Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Konu Dışı / Off Topic
  • Ülke ve Dünya Gündemi
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

AKP'NİN 'OYLAR ÇALINDI' PROPAGANDASINA KARŞILIK İLAÇ GİBİ CEVAPLAR!! (2. sayfa)

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
102
Cevap
10
Favori
17.757
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
215 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Sürecin başından sonuna her aşamada, diğer tüm partilerin görevlilerinden çok daha fazla sayıda AKP’li görevli yer aldı

    https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-46710033
    https://www.haberler.com/son-dakika-chp-istanbul-da-25-iyi-parti-4-11677551-haberi/
    https://tr.sputniknews.com/turkiye/201902191037742633-hdp-istanbul-15-ilce-aday-cikariyor/

    Akp büyükşehir adayı olduğu için tüm sandıklara musahit veriyor
    Chp yine tüm sandıklara müşahit veriyor
    Dsp, saadet te aynı şekilde tüm sandıklara müşahit verebiliyor
    Iyi parti 14 ilçede
    Hdp 15 ilçede adayları olduğu için o ilçelerde müşahit verebiliyor
    Mhp büyükşehir adayı olmadığı için sadece 3 ilçede aday gösterdiğinden o ilçelerde müşahit verebiliyor

    Yani sandık kurulları haricinde akp 36 ilçede mhp desteği olmaksızın tek başına müşahit verdi. Şöyle bir örnek verelim

    Şandık kurulu harici. 1 chp 1 dsp 1 saadet 1 akp müşahiti tabi hdp ve ip müşahitleri de duruma göre olabilir.

    Sen diyorsun ki Akp nin tüm partilerden daha çok görevlisi vardı. Şu durumu peki nasıl izah edeceksin ?

    Hepsi için yazacağım. Mesaj burda önlerde bulunsun. Dur sen dur

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Limonlu Maden Suyu kullanıcısına yanıt

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konuda görüldüğü gibi fanatik akplilere ne desen boş.
  • Buradan CHP yi kınıyorum, madem oy çalabiliyorsunuz, 17 senedir bize bu Haramzadeleri çekmek zorunda bırakmak nedir?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MaSSive -- 13 Mayıs 2019; 21:58:34 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Raz Muay kullanıcısına yanıt
    Aslinda bunlarin hepsi bos laf-i guzaf. Cunku YSK'nin secim iptalinde sozde oy calinmasina dair en ufak bir gerekce yok. Oy calindigini iddia edecek kisi en az kac adet calindigini, nasil calindigini kanitlariyla ortaya koymak zorundadir. Bunlarin hicbiri ortada yokken "oylar calindi" demek yalanciliktir, mufteriliktir, asagiliktir. YSK'nin karari sadece diyor ki "YSK olarak biz, yasaya uygun sekilde ve bizim onayimizla olusturulmus, ilan edilerek aski suresinde hicbir itiraz gelmemis ve gorevleri boyunca tum parti musahitlerince denetlenen sandik kurullarini dogru olusturamadigimizi gerekce gostererek ayni zarftan cikan 4 oydan sadece birinin sonucunu iptal ediyoruz" diyor.

    Ama yine de Hitler Almanya'sini aratmayan bu ve benzeri AKP propagandalarina, insanlarin kafasini bulnadirmamasi icin ortaya ciktigi her ortamda cevap verilmesi gerekiyor. Baslayalim:

    quote:

    Chp.nin kendi sitesinde dahi bir çok sandıkta Binali yıldırımın oyu 1, 0, yada 25 50 oy var chp dışında alakasız bir parti 200oy almış.

    Bahsettiginiz oylar (toplamda yaklasik 9.000 kadar, Istanbul secmeninin %0.0089'u kadar) YSK sistemine islenmeden duzeltildi. Bahsetiginiz maddi hatalar her secimde olur, CHP'nin sistemi olmasa bu secimde de oldugunu bilemeyecektik bile. Neticede YSK sisteminde 20.000 olan oy farki Istanbul'daki tum gecersiz oylarin zorlamayla saydirilmasi sonucu degisen oy sayisi sadece ve sadece 6.000dir. Gecersiz oylardan AKP'ye oy cikmasinin baslica sebebi de EVET'i parti ambleminin ustune degil de altindaki bosluga basmaktan aciz insanlkarin cogunun AKP secmeni olmasidir.

