Şimdi Ara

IŞIK KİRLİLİĞİ VE İSRAFI

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
12
Cevap
0
Favori
14.699
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Işık kirliliği boşa giden para demektir:

    Işığın üretim maliyeti yüksektir. Kamaşma, ışık tecavüzü, dikine ve aşırı ışık boşa giden enerji demektir. “Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliği”nin yaptığı bir araştırmaya göre, bu şekildeki dış aydınlatmalarda ışığın %30 kadarı boşa gitmektedir. Bu yanlış uygulamaların maliyetinin ABD’de yılda 2 milyar dolar olduğu hesaplanmıştır. İngiltere’de ise yanlış ışıklandırma yılda 53 milyon sterlin tutarında enerji kaybına neden olmaktadır. Türkiye’de bu yönde bir araştırma yapılmamış olsa da
    ilk değerlendirmeler en az %30 enerji kaybı olduğu yönündedir. Işık kirliliğine karşı önlem almak yaklaşık bir keban elektrik santralı kurmak anlamına gelmektedir.

    Doğru aydınlatma nedir?

    Göğü aydınlatamazsınız! O halde, ilke olarak, izlenecek en basit yol

    * (1) ışığın göğe yönelmesini kesmek ve aydınlatılacak yere yöneltmek,
    *(2) birim enerji başına daha çok ışık veren kaynakları kullanmak,
    *(3) zamanlayıcılarla gereksiz aydınlatmaları -örneğin reklam ve ilan ışıklandırmalarını- gece yarısından sonra kapatmak olmalıdır.


    Daha fazlası için;
    http://www.tug.tubitak.gov.tr/isik/kirlilik.html

    ilgili linkteki doğru aydınlatma şekilleri pratiğe dökülebilecek bilimsel verilerdir.Günlük yaşamımızda oldukça yararlı olacağını düşünüyorum.Mesela ders çalışırken,kitap okurken,pano aydınlatırken,odanızı aydınlatırken ışığın doğru kullanımının örneklerini bulacaksınız.

    ısı,ışık,ses,nefis,nefes… Hem maddi hem manevi daha ne israflarımız ve kirliliklerimiz var…Allahın Hakim ismine zıt yaşantılar…Bu isim sahibi israfı ve israf edenleri sevmiyor...

    Yani bütün bu nimetleri bilimsel kullanmanın dışında kullanım rızası yoktur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi akarahmet -- 25 Şubat 2006; 7:58:44 >







  • kaynaklarımız kısıtlı olmasına rağmen "parasını ben ödemiyormuyum?" mantığıyla israfta sınır tanımaz duruma geldik maalesef. insanlar artık binlerce watt metal halidelerle binalarını dışarıdan aydınlatır oldular. sanki bir kaç nükleer santralimiz varmış gibi, geceleri metal halideleri ve halojenleri sabaha kadar yakıyoruz.
    su israfı da ayrı bir konu. boşa giden suların haddi hesabı yok. hatırlarsınız bir dönemlerde istanbul'da yaşanan su sıkıntısını. sular haftada 1-2 kez akardı. şimdi işler yolunda, barajlarda su var, altyapı iyileştirildi diye müsrifçe su harcıyoruz.
    insanımızın her hali müsriflik. yemekte de, giyimde de, alışverişte de, araç kullanımında da, elektrik ve su tüketiminde de müsrifliği şiar edindik. toplu taşıma araçları yerine her gün işine özel arabası ile gidip gelenler de ayrı bir muamma.

    parasını ben ödüyorum diye her şeyi müsrifçe kullanma hakkımız var mı?




  • Boşuna haram edilmedi israf. Ne kadar yanlış bir hareket sonra insanlık olarak kaynaklar sınırlı ne yapacağız diye yırtınıyoruz.

    akarahmet, C4
  • @karahmet
    Işığın bilimsel kullanımı nasıl olur,açıklayabilirmisiniz?
  • Taipan,
    İstediğiniz bilimsel kullanım verileri aşağıdaki linkte detaylıca verilmiştir.
    http://www.tug.tubitak.gov.tr/isik/kirlilik.html
  • Biz çocukken dünyanın uzaydan gece fotoğrafı çekilmiş ve gazetelerde 'işte uygarlığın merkezleri' türünde başlıklar atarak ışıklı görülen yerler/şehirler uygar olarak ilan edilmişti.

    Yıllar sonra Bilim-Teknik'te aynı fotoğraflar 'ışık kirliliği' diye yayımlandı.

    Gün geçtikçe bakış açımızın nasıl değiştiğinin göstergelerinden biriydi bence o fotoğraflara yapılan yorumlar.
  • Işık kiriliği yüzünden geceleyin samanyolunu göremez olduk.
  • Yani gece ışık kirliliği ,göğü karartıyor.
  • Geçen cuma akşamı ''Sıçan Adası'' karşısında gece 12' de uzaktan görünen pırıl pırıl bir Antalya seyrederken aynı zamanda bulunduğumuz ortam ışık kirliliğinin olmadığı bir orman kuytusu olduğundan pırıl pırıl bir ''samanyolu ışıklandırması'' seyrettik.Gayri ihtiyari ''Aman Allahım! bir milim boşluk bırakmamışsın!''cümlesi döküldü.

    Biz ''Konya altında'' denizin dahi görünmesini engelleyen,yakamozları silen bir ''yol aydınlatmasında'' ilerlerken çöl insanlarını düşündüm.Doğrusu o gece sessizliğinde ,uçsuz bucaksız çöllerde , göğün gözkamaştıran gözkırpmalarının zevkine en iyi onlar varıyorlar...Bunu da düşünmeden edemedim.Çöl safarisi sadece kumlarla boğuşmak olmasa gerek! Manzaranın da tadını çıkartıyorlar.

    Çöller,dağlar,peri bacaları ;açtığı varlık sergisinde Allah'ın insanların ,görsel beğenisine sunduğu doyumsuz güzellikteki tablolarından birkaçı...Bundan dolayı da şükrettim.Bu da iç dünyamdaki tatlı ''meltemlerdendi.''



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi akarahmet -- 26 Şubat 2006; 21:34:54 >




  • Hayatı, ışıkla aydınlandığı kadar tanıyoruz. Mevsimleri ışık sayesinde hissediyor, ışıkla doğuyoruz. Aydınlatma aslında hem ihtiyaç hem bir zevk kaynağı.Bu da Apayrı bir disiplin.

    Bu disiplinde, hem doğal aydınlatma, hem de yapay aydınlatma önemlidir. Her iki aydınlatma düzenlerinden amaç, kaliteli ve yeterli bir aydınlatmanın sağlanmasıdır. İyi ve kaliteli aydınlatma demek, aydınlatılması amaçlanan alanlara, ihtiyaç duyulan miktarda ışık gönderilmesi demektir.Verdiğiniz linkten uygulamada
    yararlandım.teşekkürler
  • Işık kirliliği Türkiye'de değil tüm dünyada sorun teşkil etmektedir. Öyle ki gözlem evleri bile işe yarayamaz olacak. bir yerde okumuştum , Gözlemevleri artık Kutuplara yapılacak diye, Her şekilde dünyamızı kirletiyoruz maalesef , özellikle çarpık ve plansız yapılaşma bu kirliliklerin artmasında önemli yer teşkil etmektedir.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.