuz değildi belki (27 dolar falandı) ama 3'lü paket halinde çok ucuza satılıyordu (indirimsiz 39 dolardı ama indirim dönemlerinde 25-30 dolara kadar düşüyordu). bir zamanlar Amazon'da tane olarak da 9 dolara satılıyordu bu kulaklık. spesifikasyonlarında 13.5 mm sürücü yazıyordu ki bu neden farklı olduğuna ilişkin bazı şeyleri anlatıyordu zaten. maalesef yukarda da anlattığım gibi, kalite sorunlarından Beta da etkilendi ve diğer Brainwavz ürünlerine benzemeye başladı. ilk kullandığım tam sorunsuz Beta'ların Aliexpress'te satılan ucuz CKS77 ile neredeyse %100 aynı sesi veriyor olduğunu görünce iyice şaşırmıştım çünkü bu seviye hem basları hem tizleri hem de akustik yapısıyla gerçekten çok önemli bir ortalama başarıyı tutturuyordu.

    Çin teknolojisi biliyorsunuz büyük firmaların oralarda üretim yapıyor olmasıyla çarpık bir şekilde gelişiyor ve özellikle kulaklıklarda daha çok kopyalama yapıyorlar. bu Brainwavz Beta ve Aliexpress ATH'ları gibi ürünlerin nereden çıkıyor olduğu meselesi üzerine bu bağlamda düşünmek lazım. yani diyeceğim o ki, Brainwavz çeşitli Çin fabrikalarıyla çalışan bir çatı firmadır. bu yüzden bu kadar farklı modelleri vardır. ses uzmanlıklarının kısıtlı olması yüzünden de beş para etmez ürünleri en tepeye, Beta gibi bir kralı da en alta koyabiliyorlar. neticede tüm bu ürünlerin maliyeti onlar için çok düşük. yani neyi üste neyi alta koyacakları tamamen pazarlama tercihi, maliyetlerin belirlediği birşey değil. tüm bunlar size mantıksız gelebilir. ancak Brainwavz'da ve genel olarak bu piyasada mantık aramamanız gerektiğini şuana kadar anlamalıydınız. kullananlar ne kullandığını nasıl bilmiyorsa, üreten ve satanların da kafası oldukça karışık olabiliyor.

    KZ ATE'yi ilk kullandığımda genel ses yapısı ve hatta dış tasarımı bana fena halde Brainwavz R1'i hatırlatmıştı. bu iki kulaklık öncelikle düşük ses seviyesine sahip olmakta birleşiyorlardı. iyi beslendiklerinde ise ikisinin de basları uçuşa geçiyordu. buna karşın tizlerinde bariz bir gidiklik vardı. akustik yapıları ise fazlasıyla kurtarır durumdaydı ve çöp ürünlerle aralarına ciddi bir mesafe koyuyorlardı. iki ürün de büyük kasalı ürünlerdi ve genel tasarım yapıları birbirlerini andırıyordu. ister istemez bir süre sonra Brainwavz R1'in erken dönem bir KZ ürünü olabileceğini düşünmeye başladım. benzer bir durum da Brainwavz Beta ile Ivery IS-3 serisi arasında var. Beta'nın 2013 öncesi ve sonrası diye iki sürümü vardı. aynı şey Ivery IS-31 ve 32 için söz konusuydu. internette bu ürünlerin resimlerine bakarsanız IS-3'lerle Beta sürümlerinin kasa benzerliği dikkatinizi çeker.

    Ivery ürünleri ayrıca Brainwavz'ın kapanan satış kanalı mp4nation'da da bol çeşitle satılıyordu ve fiyatları çok ucuzdu. 10 doların altına birçok ürün bulabiliyordunuz. Beta'nın aşırı ucuz fiyatlarını Ivery'nin ucuz fiyat politikasıyla birleştirdiğimizde tablo netleşiyordu. Ivery IS-3'leri ben çok sonradan farkettim ve piyasadan kalkmak üzere olduğu dönemde denemek amaçlı bir adet satın aldım ancak maalesef çok yamulmuş bir halde elime ulaştı. gelen ürün görüntü olarak da sorunluydu ama ses konusunda da Beta'nın bozulmuş olan son haline benziyordu. yine de esas amacım olan aynı ürün olduklarını sabitlemeye yetecek kadar tecrübe ettim diyebilirim. bu alımla esas yapmak istediğim piyasadan kalkmakta olan Beta'ya alternatif olarak Ivery'yi keşfetmek ve bu Çin firmalarının nasıl bir üretim ve pazarlama ağı olduğunu ortaya çıkarmaktı ancak Ivery'ler de Beta'lar gibi o güzel atlara binip gettiler.

    sonuç; bu firmanın kalite denetim mekanizmaları devre dışı, müşteri hizmetleri dünya dışı (iyi manada), garanti süreçleri olağan dışı (iyi manada), Beta dışındaki ürünleri ise kapı dışı diyorum ve noktayı koyuyorum (koydum).








