Şimdi Ara

Amerikan Kara Kuvvetleri'nin dergisi Military Review'un yeni saysında Atatürk

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
20
Cevap
1
Favori
4.386
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
77 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj



  • Elin Amerikalısı Atatürk'ün Çanakkaledeki askeri liderliği hakkında makale yazar bizim ülkedeki çakma cemaat tarihçileri ise 'Mustafa Kemal alt tarafı 19.Tümen komutanıydı' diyerek tarihi çarpıtıp 'Atatürksüz bir Çanakkale savaşı tarihi' kurgular.Dahası bu kurguya inanan bir yığın insanda mevcuttur.


    Şurası bir gerçek ki eğer Atatürk Çanakkale savaşının kara savaşları bölümünde savaş alanında olmasaydı özellikle çıkartmanın ilk günü yani 25 Nisan 1915'te insiyatifi ele alıp karargahtan emir almayı beklemeden 19.Tümeni savaş alanına sürmeseydi Çanakkale cephesi ilk günden çökecek ve Çanakkale İtilaf devletlerince ele geçirilmiş olacaktı.Atatürk'ün karargahtan emir gelmesini beklemeden durumun vehametini görüp 19.Tümeni savaşa sürmesi Türk ordusunun toparlanmasına ve asıl çıkartma bölgesine takviye birliklerin gelmesi için zaman kazanmasına neden olmuştur.Zaten Atatürk'ün 57.Alay'a ''Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar alabilir.''demesinin nedeni de budur.


    Ha bu arada çakma tarihçilerin asıl Çanakkale savaşı kahramanı olarak tanıtmaya çalıştıkları Liman Paşa ise 25 Nisan 1915'te İngilizlerin Saros körfezine yönelik yapmış oldukları 'yemi' yutmuş dahası bir başkomutana yakışmayacak şekilde karargahanı kimseye haber vermeden terk ederek doğrudan Saros körfezine gitmiş ve orada sanki keşif eriymiş gibi düşman zırhlılarının hareketlerini takip etmiştir.Halbuki onun gelen raporlara göre takviye birlikleri gerekli yerlere sevk etmesi gerekirdi.Onun boşluğunda karargahın komutasını yüklenen Esat Paşa ise insiyatif alarak emirler vermek yerine o da komutanını bulmak için karargahını terk etmiş ve Saros körfezine giderek Liman paşayı aramıştır.Yani 25 Nisan 1915 günü Türk üst karargahında savaşı idare edecek ve sevk edecek üst rütbeli komutanlar ortada yoktu.Bu nedenle Atatürk'ün 25 Nisan 1915'te karargahtan emir gelmemesi üzerine instiyatif alarak 'tek başına' emrindeki tümeni Arıburnundaki çıkartma bölgesine sürmesi ve burada akşama kadar düşmanı tutması Türk cephesinin bir günde çökmesini önlemiştir.

    Guest-400988AF7 G kullanıcısına yanıt
    G Guest-400988AF7 demiş ki;
    Mesajı Yerinde Gör
    quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-400988AF7

    son 100 yılda Atatürk kadar iyi bir asker geldi mi acaba merak ediyorum. Putin zeki birisi ama asker değil farklı vasıfları var. başka da zeki asker bir lider yok sanırsam.

    Putin istihbarat kökenli kabiliyetli ve parlak bir otokrat. Putin bir inkılapçı değil aksine oldukça muhafazakâr birisi, Rusya'yı Rusya yapmak haricinde (herkes Rusya'nın kronik sorunlu doğasını bilir) fazladan bir vizyonu yok. Atatürk ise hem bir inkılapçı hem de gerçekten bir insanlık ve medeniyet vizyonu var. Atatürk Birinci Dünya Harbi ertesinde ortaya çıkan utanç verici durumdan (Mondros ve Mondros'u takip etmesi planlanan Sevr) sonra sil baştan bir Türkiye kurmak istedi, Türkiye'yi medeniyet ailesinin saygıdeğer, varsıl, hür ve kalkınmış bir üyesi yapmak istedi. "Türk" olduğunu bile tam bilmeyen eski Türkiye ile, Osmanlı Ortaçağı'yla bunu yapamayacağını biliyordu. Bu motivasyonla kendisinin liderlik ettiği kurtuluş mücadelesinin daha başlangıcından itibaren birçok köklü devrim yaptı, işe yaramaz ve eski olanı elinden geldiği ölçüde tasfiye etti. Putin ise Sovyetlerden arta kalan elementlerle Rusya'yı yine diktatoryal ve askeri teknik açısından kudretli ancak yine halkı görece fakir bir ülke olarak toparladı; laf salatası haricinde ötesi için belirgin bir vurgu yapmadı. Daha idealist ve daha özel bir çaba göstermedi. Bu konfor bölgesine çok sıkıca bağlı bir realist olmasıyla mı yoksa entelektüel olarak Atatürk kadar kalibreli olmamasıyla mı alakalı tam bilemeyeceğim. Ama pratikte şu kesindir: Tarihsel bir otokrasiyi yeniden güçlü kılan bir otokrat olmakla neredeyse millet kimliği olmayan zayıf bir ülkeyi yeniden dizayn etmek ve ona evrensel bir uygarlık hedefi yüklemek arasında devasa bir [entelektüel] fark var. Извините Путин. Üzgünüm Putin. Atatürk birkaç gömlek üstün.