    Olaya bir de farkli boyuttan bakarsak, Binali'nin secim aksami acikladigi 3.000 oyla kesin kazandik dedigi AKP'nin ilk resmi aciklamasina gore AKP'nin oyu 17.000 (3.000 + 14.000) erimistir. Hirsizlik (tesebbusu) ariyorsaniz buradadir.

    quote:

    müşahidler tutanakları imzaladıktan sonra oylar çuvala konur ve sandık başkanı tarafından ilçe seçim kuruluna götürülür. Yolda sandık başkanı çuvalı açıp kendi istediği tutanağı tutup değiştirip çakma imzaları atıp değiştirebilir.

    Boyle bir durumda AKP'li musahitlerin elindeki tutanaklarla YSK'nin sistemindeki tutanaklar eslesmez. Sandik baskaninin sundugu "sahte orjinal" tutanak ile birden fazla nusha "kopya orjinal" tutanaklar karsilastirilir ve oy hirsizliginin kaniti ortaya cikar. Var mi boyle bir kanit? YOK. Oyleyse bahsettiginiz senaryo imkansiz.

    Ayrica, oylar cuvala konulup tutanaklar imzalandiktan sonra cuvallar yolda kimsenin kurcalamamasi icin muhurlenir. Hele secim binasindan cikisi ile secim kuruluna gelisi sirasindaki kisitli surede kimsenin zarflar icinden belli oy pusulalarini secip yine arkasi YSK muhurlu oy pusulalariyla degistirecek vakti falan olamaz. Oy calmayi kafasina koymus organizasyon cuvali komple degistirir ya da kaybeder, oyle tekil pusulalarla ugrasamaz.

    quote:

    Ayrıca herşey düzgün yapılmış olsa dahi sisteme girilir iken bilinçli veya bilinçsiz hata yapılabilir.

    Sisteme giris YSK'nin isidir, sandik kurullariyla hicbir alakasi yoktur. Sandik kurullarinin oy girisi esnasinda numara cevirme imkani olmadigi gibi, veri girisinde yapilacak hirsizlik (ki ancak AKP'nin buyrugunda hareket eden YSK tarafindan yapilabilir) YSK'nin resmi sonuclariyla parti musahitlerinin elindeki tutanak kopyalarinin karsilastirmasiyle kolayca kanitlanir. Var mi boyle kanit? YOK.

    Ancak gelecekte AKP'nin bu sekilde yapacagi bir oy calma girisimi YSK'nin sandik bazinda sonuclari aciklamamasi ile kolayca ortulebilir.

    quote:

    usulsüzlük yapılan sandık sayısı 122 şaibeli oy sayısı 42bin büyükşehir belediyesi seçimlerinde 13bin oy fark var.

    Usulsuzluk yapilan sandik sayisi SIFIR. "Usulsuzluk yapildi" demek somut kanit gerektirir. Kaldi ki YSK sandikta usulsuzluk yapildi demiyor, "yasaya uygun sekilde ve bizim onayimizla olusturulmus, ilan edilerek aski suresinde hicbir itiraz gelmemis ve gorevleri boyunca tum parti musahitlerince denetlenen sandik kurullarini dogru olusturamadik" diyor.

    quote:

    Diğer il ilçe meclis neden iptal edilmedi? İl meclisinde 600bin fark var. 42bin oy 600bin farkla kazanılan bir seçime etki edemeyeceği gayet açık. 42bin oyu ikinci partiye versen 500bine inmez fark.
    İlçe meclis oyları içinde benzeri durum var.
    Şimdi siz seçim yaptınız 1000 oy siz aldınız en yakın rakibiniz 100 oy aldı. Ve seçimde 50oyda hile yapıldığı ortaya çıkıyor. Şimdi 50oy için 1000e karşı 100 kazandığınız seçim iptal mi edilecek?

    Ayni zarftan cikan 4 oydan sadece birisinde oynama yapilmasinin yukarida anlatildigi uzere, akil mantik kapsaminda imkannin olmayisinin yanisira, yapildigina dair de hicbir kanit olmayisi sonucu, sadece ve sadece bir pusulada oynama yapildigi hipotezi bastan cokuyor. Kimsenin ayni zarftan cikan 4 oydan sadece birisinde oynama yapabilecek zamani, imkani ve kabiliyeti yok. Olsa da hepsine mudahale edebilecekken sadece birine mudahale etmesinin yine akil mantik kapsaminda aciklamasi yok. Dolayisiyla sandik kurullarinin davranislarindan dolayi sonuclarda bir oynama varsa tum sonuclara etki edecegi gun gibi asikar. Bu durumda tum oylara mudahale edebilecek sandik kurullarinin "yanlis olusturulmus" olmasindan tum oylarin etkilenmesi beklenir.