    MODELLERİ İNCELEYELİM


    Beta

    yukardaki konularda da değindiğim gibi, ilk aldıklarım ve sonra aldıklarım arasında bazı sıhhat farkları var. yine dediğim gibi Beta'nın 2013 versiyonu ve önceki diye iki ayrı hali daha var. ben bugüne kadar sadece 2013 versiyonunu satışta görebildim ve onu alabildim. önceki versiyona yetişemedim. burada Beta'nın ilk denediğimdeki tam sağlam halinden bahsetmeye çalışacağım.

    13.5 mm sürücülü olduğu yazan ve tasarımı da Audio-Technica CKS serisine benzeyen bu cihaz, gerçekten de bahsettiğim gibi Aliexpress CKS77'si ile çok benzer bir ses veriyordu ki o dönem ben ikisi arasında fark alamamış ve iki cihazın aynı sürücüye sahip olduğunu düşündüğümden bahsetmiştim. bunu gördüğümde oldukça şaşırmış ve acaba ben birşeyleri yanlış mı algılıyorum diye düşünüp uzun süre karşılıklı çıkarıp sokmuş, bas ve tiz seviye tepkilerine kadar, en ince akustik detaylara kadar milim milim kıyaslayıp bir gram fark ortaya çıkarmaya çalışmıştım ancak sonuçlar hep aynı oldukları yönünde çıkıyordu.

    daha sonra tabii bahsettiğim sorunlar ortaya çıkınca işler değişmeye başladı ve artık ne çıkacağı belli olmadığından bu ürünü öneremiyordum. tabii her ürün aşırı bozuk gelmiyordu, hatta hafif bozulmuş hali bile fiyatına göre müthiş bir yerde duran bir üründü. ölüsü bile para ediyordu yani. Beta'nın ses olarak piyasada nerede durduğunu merak ediyorsanız Audio-Technica incelemelerimi okurken CKS77'nin yerine Beta'yı koyabilirsiniz. ne yazık ki Beta da bu diyardan sessizce ayrıldı.


    Delta

    bu cıbıldak güya Beta'nın devamıymış :) Brainwavz kendi tanıtımlarında öyle diyor. Beta ile aynı fiyat segmentinde ve seride sunarak buna ikna etmeye çalışıyorlar (Alpha < Beta < Delta zinciri şeklinde). aslında bu ürün tamamen başka bir ürün ve en ufak bir alakası yok Beta'yla.

    ürünün basları yok denemez ancak Beta'ya kıyasla çok daha zayıf. akustik darlığı yüzünden zaten baslar iyice sıkışıp tatsız hale geliyor. ses seviyesi yine daha düşük. tizleri miktar (EQ ile tiz seviyesi arttırımı sonucunda ulaşılan tizlerin duyulma oranı) olarak arttırılmış bir ürün ama tiz kalitesi oldukça düşük. CKM500'ün rezalet tizlerini hatırlatıyor. en önemli konulardan biri olan akustik alan (sahne) genişliği ise zaten mafiş, daracık akustikte frekanslar birbirine yapış yapış. bu konuda M4-M5 kardeşlerini feci şekilde andırıyor. sadece tiz ve bas üretimi onlara kıyasla kötü manada değiştirilmiş.

    şimdi bunun Sony-Philips'in en ucuz modellerinden ne farkı var ? Brainwavz olunca ne oluyor yani. f/p ürünüymüş falan hadi ordan ya...


    S0

    bu ürün sanki Delta'nın basları düzeltilmiş haliydi. tizlerinden ve elbette akustik yapısından fena halde Delta'yı andırıyordu. üretim kaliteleriyle ilgili başlıkta da anlattığım gibi ikinci kez aldığım S0'nun bir de bas sorunu vardı, yani basları Delta'nın bile altına düşmüştü. bu kulaklık hakkında Head-Fi'da falan sümme sayfa yıkama yağlama var. ne yorumlar yapıyorlar, kötü yorum yapmış gibi görünenlerin yazılarına baktığınızda bile toplamda iyi yorum yapmış oldukları ortaya çıkıyor. işte böyle bir piyasadayız. akustik yok birşey yok, basları tizleri herhangi bir fark yaratamıyor. ne diye var o zaman ?


    S1-S5

    bu iki ürünün sadece kasa tasarımı ve fiyat farkı var. birbirleriyle tamamen aynı sesi veriyorlar. o yüzden daha ucuz olan S1'i referans alıp konuşacağım. ilk aldığım S0'daki güçlü basları devam ettiriyordu ancak biraz daha büyütülmüş akustik ses boyunun baslara da etkisi olumlu manada hissediliyordu. 0.5 puan daha hissedilen basları vardı diyebilirim yani. bu ürünler bahsettiğim bas felaketlerinden etkilendiler mi bilmiyorum.