    özet olarak atatürk'ün kendine verilen görevin üstüne çıktığını, "hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır o satıh bütün vatandır" sözünü yerine getirdiğini yazmış.


    normal şartlarda üstlerine hesap vermekte zorlanacağı için geri çekilecek komutanlar gibi yapmamış.

    türkiye içinde çok küçük bir noktaya denk gelen o yerin aslında ülke savunması için çok önemli olduğunu anlamış ve ne pahasına olursa olsun o noktayı korumuş.


    ikinci olarak atatürkün elinde neredeyse hiç istihbarat olmadığından bahsediyor. bu sebeple düşmanın olası hareketlerini tahmin edip araziye göre plan yaptığını yazmış.

    düşmanı istediği noktaya yönlendirip o noktada türk askerine basit net bir amaç vermiş. doğru motivasyon sayesinde o nokta korunmayı başarmışlar.


    tüm bunlar aratürkün başarısının çok küçük bir kısmı.


    yazarın kendi çıkardığı ders ise şu "eğer istihbarat yoksa, arazi şartları ile savaşın"


    bir türk komutanının teknik başarısının ders olarak kullanılması beni çok gururlandırdı. dostların takdir etmesi önemli ama düşmanın bile takdir ediyorsa o zaman artık en iyiler arasındasın demektir.


    umarım bir gün tekrar o atatürkü yetiştiren askeri okullar tekrar açılır ve aynı miras değerlendirilir.

  • son 100 yılda Atatürk kadar iyi bir asker geldi mi acaba merak ediyorum. Putin zeki birisi ama asker değil farklı vasıfları var. başka da zeki asker bir lider yok sanırsam.

  • Elin Amerikalısı Atatürk'ün Çanakkaledeki askeri liderliği hakkında makale yazar bizim ülkedeki çakma cemaat tarihçileri ise 'Mustafa Kemal alt tarafı 19.Tümen komutanıydı' diyerek tarihi çarpıtıp 'Atatürksüz bir Çanakkale savaşı tarihi' kurgular.Dahası bu kurguya inanan bir yığın insanda mevcuttur.


    Şurası bir gerçek ki eğer Atatürk Çanakkale savaşının kara savaşları bölümünde savaş alanında olmasaydı özellikle çıkartmanın ilk günü yani 25 Nisan 1915'te insiyatifi ele alıp karargahtan emir almayı beklemeden 19.Tümeni savaş alanına sürmeseydi Çanakkale cephesi ilk günden çökecek ve Çanakkale İtilaf devletlerince ele geçirilmiş olacaktı.Atatürk'ün karargahtan emir gelmesini beklemeden durumun vehametini görüp 19.Tümeni savaşa sürmesi Türk ordusunun toparlanmasına ve asıl çıkartma bölgesine takviye birliklerin gelmesi için zaman kazanmasına neden olmuştur.Zaten Atatürk'ün 57.Alay'a ''Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar alabilir.''demesinin nedeni de budur.