    Ha bir adim daha ileri gidelim, madem sandik kurullari ayni zarf icindeki oy pusulalarini tekil olarak degistirmeye muktedir, madem masumiyet karinesi hice sayilarak AKP harici partilerden "masum oldugunu kanitlamasi" bekleniyor; soruyu tersten soralim: AKP tarafindan atanmis kamu gorevlilerinden olusan sandik kurullarinin diger parti oylarini calarak il meclisinde AKP lehine 600bin fark yaratmasi mumkun degil mi?




  • AKP'NİN "OYLAR ÇALINDI" PROPAGANDASINA KARŞILIK İLAÇ GİBİ CEVAPLAR!!
  • İBB aile şirketine dönüşmüş..!! O sebeple vermek istemiyorlar.. Tüm sülale geçimini İBB den sağlıyor Erdoğan dahil..

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • hulkibey kullanıcısına yanıt
    Hocam emeğine sağlık. Muhteşem cevaplar. Bunlardan sonra da anlamayıp karşı tez üretmeye kalkarlarsa uğraşma boşuna, zaman değerli, bunlar için harcamaya değmez



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ComingWind -- 14 Mayıs 2019; 8:4:42 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • programmer_onur kullanıcısına yanıt
    bence kazanacaklarından o kadar emindiler ki çalmaya tenezzul bıle etmediler :)
  • Salvatuon kullanıcısına yanıt
    Sabah sabah gülümsettiniz, teşekkürler

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Bula Bula bunu mu buldun yani! *AKP müşahitleri fazla değil" orada akp görevlileri denmiş zaten. AKP müşahitleri her yerdeydi, yani oylar çalındığında mal gibi (sizinkilerin deyimiyle "şeyin trene baktığı gibi") bakacak halleri yoktu ya!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ComingWind -- 14 Mayıs 2019; 8:37:54 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ComingWind kullanıcısına yanıt
    Ben zaten bu ve bunun gibi AKP'nin paralı piyadelerini ikna etmek için yazmıyorum. Onlar ki gözleri körleşmiş, kalpleri taşlaşmış, mitomaniye tutulmuş, art niyetli, kayıp ruhlar. Hangi görüşten olursa olsun, kafasında bir nebze akıl, kalbinde bir nebze sağduyu kalmış insanları adaletsizliğe karşı aydınlatmak için harcıyorum zamanımı. Bir iki kişinin daha bu gibilerin yalanlarını, çirkefliklerini görmelerini sağlayabilirsem ne mutlu bana. O yüzden ne yazıyorsam alıp her yerde kullanabilirsiniz, yeter ki gerçekler çok geç olmadan, mümkün olduğunca büyük kitlelere ulaşsın!

    Gün gelecek, Ergenekon, Balyoz diye vatanperver askerleri zindana atanlar nasıl yargılanıyorsa bunlar da öyle yargılanacaklar. Yazacağız, söyleyeceğiz ki yarın öbür gün yine "Ah kandırıldık, vah kullanıldık, tüh bize tuzak kuruldu" diye orada burada kırıtmaya başladıklarında gülenleri bol olsun.