    S1-S5 kardeşler S0, Delta ve M4-M5'in rezalet ötesi akustiğini ses boyunu genişleterek biraz rahatlatmışlardı ancak frekans ayrımlarındaki kısıtlanmışlıkları enstrüman üretimlerinde hala rahatça hissedilebilen ürünlerdi. tiz kalitesinde de nihayet bir artma gözükmüştü ancak detay oranında kayıplı ürünlerdi. tizler biraz sönük geliyordu yani. bu yüzden asla bu konuda daha tatmin edici performans gösteren rakiplerine yetişemiyorlardı. netice itibariyle evet bu ürünler Brainwavz'ın vasatlık batağından çıkmaya çabaladığının göstergesiydi ve olumlu bir hamle sayılırdı ancak gerçek f/p ürünleri karşısında nal topladıkları halde S1'in 60 dolarlık fiyatı en ufak bir alternatif olma şansını bile öldürüyordu.

    indirim dönemlerinde S1 elbette yarı fiyatı görerek 30 dolara falan inebiliyor ancak o fiyat bile hakettiğinin çok üstünde. fiyatı 60 dolar değil de 6 dolar olsaydı belki kendisine ittirerek de olsa f/p ürünleri listesinin dibinde bir yer açabilirdim ancak bu haliyle imkansız.


    M4-M5

    bu çok satan meşhur kardeşler Brainwavz denince herkesin ve benim de aklıma ilk gelenler oluyor. en çok bozulma ve bozuk çıkma hikayesine de bu uyduruk kardeşler sahip. geçmesek daha iyi ama sese geçersek... bunlar bildiğiniz leş ürünler. minnacık ses boyu, daracık yere sıkıştırılmış frekanslar. tizleri Delta'ya göre daha düzgündür. bir de M5'in güçlü basları vardı felakate uğramadan önce. bu kadar. en önemli kısım olan akustik alanda nal topluyorlar. bütün sesler aynı yerde, gerçekçilik sizlere ömür. bildiğin ses olsun taştan olsun misali en basit, en uyduruk, en taban ses üretimini gerçekleştiren ürünler.

    neden bu ve benzeri firmalar bu kadar meşhur oldular ? neden herkes bunları övüyor ? mesele 5 kuruşluk ürünü 105 liraya satan büyük firmalardan kurtulmak değil miydi ? peki neden yeryüzünün en vasat akustiğini ihtiva eden bu ürünler gerçek olmadığı halde f/p kralı diye sunuluyor ? bunun üzerinde epey düşünülmesi lazım. Head-Fi'da çokça referans gösterilen kerameti kendinden menkul betmen mi süpermen mi joker mi neyse bir şahsı muhterem var. yorumlarını oku yarabbi şükür de yani. yok midleri öndeymiş de, şöyleymiş de böyleymiş... ne midi bunlarda ya ? yahu şu ürünleri alıp da "bu ne lan ? dandik la bu, ne bu la, ne profesyoneli la ?" diyemiyorsan bırak bu işleri kardeşim.

    git çek bi fırt Sony EX10LP hayrını gör bu kadar basit. ne kastın sen kendini Brainwavz alıcam diye bu kadar ? dikkatli bakın bazı şahıslar var yüzlerce dolarlık ürün kullanıp birşey olduklarını sanan. bunlar arada zevk için Sony EX10LP alıp sonra fiyatına göre iyi falan diye yorum yapıyorlar. yani bir espri yapıyorum ama komik olduğunu düşündüğüm şey aslında gerçek. kısacası iş kafada bitiyor kafada...


    M2

    bu ürün Sennheiser CX 300-II'den sonra gördüğüm en berbat akustiğe sahipti. frekans ayrımları neredeyse hiç yoktu. tüm sesler tamamen bir çizgi gibi aynı yerden geliyordu. model numarasına bakarak M4-M5 ile aynı seriden olduğu izlenimine kapılmayın, çünkü ilginç bir şekilde frekans ayrımları onlardan bile kötü olmasına rağmen ses boyu yüksek olduğundan onlardan ayrılıyordu. yani bu ürün M4-M5'in kardeşi yada akrabası değil.

    tizleri de diğer Brainwavz ürünlerinden biraz daha detaylıdır diğer modellere göre (M3 ve R3 hariç (M3'e daha yakındı)). ancak baslarının yerinde yeller esiyordu. satılabilir bulmayıp iade etmek zorunda kaldığım M2'nin kalite sorunları konusunda da anlattığım gibi, özellikle baslarının arızalı olup olmadığından şuanda emin olamıyorum. ancak bu sonuçta beni ırgalamaz, yorumumu değiştirmez. adam gibi üretim yapsalardı.