    Ha bu arada çakma tarihçilerin asıl Çanakkale savaşı kahramanı olarak tanıtmaya çalıştıkları Liman Paşa ise 25 Nisan 1915'te İngilizlerin Saros körfezine yönelik yapmış oldukları 'yemi' yutmuş dahası bir başkomutana yakışmayacak şekilde karargahanı kimseye haber vermeden terk ederek doğrudan Saros körfezine gitmiş ve orada sanki keşif eriymiş gibi düşman zırhlılarının hareketlerini takip etmiştir.Halbuki onun gelen raporlara göre takviye birlikleri gerekli yerlere sevk etmesi gerekirdi.Onun boşluğunda karargahın komutasını yüklenen Esat Paşa ise insiyatif alarak emirler vermek yerine o da komutanını bulmak için karargahını terk etmiş ve Saros körfezine giderek Liman paşayı aramıştır.Yani 25 Nisan 1915 günü Türk üst karargahında savaşı idare edecek ve sevk edecek üst rütbeli komutanlar ortada yoktu.Bu nedenle Atatürk'ün 25 Nisan 1915'te karargahtan emir gelmemesi üzerine instiyatif alarak 'tek başına' emrindeki tümeni Arıburnundaki çıkartma bölgesine sürmesi ve burada akşama kadar düşmanı tutması Türk cephesinin bir günde çökmesini önlemiştir.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-400988AF7

    son 100 yılda Atatürk kadar iyi bir asker geldi mi acaba merak ediyorum. Putin zeki birisi ama asker değil farklı vasıfları var. başka da zeki asker bir lider yok sanırsam.

    Putin istihbarat kökenli kabiliyetli ve parlak bir otokrat. Putin bir inkılapçı değil aksine oldukça muhafazakâr birisi, Rusya'yı Rusya yapmak haricinde (herkes Rusya'nın kronik sorunlu doğasını bilir) fazladan bir vizyonu yok. Atatürk ise hem bir inkılapçı hem de gerçekten bir insanlık ve medeniyet vizyonu var. Atatürk Birinci Dünya Harbi ertesinde ortaya çıkan utanç verici durumdan (Mondros ve Mondros'u takip etmesi planlanan Sevr) sonra sil baştan bir Türkiye kurmak istedi, Türkiye'yi medeniyet ailesinin saygıdeğer, varsıl, hür ve kalkınmış bir üyesi yapmak istedi. "Türk" olduğunu bile tam bilmeyen eski Türkiye ile, Osmanlı Ortaçağı'yla bunu yapamayacağını biliyordu. Bu motivasyonla kendisinin liderlik ettiği kurtuluş mücadelesinin daha başlangıcından itibaren birçok köklü devrim yaptı, işe yaramaz ve eski olanı elinden geldiği ölçüde tasfiye etti. Putin ise Sovyetlerden arta kalan elementlerle Rusya'yı yine diktatoryal ve askeri teknik açısından kudretli ancak yine halkı görece fakir bir ülke olarak toparladı; laf salatası haricinde ötesi için belirgin bir vurgu yapmadı. Daha idealist ve daha özel bir çaba göstermedi. Bu konfor bölgesine çok sıkıca bağlı bir realist olmasıyla mı yoksa entelektüel olarak Atatürk kadar kalibreli olmamasıyla mı alakalı tam bilemeyeceğim. Ama pratikte şu kesindir: Tarihsel bir otokrasiyi yeniden güçlü kılan bir otokrat olmakla neredeyse millet kimliği olmayan zayıf bir ülkeyi yeniden dizayn etmek ve ona evrensel bir uygarlık hedefi yüklemek arasında devasa bir [entelektüel] fark var. Извините Путин. Üzgünüm Putin. Atatürk birkaç gömlek üstün.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 29 Ocak 2021; 23:42:19 >




  • Atatürk, sürekli savaş kaybeden bir orduyu, kazanana dönüştürebilen bir lider, asker.
    Büyük adam.
  • makalenin sonundaki kaynakçada tek bir Türk'e atıfta bulunulmaması bizim tarihimizi, liderlerimizi bizden iyi yazıp anlıyorlar.

  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    putin 35 yaşına kadar başarısız olmuş,sürekli bira içen 2.sınıf bir KGB ajanıydı.Rus medyası onu öyle bir propaganda yaptı ki eşsiz bir lider olarak göstermeye çalıştılar ama sonuç fiyasko.En basitinden putin in denizaltına dalması ve tesadüfen(!) tarihi eser bulması olayı.O tariheserlerin aslında daha önceden oraya putinin bulması için bilerek yerleştirildiği ortaya çıktı.Putin iyi bir şovmen ;)

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-400988AF7

    son 100 yılda Atatürk kadar iyi bir asker geldi mi acaba merak ediyorum. Putin zeki birisi ama asker değil farklı vasıfları var. başka da zeki asker bir lider yok sanırsam.

