Yalnızlık, yasamda bir an, Hep yeniden başlayan... Dışından anlaşılmaz.
Ya da kocaman bir yalan, Kovdukça kovalayan... Paylaşılmaz.
Bir düşün’de beni sana ayıran Yalnızlık Paylaşılsa yalnızlık olmaz.
Özdemir Asaf
özdemir asaf şiirlerini severim.. gece gece iyi oldu..
Yalnızlık paylaşılmaz paylaşılsa yalnızlık olmaz
Güzel şir
Ne kadar zor Sana yeni sıfatlar bulmak Oysa o kadar yakışırdı ki masum gülüşüne Aşkım diye bilmek bitanem diyebilmek Yeniden sarmak o duyguyu yeniden hissedebilmek sevgini Öyle zorki sana şimdi seslenmek Ürkek bir çocuk bugünlerde benliğim Yanlızken veya kalabalıklarda Durup sakince sokak ortasında Korkuyorum ne olduğunu bilmeden Beklide yolun sana gelmesinden Bir kendim korkutuyor beni yokluğunda Farkediyorum senmişsin benim için tek düşman Ben bir seni kaybetmekten korkarmışım Oysa şimdi korkularım hep kendimden yana Korkuyorum zarar vermekten kendime Ben olamıyorum eskisi gibi Dost muhabbetleri bile üzüyor Hepsinde bir parça sen Hergün bir sen daha tanıyorum O gitmeden ben kaçıyorum Terk eden ben oluyorum artık mutlulukları Mutluluktanda korkuyorum Sen yoksunya seni kaybetmekte yok artık Zaten herşeyi kaybetmişim Bir kendimden korkuyorum Sessizce kendimi yok ediyorum...
bu aralar çok kötüyüm arkadaşlar, herkes yazsın birkaç şiir..
Git rüzgar söyle onu nasıl sevdiğimi
Uğruna ölebileceğimi ama bir şeyi unutma
Eğer bir başkasıyla mutluysa sus sessizce dön geri....
Ne zaman son duam okunur, adıma ağıtlar yakılırsa,ne zaman cesedim çukura koyulur, topraklar üstüme kapanırsa,
Ancak o zaman unuturum seni...
YALNIZLIK Ben ne zaman yalnız kaldım, bilmiyorum Ne tuhaf, vaktim olmazdı yalnızlığı bunca bilirken kendimi hiç yalnız sanmazdım çevremde hep birileri vardı, ben hep birilerinin yanındaydım günler belirsiz bir gelecek için neredeyse kendiliğinden hazırlanırdı aramızda habersiz gidip gelen gündelik armağanlarla kendi kendini taşıyan bir ırmağın akıntısında hayat bizi kendi sahillerimize ulaştırırdı bazı evlerden taşınırdık, bazı insanlar girip çıkardı hayatımıza bazı mektuplar alırdık, bazı sözler, çiçek selamları sonraları bazı tanıdıklarımızın ölümleriyle de karşılaştık elde olmayan nedenle sudaki halkalar gibi genişleyen küçük alınganlıklardan büyük dargınlıklara vazgeçişler, unutuşlar, kayıplar birbirimizi çok sevdik hep yıllarla azala azala
şimdi ne zaman yalnız kaldığımı düşünsem, yalnız olmadığımı kanıtlamak istiyorum kendime eskiden iki albüme sığdırdığım hayatım, şimdi sığmıyor eskilenlerle çoğalmış fotograflara telefonun başına geçiyorum alt alta dizilmiş onca ad arasında seken ömür parçası gün ölüyor meşgul numaralarla şimdi ne zaman yalnız olduğumu düşünsem, şimdi ne kadar yalnız... yalnız olduğumu anlamam için beni hiç yalnız bırakmadınız.
Ben ne zaman yalnız kaldım, bilmiyorum her zaman yalnızdım, bunu biliyorum büyücü ellerimin kara sanatı yazı en çok ben onardım dostlukları, en çok benim elim dikiş tuttu bağışlamasız sanarken kendimi en çok ben unuttum kalbimin benden sakladıklarını tığla içeri çektim takılmış kazakların ipini denenmemiş başlangıçları göze aldım, hafifletilmiş hasarları, görmezden gelinen enkazı mutfağı beklemek hep bana kaldı bir şiirden bir romandan bir filmden çıkıp her seferinde aydınlık bir inat gibi yeniden karıştım hayata hiç el değmemiş gibi yeniden konuk geldim odalarınıza, ruhlarınıza buraya
eski aşklarım neredesiniz? Hepinizi çok özledim. Şimdi birdenbire bir köşeden çıkıp bana, yalnızca, Merhaba, deseniz, o zamanlar hiç mutlu etmediğiniz kadar mutlu edersiniz, bir zamanlar bütün ağladıklarımı geri verebilirim size sağ olun demenk isterim, sağ olun, sağ olun sanki beni yeniden sevdiniz ama biliyorum, pis bir yağmur başlıyor, şemsiyem yok yanımda, yağmurda yürümekten nefret ederken, yürümekte ısrarlıyım gene de isterseniz, kederdeki bütünlük, diyelim buna ne kadar ıslansam, o kadar çıkacağım sanki bir zamanlar çok daha bütün olduğumu sandığım o yıkanmış zamanlara...
yeni değil keşfine gençlik verilmiş gerçekler her zaman yalnızdım kitaplar kadar yalnız yalnızca yalnızlığımdan gürültücü bir kalabalık yaptım herkes için farklı aldanışlar kurtarılmış hayatlar yok pahasına
her zaman yalnızdım yanardağlar kadar yalnız ey kafiye sevenler, şimdi beni gökyüzünde bir yıldız sananlar, yanıldınız!
nankörlük etmeyeyim gene de, yalnızlığımı daha az hissettiğim anlarım oldu yalnız
evimde hep aynı anda çalar telefonla kapı gene öyle oluyor; hiç yalnız bırakmazlar beni yalnızlık bilgisiyle çatılmış arkadaşlıkların korunaklı gölgesinde yalnızlık için çalar telefonlar kapılar İstersen bana uğra, ya da, Akşama buluşalım, ölmeden yapacak çok iş var
MURATHAN MUNGAN
uzak dur yakınıma bu mesefa beni bozar kimseler yanaşmasın yalnızlık paylaşılmaz herkesle kaynaşılmaz DUMAN
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme