Şimdi Ara

Anadolu’da Düzenlenen Fetih ve Akınlar (1065 – 1068)(Kısa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
6
Cevap
0
Favori
112
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Büyük Selçuklu Devleti’nde Sultan Alp Arslan bir yandan İran'da ve doğuda bazı olayları yatıştırmak veya fetihlerle uğraşırken bir yandan da Selçuklu emîrleri ve Türkmen beyleri Anadolu'da akınlara devam etmekteydiler. 1065–1066 yılında Horasan Sâlârı, Tulhum (Diyarbekir'in kuzeyinde) kalesini kuşattı, kaleyi alamayınca oradan Siverek (Süveydâ) ve Nusaybin (Nasibin) üzerine hücum etti. Fakat burada da Bizans'a bağlı ücretli Frank askerleri tarafından püskürtüldü. Sâlâr–ı Horasan yardımcı kuvvetler alarak bu sefer Urfa'yı kuşattı ise de başarı sağlayamadı. 

    Sâlâr–ı Horasan aynı yıl içinde Urfa bölgesine yeni bir akın yaptı. Adı geçen şehirde bulunan ve kendisine direnmeye çalışan 4000 kişilik bir Bizans kuvvetini yendi. Sâlâr–ı Horasan 1065/1066 yılı içinde üçüncü defa Urfa bölgesinde göründü ve Kupin (Gubin) adlı bir yerde ordugâh kurdu. Türkler bu çevreyi tahrip ettiler. Sâlâr–ı Horasan büyük ganimet ve sayısız esirle beraber bölgeden ayrıldı.164


    Türkmen beyi Sâlâr–ı Horasan 1066 Şubatı'nda Diyarbekir önüne gelerek muhasaraya hazırlandı. Mervânî Emîri Nizameddîn şehrin kapılarını kapattı. Onun vezîri Ebu'l–Fazl İbrahim bu Türk emirini 30.000 dinar mukabilinde geri çekilmeğe ve bu durumu müzakere içinde şehre girmeye ikna etmişti. Fakat bu bir tuzaktı ve Emîr Nizameddîn şehre giren Sâlâr–ı Horasan'ı öldürttü. 


    1066–1067 yılında ise Hacib Gümüş Tegin maiyetinde Afşin166 ve Ahmed Şah gibi birçok Türkmen beyi olduğu halde Anadolu'ya girdi. Önce Tulhum bölgesine geldi. T'letut adındaki bir kaleyi hücumla aldı, sonra el–Cezire'ye inerek Nizib'i kuşattı. Şiddetli savunma karşısında fazla uğraşmak istemeyen Selçuklu kuvvetleri şehrin kuşatmasını terk ettiler ve Fırat'ı geçerek Hısn Mansûr (Adıyaman) bölgesine girdiler. 

    Türk akınlarını önlemek isteyen Bizans'ın uc kumandanı Aruandanos (Arvantanos) 10.000 kişilik bir kuvvetle onların yolunu kesmeye çalıştı. Hoşin (Oşin) kalesi civarında yapılan çarpışmayı Selçuklu kuvvetleri kazandı ve Arvantanos esir düştü; fakat 20.000 (veya 40.000) dinar fidye ile kurtuldu. Gümüş Tegin ve beraberindeki emîrler büyük ganimet ve esirlerle hareket üsleri olan Ahlat'a döndüler.167


    Burada Türkmenler arasında çıkan kavga sırasında Afşin, Gümüş Tegin'e hücum ederek onu öldürdü. Afşin, bu değerli emîri öldürmesinden dolayı Alp Arslan tarafından cezalandırılacağı korkusuyla beraberinde bulunan kalabalık Türkmenlerle birlikte batı yönünde hareket ederek Fırat'ı geçti ve Bizans topraklarına akınlara başladı. Onun kuvvetlerinden bir kısmı Gaziantep'in batısında bulunan Dülük (Deluk) ve Ra'ban'ı muhasara ederek aldı. Diğer bir kol ise yine Bizans'a tâbi Antakya bölgesini tamamiyle tahrip etti (Ağustos–Eylül 1067). 

    Afşin daha sonra Malatya'ya yürüdü ve burada toplanmış olan, Bizans ordusu onun taarruzuna mukavemet edemeyerek dağıldı. Bu zaferden sonra Afşin ve beraberindekiler Tohma vadisini takip ederek Kayseri şehrine hücumla burayı ele geçirmeyi başardılar. Afşin, Karaman bölgesine de akınlar yaptı ve çok ganimet topladı. Daha sonra Torosları geçen Afşin Adana ve Seyhan havzasına girdi. Bu bölgede de muhtelif akınlar yaparak Gâvur dağlarını aşıp kendi hareket üssü olan Haleb'e geldi ve ganimetleri bu şehirdeki pazarlarda sattı (1067 sonları).

    Afşin, 1068 yılında Hanoğlu Harun ile birlikte yeniden Antakya bölgesine girdi. Sürekli akınlarla Antakya çevresinde faaliyette bulundu. Bu akınlar sırasında Afşin, Sultan Alp Arslan'ın kendisini affettiğini bildiren mektubunu aldı ve beraberinde 100.000 altın ve birçok hediyeler olduğu halde sultanın yanına gitmek üzere bu bölgeden ayrıldı.168


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Up

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ani adlı bir şehri fethettiğinide hatırlıyorum

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Ulpro kullanıcısına yanıt

    Doğrudur. Ani 1064 yılında feth olundu. Yazıda geçen olaylar Ani’nin fethi ile Malazgirt Meydan Muharebesi arasındaki zaman diliminde meydana gelenler. Tabiki oldukça kısa ve öz


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Up

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.