    Hocam şimdi putinle ATATÜRK ü kıyaslamak gibi olmuş lütfen yani.  

  • hapocod kullanıcısına yanıt

    ne kıyası hocam sadece hani bakıyorum günümüzün en zeki lideri putin yani kıyas yapmadım o kadar zekisi gelmedi diyorum.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dxdiag36

    putin 35 yaşına kadar başarısız olmuş,sürekli bira içen 2.sınıf bir KGB ajanıydı.Rus medyası onu öyle bir propaganda yaptı ki eşsiz bir lider olarak göstermeye çalıştılar ama sonuç fiyasko.En basitinden putin in denizaltına dalması ve tesadüfen(!) tarihi eser bulması olayı.O tariheserlerin aslında daha önceden oraya putinin bulması için bilerek yerleştirildiği ortaya çıktı.Putin iyi bir şovmen ;)

    Bir bürokrat ve siyasetçi olarak bence Putin'in zeki ve başarılı olduğu doğru hatta bu konuda kitaplara örnek olarak koyulacak kadar başarılı ancak bir Putin mitinin yaratıldığını, Putin'in ustaca insanların gözünü boyadığını ama bir alfa otokrat olmanın ötesine gidemediğini düşünüyorum. İstihbaratçı yetilerini bilemeyeceğim ancak KGB ve FSB'de yükselmesi belirli bir politik yeteneğe sahip olduğuna bence daha en baştan işaret ediyor. İstihbari ya da askeri kurumlarda yükselmek yalnızca iyi mesleki bilgiye veya beceriye dayanmıyor hatta bu yetiler ortalamanın birazcık üstü bile olabilir ama iyi bir insanları idare etme ve politika yapma becerisi kişiyi çok yükseltebilir. Putin bu çerçevede önce üstlerinin yükseltme tercihini, Yeltsin'in güven ve sadakatini, oligarkların onayını kazanıyor. Ardından kendisiyle ve devletle iş yapan oligarkları yandaş yapıyor; bir kısmını ise sadakat göstermedikleri vs sebeple ortadan kaldırıyor. Bir yandan Çeçen Savaşları'nı kararlıkla sürdürerek çok popülarite kazanıyor. Putin ilaveten Amerika'ya da yakın durmaya çalışıyor ama ABD zayıflamış Rusya'yı kuşatma politikasına giriştiği için Putin Rusya'daki en büyük mafya patronu olarak ABD ile bir emperyalizm oyununa girişiyor. Bunu yaparken Rusya'nın imajını kendisi bir mafya patronu ve otokrat gibi davrandığı için Avrupa nezdinde fazla düzeltemiyor. Ne kadar lüzumlu olduğu bence tartışılır şekilde "reel politik" çerçevesinde Gürcistan, Ukrayna gibi komşu ülkeleri işgal edip duruyor. İstihbaratçılarına sahip çıkamayıp ülkesini gereksiz skandallara karıştırtıyor. Bu sebeple Avrupa'dan gelen ambargolarla ülkesinin ekonomisini gereksiz mahvediyor; Hruşçov'un vakti zamanında Ukrayna'ya vermiş olduğu bir Kırım uğruna ya da bir ajanı kimyasal silahla öldürmek uğruna. Putin'in çuvalladığı çok nokta var. Putin'in misal yozlaşmayla savaşı samimi değildir büyük ölçüde bir medya tiyatrosu ve devlet sopasını göstermesiyle gelişir. Etrafında bir yağcılar ve loyalistler ordusu bulunur; bu elemanlar Putin mitinin yaşaması için ellerinden geleni yaparlar. Rusya'da Putin'in de hep ayrıcalık verdiği şekilde askeriye aşırı derecede önemlidir hatta çok gereksiz derecede önemlidir. Bu kadar çok nükleer silahı olan bir ülke neden hala savunma sanayiyi bu kadar dert eder anlamak güçtür. Rusya silahlara gömdüğü parayla daha çok şey yapabilirdi. Rusya aktif "bir dünya gücü" modunda takılırken en yakınındaki ülkeye doğru dürüst fon yapma ve Avrupa'dan müttefik çekme kabiliyetinden yoksun bir ülke. Putin'in imaj balonu aslında Rusya'yı esir aldı bile diyebiliriz. Yine de şanslılar. Türkiye kadar bilimsel-teknik altyapı yoksunu değiller ve kültürel olarak Avrupai medeniyetle daha entegreler. Ama şu mafya kültürünü ve askeriyeyi ekonominin önüne koyma ideolojilerini ortadan kaldırmalılar. 





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nat Alianovna

    Bir bürokrat ve siyasetçi olarak bence Putin'in zeki ve başarılı olduğu doğru hatta bu konuda kitaplara örnek olarak koyulacak kadar başarılı ancak bir Putin mitinin yaratıldığını, Putin'in ustaca insanların gözünü boyadığını ama bir alfa otokrat olmanın ötesine gidemediğini düşünüyorum. İstihbaratçı yetilerini bilemeyeceğim ancak KGB ve FSB'de yükselmesi belirli bir politik yeteneğe sahip olduğuna bence daha en baştan işaret ediyor. İstihbari ya da askeri kurumlarda yükselmek yalnızca iyi mesleki bilgiye veya beceriye dayanmıyor hatta bu yetiler ortalamanın birazcık üstü bile olabilir ama iyi bir insanları idare etme ve politika yapma becerisi kişiyi çok yükseltebilir. Putin bu çerçevede önce üstlerinin yükseltme tercihini, Yeltsin'in güven ve sadakatini, oligarkların onayını kazanıyor. Ardından kendisiyle ve devletle iş yapan oligarkları yandaş yapıyor; bir kısmını ise sadakat göstermedikleri vs sebeple ortadan kaldırıyor. Bir yandan Çeçen Savaşları'nı kararlıkla sürdürerek çok popülarite kazanıyor. Putin ilaveten Amerika'ya da yakın durmaya çalışıyor ama ABD zayıflamış Rusya'yı kuşatma politikasına giriştiği için Putin Rusya'daki en büyük mafya patronu olarak ABD ile bir emperyalizm oyununa girişiyor. Bunu yaparken Rusya'nın imajını kendisi bir mafya patronu ve otokrat gibi davrandığı için Avrupa nezdinde fazla düzeltemiyor. Ne kadar lüzumlu olduğu bence tartışılır şekilde "reel politik" çerçevesinde Gürcistan, Ukrayna gibi komşu ülkeleri işgal edip duruyor. İstihbaratçılarına sahip çıkamayıp ülkesini gereksiz skandallara karıştırtıyor. Bu sebeple Avrupa'dan gelen ambargolarla ülkesinin ekonomisini gereksiz mahvediyor; Hruşçov'un vakti zamanında Ukrayna'ya vermiş olduğu bir Kırım uğruna ya da bir ajanı kimyasal silahla öldürmek uğruna. Putin'in çuvalladığı çok nokta var. Putin'in misal yozlaşmayla savaşı samimi değildir büyük ölçüde bir medya tiyatrosu ve devlet sopasını göstermesiyle gelişir. Etrafında bir yağcılar ve loyalistler ordusu bulunur; bu elemanlar Putin mitinin yaşaması için ellerinden geleni yaparlar. Rusya'da Putin'in de hep ayrıcalık verdiği şekilde askeriye aşırı derecede önemlidir hatta çok gereksiz derecede önemlidir. Bu kadar çok nükleer silahı olan bir ülke neden hala savunma sanayiyi bu kadar dert eder anlamak güçtür. Rusya silahlara gömdüğü parayla daha çok şey yapabilirdi. Rusya aktif "bir dünya gücü" modunda takılırken en yakınındaki ülkeye doğru dürüst fon yapma ve Avrupa'dan müttefik çekme kabiliyetinden yoksun bir ülke. Putin'in imaj balonu aslında Rusya'yı esir aldı bile diyebiliriz. Yine de şanslılar. Türkiye kadar bilimsel-teknik altyapı yoksunu değiller ve kültürel olarak Avrupai medeniyetle daha entegreler. Ama şu mafya kültürünü ve askeriyeyi ekonominin önüne koyma ideolojilerini ortadan kaldırmalılar. 