  • Yav akpartili secmen uzun uzun okur mu? Okuyanı zaten oy vermiyor. Adam seçmenini iyi tanıyor. " Cok basit, çünkü çaldılar" diyor. İki üç kelimelik cevaplar bulacaksin. " Kaybettiler, çünkü çaldirmadik" gibi. "Şaibe olsaydi ayni zarftaki diger oylar da iptal edilirdi" gibi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ali222 -- 14 Mayıs 2019; 9:42:38 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben hala içlerinde vicdanı taşlamamış, akıl sahibi birileri olduğuna inanmak istiyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ali222 A kullanıcısına yanıt
    Hocam aslında bu paylaşımı daha çok bizim için yaptım. Onların iddialarını çürütmek adına, ortamda lafı geçerse verilecek cevapları bilmemiz gerekir diye düşünüyorum. Bu bizim dersimiz. Onların okumadığını zaten biliyoruz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • hulkibey kullanıcısına yanıt
    Lafı dolandırıp aynı aynı şeyleri yazıyorsunuz. Bi kısmı sayılan kontrol edilen oylarda fark 16bin azaldı diyoruz. Yok amblemn basılmış. Hepsi mi ambleme basılmış. Kaldı ki ambleme basılan oyun geçersiz sayılacağı nerde yazıyor?
    AKP'NİN "OYLAR ÇALINDI" PROPAGANDASINA KARŞILIK İLAÇ GİBİ CEVAPLAR!!
    Elinde hiç bir gerekçe yokken oyları geçersiz sayıyorsun. Size göre yanlışlık olmuştur.
    Chp madem oy çalmadı madem 13bin fark attı neden tüm oyların tekrar sayılmasına karşı çıktı?
    YSK oylar çalındı diyemedi sandık kurullarında usulsüzlük yapıldı demiş.
    Diğer 4 oyun il ilçe meclisinin geçerli sayılması nedenine verdiğin cevabı anlamadım seninde anladığını sanmıyorum. 600.000 oy fark atılan bir pusulada 42bin oy seçim sonuçlarına etki etmediği için geçerli sayıldı.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ooowww. Razıdıns kralları buradalar...

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • saçma bir arguman, o kadar sandık kurulunun tüm oyları sayması aylar süreceği için işi sulandırmadan bitirelim dediler ona rağmen geçersiz, 1-2 ilçe vs hepsi sayıldı bu süre zarfında tabi akp de boş durmadı büyükçekmece halkını bezdirdi, baskınlar vs ama bir halt bulamadıkları için oradan yürüyemediler. İptal ettirelimde nasıl olursa olsun mantığı ile itiraz itiraz sonucu anca çok UCUZ bir şekilde iptal kararı çıktı.

    Önceki seçimlerde sandık kurullarında tümünün memur olduğunu iddia etmeyeceksiniz herhalde...hayatınız yalan kardeş.
  • http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/bufeleri-akrabalarina-dagitti-39111082
    Hürriyet haberi kaldırır diye:http://web.archive.org/web/20190514075503/http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/bufeleri-akrabalarina-dagitti-39111082

    Büfeleri akrabalarına dağıttı
    İDO Genel Müdürü Binali Yıldırım, deniz otobüslerindeki büfeleri akrabalarının şirketi Çağrı Temizlik ve Gıda Hizmetleri'ne verdi. Bu kárlı iş, sözleşme uzatılarak bugüne kadar devam etti. Yıldırım son sözleşmeyi imzalayacak genel müdür yardımcısı bile bulamadı.

    1994'e kadar İDO'ya bağlı gemilerdeki büfeler, işletici firmaya gemilerin temizliği, hizmeti ve iç bakımı karşılığında tahsis ediliyordu.

    1994'te İDO Genel Müdürü olan Binali Yıldırım, gemi büfelerinin hem temizlik karşılığı hem de üzerine para isteyerek firmalara kiralanmasını istedi. İhale yapıldı. Kazanan firma, temizlik ve kira bedeli karşılığı büfeleri aldı ama altından kalkamadı, kirayı ödeyemedi.

    Dayısının gelini

    İDO işi kendi yapmaya başladı. Binali Yıldırım, işin başına dayısı Yılmaz Erence'yi geçirdi. Yılmaz Erence İDO'nun maaşlı elemanı olarak burayı işletmeye başladı.

    Sonra Yıldırım burayı bir firmanın işletmesi gerektiğini söyleyip, işi Kasım 1996'da Çağrı Temizlik ve Gıda Hizmetleri adlı bir şirketi temsilen Yılmaz Erence'nin gelini Behice Erence'ye verdi.

    Behice Erence ile yapılan sözleşme gereği şirket gemi büfelerini 15.11.1996-31.12.1997 arasında işletecekti. Sözleşmeye, İDO'nun büfelerde çalışanların maaşlarını ödemesini öngören bir madde eklendi. Ayrıca yolcunun yoğun olduğu mevsimlerde firma işçi sayısını artırabilecekti. Buna göre firma büfeleri işletiyor, ancak çalıştırdığı işçilerin maaşlarını İDO'ya ödettiriyordu.

