Şimdi Ara

Ayasofya’nın mermerleri kırıldı (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
30
Cevap
0
Favori
1.406
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
17 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Yakında

    A kalp B yazıları da görülmeye başlar.

    Mehmet was here.

    Alayına gider.

    Bize her yer Trabzon.


    bu yazıları da bekliyorum

  • Kilisede namaz kilmaya ne meraklilarmis bu millet
    Normalde kiliseye gir desen haram der gunah der
    Safi zararsiniz su topluma

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • WILDBOYS kullanıcısına yanıt

    Üst kısımları açarlarsa o yapı o kadar insan kalabalığını kaldıramaz.Söylediğim gibi bu yapı ilk inşa edildiği zamandan beri mimari açıdan hep sorunlu bir yapı oldu.Bunun nedeni yapıyı inşa ettiren Bizans İmparatoru I.Justinianus'un mimarları yapıyı hemen bitirmeleri için sıkıştırmasıdır.Zira I.Justinianus zamanında İstanbul'da 532'de Nika ayaklanması adı verilen bir ayaklanma yaşanmış ve bu ayaklanmada I.Justinianus'un emriyle isyana katılsın ya da katılmasın şehir halkından tam 30 bin kişi kılıçtan geçirilmiştir.Bu katliam I.Justinianus'a olan hem devlet yetkilileri hem ordu hem de halk desteğini bir hayli zayıflatmış kendisine karşı güçlü bir muhalefetin oluşmasına neden olmuştu.I.Justinianus hem devlet yetkililerinin hem ordunun hem de halkın desteğini tekrar sağlamak ve dikkatini dağıtmak için o güne kadar görülmemiş ölçekte ve büyüklükte büyük bir kilise yaptırmaya karar vermiştir.Bunun üzerine katliamın yaşandığı yıl Ayasofya'nın yapımına başlanmış ve yapı 537'de beş yıl gibi kısa sürede tamamlanarak ibadete açılmıştır.Bu sürede Ayasofya'nın mimarları yapıyı hemen tamamlamaları yönünde I.Justinianus tarafından sürekli baskı altına alınmıştır.Hem I.Justinianus'un baskıları hem de o güne kadar İstanbul ve çevresinde bu ölçekte dev yapının hiç yapılmamış olmasının yarattığı tecrübesizlikten ötürü Ayasofya mimari açıdan birçok kusura ve eksikliğe sahip olarak tamamlanabilmiştir.Mesela Ayasofya'ya benzer ve Ayasofya'nın tam karşısında yer alan Sultan Ahmet Camisi 1609-1617 yılları arasında yani sekiz yılda tamamlanabilmiştir.


    Yani Ayasofya ciddi mimari kusurlar barındıran bir yapıdır.Zaten Mimar Sinan yapıyı ayakta tutabilmek için Ayasofya'nın hem sağ hem sol hem de arka tarafında dev payandalar yerleştirmişti.Mesela Ayasofya'nın dört minaresinin olmasının nedeni de kubbeyi desteklemek içindi.Yani aslında bugünkü Ayasofya ilk inşa edildiği zamandan oldukça farklı bir durumda ki eğer böyle olmasaydı yani eklemelerle bina güçlendirilmeseydi bugüne kadar ayakta kalamazdı.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Long Nightt -- 28 Haziran 2022; 14:18:48 >




  • yakında bina falan kalmayacak,yer bitirir bunlar..

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Sırf inat uğruna her şeyi yaparlar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sub182 S kullanıcısına yanıt
    Kapısını yediler zaten.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 2 Yıl önce İş bankası K. Kartı sayesinde Rahat Rahat gezmiştim.
    Hatta Video kayıtta yapmıştım. Kapıda Turistler Kuyruk olmuş. Resmen para basıyordu. Şimdi gelinen noktaya bak Rezillik. Bu gidişle bu yapıdan Eser kalmayacak.

    İnşallah 2023 de Millet İTTİFAKI İle yine Eski Günlerine kavuşur.
    AKP ZİHNİYETİ Demek YIKIM DEMEKTİR.. TALAN DEMEKTİR..