    Alıntıları Göster

    Benim bir Amcam ve birkaç akrabam rusya saratovda yaşıyor.Her yaz Rusya’ya giderim gözlemlediğim kadarıyla Rus kültürü ve insanlarını beğenmedim.Belli elit kesim hariç,Ruslar fazlasıyla şovenist,hatta bazıları ırkçı.Ben halkların kardeşliğine inanan birisi olarak bu beni rahatsız etti.Yani Rus insanının büyük bir kısmı bence kafa yapısı olarak modernleşmiş,gelişmiş değil.Türkiye özgürlükler açısından Rusya’dan daha iyi durumda.Rusların büyük bir kısmı da homofobiktir ayrıca.Teknoloji açısından daha 10 sene öncesine kadar Rus uçaklarını kimse kullanmak istemiyordu.Sağlık sisteminde sıkıntılı.Bir akrabam enfeskiyon geçirmişti doktora gitti ancak doktor yanlış teşhis koyduğu için hastalığı daha da ilerledi.Aynı zamanda Covid olan bir akrabamda hastaneye gitmedi çünkü Rus doktorlarına güvenmiyordu.

    Putin in ben açıkçası,yeltin döneminde oluşan otorite boşluğunu doldurması için Rus gizli servisi tarafından el altından anlaşma yapılıp getirildiğini düşünüyorum.Hatta şuan Rusya yo yöneten de bana göre putin değil,Rus gizli servisi.Yani 2000 yılında Rus gizli servisinin el altından yönetime el koyup Putin’i getirdiğini düşünüyorum.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jacobıan

    makalenin sonundaki kaynakçada tek bir Türk'e atıfta bulunulmaması bizim tarihimizi, liderlerimizi bizden iyi yazıp anlıyorlar.

    Harbiden içimi yaraladı...

  • özet olarak atatürk'ün kendine verilen görevin üstüne çıktığını, "hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır o satıh bütün vatandır" sözünü yerine getirdiğini yazmış.


    normal şartlarda üstlerine hesap vermekte zorlanacağı için geri çekilecek komutanlar gibi yapmamış.

    türkiye içinde çok küçük bir noktaya denk gelen o yerin aslında ülke savunması için çok önemli olduğunu anlamış ve ne pahasına olursa olsun o noktayı korumuş.


    ikinci olarak atatürkün elinde neredeyse hiç istihbarat olmadığından bahsediyor. bu sebeple düşmanın olası hareketlerini tahmin edip araziye göre plan yaptığını yazmış.

    düşmanı istediği noktaya yönlendirip o noktada türk askerine basit net bir amaç vermiş. doğru motivasyon sayesinde o nokta korunmayı başarmışlar.


    tüm bunlar aratürkün başarısının çok küçük bir kısmı.


    yazarın kendi çıkardığı ders ise şu "eğer istihbarat yoksa, arazi şartları ile savaşın"


    bir türk komutanının teknik başarısının ders olarak kullanılması beni çok gururlandırdı. dostların takdir etmesi önemli ama düşmanın bile takdir ediyorsa o zaman artık en iyiler arasındasın demektir.


    umarım bir gün tekrar o atatürkü yetiştiren askeri okullar tekrar açılır ve aynı miras değerlendirilir.





  •  "Kahramanı kadar haini de çok bir milletiz"


    işte bu yüzden, Atatürk'ün bize açtığı en temiz yolda bile şaşırıp kaldık. İçimizdeki hainleri ve cehâleti temizleyemedik.


    bir 10 sene daha ömrü olsa çok farklı olurdu. Allah'ın (cc) Türk milletine gönderdiği, hem de dünyanın en güçlü devletleri tarafından yok edilmek istenen zamanda gönderdiği bir kurtarıcıdır O.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi KaptanMemo1234 -- 31 Ocak 2021; 19:38:0 >
  • Çanakkale zaferinde "Mehmetçik'in yardımına koşan evliya ruhları"na hiç değinmemişler... Neden acaba?

  • Aynen öyle hocam. 

  • Bizim ülkemizdeki insanlar da popcorn kadiri ve onun düşüncelerini savunmaya devam etsinler
  • Türkiye eski Türkiye olsaydı bu haber gururla halkla paylaşılırdı. Ama ülkenin erdem, ahlak ve ata'larına saygısı çöp edildi, bilerek ve isteyerek. bu halk başına gelen her türlü kötülük ve belayı fazlasıyla hakediyor.


    ne ekersen onu biçersin.

  • olm atatürk dediğiniz adamın heykelleri yapılmış, sokaklara ismi verilmiş, hakkında kitapları yazılmış

    burda 2+2 ye cevap veremeyen tipler kötülese ya da hakkında yalan yanlış konuşsa ne olur?

    gerçekte konuşsa çakıcan ağızlarına oturcaklar ama burda laga luga yapanları block atın geçin

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.