    M3

    M3 bas ve tiz olarak başarılı bir yerde duruyor diyebiliriz. AuGlamour R1-R8'lere çok benzeyen oldukça güçlü bir bas gücü ihtiva ediyor ve genel olarak da onları andırıyor zaten (onlar gibi akustik fakiri yani). yine aynı AuGlamour bataklık kardeşleri gibi akustiği yeterli olmadığı için basları da tizleri de bundan etkileniyor. tizleri gerçekten detaylı ve kaliteli sayılır birçok ürüne kıyasla ancak bitirici, özel bir tarafı da bulunmuyor. en pahalı ürünler arasında yer alması ise iyice işin tadını kaçırıyor. kesinlikle üst model bir ürün değil ve Beta ile kıyaslandığında açık ara yaya kalır.

    S1 bile daha tercih edilebilir bir ürün bunun yanında. M3 nadir de olsa bazı indirim dönemlerinde 30-35 doları görebiliyor, ben bir kere gördüm ve hemen aldım. ayrıca diğer M serisi ürünler arasında "sihirli" bir yerde duruyor. M4-M5 daha ucuz ve sürekli indirime girerken M3 özenle tasarlanmış gibi görünen kasası ve kale direği gibi dik duran fiyatıyla sürekli kaşıntı yaratıyor. acaba boşuna mı o model bu model dolaşıyorum, baba M3'ü alırsam rahat eder miyim diye düşündürmeye zorluyorlar. uzun süre bakıp bakıp almasanız bile yıllarca kafanızda kalıyor ve bir gün almak zorunda kalıyorsunuz. siz de tufaya gelip kafayı taktıysanız bari benim gibi indirimli fiyata almaya dikkat edin. vaziyetu'ya takıl hayatını yaşa...


    R1

    üretimden kalkmış ürünlerden olan R1'in diğerlerinden farklı bir ürün olduğundan bahsetmiştim. öncelikle en başarılı kısmı akustik yapısıydı. başarılı frekans ayrımları bulunan bir cihazdı ancak elbette birçok cihaz gibi dikensiz değildi ve ses boyunda harikalar yaratamıyordu. bu yüzden Beta-CKS77 seviyesine tam gelemiyordu ama yine de toplam akustik tasarım olarak oldukça rekabetçiydi.

    ses yüksekliği konusunda çok iyi olmadığı için özellikle basları benim Audigy ses kartlarında amfisiz varlık gösteremese de amfili kullanımda oldukça güçleniyordu. tizleri ise maalesef yetersizdi. R1, 20 küsür dolarlık indirimli fiyatını dikkate aldığımızda Brainwavz ürünleri içerisinde Beta'dan sonra ve S1'den önce gelmek üzere en alınabilir ikinci üründü. ancak tizlerdeki aşırı zayıflığı yüzünden hiçbir zaman f/p alternatifleri listemde gerçek bir yer edinemeden bakılıp geçilmelik, mecbur kalınmadıysa alınmamalık bir cihaz olarak bu diyardan yallopaçi aldı.


    R3

    fiyatı ve amfi gereksinimi en yüksek Brainwavz ürünlerinden olan R3, maalesef R1'le hiçbir alakası olmayan bir ürün. değişik tasarımıyla pazarlanan ve kendini elit sanıp gerçekte fasa fiso olan hayfaycı kardeşleri de gafil avlayan ürünlerden. bu ürünle ilgili bizim Techno-Fi'da konuşulanları okuyunca kendimden geçmiştim (çok merak etmiştim). bir tanesi de çıkıp ne anlatıyorsunuz dememişti her zamanki gibi. nedense her alan da elindekini yana yana satıyordu o dönem :D

    R3 aşırı yüksek fiyatına rağmen Brainwavz'ın diğer akustik kısıtlı ürünleriyle aynı yapıyı taşıyor. hiçbir avantajı falan yok. basların yerinde de yeller esiyordu. tizleri ise tek avantajını oluşturuyordu diyebilirim. akustik içinde özel bir yer ayrıldığı belli olan kaliteli tizleri vardı ki bazı tiz ağırlıklı bölümleri olan parçaların o bölümlerini yeniden keşfetmenizi sağlayabilecek boyuttaydı. ancak Aliexpress ATH'ları ve onlarla rekabet edebilen ortalama başarısı oldukça yüksek üstelik çok daha ucuz ürünler varken aşırı fiyatlı ve sakat bu ürünün herhangi bir albenisi de kalmamış oluyor. dolayısıyla geçiniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vaziyetu -- 5 Aralık 2017; 22:49:58 >







  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.