    Sözleşme hep uzatılıyor

    İlk sözleşmenin süresi bittikten sonra şirketle 1.2.1998-31.1.2000 arasını kapsayan ikinci bir sözleşme yapıldı. Buna göre, İDO firmaya çalıştırdığı işçi başına birinci yıl 105 milyon, ikinci yıl günün koşullarına göre belirlenecek bir personel maaş gideri verecek, yoğun mevsimlerde işçi alımı yapılabilecek, firma İDO'ya birinci yıl 1 milyar 250 milyon, ikinci yıl 2 milyar aylık kira ödeyecekti.

    17.9.1998'te ek bir sözleşme daha yapıldı ve personel maaşlarının 130 milyona çıkarılması, temizlik malzemelerinin İDO tarafından alınması ve çalışanların yemek giderinin İDO tarafından karşılanmasına karar verildi. Yani demirbaşlar İDO'ya ait, gemiler İDO'ya ait, orada çalışanların maaşları hatta yemek masrafları bile İDO'ya aitti; ama yapılan işten bir başkası nemalanıyordu, şirket sadece İDO'ya kira ödüyordu.

    Binali Yıldırım, 29.1.1999'da şirketle ikinci bir ek sözleşme yaptı. Buna göre 18 Nisan 1999 seçimlerinde Fazilet Partisi'nin Büyükşehir Belediyesi'ni kaybetmesi ihtimaline karşı sözleşmenin bitim tarihi 31.2.2001'e uzatıldı ve çalışanların maaş ödemeleri olarak İDO'nun firmaya 30 Haziran'a kadar kişi başına 205 milyon, 31.01.2000'e kadar da 247 milyon aktarmasına karar verildi.

    Evrak sahteciliği

    Ancak Binali Yıldırım, ikili imzayla yapması gereken bu sözleşmeyi imzalatacak bir genel müdür yardımcısı bulamadı. 3 genel müdür yardımcısından terminallerden sorumlu olan Adnan Çelik ve mali işlerden sorumlu olan Necmettin Erdil seçimlerde aday olmak için istifa etmişlerdi. Geriye sadece işletmeden sorumlu genel müdür yardımcısı olan Gökşin Türkmen kalmıştı; Türkmen ise İDO'nun yararına olmadığı gerekçesiyle sözleşmeyi imzalamayı reddetmişti.

    Geçmiş tarihli sözleşme

    Bunun üzerine Binali Yıldırım, geçmiş tarihli bir sözleşme hazırlattı. 15.1.1999 tarihinde yapılmış gibi gösterilen bu sözleşmede sürenin uzatılması dışında çalışanların ücret artışını gösteren diğer madde aynen kondu. Altına da o tarihte halen görev başındaymış gibi Necmettin Erdil'in imzası eklendi.

    Ancak Binali Yıldırım bunu da eline yüzüne bulaştırdı, çünkü Fazilet Partisi'nden belediye başkan adayı olan Erdil'in, seçime katılmak isteyen diğer bürokratlar gibi 11.1.1999'a kadar görevinden ayrılması gerekiyordu. Erdil aday olduğuna göre 15.1.1999'da da görevinin başında olamazdı.

    Bir ayda 15 milyar

    İDO, Çağrı Temizlik ve Gıda Hizmetleri'ne her ay üç kalem ödeme yapıyor: Personel maaşı, temizlik malzemesi parası ve çalışanların yemek masrafı...

    1999'un eylül ayı itibariyle İDO'nun firmanın çalıştırdığı 64 personele 247 milyondan yaptığı ödeme, 15 milyarın üzerinde. Bu çalışanların yemek masrafı olarak günde üç milyondan dağıtılan Sodexho fişleri de yine İDO'nun cebinden çıkıyor.

    Personel ücret alamıyor

    En büyük yolsuzluk İDO'nun firmaya personel maaşı olarak vermeyi taahhüt ettiği kalemde yaşanıyor. Personel, İDO'nun firmaya verdiği kişi başı personel giderlerinin hepsini maaş olarak almıyor. İDO ve firma arasında yapılan anlaşmalardan, İDO'nun personele 130 milyon vermeyi taahhüt ettiği 1.9.1998 ve 31.1.1999 tarihleri arasında; personele ödenen paranın sadece 94 milyon olduğu bordrolarla belgelenmiş durumda. Arada kişi başına 36 milyon kalıyor ki, bu 64 kişiden 2 milyar 300 milyon TL'nin her ay başı boş ortada dolaştığı, kimin cebine girdiğinin belli olmadığı anlamına geliyor.