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Long Nightt kullanıcısına yanıt

    Ayasofya erken Bizans dönemindeki pek çok yapı gibi eski pagan yapıtlardan alınan malzemelerle inşaatı hızlandırılmış eklektik bir yapı ve olağanüstü derecede büyük. Haliyle sorunlarla dolu ve bu sebeple de sürekli geliştirilmiş bir yapı misal bugün gördüğümüz kubbe Ayasofya'nın ilk kubbesi değil. Ölçüleri ve destekleri değiştirilmiş, haliyle ağırlığı ve boyutu değişmiş, yıkıldıkça ya da hasar gördükçe restorasyondan geçmiş bir hali. Orta Bizans dönemine gelindiğinde bile Ayasofya bir hayli yaşlıydı. O zamanlar bile antikti. Uzak bir geçmişe aitti. Yine de kusurlarına ve yapının eklektik kolaycılığına rağmen mimarları Miletli İsidoros ve Trallesli Antemius'un olağanüstü mimarlar olduğunu ve muhtemelen uzun asırlar boyunca onların ayarında mimarların yetiştirilemediğini belirtebiliriz. Gerçi Iustinianus zamanında Roma İmparatorluğu hala çok güçlüydü ve böyle bir yapının inşaatını finanse edecek kapasite ve kaynaklara sahipti. İlerleyen asırlarda inşaattan anlayan Rumlar böyle bir yapıyı tekrardan yapamayacaklarının muhtemelen farkındaydılar. İsidoros'un "Miletli" genlerine uygun olarak yapıyı gök kubbesiyle tüm bir evreni tasvir edecek biçimde Tanrısal Ev gibi tasarladığı ve gördüğü düşünülür. Yapının "Kutsal Bilgelik" ismi Romalı ve Hıristiyan olmayan barbarların (Yunanca barbaroi ya da Latince barbari) ancak hayallerinde görebileceği bir teknolojik kabiliyet ve servetten Hıristiyanlık dogmasına ve İmparatorluğun Ortodoks (anlamı "Doğru Görüş") doktrinine kadar pek çok şeye bir göndermedir. Ayasofya çok fazla elçinin aklını başından almış ve Ortodoks dinle Doğu Roma etkisinin yayılmasının bir aracı olmuş, İstanbul'a ayrıca 1204 Haçlı Seferi ve son 1453 Kuşatması dahil çok fazla da saldırı çekmiştir. Hem uğurlu hem uğursuz inanılmaz olaylara tanıklık etmiş olağanüstü bir tarihsel mirastır Ayasofya. Biz Bizans ile Osmanlı'nın genel anlamda gözü gibi baktığı yapıyı jelibonu fosil yakıt sanan cahil şuursuzluğumuzla rezil etmekle meşgulüz. Daha doğrusu ben değil; Atatürk'ün dehasıyla müze yapılan ve müze kalması gereken antik bir yapıyı uygunsuzca, nüfus bu denli artmışken kamuya açık ibadethaneye çeviren cahiller meşgul. Ayasofya bu gidişle yıkılırsa zaten bu yıkım mevcut hükümetin seçim yenilgisi ve mantıksız politikalarının çöküşünün bir nişanesi olacak. "Kutsal bilgeliği" ya da "doğru görüşü" görmezden gelmelerinin ağır bir bedeli olur bu. Ayasofya'nın temsil ettiği kainat onun dinamiklerini kale almayanın (malum ekonomi bilimini inkar ederek faiz sebep, enflasyon sonuç diyorlar!) sonunda kafasına yıkılabilir çünkü! Allah bilir bu adamlar "ortodoks ekonominin dışında heterodoks politikalar izliyorlar ve ekonomi daha da kötüleşiyor" lafını görünce Hıristiyanlık dışı bir ekonomi politikası izlediklerini ve bir Hıristiyan karalaması okuduklarını düşünüyorlardır! Halbuki orada kullanılan ortodoks lafının Hıristiyanlık mezhebi olan Ortodokslukla hiçbir alakası yok. "Doğru, iktisatçılar arasında resmen kabul gören görüşü" ifade eden teknik bir terim sadece ortodoks ekonomi. :D

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • III. Ahmet çeşmesinin bugünkü hali


    Ayasofya’nın mermerleri kırıldı


    Ayasofya’nın mermerleri kırıldı


    Ayasofya’nın mermerleri kırıldı



    Ecdadcılar nerdesiniz?





  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.