BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ (Biz nereyi seçeceğiz arkadaş!) (2. sayfa)

Artık onlar işin kılı tüyü hocam. Onlara pek takılmıcam. Bi şekilde gider.

bende bunu anlamıyorum arkadaş ha ingilizce ha türkçe zaten hocaların belki hepsi türk sonuç olarak native bir şekilde konuşmıycaklar kendi dilinde anlamak var birde yarım yamalak öğrendiğin bir dilde dinlemek var. Sonuç olarak zaten kendi dilinde dinlemek daha iyi. Bir yerde okumuştum yazılım terimleri egede nasılsa öyle anlatılıyormuş örneğin dependency injection yerine bağımlılıkların enjekte edilmesi demiyorlarmış. Bir erasmusa gidersin halledersin ingilizceyi. Bana kalırsa gramerden çok kelime bilmek daha önemli

Hocam aslında tamamen yanlıs bir bakış açısı. Ben egede okuyorum mezun olan birçok arkadaşım var ve buradan çıktıklarında egedeki iş yerleri size öncelik tanıyor. Örneğin egenin manisa vestel city ile anlaşması var çıktıklarında belli bir ortalama üzeri olanları tam zamanlı olarak çalışmaya yer açıyorlar. Bence linkedInden araştırmalısın. Yanlış bilgiler öğrenme.

Kesinlikle katılıyorum. Zaten işveren sizin %100 veya %30 ingilizceden mezun olmanıza bakmıyor. Konuşabilmenizi test ediyor ve ona göre sizi işe alıyor. Yani boş yere zorlanıp GPA düşüklüğü yaşatıyor %100 ingilizce olması. Bunun bazıları tarafından bir avantaj olarak görülmesini kaç yıldır hala anlayamadım...

Aslında sizin de dediğiniz gibi hocam bahsettiğiniz husus daha çok adı sanı bilinen özellerde geçerli oluyor, bunlar da haliyle sıralamaları yukarılarda. 30k bandındaki özellerde de aynı şey geçerli olur mu bilemedim. Bu bantta devlet seçmek daha mantıklı gibi geliyor bana. Bilmem siz ne dersiniz?

Yani dediklerinizde haklı olabilirsiniz hocam ama şöyle bişey de var 4 yıl boyunca sürekli ing eğitim görmekle edinilen ing pratiğiyle Türkçe bölüm okuyup arada kullanılan ingle edinilen ing pratik bir olur mu?

Birinde belli zamanlarda kullanıyorsunuz birinde ise gündelik diliniz oluyor

Hocam haklınız. yukarda arkadaşlar İngilizce olsa ne olur olmasa ne olura getirmiş lafı. Zaten iş başvurusunda test ederler diyorlar. Bakın bu doğrudur. Ama hedefiniz yurtdışında yükseğe gitmek falansa %100 İngilizce olmasının avantajını görürsünüz. Zaten %30 saçmalık onun Türkçeden farkı yok keriz yerine koyuyorlar milleti. Ya en basitinden çocuğunuzu ilkokula verirken bile öğretmenine bakarsınız. Ben de diyorum ki üniversitede de seçim yapmakta zorlanıyorsanız. Hocaları daha yurtdışı kariyerli olanı seçmek daha mantıklıdır. bakın yarın öbür gün sizden referans istediklerinde ABD doktoralı bir hocanın mektubu sizin işinize çözer. Full türkiyede takılmış hocaların da hakkını yemeyelim şimdi onlarda siyaset, belediye vs. önemli yerlerdeki sorunları çözmekte mahirdir  . Bakın araştırın görürsünüz çoğu anadolu üniversitesi hocalarının dersle bilimle işi falan yok adamlar siyasetle uğraşıyor. Üni hocalığı onlara yol açan bir aparat sadece. Milletvekilliği için belediye başkanlığı için uğraşan mı dersiniz siyasi partilerin peşinde takla atan mı dersiniz. Durum bu maalesef örnek vermek gerekirse Gazi'nin Selçuk'un hangi siyasi partinin üniversite kanadını temsil ettiğini bilmeyen aranızda yoktur. Ben açıkçası böyle yerleri tercih etmezdim. Ülkücülük, solculuk oculuk buculuk adam dövme kadına çökme rezil eğitim. Torpil her pislik buralarda maalesef

Hayır hocam öyle olmuyor. Türkçe bölüm dediğiniz bölümün asıl önemli dersleri ingilizce olduğu için zaten buna maruz kalıyorsunuz. Ama gereksiz ve saçma derslerinizin ingilizce olması sizi zora sokuyor ve not ortalamanızı düşürmekten başka bir işe yaramıyor. %100 ingilizce estü ee de okuyan arkadaşımın ingilizcesi benden kötü ve bu yüzden okulu bırakmayı düşünüyordu pandemiden önce. Çünkü gerçekten çok zorluyor. Erasmus, dil kursu veya kendi çaban ile geliştireceğin ingilizce iş hayatında daha yanında olacak. Yani derse girdiğinde gramer falan olmuyor genellikle saçma sapan terimleri ingilizce duyuyorsun bu da kafanı karıştırıyor...

Anladım hocam, sizin dediğiniz yönden akla daha mantıklı geliyor

Sağolun 

Sağolun hocam iyice tekrar araştırıp dönüş yapacağım