    Hem malzeme hem parası

    Büfelerde çalışanların ifadelerine göre paralarını aldıklarını belirten bordrolar işçilere imzalatılırken, üst üste iki kağıt önlerine konuyor.

    Üsttekinde kendilerinin aldığı miktarı gösteren sahte bordro duruyor, onun altında ise İDO'nun personel başına firmaya ödemeyi taahhüt ettiği miktarı gösteren ama meblağın gözükmediği gerçek bordro duruyor. İşçi ikisine de imza atıyor ve formalite yerine getirilmiş oluyor.

    Ayrıca ayda 750 milyon olarak dağıtılan bir temizlik malzemesi masrafı var ki, bir iddiaya göre, İDO malzemeleri zaten firmaya gönderiyor. El altından gönderilen temizlik malzemeleri dışında firmaya temizlik malzemesi gideri olarak ayrıca bir para ödeniyor ki, bu paranın da nereye gittiği belli değil.

    İskelelerdeki büfeler

    Büfe yolsuzluğu sadece deniz otobüsleriyle kalmıyor, iskelelerdeki büfeleri de kapsıyor.

    Binali Yıldırım Kabataş İskelesi'ndeki büfeyi amcası Ali Rıza Yıldırım'a düşük fiyatla kiraladı. Büfenin içindeki bütün eşyalar İDO'ya ait olduğu halde, 1.4.1998-31.3.2001 arasında, ilk yıl 250 milyon, ikinci ve üçüncü yıllarda İTO toptan eşya fiyatlarındaki artış oranına göre yapılacak zamla belirlenmek üzere düşük bir kira bedeli tespit edildi.

    Kartal İskelesi'ndeki büfeyi dayısının oğlunun karısı Behice Erence'ye kiraladı. 1.3.1999'dan başlayan dört yıllık bir sözleşme yaptı. Burada da her türlü demirbaş İDO'ya aitti. Kira ise mayıs ve yaz aylarında 200 milyon, diğer sekiz ayda 100 milyon olarak başladı. Her sene sonunda İTO'nun toptan eşya fiyat artışının üzerine yüzde on eklenecek şekilde kira artışı istendi.

    Bostancı İskelesi'ndeki büfeyi 1991’den beri akraba olmayan biri işletiyor. Ama onun sözleşmesi akrabalarınkinden çok farklı. Mustafa Şimşek adındaki bu büfeci, büfeyi bomboş kiraladı, herşeyi kendi koydu. Ondan istenen kira, akrabalardan istenenin 6.5 katı: Kartal büfesi Eylül 99'da 100 milyon, Bostancı 650 milyon kira vermiş!

    İSTANBUL DENİZ OTOBÜSLERİ (İDO)

    İDO 1987'de Dalan tarafından kuruldu. O sırada 10 deniz otobüsü vardı. Sözen döneminde çivi bile çakılmadı. RP 1994 seçimlerini kazandıktan sonra, Binali Yıldırım genel müdür oldu ve 14 deniz otobüsü alındı. Birçok yeni iskele inşa edildi. Binali Yıldırım Avustralya'dan, Türkiye'deki Norveç yapımı araçlara uymayan değişik model deniz otobüslerini almasıyla şirkette büyük tepki yarattı. Tek tip deniz otobüsü, bakım-onarım ve yedek parça açısından İDO'yu büyük bir mali yükten kurtarırken, değişik tip deniz otobüsleri giderlerin artmasına neden oldu. Şirket aldığı deniz otobüslerinin ancak faizini kendi ödeyebiliyor.

    BİNALİ YILDIRIM

    Erzincan Refahiyeli olan Binali Yıldırım, 1994'te Refah Partisi Büyükşehir Belediyesi'ni kazanınca İDO Genel Müdürü oldu. Şimdiki görevinden önce Pendik Tersanesi'nde, Türkiye Gemi Sanayii'nde gemi inşaat mühendisi olarak çalışıyordu.

    KADROLU AKRABALARI

    Binali Yıldırım'ın İDO'da çalışan tespit edilebilen akrabalarından bazıları şunlar:

    Eniştesi Belgüzar Aksu, yakıt ikmal elemanı

    Yeğeni Bekir Aksu, teknisyen

    Baldızı Tülin Yıldırım, sekreter

    Eniştesi Eftal Şahin, şoför

    Eftal Şahin dışında hepsinin İDO'da işe başlama tarihi, Binali Yıldırım'ın genel müdür olduğu tarihten sonrasına rastlıyor.




    • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız